KATA Oluşturma zamanı: Temmuz 31, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 31, 2007 HAMMURABI KANUNLARI I.Ö. 2500 5. Eger bir yargiç bir davaya bakar ve bir karara varirsa verdigi hükmü yazili olarak takdim eder; daha sonra verdigi kararda bir hata ortaya çikarsa ve bu kendi hatasindan kaynaklanirsa o zaman davada onun tarafindan kararlastirilan para cezasinin on iki katini öder ve halka ilan edilerek yargiçlik makamindan el çektirilir ve bir daha asla yargiçlik icra etmek için oraya oturamaz. 12. Eger tanik bulunamiyorsa yargiç azami sekiz ay olmak üzere bir süre tanir. Sekiz aylik süre içinde tanik ortaya çikmamissa suçludur ve henüz karara baglanmamis davadaki para cezasini üstlenir. 17. Eger bir kisi açik alanda kadin ya da erkek bir kaçak köle bulursa ve onu efendisine getirirse kölenin sahibi ona iki sikel gümüs ödeyecektir. 18. Eger köle efendisinin adini söylemezse onu bulan kisi saraya getirecektir; daha fazla arastirma yapildiktan sonra efendisine geri götürülecektir. 30. Eger bir kabile reisi ya da bir adam evini, bahçesini ya da arazisini terk eder ve ücret karsiligi kiraya verirse ve baska biri onun evinin, bahçesinin ve arazisinin zilyedi olursa ve onlari üç yil süresince kullanirsa onlarin ilk sahibinin geri dönüp evini, bahçesini ve arazisini geri istemesi halinde ona geri verilmez ve onlarin zilyedi olan ve kullanan kisi onlari kullanmaya devam eder. 31. Eger onlari bir yilligina kiralar ve bir yil sonra geri dönerse evi, bahçesi ve arazisi ona geri verilecek ve onlara tekrar sahip olacaktir. 32. Eger bir kabile reisi ya da bir adam savasta ele geçirilir ve bir tüccar onlarin özgürlügünü satin alirsa ve onlari saraya geri getirirse kendi evinde özgürlügünü satin almaya yetecek araçlarinin olmasi halinde kendisinin özgürlügünü satin alir; evinde kendi özgürlügünü satin almaya yetecek hiçbir sey yoksa kendi toplulugunun mabedi tarafindan özgürlügü satin alinir; onun özgürlügünü satin almak için tapinakta bir sey yoksa mahkeme onun özgürlügünü satin alir. Arazisi, bahçesi ve evi özgürlügünü satin almak için verilemez. 35. Her hangi bir kisi kralin kabile reislerine hediye ettigi sigiri ya da koyunu satin alirsa parasini kaybeder. 36. Bir kabile reisinin, bir adamin ya da bir tebaanin kiraladigi arazisi, bahçesi ve evi satilamaz. 37. Her hangi bir kimse bir kabile reisinin, bir adamin ya da bir tebaanin kiradaki arazisini, bahçesini ya da evini satin alirsa onun satis sözlesmesi tableti kirilir (geçersiz ilan edilir) ve parasi yanar. Arazi, bahçe ve ev sahibine geri verilir. 38. Bir mülkün kirasinin ödeyerek baska her türlü yükümlülükten muaf olma hakkina sahip olan bir kabile reisi, adam ya da tebaa tarlasi, evi ve bahçesi üzerindeki bu imtiyazini karisina ya da kizina devredemez; borcuna karsilik veremez. 39. Ancak, satin aldigi bir tarlayi, bahçeyi ya da evi karisina ya da kizina devredebilir, onlarin mülkiyetine katabilir veya borcuna karsilik olarak verebilir. 40. Tarlasini, bahçesini ve evini bir tüccara ya da baska bir kamu görevlisine satabilir, alici ise tarlayi, evi ve bahçeyi yararlanma hakki karsiliginda elinde tutabilir. 42. Eger bir kisi islemek üzere bir tarlayi teslim alir ve o tarladan hiçbir mahsul elde edemezse bu onun tarlada çalismadigini ispatlar ve komsusunun yetistirdigi kadar tahili tarla sahibine teslim etmelidir. 43. Eger tarlayi islemeyip nadasa birakmissa komsularinin ki kadar tahili tarla sahibine verecektir ve nadasa biraktigi tarlayi sabanla sürüp tohum ektikten sonra sahibine iade edecektir. 44. Bir kimse çorak bir araziyi ekilebilir bir hale getirmek için teslim almis; ancak, tembellik yaparak o araziyi ekilebilir bir hale getirmemisse dördüncü yilda araziyi sabanla sürmeli, tirmiklamali ve çift sürmeli ve ondan sonra sahibine geri vermeli ve ayrica on gan (bir arazi ölçüm birimi)’lik bir arazi için on gur (bir ölçü birimi) tahili arazi sahibine vermelidir. 45. Bir kimse tarlasini sabit bir kira karsiligi ziraat için kiraliyor ve kira bedelini de aliyorsa; ancak, havalarin kötü gitmesi nedeniyle ürün yok oluyorsa zarar topragi isleyene aittir. 46. Tarladan sabit bir kira almaz ve ürünün yarisi ya da üçte biri karsiligi kiralarsa tarladan elde edilen mahsul mal sahibi ile araziyi isleyen arasinda orantili olarak taksim edilir. 47. Ilk yil ürün almada basarili olamadigi için baskalarinca islenen bir tarlayi teslim alirsa ilk tarlanin sahibi itiraz edemez, tarla islenir ve anlasmaya göre mahsulü toplanir. 48. bir kimse borçlanmissa ve bir firtina tahillari yere yatirmis ya da hasat basarili olamamissa veya susuzluktan tahillar büyüyememisse o yil alacaklisina tahil vermesi gerekmez; borç tabletini suda yikar ve o yil için hiçbir kira ödemez. 49. Bir kimse bir tüccardan para alir ve tüccara susam ya da misir ekilebilen bir tarlayi verir ve tarlaya susam ya da misir ekilmesini siparis ederse ve yetistirici tarlaya susam ve misir ekerse hasat edilen susamlar tarla sahibine aittir ve tarla sahibi tüccardan aldigi para ve yetistiricinin geçimini saglamak için tüccara misir ile ödemede bulunur. 50. Ekili bir misir ya da susam tarlasi verilirse tarladaki misir ve susamlar tarla sahibine aittir ve kira olarak tüccara para ile ödeme yapar. 51. Ödeme için hiç parasi yoksa o zaman kraliyet tarifesine göre tüccardan aldigina karsilik kira olarak para yerine susam ya da misir ile ideme yapar. 