PiaA Yanıtlama zamanı: Haziran 26, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 26, 2016 Her geçen gün, Düşürürsün birer birer , Yürüdüğün yollara , Hayallerini.. Dönüp alayım dersin, Şeytan almış götürmüştür çoktan , Katmıştır koleksiyonuna senin olan ne varsa ... Kızgınsın..Senindi o hayaller , Belki gerçek olmazdı lakin senindi.. Bir öfke bir cesaret, Gidersin cehenneme ,geri ver hayallerimi dersin , Bir kahkaha, bir sigara .. Yanar cesaretinde öfkende , Yapışkan cehennem tabanında .. Kaçış yolu ararsın kül olmadan , Kaçarken kalanları da bırakırsın , Seni sen yapandan geriye kalanlar hani.. Şimdi hayallerin olmadan , Bir hiçsin.. Bir afyon kafasındasın artık yaşarken , Mutlulukların halüsinasyona dönüşür , Aynı şişenin dibinde , Aynı gerçeklerden kaçıp durursun, Sarhoşluğunda hayallerinin güzel yüzü ... Pia Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PiaA Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2016 Kaygılanma sevgilim.. Elbet bir çocuğun gülüşünde telafi ederiz ayrılığımızı.. Ne olmuş yani mesafesi belli değilse aramızda ki yolların, Aşk , ışık gibidir ne zamanı vardır ne de mekanı.. Peki bu söylediklerim... Avutuyor mu seni kalbim? Ne diye çarpıyorsun öyle? Ne olur yani bir kere dinlesen beni, Uysan mantığımın serseri benliğine, Herhangi bir caddenin hiç önemi olmayan sıradan bir merdiveninde, İçip içip unutsan... Olmaz mı ? Öldüreceksin beni değil mi ? Pekala , yap hadi.. Ben onu düşünmekten vazgeçmeyeceğim , Sende canıma kastedişinden öyle.. Sevgili kalbim, elinden geleni koyma ardına, Unutma ki ruhum da var benim... Pia 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2016 Ben bir adam sevdim ; Dokunuşu tenimi yakan Bakışı kalbimi eriten Gülüşü içimi ısıtan Ben kalbimi verdim ; Tereddüt etmeden Şüphe duymadan Şart koşmadan Ben bedenimi verdim ; Acı çektiğimi göstermeden Yasak olduğunu gizleyerek Sonunda ağlayacağımı bile bile Ben kendimden geçtim ; Bir an durmadan Tek sefer düşünmeden Çevreyi umursamayarak Şimdi ; Hapsoldum karanlıkta Kaybetmenin hırsıyla Nefretin sevgisi olmasıyla Yemin ettim ; Önüme çıkanı kaosa katmaya Karanlığa çekerek zehirlemeye Ve her birini öperek zehirlemeye Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
arecrateria Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2016 Defteri, karalama. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heretik Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 3, 2016 sadece yapmış olmak için yapmak, sadece nefes alıp bir sonraki an'a geçmek. sadece beslenip hayatta kalmak ve bir geceyi daha atlatmak.. modern primitizmin örneklerini bir tanrı kadar basit şekilde kendime sunmak. budur yaptığım, ve itiraf etmeliyim düşünmekten daha rahatlatıcı bir şey. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
reincarnated Yanıtlama zamanı: Temmuz 6, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 6, 2016 http://25.media.tumblr.com/762ede932af925522676b091846cef4b/tumblr_mi963eneWp1s4i6w8o1_500.gif O'na sahip olmak, O' olmak. Nasıl bir şey ki, içinde kaybolmak? Karanlığında, sonsuz derinliğinde boğulmak. Sen özelsin, sadece benim görebildiğim, hissedebildiğim. Varlığının mükemmelliği karşısında, eğilen cümlelerim, Sana serenat yapan bu ıssız bedenin belkide tek tesellisi. Daha yokluğunu kıskanırken gecenin karanlığı, Nasıl varlığına karşı koyabilirim? 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
