Jump to content

Karalama Defteri


KATA

Önerilen Mesajlar

Bakıyorum ki, son bir yıldır eskisi kadar yazıp çizmiyorum. Eskisi kadar ilham gelmiyor. Bir yazsam, içimi döksem iyi olacak, güzel olacak aslında...

Karalama defterimde küçük başlangıçlar yapmışım fakat hepsi yarım yamalak. eski ilhamımı özledim be ! Geri gel !

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sorduklarında dediler ki;

 

Lutherbibel 1912

Und er fragte ihn: Wie heißt du? Und er antwortete und sprach: Legion heiße ich; denn wir sind unser viele.

 

Textbibel 1899

Und er fragte ihn: wie heißt du? und er sagt zu ihm: Legion heiße ich, denn wir sind viele.

 

Modernisiert Text

Und er fragte ihn: Wie heißest du? Und er antwortete und sprach: Legion heiße ich; denn unser ist viel.

 

De Bibl auf Bairisch

Dyr Iesen gfraagt n: "Wie haisst n du?" Er gantwortt: "Harg haiß i, denn ünser seind aynn Hauffen."

 

King James Bible

And he asked him, What is thy name? And he answered, saying, My name is Legion: for we are many.

 

English Revised Version

And he asked him, What is thy name? And he saith unto him, My name is Legion; for we are many.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Karanlık olan kötü olan değil ki, her şey ondan geldi. Aşk, sevgi, nefret, öfke bütün her şey ona ait. O her şey. Her kayboluşta sığındığımız, mutlu olduğumuzda kucakladığımız şey. Bize ne uzak nede yakın olan. Umutlarımız hayallerimiz, gerçekleşen ve kaybolan hislerimiz. Varlığımızın yegane gerçekliği...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

- HATIRALAR-

Meçhule can taşıyan zaman

Bırakır geride hazin bir mezar

Hasretle bakar giderim ardından

Ufka mendil sallayan hatıralar

 

Gelenler de var zaman zaman

Donuk sislerin ardındaki yerden

Kovulmuşlar oysa ki o diyardan

Ağlar ötede kalan hatıralar..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

huzursuzluk artık kanserin diğer adıdır. hastaneler birer ticarethane, aile kurmak hormonal bir itekleme ve toplum içinde uyum sağlamak mental hadım edilmedir. normallik kadar delilik de metastazlaşmış ve normalleşmiştir. ne normallik ne delilik kurtuluşa götürmez. kurtuluş vaadindekiler dahil kendi içlerinde bitmek bilmeyen bir mücadeleyi dışarıya yansıtmamak için her primatın içindeki mutlak ölüm arzusunu bastırmaya çalışmaktan kusma noktasına gelmişlerdir. ancak devlet, sistem ve onun kurumsal robotları var olmayı ve onun tüm öğelerini sonuna kadar yaşamamızı dikte eder, ki, bu sistemin en büyük mekanik konsepti tanrıdır.

 

hastaneler, okullar, duraklar, cafeler... dört duvar arasında bulantı ve bunalımla sıkışan primat ırkı için mükemmel sirkler ve gösteri merkezleri. çoğulluk tekilliği yenmiştir, tepki olarak artan tekillik bile kontrol altındadır. düzensizlik bozulma ve çürüme artık sistem için yeni bir kan emme yoludur. önceden varolmayı sömürürlerdi, şimdi yok olmayı bile tekellerine alacaklar.

 

ilerliyoruz. yeni bir gün ve güneş ve umut ettiren tonlarca sıçıntı insan bozmalarını görüyoruz televizyonlarda. kaçınılmaz sona ilerliyoruz. hayır ölüm değil, o olsa yine iyi, ellerinden gelse sonsuz hayatla birlikte sonsuz köleliği de üzerimize enjekte edecekler. çipler, sosyal "güvenlik" numaraları, parmak izleri. panoptikon. primatların trajedisi. son perde. iyi seyirler.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://33.media.tumblr.com/f5d9ed30ebb0876a7c2e00e568090d09/tumblr_ne9vzm6alq1rawb5do1_500.gif

 

Biraz daha kalırsam değişirim, bütün gerçeklere rağmen, yinede değişirim. Özlediğim şeyler kaybolursa, bütün değerlerin içi boşaltılmış dahi olsa, zamanın en itaatkar kölesi olmaya devam edeceğim. Kurtuluşumun her yolu hüzün dolu bir mezarlık gibi, çoğu ölüden daha canlı, bir çoğundan da daha ölü. Bunları yapan yine kendim aslında, çaresizliğimi ve kurtuluşumu aynı döngüde yaratan o kişi yinede benim. Gerçekten çabalamam gerekir mi? Bir şeyler yapmalı mıyım?