53. Bir kimse su bendini uygun kosullarda tutmaz ve bakimini yapmaz ve bu nedenle bend yikilir ve tarlalar su altinda kalirsa, o zaman baraji yikilan kisi para karsiligi satilir ve elde edilen para harap olmasina yol açtigi misirin karsiligi olarak verilir. 54. Eger bu misirlarin karsiligi olarak yeterli gelmiyorsa mallari da misirlari sular altinda kalan çiftçiler arasinda paylastirilir. 55. Bir kimse misirlarini sulamak için ark açarsa; ancak, dikkatsizligi nedeniyle sular komsusunun tarlasini basarsa o zaman komsusunun misir kaybini öder. 56. Bir kimse suyun önünü açar ve komsusunun arazisinde su taskinina yol açarsa her on gan’lik arazi için on gur misir ödemelidir. 57. Eger bir çoban, arazi sahibinin izni ve koyunlarin sahibinin bilgisi olmaksizin otlamalari için koyunlarin tarlalara girmesine izin verirse, o zaman tarla sahibi mahsulünü hasat eder ve tarla sahibinin izni olmaksizin sürüsünü tarlada otlatan çoban her on gan’lik arazi için 20 gur’luk misiri tarla sahibine öder. 58. Sürü otlamayi biraktiktan ve sehrin kapisinda ortak sürüye katildiktan sonra her hangi bir çoban onlarin tarlaya girmesine müsaade eder ve onlari orada otlatirsa bu çoban otlatmaya müsaade ettigi tarlanin zilyedi olur ve hasatta her on gan’lik arazi için 60 gur misir öder. 59. Bahçe sahibinin izni olmaksizin her hangi bir adam bir agaci kesip bahçeye devirirse yarim mina para öder. 60. Her hangi bir kimse bir tarlayi bahçivana bahçe haline getirmesi için birakirsa ve o da bahçede çalisip dört yil süre ile bahçeye bakarsa besinci yilda bahçivan ile bahçenin sahibi bu bahçeyi ikiye bölerler ve bahçe sahibi kendi payini alir. 61. Bahçivan bahçenin bir kismini hiç kullanilmamis bir vaziyette birakarak tarlayi bahçe haline getirmeyi tamamlamamissa islenmemis kisim onun payi olarak tahsis edilir. 62. Bahçe olarak ona verilen tarlayi ekip biçmiyorsa ve ekilebilir (misir ya da susam) bir arazi ise, komsu tarladaki ürünlere göre, nadasa biraktigi yillar süresince tarladan elde edilecek mahsulü arazi sahibine verir ve tarlayi ekilebilir konuma getirdikten sonra sahibine iade eder. 63. Çorak arazileri ekilebilir hale getirdikten sonra sahibine geri verirse tarla sahibi ona bir yil için on gan basina on gur öder. 64. Her hangi bir kisi bahçesini bir bahçivana islemesi için devrederse bahçivan bahçenin mülkiyetine sahip oluncaya dek bahçe sahibine bahçede üretilen ürünlerin 2/3’ünü verir. 65. Eger bahçivan bahçeyi islemezse ve bahçedeki mahsul perisan olursa, bahçivan komsu bahçelerdeki ürünle orantili olarak ödemede bulunur. (Burada paragrafin ¾’üne karsilik gelen bir kisim kayiptir. 101. Gittigi ülkelerle ticaret anlasmasi yoksa kazandigi bütün parayi tüccara vermek amaciyla simsara birakacaktir. 102. Bir tüccar yatirim için bir miktar parayi simsara emanet ederse ve simsar gittigi yerde bir miktar zarar ederse ana parayi tüccara vermek zorundadir. 103. Seyahatte iken düsmanlar sahip oldugu her seyi ondan alirlarsa simsar Tanri adina yemin eder ve yükümlülükten kurtulur. 104. bir tüccar nakletmesi için simsara misir, yün, yag veya baska bir mal verirse araci aldigi miktari belirten bir makbuzu tüccara vermelidir. Bundan sonra tüccara verdigi para için de ondan bir makbuz alir. 105. Simsar dikkatsiz ise ve tüccara verdigi para için bir makbuz almamissa faturalanmamis parayi kendi parasi olarak sayamaz. 106. Simsar tüccardan parayi teslim alirsa; ancak, tüccarla arasinda bir anlasmazlik varsa (makbuzu reddediyorsa) o zaman tüccar Tanri ve parayi simsara verdigine taniklik eden sahitlerin huzurunda yemin eder ve simsar toplam meblagin üç katini ona öder. 107. Eger tüccar simsari aldatirsa, yani simsar kendisine verilen her seyi geri getirdigi halde, tüccar kendisine geri verilen seylere iliskin makbuzu inkar ediyorsa o zaman simsar tüccari yargiçlar ve Tanri önünde suçlar ve simsarin kendisine verdigi seyleri aldigini hala inkar ederse simsara toplam meblagin alti katini öder. 108. Eger bir meyhaneci (kadin) içilen içkinin bedeli olarak brüt agirligina göre misir kabul etmiyorsa ve para aliyorsa ve içki için aldigi para misirin degerinden daha az ise tutuklanir ve suya atilir. 112. Eger bir kisi seyahate çikar ve baska birisine gümüs, altin, degerli taslar veya baska her hangi bir tasinir mal emanet ederse ve ondan tekrar geri almayi isterse ve emanet edilen kisi bütün mallari belirlenen yere getirmez ve tam aksine onlari kendisi kullanirsa o zaman mallari geri getirmeyen bu kisi mahkum edilir ve kendisine emanet edilen her seyin bes katini öder. 113. Her hangi bir kisinin para veya misir sevkiyati varsa ve onlari sahibinin bilgisi olmaksizin bir tahil ambarindan ya da bir kutudan almissa; bu durumda sahibinin bilgisi olmaksizin tahil ambarindan misiri ya da kutudan parayi alan kisi mahkum edilir ve aldigi misiri geri öder. Ve ödedigi komisyonu kaybeder. 114. Eger para veya misir karsiliginda bir hak talep etmez ve güç kullanarak hakkini almaya kalkisirsa her bir olay için bir mina (yarim kilo)’nin 1/3’ü kadar gümüs verir. 115. Eger bir kisinin digerinden para veya misir alacagi varsa ve onu buna karsilik hapsetmisse ve mahkum hapishanede dogal yollardan ölmüsse, olay kapanir. 117. Eger her hangi bir kisi borcunu ödeyemezse ve para için kendisini, karisini, oglunu ya da kizini satarsa veya zorla çalistirilmalarina izin verirse onlari satin alan adamin ya da mal sahibinin evinde üç yil süresince çalisirlar ve dördüncü yilda özgür birakilirlar. 