Jump to content

Karalama Defteri


KATA

Önerilen Mesajlar

-Düşünceler bireyseldir.

Peki, toplum düzeyinde var oluşu gerçekleştirecek olan nizama ne demeli? Birey eğer topluma ayak uydurmazsa yakılmalı mı?! Asılmalı mı?! İbret olsun diye cesedi saatlerce orada sergilenmeli mi?... Fikri var bu adamın, yaşamak istedikleri, arzuladıkları, aldığı her nefesin değeri var! Senin ki gibi. Düşünsene senden başka kim önemli? Baban mı? Yoksa koynuna aldığın kadın mı?

-Fikir? Fikri? Fikri öldü mü?

 

 

Unutulmamalıdır ki oda bir insan. Evet ''insan''.

Bu kelimenin sana hissettirdiği duyguyu tanımlayabiliyor musun?

Sana göstereceğim tek şey gözlerin. Neyi nasıl görmek istiyorsan öyle görürsün. İpin ucunda sallanan bir adamın son gülümsemesi aslında Tanrı'ya büyük bir kapak!

 

Hepiniz birbirinize benziyorsunuz. Köreltilmiş tekdüze yaşam formu.

 

Kime mi yazıldı bu?

Senin basma kalıp düşüncelerine, somut olmayan benliklerine tahammül edemeyip kül olan insanlara...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Önce bir ellerin var

Yalnızlığımla benim aramda

Sonra birden kapılar açılıverdi

ağzına kadar

Sonra yüzün,

Ardından gözlerin dudakların

Sonra herşey çıkıp geldi

Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde

Sen çıkardın utancını duvara astın

Ben masanın üzerine koydum kuralları

Herşey işte böyle oldu önce

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gün ışıldamaya başladığında yaratılan gölgeler arasına saklanıyorum.

Yaşlı, kılavuzu olmayanlar yerli yerinde, dalgalanıyor ve usulca fısıldıyor; ''Günaydın.''. Heybetli...

Tabiata karışacak olanlar, kafalarını-korunaklı olduğunu düşündüğü- imasız binalardan çıkarmaya başlamıştır. Epey de oldu. 'Neden eve gidemiyorum?'

- Yakında orada olacaksın.

Ne?

- Ulaşacak, uyuyacaksın.

Uyumam gerek. Gitmeliyim. Bu gece evde olmam gerek.

Sigara!..

Uyandım. Evdeyim.

 

Ateşin altında sayfalarca yazılmış ruhun dokusu, anlatıyor vaziyetin muhteşemliğini.

-Düşünme.. Yaşa.. Kadını..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ruhum derin bir karanlığa sahip ve içerisinde sakladığı öylesine korkunç iniltiler, kaybolmaya nazır yüzler, acınası anlar var ki sonsuzluğun içinde bu hissettiğim duygular, göz gözü görmeyen devasa boşlukta kayboluyor.

Bir gün,bu günlerden eski olan bir günde, uçsuz bucaksız karanlığımda parıldayan bir ışık. Her çakışında aydınlanan bir parça huzuru hissetmemek elde değil. Bu huzurun kaynağı neydi ya da kimdi? Bilmek istedim ve derinlere, senin asla inemeyeceğin derinlere kadar indim. Bir kadın, silüeti solgun, elleri titrek ve sarhoş. Ağlamaya yakın, iç çekiyor ve lanet olası kibrite sayfalarca sövüyor. Aynı anda bin bir kişi.... ''Ne yapıyorsun?'' dedim. Cevap vermedi. Bende izlemeye koyuldum bu güzel elleri titreyen kadını.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Korkuyorsun!

Korktukça daha sıkı sarılıp kokluyorsun.

Kokladıkça kolların ölesiye kenetleniyor, ağlamamak için kendini tutuyorsun.

-Söyle! Neden?-

Özlüyorsun.

Özledikçe nefret ediyorsun!