Peki hayat buna değer mi? Ben yaşamaya değer miyim? İstediğin gibi ol, istediğin gibi görün. Işığın aydınlatamadığı en aydınlık günde, karanlığını sırtla ve onun aydınlattığı yoldan git. Umarım düşlerimiz bir gün aynı yolda tutunur ve bende gerçek bir kurtuluşa dayanırım artık.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı’da biliyordu, benim buradan gitmem gerekiyordu. Aksi taktirde olmayacaktı hiçbir şey iyi, bir b.ku beceremeyenlerdendim. Özgüvenim rezil haldeydi, huzurum kesik halde. Her gün aynı b.ku yapıyordum, monotonluktan kaçıyordum bazen güya, ama o zamanda aynı b.kun lacivertini yapıyordum, bi şey değişmiyordu. Yüzleşmeliydim. Korkularımla. Ama önce bunun için kaçmam gerekiyordu. Evet kaçarak yüzleşecektim. Defolup gidip daha önce hiç yaşamadığım şeyler yaşamam gerekiyordu, sıradanlaşır sıradanlaşmaz da dönmek. Yaşadığım şehri seviyordum aslında bir problemim yoktu. Antalya benim metresim gibiydi. Okumak için gittiğim her 10 ayda Antalya’yı sevgimle hamile bırakıyordum. Memleketim ise pörsümüş , buruşmuş, bana kendimi işe yaramaz hissettiren karımdı. İkisi arasında kalmıştım. İki hayat arasında. Birinde aklına her eseni yapan maskülen makyajlı bir kadınken, öbüründe suratında sivilcesi eksik olmayan suratsiz bir bayan idim. Bu canımı sıkmaya başlamıştı. En kötüsü de her 2 şehirde de mutlu değildim. Ruhum ve bedenim uzun zamandır yorgundu. Yattığım hiçbir yatakta, - isterse kuştüyü olsun- uyuyamıyordum. Lanet olası uykum bir türlü gelmiyordu. Ve her sabah sese uyanıyordum. Her sabah.. Sadece uyumak, bir gün olsa da uyumam gerekiyordu, kendimle baş başa kalmam gerekiyordu. Kendimi dinlemeyi unutmuştum. İşte bu yüzden Antalya’da kırgındım. Gönlümün en güzel şehrinde yapayalnız kalmıştım. Bi şeyi kökünden kazımam gerekiyordu. Uzun bir arayıştan sonra cevabı buldum. Kendimi kazımam gerekiyordu,kökümü yakmam gerekiyordu her 2 şehirde de. Başka bir yerde ise, tek başıma olduğum bir yerde küllerimden doğmak. Evet istediğim buydu. Sadece gitar çalmak, sadece şarkı söylemek, sadece sırt çantamı alıp gezmek. Evet, hayatta ilk defa bir şey veya bir şeyleri bu kadar istiyordum. Gerçekten birey olabileceğim bir yere gidip geçici de olsa bir düzen kurmak. Bıkmıştım, her günümki slow motion hareketlerimden bıkmıştım. Hissediyordum. Eninde sonunda defolup gidecektim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://pa1.narvii.com/5796/bf1a3d703fb6cb34b08f4946a22c0b18327d35b8_hq.gif

 

Kafam karışıyor bazen, o karanlık sokaktan geçerken. Hiç böyle olacağını düşünmemiştim, çocukken bunları düşünecek vakit mi vardı sanki? Tek derdimin daha fazla gazoz kapağı bulmak olduğu zamanlar işte... O zamanlar kendimi özel hissederdim. Şimdi o duygudan eser yok. Ama değişmeyen bir şey kaldı geçmişe dair, ilk günkü gibi hayal kurabiliyorum hala, gerisi silinip gitti sanki. Bazen bir fotoğrafın anımsattığı günler. Bu maske ne kadar daha dayanır bilmiyorum, umarım kırılmaz, eğer ki... beni hala yaşatan bir sebebim olmayacak.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://cdn.backyardchickens.com/5/58/500x1000px-LL-5883bd02_halloween-scary.gif

 

Keşke hiç gelmeseydim buraya, gereksiz yere yürümüşüm.