118. Zorla çalistirilmalari için kadin ya da erkek bir köleyi vermeleri halinde tüccarin bunlari kiraya vermesi ya da para ile satmasi durumunda buna itiraz edilebilir. 119. Eger bir kisi borcunu ödemekte basarisiz olursa ve kendisine bir çocuk doguran kadin hizmetçiyi para karsiligi satarsa tüccarin ona ödedigi para köle sahibine geri verilir ve kadin hizmetçi özgür birakilir. 120. Her hangi bir kisi diger bir kisinin evinde muhafaza için misirlarini depolamissa ve depolanan misirlara her hangi bir zarar gelmisse ya da evin sahibi tahil ambarini açmis ve bir miktar misir almissa veya özellikle misirlarin kendi evinde depolandigini inkar ediyorsa; o zaman, misirlarin sahibi Tanri’nin huzurunda (yeminle) hak iddia eder ve ev sahibi aldigi bütün misirlari sahibine geri verir. 121. Her kim ki baskasinin evinde misirlarini depolar her yil için her bes ka misir basina bir gur oraninda ardiye ücreti öder. 122. Eger bir kisi baskasina saklamasi için gümüs, altin ya da baska bir sey verirse verdigi her seyi birkaç sahide göstermelidir, bir sözlesme hazirlanmalidir ve ondan sonra saklanmasi için teslim edilmelidir. 123. Eger sahit ve sözlesme olmaksizin saklanmasi amaciyla teslim ediliyorsa ve teslim alan kisi bunu inkar ediyorsa o zaman yasal olarak talep edebilecegi bir hak yoktur. 124. Eger her hangi bir kisi gümüs, altin ya da baska bir seyi sahitler huzurunda saklanmasi için birisine teslim eder de teslim edilen kisi bunu inkar ederse bu kisi bir hakimin huzuruna çikarilmali ve inkar ettigi her seyi sahibine tam olarak geri vermelidir. 125. Eger bir kisi mallarini muhafazasi için baska birine birakirsa ve hirsiz ya da soyguncular sayesinde onun ve diger adamin mallari ortadan kaybolursa ihmali nedeniyle kaybin olusmasina yol açan evin sahibi ücret karsiliginda kendisine teslim edilen bütün mallari tazmin eder. Ancak, evin sahibi mallarin pesine düserek onlari hirsizlardan geri alabilir. 126. Mallarini kaybetmeyen bir kisi kaybettigini belirtiyor ve yanlis iddialarda bulunuyorsa; onlari kaybetmemis olsa bile eger Tanri huzurunda mallarini kaybettigini miktari ile birlikte iddia ediyorsa kaybettigini iddia ettigi bütün mallari tazmin edilir. 127. Eger her hangi bir kisi rahibelere (Tanri’nin kizkardeslerine) yada her hangi bir kisinin karisina iftira atarsa ve bunu ispat edemezse bu adam hakim huzuruna çikarilir ve alni isaretlenir (derisi çizilerek ya da belki de saçi kesilerek). 128. Bir adam bir kadini kari olarak alir; ancak, aralarinda her hangi bir iliski söz konusu olmazsa bu kadin o adamin karisi olmaz. 129. Bir adamin karisi baska bir adam ile basilirsa (suçüstü halinde) her ikisi de baglanir ve suya atilir; ancak, koca karisini, kral da kölelerini affedebilir. 130. Bir kisi, henüz erkek olarak bilinmeyen, hala babasinin evinde yasayan ve onunla uyuyan baska bir adamin karisina (nisanli ya da çocuk annesi) tecavüz ederse ve bu adam öldürülür; ancak kadin masumdur. 131. Eger bir adam baska birisinin karisini itham ederse; ancak, o kadin baska bir adamla basilmazsa kadin yemin etmek zorundadir ve ancak ondan sonra kendi evine dönebilir. 132. Bir adamin karisinin baska bir adam ile ilgili olarak dedikodusu yapilirsa; ancak, kadin diger adamla uyurken yakalanamazsa kadin kocasi için nehre atilir. 133. Eger bir kisi savasta esir alinirsa ve evinde geçimi saglayacak seyler oldugu halde karisi evini ve bahçesini terk edip baska bir eve giderse; bahçesine bakmadigi ve baska bir eve gittigi için yasal olarak suçlu bulunur ve nehre atilir. 134. Eger bir kisi savasta esir alinirsa ve evinde geçimi saglayacak seyler olmazsa ve bu durumda karisi evini terk edip baska bir eve giderse masumdur. 135. Eger bir kisi savasta tutsak edilirse ve evinde geçimi saglayacak seyler olmazsa ve karisi baska bir eve giderek orada çocuklarina bakarsa ve kocasi geri geldiginde evine dönerse, o zaman kadin evine geri dönebilir; ancak, çocuklar babalarina ait olur. 136. Eger bir kisi evinden ayrilirsa, kaçarsa bu kaçagin karisi kocasina geri dönmeyebilir. 137. Bir adam kendisine bir çocuk veren karisindan ya da kendisine bir çocuk veren kadindan ayrilmak isterse, o zaman karisina çeyizini geri verir ve çocuklarina baksin diye tarlanin, bahçenin ve mallarin bir kisminin kullanim hakkini verir. Çocuklarini büyüttügü zaman çocuklara verilenlerden bir parça, oglaninkine esit olan bir parça da ona verilir. Ondan sonra kalbinin erkegi ile evlenebilir. 138. Eger bir adam kendisine çocuk vermeyen karisindan ayrilmak isterse ona babasinin evinden getirdigi çeyizi ve baslik parasini verir ve ondan sonra onun gitmesine izin verir. 139. Baslik parasi yoksa ayrilma parasi olarak yarim kilo altini ona vermelidir. 140. Eger adam azad edilmis bir köle ise yarim kilonun 1/3’ü kadar altin verir. 141. Eger bir adamin birlikte yasadigi karisi onu terk etmek isterse, borç altina sokarsa, evini virane haline getirirse ve kocasini ihmal ederse yargi karariyla suçlu bulunur. Kocasi onun serbest kalmasini teklif ederse kendi yoluna gider ve ayrilma parasi olarak kadina hiçbir sey ödemez. Kocasi onun serbest kalmasini istemezse ve baska bir kadin alirsa kocasinin evinde hizmetçi olarak kalir. 142. Bir kadin kocasi ile kavga ederse ve ona “Benim için uygun biri degilsin” derse bu pesin hükmünün nedenlerini ileri sürmek zorundadir. Eger kadin suçsuzsa ve onun payina düsen bir hatasi yoksa; buna karsilik kocasi onu terk etmis ve ihmal etmisse, o zaman bu kadina hiçbir suç ithaf edilemez, çeyizini alir ve babasinin evine geri döner. 