indigo55 Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2015 Matematikde kesin değildir, matematikte bir şeyin olabilmesinin yada olamamasının en büyük ihtimali yüzde 99.98dir.Allahı kendi düşüncelerimizle ( tanrı demekten sıkıldım) küçük algılamayın yani ortada bu bir tek bu gezegen yok muazzam galaksiler var varlık konusuda ayrı Allah her şeyi çift yaratmistir varligi öyle algılarız. Yani erkeğin varlığını kadınla anlatmak gibi yada koyunu anlatırken başka bir hayvanı şekillendirerek anlatmak gibi Allah tekdir ondan başka ilah yoktur o yüzden onu tarif etmeye çalışmak dar bakış açısıyla olmaz ya anlatmak istediğim varlık ve yokluk kavramını oluşturanı bu kavramlarla anlamak daha zor kanaatim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2015 "Tanrı yoktur." demak, hiç araştırmadan, sadece "Görmeden inanmam" diyerek. "Karşı dağda hiç kurt yoktur." demeye benzer. Modern bilim, "Madde yoktur." diyor. Ne maddesel kanıtı? 100 yıl önceki bilimin verileriyle, felsefi tartışma yapılmaz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2015 Kesin olamayan bilginin doğruluğu, olasılığa bağlıdır. Lâf cambazlığının gereği yok. Üslubu da, hiç yabancı değil. Fake midir nedir? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DiaboluS Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2015 Bilimsel bilginin dayandığı temel, olasılık değil deney ve gözlemdir diyerek o ifadeni düzelttim. Hiçbir bilgi %100 doğrudur diyemeyiz bilimsel açıdan. Bu durumu da bilimde kesinlik değil, geçerlilik vardır diyerek açıkladım. Diğer bir konu ben tanrı yoktur diye bir ifade kullanmadım. İlk iletimde altını çizerek belirttim: aksi ispat edilene dek yok varsayılabilir diyerek. Farkındaysan açık kapı bırakmışım. Sanırım yazdıklarımı algılamanda sıkıntı var. "Madde yoktur." Bir idealist olarak bu şekilde bir ifade kullanmana şaşırmamak gerekir tabi. -Şimdi hatırladım seninle olan tartışmamızı, o yüzden yabancı gelmemiştir sana- Belki bir simülasyonun içindeyizdir, kuantum fiziği vs. zarttı zurttu varsayımlar üzerinden bir şekilde tanrıya kılıf uydurmak gerekiyor tabii... Her şeyin madde olduğu bir evrende, bilincin madde dışı olduğunu iddia etmek ne derece mantıklı olabilir, tartışılır. Konu dışına çıkacağımız için bu konuda detaya inmek istemiyorum. Tanrı konusuna geri dönecek olursak; Olasılık var diye inanmak zorunda mı hissediyorsun kendini? Sana bu işi yapanın evrenin dışında yer alan, her şeye gücü yeten, üstün niteliklere sahip, tek boynuzlu bir at olduğunu söylesem ne yapacaksın ? Görmeden inanmazsın sen şimdi... Karşı dağda hiç kurt yoktur diyecek halin yok, öyle değil mi ? Peki bu durumda verilmesi gereken cevap "evet ihtimal dahilinde, öyleyse inanmalıyım" mı olmalı ? Belki de sorun tek boynuzlu at'dadır. Kulağa saçma geliyor değil mi ? Tüh... Yoktur demek olasılık dışıydı, ne yapacaksın şimdi? Yoksa olmadığını mı varsayacaksın? Bu evren ve dünya hayatı bir yaratıcı tarafından mı yaratılmıştır sorusuna verilmesi gereken cevap "şu anki şartlar altında bu sorunun cevabını veremeyiz" olmalıdır. "Şu an için" evrenin başlangıcının "bigbang" ile başladığı düşünülüyor. Belki bu evrenin dışında sonsuz nitelikteki bir canlı deney olarak böyle bir şey yapmış olabilir. Belki uzaylı bir ırk tarafından yaratılmıştır. Belki de bu evren başka bir canlının içindedir. Olasılıklar tek bir taneyle sınırlı değil, bunu anlatmaya çalışıyorum. Yalnızca kendi kafanda tasarlamış olduğun bir tanrı figürünü referans olarak alamazsın bu durumda. Ama sen ısrarla tanrı diyorsun. Diğer tüm olasılıkları çürütecek kanıtların var demek ki... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2015 Arkadaş, büyük olasılıkla tahmin ettiğim kişisin. Ancak iyi bir münazaracı olabilirsin sen. Seninle polemik yarıştırmaya niyetim yok.Bu üslupla felsefi tartışma olmaz. Sadece polemik yapıyorsun. Çıkış noktan yanlış ise, doğru mantık yürütsen de sonuç yanlış olur. Onun adına safsata diyorlar. MODERN BİLİM, "MADDE YOKTUR." DİYOR. Yine işine geldiği gibi anlıyorsun. Boşuna kıvraşma. Uzun laf salatalarını cevaplamaya değer bulmuyorum. "Kendine başka eğlence ara diyorum." şu an için sadece. Uzatırsan başka laflarım da var. Trollüğün yeri burası değil. Yine konunun içine ettin. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
indigo55 Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Big bang evrenin yaratılışı değil bilinen ilk noktasıdır asıl iş o patlamayı ve düzeni gerçekleştireni bulmakta ispat istiyorsan ispat vermen gerekir bende sadece sana mantık olarak söylüyorum diabolus , bu bigbangi sağlıyan şey içinde bir kuvvet gerekir zamanda bigbangle oluştu dolayısıyla mekanın , zamanın dışında bir itici kuvvet olması gerekir.Aynı zamanda ispat istiyorsan senin nesneyi görmen bile mucize atom altında da üstündede beyindede. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalanormal888 Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Basit düşünsenize. Aradığınız şeyin cevabı çok zor değil. Kendi düşüncenizin varlığına inanıyorsunuz. Ama düşüncenizi tutamazsınız çünkü soyut. Kanıtı yok. Ama burada tartışırken kullandıklarınız düşüncelerinizden farklı bir şey değil. Tanrı'ya inanmak da aynı şey. Kanıtı yok ama var olduğu belli. Siz bana dünyayı yeniden yaratabilirim diyebilir misiniz? Dersiniz de yapabilir misiniz acaba? Bukalemunun renk değiştirip bulunduğu yere adapte olması,yılanın kendinden büyük canlıları yiyip sindirebilmesi,insanın düşünebilmesi,4 mevsim yaşamamız,gece ve gündüzün var olması,zürafaların boyunlarının uzun olması,kaktüsün çöle uyum sağlayabilmesi için belli özellikleri olması,kanın vücutta dolaşması... Daha neler neler. Buyrun. Siz yapın bunları. Dünyayı hiç şaşmadan siz döndürün. Patlamayla bunca şeyin olabileceğine gerçekten inanabiliyor musunuz? Patlama için de belli bir düzene ihtiyaç var yine. Belli faktörlere ve bu faktörleri yaratan,sebep olan bir güce daha . Bu benim fikrim,inancınız olur veya olmaz,dinimiz olur veya olmaz,beni ilgilendirmez. Ama bilim adamları veya başka biri böyle söyledi diye sorgulamadan inanmak veya hiç düşünmeden bilimsele yönelmek kesinlikle bana saçma geliyor. Bilim adamları bence inanç konusunda çalışmamalı... Ayrıca ben bir deistim. Tanrı var. Benim inancına göre. Ben dinleri kabullenemem,kitapları da. Bana ters. Müslüman veya başka bir dine mensup herhangi biri varsa lafım kimseye değil yanlış anlaşılmasın. Bana oldum olası