Arapperest Kişilik Bozukluğu

Literatüre daha girmedi sanırım ama yakın zamanda girmeli. Genel olarak Arap sevmek, Araplara pozitif ayrımcılık, Arapçayı üstün görmek, çocuklara Kuran'da ya da diğer metinlerde geçiyor diye taş, sofra, kadeh, ücret, üfürük, dövülmüş, ateş parçası, üzerine gibi anlamları olan isimler koymak, biri Türklük dediğinde Türklük yoktur ümmet vardır deyip ölen Araplar için yas ilan edilirken ne Türkmenleri ne kendi vatandaşını gram umursamamak, Araplıktan alınan tadı hiçbir şeyden almamak gibi belirtileri var. Örneklerle tanıyalım.

Bu hastalığa sahip insanlardan biri Mustafa Sabri Efendi'dir. Şeyhülislam olan bu arkadaş Arap dilinin çok daha üstün olduğunu söylemiş, cumhuriyete ve milliyetçiliğe karşı çıkmış, Kuvayi Milliyecilere haydut deyip idam fetvaları vermiştir. Bu fetvaları da İngilizler uçakla dağıtmıştır. Tabi sonra yüzellilikler listesine alınıp yurtdışına nasıl kaçacağını şaşırıyor, oradan da Türklere hakaret etmeye devam ediyor. Sonunda Yunanistan'da çıkardığı gazetede Türklükten istifa ettiğini açıklayıp finali yapmıştır.

İkinci örneğimiz kendini tarihçi sanıp Damat Ferit'i aklamak için ona sülale uyduran adam ile hala kafasında fesle gezip Kurtuluş Savaşı yoktur falan diyen kişiler. Hala yaşadıkları için isimlerini vermek istemiyorum, zaten bahsettiğim şey kişilerle değil zihniyetlerle ilgili. Harf devrimi yapıldı bir gecede cahil kaldık, oysa Arap harfleri ne güzeldi tam uzay gemisi yapıyorduk ah ecdadımız tipi sözler genelde bu tarz insanlarda görülen özelliklerdir. Eskiden Kiril alfabesi kullanıyor olsaydık bu kadar üzülmezlerdi ama Arap harfleri başka bir şey tabi. Atatürk'ü Yunan asıllı Ermeni Yahudisi ateist mason yapanlar da bunlardır. Araplıkla ilgili her şeyi sever, konuşurken Arapça kökenli kelimeler kullanmaya özen gösterirler.

Falih Rıfkı Atay çok iyi anlatır Arapperest kişilik bozukluğunun memleketi nasıl esir aldığını. Eğer Atatürk olmasaydı Anadolu'da Türklük diye bir şey kalmayacağını, subay iken görev yaptığı Osmanlı topraklarındaki Türk askerlerin "ve" kelimesini Araplar gibi "vua" diye telaffuz etmeye başladığını, Türk müsünüz diye sorunca "Elhamdürillah" diye cevap verdiklerini yazmıştır. Şimdi ise Türkiye başbakanının Meymune isminde bir kızı var.

Din konusunda tartışmışlığımız varsa, hele birde iş bu tartışma sırasında Arapları kötülemişsem, bu insanlar genelde Arap asıllı olduğumu öğrendiklerinde şoka girer saatlerce 'Nasıl ya,Müslüman olmayan Arap nasıl olur abi, yok olmaz öyle şey, nasıl oluyor lan...' gibi konuşarak hem kendilerini tribe sokarlar hemde beni küplere bindirirler...

Biraz da ben ekleme yapmak isterim.

Biz de iki tip anlayış var. Birincisi Arap seviciler. İkincisi ise Araplardan nefret edenler. Aslında zıt kutuplar olsa da ikisi de aynı zihniyetin yolcusu.

Bir Arap hayranlığım yok ama İngilizce'nin yanında Arapça, Fransızca, Rusça gibi dillerin okutulması lazım. Konum olarak stratejik noktada yer alan bir ülkeyiz. Ne yazık ki; doğa güzelliği, çiçek, böcek işleriyle ayakta kalacak bir toplum değiliz. Asimile olmadan, bir toplumdan nefret etmeden ilişkiler geliştirilip devam etmeli.