143. Eger kadin masum degilse ve buna ragmen kocasini terk etmis, evine bakmamis ve kocasini ihmal etmisse bu kadin suya atilir. 144. Bir adam bir kadin alir da bu kadin ona bir kadin hizmetçi verirse ve çocuklarina bakarsa; ancak, buna ragmen adam baska bir kadin almak isterse ona izin verilmez; bu adam ikinci bir kadin alamaz. 145. Bir adam bir kadini alir da kadin hiçbir çocuga bakmazsa ve bu durumda adam baska bir kadin almak isterse ve o kadini alip evine getirirse bu ikinci kadin karisi ile esit düzeyde olmasina izin verilmez. 146. Eger bir adam bir kadin alir da bu kadin ona karilik yapsin diye bir kadin hizmetçi verir ve çocuklarina da bakarsa ve ondan sonra bu hizmetçi kadin onun karisi ile esit olmak isterse ona çocuk dogurdugu için onun efendisi para karsiligi satamaz; ancak, onu kadin hizmetçiler arasinda addederek ve bir köle olarak tutabilir. 147. Eger ona bir çocuk vermemisse o takdirde onun hanimi onu para karsiligi satabilir. 148. Bir adam bir kadin alir da kadin hastaliga yakalanirsa ve adam ikinci bir kadin almak isterse hastaliga yakalanan karisini bosayamaz; bunun yerine onu insa ettigi bir eve yerlestirir ve yasadigi sürece ona yardim eder. 149. Bu kadin kocasinin evinde kalmak istemezse babasinin evinden getirdigi çeyizi tazmin edilir ve kadin gidebilir. 150. Eger bir adam karisina bir tarla, bahçe ve ev ile bunlara ait bir vesika verirse ve kocasinin ölümünden sonra ogullari buna itiraz etmezlerse, o zaman anne tercih ettigi ogullarindan birine mirasinin tümünü birakabilir ve kardeslerine hiçbir sey birakmayabilir. 151. Bir adamin evinde yasayan bir kadin kocasiyla hiçbir alacaklinin onu tutuklayamayacagina dair bir anlasma yapar ve buna iliskin bir belge alirsa bu kadinla evlenmeden önce adamin borcu varsa alacakli borca karsilik kadini alamaz. Adamin evine girmeden önce kadin bir borç sözlesmesi yapmissa alacakli da bu borç için kocayi alikoyamaz. 152. Kadinin eve girmesinden sonra her ikisi birlikte bir borcun altina girmislerse her ikisi de tüccara borcu ödemek zorundadir. 153. bir kadin baska bir adamin hesabina her ikisinin eslerini öldürürse suça katilin çiftlerin her ikisi de kaziga oturtulur. 154. Bir adam kendi kiziyla ensest iliski içine girerse bulundugu yerden sürülür. 155. Bir kisi bir kizi kendi oglu ile nisanlarsa ve oglu da o kizla iliskiye girerse ve bundan sonra baba kizi kirletirse ve birlikte basilirlarsa baba baglanarak suya atilir. 156. Bir kisi bir kizi kendi oglu ile nisanlarsa ve oglu o kizla iliskiye girmeden babasi kizi kirletirse yarim mina (250 gr) altin verir ve kizin babasinin evinden getirdigi her seyi tazmin eder. Kiz ise gönlünün erkegi ile evlenebilir. 157. Her hangi bir kisi babasindan sonra annesi ile ensest iliski suçunu islerse her ikisi de yakilir. 158. Her hangi bir kisi babasindan sonra çocuk doguran sef anne ile basilirsa babasinin evinden kovulur. 159. Kayinpederinin evine menkul mal getiren ve baslik parasini ödeyen her hangi bir kisi baska bir kari ararsa ve kayinpederine “senin kizini istemiyorum” derse kizin babasi onun getirdigi her seyin sahibi olur. 160. Eger bir kisi kayinpederinin evine tasinir mal getirir ve karisi için baslik parasi öderse ve ondan sonra kizin babasi “Sana kizimi vermeyecegim” derse kendisi ile birlikte getirdigi her seyi geri götürür. 161. Eger bir kisi kayinpederinin evine tasinir mal getirir ve karisi için baslik parasi öderse ve ondan sonra arkadasi ona iftira eder ve kayinpederi genç kocaya “Sen benim kizimla evlenemezsin” derse kendisinin yani sira getirdigi her seyi eksiksiz ona vermek zorundadir; ancak, karisi arkadasi ile evlenemez. 162. Bir adam bir kadinla evlenir ve kadin adama ogullar dogurursa ve daha sonra bu kadin ölürse kadinin babasinin çeyiz üzerinde hiçbir hakki yoktur; çeyizler oglanlara aittir. 163. Bir adam bir kadinla evlenir ve kadin adama ogullar dogurursa ve daha sonra bu kadin ölürse kayinpederinin evine ödedigi baslik parasi ona geri verilmisse kadinin kocasi kadinin çeyizi üzerinde hiçbir hak iddia edemez; çeyiz kadinin babasinin evine aittir. 164. Eger kayinpederi ona baslik parasini geri ödemezse baslik parasini çeyizden alir ve arta kalani kadinin babasinin evine verir. 165. Bir kisi seçtigi ogullarindan birine bir tarla, bahçe ve ev ile bunlara ait bir vesika verirse ve daha sonra baba ölürse ve kardesler mali-mülkü pay ederlerse; o zaman ilk önce babasinin hediyesini ona vermelidirler ve o da kabul etmelidir. Daha sonra babadan kalan mallar pay edilebilir. 166. Bir kisi oglu için kadinlar alir da küçük oglu için hiçbir kadin almazsa ve ondan sonra ölürse kardesler kalan mali paylastiklarinda küçük kardesin payinin yani sira henüz hiç kari almamis olan küçük kardese bir kadin saglamasi için bir baslik parasini ayirmalidirlar. 167. bir adam bir kadinla evlenir de kadin adama çocuklar verirse ve bu kadin öldükten sonra adam bir kadin daha alir ve o da adama çocuklar verirse ve bundan sonra baba ölürse oglanlar mallari annelerinin durumuna göre pay edemezler, sadece çeyizleri bu sekilde pay edebilirler; babadan kalan mallar herkese esit bir sekilde pay edilmelidir. 168. Bir kisi oglunu evden kovmak ister ve bunu hakimin önünde “Ben oglumu kovmak istiyorum” diye ilan ederse hakim onun gerekçelerine bakar. Oglanin babanin onu hakli bir sekilde evden uzaklastiracagi kadar büyük bir suçu yoksa babasi onu evden uzaklastiramaz. 