Karalama Defteri

Sokakları arşınlarken bir gün kum taneleri girdi çorabımdan içeri...

Sonra bir tane daha, bir tane daha...

Rahatsız etti beni, bedenimi, yüreğimi. Sola, sağa, geriye, ileriye doğru dolandı durdu çorabımda, aklımda... Dolandım durdum çorabımdaki kum taneleri ile, denize yollandım koşar adımlarla, bırakmalıydım o tanecikleri ait oldukları kumsallara...

Kum tanelerini bıraktım denize

Ayaklarımı saldım densizce

Başımı kaldırdım gökyüzüne

Kum taneleri kadar çoktu yıldızlar

Umuda göz kırptılar..."

gökyüzüne şöyle bir baktığımda, yaramaz bir çocuk gördüm... Çocuk, Ay'ın alt çengeline oturmuş, üst çengelini simit yerine yiyordu...

Ayaklarının altında kum taneleri gibi binlerce yıldız...

Muhammet Şengöz

Ve bir gün adım adım yatağına doğru ilerlerken bir bakarsın sadece kırgınlığı kalmış gecenin gözlerinde.ne yaşamak ne ölüm ne de hiç bir şey hissedersin sadece düşünmeden öylece uzanırsın yatağına.pencerenein önünde kocaman bir erik ağacı yapraklarının arasında parlar dolunay ancak satır aralarında yaşadığın hayatın gibi...

İçki meselesi bu, diye düşündüm kendime bir içki alırken. Eğer berbat bişeyler olmuşsa, unutmak için içersin; iyi bir şeyler olursa kutlamak için içersin ve hiçbir şey olmamışsa bir şeyler olması için içersin.

( Charles Bukowski - Kadınlar )

geçmiş diye nitelendirdiğimiz herşey geleceğe evrim geçirerek atlayan virüslerden başka birşey değil.Antivirüs niteliğinde olan gülüşlerim bile bazen sistemik hatalar silsilesine kapılıp beni formata sürükleyerek,bana ağır donmalar yaşatıyor..kasayı tamamen değiştirmem gerekiyor,kasadan kastım hem hayatım hemde yeterince kollayamamış olmamdan ötürü pişman olduğum ard kasam

zaman o kadar acımasız ki güzel anlarda su misali akıyor kötü zamanlarda gece gibi sabah olmak bilmiyor

Kendisini başkalarının kurtarmasını bekleyen kişiler yalnızca kölelerdir.

yil olmus 2012 hala ben bilmez beyim bilir sozu agizlarda..

Bazen o kadar çok sıkılıyorum ki herşeyden , o hazin sonu hissediyorum , kabugumdan çıkmayı bekliyorum kelebekler gibi iki günlük bir hayatı yaşamak için...

Kedisi sokağa kaçmış

Biriyim ben ve içimde

Kekeme bir kuş

Ötüyor ötüyor ötüyor

Ve son günlerde durmadan

Yalpalıyor bütün sözler

Birisi adımı sorsa meselâ

Dilim sürçüyor

Ahmet Telli

[video=youtube;_ro-mUtdFY0]http://www.youtube.com/watch?v=_ro-mUtdFY0&feature=fvst

"Konuşmamız gereken şeyler var, susmamız gereken yerler ve yerinin gelmesine rağmen ağızdan çıkmayı reddeden kelimeler. Edilen yeminler var, tutulmayan sözler ve ardında bir ceset bırakıp gidenler var.

Nedenler var, "nedenler", neden sevmedinler, neden gelmedinler, neden gittinler. Hayatımızın içine edenler var.

Bunu yaparken bize "seviyorum" diyenler..."

 

Aferin aferin.

bir kedi sürtündü. simidim olsa tamam. sırf sevgiden miydi, sanmam. işte halim buydu. sanamamak. ben sanmak istiyorum artık. sanmak, sanabilmek. benim kedim sanmaz, ben sanarım ancak. onun için ceplerimde ellerim var.

hani koşmak istersin de koşamazsın, bağırırsın sesin çıkmaz

rüyadasındır ya kimseler görmez, duymaz

işte öyle bir şey...

"Ellerini alıyorum sabaha kadar seviyorum

Ellerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyaz

Ellerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorum"

Ben böyle hayatın taaaa 7 ceddini ... William Shakespeare

bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde üniversiteden sonunda mezun olan dünyadaki herşey gözüne toz pembe gözüken bir hatun varmış zannetmiş ki yan gelip yat osman modu devam edicek ama nerde iş aramış bütün iş sitelerine üye olmuş aramış aramış strese girmiş evde dura dura habire yemek yemiş cipsleri biraları vodkaları götürmüş bunalım mod on yani anlıcağınız sonra şans yüzüne gülmüş iş bulmuş ama anasını ağlatıyorlarmış eh işte kader herşey ordan baktığımız gibi değilmiş anacım şimdi hala üniversite ve lisede okuyan veletler anın tadını çıkarın ota boka ağlamayın sevgili için hiç dertlenmeyin tamam mı öptüm bay gömdüm say hadi uççççç

Annein beni yataktan kaldırmasından nefret ediyorum!!!

Bizlerin var oluş şeklimizin gözüktüğümüz gibi olmadığını ama tersine olmadığımız gibi var olduğumuzu, geçmişte olduğumuz gibi şuan var olmadığımızı fakat yinede şuan ileride olacağımız gibi bir durumda da olmadığımızı bilmek insana tuhaf şeyler hissettiriyor.. Öhöm

insanın konuşurken mutlu olduğu insanın kaybetmesi herşeyin eskiden olduğu gibi olmaması ve güven ortamının bozulması kadar kötü bir şey yok o güvendiğiniz insan sizi azcık bile tanıdıysa yanıltmıyacağınız bilmesi gerekir ama tanıyamamışsa nede seniz boştur çünkü gözü o kişiye karşı körelmiştir sizinde yapmanız gereken şey bırakıp onun gerçekleri görmesini sağlamınızdır o zaman o kişide size hak vericektir ama karşısındaki yılan ona rol yaptığı sürece onda onu savunmaya devam edicektir en iyisi boşvermekdir çünkü siz elinizden geleni yapmışsınızdır onda sizi dinlememişdir o kişiye karşı bırakın bildiği gibi yapsın ne deseniz boşdur artık bunda böyle bir yazım

"Yüreğimi bir kalkan bilip, sokaklara çıktım

Kahvelerde oturdum çocuklarla konuştum

Sıkıldım dertlendim dostlarımla buluştum

Bugün de ölmedim anne.

Kapalıydı kapılar, perdeler örtük ​

Silah sesleri uzakta boğuk boğuk

Bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük

Bugünde ölmedim anne.

Üstüme bir silah doğruldu sandım

Rüzgar beline dolandığımda bir dal

Korktum, güldüm, kendime kızdım

Bugünde ölmedim anne

Bana böylesi garip duygular

Bilmem neye gelir nereye gider

Döndüm işte,

Acı yüreğimden beynime sızar

Bugünde ölmedim anne.

AHMET KAYA

kına yak