KATA Oluşturma zamanı: Ağustos 7, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 7, 2007 Dünyanın Akışını Değiştiren Çarpıcı Şah-Mat Hamleleri Siyasi satranç, tarihin en heyecanlı oyunudur. İşte bazı örnekler: 1) Misyonerlik yamyamlıkla başladı. 2) Fransa İngiltere’ye kazık atarken ABD doğdu. 3) Thaless, Güneş Tutulması’yla savaşı bitirdi. 4) Çanakkale, Lenin’i iktidara getirdi. 5) II. Wilhelm, Enver Paşa’yı yarattı. 6) Truva Atı mat etti. 7) Bizans, aralık kapıya yenildi. 8) İsa’yı çarmıha geren tembel hahamlar Hıristiyanlığı doğurdu. 9) Patrik asıldı, kapı hâlâ kapalı... Siyasetin satrancı tanımlamasından, tarihsel akış içinde ülkelerin ve siyasilerinin birbirlerine attıkları siyasi kazıklar kadar; yeryüzünün herhangi bir yerinde yapılan siyasi bir hamlenin, başka bir coğrafyada başka bir olgunun doğmasına sebep olması gerçeği de anlaşılmalıdır. Bir an, siyasetin satrancının ünlü resim sanatçısı Dali'nin sürrealist sanatı gibi olduğu düşlenirse; uzaydan bir bakışla, satranç oyun tahtasının yerine bütün bir yeryüzünü yaymak, hamleler için kullanılan satranç taşları yerine de (sürrealist bir yaklaşımla) bazen bir kadını, bazen bir aracı, bazen bir olayı ya da önemli kişilerle önemli olmayan kişileri ikame etmek mümkündür. Bu sürrealist siyasi satrançta, bilinçli ya da bilinçsiz hamlelerin zincirleme olarak birçok sonucun doğmasına neden olduğu gerçeği kadar; tarihi ve siyasi kişiliklerin birbirlerine attığı kazıkları da gözler önüne sermek olası. Hamlelerin zincirleme etkilerinin olaylara şekil değiştirtip, 'düşlerde görülse bile inanılmayacak' sonuçlar yarattığı kesin. 21. yüzyıldan tarihin derinliklerine bakarak bunları birleştirmek daha kolay. Günümüzde Irak’taki hamlenin, Afganistan’daki hamlenin ve de birçok yerdeki birçok muhtemel siyasi satranç hamlelerinin, şimdi bulutsu olan sonuçlarını da ola ki yüzyıl sonunda berrak olarak değerlendirmek mümkün olacak... Bu siyasi satranç, tarihin bütün zamanlarında oynanmış, halen de oynanmakta, gelecekte de oynanacak... Bütün tarih zamanlarından ve dünyaya yaygın çeşitli ülke ve siyasilerin değişik hamlelerinden seçilen sayfalara aktarılan örnekler, siyasetin sürrealist satrancı konusunda aydınlatıcı olacaktır. BİR YAMYAMLIK Geçmiş yüzyıllarda Afrika’da fıkramsı bir hamle beklenmedik gelişmelere neden olmuş. Geçmiş yüzyıllarda yiyecek sıkıntısı çeken Afrikalı kabileler, yiyecek için İngiltere’den yardım istemişler. Yardım uzun süre gelmeyince, ortalıkta dolaşıp duran İngiliz misyon şefini önce rehin almışlar, sonra da yemişler… Elçileri yenen İngilizler, bu durum karşısında çok sinirlenerek telgraf çekmişler hemen Afrikalılara: “Vay yabaniler vay!.. Bizim büyükelçiyi nasıl yersiniz?” Cevap göndermiş hemen Afrikalılar: “Haşlama!..” İngilizler diretmiş: “Derhal 1000 sterlin tazminat göndermezseniz, araştırma uzmanlarımızı gönderip gerekeni yapacağız.” Afrikalı şef telgrafı alınca “ugh” demiş. Sonra hepsi birden “ugh” , “ugh” demişler… Ve