Sorunlar yenilerini getiriyor ve sürekli kendini tekrar eden bir döngü bu

Nefes alamıyorum, yaşayamıyorum. Belkide yaşıyorumdur kim bilir..

Hayallere giden darağacının altına değer verdiğim her şeyimi gömmek istiyorum.

Kimse bulamasın, göremesin, dokunamasın onlara...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Saat 587:538 ve ben tırnak makinasından yazıyorum burda hayat çok tuhaf insanların %95i ateist , kitap okuma oranı %82 sizin iran adını verdiğiniz bölge bugün amerika adını verdiğiniz ülkeyi ele geçirdi bunun kutlaması yapılıyor yazıyı bizim için arapçadan çeviren arkadaşa teşekkür ediyoruz

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://37.media.tumblr.com/036aaba23464b3d5f6a0315028daa30f/tumblr_mqer1unpYw1rf7wxzo1_500.gif

 

Baksana, sadece bir kez olsun bak. Bir ben kalmışım gitmeyen uzaklara,

bozulmuşum tüm duygulara, lanet okumuşumdur hep. Kendimden öteye

gidemedim hiç, kabul edemedim hiç bir doğruyu yanlışı. Hiç olmadı kanayan

bir yaram, hiç olmadı kapandığım bir odam. Sessiz kaldım hep, hayallere,

onlarca şeye ve onsuz tapındığım bütün nefretime. Uyuşurum birazdan,

güzel şeyler yaşarım belki, ne dersin? Benim uykum derindir, lütfen uyandırmayın!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yandım kül oldum,bittim,rüzgar oldun fırtına oldum dindim,dalga oldum sel oldum durulup değiştim de toprak oldum,çayır oldum kendimi buldum.O veya bu değil,yüksek veya düşük,negatif veya pozitif değil,ben gerçek olmak isterim.Kendimi bulmayı,ona selam vermeyi,kabul etmeyi,geliştirmeyi isterim.Bir ümit buldum değerlendirdim,daha da ilersini isterim.Tüm fırsatları karşıladım da onurlandırılmayı sevdim.Duymayı,bilmeyi,korumayı,ilerlemeyi ve gerçekleşmeyi,isterim.Toprakta doğmuş fidan,onu yaşatan yağmur,baharı getiren rüzgarın ıslığındaki sevinç ve milyonlarca anlamı,ateşin derin sükuneti de aniden çakan şimşeğin anlamı,kendisi olmak isterim.Ben doğa olmak isterim,kişiliğimi ve kendimi unutmadan değişmiş olanı ilerletmeyi,geri dönüp olmam gerekeni olmayı,almam gerekeni alıp sonumu bilmeyi,ne olursa olsun kibir ve bencilliğe düşmemeyi,bana verilmiş olanın hakkını vermeyi,sevmeyi,doğanın yanında olmayı,göz ardı edilmiş olanı görmeyi,en sonunda kendimi tamamlamayı,beni sevene ulaşabilmeyi isterim.Rüzgarlı bir çayırın nemli veya kuru toprağında,ateşi buram buram hissederken,Güneş varken gökyüzünün diğer ucunda olan Ay'la beraber kendimi,"ben"i selamlamak isterim.Onu alıp,diyar diyar devam etmeyi.