Bu günden ve gelecektekilerden..

Karanlık odana dolan ışıkları izlemeyi seviyorsun.

Seni senden daha iyi tanıyorum.

Pencerene çık!

Artık örtülü değiller.

 

10646704_10152929962378322_9021367881747209132_n.jpg?oh=2bc1007abb9b2ef6f94c416293272065&oe=54C7E92E&__gda__=1418051537_133c980e0e53b121e8ec7e034fa75f84

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Patika yolun başladığı noktada her zaman bir sigara yakar, yoluna öyle devam ederdi. Bir alışkanlık mıydı yoksa yolun cazibesine dayanamayıp, yarattığı düşlerin ve hazların kollarında geçirdiği anlara yaktığı ağıt mıydı? Bir sigaranın anlamı ne olabilirdi ki? Yolu uzun, düşünecek epey vakti vardı elbet bir anlam yaratmıştır.

Başlangıç ve bitiş arasında süregelen adımların zayıflığı zamanda kayboluyordu. Her adım attığında diğerinden daha zayıf yere basıyor, yer çekimi artık onu tutamayacaktı. Ama olamaz, olamazdı. Daha güçlü olması gerekiyordu! Zayıf görünemezdi. Arkasından gelenler olabilirdi. Sigarayı attı! KORKTU!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Okuyan bir kızla çık. Parasını kıyafet yerine kitaplara yatıran bir kızla çık. Kitapları yüzünden dolabına sığamaz o. Okuyacağı kitapların listesini yapan, 12 yaşından beri kütüphane kartı olan bir kızla çık.

Okuyan bir kız bul. Okuyan bir kız olduğunu çantasında her zaman okuduğu bir kitap bulunmasından anlayabilirsin. Kitapçıda, sevgiyle raflara bakan ve aradığı kitabı bulduğunda sessizce çığlık atandır o. Sahafta, eski bir kitabın

sayfalarını koklayan fıstığı gördün mü? İşte o okurdur.

Hele sayfalar sararmışsa kesinlikle dayanamazlar. Kahvecide beklerken okuyan kızdır o. Fincanını dikizlersen, sütsüz kremasının yüzdüğünü görürsün çünkü o çoktan dalmıştır kitaba.

Yazarın yarattığı dünyada kaybolmuştur. Sen de bir sandalye çek yanına. Sana ters ters bakabilir çünkü okuyan kızların çoğu rahatsız edilmek istemezler. Ona kitabı sevip sevmediğini sor.Ona yeni bir kahve ısmarla. Murakami hakkında ne düşündüğünü söyle. Kardeşliğin ilk bölümünü bitirip bitiremediğini öğren. Joyce’un Ulysses’ini anladığını söylüyorsa entelektüel görünmeye çalışıyor demektir. Alice’i seviyor mu yoksa Alice mi olmak istiyor, bunu sor.

Okuyan bir kızla çıkmak kolaydır. Doğum gününde, yılbaşında ve yıldönümlerinde ona kitap alabilirsin. Ona sözcükler hediye et, şiirlerden şarkılardan hediye sözcükler. Ona Neruda, Pound, Sexton, Cummings hediye et. Kelimelerin aşk olduğuna inandığını bilsin. Gerçekle kitaplardaki gerçeği ayırt edebilir ama yine de yaşamını biraz da olsa, en sevdiği kitaptakine benzetmeye çalışacaktır. Bunda senin suçun yok. Bir biçimde, bunu deneyecektir. Ona yalan söyle.