reincarnated Yanıtlama zamanı: Temmuz 8, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 8, 2016 http://25.media.tumblr.com/f6e237a68380339b4de7bc12e6cbb15f/tumblr_mzifm3JyfD1qhlcmco1_400.gif Ben zamanın artık hatırlamadığı insan, Sadece sana esir oldum. Her hüzün yağmurunda seni düşledim. Sadece sana ait olmak istedim. Ben yalnız sende kayboldum, Ve yine sende buldum kendimi. Bu kış şatosunun ruhsuz şövalyesi, Siyah karların içinde seni bekliyor. Ve siyah güneş doğana kadarda bekleyecek... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
geistgeist Yanıtlama zamanı: Temmuz 9, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 9, 2016 Bir aralar kaybettim kendimi Yol yoktu gidiceğim İnsan yoktu seveceğim Okul yoktu okuyacağım ya da Çalışacağım bir iş yoktu Dünya yok gibiydi ve lanet ediyordum her geçen günüme Günler öyle bir geçiyordu ki Şu et ve kemikten bedenime balyozla vurmadıkları bir an olmadı Bir aralar bir aralarda kaldı galiba Ya öldüm kendi cennetimde yaşıyorum Ya da hayatımı cennete çevirenler var Sevgili, kardeş gibi olan dostlar değerleniyor her nefeste Şimdi de en çok gece olmasına üzülüyorum Sadece bir kaç saatliğine de olsa veda ettiğim o insanlara Her gece ömrüm bitiyor ve sanki kızıl bir güneşle doğuyorum sabahlara Bir günaydınla mutluluk saçıyor bütün sıcaklığıyla Ve içimi hiç bu kadar sıcak hissetmiyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
reincarnated Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 10, 2016 http://2.1m.yt/bInAIyN.jpg Etrafı şeytanlar tarafından çevrilmiş olan babil fahişesinin son sözü; "Benim tatlı şevhetime bir kaç damla daha meni bağışlayabilir misin?" oldu. Kutsal mabedin üzerine Dr.Faustus'un kargası konmuştu, ölümün eşiğinde olan tanrının meleği, kuleden aşağı hızla düştü. Kalpsiz Musa'nın 21 ordusu, yine 21 millete gebe kaldı. Sonra Hadanish'in semaya yükselen çığlıkları duyuldu. Yeraltı şehrinden toplanan cezalı ruhların bir kısmı, Apep'e ikram edildi. Bütün günahlara günah eklendi. Gece oldu, uzaktan bir gemi geldi. Kayın ağacı kurudu, topraktan ateş çıkmaya başladı. Gemiden altın kaplama zırhı olan biri indi. Kuş sesleri kesildi. Sonra sessizlik oldu. Nehir kızıla boyandı, sonra balık yılını bekledik. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Temmuz 11, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 11, 2016 Zümrüt süslemeli hançerler saplansa ruhumuza ne yazar Kaybettiysek defalarca kime zarar Sabrede sabrede eridik Ödün verdikçe kendimizden geçtik Kabul ediyoruz şu an herkesi kaybettik, Gecedeyiz Lakin güneş bizim için tekrar doğmayacak mı ? Dönmeyecek mi devran ? Hep böyle mi kalacağız ? Biz her battığımızda daha güçlü doğarız Yeniden kuvvetlenir Yeniden parlarız - Artık durmayacağız önünde - Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heretik Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2016 güneşle olan mücadelemizde efsanevi direnişimiz sonuçlarını veriyor. gölge birliklerimiz ışınların etkisinde gözle görülür bir düşüşe sebep olurken karanlık mağaralardan açılan yaylım ateşi sonucu güneş denen diktatörde ciddi gedikler açıldığı kesinleşti ve bir müzakere için elçilerini göndereceği kulislerde fısıldanıyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paganlaw Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2016 Üzerindeki beyaz elbisesini hep çok sevmiştim, o gün de bunu giymiş olmasına şaşırmadım. Omuzlarını ve boynunu açıkta bırakan, gerdanının altında göğüsünün kıvrımından başlayan, dizlerine uzanan... Bir nefes mesafesi aralığı yanına gelince dikkati çekiyordu yüzündeki bir tanecik beni; yüzünün sağında, dudaklarının yanında, gülünce