Jump to content

Karalama Defteri


KATA

Önerilen Mesajlar

Ben kimseye isteyerek bir zarar vermedim. ben kimseyi bilerek üzmem. elimde olmayan seylerden dolayi kotu biriymisim gibi gorunmek cok uzucu. Üzülmesini istemedigim degerli insanlarin elimde olmayan sebeplerden dolayi üzülmesi canimi cok acıtıyor. "elimden bir sey gelmiyor" dedigim zaman isteyerek bir hata yapmadiğimi, bazi seylerle başa çikmayi cok istedigimi ancak çikmanin imkansiz olduğunu ve bu sebeplerden dolayi onlarin uzulmemeleri gerektiğini anlatamiyorum. üzülmelerini asla istemezdim. Hicbir zaman hemde. Onlar mutsuz oldukça bende mutsuzum... beni mutlu zannetmesinler. içim yanıyor.

Ama sönduremiyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Canı sıkkın olanlar akliniza şunu getirin çünkü üzülmenizi istemiyorum!!!

 

Hey size soyluyorum uzulmeyin birakin " olasalar ne olur olmasalar ne olur. degerimi vardi sanki, o yokken gene yasiyordum o gene yok gene yasiyorum o zaman hayatimda bisey degismedi. Demekki bi anlam ifade etmiyor"

 

bu tarz düşünsün canı sıkkın olanlar. Rahatlamanizi istiyorum çünkü anladınız mı ???

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Biri saksımızı çiğneyip gitti

Biri duvarları yıktı

Camları kırdı

Fırtına gelip aramıza serildi

Biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri

Her şeyi kötüledi

Bizi yaraladı

Biri şarabımızı döktü

Soğanımızı çaldı

Biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu

Ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor

 

birer yolcuyduk aynı ormanda kaybolmuş

Aynı çıtırtıyla uyanan birer serçe

Hep aynı yerde karşılaşırdık tesadüf bu

Birer tomurcuktuk hayatın kollarında

Birer çiğ damlasıydık

Bahar sabahında gül yaprağında

Dedim ya;

Hiç yoktan susturuldu şarkımız

Yüreğim kanıyor yüreğim kanıyor

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Canı sıkkın olanlar akliniza şunu getirin çünkü üzülmenizi istemiyorum!!!

 

Hey size soyluyorum uzulmeyin birakin " olsalar ne olur olmasalar ne olur. degerimi vardi sanki, o yokken gene yasiyordum o gene yok gene yasiyorum o zaman hayatimda bisey degismedi. hayatıma bi etki etmedi. etkisi olmayan şeyin değeride yoktur. Demekki bi anlam ifade etmiyor, boşver gitsin yaşamaya bakmalıyım. ideallerimin peşinden koşmalıyım"

 

bu tarz düşünsün canı sıkkın olanlar. Rahatlamanizi istiyorum çünkü anladınız mı ???

 

Formül bu şu formüle bi bakın, uygulayın . :(

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Birbirini tanımayan iki insan aşık olabilir mi? ya da görmeyen iki kör aşık nasıl sever birbirini? yada dünyanın ucunda yaşanan bir trajediye herkes üzülmez mi? Sanırım üzülür belki böyle bir şey bu yazara neden bana yazdın bu yazıyı demeye benziyor. Satır aralarında saklı olan sözcükleri çıkarmak benim işim değil senin işin kısacası hayatın sana ne getirdiğini bilemezsin.

 

 

 

Son günlerde bir çok şeyden korkar oldum, adımın hafızamda yankısını umursamadan...Bu kadar garip ve anlaşılmaz mı hayat...Yani bu karaborsa mutluluğu satın almak güç mü..Biliyorum aynı denize bakıyoruz.. ve aynı kaybedilmişlik bizde ki.. İkimizin bu acı ve ikimizin bu sevinç..Sandığın kadar mutsuz, yada sandığının aksine mutluyum... "Ne fark eder, bu benim hayatım... Zarları ben atar, ben kaybeder yada kazanırım"...Sende bunları söylüyorsun biliyorum aynı repliklerimiz…

