Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2014 - Beni nasıl isterdin? - Tek parça . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2014 Vazgeçmek mi ? Sen mi? Hele bu kadar takıntılıyken hiç sanmıyorum Şimdi gördüm yorumunu.Takıntılı olduğum söylenemez sadece benim için en basit kişilerin bile bir değeri anlamı oluyor insanları aşırı derecede sahipleniyorum sanırım o yüzden de vazgeçmek zor oluyor benim için hos gönül ister ki hiç vazgeçmek zorunda kalmayayim ama bazen şartlar onu gerektiriyor.hem benim dediğim şey ayrı ben çok düşünürüm olaylari konusulanlari davranışları herseyi çok düşünür kafama takarim ne yazık ki ergenliğimi özledim ya hiç bişey umurumda değildi hey gidi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2015 Sevimsiz bir yalnızlıkla yürüdüm yollarda, karanlık ve hafif çiseleyen bir İstanbul öğleden sonrasında... Yine bir karamsarlık gelip çöreklendi ruhuma. Tüm kapılarım sıkıca kapalıydı. Evet, bilerek ve isteyerek ayırıyordum kendimi insanlardan. Yaralarımın derinliği görülmesin diye arkamı dönüyordum kalabalık yalnızlıklara. Zamanı vardı her şeyin... Ben ise tüm zamanları eritmiş, tüketmiş gibiydim... Tükenmiş gibiydim... Ve yine de bilirdim bir başka gün yeniden doğacağımı... Ve bir başka gün yeniden batacağımı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AEON Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2015 Kararsız bir yazarın buruşturup attığı kağıtlar için çöp kutusu görevini görüyor kafatasım. Kağıttan beynimin çelişkili yazıları çirkin ve okunaksız. Bir karasinekle orada hapsolmak tadsız olsa gerek. Şimdi onu bırak da hollandalı, çeşme suyundan çay da olmaz kadehler üst rafta. Vızırvızır vızıır... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalanormal888 Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2015 Kendini düşünenlerle doldu etraf. Eskiden beni düşünenleri de vardı. Ben mi çok değiştim yoksa onlar mı? İnsanlar hala insanlar mı yoksa taş kalpten mi ibaret hepsi ? Sor sor nereye kadar. Cevabını kim verecek bir yığın sorunun ? Cevap ararken bile ne zamandır soru sorar olduk. Kafam karışık. Fikir yürütemiyorum artık. Ama merak işte. Cevabını alamadığım ve alamayacak olduğuma merak. Bilinmeyene merak. Çözülemeyene ve çözülemeyecek olana merak. Karmaşıklığa olan merakımdan böyle karmaşıklığa düşüyorum hep. Neyse ne . Bırak merakı da bildiklerinle devam et. Her şeyi bilince merak ettiğine dönersin. Hoş her şeyi bilince merak ettiklerinde olmayacak ya neyse... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heretik Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 3, 2015 Vazgeçmek kadar rahatlatan başka bir şey yok. Arzulardan vazgeçince her şey ne kadar da kolaylaşıyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Ocak 5, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 5, 2015 http://25.media.tumblr.com/tumblr_m5usi0VY7G1rsv5x6o1_500.jpg ''Arabamı sağa çekip dikiz aynasında makyaj yaptım. Sana ihanetlerin en büyüğünü hazırladım, en kanlısını; bir gün beklediğin gibi benden.. Bu uzaklıktan düşsem yakalayabilir misin beni? Ne kadar kalabalığım ve ne kadarsın içimde. Gözlerime bakmak istemişti herkes; nah baktırırım.. Beni çok seveceksin, kalbimdeki ağrıyı seveceksin, kavgayı vereceğim sana, kavgayı seveceksin.. Pirinç işlemeli bir aynada kırıldı yüzümün diğer yarısı. Herkes uyuyordu. yüzümün yarısı benim, yüzümün yarısıyla hep yarım öyküler anlatırım. Peki sen, yarım dudaklı bir kadını öpmek ister misin? Herşey dönüyor ve kendi etrafındaki tüm masumiyeti yok ediyor, cehennemi sevmekten başka elimde insanca kalan ne var ki.. Cehennemi ruhu hala üşüyenler için istiyorum, kendi kötülüğümü istiyorum, son bir defa ara istiyorum.'' Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ocak 5, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 5, 2015 Sert ayrılıktan sonraki Sert sevişme kutsa ben ey Ebedi Kadın ve Dionsyoss ,Dipsiz kuyulurda lekesiz hazlar ,Hayatım bir müzik olsun çünkü Ezgidir yegane ve azade var olan . Ezgi için herşey derler ,Sökül ulan dil sürçmesi yeteri kadar sessizsin ,Kısmetsiz ve şükürsüz gözlerle bana bakan hemcinsimi sevmiyorum artık .Bende nefret uyandıramacak kadar boşlar artık . Ahh etekleri zil çalan kadife ipeksi güzellik ,,,, Senin üzerine mücevher taşısın pınarlar ,,.Şaraplı köpüksün sen köpürmeye çalışan ama dökülmeyen , Çoşku uyandıran her şeyi severim organizmaya sarılmalı çoşku beni bırakma beni bırakma Eyyyyy Ebedi Çoşku ....... https://www.youtube.com/watch?v=sH0HdRFuTRQ. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2015 En fiyakalı uyuşturucuyu bırakıp yokluğunu hiç hissetmemişken seni yaşadığım sürece özleyecek, düşünecek, anımsayacak olmaktan çok korkuyorum. Zamanın dindiremediği, geçiremediği, yok edemediği. Ben seni siyah ojelerimin altına hapsettim çünkü. Ve bilirsin, siyah ojelerim hiç düşmez parmak uçlarımdan. Bir gün o uçurumdan düşersem tuzlu deniz suyu aşındırır mı parmak uçlarımdaki siyah alevini aşkının?. Bilmiyorum. Ve biliyorsun ben en çok sonu 'bilmiyorum' kelimesiyle biten cümlelerimden korkuyorum. Sandığın gibi değil aslında, sen de biliyorsun ve ben senin kendine itiraf etmeye korktuğun herşeyi çok iyi biliyorum. Dışarıda durmadan yağan bir yağmur var ve beni ıslanmaktan koruyan tek şey sensin. Evet, hala. Umut kelimesi mizacıma ters, fakat bir gün gelme ihtimalin değil beraber gidecek olma ihtimalimiz değil mi nefes almak için bir sebep, en sağlamından. Lanet bir hastalığa sahibim, tek çıkış yolu gitmekken ve sadece seninle gidebilecekken ve seninle sevişirken ağlayacak kadar ve seninle kavga ederken sevişecek kadar aşıkken, sen ilkken ve son olmuşken farkında olmadan ... Ah! Şimdi Milena'ya Mektuplar'ın altı çizili her cümlesinde gizli özne adın. Ah! Bir adam ölse siyaha bulanacak deniz kıyısındaki tüm YOSUN'lar... Fakat yine ellerini anımsadım. -'' Ellerin ... '' -'' Sadece ellerim mi.'' Ben seni henüz hiç yara izlerinden öpemedim ve ben sana henüz hiç sabah kahvesi yapamadım. Simsiyah saçlarımı kan kırmızısına buladığından beri aşığım aslında. Bir kadın düşüyor gecenin içinde, içindeki uçurumdan. Artık gel. ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heretik Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2015 Zamanında bir kez insanlara küsüp ömrü boyunca bir daha asla konuşmayanları hep takdir etmişimdir. Onlar anlamıştı, insanlık denen hasta organizmayla konuşmanın sadece kendilerini de o negatiflik bataklığına sürükleyecek bir köprü olduğunu. O konuşmayanlar, ruhları incinip de kendilerini dilsizleştirenler, böylesi kokuşmuş bir ırkın içinde yapabilecekleri tek şeyin susmak olduğunu anladılar ve bir daha asla ses çıkarmadılar. Hani evine hırsız girer, küçücük çocuksundur ve elinden bir şey gelmeyeceği için yorganın altında çıt çıkarmadan beklersin ya gitsinler diye. İşte o hesap. Bir çocuğun korkusuyla nasıl bir kötülüğün ortasına düştük diyorlar onlar da, tıpkı benim gibi. Sessizce gecenin bitmesini bekliyorlar titreyerek. Çıt çıkarmadan. Öldükten sonra eğer Fuzuli'yle karşılaşırsam bir itirazım olacak, "Söylesen tesiri yoksa, pekala susmaya da razı olmalı gönlün." diyeceğim ona. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2015 Sana bunları, hiç bilmediğin bir yerden yazıyorum.. Ben senin, hiç görmediğin bir yerden düşüyorum.. Gözlerim kapalı, her yer karanlık.. Ben senin, hiç bilmediğin bir yere yürüyorum.. Sana bunları hiç duymadığın bir yerden söylüyorum.. Ben senin, hiç olmadığın bir yerde duruyorum.. Sen benim, hiç bilmediğim bir yerde uyuyor.. Ben senin, hiç bilmediğin bir yerde ölüyorum.. önünde bir melek öldü, öylece durdun! bu bir yangın tam ortasına daldım, tam ortasına daldım.. her yer ATEŞ` ben ortasında kaldım, ben ortasında kaldım. ! sen benim, hiç bilmediğim bir yerde uyuyor.. ben senin, hiç bilmediğin bir yerde ölüyorum.