 

Arada geliyolar böyle :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Öylesine Tavsiye

Sevdiğiniz bir yerin sevdiğiniz bir yer olarak kalmasını istiyorsanız orada daha fazla kalmamalısınız ,

Kendinizi suçlayamadığınızda başkalarını , başkalarını suçlayamadığınızda kendinizi suçlamamalısınız,

Sürekli bir şeylerden şikayetçi olanlardan olmak yerine bir işe yarayanlardan olmalısınız,

Hayatın akışında kendinize yeni sözler vermek yerine hayatınızın akışınızı hala istediğiniz eski sözlere göre şekillendirmelisiniz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

hala nefes almaya devam ediyorum. saat 19.28. yarın sabah dersler. bana bilim ve gelişme adı altında bir avuç saçmalık anlatacaklar. biat edin diyecekler yine. sadece onlar mı ? peki ya dersten çıkınca yurt kuralları ve müdür? sivil bürokrasiler? ya sonra okunan haberler, aile tahakkümü. insanın insana olan eziyeti hiç biter mi. duvarlar duvarlar duvarlar.. o duvarlar. sessizce eziyetimi izleyen duvarlar. milyonlarca kez ayak bastığım zemindeki kareler. nefes alan ızdırap. insanlar konuşuyor. bir şeylerden konuşuyorlar. konuşmaya değecek bir şeyler buluyorlar. çok tuhaf. anlayamıyorum. oda arkadaşım mesela. elimi uzatsam dokunacağım belki ona. ama aslında burada değilim ki ben. benimle konuşurken bile yabancı bir perdenin arkasından bakıyorum ona. bana bakarken aslında ben ben değilim. burada bile değilim. dünyadan başka her yerdeyim. ama tam da dünyanın çamuruna dibine kadar saplanmışım. çıkış yok. dönüş yok. saatler ilerlerken bir kez daha sessiz saniyeler bağırıyor. doğdun, ve telafisi yok.

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sevmedik, sevilmedik ve taşlaştık. Mutlu çiftleri gördükçe kinlendik, ayırmaya, acı çektirmeye yeltendik. Defalarca acı dolu çığlıklar attık karanlık yatağımızda, süzüldü rimelimiz yanağımızda. Daha da kinlendik, hırslandık, herkesin ilgisini istedik. Yetmedi, hiç yetmedi. Yalnız kaldık daima. Ne suçumuz vardı ? Güzeldik, çekiciydik, güçlüydük, neden istenmeyen olduk ? Hakaretler, küfürler işittik, kalkan elleri zihnimize hapsettik. Sevmeyi ve güvenmeyi bilmedik, daha çocukken acımasızdı yaşamımız. Egoistiz, Kibirliyiz, Sevilmeyeniz, İstenmeyeniz. Ağlıyoruz geceleri, gözlerimiz kanlı daima. Saçımızı, gözümüzü, tenimizi kullanıyoruz hala .. Bizi yiyen duygularımız dışında sahip olduğumuz tek şey bedenimiz çünkü. Erkekleri etkilemek için adım atmaktan da çekinmiyoruz. Karaktersiziz çoğuna göre. Lakin gece yattığınızda izliyoruz sizi karanlıkta, Biz bekiyoruz karanlıkta. Enerjilerle, güçlerimizle ; Dokunuyoruz ruhunuza, giriyoruz rüyalaranıza. Sempatiklik ve manipüliteyide, Sadece beni sevmeniz için ..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://38.media.tumblr.com/32286013adaa3a632e5ca26314decd34/tumblr_n5hdt0wQR11s8adjoo1_500.gif

Acabaları izlemeyi seviyorum, kararsız bakışları falan. Sonra kayboluşların ardında

bıraktıkları izleri takip etmeyi. Kalbimin ortasında olmayan bir deliliğin akıttığı masumiyet

kadar katilim ben ve uzunca bir yoldan geldim, çok gezdim olmayan şeyler arasında,

artık biraz dinlenmek istiyorum. Nedenleri boş vermiş bir kucakta sallanırken misal...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://24.media.tumblr.com/7d60d1e6913d41a63aef0a38caba8dc0/tumblr_n0u6yqKBIx1ris53ko1_500.gif

 

Beraber yaşardık sevgili karanlığım, aydınlanmayı beraber bekledik. Tozlu raflara

sinen o kokuyu hissettik çoğu zaman. Çıkış yolunu da beraber aramıştık ama senin

bundan hiç haberin olmadı. Sonra uzunca bir uykuya daldık seninle biz.

Hiç uyanmamak için hatta...

 

Ve şimdi ben uyandım, peki ya sen nerede kaldın? hangi rüyada kayboldun?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...