Şu bir gecede cahil kaldık masalına gelirsek; harf devrimi yapılmadan önce Anadolu halkının %4'ü okuma yazma biliyordu. Yani halk zaten cahildi. Bırakın Osmanlı İmparatorluğunu Batı Devletleri'nde de okuma yazma oranı çok düşüktü. Kan akıtmaktan başka bir zanaatı olmayan devrin devletleri için halkın okuma-yazma bilmemesi zaten çok olağan. Sonra cahil kaldık diyenlere kalkıp demezler mi, madem öyle neden Arapça öğrenmiyorsunuz? diye. İsteyen isteği dil kursuna gidebilir. Arşivlerde çevirisi yapılması beklenen yüz binlerce Osmanlıca, Arapça döküman var. Biz bu tip insanlara kısaca; tembel, lafbazan zihniyeti diyoruz.

Ve birde çocuklara verilen isimlere gelelim. Birçoğumuz Türk olmamıza rağmen Arapça isimlere sahibiz. Mesela şimdi bir kız çocuğuna isim olarak Nur adını veriyorlar. Neden Işık değil de Nur? Işık ismini verince neredeyse dine aykırı bir iş yapmış gibi imalarla karşılaşılabilir.

Arapça isim vermek öyle bir hal almış ki; Kur'an-ı Kerim'de her duyduğu kelimeyi kutsal saymış vermiş çocuğuna.

Örneklere gelirsek;

Arapça> Sanem Türkçe Anlamı> Put

Arapça> Kezban Türkçe Anlamı> Yalancı

Arapça> Aleyna Türkçe Anlamı> Üzerimize

Arapça> Seyfeddin Türkçe Anlamı> Dinin kılıcı

Güzel bir anlamı olan, kendi kültürümüzü yansıtan bir isim neden koymayız?

Oysa % 40'lara varan bir Hristiyan Arap topluluğu var o coğrafyada, bunu bilmezler.

Din konusunda tartışmışlığımız varsa, hele birde iş bu tartışma sırasında Arapları kötülemişsem, bu insanlar genelde Arap asıllı olduğumu öğrendiklerinde şoka girer saatlerce 'Nasıl ya,Müslüman olmayan Arap nasıl olur abi, yok olmaz öyle şey, nasıl oluyor lan...' gibi konuşarak hem kendilerini tribe sokarlar hemde beni küplere bindirirler...

Sevdim bunu. Geçsin literatüre.

Türklükle uzak yakın bir ilgileri olduğunu düşünmüyorum. İçimizdeki İrlandalılardan onlar.

Ve genelde Atatürk düşmanı olup,tek başına kurmadı ki cumhuriyeti derler.Söz konusu İstanbul'un fethi ise Fatih fethetmiştir ama.Profil fotografını Fatih portresi yapıp kapak fotografına da evladı Osmanlı 1453 vs tarzı şeyler koyarlar.

Bayramınız kutlu olsun demek yerine mübarek olsun demek daha fazla sevap point getirir mesela

Araplaşmakla müslüman olmayı karıştırırlar.

İkisiyle de aram iyi değil ya neyse

İmam Münâvî'nin Feyzu'l-Kadîr isimli hadis kitabında İbni Abbas'tan peygamber efendimizin bir hadis-i şerif rivayet edilir:

"Üç hasletten dolayı Arabı seviniz: Çünkü ben Arabım, Kur'ân-ı Kerim Arapça olarak nazil olmuştur, Cennet ehlinin konuştukları dil Arapçadır."

Tezatlıklar ülkesiyiz maalesef. Böyle bir anlayışın var olduğunu farz edersek eğer tam karşısına da batıperest kişilik bozukluğunu yerleştirmek gerekir. Öyle iki arada bir derede, ne tam doğulu ne tam batılı, acayip bir millet olduk çıktık.

Hiç bir ırk üstün yaratılmamıştır. Bu nedenle hiç bir ırkı aşağılayıp küçük görmememiz gerekiyor.

Dil mevzusuna gelince bu tarihsel bir süreç. Osmanlı medreselerinde arapça ve farsça yabancı dil olarak okutulurdu. Konuşma ve yazışma dili yine Türkçe idi. Kullanılan alfabe ise bugün Latin kökenli, geçmiş dönemde Arap kökenliydi. Ayrıca din terminolojisinde ümmet kelimesi bir ırkı değil, yalnızca arapları değil, peygamberden sonra yaşamış islamiyete mensup tüm ırkları ve insanlığı kapsar.