oluşan kıvrımın üst katmanında yer alıyordu. Küçüktü ve pürüzsüz mükemmelliğe dikkat çekmek için oraya konmuştu. Teni beyazdı, gözleri kahverengi, saçlarıysa koyu kahverengi... Saçları öyle düzgün taranmıştı ki, her bir teli ayırt edilebiliyordu. Upuzundu saçları; incelen belinden aşağıya uzanıyordu. Yanına geldiğimde bir nefes mesafesinde gözlerini hafif kıstı ve o yakınlıkta iki gözüme birden odaklanamadı. Bir sağ bir sol gözüme bakmak için gözlerini hareket ettiriyordu. Aşkı her hareketiyle daha da hissediliyordu. Her zamanki gülümsemeyle baktı bana; dudaklarını bitişik halde yanlara hareket ettirdi. Dudaklarının yanında oluşan gamze değildi; o gülümseyince bir gamzeden daha güzel kıvrımlar oluşuyordu. Nefesi aşk taşıyordu, öyle ki her seferinde daha canlı nefes alıyordu. Nefes aldıkça göğsü daha da kabarıyor ve gözlerinin ışıltısı daha da artıyordu. Bana hayranlığını ne o gizleyebilmişti ne de ben ona hayranlığımı gizleyebilmiştim. İnce belinin kıvrımından tutuyordum, saçları elimin arkadasından geçip elimin dışına temas ediyordu. Sonra sağından saçlarını önüne aldı. Omzu ve boynu kuğu zerafetiyle ortaya çıkmıştı. Göğsünün arasına kadar uzanan kolyesi artık daha net görünüyordu. Başını hafif kaldırıp bana böyle bakmasını her zaman çok sevdim; ama bu kez farklıydı. Bu, son bakışıydı. Gözleri ağlamamak için direniyordu. Kirpiklerinin arasından bir damla yaş süzüldü; ama gülümsemesini hiç bozmadı. Dudakları titremeye başladı. Elini göğsüme, kalbimin üstüne koydu. Eli bembeyazdı ve bu beyazlığa ahenk katan elinin üstündeki ince açık yeşil renkti. Bir damla yaş daha süzüldü gözlerinden. Dudağının yanında oluşan kıvrımlar ıslandı. Son kez öptüm o kıvrımından, tam da benin olduğu yerden. Aşk, onun gözlerinde var oldu. Aşk, onun küçük beninde, ince kıvrımında hayat buldu. Aşk, bu küçücük anda hapsoldu. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
electronicalev Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2016 http://data.whicdn.com/images/79650888/large.png Çok ileri gittim, kendimi fazla kaybettim Beyazlardan sıkıldım penceremden dolan Kıymetini bilemeyip Korumam gereken değerleri ateşe verdim Küllerinden yeniden doğdular ve ant içtiler Nereye gidersem gölgemin rahatsız etmesini herkesi Oysa ben siyahlara bürünmemin benim için iyi olacağını düşünmüştüm Lakin matemin saracağını bilmiyordum hayatımı Sarmaladım sarmaladım ve sonunda dumanların arasından Hayatıma veda ettim Yokoluşumu soludum Varolmayışıma ağladım Yanlış adlandırılan kimliğimin Haksızları haklı çıkardığını anladığımda Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heretik Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2016 bütün o uyduruk felsefi isyankar düşünceler işte nihilizminden tut pessimize kadar hepsi sadece ve sadece tek bir sorunun fazlaca dallanıp budaklanmasından ibarettir Neden kötülük var ve neden insan acı çeker ? işte bu soru ve yaşananların getirdiği şok travma insanı ucuz felsefi kalkanlar yapma işine itmiştir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2016 Bazen içimde bir nefret uyanıyor, Kimseyi görmüyor gözlerim. Ateşler saçılıyor o deniz maviliğinden, kan kırmızı bir kızıla bürünüyor. Duygularım azalarak değişiyor, Kaybediyorlar beni haberleri yok .. En iyisi biz sessizce kaybolalım karanlıkta, herkesten darbe yediklerinde yalnız kalacaklar aydınlıkta. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PiaA Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 18, 2016 Dünya bir maden ve ben bir madenciyim..Elimde bir kürek yüksekleri eşeleyip derinlerde ki mutluluğu çıkarmaya çalışıyorum..Her gülücükten sonra bir kayaya denk geliyorum..Ter, kan , acı uğraşlar ..Söküp alıyorum kayayı olduğu yerden..Hemen bir kutlama, sanki başka kayalar yokmuş gibi..Sarhoş bir geceden sonra tekrar, küreğim ben ve iş başı.. Korkunç..... Her metrede kendi cesedimle karşılaşıyorum..Her metrede farklı ölmüşüm.Ben..Mutluluğa giden yolda kaç kez ölmüşüm böyle Tanrım...Yıllar geçiyor..Yüzyıllar..Ellerim nasır , alnım kırışmış , sarhoş da olamıyorum artık.. Küreğimi bırakıyorum artık ve söktüğüm kayalardan kendime bir ev yapıp cesetlerimden ev eşyaları yapıyorum..Bir küçük sehpa..Bir yatak ve bir kaç dal sigara.. Emeğim geçmişime, geçmişim başarısızlığıma ve başarısızlığım mutsuzluğa karışıyor..İlk kez mutluluğu aramıyorken ölüyorum ve son cesedimi yamaçtan yuvarlayıp iğrenç bir kahkaha atıyorum ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BayParadoks Yanıtlama zamanı: Temmuz 26, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 26, 2016 İnsanlığın sanal duvarlarını örten toz pembesi sis , bu kirli satraç tahtasının karelerinin gıri olduğunu saklayamadığında ve vezirler piyon olduklarını anladıklarında şahların matını izleyeceğim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 28, 2016 Ey her an hasretle baktığım gök, her dakika beni boğuyorsun. Daha ne kadar boğacaksın ? Bir bilseydim. Umutla baktığım ufuklar sis ile dolup kararmış. Daha ne kadar göremeyeceğim ? Bir bilseydim. Tek kelamına can verdiğim yüzler kalbimi söküp hançerliyor. Daha ne kadar yapacaklar ? Bir bilseydim. Bende mi hata, Beni mi sevmiyorlar. Yoksa canımı almak mı niyetleri ? Bir bilseydim .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2016 Hayatım boyunca egodan uzak durdum yada öyle sanıyorum ama gurur hiç yapmadım. Özellikle değer verdiğim insanlar için defalarca ezdim gururumu.Sustuğum zaman gururumdan değil söylecek söz olmadığından susuyorum.Bazen konuşmak bir işe yaramaz naparsan yap çözümü yoktur.Konuşalım konuşmasına da neyi? Konustuğumuz zaman kırgınlıklarım geçecek mi? Hakaretlerin unutulacak mı? Ruh sağlığım eski haline dönecek mi? İnsanlara yeniden güvenebilecek miyim? Ne kadar yıl geçtiyse artık o kadar yıl yaşadığım kötü şeyler silinip gidecek mi? Her defasında yeni bir şans istediğinde bu sefer farklı olacak dediğinde farklı oldu mu? Yine gözün kesmediğinde ben sana ağır geldiğimde sorumluluklarının altında ezildiğinde zorlandığında yada egon devreye girdiğinde yine gitmek istemeyecek misin? Gitmek isterken sakince değil de yıkıp geçerek gitmeyecek misin? Güzel bitirelim güvenimi sarsma en azından ilerde olur da karşılaşırsak birbirimizin yüzüne bakacak yüzümüz olsun demedim mi? Ben bu cümleleri o kadar çok kurdum ki sayısını unuttum.Bizim konuşabileceğimiz şeyler 1 tane yada 3 tane şey değil ki.Ben herşeye rağmen seni affetmeye çalıştım sevdiğim için değer verdiğim için ama silemedim, yaşadığım hissettiğim kahrolduğum o zamanları silemedim.Yetmedi kendimi de cezalandırdım sana her defasında şans verdiğim için sana gerçekten inandığım için sihirli değnek değecekmişcesine beklerken bir umutla hep belki dedim ama olmadı hep yanıldım.Bilmiyorum belki de başka bir yere başka bir kimseye gitmek istedin ve onda aradığını bulamayınca yeniden bana geldin olamaz mı? Herşey olabilir.Ben artık eskisi gibi değilim ağlamıyorum, yavas yavas kendime geliyorum, toparlanıyorum.Bundan sonra ne senin ne de bir başkasının beni bir daha o hale getirmesine izin vermem! Bana gerçekten değer veren herkesin başımın üstünde yeri var ama bana değer verdiğini sanan, üzen, yıpratan kimsenin hayatımda yeri yoktur olamaz da.