kitaplar,dinler saçma gelir. Bir kitabın elle yazılabileceğini biliyorum. Yalan söylenebileceğini de. O kitaplar toplumu düzenlemek için yazılan kitaplardan başka bir şey değil "bence". Ama bu düzenin bir insan tarafından oluşturulamayacağını biliyorum. Belli yani. Kanıt bu. Etrafına bak. Sadece izle ve dinle. Her şey görünüyor. Gözünü kapatsan duyarsın,kulaklarını tıkasan görürsün kaçamazsın görme veya duyma bu sefer de hissedersin. Kaçamazsın. O veya onun yaptıkları her yerde. Bunu yalanlarken kendinden şüphe etmez mi insan? Sadece görmeye çalışın,dinlemeye, hissetmeye. Daha doğrusu bir şey yapmaya çalışmayın zaten görmemeniz mümkün değil.Bunlar benim fikirlerim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DiaboluS Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Bana ısrarla fake veya troll derken kendi üslubunu da bir irdele istersen. Tartışmak gibi bir niyetin yoksa kaparsın çeneni oturursun. Ha tartışmayı biliyor musun, o konuda ciddi şüphelerim var. Seni adam yerine koyup ılımlı olmaya çalıştıkça dalga geçer gibi saçma sapan cevaplar veriyorsun. Olayı ısrarla maddeye çeken sensin, konunun içine eden benim; haklısın... Yine de sana son bir kez cevap vereyim. Öncelikle kuantum fiziği klasik fiziğe oranla biraz daha soyut ve belirsizdir. -Klasik fizik olayı makro boyutta incelerken, kuantum fiziği mikro boyutta inceler ve bu nedenle kuantum fiziğinin bazı hesaplarda yanılma payı bir hayli yüksektir- Gel gelelim, yere göre sığdıramadığın kuantum fiziği madde yoktur demez. Kesin olan bir şey yok, her şey belli bir olasılık dahilindedir yani. Madde parçacık halinde olmak zorunda değil, dalga ya da enerji formunda da olabilir. Daha açık bir anlatımla, elinle tutup gözünle göremeyebilirsin; bunun sebebi de kuantum fiziğinde maddenin ışık hızına yaklaşmasıdır. Olayın özü bu. Noldu şimdi? Hokus pokus, madde uçtu gitti mi? Madde yok mu oldu? Senin gibi idealistler de bunu alır, evirir çevirir, "aaa madde aslında yokmuş" diyip olayı tanrıya bağlarsınız. Ulan adama gülerler. Ağızlarıyla değil hem de başka taraflarıyla... Luc Besson'nun Lucy diye bir filmi var, filmde söz konusu olaya da yer vermiş. İzlemişsindir diye tahmin ediyorum. Mantık hataları bulunmasına rağmen orada maddenin yokluğundan bahsedilmiyor. Çünkü şu an için öyle bir durum söz konusu dahi olamaz. Filmin finalinde ise olayı alttan alttan isa mesihe (tanrıya) bağlıyorlar tabii. Müslümanlar (reformist kesim) bu durumu allaha bağlar. Sen de kendi kafanda kurgulamış olduğun tanrıya bağlarsın. Sonuç? Hiçbir şekilde varsayımdan öteye gidemiyorsunuz. Tanrıya yoktur demek olasılık dışıdır diyen adam kalkmış burda madde yoktur diye bir taraflarını yırtıyor. Kuantum fiziği, modern bilim zırvalıyorsun... Daha neyin ne olduğundan haberin yok senin. Bilimi, fiziği nerden okuyup öğreniyorsun bir fikrim yok ancak git kendine adam gibi bir kaynak bul. Tutarlı değilsin ve çelişkinin dibine vuruyorsun, bilmem farkında mısın... Şimdi ben bu durumda seni fake misin, troll müsün diye aşağılıyor muyum ? Bu cahilliğini alıp yüzüne çarpıyor muyum? Ama sanırım senin istediğin bu, anladığın dil bu. Tanrının varlığına yönelik ne gibi dayanaklarınız var diye adam gibi soru yöneltiyorum, bana kalkıyorsun "modern bilim madde yoktur diyor" diye aynı şeyi tecmit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp gibi önüme koyuyorsun. Son olarak o örnekleri "safsata" olarak değerlendirmişsin, ne güzel... Safsata diyebiliyorsan o tezleri de çürütebilirsin demek ki demiyorum, hodri meydan demiyorum Git kendine başka bir eğlence ara. Senin gibi boş adamlara ayıracak daha fazla vaktim yok. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DiaboluS Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Öncelikle benim niyetim tanrıya olan inancınızı yargılamak değil, tanrının varlığına yönelik kesin yargıda bulunmanızı anlamaya çalışmak. Kusursuz, müthiş, ahenkli bir düzen tezinden bahsediyorsunuz genel olarak. Kusursuz olarak nitelendirdiğiniz düzende o kadar çok hata var ki siz yalnızca madalyonun bir yüzünü gösteriyorsunuz ya da diğer yüzünden haberiniz yok. Diğer yüzüne de genel olarak göz atalım. Bir balıktan milyonlarca yumurta ürüyor ve bunların içinden yalnızca birkaç tanesi yaşıyor. Vahşi doğada doğan canlıların 1/10 undan daha azı hayatta kalabiliyor. Hayvanlar yaşamak için sürekli olarak kaçmak ve sürekli olarak öldürmek zorunda kalıyor. Guguk kuşları diğer kuşların yuvalarına yumurta bırakıyor, yumurtadan çıkan guguk kuşunun, diğer kuşun yumurtalarını aşağı atıp o yuvanın yavrusu taklidi yaparak kendini besletiyor ve anne kuş aradaki dev farkı anlayamıyor. Eşek arıları, örümceğin içine yumurta bırakıyor, yumurtadan çıkan canlılar örümceği canlı canlı içten yiyip dışarı çıkıyor ve yaşamına devam ediyor. Erkek aslanın çiftleşebilmek için diğer erkeklerin bütün yavrularını öldürüyor vs. vs. bu liste uzar gider. Evren konusuna değinecek olursak, Evren sizin sandığunuz gibi mükemmel bir düzende değil, tam aksine kaotik bir yapıdadır. Akıllı tasarımın bir ürünüdür demek ne derece mantıklı olabilir? Sürekli olarak değişime maruz kalmıştır. Güneş sisteminde dünya, bir gezegenle çarpışarak ayı oluşturmuş ve defalarca kez gök taşına maruz kalmıştır. Süper volkanlardan, buz devirlerinden, türlerin çoğunun yok olmasından, evrimsel süreçlerden geçmiştir. Geçmişte "mağara döneminde" birbirlerini yiyen insanlar baş göstermiştir. İnançlı veya inançsız -fark gözetmeksizin- dünyanın her yerinde doğal felaketler sonucu rastgele insanlar sürekli olarak ölmüştür ve ölmeye de devam ediyor. İnsan konusuna da kısaca değinelim, Hiçbir dış etken ya da virüs olmadan, tamamen doğuştan gelen, genetik bozukluktan kaynaklanan öldürücü ya da ömür boyu sakat bırakıcı hastalıklara maruz kalan insanlar var. Farkındaysanız henüz olayın içine insan hayatında baş gösteren savaşlar, katliamlar, tecavüz, pedofili, sadizm vs. gibi kavramları katmadım. Şimdi tüm bunları tek bir çatı altında topladığımız zaman ne düşünürsünüz? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Sıktın artık. Rahatsızlık veriyorsun; düş yakamdan. Fikirlerini cevap vermeye değer bulmuyorum; hiç kıvraşma. Hakaretlerini de aynen iade ediyorum. Sana tavsiyem biraz fizik çalış. Yeterli bilgin yok. Bildiğin kadarını evirip çevirip bir şeyler yapmaya çalıyorsun ama olmuyor. Bilgisi yeterli olamayan, laf kalabalığına boğar işte ortalığı böyle. Aklın sıra inceden dalga geçmeye kalktın. Yemeyince de, ortalığı velveleye verdin. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DiaboluS Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 (düzenlendi) Troll ve fake olduğumu iddia ediyorsun, her yazdığım mesaja atmaca gibi atlıyorsun, sonra rahatsızlık veriyorsun; düş yakamdan diyorsun. Cevap vermek zorunda hissetme kendini. Kimin dalga geçip ortalığı velveleye verdiği ortada. Kimin yeterli bilgisi olmadığı da ortada. "MODERN BİLİM, "MADDE YOKTUR." DİYOR." Gerçekten müthiş bir bilgi birikimi, daha fazla kasma da devreler yanmasın. Mayıs 8, 2015 DiaboluS tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Modern bilim, "Madde yoktur." diyor. Öğrendiğinde yine gel. İyi geceler arkadaşım... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DiaboluS Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2015 Tamam arkadaşım... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aziluth Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 1, 2015 Yaşadığımız yer elbetteki nereyle kıyas ettiğimize göre değişebilen iyi,kötü,eksik veya tam gibi yorumlamalarda değişiklik gösterir.Burası iyi bir yer mi ? Neye göre ? Bundan sonraki yaşama göre mi ? Yoksa önceden yaşayıp öldüğümüz bir yaşama göre mi kıyaslayacağız eksikleri ya da bize göre kötü ve yaşanılmaz olan bu dünyayı... Bilinmesi gereken bir çok şey var elbetteki ancak ben en önemli şeyleri bildirmeden geçemeyeceğim.Tabiki de diğer şeyleri bildirmeye ne bir forum sayfası nede ciltler yetecektir ancak yinede belki bu kıvılcım herkesi başka düşüncelere iter umudu taşıyorum. Madde dediğimiz şey, elektrik dalgaları yada manyetik enerjiler her nederseniz buna , bunların en uygun olanlarının bir arada bulunması sonucu ortaya çıkan ve 5 duyu organımızla kavrayabildiğimiz şeylerdir.Yani dokunur koklar tadarız.vs. Bir elma , elma ağacının tohumundan meydana geliyorsa, ve küçücük bir tohum ağaca dönüştüğünde içerisindeki bir meyveyide afiyetle yiyebiliyorsak , ağacın dalı az yamuk mu olmuş ne ? '' şeklinde bir tanım yerine bu oluşum ne kadarda muhteşemdir demek elbette akıla ve mantığa daha yatkın bir hal almaktadır. Eğer her cümlenizi akıl ve mantık ile kuruyor iseniz o halde bu söylediklerimi inkar etmekte yine çelişkili bir durumu ortaya koyacaktır. Doğada canlıların doğarak ölmesi ve bunun kimisinin hunharca gibi gözükmesi , misal aslandan kaçan bir ceylanın aslana yakalanması...Sonra dehşet verici şekilde parçalanması ne kadar hunharca gözüküyor öyle değil mi? Elbetteki detaylı düşünüldüğünde hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığı ortaya çıkacaktır. Örnek olarak balıklar tam olarak yumurtladığı kadar doğsalardı ? belkide o zaman hatalar ve eksiklikler olacaktı ? En küçük açıklaması dünyanın heryeri balıkla dolup taşardı iğne atsan yere düşmezdi..tabi bu tek açıklama değil ancak mesele herşeye tek tek cevap vermek değildir.herşeye tek tek cevap duymak yada almakda değildir.tüm mesele herşeye cevap aramak ve kişinin kendisi bulmasıdır.araştırma ve bilgi , sadece araştıranın eline geçer. araştırma ise günler haftalar aylar yıllar bazende ömrünün yetmeyeceği bir uzunlukta sürer. o yüzden adı araştırmadır. diğer türlü olsa