tamamı, tazminatı denkleştirmek için civar kabilelere dağılmışlar. Kabile üyeleri akşam dönünce, toplanabilen miktarı gören şef, acele telgraf göndermiş İngilizlere: “Bizde 75 sterlin çıktı… Kusura bakmayın, siz de bizimkini yiyin!..” Uluslar arası müdahale imkanı bulunmaya İngilizler, derhal uzmanlarını Afrika’ya göndermiş. Göreve başlayan bu din misyonerleri, bazı kabilelerde köle yığınları yaratma gibi faaliyetler oluşturmuşlar. Bu arada Afrika halklarının beslenme sorunundan hareketle, Afrikalının aç bırakılarak kontrol edilmesi siyaseti yerleşmiş Batı’da… İNGİLİZ – FRANSIZ KAZIKLARI Amerikan Bağımsızlık Savaşı dönemlerinde, Fransızlarla İngilizler birbirlerine kazık atıp duruyorlardı. Her ikisi de birbirlerinin uluslar arası çıkarlarının altını oymakla meşguldüler. İngilizlere karşı Amerikan Bağımsızlık Savaşı başlayınca, Fransızlar İngilizlere kazık atmak için, Amerikan devrimcilerine askeri uzmanlarını ve teknolojilerini gönderdiler; ama bu kazık, bu kadarla kalmadı… Hem askeri uzmanları ve teknolojileriyle Amerikalıların Bğımsızlık Savaşı’nı kazanmalarını sağladılar hem de İngilizlere kazık atalım derken geleceğin ABD’sinin kurulmasına neden oldular. İngilizler bu kazığı not etmişlerdi… Fransız monarşisinin, Fransız devrimcilerine karşı savaş başlayınca İngilizler de Fransız devrimcilerine el altından para yardımı yapmaya başladılar... Görünüşte Fransız hanedanına onlar da bir kazıkla karşılık vermiş olacaklardı… Ne ki, Fransız devrimcilerine el altından yardım etmeleri bununla kalmadı; Fransa’da kırallık yıkıldı, cumhuriyet doğdu ve yeryüzünde her şeyi değiştiren Fransız İhtilali meydana geldi… THALESS’İN HAMLESİ İÖ 500 sonlarında Med kralı Sikares’le Lidya kralı Alyat uzun yıllardan beri savaşıyorlardı… Henüz dünyanın yuvarlak olduğu ve güneşin çevresinde döndüğü bilinmeyen o dönemlerde, savaş gittikçe kızışıyordu. Savaş öylesine uzun sürmüş ki, her iki ülkenin de halkı perişan olmuş, yiyecek bulma güçlüğü, ticaret yapma güçlüğü son haddine varmıştı. Yurttaşlar, “Bu savaşlardan tanrılar bile usandı” deyip duruyorlardı. Genel hoşnutsuzluk her yerde yükselince, her iki kral da halkı avutacak, onlara savaşı unutturacak çareler aramaya başladılar… Önemli olan halka savaşmayı unutturmaktı, yoksa savaşın kendisi devam etmeliydi tabii. Sonra akıllarına bilgin Thaless geldi… Bilgin Thaless, o sıralarda, “Gündüzün geceye dönüşeceği ve yıldızların görünüvereceğini” söylüyordu… Bu dedikodu, halkın dikkatini savaştan uzaklaştırabilirdi… Bilgin Thaless’i çağırıp bu söylentinin ne zaman gerçekleşeceğini sordular. “Yarın” dedi Thaless. İki kral, halkı ve askerleri meydana topladı.Halk ve askerler savaştan usandıklarından, dedikoduların söylenti olduğunu bile bile eğlenip beklemeye başladılar… O gün, 28 Mayıs 585’te Güneş tutuldu. Gün geceye döndü… Yıldızlar göründü ve beklenmeyen bir sonuçla, savaş bitti. Askerler ve krallar o kadar şaşırıp korkmuşlardı ki, beş yıldır süren bu kanlı savaşı beklenmeyen