Çünkü ben değerliyim ve değer görmeyi hakediyorum! Kendine iyi bak özel insan.Her şeye rağmen değerlisin. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BayParadoks Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2016 Geberin kafamdaki düşünceler , beni rahat bırakın , vermiyeceğim anahtarı , kafesimdeki şeytanı özgür bırakamayacaksınız , bir daha olmaz , bir daha aldırtmayacağım kendimi kodesden, bir daha korkutmayacağım sevdiklerimi , evet haklısınız , haklısınız ama bu konuda bir şey yapmayacağız. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 30, 2016 Kuş tüyünde uyuyanların düşlerinin, toprak üzerinde uyuyanlarınkinden daha güzel olmadığı gerçeğinde, yaşamın adaletine olan inancımı yitirmem mümkün mü? Bana kulak ver ki, sana ses verebileyim. Karşındakinin gerçeği sana açıkladıklarında değil, açıklayamadıklarındadır. Bu yüzden onu anlamak istiyorsan, söylediklerine değil, söylemediklerine kulak ver. Söylediklerimin yarısı beş para etmez; ama ola ki diğer yarısı sana ulaşabilir diye konuşuyorum. Yalnızlığım, insanlar geveze hatalarımı övüp, sessiz erdemlerimi eleştirmeye başladığında doğdu. Bir gerçek her zaman bilinmek, ama ara sıra söylenmek içindir. İçimizdeki gerçek olan sessiz, edinilmiş olan ise gevezedir. İçimdeki yaşamın sesi, senin içindeki yaşamın kulağına ulaşamaz. Yine de kendimizi yalnız hissetmemek için konuşalım. Sözcüklerin dalgası hep üstümüzde olsa da, derinliklerimiz daima dinginliğini korur. Yaşam kalbini okuyacak bir şarkıcı bulamazsa, aklını konusacak bir filozof yaratır. Zihnimiz bir süngerdir, yüreğimizse bir nehir. Çoğumuzun akmak yerine, sünger gibi emmeyi seçmesi ne garip! Eger kış, 'Baharı yüreğimde saklıyorum' deseydi, ona kim inanırdı? Her tohum bir özlemdir. -Halil Cibran- Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2016 Tutkumdan eriyorum bazen, Dokunamıyorum ama ona. İlgidir, şefkattir derken öpesim geliyor, Ayart gitsin diyorum kendime. Bugüne kadar istediğimi hep aldım diye mi esirgeniyor şimdi benden ? Hırs veya sevgi ne fark eder ki ; Dokunmak ve öpmek bana yasak mı getirildi ? Bir adam ne kadar karşı koymayı denedi ki bana ? Bazen şarap arzular gibi istiyorum onu, Aromatik ve haz veren. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BayParadoks Yanıtlama zamanı: Ağustos 2, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 2, 2016 Işık mı girecek ölüm mü belli değilken penceresinden , gecenin güzel olduğunu anlıyor , karanlık göğüs kafesimdeki müebbet mahkum , kalan umutları gömmek için. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Ağustos 2, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 2, 2016 Yatağıma yatmadan önce makyajımı siler gözlerime bakarım. Kendi göz renginin ne renk olduğunu çözemeyen tek insanım.Makyaj gittiğinde o olgun insan yerini bir anda küçük bir çocuğa bırakır.Gözlerimin rengi daha çok ortaya çıkar, yüzüm daha soluk, saçlarım günün yorgunluğundan nasibini almışcasına dağınık, duruşum masumlaşır..Ben büyümeyi beceremiyorum.Zaten büyümek de hiç istemiyorum.Aynaya bakarken bazen de böyle düşünüyorum. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Ağustos 2, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 2, 2016 Karanlıkta kaldım bir kere daha, olsun önemli değil. Alışığım yalnızlık ve ışığın olmayışına. Bu ise kaderimiz, lâl olur çekeriz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.