Hıdırellez

Baharın başlangıcı, mis kokuların doğaya yayıldığı en güzel naturel seslerin kulaklarımızda çınladığı bir mevsimin başlangıcı. Hıdırellez. Dün gece 5 mayısı 6 mayısa bağlayan gece nice isteklerin dudaklardan döküldüğü bir gece ritüeli Hıdırellez. Ben çocukluğumdan bilirim, bütün mahalledeki teyzelerin akşamdan kapı kapı dolaşıp ertesi sabah ezan okunamdan önce deniz kıyısında yapılacak dua senfonisine kimler katılacak diye tutulan listeler, yapılacakların akşamdan evdeki aile efradı ile konuşulması, büyük bir heyecanla hazırlanan boş bidonlar ki o bidonlara her geçilen caminin çeşmesinden azar azar suların doldurulması işlemi yapılacaktı. Ardından küçük keselere konulan paraların akşam ezanından sonra gülün dallarına bağlanması işlemi, sabah ezanı okunmadan toplanan tüm mahalle kadınları ile birlikte başlayan bir yürüyüş, o zaman devriye gezinen polis memurları bu kadınlar kafayı yemiş dediklerini hala hatırlıyorum. Deniz kenarına vardıktan sonra, herkez eline ince bir dal alır ve sahil şeridine ne isterse onun şeklini çizerdi. Çok iyi hatırlıyorum ben üniversitede başarılı olmayı ve bir araba dilemiştim. Ardından okunan ezanla birlikte kadınların deniz kıyısında saf tutup namaz kılmaları, yine aynı insan kolonisinin cami cami dolanarak çeşmelerden su doldurması, yeni çıkmış fırından ekmek alınması ve daha neler neler. Peki dileğim oldumu EVET olmuştu.

Bu sene farklı batıl inançların eşliğinde kendimce uyguladığım bir 2012 yılı Hıdırellez ritueli uyguladım. Yıllar sonra gerçekleştirdiğim bu ritüelde, yeni katılan inançlar vardı. Öncelikle Hıdırellez Duası, çok sevdiğim bir arkadaşımın bana kendi aile büyüklerinden kalan duanın fotokopisini çekip verdi. Duanın arkasına ismimi yazıp maddeler halinde öncelik sırasına göre istediğim dileklerimi yazdım. Arkadaşımın bana dediği genelde ilk 6 aylık süreç içerisinde olan dileklerin gerçekleştiğini söylemesi işin püf noktasıydı. Bu da bu zaman dilimi içerisinde gerçekten yapabilecek durumda olduğumuz dileklerin yazılması daha ön plana çıkıyordu. Akşamdan sadece kendimin değil tüm sevdiklerimin isteklerini yazdım kağıtlara. Haberi olan vardı bu dileklerden olmayanda, kısacası ben işin sevabını ve gerçekleşirse eğer dostlarımın mutluluklarına bir nebze manevi yönden verdiğim desteği katıyordum. O günün öncesinde yaptığım yürüşte, yine bir tanıdığımın bana bu sene yeni öğrendiğim bir diğer batıl inancın gereklerini yerine getirmeye çalışıyordum. İlk defa duyduğum aslında oldukça mantıklı gelen bir uygulama. Elimde kağıttan yaptığım küçük bir külahın içine yol boyunca rastladığım karınca yuvalarından bir parça kum atıyordum. Ne kadar karınca yuvası varsa o kadar küçük parça kumu hayvancıkların yuvasını bozmadan alıp biriktirme işlemine giriştim. Bunun önemi ise şuymuş; yıl içerisinde bereketli ve tüm başarılması gerekli olan işlerde yanınızda taşıdığınız bu küçük kumcukların size şans getireceği inancı... Bende buna inanan biri olarak yol boyunca gezindiğim tüm yol, bahçe ve tarlalarda ne kadar yuva varsa oradan küçük kumcuklar aldım ve küçücük bir kesenin içine koydum. Aynı keseye yine her Hıdırellezde olduğı gibi 5 kuruştan olan bozuk paraları doldurdum ve onları akşam eznından sonra bahçemizde bulunan güllerin dallarına bağladım. Ardından saati sabah ezanına 1 saat kala kurdum. Yazdığım tüm dilekleri küçük bir poşete koydum ve arabayla bir deniz kıyısı bulana kadar yol aldım. Zaten 5 mayıs akşamı Hıdırellez şenlikleri kutlandığı için geçtiğim yollarda yanmış odunları ve külleri görebiliyordum. Sonra gözüme kestirdiğim bir yerde park ederek en yakın sahile ulaşıp elimdeki kağıtları suya attım, tüm inancım ve dualarımla. Ardından saat 5 doğru eve geldim, eve girmeden gül dalına astığım kesemide aldım ve huzur içinde görevimi tamamladım.

