boynuzsuzgeyikler Oluşturma zamanı: Temmuz 22, 2014 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 22, 2014 Başlığı en bilindik adıyla açmayı daha uygun gördüm. Yazımda imla vs gibi hatalar olduysa kusuruma bakmayın Albert de Groot 1206 yılında doğdu ve 1274 yılında öldü.(Kimi Kaynaklarda 1280 olarak da rastlayabilirsiniz) Onun '' majide magnus , felsefede majör , teolojide maximus'' olduğu rivayet edilir. Dominik tarikatının bir üyesiydi ve Aziz Thomas Aquinas'ın simya ve felsefe öğretmeniydi. Albertus Magnus'un işgal ettiği mevkilerden biri de Resenburg Piskoposluğudur. 1622 yılında azizlik mertebesine çıkarılmıştır. Albertus Aristtelesçi bir felsefeci , bir astrolog , tıp ve fiziğin dahi bir öğrencisiydi. Hareketli yaşamı , Paris'teki ünlü Sorbonne Üniversitesine giren ilk Alman profesör olmasını sağladı. Kompendium'unun yanı sıra yazarının salt kendisinin olup olmasığı kesin olarak bilinmeyen sayısız felsefe , doğa tarihi ve astroloji eseri vermiştir(Mısır'ın Sırları). Ölümünden sonra onu büyücü , simyacı ve kahin yerine koyan efsaneler çıkmıştır. Şu kitaplar kesin olarak ona ait değildir : Hamilelik ile anne ve çocuğuna astral etkileri işlediği De Secretis Mulerium (Kadınların Sırları Hakkında) ile sonraki yüzyıllarda Fransa'da ortaya çıkan büyü kitapları Petit ve Grand Albert. '' Albertus Magnus (Büyük Albert), Kimi kaynaklarda Albertus Magnus ( Büyük Albert ) , kimi kaynaklarda Albertus Teutanicus , Albertus de Colonia , Albertus Ratisboniensis , Albertus Gratus olarak da anılmaktadır. Yaşadığı yıllarda 'evrensel doktor' olarak nam salmış , Aristotales yorumları belirgin bir hayranlık uyandırmıştır. Özgürlükçü düşüncelerinin Rager Bacan ve Raymundus Lullus'a esin kaynağı olduğu söylenir. Elbette büyük bir simyacı olduğu da bir gerçektir. Albertus Magnus simya transmutasyonun olası olduğunu , ancak anlaşılan , kimsenin bu işlemi doğru biçimde gerçekleştirmediğini ima etmeye çalışır gibi görünür. Daha çok bilgi ve daha sistematik araştırma ister. Transmutasyonun gerçekleştiği işlemlerin sırasının önemli olduğunu düşünmüş ve ayrıca daha bir çok yararlı kimyasal işlemler anlatmıştır. Gençliğinde zeka kusuru olduğuna inanılmıştır , fakat Bakire Meryem'in ona görünüp büyük bir felsefi ve entellektüel güç verdiği görüsüyle ödüllendirilmiştir. Albertus , majikal bilimlerde usta olduktan sonra , konuşma ve düşünme güçlerini aktardığı tuhaf bir otomat yapıştır(1). Android denilen bu otomat , yıldızların konumuna göre seçilmiş metallerden ve bilinmeyen maddelerden yapılmış , majikal formüllerle spiritüel nitelikler kazanmıştır ve yapılması otuz yıl sürmüştür. Aygıtın şeytanın işi olduğunu düşünen Aziz Thomas Aquinas onu yok etmiş ve bir ömür süren emeği heba etmiştir. Albertus Magnus bu hareketine rağmen Aziz Thomas Aquinas'a (efsaneye göre felsefe taşı da dahil olmak üzere) simya formüllerini miras bırakmıştır. Bir keresinde Albertus Magnus kışın Holland Kontu Roma Kralı 2. William'ı bir bahçe partisine çağırmıştır. Yerler karla kaplıdır , Albertus , Colonge'deki manastırının açık avlusunda muhteşem bir ziyafet hazırlamıştır. Filozofun tedbirsizliğine hayret eden misafirler , sofraya oturdukları zaman , Albertus bir iki kelime mırıldanmış ve kar birdenbire yok olmuş , yerini çiçekler , ötüşen kuşlar ve sıcak bir yaz yeli almıştır. Şölen biter bitmez , kalabalığın şaşkın bakışları altında karlar geri dönmüştür(2). (Ayrıntı için bkz. The Lives of Alchemystical Philosophers) 1. Albertus Magnus'un ''Memnon heykeli'' şeklindeki konuşan kelle otomatının , gevezeliği nedeniyle onu çalışmaktan alıkoyduğu gerekçesiyle öğrencisi Aqinolu Aziz Tommaso (Thomas) tarafından parçalandığı söylenir. 