 

 

Başkalarının hayatına öyle çok daldın ki kendini unuttun... Toparlan ve zarını at... Sıra sende... Nedir istediğin? Kayıp bir suret olmak mı?.. öyle çok aksilik çıktı ki karşına... Kaybettim diye söyleniyorsun, aynalara dalıp dalıp... Bu bir son mu?.. Yani böyle mi bitmeli bu oyun... Doğrul koltuğundan ve bir kez daha zarını at... Son sözler hep bilindik hafızalarda... Kalemimi ürküten böyle ansızın yok olman... Kargaşa içinde gülümserken bul suretini ve rüzgara karşı gülümse, sana, bana deli denmesini umursama. Çünkü bu kadar çabuk yenilemezsin... Bu kadar çabuk tükenemezsin... Sen kaybedersen bende yenilirim biliyorsun…

 

 

Bir melodinin içinde kaybolmak kadar güzel hayat isteyince.... Hayır, bu bir mutluluk oyunu... Pembelik v.s. saçmalık değil... Sadece savaş….Farkında değil misin?.. birer birer terk ediyor o güzelim insanlar evreni.... Ve git gide çirkinleşiyor her şey... Devam etmelisin... Devam etmeliyiz... Yorulmadan..

Devam Edecek...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tedaviler vermezken sonuç

Yok olurken hergün biraz daha,

Bir boşluktayım şimdi doldur aşkınla

Etrafımda bir çok insan ama kimse beni sen kadar anlamaz

Dünüm kirli bugünü yine yaşayamadım yarına belkide hiç uyanamam

Hep sefildim her düşümse paramparça

Hiç ler bana kalır sonra düşünürüm neden yaşıyorum ki hala

Tümörmüş öyle diyorlar sorarsınız hakkettim diyorum

Ve sen güzel kadın yokluğunda ağrıyor benim her yanım

Hem hastalık ,hem sensizlik tetikler migrenimi

Daha kaç kere söylemem gerek yaşarken aslında geberdiğimi

Darağacında asıldı elimde olanlar kadınım ben seni beklemekten hiç usanmam

Ölüyorum diyorumda merak etme sen ahirette bile seni ilk bu adam karşılar

Şarkılar anlatamaz bazı şeyleri sen gözlerimden oku söylediğim her şeyi

Olmasın yaşlar gözünde solmasın yüzünde hiç tebessüm

Bekle , azrail canımı almazsa eğer 2 yıl sonra yine o parkta olacağız biz özmelakam

 

 

("nakreb'den nağmelerle kadınıma")

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İşte en çaresiz olduğun anda Neden? diye sorarsın belki bir cevap beklemeksizin. Çaresizliğin dibine vurmuşken birinin gözyaşlarını silmesini beklersin. Belki o an gelmez ama o gün gelir herşeyi unutmuş yolundasındır. Ama tekrar Neden? diyeceğin o vakit geldiğinde ağzını bıçak açmayacaktır. Çünkü artık mücadele etmen gereken anın geldiğini hissedeceksin.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

E bisey hissetmiom. sabah sabah drrshaneye geldim. sıkıntı var desem hissedemiyorum. ama ders matematikse !!! nefret ederim matematikten! bi gun gelecek yakmadıgim her matematik kitabi icin bana kufredeceksiniz :rofl: hahhaha. komik deil. e komik llmasina gerek yok bea :D sıkintidan ne yazacagimi bilmiyorumda o zaman neden gulucuk koydum. oyun havasimi dinlesem la ne yapsam... Dar geldi sana Ankara şaziyede kacmis Osmana çek çek dunyanin kahrinida vur vur raki bira saraba :D pff. birazdan hoca gelecek ve duvara dayanip tahtaya bakacam. sinirlenecem. lan genemi sen diyesim gelecek hocaya icimden. . yok bu hoca iyi ama bak girdi simdk :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Mühürlü sandıklar gibiyiz,şeytan geliyor ve tek tek hepimizin mührünü kırıp içimizi açıyor,bir çoğu boş

 

çıkıyor,kızıyor olmalı..Boş değil aslında o iyi olanı göremiyor hepsi bu..

