punitive Oluşturma zamanı: Eylül 19, 2014 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 19, 2014 İnsanoğlunun, "gerçeği bilme" gibi bir yeteneği yoktur. Gerçeğe en çok yaklaşabileceği nokta, Yaratıcı'nın. "var" olduğunu kabul etmektir. Ne felsefe, ne de bilim, gerçeğe bundan daha fazla yaklaştıramaz insanı. Felsefe, düşüncenin mantıklı olup olmadığı ile ilgilenir. Gerçeği aramaz da; ulaşamaz da. Felsefe, sadece mantık üzerine kuruludur. Gerçeğe ulaşma gibi bir iddiası yoktur. Felsefe ile gerçeğe ulaşılabileceğini zannedenler, yanılgı içindedirler. Mantık, doğru düşünmenin kurallarını inceleyen felsefi bir disiplindir. Bu açıdan mantık, bilginin doğruluğunu değil, bilginin doğruluğunu ifade eden düşünce ve kavramların kendi içsel bütünlüğünün doğruluğunu inceler. Böylece, mantıksal olarak doğru olan, bilgi ve bilim anlamında yanlış olabilir. Bilim ise, gerçekliği tarif etmeye çalışır sadece; gerçeği bilemez. "Nasıl", sorusuna cevap vermeye çalışır; "neden" sorusuna cevap aramaz. Bize de, aklımızı kullanmak kalıyor sadece; üçüncü yol olarak. Akıl, "Evren neden ve nasıl oluştu?"sorusuna cevap arar. Ve, bunun tek bir doğru cevabı vardır; iki tane değil. Evren, bilgi ve enerjiden oluşturmuştur. Bir bilgi varsa, sahibi olan bir "bilinç" vardır. İnsanlık, bilim ve felsefe ile gerçeğe ulaşılabileceği yalanıyla kandırıldı. Fakat, bugünkü durumuyla, din ile de hiç bir yere varılamaz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Dinin de, felsefenin de, bilimin de, insanı gerçeğe ulaştırabilme özelliği yoktur. Olabileceğine inanan, taassupa düşer. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Yaşamın amacını belirleyen haz ilkesinin programıdır .Gerçeği ne yapalım. Büyü bilim felsefe bunlar iç içedir ve bunlarla uğraşana içsel bir tatmin verir .Bir bilinç vardır diye hiç birşey yapmayalım mı anlamadım . Diyelim ki gerçek güzel bir kadındır ona ulaşınca bizi aldatmayacağı . O kadınla birleşince elde ettiğimiz mutluluğun sonsuz olacağı ne malum . gerçeğin ve gerçeği bilme yeteneğinin olmadığını söylemek .Hangi gerçeklik perspektifinden bakıp ta bu yargıya ulaştığımız sorusunu da çıkarır ortaya . Hiç şüphesiz insanoğlu paragrafta bahsedilen bilinçten pay almıştır . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Yaşamın amacını belirleyen haz ilkesinin programıdır .Gerçeği ne yapalım. Büyü bilim felsefe bunlar iç içedir ve bunlarla uğraşana içsel bir tatmin verir .Bir bilinç vardır diye hiç birşey yapmayalım mı anlamadım . Diyelim ki gerçek güzel bir kadındır ona ulaşınca bizi aldatmayacağı . O kadınla birleşince elde ettiğimiz mutluluğun sonsuz olacağı ne malum . gerçeğin ve gerçeği bilme yeteneğinin olmadığını söylemek .Hangi gerçeklik perspektifinden bakıp ta bu yargıya ulaştığımız sorusunu da çıkarır ortaya . Hiç şüphesiz insanoğlu paragrafta bahsedilen bilinçten pay almıştır .Aslında, farkında olmasa da, insan hep gerçeği arar. Kim bilir, belki de, sadece duygulardır hayatın gerçeği. Fakat, "gerçeğin ve gerçeği bilme yeteneğinin olmadığı" benim görüşüm değil. Gerçek bu. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Aslında, farkında olmasa da, insan hep gerçeği arar. Kim bilir, belki de, sadece duygulardır hayatın gerçeği. Fakat, "gerçeğin ve gerçeği bilme yeteneğinin olmadığı" benim görüşüm değil. Gerçek bu. Tanrıyı öldüremeyeceğiz çünkü gramerden ve dil ile düşünmeden kurtulamıyoruz demişti nietzche . Mevlana insan hakikate ulaşınca dil tutuşur susar der . Heidegger hakikat bir düşünce sistemi değil davranıştır der. Hayatın nesnel değeri pek belirsizdir 82 yaşındaki cildi kırışık teyzeyle sevişmek gibidir zevk olanakların seninle sınırlı kalmış . Aforizma yaparım ben aforizma felsefenin salçasıdır . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Tanrıyı öldüremeyeceğiz çünkü gramerden ve dil ile düşünmeden kurtulamıyoruz demişti nietzche . Mevlana insan hakikate ulaşınca dil tutuşur susar der . Heidegger hakikat bir düşünce sistemi değil davranıştır der. Hayatın nesnel değeri pek belirsizdir 82 yaşındaki cildi kırışık teyzeyle sevişmek gibidir zevk olanakların seninle sınırlı kalmış . Aforizma yaparım ben aforizma felsefenin salçasıdır . Mevlâna, iddialı bu işte sanki? Hakikate ulaşmış sanıyor kendini. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Mevlâna, iddialı bu işte sanki? Hakikate ulaşmış sanıyor kendini. Sanmıyordu inanıyordu inançlı yaşadı inançlı öldü .Hakikate kendisinin ulaştığınıda empoze etmedi ne olursan ol gel dedi . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Sanmıyordu inanıyordu inançlı yaşadı inançlı öldü .İnançlar, yanılgıya düşürür insanı; sık sık. O da yanılanlardanmış demek ki? Muhiddin Arabi de, gerçeği yaşadığını iddia ediyor. Yukarılara çıkmış; aşağı bir bakmış ki, dünya duruyor; tüm evren, dünyanın etrafında dönüyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 İnançlar, yanılgıya düşürür insanı; sık sık. O da yanılanlardanmış demek ki? Muhiddin Arabi de, gerçeği yaşadığını iddia ediyor. Yukarılara çıkmış; aşağı bir bakmış ki, dünya duruyor; tüm evren, dünyanın etrafında dönüyor. Gerçeğe ulaşma konusunda kendimizi sınayalım bir konuda . Mesela nazar güzel insanlara ne için nazar değer karl jaspers ın sözünü muhatap alalım .Hayatta erişilmiş tamamlanmış her şey ölüme benzer .Tam olana çabaladığımız kadarıyla ölüme çabalıyoruz aslında Çünkü hayatın asıl karakteri gerilim gaye tamamlanmamışlık yetersizliktir . Evet düşünüyorum da Orgazm zevk duyumunun doruk noktası tamamlanmış hali olduğu için kısa sürer ve insan içden haykırır yani mikro ölüm denilebilir orgazma .Güzellik ve zekada var oluşu için özür dilemeksizin var olamaz hayatta .Belki tanrı egoist ve ben merkezcidir nasıl olsa o da bir münzevi ve insanlar kendisine tapınsın diye insanların Kendi güzelliklerinin ve zekasının içinde kendisine tapınmasına izin vermiyordur . Yoksa nazar neden hak ve gerçek olsun . Ben şimdi ne kadar yanılıyorum yada ne kadar gerçeğe ulaştım punitive . .İnsanoğlunun yaratıcının zekasından pay aldığını söylemiştim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 21, 2014 Gerçeğe ulaşma konusunda kendimizi sınayalım bir konuda . Mesela nazar güzel insanlara ne için nazar değer karl jaspers ın sözünü muhatap alalım .Hayatta erişilmiş tamamlanmış her şey ölüme benzer .Tam olana çabaladığımız kadarıyla ölüme çabalıyoruz aslında Çünkü hayatın asıl karakteri gerilim gaye tamamlanmamışlık yetersizliktir . Evet düşünüyorum da Orgazm zevk duyumunun doruk noktası tamamlanmış hali olduğu için kısa sürer ve insan içden haykırır yani mikro ölüm denilebilir orgazma .Güzellik ve zekada var oluşu için özür dilemeksizin var olamaz hayatta .Belki tanrı egoist ve ben merkezcidir nasıl olsa o da bir münzevi ve insanlar kendisine tapınsın diye insanların Kendi güzelliklerinin ve zekasının içinde kendisine tapınmasına izin vermiyordur . Yoksa nazar neden hak ve gerçek olsun . Ben şimdi ne kadar yanılıyorum yada ne kadar gerçeğe ulaştım punitive . .İnsanoğlunun yaratıcının zekasından pay aldığını söylemiştim.Gerçeğe ulaşmanın sınırı hakkındaki görüşümü konuda belirtiyorum zaten. Ondan ötesi, sadece kurgu olur. Esasında, bilimin de, felsefenin de doğruluğunu kabullenmek inanç seviyesindedir; son tahlilde. Her ikisi de, gerçeği tam olarak tarif edemez çünkü. Çürütülemeyecek tek gerçek, matematiksel gerçeklerdir. O da, sanaldır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Near N Yanıtlama zamanı: Eylül 22, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 22, 2014 (düzenlendi) Fakat, bugünkü durumuyla, din ile de hiç bir yere varılamaz. Din; Allah tarafından vahiy yoluyla gönderilen, insanları kendi özgür iradeleriyle iyiye ve doğruya yöneltmeyi amaçlayan kurallar bütünüdür. Dinin amacı insanları, kötülüklerden sakındırmak suretiyle onlara dünya ve ahiret mutluluğu sağlamaktır Eylül 22, 2014 masal perisi tarafından düzenlendi yazı