Sözdiziminden anlıyorsa, yalan söyleme ihtiyacını anlayacaktır. Sözcüklerin ardında başka şeyler var: niyet, değer, ayrıntılar, diyalog. Dünyanın sonu olmayacaktır. Onu bırak. Çünkü okuyan bir kız çöküşlerin her zaman zirveyle biteceğini bilir. Çünkü her şeyin bir sonu olduğunu bilir. Hikayenin devamını her zaman yazabilirsin. Tekrar tekrar başlayabilir ve hala kahraman olarak kalabilirsin. Bu hayatta bir iki kötü adama yer vardır. Olmadığın her şey için neden korkasın ki? Okuyan kızlar bilirler ki tıpkı karakterler gibi insanlar da gelişebilirler. Twilight serisi istisnadır. Eğer okuyan bir kız bulursan, yanından ayırma/

ayrılma. Gecenin bir yarısında, kitabı göğsüne yaslamış ağlarken bulabilirsin onu, bu durumda ona çay yap ve sarıl. Onu birkaç saatliğine kaybedebilirsin ancak her zaman sana dönecektir. Kitaptaki karakterler gerçekmiş gibi konuşacaktır, çünkü bir anlık da olsa, gerçektirler. Ona bir sıcak hava balonunda ya da bir rock konserinde evlenme teklif et. Ya da bir dahaki

hastalığında gelişigüzel bir şekilde. Skype üzerinden teklif et. O kadar sıkı gülümseyeceksin ki neden hala kalbinin infilak etmemiş ve göğsünün kan içinde kalmamış olduğunu merak edeceksin. Yaşam öykünüzü yazacaksınız, garip isimli ve garip

beğenileri olan çocuklarınız olacak. Çocuklarınıza Şapkalı Kediyi ve Aslan’ı aynı gün izletebilir. Yaşlılığınızın kışında birlikte yürüyeceksiniz ve sen botlarındaki karı temizlerken, o mırıldanarak Keats okuyacak ezberinden.

Okuyan bir kızla çık çünkü bunu hak ediyorsun.

Hayal edilebilen en renkli hayatı sana verebilecek bir kıza layıksın. Eğer ona sadece monotonluk, kayıp saatler ve yarım yamalak öneriler verebileceksen, yalnız kalman daha hayırlı. Eğer dünyayı ve onun ardındaki dünyaları istiyorsan,

okuyan bir kızla çık.

Ya da iyisi mi, yazan bir kızla çık sen.

Rosemarie Urquico

Çeviren: Onur Çalı

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

11 yaşında ilk okuduğu kitap da yer alan mimarinin, anlık görüntüsünün canlandığını görünce, heyecan ve korkunun yarattığı tanımlanması olanaksız durumun niceliği karşısında büyülenen bir adama ne demeli? Arkadaşları daha doğrusu yaşıtlarının bağırışları belki üç yüz seneden beri orada olan sokakta yankılanırken, rafların arasında bulduğu kitaplardan "Hangisi ilk okumalıyım?" diyen bir çocuğun hayal gücünü tanımlayabilir misin? İstanbul'un en büyük kütüphanelerinden birine 13 yaşında girebilme cesaretini bulup bütün gününü bir rafın yanında oturarak geçirecek bir çocuğun gelecek hakkında ki ütopik fikirlerinin çekiciliğini hissedebilir misin?

Peki o çocuk nerede şimdi? Nereye kayboldu? Onu bul!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

'Tanrı bizi affetsin !!

- Dünyanın en iyi esprisini bile yapsak mal mal bakan kadınlar için en berbat esprimize bile ayıp olmasın diye kahkaha patlatan kadınları üzdük.

- Kanal değiştirirken bile maç denk gelmesine tahammülü olmayan kadınlar için gecenin köründe halı saha maçımızı izlemeye gelen kadınları üzdük.

- En son okuduğu kitap Cin Ali Tatilde olan kadınlar için elinden Hegel, Sartre, Descartes kitapları düşürmeyen kadınları üzdük.

- Elleri takma tırnak yapıştırıcısı kokan kadınlar için elleri mandalina kokan kadınları üzdük.

- Konu eski sevgilisine gelince “Allah belasını versin pisliğin, geberir inşallah” diyen kadınlar için konu eski sevgilisine gelince “Boşver ya konuşmayalım, canı sağolsun” diyen kadınları üzdük.'