2. Bir başka olayda ise Albertus Magnus'un , Hollanda Dükünü , çok sert ve donlu bir kış günü bahçede ağırladığı , buna karşın havanın yaz gibi yumuşak olduğu , yiyecek ve içeceklerin metalden yapılmış hizmetçi robotlar tarafından konuklara bahçede sunulduğu söylenir. Kimileri ki bu kimilerinden kastım akedemisyenler bu ekte verdiğim olaya bir tür sera sistemi olabilir demektedir. Lakin bu hazırladığım yazıdan merak edip araştırmaya başlayanlar okudukça fark edecekler ki bu basit ya da karmaşık bir sera sisteminden fazlasını içermektedir ki bana kalırsa sera sistemi ile alakası dahi yoktur. Bu da Aziz Thomas'ın parçaladığı başka bir üründür sadece. Hatta anlatılan başka bir olayda (efsanede) Albertus'un bir tür varlık (Golem humunulus vs ayrntı gereksiz şu an) yarattığı ve Thomas ın ısrarı üzerine yok ettiği de söylenir. Not : Bu yazıyı bir çok farklı kitaplardan derledim. Hayat hikayesine fazla girmedim ki bizim için bu kısmının yeterli olduğunu düşündüm. Umarım bir kaç kişinin de olsa işine yarar bu bilgiler ve içlerini şevkle doldurur hevesli beyinlerin Okuyun ve araştırın. Esklilerin neler yapmış ve neleri yapamamış olduklarını görün. Dersler çıkarın yorumlar yapın ve yapılanları geliştirin. Yapılamayan ve denenenleri bitirin. Boş konuş alanını ben de seviyorum nickim de esprili lakin her şey makara kukara değil. Düşünün ve üretin 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sofiel Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2014 Değişik geldi baya emeğnize sağlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Balcan Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 22, 2014 Sirf emek var diye okunur. Emege +1 diyip okumaya basliyorum Edit: Okudum pisman degilim, yine olsa yine okurum hatta adami merak ettim internetten arastirip biraz daha okicam Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
lacrimose Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2014 Emeğinize sağlık, çok güzel bir yazı Bu Thomas Aquinas ta sırf zarar sırf israf kardeşim, Albertus Magnus yapmış Thomas Aquinas bozmuş her seferinde terbiyesiz herif Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2014 öğrencisi thomas'a ne kadar kılsam bu adama da o kadar hayranım .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2014 Büyük ihtimalle Albertus'un miras bıraktığı tüm formülleri de o öldükten sonra yakmıştır. Adam katı dindarmış. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2014 bir şeyleri yeniden üretmeye tasarlamaya başlıyorsak geçmişteki yobazlıktan kıskançlıktan yargı gücünden yoksunluktan kaynaklanıyor toplum olarak birşeyler başaramadık albertus magnus tanrı ruhunu kutsasın Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArpiA Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2014 kütüphaneyi ziyaret etme vaktim gelmiş Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
komuro Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 23, 2014 tamamı yok edilmiş olamaz vatikan da bile olabilir Büyük ihtimalle Albertus'un miras bıraktığı tüm formülleri de o öldükten sonra yakmıştır. Adam katı dindarmış. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Kasım 12, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 12, 2014 tamamı yok edilmiş olamaz vatikan da bile olabilir Bakire meryemin güç verdiği ile iigili ödüllendirildiğine göre .cizvit tarikatınca saklanmış olabilir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.