169. Babanin oglunu baba-ogul iliskisinden mahrum edecegi kadar büyük bir suçu varsa baba onu bir kerelik affeder; ancak, oglan ikinci defa ayni suçu islerse baba onu bütün baba-ogul iliskisinden mahrum edebilir. 170. Bir adama karisi ogullar dogurursa ve kadin hizmetçisi de ogullar dogurursa ve baba hala yasarken kadin hizmetçinin dogurdugu ogullarina “Benim ogullarim” derse ve onlari da karisinin ogullari arasinda sayarsa ve ondan sonra baba ölürse karisinin ve kadin hizmetçinin ogullari babadan kalan mallari ortak bir sekilde bölüsürler. Karisinin oglu pay eder ve seçer. 171. Ancak baba hala yasarken hizmetçisinin ogullarina “Benim ogullarim” demezse ve ondan sonra ölürse hizmetçinin ogullari karisinin ogullari ile mallari paylasamazlar; ancak, hizmetçiye ve ogullarina özgürlükleri verilir. Karisinin ogullarinin hizmetçinin ogullarini kölelestirmeye haklari yoktur; karisi çeyizini (babasindan), kocasinin ona verdigi hediyeleri, vesika ile ona verdiklerini alir ve kocasinin evinde yasar. Yasadigi sürece onu kullanabilir; ev para karsiligi satilamaz. Onun biraktigi her sey çocuklarina aittir. 172. Eger kocasi ona hediye vermemisse, hediye karsiliginda tazminat verilmelidir. Bir çocugunun payina esit olacak sekilde kocasinin mallarindan bir pay alir. Eger çocuklari ona baski yaparlarsa ve zorla evden uzaklastirmaya çalisirlarsa hakim meseleye bakar ve ogullar hatali ise kadin kocasinin evini terk etmez. Kadin evden ayrilmayi arzu ediyorsa kocasinin ona verdigi hediyeyi ogullarina birakmalidir; ancak, babasinin evinden getirdigi çeyizi alabilir. Bundan sonra kalbinin erkegi ile evlenebilir. 173. Bu kadin gittigi yerdeki ikinci kocasina ogullar dogurursa ve ondan sonra ölürse onun daha önceki ve sonraki ogullari çeyizi aralarinda paylasirlar. 174. Eger ikinci kocasina hiçbir ogul vermezse ilk kocasinin ogullari çeyize sahip olurlar. 175. Eger bir devlet kölesi ya da azad edilmis birinin kölesi özgür birinin kiziyla evlenirse ve çocuklari olursa kölenin efendisinin özgür olanin çocugunu kölelestirmeye hiçbir hakki yoktur. 176. Ancak, eger bir devlet kölesi ya da azad edilmis birinin kölesi bir adamin kiziyla evlenir ve evlendikten sonra kiz babasinin evinden çeyiz getirirse ve her ikisi de ondan faydalanip bir ev kurarlarsa ve bundan sonra köle ölürse; o zaman, özgür dogan kadin çeyizini ve kocasi ve kendisinin kazandigi her seyi alir. Bunlari iki parçaya böler; bir parçasini kölenin efendisi alir, digerini ise kadin çocuklarina bakmak için alir. Eger özgür dogan kadin hediyeye sahip degilse kocasinin ve kendisinin kazandigi her seyi alir ve onlari iki parçaya ayirir: kölenin efendisi bir parçasini kendisi de çocuklarina bakabilmek için digerini alir. 177. Çocuklari henüz büyümemis olan bir dul baska bir eve girmek (evlenmek) isterse hakim karari olmaksizin bunu yapamaz. Eger baska bir eve girerse hakim ilk kocasinin evinin durumunu inceler. Bundan sonra ilk kocasinin evi ikinci kocasina tevdi edilir ve kadin yönetici olur. Ve orada bir de kayit tutulmalidir. O evin düzenini saglar, çocuklarini büyütür ve evde bulunan kaplari satamaz. Dul bir kadinin çocuklarinin aletlerini satin alan kimsenin parasi yanar ve esyalar sahiplerine iade edilir. 178. Bir merbut kadina ya da bir fahiseye babasi bir çeyiz ve bunun için bir vesika verirse; ancak, bu vesikada onu diledigi sekilde miras birakabilecegi belirtilmemisse ve açikça satma hakkina sahip oldugu belirtilmiyorsa ve bu durumda babasi ölürse o zaman kardesleri bahçesini ve tarlasini teslim alirlar ve hissesine göre ona misir, yag ve süt verirler ve onu memnun ederler. Eger kardesleri hissesine göre ona misir, yag ve süt vermezlerse o zaman bahçesi ve tarlasi ona destek olur. Tarlanin ve bahçenin kullanim hakkina sahiptir ve yasadigi müddetçe babasinin ona verdigi her sey onundur; ancak, o bu mallari ne satabilir ne de baskasina devredemez. Onun mirasi kardeslerine aittir. 179. Bir rahibe ya da bir fahise babasindan bir hediye ve diledigi sekilde onu satabilecegi açikça belirtilen bir vesika elde etmisse ve babasi ölmüsse o zaman kime isterlerse mallarini ona verebilirler. Kardesleri hiçbir hak iddia edemez. 180. Bir baba kizina- evlenilebilir olsun ya da bir fahise olsun fark etmez- bir hediye verip de ölürse babasindan kalan mirastan çocuklardan birinin payi kadar bir pay alir ve yasadigi sürece onun kullanim hakkindan yararlanir. Mallari ise erkek kardeslerine aittir. 181. Bir baba bir tapinak hizmetçisini ya da tapinak bakiresini Tanri’ya adarsa ve ona hediye vermez ve ölürse babasindan kalan mirastan bir çocuk payinin 1/3’ü kadar alir ve yasadigi sürece onun kullanim hakkindan yararlanir. Mallari ise kardeslerine aittir. 182. bir baba kizini Babil’in Mardi’sinin karisi olarak adarsa ve ona hediye ya da bir tapu senedi vermeyip ölürse kardeslerinden babasinin evindeki mirastan bir çocugun payinin 1/3’ünü alir; ancak, Marduk onun malini kime dilerse ona birakabilir. 183. Bir baba kizina bir cariye, bir çeyiz, bir koca ve bir tapu senedi verirse ve ondan sonra ölürse babasindan kalan maldan bir pay alamaz. 184. bir baba kizina bir cariye ile birlikte bir çeyiz ve koca vermezse ve ölürse kardesi babasinin servetine göre ona bir çeyiz verir ve bir koca bulur. 