darqrose Oluşturma zamanı: Haziran 16, 2014 Paylaş Oluşturma zamanı: Haziran 16, 2014 İç içe geçmiş zamanlar hala okumakta olduğum bir kitap olduğu için yazımı bir kaç seferde yazacağım. Konumuz 2012 yılının mayalar takviminde bir kıyamet değil yeni bir çağ başlangıcının habercisi olması. Bugünlerde sürekli duyduüumuz bir şey 2012 aydınlanmanın başlangıcı olacak kehanetleri ve forumda çok ca başlık var fakat benim bahsedeceklerim olağandan biraz daha farklı ve fraktal zamanı kendi hayatlarımıza da uygulayabileceğimiz olması. Yazarın teorilerine göre hayat sürekli bir sirkülasyon halinde ilerlemekte ve geleceği öngörebilmek mümkün. Kişisel zaman döngülerimizden bahsetmeden önce Dünyamızın döngülerinden bahsetmek istiyorum mantıklı gelen yanları olduğu gibi benim inancıma biraz ters eminim benim gibi düşünenler olacaktır. Yazar diyor ki; Mayalar Aztekler Hopiler ve Kadim Hindular dünyanın 4 veya 5 çağdan geçtiğini iddia etmişler. Bütün çağların sonu bir afetle bitmiş ve uygarlıklar yok olmuşlardır. Hopi inanışlarına göre; Birinci dünya ateşle yerle bir oldu ve kalan insanlar karınca insanlarla bereber yaşadılar.2. dünya insanları aç gözlü davrandıkları için bütün dünya donmuş ve dengesizliğinden bir süre dönmeyi durdurmuştur.3. dünya insanları çoğaldı ve birbirlerine savaş açtı bu dünyada bir dolunay süresince yağmur yağdı. Dünyanın okyanus tabanlarına bakıldığında ise sırasıyla yangın buz ve suyun neden olduğu döngüsel bir afet tarihinin yanı sıra iyileşme dönemlerininde olduğunu jeolojik kalıntılar doğruluyor. Kadim inanışlara göre 12 takım yıldızından geçmekte olan Dünyamız her devrede farklı bir karakteri taşıyor ve insanları etkiliyor. Galakside yolculuk eden gezegenimiz galaksinin merkezine yaklaştıkça Dünya aydınlığı uzaklaştıkçada cahilliği sırayla yaşıyor. Şöyleki yaşadığımız 4 çağdan ilki olan Altın Çağında insanlar gerçekten uzun yani binlerce hayatı yaşayabilecek kadar uzun barış ve bilgelik için yaşarlar. Bir sonra ki dönem Tetra Yuga ya da Gümüş Çağı olarak adlandırılır. Daha uzun bir devir olan Satra Yugaya yani Altın Çağına göre aydınlanma yüzde 25 geridedir. Farkındalığın yitirilmesiyle insan ömrü 10.000 yıla düşer. Üçüncü dönem yani sonraki yuga Dvapara yani Bronz Çağında aydınlanma yüzde 50 düşmüştür. Böylece insan karakteri eşit oranlarda erdem ve günah arasında bölünür. Yaşam seviyesi 1000 yıla iner. Geldik kendi çağımıza yani Kali Yuga bir diğer ifadeyle Demir çağına. Aydınlanma yüzde 25 lerdedir ve insan ömrü en fazla 100-120 arasındadır. Şansımızaki çağların içinde en kısa olanıdır. Dünyanın aydınlanmanın eşiğine geldiği bu çağda hala iki devir arasında ve ikisindende yansımalar görerek yaşadığımız bir gerçek. Puranalar Kali dönemi boyunca görmeyi bekleyebileceğimiz tarihsel özellikleri tanımlar.Bir kali döngüsünün baskın teması geçimsizlik, çekişme ve anlaşmazlıktan biridir. Örneklendirmeler şöyledir Mantıksız ve adaletsiz vergiler toplayan yöneticilerin ortaya çıkması. İnsanların alkollü içkilere bağımlı olduğu zaman. Açlık ve ölümün yaygın olduğu dönem. Acizlerin yağmaya hedef olduğu çağ. Bugünlerde vergi sistemimiz o kadar geliştiki maalesef aldığımız bir şişe suyun vergisini yani harcadığımız 1 liranın yüzde 20 ye yakınını devlete ödüyoruz. Ve yüzyıldır bir ülke borcunu başka devletlere ancak faizi ödemek suretiyle ödeyebilmiş değiliz. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim Çağımızın aydını Mustafa Kemal savaşın sonunda bu ülkeye yollar ve kurumlar yaparken parayı dışarıdan almaktansa ki'' bu onlara gebe olmak demekti'' bütün dünyayı karşısına alıp Yasal Eroin fabrikaları kurmuş ve bunları avrupaya bir güzel pazarlamıştır. Yani arkadaşlar aydınlık böyle bir şey fakirin cebinden bir kuruş almak değil fakir kalmasın millet diye mücadele etmektir. Işıkla Kalın Yazımın devamı yarın eklenecek. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
memomw38 Yanıtlama zamanı: Eylül 8, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 8, 2014 Yazıyı yeni gördüm güzel konu. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darqrose Yanıtlama zamanı: Eylül 8, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 8, 2014 Kitabı ufaklık yırttı ondn yazamadım ama okunmasını tavsiye ederim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.