rengi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Eylül 22, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 22, 2014 Din; Allah tarafından vahiy yoluyla gönderilen, insanları kendi özgür iradeleriyle iyiye ve doğruya yöneltmeyi amaçlayan kurallar bütünüdür. Dinin amacı insanları, kötülüklerden sakındırmak suretiyle onlara dünya ve ahiret mutluluğu sağlamaktırBugün var olan dinler, tamamen insan aklı ürünüdür. Eskiden nasılmış; onu da bilemeyiz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Near N Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 Bugün var olan dinler, tamamen insan aklı ürünüdür. Eskiden nasılmış; onu da bilemeyiz. İnsanlığın ilk dîni, ilk insan ve ilk Peygamber Hz. Âdem Aleyhisselâm'a gönderilen ve Allah'ın bir olduğu inancına dayanan Tevhid dînidir.İslam tevhid dinidir. Ve islam bugüne kadar bozulmayan ve bozulmayacak olan tek dindir.Din, Allah tarafından konulmuş bir kanundur ,insan aklı ürünü değildir... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 Bugün var olan dinler, tamamen insan aklı ürünüdür. Eskiden nasılmış; onu da bilemeyiz. İnsan kendine bir ideal seçebilir .Ama ideal seçmemeyi seçemez . Senin kafayLa sadece cinsellik ve yemek için yaşıyoruz heralde .Din yok gerçek yok . .Caner taslamanın tüm makalelerini oku derim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 İnsan kendine bir ideal seçebilir .Ama ideal seçmemeyi seçemez . Senin kafayLa sadece cinsellik ve yemek için yaşıyoruz heralde .Din yok gerçek yok . .Caner taslamanın tüm makalelerini oku derim.Şimdi ayıp ettin işte. Onca yazdığımdan bu sonucu mu çıkardın? Yaratıcı tek ise dini de tektir. Bugün ortalıkta olanların, Yaratıcı'nin Dini olduğuna mı inanıyorsun? Tek Tanrılı denilen dinlerin hiçbiri, uygulamada tek tanrılı değildir. Yazıda söz ettiğim şey, gerçek dindir. İnsanlığın ilk dîni, ilk insan ve ilk Peygamber Hz. Âdem Aleyhisselâm'a gönderilen ve Allah'ın bir olduğu inancına dayanan Tevhid dînidir.İslam tevhid dinidir. Ve islam bugüne kadar bozulmayan ve bozulmayacak olan tek dindir.Din, Allah tarafından konulmuş bir kanundur ,insan aklı ürünü değildir...Bu gün öyle bir din var mı? Hangi İslâm'dan söz ediyorsun sen? "73 çeşit" İslâm var. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 Şimdi ayıp etin işte. Onca yazdığımdan bu sonucu mu çıkardın? Yaratıcı tek ise dini de tektir. Bugün ortalıkta olanların, Yaratıcı'nin Dini olduğuna mı inanıyorsun? Tek Tanrılı denilen dinlerin hiçbiri, uygulamada tek tanrılı değildir. Yazıda söz ettiğim şey, gerçek dindir. ben farklı idda da bulunmadım Ama din var şu konuta bakmanı öneririm http://www.gnoxis.com/dinler-bir-tek-yerden-mi-kaynaklanmaktad%C4%B1r-51022.html Psikinalitik açıdan din bir tapınma ihtiyacıdır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 ben farklı idda da bulunmadım Ama din var şu konuta bakmanı öneririm http://www.gnoxis.com/dinler-bir-tek-yerden-mi-kaynaklanmaktad%C4%B1r-51022.htmlBenim bir yere bakmam gerekmiyor anlamıyor musun? Kendim buldum zaten gerçeği. Aklım bana yetmiyor da, spiritüalistlerin söylediğine mi itibar edeceğim? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 Benim biz yere bakmam gerekmiyor anlamıyor musun? Kendim buldum zaten gerçeği. Aklım bana yetmiyor da, spiritüalistlerin söylediğine mi itibar edeceğim? tamam etme kimseyi zorlayacak değilim bende görüşlerimde Bu ne kibir yahu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 23, 2014 tamam etme kimseyi zorlayacak değilim bende görüşlerimde Bu ne kibir yahuİnsan, bilgisinden emin olunca, kibirli gibi görünebilir bazen Konuyu daha dikkatli okumanı öneririm. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Near N Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 24, 2014 Bu gün öyle bir din var mı? Hangi İslâm'dan söz ediyorsun sen? "73 çeşit" İslâm var. (4776)- Hz. Muâviye (radyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) (bir gün) aramızda doğrulup buyurdular ki: "Haberiniz olsun! Sizden önce Ehl-i Kitap, yetmiş iki millete (dine) bölündüler. Bu ümmet ise yetmiş üç fırkaya bölünecek. Bunlardan yetmiş ikisi ateşte, sadece biri cennettedir. Bu da (Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaattir." [Ebu Davud, Sünnet 1, (4597).]Burdan yola çıkarak sorunun dinde değilde insanda olduğunu anlayabilirsin,İslam hiç değişmedi,ama insanlar hep değişdi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2014 (4776)- Hz. Muâviye (radyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) (bir gün) aramızda doğrulup buyurdular ki: "Haberiniz olsun! Sizden önce Ehl-i Kitap, yetmiş iki millete (dine) bölündüler. Bu ümmet ise yetmiş üç fırkaya bölünecek. Bunlardan yetmiş ikisi ateşte, sadece biri cennettedir. Bu da (Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaattir." [Ebu Davud, Sünnet 1, (4597).]Burdan yola çıkarak sorunun dinde değilde insanda olduğunu anlayabilirsin,İslam hiç değişmedi,ama insanlar hep değişdi...Kendi kendinle tezattasın. Bu ehli sünnet denilen güruh mu cennete gidecek? İtikatları bozuk bir kere. "Tevhid" den sapmışlar. Hadis büyük bir olasılıkla uydurmadır. Ayrıca,"ehli sünnetim" deyip, "sünnetullah" tan sapanlar, ehli sünnet değil, müşrik olabilir ancak. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Near N Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2014 Kendi kendinle tezattasın. Bu ehli sünnet denilen güruh mu cennete gidecek? İtikatları bozuk bir kere. "Tevhid" den sapmışlar. Hadis büyük bir olasılıkla uydurmadır. Ayrıca,"ehli sünnetim" deyip, "sünnetullah" tan sapanlar, ehli sünnet değil, müşrik olabilir ancak. İslamın 73 farklı çeşite ayrılması dinin bozulduğunu göstermez,çünkü Kur'an hiç değişmedi,bunu belirtmek istemiştim ama sen burdan farklı sonuç çıkardın .Ehl-i Sünnet, Hz.Peygamberin sünnetine uyan ve Hz.Peygamber'i hayatta örnek edinen ve onun sünnetlerine göre hayatına yön veren topluluktur,ve sen böyle bir topluluğa nasıl güruh ve inancını kaybetmiş diyorsun?..Mugalataya imkan veriyorsun...Ayrıca yazdığım iktibasda doğrudur,uydurma değil.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 25, 2014 (düzenlendi) İslamın 73 farklı çeşite ayrılması dinin bozulduğunu göstermez,çünkü Kur'an hiç değişmedi,bunu belirtmek istemiştim ama sen burdan farklı sonuç çıkardın .Ehl-i Sünnet, Hz.Peygamberin sünnetine uyan ve Hz.Peygamber'i hayatta örnek edinen ve onun sünnetlerine göre hayatına yön veren topluluktur,ve sen böyle bir topluluğa nasıl güruh ve inancını kaybetmiş diyorsun?..Mugalataya imkan veriyorsun...Ayrıca yazdığım iktibasda doğrudur,uydurma değil.. Şu sözün anlamını kavradın mı sen?"ehli sünnetim" deyip, "sünnetullah" tan sapanlar, ehli sünnet değil, müşrik olabilir ancak. Eylül 26, 2014 punitive tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Near N Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 26, 2014 Şu sözün anlamını kavradın mı sen?"ehli sünnetim" deyip, "sünnetullah" tan sapanlar, ehli sünnet değil, müşrik olabilir ancak. Gerçekten ehli sünneten olan ,peygamberin sünnetlerini yapan biri neden Allah'ın koyduğu yasalara uymasın ki?,ha tabiki bir şahıs ben''ehli sünnetim,sünneti-seniyye hep uyarım diyip, Allah'ın kanunlarına uymuyorsa o onun problemidir..yani ehli sünnete uyan insan ehli sünnettir, ben ehli sünnetim diyen insan değil.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2014 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 27, 2014 Gerçekten ehli sünneten olan ,peygamberin sünnetlerini yapan biri neden Allah'ın koyduğu yasalara uymasın ki?,ha tabiki bir şahıs ben''ehli sünnetim,sünneti-seniyye hep uyarım diyip, Allah'ın kanunlarına uymuyorsa o onun problemidir..yani ehli sünnete uyan insan ehli sünnettir, ben ehli sünnetim diyen insan değil..Yahu, çoğunluk öyle yapıyor; 1000 yılı aşkındır. Yani, bu bireysel birşey değil; sosyolojik bir olay. Din boşuna mı bu hallere düştü? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.