bir şekilde durdurmuşlardı. Bilgin Thaless, Güneş’in o gün tutulacağını biliyordu. O, güneş’in o yıldaki tutulmasını öngören ilk bilgindi… Aslında evrendeki bu gerçeği halka duyurmak istiyordu. Ama bu olayın savaşı bitirebileceğini aklından bile geçirmemişti. Gözler önüne serilen bu hamlelerle sonuçları, mekanik düzenekleri andırıyor… Bilindiği gibi, “Bir yere çarptırılan bir nesne, diğer nesneleri harekete geçirip zincirleme etkiler sonunda mumu yakan kibriti ateşleyerek ortalığın aydınlanmasına neden olacak mekanizmayı harekete geçirir”. ÇANAKKALE HAMLESİ Anafartalar savunmasında düşmanın 15 dakika durdurulması Rusya’da Çar’ın devrilip yerine Lenin’in iktidara geçmesine yardımcı oldu. Almanya, 1.Dünya Savaşı öncesinde, Rusya’da Çar’ın politikalarından hoşnut değildi ve uluslar arası çıkarlarına uygun görmüyordu. Bu nedenle Lenin’i ve partisini el altından desteklemeye başladı. “Lenin iktidara geçerse, Rusya 1.Dünya Savaşı’ndan çekilebilirdi…” 1914’te İngilizler, Yeni Zelandalıları yanlarına alarak Fransız ve İtalyanlarla Çanakkale Boğazı’ndan geçerek İstanbul’u işgal edip oradan da Karadeniz yoluyla Rus Çarı’na, Lenin’e karşı yardım etmeye gidiyorlardı… Alman armadası, gemilerin yolunu açık denizde kesecekken, onları Çanakkale’de Türk taburları durdurdu. İngilizlerin bu hamlesi, Conk Bayırı ve Anafartalar’daki çarpışmalarda beklenmeyen ve değişik sonuçlar üretti: İleride Türk bağımsızlık savaşını başlatacak olan Mustafa Kemal doğdu… 300 bin asker hayatını kaybetti. Mustafa Kemal’in Anafartalar savunmasında 15 dakikada İngiliz ve Fransızları durdurması bir anlamda Lenin’in Rusya’da iktidara gelmesini kolaylaştırdı. Böylece İngilizlerin başlattığı bir hamle, üç ayrı sonucu doğurmuş oldu… ÇAPRAŞIK HAMLELER 19.yüzyıldaki çapraz hamlelerde ise Osmanlı’nın üstünde Fransa’nın ağırlığı hissedilmeye başlanmıştı. Bu hamleye tepki olarak İngilizler Osmanlı’ya karşı olan Yunan başkaldırısına destek çıktılar… Başka köşede Bismark, Osmanlı’da Tanzimat’ın Batı hayranlığını, Batı düşmanlığına çevirmek için Türk ırkçılığını ve dinsel gelenekçiliği desteklemeye başladı. Çünkü Tanzimat, Paris’e dönüktü… Aynı nedenle başka bir zaman diliminde, II.Wilhelm sık sık Osmanlı’yı ziyaret ederek, hal hatır sormaya başladı. Sonuçta Osmanlı savaşlarda ünlü KRUPP toplarını kullanmaya başlayacaktı. II.Wilhelm’in bu hamlesi, sonuç olarak Enver Paşa ırkçılığını da yükseltmişti… Enver Paşa iki Alman zırhlısına Odessa’yı bombalatırken, Osmanlı’nın 1.Dünya Savaşı’na gireceğini aklından geçirmiş miydi dersiniz… TRUVA’DAKİ HAMLE – MAT Truva Savaşı’nda, Akhalı Menelaos, zengin Truva’yı yıkabileceğine düşünde görse inanmazdı. Onun tahta atı, Truva Savaşı’nda siyasi bir satrancın hamlesidir… Truva Kalesi’nin önüne bıraktırdığı tahta at, satrançtaki hamlenin taşıdır… Menelaos bu taşla hamle yapmıştır… Bu, bilinçli bir hamledir. Galibiyetin getirdiği coşkuyla çılgına dönmüş olan Truvalılar, Menelaos’un bıraktığı bu hediyeyi ganimet