Ariakas Oluşturma zamanı: Nisan 30, 2014 Paylaş Oluşturma zamanı: Nisan 30, 2014 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü. Dünya üzerindeki pek çok ülkede, resmî tatil olarak kabul edilmektedir. Türkiye'de ilk kez 1923'te resmî olarak kutlanmıştır. 2008 Nisan'ında, "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM'de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir. Tarihçe: 1 Mayıs İşçi Bayramı - Vikipedi Wikipedia'dan alıntıdır. Kendi notumu da düşmem gerektiğini düşünüyorum. Herhangi bir şirkette, kamu kuruluşunda veya farklı yerlerde çalışıp bu işçi bayramı yea beni alakadar etmez diyen bir çok insan görüyorum. Çalışan herkes işçidir, emekçidir. Bu sadece madencilerin, çiftçilerin bayramı değil, hepimizin bayramı! Yasaklar, engellemeler bizim bayramımızı kutlamamıza engel olamayacak. Tüm emekçilerimizin bayramı kutlu olsun. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Nisan 30, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 30, 2019 İşçi Bayramı’na uzanan sürecin ilk adımının 1856 yılında Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri çalışma saatlerinin azaltılması için başlattığı protestolara kadar dayanıyor. Ancak bu protestolar tarihte, ABD'nin Chicago kentinde işçilerin 1 Mayıs 1886'dan itibaren iş gününün 8 saat olması için başlattığı mücadelenin, 1889'da Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı’nın Paris Kongresi'nde "işçilerin ortak bayramı" olarak kabul edilmesine kadar uzanıyor. Amerikalı işçilerin, 8 saatlik iş gününü kabul ettirmek için mücadelesi 1884'te başladı. Chicago'da, Trade-Unions (İşçi Birliği) Kongresi de 1 Mayıs 1886'dan itibaren normal iş gününün 8 saat olarak belirlenmesini kararlaştırdı. 1 Mayıs 1886'da ABD'nin büyük kentlerinde beş binden fazla grev ilan edildi. Polisle grevciler arasında çıkan çatışmalarda bir işçi öldü, çok sayıda işçi yaralandı. 3 gün süren gösteriler sonrasında sendikacılardan dördü idam, dördü ağır hapis cezasına çarptırıldı. Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı’nın 1889 Paris Kongresi'nde (II. Enternasyonalin 1. kongresi),işçilerin dayanışmaları amacıyla yılda bir günün ortak bayram ilan edilmesi benimsendi. Amerikalı sendikacıların önerisi üzerine o gün ''1 Mayıs'' olarak belirlendi. TÜRKİYE’DE 1 MAYIS: PARÇA PARÇA Dünyada 1890’lı yıllara uzanan İşçi Bayramı, tarihi kaynaklara göre, Osmanlı Devleti’nde ilk kez 1911'de kutlandı. Selanik’teki tütün, pamuk ve liman işçileri Türk tarihinde ilk kutlayanlar arasına girdi. İstanbul’da ise ilk kez 1912 yılında kutlandığı bilgisi kaynaklarda yer aldı. 1’inci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşları’nın ardından 1 Mayıs uzun bir aradan sonra ilk kez 1921'de kutlandı. Türkiye Sosyalist Fırkasının (TSF) çağrısı üzerine İstanbul işçileri mayısın birinci pazar günü tatil yaptı. TSF merkezindeki bayramlaşmadan sonra partinin Genel Başkanı Hüseyin Hilmi Bey ve üç delege, sadrazamı ziyaret etti. Ankara'da da Sovyetler Birliği ile dostluk ilişkileri çerçevesinde, 1 Mayıs 1922'de işçi bayramı kutlandı. 1 Mayıs 1923’te de ilk kez “resmi” olarak işçi bayramı kutlamaları yapıldı. Ancak, 1924 yılında “kitlesel” 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı. Ardından 1925 yılında çıkarılan “Takrir-i Sükun” yasasıyla kutlamalar 1935 yılına kadar yasaklandı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Mayıs 3, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 3, 2019 1 Mayıs Işçi Bayramı fakat dikkat edin işçilerin yüzdeye vurmak istemediğim kadar büyük bir kısmı 1 Mayıs'ta patronları tarafından mesai ücreti dahi ödenmeksizin çalıştırılmaya devam ediliyor. Ben resmi tatil hakkını talep ettiği için kovulmakla tehdit edilen çok insan biliyorum. Çaresizlik insanları susturuyor. Ve hatta birçok işçiye, kurban bayramı - ramazan bayramı gibi devlet memurlarının 10 güne yakın izin yaptığı bayramlarda dahi izin verilmiyor. En azından tüm yıl canıyla kanıyla çalışan işçilerin istirahat edebileceği bir gün haline dönebilseydi 1 Mayıs. Bunu başarabilseydik en azından ama sömürü düzeni korkunç bir depresyon ve mutsuzluk üzerine kurulu ilerlemeye devam ediyor. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" zihniyeti o yılanın bugün işçiye yarın kendisine dokunacağını anlayabilse keşke. Manevi değerler hızla yok oluyor. Sağduyusunu kaybeden toplum giderek mutsuzlaşıyor, fakirleşiyor, domino taşları gibi devriliyor herşey. Korkunç bir film izler gibi izliyorum bir köşeden bu işin sonunun ne olacağını. Sosyal medyada çekiç - orak görseli paylaşmakla yaşam hakkı savunulabilseydi keşke. Çok yazık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.