 

Geceye karışıp görünmez olmak istiyorum,güneş doğarken güneşin arkasına saklanmak istiyorum nede

 

olsa hep bilmediğimiz görmediğimiz şeylerin ardına saklanarak yanmıyor muyuz,buda böyle bir şey..İki yanı

 

ağaçlarla istifli yolun,mevsim sonbahar,yol boyu su birikintileri,vakit gece ve ağaçlardan yıldız dökülmüş gibi

 

kaldırıma ,birikintiler aşkına, bak şu yansımanın yaptıklarına,yere basarken gökyüzün deyim sanki..nerede

 

sigaram..Haah!burda.(duman,nefes ve duman)...O kadar sıkıldım ki insanlardan,anlayamıyorum yaslanacak bir omuz

 

arayanları..aslında anlıyorum ancak dedim ya görünmez olmak istiyorum diye ,sadece kuyruk acımı enkarde ediyorum

 

amaçsız bir asker kararlılığıyla..-bağcıklarımdan su doldu ayaklarıma,. Tanrı,insanlar adlı kitabını okurken rahatsız edeyim

 

istemiyorum,sessizce küfr ediyorum,isyan etmeden,pürüssüz ve kaygan..yönelimlerimizi sorguluyorum içten içe bir

 

köstebek gibi eşeliyorum yüreğimi,beynimi..Gerçek olanlar dururken,sahtelere olan hayranlığımız beni çıldırtıyor,seveni

 

geride bırakmak mesela,yada aldatmak,yada yalan söylemek,dost olmayı bilmek ancak konu dürüstlük olduğunda

 

kırmızı bir pezevenk ceketi giyip herşeyi pazarlamak...Ne yapmaya çalışıyoruz! Sıcak tene genital dokunuşlar neden göz göze gelip kalbi ısıtmaktan daha cazip,bunu kim çıkardı kim soktu insan aklına..şeytan mı? hadi ordan be sende!..

 

Sevebilmenin yüceliğini asla anlayamayacağız...Bir yani mesaj: bn ayrlmk istyrum hep bu saatte dışarılardsn kim bilr hangi kızın peşndesn sana

 

ggvenmyrm by by.

:)

Cypress tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

adamlık nasıl olur diye düşünüyorum. bir adam geçiriyorum kafamdan. ama öyle herkesin yarım yamalak adam dediği insanlardan değil. safkan adam. has adam. tipini hayal ediyorum, yüzünü saçlarını, giyimini, konuşmasını, saygısını, ahlakını, aklını, mantığını, vicdanını ve tabiki sadakatini. oldukça beyaz tenli biraz sert görünümlü,temiz, saçları omuzlarına kadar uzun arkaya taranmış, boyu uzun omuzları geniş üzerinde dize kadar inen siyah bir kaban. siyah parlak ayakkabılar, siyah bir pantolon ve siyah bir gömlek. elindeki siyah uzun demir saplı şemsiyesi ve siyah simit şapkası. muhteşem bir diksiyonu ve hafif kalın,anlaşılabilir bir sesi. tamamen ciddi bir tavrı. aşırı derecede bilgili olmalı. saygıyı sonuna kadar yaşayan, anlayan uygulayan ve saygısızlığın cezasını veren biri. ahlakı ise yolda giderken gözleri körmüşçesine hiç bir bayanı rahatsız etmeyen, taciz etmeyen laf atmayan biri. vicdanı küçük bir çocuk önündeki şekere bakarken yanına gidip o şekeri o çocuğa alacak ve başını okşayacak kadar temiz ama duygusuz olmalı. hissetmemeli. canlılara güvenmemeli, her türlü tedbiri almalı. korumacı olmalı. elinden geldiği kadar yardım etmeli insanlara. sadakati ise kendisinin % 99'unu oluşturmalı. canlıları sevmemeli ama saygı duyup vicdanlı olmalı. aşırı derecede mantıklı biri olmalı, sürekli gelişmeli. işte gerçek "ADAM" kelimesini hak eden budur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

