Jump to content

Konsantrasyon güçlüğü


kelebekxoxo

Önerilen Mesajlar

Arkadaslar yardım ederseniz çok makbule geçer ben derse konsantre olamıyorum en fazla 5 dakika kitap okurken oyle birsey yok ama ders çalışırken ve anlatımı dinlerken ben ne kadar hocaya baksamda aslında boşluk dikkatimi veremiyorum vızır vızır düşünceler eski yaşanmış anılar gozume geliyor yıllık meseleleri tartısıyorum kafamda kendi çapımda ne yapabilirim ???? Profesyonel olarak yardım alıcam evet te baska ????

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Günümüzün yoğun ve hareketli ortamında herhangi bir konuda konsantre olmak gerçekten zordur. Şuurumuz ve zihnimiz kısa zaman aralıkları içerisinde pek çok konuyla birden ilgilenmek zorunda kalmakta ve bu şekilde dikkati belli bir konu üzerinde odaklayabilmek zorlaşmaktadır. Öğrenciler derse, çalışan kişiler işlerine ve kitap okuyanlar ise okudukları şeye konsantre olmakta zorlandıklarından şikayet etmektedirler.

Konsantrasyonun sırrı, tüm enerjinin bir noktaya yöneltilmesidir, başka bir deyişle tüm dikkatin sadece tek bir konuya verilmesidir.

Temel olarak, belli bir anda zihnimizde sadece bir düşünce olabilir. Konsantrasyon zayıflığı kavramıyla, düşünceleri uzunca bir süre bir konuda sabit tutma yeteneğinin olmadığını ifade etmekteyiz. Bu yeteneksizliğin birçok sebebi olabilir: Kafamızda oluşan çağrışımlar, bir konu üzerinde çalışırken kapıldığımız duygular, içsel şaşkınlık veya sadece yetersiz ilgi.

Konsantrasyon yeteneğinizi sık sık çalıştırmalısınız, çünkü düşünme kabiliyetimiz kullanılmadığı veya yanlış kullanıldığı zaman zarar gören ve körelen bir kasa benzetilebilir. Çok azımız zihinsel-ruhsal yeteneklerimizden en iyi şekilde yararlanmaktayız.

Her karışık makine veya aletin bir kullanma talimatı vardır ve bu talimat makine kullanılmadan önce iyice okunmalıdır. Fakat tanıdığımız en karmaşık ve komplike “alet” olan insan beyni için bu tip bir “kullanma talimatı” yoktur. Bu yüzden çoğu insan, beyninin “doğal” icraatıyla yetinmesi gerektiğini düşünmektedir. Ancak bizim görevimiz, yeteneklerimizden sadece faydalanmak değil, aynı zamanda onları geliştirmektir.

Eğer konsantrasyon yeteneğinizi geliştirmek istiyorsanız, yaptığınız işin sizi çekmesini sağlamalısınız. Çünkü bizi cezbeden işlere isteyerek dikkatimizi veririz. Bu yüzden görev ve işleriniz karşısında pozitif bir zihinsel ve duygusal tutum, konsantrasyon yeteneğinizi de geliştirecektir. Bu nedenle yaptığınız her işi sevinçle yapmanız önemlidir.

Yaptığınız işi bir yük olarak algılarsanız, bu size gerçekten bir yük olur ve siz hiçbir zaman memnun olmazsınız.

Bu yüzden eğer işinizi sevmeden yapıyorsanız ona değişik açılardan bakmayı deneyebilirsiniz, örneğin; aktif bir tatil; dinamik bir meditasyon; şuurunuzu genişletme aracı; konsantrasyon egzersizi; bir hediye (çünki işsiz değilsiniz) vs. gibi.