Türkiye'de arapperest olarak tanımlanan kişilerin art niyetlerinden şüphe edin. Biraz karıştırınca arka planda para ve çıkar ilişkisi göreceksiniz. Aynı şekilde batıperest olarak tanımlayabileceğim kuklaların da paranın köpeği olduğunu göreceksiniz.

İki kutup var. Çıkar ve para üzerine kurulu. Birbirleriyle çatışmaları üzerine bir düzen kurmuşlar ve zihinleri sömürüyorlar. İnsanları zihinsel esaret altında tutarak, kendi çıkarlarına hizmet amacıyla kullanıyorlar.

21 yy da insanlık zihinsel bir evrim yaşıyor. Artık düşünceler küresel boyutta olmalı. Her birey, cebinden çıkardığı telefon ile dünyanın diğer yarım küresindeki bir kişi ile iletişim kuruyor, bilgi alış verişinde bulunuyor. İstanbul'un arka sokaklarında meydana gelen üzücü bir olay, sadece bir kaç dakika içerisinde dünyanın başka yerlerinde bulunan insanlar tarafından öğrenilebiliniyor. Sizinle birlikte üzülebiliyorlar. Ufak bir olaya, küresel boyutta bir tepki meydana gelebiliyor.

Artık dünya yerelleşti. Bunu görmemiz ve bunun bilincinde nesiller yetiştirmemiz gerek. Dil ve ırk farklılıkları azalıyor. Çoğu insan aynı marka pantolon giyip, aynı marka diş macunu ile dişlerini fırçalıyor, tv'yi açtığında aynı dizinin aynı bölümünü heyecanla izliyor. Dili, ırkı, rengi, kültürü, sosyal statüsü, mesleği fark etmiyor.

Golden Age, tüm bunların farkındalığına sahip bir nesil olacak.

İmam Münâvî'nin Feyzu'l-Kadîr isimli hadis kitabında İbni Abbas'tan peygamber efendimizin bir hadis-i şerif rivayet edilir:

"Üç hasletten dolayı Arabı seviniz: Çünkü ben Arabım, Kur'ân-ı Kerim Arapça olarak nazil olmuştur, Cennet ehlinin konuştukları dil Arapçadır."

Kuranı -kerim sırf araplara inmiş diyecek kadar ileri gittiler ,Halbuki içerisindeki ayetlerin evrensel nitelik taşıdığını düşünüyorum ,Örneğin tanrının yeryüzünde ben bir varlık değil temsilci yaratacağım dediğini görürüz meleklere ,Yani tanrının niteliklerini kullanmaya yetkili kişi demek arapça selef sözcüğünden geçmektedir ,Bu söz sırf araplara mı mahsusdur şimdi .

Bu tip insanlar çok sinir bozucu. Arapça yazı gördüklerinde ne yazdığını bilmeden temiz ve yüksek bir yere koyarlar, Türkçe kelimeler yerine özellikle Arapça kelimeler kullanırlar ve Arapları överler. İnsanın biraz kimliğine de sahip çıkması gerekir bence.

aşırı arap sever ve aşırı araptan nefret edenlerle de karşılaştım.ikisi de çok abartı.

Anlamadığım şey şu, tarih bilmiyorum tarih bilgim sıfır ama, biz nerden bulaştık islama hiç bilmiyorum. Hangi dönemde hangi beylik geçirdi bu sisteme. Bilmem ne döneminde şamanlarımızın suyu mu çıktı da elin arap bilginlerinin söylediği laflara, kimin sonradan uydurduğu belli olmayan hadislere inanmaya başladı bu toplum. (Kimin söylediği belli olmayan diyorum çünkü hadislerin çoğunu peygamber söylemediği halde uydurup o söylemiş ya diyenler var) Onu geçtim bize ne milletin vatanından çıkan peygamberden, hakaret etmiyorum kimseye burda, sadece bizi nereden ilgilendiriyor bunu merak ediyorum.

İmam Münâvî'nin Feyzu'l-Kadîr isimli hadis kitabında İbni Abbas'tan peygamber efendimizin bir hadis-i şerif rivayet edilir:

"Üç hasletten dolayı Arabı seviniz: Çünkü ben Arabım, Kur'ân-ı Kerim Arapça olarak nazil olmuştur, Cennet ehlinin konuştukları dil Arapçadır."

İyi, hoş da Arap toplumuna inecek kitabın Türkçe indirilmesi birazcık garip olmaz mıydı?

İyi, hoş da Arap toplumuna inecek kitabın Türkçe indirilmesi birazcık garip olmaz mıydı?