zehrin; içimi eriten kimyadır doğru; bir vitalist misyoner mi demeli. düşündüm de; senden bana olası tüm yolların entegralini almak mümkün değil ne de benden sana bir homeomorfizm tanımlamak. Velhasıl sonuç değişmiyor; “nice ilmin inkarı oluyor sana iman."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yalanlarla yaşarken gerçekler bir gün çıkıp geldi

ve dedi beni bulmak zordur

bende kendime sordum defalarca

kızım beni sevmen bu kadar zordu

neden hala kalbimdesin çıkarsam da aklımdan

nasıl bir yarasın ki böyle hiç bir merhem kapatmaz

her defada uyuşturur beynimi yokluğun

senin sevgiye aç olan o kalbini ben doyurdum

hem tümör hem sen varsın beynimin içinde

hangi dua deva bulur söyle bu derdime

tümörü belki çıkarırlar beynimden ve iyileşirim

ama söyle be melisam hangi kardiyolog çıkarabilir seni kalbimin içinden..

 

(nakreb"den nağmeler)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yaşamak senin elinde değil her zaman ve doğrular hep karışır yanlışlarla, kendini sokaklara atarsın gözler senin üzerinde ve bakışlar donuk kaçmak istersin herkesten. Görmek istersin artık gerçeği ama o hep, saklıdır hiç bulamayacağın bir yerde . başın ağrır sürekli ya hep içmekten yada susmaktan her şeye rağmen.Anlamaya çalışırsın neden acı çektiğini seni bu kadar dibe çeken şeyin ne olduğunu ve anlamsızlıklar da boğulursun sonunda

Koşturursun bir yarış atı gibi ışığını bulmak, kendini bulmak için.

Erimez sürekli başına yağan karlar ve buzun altında kalır umutların

ne kadar zor olsa da yaşamak yoktur çekip kendini vuracak kadar cesaretin.

Yalanlan lar söylenir sonunda çekilecek pişmanlıkları düşünmeden.

Akşamın alaca karanlığında ürperirken bedenin;

bir ışık görürsün birden, heyecanla yönelirsin ışığa doğru bir yandan da tereddüt ederek

öyle bir ışıktır ki yaklaştıkça açmak mümkün olmaz gözlerini

sonra geçer ışığın etkisi ve bir bakarsın ki tam karşında duruyor azrail

 

("nakreb")

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir Bebeğin Hikayesi..

 

 

 

 

5 Ekim: Bugün var edildim. Buradayım. Varım. Müthiş bir duygu bu. Var olduğumu henüz annem ve babam bilmiyor.

 

Bir elma çekirdeğinden bile küçüğüm. Ama ne de olsa, ben benim. Varım ya! Bu bana yetiyor. Henüz bedenim belli belirsiz, yüzüm yok ama, varlığımı ve benliğimi hissedebiliyorum. Bir kız olacağım ve baharda çiçekleri seveceğim.

 

19 Ekim: Biraz büyüdüm. Kımıldamam mümkün değil. Annem henüz farkında değil ama onun kanıyla besleniyorum. Kalbini dolaşıp gelen sımsıcak kan bana geliyor. Beni sevecek bir kalbin kıpırtılarını şimdiden hissediyorum. Annem beni çok sevecek. Annem için güzel bir sürpriz olacağım.

 

23 Ekim: Hiç göremediğim bir el ağzımı biçimlendirmeye başladı. Dudaklarımda onun dokunuşunu hissediyorum. Bu "el"in dokunduğu yerler dudağım damağım oluyor. Düşünün bir yıl sonra bu elin dokunduğu yerde tebessümler açacak, güleceğim. Dudağımdan ve dilimden sözler dökülecek. Herhalde önce "Anne!" diyeceğim. Anne duyuyor musun beni? Seninle konuşacağım. Sana güleceğim. Kimilerine göre hâlâ daha var değilmişim… Nasıl olur? Varım ve gülücükler sunacak dudaklarım da olmak üzere ya… Hem sonra bir ekmek kırıntısı ne kadar küçük olursa olsun yine ekmektir. Öyle değil mi anneciğim? Ah bir konuşabilsem!