 

Yeraltı Edebiyatı sayfasından alıntıdır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://i.picresize.com/images/2014/11/01/V6ESG.jpg

 

Gözlerine baktığımda gülümseyen suratım asık bu günlerde. Hevesin mahkum diyarları gölgeriyle üzerime saldırıyor. Paramparça olmuş bedenim, korkunun yarattığı traji-komik anın bitmek bilmeyen görüntüleriyle anımlısıyorum gölgerlere gizlenmiş seni. Silüetin solgun, korkun hiç olmadı kadar ifadesiz, ellerin titrek, ağlıyorsun. Hani, hani benim üzerinde görmeyi en sevdiğim beyaz elbiseni giymişsin, siyah, simsiyah saçların öyle ağır dalgalınıyor ki istanbul'un esintilerinde. Ayakların adım atamayacak kadar güçsüz, duvardan destek alıyorsun. Yetmiyor gölgeler tutuyor seni karçırırcasına. Yetmiyor atlas yetişiyor imdadına omuzunda taşıdığı yükle beraber. Bütün dünya seni tutuyor kadın, bütün dünya seni tutuyor ama düşüyorsun kadın. Sen, düşüyorsun!

Bir karanlık kaplıyor gözlerimi, çınıltılar sağır edercesine saldırıyor kulaklarıma. Nefes, nefes alamıyorum. Son nefesimi bir sigarada harcadım, boğuluyorum ellerime bulaşan katranın derinliklerinde, tutamıyorum seni, düşüyorsun kadın!

 

Ağlıyorum, biliyorum ağlamamı sevmezsin ortalıkta sen yokken. Gel beraber ağlayalım ya da ben geleyim vücudunun tenha köşesine...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

her maddenin karanlık ve aydınlık tarafı vardır. her kötü şeyden etkilenen hassas bir ruh yanında zaman zaman kötü şeylerden haz alan -içimizdeki şeytan-,uçurumlar, yollar, geçişler..

bu karmaşık yapı, çözümsüz bir yığın soru ve imkansızlıklar. düşüncenin en yoğun ve sınırsız.. gecenin en karanlık ve aydınlık, gündüzün en aydın ve karanlık zamanları.. varlıkla yokluk arasında.. net olamayan, durağanlıktan korkan gri anlar..

 

b-176855-gri.jpg

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Karanlık bir vurdumduymazlığın ıssızlığında nasırlaşmış yüreğimin tüm yaralarını sarmaya ve yeniden doğrulmaya çalıştığımda fark ettim; ben yoktum. Hiç doğmamıştım aslında... Ne bir güneş ne de bir ay gibi ne doğmuş ne de batmıştım bu dünyada... Öylesine bir hiçlik içinde, varlığımdan dahi haberdar olmayanların ekseninde sessizce yol alırken, dünyalarından yükselen melodilerde ahenk bulmuştum. Hiçbir yeryüzü ya da hiçbir gökyüzü almamıştı içine beni, yetim - öksüz, öylesine yalnızdım ve korkmuştum. Sığındığım tüm limanlar sert rüzgarları ve kayalarıyla paramparça ederken eteklerimi, ruhum hep sonsuzluğa meyilli... Bütün geleceğim geçmişe gömerken beni, kendimi hiçliğimde bulmuşum...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

 

Belki de oldukça çocuksu bir iyimserlikle yazdığım bu yazıyı özellikle karanlık, yalnızlık ve umutsuzlukla dolu olan, hüzünlendiren yazısından sonra AurorA'ya hediye etmek isterim.