Aynen öyle. Olaylara böyle bakarsakta Vikinglere göre de diğer tarafta tanrılar rune alfabesi kullanıyor. Müslümanlar ya da araplar buna nasıl tepki verir o zaman, diğer ırkları aşağılayıp kendilerini yüceltirken. Ki inanıyorum ki, çoğu müslüman diğer dinleri bırakın kendi dinlerini araştırma zahmetine bile girmiyor ki, rune alfabesi nedir viking nedir, bilerek yaşasın..

Dinin ilâhi kaynaklı olup olmadığı tartışması bir yana, İslâm Dini, o günkü Arap toplumuna hitap eder. Zaten getirdiği şeriat da, Peygamber'in ölümü ile fiilen sona ermiştir.

Hangi dönemde hangi beylik geçirdi bu sisteme.

Bazı tarihçilere göre Türk beylikleri hiçbir zaman birbirleriyle anlaşamadıkları ve birlik olamadıkları için İslami fetihlerle müslümanlaştırıldılar. Bazılarına göre de Talas Savaşı'ndan önce Abbasilerle anlaşıp hepsi müslüman oldular.

Anlamadığım şey şu, tarih bilmiyorum tarih bilgim sıfır ama, biz nerden bulaştık islama hiç bilmiyorum. Hangi dönemde hangi beylik geçirdi bu sisteme. Bilmem ne döneminde şamanlarımızın suyu mu çıktı da elin arap bilginlerinin söylediği laflara, kimin sonradan uydurduğu belli olmayan hadislere inanmaya başladı bu toplum. (Kimin söylediği belli olmayan diyorum çünkü hadislerin çoğunu peygamber söylemediği halde uydurup o söylemiş ya diyenler var) Onu geçtim bize ne milletin vatanından çıkan peygamberden, hakaret etmiyorum kimseye burda, sadece bizi nereden ilgilendiriyor bunu merak ediyorum.

Bize derste anlatılan gibi "eski dinimizle islam benziyodu" falan fişmekan olmadığı kesin.

1- 100.000'in üstünde Türk katledilmiştir.2- 50.000'in üstünde Türk genci köle ve cariye yapılmıştır.

3- Şehirler yağmalanmış, ganimet diye halkın her şeyi talan edilmiştir.

4- Tüm zenginlikler, tarihi eserler yok edilmiş, yakılmış, yıkılmıştır.

5- Dünyanın en büyük katliamlarından biri olan "Talkan Katliamında" 40.000 Türk kesilerek

24 km yol boyunca ağaçlarda sallandırılmıştır (Tarihte örneği çok azdır).

6- Aynı şekilde "Curcan Katliamında da esir alınan 40.000 Türk'ün nehir kenarında kafaları

kesilmiş, nehrin suyu kıpkızıl olmuş, cesetler yine ağaçlarda sallandırılmıştır.

7- "Teslim olursanız canınız bağışlanacak" sözü hiç bir zaman yerine getirilmemiş,

"Şeriat söz tanımaz" denilerek kadın-erkek kılıçtan geçirilmiştir.

8- Araplar tarihte yaşadıkları bu en büyük yağma ve talandan çok büyük servet elde etmişlerdir.

9- Türkler böyle bir vahşet ve mezalimi Çinlilerden dahi görmemişlerdir.

10-Bu tarihi gerçekler "islam etkilenmesin" düşüncesiyle gizlenmekte, bahsedilmemektedir.

 

Bize derste anlatılan gibi "eski dinimizle islam benziyodu" falan fişmekan olmadığı kesin.

 

1- 100.000'in üstünde Türk katledilmiştir.2- 50.000'in üstünde Türk genci köle ve cariye yapılmıştır.

3- Şehirler yağmalanmış, ganimet diye halkın her şeyi talan edilmiştir.

4- Tüm zenginlikler, tarihi eserler yok edilmiş, yakılmış, yıkılmıştır.

5- Dünyanın en büyük katliamlarından biri olan "Talkan Katliamında" 40.000 Türk kesilerek

24 km yol boyunca ağaçlarda sallandırılmıştır (Tarihte örneği çok azdır).

6- Aynı şekilde "Curcan Katliamında da esir alınan 40.000 Türk'ün nehir kenarında kafaları

kesilmiş, nehrin suyu kıpkızıl olmuş, cesetler yine ağaçlarda sallandırılmıştır.