 

27 Ekim: Bugün pek mutluyum. İçimde tatlı bir kıpırtı başladı. Artık bir kalbim var. Kalbim atmaya başladı. Hayatım boyunca böyle atıp duracak. Sevgilerle dolduracağım kalbimi. Tıpkı anneminki gibi... Annem bedeninde iki kalbin birden atmaya başladığını bilseydi ne kadar sevinirdi! Duyuyor musun anne?

 

2 Kasım: Her gün biraz daha büyüyorum. Kollarım ve bacaklarım da biçimlenmeye başladı. Hele bir büyüsün kollarım bak nasıl kucaklayacağım seni anneciğim. Şu ayaklarım da tamamlansın da, beraber çiçekli bahçemizde yürürüz. Belki birlikte okula gideriz.

 

12 Kasım: Ah evet… Bunlar, bunlar ne kadar sevimli ve küçük şeyler. Aman Allah'ım parmaklarım da çıkmaya başladı. Bunlarla çiçek toplayacağım, annemin elini tutacağım, kalem tutacağım. Belki de güzel bir şiir yazacağım. Anneciğim, orada mısın? Ellerimi ellerinin arasına koymak için sabırsızlanıyorum.

 

20 Kasım: Oh, nihayet.. Annem doktora gitti. Burada olduğumu öğrendi.. Yaşasın! Doktor teyze özel bir cihazla gördü beni. Ultrason diyorlarmış. Resmimi bile çekti. Sevinmiyor musun anneciğim? Seneye kalmaz kollarının arasında olacağım…

 

25 Kasım: Artık babam da burada olduğumu biliyor. Fakat henüz kız olduğumun farkında değiller. Onlara sürpriz yapacağım..

 

10 Aralık: Bugün yüzüm tamamlandı. Artık iki güzel gözüm, bir küçük burnum, dudaklarım ve yanağım var… Anneme benziyorum galiba…

 

13 Aralık: Artık çevreme bakabiliyorum. Etrafım çok karanlık ama olsun. Yine de mutluyum. Yaşıyorum ve varım. Kısa bir süre sonra gün ışığını görebileceğim, renkleri ve çiçekleri tanıyacağım. Rüyamda gördüm. Dünyada gökkuşağı diye bir şey varmış.. Onu çok merak ediyorum.. Anneciğim, babacığım sizin yüzünüzü de göreceğim. Tanışacağız…. Mutlu olacağız. Gülüşeceğiz..

 

24 Aralık: Kulaklarım daha iyi duyuyor artık. Anneciğim, senin kalbinin seslerini duyuyorum. Benim kalbimin atışlarını da sen duyabiliyor musun? Hatta sesini bile tanıyabiliyorum. Sesin ne kadar tatlı… Hiç duymadığım bir şey bu… Güzel ve sağlıklı bir kız olacağım. Kollarında uyuyacağım, yüzüne bakacağım, o tatlı sesini dinleyeceğim. Benim için ninni de söyleyecek misin anneciğim? Sen de beni özlüyorsundur mutlaka… Beni koklayacaksın.. Çok seveceksin, değil mi?

 

28 Aralık: Anne burada bir şeyler oluyor. Doktor abla neden mutsuz bakıyor böyle... Sen acı çekiyor gibisin. Kalp seslerin değişti... Sustun. Benimle niye konuşmuyorsun anne? Anne… Anne… Anneciğim… Yüzümde soğuk bir şey hissediyorum. Anne, yüzümü parçalıyorlar... Anne bir şeyler yap… Anne… Kolumu çekiyorlar anne… Canım yanıyor anne... Anne… Ayaklarımı parçalıyor bu şey anne... Beni sana bağlayan damarı kopardılar anne… Anne kalbimi parçalıyorlar… Anneciğim… Anne… Anne… An…

 

Ah! Kürtajınız tamamlandı hanımefendi. Geçmiş olsun .

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...