kabul edip içeri aldılar… Bu son hamlenin sonuçlarını akıllarına bile getirmediler… Belki Akha’lı Menelaos da tam olarak sonucu düşünemiyordu. Tahta atın içine gizlediği askerlerini bile gözden çıkarmıştı çekilirken… Menelaos her büyük komutanın sahip olduğu şansa sahipti… Truvalılar coşku ile içtiler, eğlendiler ve yerlere serildiler… Sabaha karşı askerler atın içinden çıkarak kapıyı açtılar… İşte bu şansla Menelaos’un hamlesi zincirleme sonuç getirdi… Truva Düştü!.. BİZANS’TA SON HAMLE İstanbul fetih edilirken, Bizans ordusu içinde değişik milletlere ait askerlerin hepsi de kutsal Bizans’ın Osmanlı’ya karşı savunması için gelmişlerdi. Kuşatmanın sonuna doğru Osmanlı toprakları Edirnekapı ve Topkapı’da çok büyük gedikler açmıştı. Artık içerideki Bizanslılar dışarıdan görülebiliyor, şehir son anlarını yaşıyordu… Bizans ordusundaki Cenevizli bir komutan, kalan güçleri yaptığı bir planla kapıların dışındaki Osmanlı askerlerini arkadan çevirip, yok etmek ve gedik açmak için “Rum ateşi” desteğinde kapılardan birini açtırdı (Kserkoporta) ve dışarı hamle yaptı. Ama kendi adamları yaralandı… Kapalı olan kapılar açılarak kendi yaralı askerleri içeri alındı. Sonra telaşla kapılar tam olarak kapatılamadı. Surların dışındaki iki yeniçeri kapının yarı açık olduğunu fark ettiler. Bizans askerleri, Topkapı yönünde mazgalları boşaltıp Topkapı’da savaşan diğer askerlere yardıma gitmişti. İki yeniçeri diğer yeniçerileri de çağırarak içeri daldılar ve esas kanlı savaşların cereyan ettiği Topkapı’ya doğru hızla koşmaya başladılar. Topkapı surunda savaşan Bizanslılar, yeniçerilerin içeride ve arkalarında olduğunu fark edince onlara doğru döndüler. MAT!.. Her şey bitmişti. Cenevizli komutan, yapmış olduğu hamlenin sonucunu rüyasında görse inanmazdı. FİLİSTİN HAMLESİ HZ. İsa; hahamların cemaatlerine hizmette kusurlarının olduğu, çalışmadıkları ve aldıkları paraları hak etmediklerini söyleyince, hahamlar İsa’yı çarmıha gerdirdiler. Romalılara bu hamleyi yaptırırken, sonuçlarının Hristiyan dinini doğuracağını düşlerinde görseler inanmazlardı. Hele bu hamlenin Miladi Tarihi doğuracağını hiç düşünmemişlerdi. PADİŞAHIN HAMLESİ 1821 yılında Osmanlı padişahı, Rusya çarlığıyla casusluk yaptığından şüphelendiği rum Ortodoks Patriği Grigorius’u bir emriyle patrikhanenin kapısına astırdı. Günümüzde bu kapı hala kapalıdır. Padişah, Yahudi halkına, Grigorius’un ölüsünü Sarayburnu’ndan denize atmalarını emretti. Padişah’ın Yahudi halkı emri yerine getirdiler, aradan geçen zamanla bu hamlenin sonuçlarıyla Mora Yarımadası’ndaki Rumlar 6 bin Yahudi’yi katlettiler. İnsanoğlu, dünyada çeşitli coğrafyalarda hamlelerini halen sürdürüyor. Yaptığı hamleler dünyanın değişik yerlerinde değişik sonuçlara yansıyor. Irak’ta ve Afganistan’daki satrancın sonuçları yüzyılımız sonlarına doğru, hatta belki de oraya kalmadan beklenmeyen sonuçlar yaratacak… TEMPO Rana Cabbar - Atilla Ekşinozlugil Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.