 

Toprağı, havası, nehirleri, güneşi, kısacası her şeyi farklı dünyalardayız her birimiz; hayatımızın şekillendirdiği ve doğa anaya tekrar karışıncaya kadar da şekillenmeye devam edecek olan farklı farklı dünyalardayız. Sürekli nehirlerin taştığı, depremlerin sarstığı, yangınların kül edip de yağmurların yeşerttiği farklı farklı dünyalardayız. Farklı farklı dünyalardayız uçmayı istediğimiz zaman uçtuğumuz ve düşmeyi istemediğimiz zaman düştüğümüz. Bazen gözümüzün önünde hiç olmadığı kadar parlak olan güneşi göremediğimiz, bazen ise sönük yıldızların içindeki ışık fısıltılarını bir haykırış gibi duyduğumuz bambaşka, çok farklı dünyalardayız.

 

Kendi savaşımızı veriyoruz her birimiz bu farklı farklı dünyalarda: dünyamızı sislere bürüyen kararsızlıklarla savaşıyoruz, dünyamızı kül eden acılarla savaşıyoruz, dünyamızı sarsan hayal kırıklıklarıyla savaşıyoruz ve asasının ucundaki ufak parıltıyla karşısındaki en karanlık gölgeden daha karanlık yaratıklarla savaşan bir büyücü misali bizi bizim dünyamızdan koparıp kendi diyarına konuk etmeye çalışan korkuyla savaşıyoruz.

 

Cesaretle dövülmüş kılıcımız ve umutla parlatılmış asamızla dolaşırken bu farklı diyarda asla yorulup da dinlenmeye kalkmamak gerek. Çünkü bu farklı tehlikeler ve farklı güzellikler dünyasının tek koruyucusu bizleriz. Bu dünyanın kontrolünü elimizden kaybettiğimiz anda sisler, depremler, yangınlar, yaratıklar sarar dört bir yanımızı. Kuş cıvıltıları ve doğanın kokusuyla bezenmiş rüzgar bir kum fırtınasına döner tam kalbimize saplanan.

 