185. Bir adam bir çocugu evlatlik alir ve oglu olarak ona ismini verirse ve onu besleyip büyütürse büyümüs bu çocuk bir daha geri istenemez. 186. Bir adam bir çocugu evlatlik alirsa ve o çocugu aldiktan sonra analigina ve babaligina zarar verirse evlatlik alinan bu oglan babasinin evine geri döner. 187. Saray hizmetlerinde çalisan bir metresin ya da bir fahisenin oglu geri alinamaz. 188. Bir zanaatkar bir çocugu besleyip büyütmek için yanina alirsa ve ona meslegini ögretirse o çocuk geri alinamaz. 189. Ona meslegini ögretmezse bu evlatlik oglan babasinin evine geri döner. 190. bir adam ogul olarak evlatlik aldigi bir çocuga bakmaz ve onu diger çocuklarla birlikte besleyip büyütmezse bu evlatlik oglan babasinin evine geri dönebilir. 191. Bir oglani evlatlik olarak alan ve onu besleyip büyüten, bir ev kuran ve çocuklari olan bir adam evlatligini evden atmayi isterse bu evlatlik oglan kendi yoluna gidemez. Babaligi kendi servetinden bir çocugun payinin 1/3’ünü ona verdikten sonra gidebilir. Tarla, bahçe ve evden ona bir sey verilmez. 192. Bir metresin ya da fahisenin oglu babaligina ya da analigina “Benim annem ya da babam degilsiniz” derse dili kesilir. 193. Bir metresin ya da fahisenin oglu babasinin evini özler ve babaligini ve analigini terk edip babasinin evine giderse gözleri çikarilir. 194. Bir adam çocuguna bir sütanne tutarda çocuk onun ellerinde ölürse ve sütanne anne ve babaya haber vermeksizin baska bir çocugu emzirirse onlar sütanne haber vermeksizin baska bir çocugu emzirmekle suçlayabilirler ve onun memeleri kesilir. 195. Eger bir ogul babasina vurursa onun elleri balta ile kesilir. 196. Eger bir adam baska bir adamin gözünü çikarirsa onun gözü de çikarilir. [Göze göz] 197. Eger bir kisi baskasinin kemigini kirarsa onun kemigi de kirilir. 198. Eger bir kisi azad edilmis bir adamin gözünü çikarirsa ya da kemigini kirarsa bir mina (yarim kilo) altin öder. 199. Eger bir adamin kölesinin gözünü çikarirsa ya da kemigini kirarsa onun degerinin yarisini öder. 200. Bir adam kendisi ile esit olan birinin disini kirarsa onun da disi kirilir. [Dise dis] 201. Bir kisi azad edilmis bir adamin disini kirarsa bir mina altinin 1/3’ünü verir. 202. Bir adam rütbece kendisinden daha üstün olan bir adamin vücuduna vurursa halkin önünde öküz kirbaci ile 60 kirbaci hakeder. 203. Dogustan özgür bir adam baska bir özgür dogan adama ya da esit derecedeki birine vurursa bir mina altin öder. 204. Azad edilmis bir adam baska bir azad edilmis adama vurursa on sikel para öder. 205. Azad edilmis bir adamin kölesi azad edilmis bir adama vurursa kulagi kesilir. 206. Bir kavga sirasinda bir adam digerine vurur ve onu yaralarsa ve daha sonra “Onu kasitli olarak yaralamadim” diye yemin ederse doktorlarin masrafini öder. 207. Bu adam yarasi nedeniyle ölürse, öldüren benzer bir sekilde yine yemin eder ve ölen kisi dogustan özgür ise yarim mina para verir. 208. Eger azad edilmis biri ise bir minanin 1/3’ü kadar öder. 209. Bir adam henüz dogmamis çocugunu kaybedecek sekilde dogustan özgür bir kadina saldirirsa onun kaybi için on sikel öder. 210. Bu kadin ölürse öldüren kisinin kizi öldürülür. 211. Özgür sinifa ait bir kadin bir darbe nedeniyle çocugunu kaybederse buna neden olan para olarak bes sikel öder. 212. Bu kadin ölürse yarim mina öder. 213. Bir adam, baska bir adamin kadin hizmetçisine saldirir ve kadin çocugunu kaybederse o para olarak iki sikel öder. 214. Bu hizmetçi ölürse bir minanin 1/3’ü kadar öder. 215. Bir doktor operatör biçagi ile derin bir yarik açarsa ve onu tedavi ederse ya da bir operatör biçagi ile (gözün üstünde) bir tümörü açarsa ve gözü kurtarirsa on sikel alir. 216. Hasta eger azad edilmis bir adamsa bes sikel alir. 217. Baska birinin kölesi ise sahibi doktora iki sikel verir. 218. Bir doktor operatör biçagi ile derin bir yarik açarsa ve hastayi öldürürse ya da biçak ile bir tümörü açip gözü keserse doktorun elleri kesilir. 219. Bir doktor operatör biçagi ile azad edilmis bir adamin kölesinde derin bir yarik açarsa ve onu öldürürse o köleyi baska bir köle ile ikame etmelidir. 220. eger operatör biçagi ile bir tümörü açar ve gözünü çikarirsa kölenin degerinin yarisini öder. 221. Eger bir doktor kirik bir kemigi ya da insanlarin hastalikli kisimlarini iyilestirirse hastalar ona nakit olarak bes sikel verirler. 222. Azad edilmis bir adam ise üç sikel verir. 223. Köle ise sahibi doktora iki sikel verir. 224. Bir veteriner cerrah bir esek ya da bir öküz üzerinde ciddi bir ameliyat yapar ve tedavi ederse ücret olarak sahibi cerraha bir sikelin 1/6'sini öder. 225. Bir veteriner cerrah bir esek ya da bir öküz üzerinde ciddi bir ameliyat yapar ve onu öldürürse sahibine degerinin ¼’ünü öder. 226. Ustasinin bilgisi olmaksizin bir berber satilmayan bir kölenin üzerindeki kölelik isaretini silerse bu berberin elleri kesilir. 227. Her hangi bir kisi bir berberi aldatir ve köle isaretini satilik olmayan köle isaretiyle degistirirse öldürülür ve evi yakilir. Berber “Onu kasitli olarak isaretlemedim” diye yemin ederse suçlanmaz. 228. Bir insaatçi bir bina insa eder ve binayi tamamlarsa her bir sar’lik yüzey için iki sikel ona ücret verir. 229. Bir insaatçi her hangi bir kisi için bir bina insa eder ve bu binayi uygun bir sekilde yapmazsa ve onun insa ettigi bina yikilip sahibini öldürürse insaati yapan öldürülür. 230. Eger bina ev sahibinin oglunu öldürürse insaati yapanin da oglu öldürülür. 