Aşağıda basit fakat denenmiş birkaç konsantrasyon egzersizini bulabilirsiniz. Bunları sabırlı bir şekilde uygularsanız belli bir zaman sonra konsantrasyon yeteneğinizin gerçekten yükseldiğini görebilirsiniz. Ancak çabuk bir şekilde ilerleme beklerseniz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Çünkü zihinsel alışkanlıkları değiştirmek ve duygularımıza hakim olarak zihnimizi berraklaştırmak çok kısa zamanda başarılabilecek bir mesele değildir. Ancak eğer içimizde yeterli istek varsa ve kararlı biçimde fazla ilerleme beklentisi olmadan çalışırsak başarılı olmamak için hiçbir sebep yoktur.Aşağıda verilen egzersizleri daha önce göstermiş olduğumuz bedensel gevşeme ve solunum egzersizleriyle birlikte uygularsanız başarı oranınız artacaktır. Bedensel gevşeme zihinsel gevşeme ve konsantrasyon yeteneğini olumlu yönde destekler. Şunu bir kez daha hatırlatmakta yarar var ki, burada aktardığımız tüm egzersizler düzenli uygulandığında ve yaşantımızın genel stratejisiyle bütünleştiği zaman yararlı olur. Belli zamanlarda bu egzersizleri uygulayıp normal yaşantımız içerisinde olumlu yönde gayret göstermezsek fazla bir başarı elde edemeyiz. Örneğin bedensel gevşeme egzersizlerini uygulayıp gün içerisinde bedenimizdeki gerilimleri kontrol etmezsek, bu egzersizlerin yararı daha az olur. Egzersiz 1: Bir Noktaya Bakmak

 

Bu, düşüncelerinizi istediğiniz hedefe en iyi şekilde konsantre etmeniz ve odaklaşmanız için yogada da kullanılan başarılı bir egzersizdir.

Öncelikle temiz ve boş bir kağıda siyah bir nokta çizin ve bunu göz hizasında uygun bir duvara asın. Bu duvarın bir, iki metre ötesinde bir sandalyeye oturun ve noktaya bakmaya başlayın. Mümkün olduğunca rahatlayın ve beliniz dik vaziyette olsun.

Şimdi tüm dikkatinizi bu siyah noktaya verin. Rahat olun ve hiç kasılmadan duvardaki kağıda bakın. Sadece noktaya bakın.

Rahatsız edici bir düşünce veya istenmeyen bir duygu ortaya çıktığında, yeniden tüm dikkatinizi duvardaki noktaya verin. İsterseniz sizinle nokta arasında çok yoğun zihinsel-ruhsal bir bağ olduğunu tahayyül edebilirsiniz. Bu bağ sizinle duvar arasında bir ışına benzetilebilir. Aklınıza gelen her düşünce ve içinizde oluşan her duygu bu ışına akmakta, çözülmekte ve konsantrasyona dönüşmektedir.

Bu egzersiz yardımıyla konsantrasyon yeteneğinizi zamanla geliştirebilirsiniz. Ancak bu egzersizi gerginlik veya kasılma oluşmadan uygulayabileceğiniz zamanlarda yapın. Bu yüzden tarif edilen pozisyonu günde birkaç defa alın ve noktaya sadece belli bir süre odaklaşın. ideal olan on dakikalık bir süredir. Bu egzersizi, düşüncelerinizi her an tamamen bu noktada konsantre edebilinceye kadar tekrarlayın. Böylece hiçbir düşünce, konsantrasyonunuzu bozamayacaktır.

Uzmanlar bu yöntemin sadece konsantrasyon yeteneğini geliştirmekle kalmayıp, aynı zamanda ruhsal gerginlikleri de ortadan kaldırdığını ve genel olarak rahatlatıcı ve güçlendirici bir etkisi olduğunu ifade etmektedirler. Bu nedenle bu yöntem genel bir meditasyon alıştırması olarak da tavsiye edilmektedir.

 

Egzersiz 2: Yavaş Okumak

 

Herhangi bir metin alıp okumaya başlayın. Ancak kelimeleri üstünkörü gözden geçirerek değil, metindeki her heceyi algılayacak ve titreşimini şuurunuzda hissedecek kadar yavaş okuyun. Bakışınızı da her hece üzerinde konsantre edin ve ilgili harflerin içinizde bir etki yaratmasını bekleyin, ondan sonra bir diğer heceye geçebilirsiniz. Düşünceleriniz veya bakışınızın alelade bir şekilde önden gitmesine izin vermeyin, tam tersine her hecede bir iki saniye kalmalarını sağlayın. Bunu sesli olarak da yapabilirsiniz.