adı direkt olarak alma ve bulma olurdu...ama bunu adı araştırmaysa yılmadan kafa yormak ve tembelliğe kaçmamak şarttır.Kutsal kitaplarda ne kadarda az düşünüyorsunuz şeklinde tekrarlar bundan dolayı geçmektedir. Neden hayvanların bazıları kaçarken bazıları da kovalamak zorunda ? Neden o oraya yumurta bırakmış ? Neden böyle olmamış da şu şekilde olmuş ? Bunlar gerçekten de mükemmel sorular. Aslında bireyi ilerletecek sorular. Ancak bu soruları cevap almamak için ve kendi teorilerimizi desteklemek için sormadan , hiç bir etki ve dış baskı altında kalmadan hiç bir koşullanmışlık ön yargı altında kalmadan, saf hal ile bu sorulara cevap aramak insanı gerçekten de ileri taşıyacağına hiç şüphem yoktur. Sorular elbetteki çok. Cevaplar elbetteki sorulardan daha çok. Herkesin kafasına bu şekilde güzel sorular takılmasını umut ediyorum Hepimiz uçuyor olsaydık dahada yukarıda ne var acaba diye sorardık. Hepimiz daha yukarısına çıksaydık neden bu kadar yukarıdayız demezdik.Dahada yukarıda ne var diye söylerdik. Ve sonra, eğer hepiniz hayallerinizdeki şey olsaydınız, hayallerim daha iyiydi bende yine eksikler var derdiniz. Hayallerinize ulaşsanız da acaba ulaştığınız hayalerinizi sorgularmıydınız, yoksa hayallerimi tam yapamadım bunu yapan elbette suçludur ! ey tanrı yada şeytan her kimsen hayallerime ulaştır ! diyerek kızardınız. Bir gün size bir ses gelse yukarıdan, ey x şahıs seni hayallerinde yaşatıyoruz tüm bunları sen istedin deseydi, sen düpedüz bir yalancısın diye cevap verirdik.Benim hayallerim daha iyisi daha güzeli. Ben sıradan bu mesleği istemedim. bu eşi bu anneyi babayı ben istemedim. Lanet olsun neyin içerisindeyim çıkar beni burdan diyerek bağırırız. Hayallerimizi hiç bir zaman suçlamadık. Kendimizi hep unuttuk. biz hep haklıyız öyle değil mi? biz hep haklıyız öyle değil mi ? ey insanlar biz hep haklıyız bizi unutan, yada bizi bilerek cezalandıran, yada hiç olmayan tanrı suçlu ama biz hep haklıyız öyle değil mi ? Son cümlelerimi güzel bir dize ile bitirmek isterim. Sevgiler İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsin Ya nice okumaktır Okumaktan murat ne Kişi Hak'kı bilmektir Çün okudun bilmezsin Ha bir kuru ekmektir Okudum bildim deme Çok taat kıldım deme Eğer Hak bilmez isen Abes yere gelmektir Dört kitabın mânâsı Bellidir bir elifte Sen elifi bilmezsin Bu nice okumaktır Yiğirmi dokuz hece Okursun uçtan uca Sen elif dersin hoca Mânâsı ne demektir Yunus Emre der hoca Gerekse bin var hacca Hepisinden iyice Bir gönüle girmektir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AKagNA Yanıtlama zamanı: Haziran 3, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 3, 2015 Herkesin düşüncesi farklı olabilir, videoyu daha önce defalarca izledim fakat bilimsel olarak tüm evren bir patlamayla oluşmuş olabilir veya bilmem ondan bu gelmiş şuna çarpmış olabilir mantıklı elbette ama bunların hepsinin bir düzende, muhteşem bir uyum içinde olması patlamayla olabilecek bir şey gibi gelmiyor. Bana göre tek bir tanrı var ve bunların biz olmadığına eminim. Videoda tamamen inanışlara küfür gibi olmuş, insanların inandığı tanrılar bu tür şeyleri yapmayacaktır heralde. :D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.