Çocukluğumdaki kadar hareketli olmasada bir Hıdırellezi bu şekilde karşılamanın ve yaşamının heyecanı vardı bende. Bir sonraki yıl daha farklı ne gibi uygulamalar varsa onlarıda araştırıp, tanıdığım arkadaşlarımla birlikte çok daha eğlenceli bir boyuta getirmeyi düşünüyorum. Bunlar bizim inançlarımız, üzel olan inanarak bir şeyi yapmanız ve hiç olmazsa size ümit verecek bir düşünceye sevk etmesi. Herkeze sağlık, huzur ve mutluluk dolu güzel günler diliyorum, Hıdırlleziniz daha doğrusu Mayıs 7 niz kutlu olsun...

Alıntı

Ben hıdırellez de doğdum ne güzel dimi :D

Çocukluğum geldi aklıma hıdırellez zamanı herkesin aşağıda toplandığı zamanlar geldi aklıma.Ateş yakıp üstünden dilek dileyip atladığımız zamanlar,gül ağaçlarının altına çizdiğimiz şekiller, gömdüğümüz kağıtlar,tüm gün cüzdanlarımızın ağzını açık bırakıp bereketle dolmasını dilememiz, kapıları camları açtığımız zamanlar..Şimdi ateş yakıp üstünden atlama şansım olmasa da yer ve mekanımdan dolayı akşam yürüyüşüm sırasında gül ağacı arayıp dileklerimi kağıda yazıp altına gömücem.Neyseki sabahtan açtım evin camlarını elimizden ne kadarı geldiyse artık

Balkonda, mutfakta piknik tüpünden atlayanlar.Lastik yakan mazoşistler.Yatırların önünde kuyruk olan teyzeler.Göbek atan romanlar.En sevdiğimse belli bir ağacın etrafını sarmış, farklı kültürlerden oluşan insanların kardeşlik ve dileklerin hayali içinde, orta çağ ambiansı oluşturması.

Balkonda tüpün üstünden atlayanları da ilk defa duyuyorum.Hızlarını alamayıp uçmasalar bari

ve ritüeller. akşamı bu akşam

Bi inanışa göre de elma kabuğunu yastığının altına koyup uyuyanlar evlenecekleri kişiyi görüyormuş doğru mudur acaba Az önce okudum bi acaba diye düşündüm Bizde yeşil elma var sayılır mı acaba

dileklerin kabul olması dileğiyle:D

Bence Ateş elementli burçlar için bi bayram denebilir Çünkü duyduğuma göre ateş elementi için ateşten atlama olayı onları hem rahatlatıyor hemde arındırıyormuş.. Ne kadar doğru bilmiyorum tabii

Balkonda tüpün üstünden atlayanları da ilk defa duyuyorum.Hızlarını alamayıp uçmasalar bari

Bizde küçükken mahallede koltuk yakar onun üstünden atlardık düşün.. Gerçi bi kere olmuştu bu olay ama olsun

Bizde küçükken mahallede koltuk yakar onun üstünden atlardık düşün.. Gerçi bi kere olmuştu bu olay ama olsun

fazladan koltuğunuz vardı herhalde o da iyiymiş

fazladan koltuğunuz vardı herhalde o da iyiymiş

Yok ya nerde mahallede çöpün yanına bırakmışlardı değerlendirdik Yanlız yanlış hatırlamıyosam bi kız atlarken çivi girmişti ayağına...

Yok ya nerde mahallede çöpün yanına bırakmışlardı değerlendirdik Yanlız yanlış hatırlamıyosam bi kız atlarken çivi girmişti ayağına...

illa birisi kendini sakatlar zaten.Ya hiç bu tarz şeylere kalkışmamalı ki benim gibi dikkatsizler uzak durmalı,yada çok dikkatli olmalı yoksa illa sakatlanır insan.