Eğer ki yorulduğunuz için göze alıyorsanız içinde yaşadığınız bu farklı dünyanın yok olmasını, bu diyarın koruyuculuğunu bırakabilirsiniz. Daha sonra da bu diyarla birlikte yok olup sonsuzluğa savrulabilirsiniz. Ama eğer her türlü karanlığa rağmen kararlıysanız bu diyarı korumakta, çekin kılıcınızı ve kaldırın asanızı, pes etmeyin ve çağırın başka diyarların sizin gibi, yılmayan, koruyucularını! Sizinkinden çok farklı diyarların çok farklı koruyucuları mutlaka sizi bulacaktır ve hep birlikte kılıçlarınız karanlığı yaracak, asalarınız korku ve acının karanlığında kaybolan güneşi yeniden uyandıracaktır!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Beni nette görür görmez hoş görmeden de devamlı yazan arkadaşıma,lan bana bak bana devamlı yazmaktan vazgeç iyice sıktın bi defol git bi rahat bırak bi sus bi git işinle gücünle uğraş yetti ulan diyesim geliyor.ağzını burnunu dağıtasım geliyor ama dua etsin insan gibi davranıyor haddini aşacak birşey demedi henüz ben de o anı bekliyorum işte desin de ben de ağzıma geleni sayayım.sonra durduk yere bunları yapınca ablam tarafından ama yaptığın çok ayıp çocuğun gibi ne azarlıyosun insanları diyor.iyide bu şekilde de kendimi anlatamıyorum yani.benim yapım bu açık sözlülük ile uyarmak.ben ne anlarım mesaj vermekten kısıtlanmaya hiç gelemiyorum öf!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sevmek güzel şey , kendinden başkasını sevmek. Uzun bir aradan sonra sevmek. Birine değer vermek. Zamanla güvenmeyi de öğreneceğim. Zamanla olsa da öğreneceğim. Her şeyi öğrendiğim gibi bunu da öğreneceğim. Neleri atlattım bu mu zor gelecek bana ? Güler geçerim anca.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kafamı takmamaya çalışıyorum telefona bakıyorum ama baktıkça daha beter midem bulanıyor başım dönüyor.cok kötüyüm. Üzülmekten kafamı takmaktan yormaktan bıktımm!!! Nefret ettim artık elimde olsa beynimi söküp atıcam!!!!babam da neye taktın kafanı diyor neye taktığımı bilse kesin önce derslerine tak derdi.derslerin de..! Küfür edebilir miyiz ya bi kerelik edeyim banlamayin yada banlayin gitsin defolayim ortadan kaybolayım.beynimi resetlesin birisi buna çok ihtiyacım var.kusabilirim her an kendimi tutuyorum.biliyorum olmayacak duaya amin diyorum.mantığımı dinlemem gerek bunu yapmam lazım artık umudumun kalmaması lazım.aglamaktan nefret ediyorum!fazla duygusal birisi olduğum için ağlıyorum orası doğru ama bunun devamlı hale gelmesi acizlikmis gibi geliyor bana.göz pınarlarım kuruyana kadar ağlıyım ki bir daha akmasınlar.gücüm bitti tükendi artık.hic bisey istemiyorum artık istemiyorum.midem hala bulanıyor ne berbat şeymiş tansiyon yükselmesi daha önceleri hep düşerdi.böyle yükseldiğine ilk defa şahit oluyorum.biliyorum istediğimiz gibi olmayacak hicbir sey yol yakınken vazgeçmeli..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kafamı takmamaya çalışıyorum telefona bakıyorum ama baktıkça daha beter midem bulanıyor başım dönüyor.cok kötüyüm. Üzülmekten kafamı takmaktan yormaktan bıktımm!!! Nefret ettim artık elimde olsa beynimi söküp atıcam!!!!babam da neye taktın kafanı diyor neye taktığımı bilse kesin önce derslerine tak derdi.derslerin de..! Küfür edebilir miyiz ya bi kerelik edeyim banlamayin yada banlayin gitsin defolayim ortadan kaybolayım.beynimi resetlesin birisi buna çok ihtiyacım var.kusabilirim her an kendimi tutuyorum.biliyorum olmayacak duaya amin diyorum.mantığımı dinlemem gerek bunu yapmam lazım artık umudumun kalmaması lazım.aglamaktan nefret ediyorum!fazla duygusal birisi olduğum için ağlıyorum orası doğru ama bunun devamlı hale gelmesi acizlikmis gibi geliyor bana.göz pınarlarım kuruyana kadar ağlıyım ki bir daha akmasınlar.gücüm bitti tükendi artık.hic bisey istemiyorum artık istemiyorum.midem hala bulanıyor ne berbat şeymiş tansiyon yükselmesi daha önceleri hep düşerdi.böyle yükseldiğine ilk defa şahit oluyorum.biliyorum istediğimiz gibi olmayacak hicbir sey yol yakınken vazgeçmeli..

Vazgeçmek mi ? Sen mi? Hele bu kadar takıntılıyken hiç sanmıyorum

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bütün kavramların sahteliğini görüyorum, fakat yine de bazılarının peşinden gitmekten kendimi alamıyorum. Acının kaynağı da bir şeylere değer vermek değil midir zaten? Göz göre göre aynı hatayı yapmak da ancak insanoğlu gibi kusurlu bir varlığa özgüdür.

Doğada hayal kırıklığına uğrayan, aşk acısı çeken, parasızlıktan dilenen ya da hem cinslerini kıskanıp kendi kendine zarar veren canlılar göremezsiniz. Orada eziyete dayalı hiyerarşi yoktur, mesai yoktur, ailenin otoritesi bile yavruları kendi kendine besin bulabilecek hale gelene kadardır.

Orada sadece hayatta kalmak vardır, ideallerin ve değerlerin adı bile geçmez.

İşte bu yüzden doğa kusursuzdur, ne terslik varsa bizde var.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...