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AEON Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Uzun yaşamanın bir hediye değil, bir lanet olduğunun farkındayım ben. En çok onlar üzülürler, çünkü sevdiklerinin acısına katlanmak zorundadırlar. Hayatına anlam katan herkes teker teker ayrılırken yanından, yaşadıkları yalnızlık bizim şimdi yaşıyoruz sandığımız yalnızlığa hiç de benzemez. O yüzden, acı çekmesini istediğim kişilerin uzun uzun yaşamasını dilerim. En büyük ceza, bu olurdu bence. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Aşkımızı sözcüklerle dünyayı da yalanlarla tutsak ettik ,Halbuki Ben şunları isterim, Benim için çırpınan bir kalp ve Derin ama Derin bir bakış ..... Zihnim bir Entrika sarayı muhafızlar kapıyı kapatamıyor yağlayamıyor dirençli vidaları ,Bakıyorum camdan elimde fotoğrafın izliyorum onları .... Sevgi için Acıyanların mı çılgınlığı Acımak için Sevenlerin mi çılgınlığı Hangisi Daha önemli şu özdeyişe kapılmamak için (Sahip olana sahip olunur ) Hayırr Hayırr ? Ne diyor bunlar Güçlü olana vız gelir sahip olanın sahipsizliği ,Vızz gelirr şu yaşlı pörsümüş kulaklara Sahip Olanın sahipsizliği Sahip Olanın sahipsizliği ,Var mı daha zayıf çılgınlık bundan daha mor ötesi ... Ben bir bakış isterim ,Birde ritmik atan bir kalp .. Yanında cabernet sauvugnion şarap . [video=youtube;M66-aDdb5OU] . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 Ben buraya çok fazla şey yazmak istedim, yazamıyorum ama. Teşekkür ederim, çünkü gördüm kayan bir yıldız gibi görünüp kaybolduğunu dakikalar içerisinde. Durdum, sustum. Durdun. Sustun. Fakat anladım, biliyorum "karanlığım". Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2015 http://4.bp.blogspot.com/-giqf2YdRfnM/VK-j2UIJj1I/AAAAAAAAOcI/1626rXWCOMo/s1600/0%2B(2).jpg Uzun, çok uzun yıllar önce bir deniz kenarında, hırçın dalgalara dalıp giden kaşları çatılmış gözlerine kenardan sessizce bakarken tanımıştım seni. Kararlı, idealist, asi, hırçın bir dalga gibi, azametli, dimdik patikalarıyla başı bulutlara değen bir dağ gibi duruyordun hayata karşı. Kendin olabilmenin mücadelesinde, bir adım dahi geriye atmadan, her acımasız rüzgara meydan okuyordun adeta... Küçücük bir çocuktun oysa daha, sıcacık sevgiyle dolu yüreğine büyük sevdalar yükleyen... Ben ise bütünüyle bir yanlıştım tüm doğruların arasında... Ruhum gergin, bedenim firardaydı daima. Hayattan, gerçeklerden, kendimden kaçıyor, türlü çeşitli maskelerimin altında gizliyordum kırılgan, küskün zayıflığımı. Sürekli bir kaçış hali içinde saklanırken ruhumun en kuytularında, hep senin doğruyu işaret eden ruhun gelip buluyordu beni... Zihnim sana nasıl değer vermesindi?Ama ben hep bir eğri, hep bir çıkıntı, yerini bulamayan göçmen bir kuştum bu hayatta... Yıllar, çok uzun yıllar geçti. Köprülerin altından neredeyse dünyanın tüm suları akıp geçti. Bütün o sert rüzgarlar, yağmurlar, fırtınalar yavaş yavaş şekillendirdi, yani hayat biraz da olsa eğitti ve evcilleştirdi beni. Kocaman süslü mazeretler ve bahaneler seni değil ama seni nasıl kaybettiğimi unutturdular bana zamanla. Ve en azından binlerce kilidin koruduğu bu küçücük odamda, ruhumun derinliklerinde, o en kuytularımda, belli belirsiz bir fısıltıyla söz verdim kendime, 'asla kendime yalan söylemeyeceğim' diye. Çıkarıldı maskeler, kenara bırakıldı rotalar, haritalar, tüneller... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Ocak 10, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 10, 2015 Susmak... Parçalanmak ve susmak... Paramparça susmak hayata, umuda, geleceğe... Ve an ve an ruhumda infilak ediyor dile getirilmeyen cümleler, boğazımdan yüreğime süzülen o dikenli teller... Susuyorum. Kana kana içemeyeceğimi bilsem de seni, susuyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Ocak 10, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 10, 2015 Tanrı bana dedi ki: “ abuk sabuk şeyleri dert etmeyi bırak. Sahip olduklarını yaşamaya bak. Verdiklerimi - vermediklerimi, yaşattıklarımı – yaşatmadıklarımı sorgulama. Hepsinin bir nedeni var. Sen benim sevdiğim kulumsun. Bu yüzden durmadan seni deniyorum. Bu güne kadar bana hiç isyan etmedin. Sınavlarını hep geçtin. Bak, ben de seni çok üzmüyorum. Sağlıklı ve mutlu iki çocuğun var. Bütün sevdiklerin hayatta ve sağlıklı. Hem sen ne kadar yırtınsan da her şey benim istediğim şekliyle gerçekleşecek. Tamam, sana geri çekil izle demiyorum. Sen, yapman gerekenleri yap. Ama olmayanları, yapamadıklarım diye değerlendirip kendini korkak ve yalancı görme. Her şeyin bir oluş zamanı var, bekle. O zaman mutlaka gelecektir. Er veya geç.” alıntıdır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Ocak 11, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 11, 2015 Öylesine ıssız, öylesine dingin bir yara, ağır ağır sızlar ruhumda... Öylesine şaşmış yollarım, karmaşık uçurumların kenarından uzar yoksunluğa incecik patikalarla. Üç adım sonrası karanlık, tenha ve sessiz. Saklanır ruhum bulduğu tüm ağaçların kovuğunda her karanlık çöktüğünde bu azametli dağa. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2015 Oysa karanlık çökecek, yunuslar vuracak sanırdım sahillerime... Dünya üzerinde mevcudiyetin de beni mutlu etmeye yeterliymiş demek ki... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2015 En azından bana olan saygından o gün o paylaşımı yapmasaydın sana neden bunu yaptın dediğimde dalgacı tavırı takınmayıp değiştirebilseydin.hos değiştirmek yerine hiç yapmamanı yeğlerdim ama yaptın beni bile bile..o gün bu kararın yarısını almıştım beni o noktaya sen ittin gitmek istemedim oraya sen git dedin oofff..! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ivan Yanıtlama zamanı: Ocak 22, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 22, 2015 Nefret hissiyatının ihtiyaçlar doğrultusunda orantısız biçimde artış göstermesi, toplum ve birey arasında gerçekleşmesi beklenen olağan iletişim ağına sızarak, sistemin işleyişini olumsuz yönde etkileyip ve insanı yalnız kalmaya zorladı. Yalnızlığın getirdi sükunet, zaman içerisinde kıvrılırken, elde etmeye çalışılan hayat,kudretiyle hedefsizliğin odağında vuku buldu. Alıştı insan, renkler hiçliğin gürültüsünde sessizleştirildi, tek duyabildikleri çıkardıkları inilti. Duvarını ne kadar tanıyorsun? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
NaTa Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 23, 2015 Anlatamıyorum kendimi sana, korkuyorum. Deliliğimin sınırlarında gezinirsen benden soğursun diye. Sesim havada asılıyor, kulaklarım duymuyor konuştuklarımı. Ben bile anlam veremiyorken kendime, beni anlaman için neyi, nasıl anlatabilirim sana? Elim kolum bağlı, gözlerimde bulutlu bir sabah, susarak beni anlamanı istiyorum umutsuzca. Oysa alay ediyorsun kelimelerle, sevmiyorsun kapalı cümleleri. Binlerce kilometrelik okyanusun ayırdığı 2 deniz kıyısı gibi.. Bu kadar farklıyken.. o kadar çok benziyoruz ki.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
NaTa Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2015 Sözlerine bir inanabilsem yeniden yaşamaya başlayacağım. Çok pis aşığım ben sana, gerçek aşk bu aylardır kalbim hasta, kalbim kelebek gibi ürkek, kalbim çok fena. İnsan hayatta bir kere aşık olurmuş gerçekten. Senin aşkın kim? Boşver, yalan söyleme. Çok incinirim, toparlayamam, çok fena çaresizim. 'Çok'larda boğuluyorum sayende. Kendime hakim olamıyorum hayatımda ilk defa. Tozuttum tamamen, bekle beni nirvana.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2015 Çok az kaldı doğum günüme.Hediyemi erken aldım hiç unutmayacağım bir hediye..iyi geceler dostlar. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
why Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2015 Karşıma bir daha çıkman gerek.Nefes alamıyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.