Zihniniz belki bu egzersize isyan edecektir ve siz büyük ihtimalle sürekli olarak alışık olduğunuz için daha hızlı okuma isteğini duyacaksınız. Ancak yılmadan yavaş okuma kuralına uymalısınız. Yaklaşık bir dakika sonra bir huzur hissedeceksiniz; bu durum aşağı yukarı beş dakika sonra güçlenecektir ve konsantrasyon yeteneğinizin gelişmesine yardımcı olacaktır.

 

Egzersiz 3: Parmakları Açma

 

Parmakları açma egzersizi de benzer bir prensibe dayanmaktadır. Elinizi gevşek bir yumruk yapın ve iç tarafı üste gelecek şekilde masaya koyun. Şimdi yumruğunuzu açın ve her parmağı teker teker uzatın, ancak bunu öylesine yavaş yapın ki, sanki hiç hareket yokmuş gibi görünsün. Baş parmağınız ile başlayın ve sırasıyla parmaklarınızı teker teker çok yavaş bir şekilde açın.

Şuurlu olarak elinizin duruşunu her an izleyin tüm parmaklarınız tamamen açıldığında elinizi aynı biçimde yavaş yavaş tekrar bir yumruk haline getirin.

 

Egzersiz 4: Yavaş Sayı Saymak

 

Birden yüze kadar yavaş olarak sayın. Geldiğiniz her sayıya iki, üç saniye konsantre olun, sonra bir diğer sayıya geçin. Bu egzersiz sırasında şuurunuzda ilgili sayıdan başka düşünce olmamalıdır. Buna rağmen başka bir düşünce ortaya çıkacak olursa baştan başlayın.

Başlangıçta sadece beşe veya ona kadar gelebilirseniz cesaretiniz kırılmasın. Başka düşüncelere kapılmadan ne kadar uzun süre sayabilirseniz, konsantrasyon yeteneğiniz o kadar büyüktür. Yirmiye veya otuza ulaştığınızda konsantrasyon yeteneğiniz oldukça iyidir; başka bir düşünceyle rahatsız edilmeden elliye kadar sayabilirseniz konsantrasyon yeteneğiniz kayda değer bir duruma gelmiştir. Düşünsel kayma olmadan yüze kadar sayabilen kişinin konsantrasyon yeteneği mükemmelleşmiştir.

Bu egzersizin daha ileri bir biçimi daha vardır. Bu biraz daha zordur, ancak rahatsız edici düşünceleri uzaklaştırabilme bakımından daha avantajlıdır.

Bu egzersizi gözleriniz kapalı durumda yaparsanız daha kolay olacaktır. Rahat bir pozisyonda oturun. İlk aşamada 1’den 10’a kadar sayarken eş zamanlı olarak 10’dan geriye doğru sayacaksınız. Bunu yaparken rakamın birini görsel diğerini ise işitsel olarak imgeleyin. Örneğin işitsel olarak içinizden “bir” derken görsel olarak “10”u görün. Bu şekilde “iki” derken “9”, üç derken “8”i görerek bir’den on’a ve 10’dan 1’e ulaşın. Eğer dizilerden birini şaşırırsanız tekrar baştan başlayın. Bu egzersizde ustalaştıkça karşılıklı olarak 1 ile 20, 1 ile 30, 1 ile 40 vs. biçiminde artırarak uygulayın. Sayma ritminizi nefesinizin ritmiyle birleştirebilirsiniz. Ve her nefeste birer birer sayabilirsiniz. Bu egzersiz başlangıçta biraz yorucu olabilir, bu yüzden kendinizi fazla zorlamayın. Uygularken sakin kalmalısınız. Bu, konsantrasyonu geliştirmek ve zihni boşaltmak için çok iyi bir egzersizdir.