231. Bina sahibinin kölesini öldürürse evin sahibine köle için bir köle ödeme yapar. 232. Binanin bir kismi harap olursa harap olan kismin tümünü tazmin eder ve insa ettigi binayi düzgün bir sekilde insa edinceye dek kendi imkanlariyla evi yeniden insa eder. 233. Bir kisi baskasi için bina yapiyorsa, bina henüz tamamlanmamis olsa bile, duvari devrilmisse insaati yapan kisi kendi imkanlariyla duvari daha saglam bir sekilde yapmalidir. 234. Tekne insa eden bir kisi birisi için 60 gur uzunlugunda bir tekne yaparsa nakit olarak iki sikel ücret alir. 235. Tekne insa eden bir kisi birisi için bir tekne yaparsa ve tekneyi siki yapmazsa ve ayni yil içerisinde tekne denize açildiginda hasar görürse tekne yapimcisi tekneyi alir ve kendi imkanlariyla saglamlastirir. Saglam tekneyi, tekne sahibine verir. 236. Bir kisi kendi teknesini bir gemiciye kiralarsa ve gemicinin dikkatsizliginden tekne enkaz haline gelir ve batarsa gemici tekne sahibine tazminat olarak baska bir tekne verir. 237. Bir kisi bir gemici ve onun teknesini kiralarsa ve onu misir, giyecek, yag, hurma ve benzeri uygun seylerle doldurursa; ancak gemicinin dikkatsizliginden gemi batarsa ve tasidiklari harap olursa o zaman gemici hem enkaz haline gelen gemiyi hem de içindekileri tazmin etmelidir. 238. Bir gemici her hangi bir kimsenin gemisini kazaya ugratir da gemiyi muhafaza ederse geminin degerinin yarisini öder. 239. Bir kisi bir gemici kiralarsa yil basina alti gur misir öder. 240. Bir tüccar bir feribota çarpar ve onu enkaz haline getirirse kaza geçiren teknenin sahibi Tanri önünde adalet arar; feribot ile çarpisan tüccar gemisinin sahibi diger botun sahibine bütün hasar için tazminat ödemelidir. 241. Her hangi bir kimse angarya için bir öküzü zorla alirsa nakit olarak bir minanin 1/3’ünü öder. 242. Her hangi bir kisi bir yilligina öküzleri kiralarsa sabana kosulan öküzler için dört gur misir öder. 243. Sigir sürüsünün kirasi olarak sahibine üç gur misir ödenir. 244. Bir kimse bir öküz ya da bir esek kiralarsa ve bir aslan onu otlakta öldürürse zarar sahibine aittir. 245. Bir kimse bir öküzleri kiralar da onlari kötü muamele ya da darbe sonucu öldürürse öküze karsi öküz vererek tazmin etmelidir. 246. Bir kimse bir öküz kiralar da onun bacagini kirarsa ya da boyun baglarini keserse öküze karsi öküz vererek tazmin eder. 247. Bir kimse bir öküz kiralar da onun gözünü çikarirsa sahibine degerinin yarisini öder. 248. Bir kimse bir öküz kiralar da onun bir boynuzunu kirarsa ya da kuyrugunu keserse veya burnunu yaralarsa sahibine degerinin dörtte birini öder. 249. Bir kimse bir öküz kiralar da Tanri ölsün diye ona vurursa onu kiralayan kisi Tanri adina yemin eder ve suçsuz oldugu kabul edilir. 250. bir öküz caddeden (pazardan) karsi karsiya geçerken birileri onu itip öldürürlerse sahibi mahkemede (kiralayana karsi) her hangi bir hak talebinde bulunamaz. 251. Bir öküz boynuzla yaralanmis ise ve bu da onun boynuzlayan bir öküz oldugunu gösteriyorsa ve onun boynuzlari baglanmamissa ve öküz dogustan özgür olan birini boynuzlayip öldürmüsse sahibi nakit olarak yarim mina altin verir. 252. Eger bir kisinin kölesini öldürürse bir minanin 1/3’ünü verir. 253. Bir kisi baska biriyle tarlasini islemesi için anlasir ve ona ekmesi için tohum verirse, boyunduruga kosulmus bir çift öküz verirse ve o kisi misiri ya da diger ürünü çalar ve kendisine ayirirsa elleri baltayla kesilir. 254. Eger kendisine tohumluk misir ayirir ve boyunduruga kosulmus öküz de kullanmazsa aldigi miktar kadar tohumluk misir verir. 255. Eger öküz boyundurugunu baskasina kiraya verirse ya da tarlaya ekmeyerek tohumluk misiri çalarsa suçlu bulunur ve her bir yüz gan için altmis gur misir öder. 256. Onun toplulugu onun adina bunu ödemezse sigirlarla birlikte (çalismasi için) tarlaya gönderilir. 257. Bir kimse tarla isçisi kiralarsa bir yil için sekiz gur misir öder. 258. Bir kimse bir öküz sürücüsü kiralarsa yil basina ona alti gur misir öder. 259. Bir kimse tarladan bir su çarki çalarsa sahibine nakit olarak bes sikel öder. 260. Bir kimse (suyu nehirden ya da kanaldan almaya yarayan) bir su kaldiraci ya da bir sabani çalarsa nakit olarak üç sikel ödemelidir. 261. Bir kimse koyun ya da sigirlar için bir çoban kiralarsa yil basina sekiz gur misir öder. 263. Kendisine verilen koyunu ya da sigiri öldürürse sahibine sigir için sigir, koyun için koyun vererek tazmin eder. 264. Gözetlemesi için koyun ya da sigirin emanet edildigi, üzerinde anlasilan ücretini alan ve tatmin edilen bir çoban koyun ya da sigirlarin sayisini azaltirsa ya da daha az dogumla artis gerçeklesirse kaybettigi kari ya da artisi telafi etmelidir. 265. Kendisine bakmasi için koyun ya da sigir emanet edilen bir çoban hatali davrandiysa, dogal yoldan sürünün daha az artmasina yol açtiysa ya da onlari para karsiligi sattiysa mahkum edilir ve kaybin on katini sürü sahibine verir. 266. Bir hayvan Tanri tarafindan öldürüldüyse (kaza) ya da bir aslan onu öldürdüyse çoban Tanri huzurunda masumiyetini ilan eder ve sahibi de bunun kaza oldugunu kabul eder. 267. Bir çoban bir seyleri ihmal ettigi için ahirda bir kaza meydana gelmisse bu kazadan çoban sorumludur ve sigir ya da koyunu sahibine tazmin eder. 268. Harman dövmek için bir kimse bir esek ya da öküz kiralarsa kira 20 ka misirdir. 269. Harman dövmek için bir kimse bir esek kiralarsa kira 20 ka misirdir. 270. Harman dövmek için bir kimse genç bir hayvan kiralarsa kira 10 ka misirdir. 