7- "Teslim olursanız canınız bağışlanacak" sözü hiç bir zaman yerine getirilmemiş,

"Şeriat söz tanımaz" denilerek kadın-erkek kılıçtan geçirilmiştir.

8- Araplar tarihte yaşadıkları bu en büyük yağma ve talandan çok büyük servet elde etmişlerdir.

9- Türkler böyle bir vahşet ve mezalimi Çinlilerden dahi görmemişlerdir.

10-Bu tarihi gerçekler "islam etkilenmesin" düşüncesiyle gizlenmekte, bahsedilmemektedir.

 

 

 

 

 

İşte islam hoşgörüsü budur. Neyse şimdi bunlardan bahsetmeyelim buralarda, azınlık biziz sonuçta. Müslümanlar, gelip hakaret ediyorlar demesinler sonra, yaptıkları gerçekleri konuştuğumuz için.

araplar araplıklarından vazgeçmemiş islamiyette farkettirmemiş.

Kuran'ın, ilâhi kaynaklı mı olduğu tartışması bir yana, o günün Arabistan'ındaki Araplara hitap eder. Fiiliyatta da, Peygamber'in ölümünden 50 yıl sonra hükmü kalmamıştır getirdiği şeriatın. Bugünün Araplarının bile diline çevrilemeyen bir kitabı "en doğru ben anlıyorum" diye, birbirini yiyor İslâm alemi.

En nefret ettiğim kişiliklerde bu sorun olduğunu tespit ettim. Yok yere konuyu her zaman dine, araplara çekerler. Eğer onlardan biri değilseniz sizi ağır ithamlarla yargılarlar..

"PK" yı izlediniz mi?

Çok güzel gençlik ne kadar da güzel kin kusuyorsunuz şimdi ben bunları söyledim ya benden de nefret edin benide bu sınava koyun başka zaman aah doğa aah aşk ben ne arap dostuyum herkesten eşit nefret ediyorum artık sizden daha fazla çünki SİZ Mİ SEÇTİNİZ MİLLETİNİZİ , IRKINIZI? Bu kadar düşünüp fark edemediniz mi kendinizin onlardam farkını he araplık he türklük ne bu Türkçülük Türk ırkı mı kaldı bu ne tezat düşünce , neyi savunuyorsunuz? Varsa Türkçülük konumu gibi köprü olmalı doğuya batıya birine parmak gösteriyorsanız o parmağınızın temiz olduğuna emin olun ve evet benim parmağım temiz şimdi banada o modern anlayaşınızla kininizi kusabilirsiniz.

Çok güzel gençlik ne kadar da güzel kin kusuyorsunuz şimdi ben bunları söyledim ya benden de nefret edin benide bu sınava koyun başka zaman aah doğa aah aşk ben ne arap dostuyum herkesten eşit nefret ediyorum artık sizden daha fazla çünki SİZ Mİ SEÇTİNİZ MİLLETİNİZİ , IRKINIZI? Bu kadar düşünüp fark edemediniz mi kendinizin onlardam farkını he araplık he türklük ne bu Türkçülük Türk ırkı mı kaldı bu ne tezat düşünce , neyi savunuyorsunuz? Varsa Türkçülük konumu gibi köprü olmalı doğuya batıya birine parmak gösteriyorsanız o parmağınızın temiz olduğuna emin olun ve evet benim parmağım temiz şimdi banada o modern anlayaşınızla kininizi kusabilirsiniz.

Araplar ile bir derdimiz yok ki, Araplar'ı üstün ırk gibi gören kişilerden bahsediyoruz. Gerçi onlarla da bir derdimiz yok. Nefret kusmuyoruz, şahsen ben her seferinde susuyorum ve ilk defa burada dile getirdim. Peki neden hep bu tür şeyler dile getirildiğinde yargılanan biz oluruz? Kendi tecrübemden size iki diyalog aktarmak istiyorum: "O her gün boynuna taktığın şey Satanist sembolü. Dinsiz.." "Ya siz salak mısınız? Sen hiç Kurban Bayramı kutlayan Hristiyan gördün mü? Yılbaşı da Hristiyan bayramıdır. İlle de bir şey kutlayacaksanız Mevlüt Kandili'ni kutlayın. Cehennemliksiniz valla.." Sizce bu cümleler doğal mı? Ayrıca ben burada asla Müslüman kişileri eleştirmiş değilim, daha namaz kılmayı bilmeyen tiplemelerin dinden bahsetmesini hazin buluyorum.