 

Egzersiz 5. Hatırlama Egzersizi

 

Şimdiye kadarki egzersizlere zamanınız olmadığını düşünüyorsanız, günlük yaşamınızdaki tüm fırsatları konsantrasyon çalışması için değerlendirebilirsiniz.

Baktığınız bir vitrini veya tanıdığınız birinin yüzünü ayrıntılı bir şekilde hatırlamaya çalışmak da konsantrasyon yeteneğini geliştirmektedir.

Bu yöntemle yaşadığınız bazı durumları bir süre sonra bütün ayrıntılarıyla ruhsal gözünüzün önüne getirmeye çalışın.

Ayrıca okuduğunuz bir yazıyı veya kitabı da detaylarıyla hatırlamaya çalışabilirsiniz. Bu, çalışma aynı zamanda belleğinizi de çalıştırır ve güçlendirir. Çünkü belleğimiz de konsantrasyon gibi egzersize ihtiyaç duymaktadır. Eğer ileriki yaşlarda da belleğimizin iyi bir durumda olmasını istiyorsak onu her vesileyle çalıştırmamız gerekmektedir. Aynen kaslarımız gibi zihin kaslarımızın da formda olmak için daima antrenmana ihtiyacı vardır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İster tarih veya biyoloji çalışın, ister satranç veya tenis oynayın; yaptığınız işe konsantre olabilmek ve dikkat dağıtan şeylerden uzak durabilmek bir sanattır.

Hepimizin farklı farklı konsantre olabildiği durumlar vardır. Şöyle zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız ve kendinizi kaybettiğiniz hoşlandığınız olayları bir düşünün; bir sportif faaliyette bulunmak, bir müzik aleti çalmak, sevdiğiniz bir oyunu oynamak gibi faaliyetler veya TAM BİR KONSANTRASYON içinde olduğunuzu düşündüğünüz diğer durumlar.

Peki diğer zamanlarda ne oluyor?

Zihniniz bir şeyden diğerine kayıyor

Endişeler zihninizi dağıtıyor

Dış etkenler farkında olmadan sizi ilgilendiğiniz olaydan kopartıyor

İlgilendiğiniz olay veya konu size sıkıcı ve zor gelmeye başlıyor.

Unutmayın, KONSANTRASYON SİZİN kontrolünüz altındadır ve bu bölüm konsantrasyonunuzu geliştirebilmeniz için gerekli olan bilgileri içermektedir.

EN ÖNEMLİ FAKTÖR MOTİVASYON

Konsantrasyonunuzu etkileyen hayati ve en önemli faktör motivasyondur. Motivasyon bir şeyi yapmak için iyi ve gerçekçi bir nedeniniz olduğuna inanmanızla ilgilidir.

Örneğin ertesi günü sabah saat 08:30’da önemli bir iş görüşmesine veya mülakata gitmek için akşam erken yatabilirsiniz. Ancak ertesi gün bir tatil günüyse, gece geç saate kadar tıka basa atıştırabilir, televizyon izleyebilir ve erken yatmayabilirsiniz. Tabi şüphesiz bunun sonucu olarak ertesi günü maksimum performansta bir zihne de sahip olmazsınız. Bu sonuç tamamen motivasyonla ilgilidir.

KONSANTRASYON ile ilgili bu makaleyi NEDEN okuduğunuzu bir kağıda yazmanız tam bu etapta sizin için iyi bir konsantrasyon egzersizi olabilir.

SİZİN motivasyonunuzun kaynağı nedir? Daha iyi konsantre olmanın size sağlayacağı olası avantajlar nelerdir?

Sağlam bir nedeniniz veya amacınız yoksa konsantrasyona neden ihtiyacınız olsun ki?

KONSANTRASYON ETKİLEYEN ÖNEMLİ FAKTÖRLER

Su Kaybı

Vücuttaki diğer organlardan farklı olarak, beynin büyük bir kısmını (yaklaşık tahminen % 90’ını) su oluşturmaktadır. Vücuttaki su eksikliği kişide baş ağrısı, yorgunluk ve çabuk sinirlenme gibi sonuçlara neden olmaktadır. Bu sonuçlardan her biri sizden konsantrasyonunuzu çalan, alıp götüren olaylardır.