271. bir kimse bir çift öküz, yük arabasi ve sürücüsünü kiralarsa bir gün için 180 ka misir öder. 272. Bir kimse yalnizca bir yük arabasi kiralarsa bir günlügüne 40 ka misir öder. 273. Bir kimse bir gündelikçi kiralarsa yil basindan besinci aya kadar (günlerin uzun ve isin zor oldugu Nisan-Agustos arasi) nakit olarak her gün için alti gerah; altinci aydan yilin sonuna kadar ise bes gerah öder. 274. Bir kimse usta bir zanaatkar kiralarsa ona ...’nin ücreti olarak günde bes gerah, çömlekçilik ücreti olarak bes gerah, terzilik ücreti olarak bes gerah, ...ipçilik ücreti olarak dört gerah, duvarcilik ücreti olarak...gerah öder. 275. Bir kimse bir feribot kiralarsa günde üç gerah öder. 276. bir kimse bir yük gemisi kiralarsa günde iki buçuk gerah öder. 277. Bir kimse 60 gur’luk bir tekne kiralarsa onun kirasi olarak günde bir sikelin 1/6’i kadar para öder. 278. Bir kimse bir kadin ya da erkek köle satin alir ve bir ay geçmeden benu hastaligina yakalanirlarsa köleleri saticiya geri götürür ve ödedigi parayi geri alir. 279. Bir kimse bir kadin ya da erkek köle satin alir ve üçüncü sahislar üzerinde hak iddia ederlerse satici bundan sorumludur. 280. Yabanci bir ülkede bir kimse baska bir ülkeye ait olan bir kadin ya da erkek köle alirsa ve bu kadin ya da erkek kölenin sahibinin ülkesine döndügünde onlari tanirsa ve köleler ülkenin yerlileri ise para almadan onlari sahibine geri verir. 281. Onlar baska bir ülkeden ise alici onlar için tüccara ödedigi parayi deklare eder ve kadin ve erkek köleyi elinde tutar. 282. Bir köle efendisine “Sen benim efendim degilsin” derse ve onlar o köleyi suçlarsa efendisi onun kulagini keser. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tkmelancholy Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 nasıl olabilir aklım ermiyor...o zamana göre iyi midir bu yapılanlar... insanları nasıl da sınıflara ayırmıslar... kadınlar köleler fahişelerin cocukları... of of.. böyle zamanları yasamıs insanlar için öyle üzülüyorum ki... bence yaptığı en iyi kara büyüyü yasaklaması kral hammurabi nin(yanlıs bilmiyorum umarım) cok garip hem cok derin hem de cok yüzeysel düşünceler bir arada yani ben gücümü tanrıdan değil ordudan alırım diyen sucu ispatlanana kadar herkesi masum sayan bir kral nasıl olur da insanları yaptıkları işlere göre üstünlük sınıflarına ayırır nasıl olur da bir erkeği 3 kıza denk sayar.... gercekten cok güzel bi paylaşım olmus cok tesekkürler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Urumhamatahayil Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 http://www.gnoxis.com/forum/hammurabi-kanunlari-t7193.html Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 nasıl olabilir aklım ermiyor...o zamana göre iyi midir bu yapılanlar... insanları nasıl da sınıflara ayırmıslar... kadınlar köleler fahişelerin cocukları... of of.. böyle zamanları yasamıs insanlar için öyle üzülüyorum ki... bence yaptığı en iyi kara büyüyü yasaklaması kral hammurabi nin(yanlıs bilmiyorum umarım) cok garip hem cok derin hem de cok yüzeysel düşünceler bir arada yani ben gücümü tanrıdan değil ordudan alırım diyen sucu ispatlanana kadar herkesi masum sayan bir kral nasıl olur da insanları yaptıkları işlere göre üstünlük sınıflarına ayırır nasıl olur da bir erkeği 3 kıza denk sayar.... gercekten cok güzel bi paylaşım olmus cok tesekkürler.. eşitlikten yana olmadıgını ama kesınlıkle adaletı ıyı sekılde uyguladıgını söyleyebılırım..tabı tarıhcı sosyyolog vs degılım ama kölelıgın olması daha avantajlıdır snaırım -------------------- özür dılerım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tkmelancholy Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 evet ilk kanunlar sanırım bunlar adaleti en iyi sekilde uyguladığı kesin gercekten.. ya o zamana göre düşünüldüğünde belki cok iyi seylerdir ben de bilmiyorum herseyi zamanına göre değerlendirmek gerekir.. ama köleliğin olmasının enden daha avanjlı olabileceğini anlamadım... bence iki taraf için de kötü.. yani köle için zaten kötü..sahibi için de bence cok asağılayıcı hayatını devam ettirebilmek için kendinden küçük gördüğün birinin hizmetine muhtacsın.. bu gercekten asağılayıcı olurdu benim için... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 bu sadece bır mantık yurutme dogru mu bılemıyorum ...esıt haklara sahıp olmak daha fazla yuk getırır devlete ..köleden bırıncı derecede sorumlu kısı kölenın efendıdır..ayrıca köle bedava ıs gucudur..verim sermayeden kısıtlanmadan arttırılabılır..kralın gucu toprak sahıplerınden gelır vs nasıl :D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tkmelancholy Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 oha ya:D kral olarak bakınca olaya mantıklı tabi:D ama bi de köle gözünden bakmak lazım;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 kral köle gözunden bakarsa batar genelde tarıhte devletın bekası,cogunlugun rahatı,seckınlerın menfaati gıbı ulkuler ugruna birey cok rahat göz ardı edilebilir bu sıtede bı sosyolog yok mu anlatsın bıze Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tkmelancholy Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 31, 2007 edilmemeli bence.. kimseyi gözardı etmeden devleti yönetibilen bi kral olmalıydı... :ermm:yada en doğrusu işte demokrasi.. gerci demokrasinin de demokrasiliği kalmadı günümüzde gercekten bi sosyolog anlatsa bize iyi olcak:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.