Toksinler (vücudunuzdaki zararlı maddeler)

Herhangi bir işle uğraşırken neler atıştırdığınız konsantrasyonunuzu etkileyen en önemli faktördür. Yediğimiz hafif hazır yemek ve çerezlerde en çok kullanılan 12 tehlikeli katkı maddesini içeren “kirli düzine” diye bir liste vardır. Bunlardan iki tanesi en çok dikkat etmemiz gereken maddelerdir. Çünkü bu iki tehlikeli madde her türlü gevrekte, gazlı içecekte, sakızda ve yediğimiz birçok şekerlemede mevcuttur.

1-) Mono Sodyum Glutamate (MSG) çeşni ve tat artırıcı dünyada 1950’lerde kullanılmaya başlamıştır. Bu madde hemen hemen her türlü tuzlandırılmış çerezde, hazır yemeklerde, hazır çorbalarda, bisküvilerde, soslarda, et suyu veya et suyu bulyonlarında, konserve ton balıklarında, donmuş hazır yiyeceklerde mevcuttur. Şeker pekmezi fermantasyonundan elde edilmesinden dolayı bu katkı maddesi migren, astım, egzema, barsak rahatsızlığı, kalp çarpıntısı, dalgınlık, unutkanlık, çabuk sinirlenme, rahatsızlık ve dikkatsizlik gibi durumlara sebep olur.

2-) Aspartameetkisiyle ilgili ön bulgular suni tatlandırıcı şekerden yaklaşık 200 kat daha tatlıdır. Aspartame diyet içecekler, kalorisi düşük yiyecek veya diyet tatlılar, sakızlar, pasta ve şekerlemeler dahil tam 9000 yiyecek ürününde kullanılmaktadır. Bu madde de baş ağrısı, heyecan, çabuk sinirlenme, depresyon, uykusuzluk, yorgunluk, baş dönmesi, hazımsızlık ve çeşitli alerjik reaksiyonlar gibi çeşitli şikayetlere sebep olmaktadır. Ayrıca bu maddenin beyin tümörü oluşmasına mevcuttur.

KONSANTRASYONU ARTIRAN YİYECEKLER

Konsantrasyonu artırmanın bir yolu da probleme daha geniş bir açıyla yaklaşmaktır. Hastalık kaynaklı nedenleri yok tamamen yok ettikten sonra diğer fiziksel boyutlara da göz atmak gerekir.

Dinlenin ve Enerji Şarj Edin – uykusuzluk ve açlık konsantrasyonu yok eder; problem az beslenme ve az uyku ise, iyice dinlenin ve bir kase salata yiyin.

Karbonhidratları Azaltın - bazı insanlar çok fazla rafine edilmiş karbonhidrat tükettiği zaman uykulu bir duruma girer. Eğer karbonhidratlara karşı hassassanız, öğle yemeğinde ekmeği azaltın ve biraz fazla protein ve sebze tüketin.

Doğal Tatlıları Kullanın – rafine şeker başlangıçta size enerji verse de, bir süre sonra çoğu insanı zihinsel ve fiziksel olarak uyuşuk bir duruma sokar. Gün içinde enerjiye ihtiyacınız varsa, çikolatalı bir gofret yerine bir portakal, elma veya muz yemenizi tavsiye ederiz.

B Vitaminleri Alın – thiamine (bir B vitamini) seviyenizi artırarak konsantrasyonunuzu sağlamak istiyorsanız, buğday ekmeği, fındık, ceviz, fındık, fasulye, bezelye, süt, yağsız et, yeşil yapraklı sebzeler, avakado, karnabahar ve ıspanak gibi yiyecekler yemelisiniz.

Demir Oranına Dikkat – demir eksikliğinin sebep olduğu anemi, beyne kanın dolayısıyla oksijenin az gelmesi nedeniyle hafıza ve konsantrasyonu etkilemektedir. Demir kaplarda pişirilmiş et, deniz ürünleri, brokoli gibi yiyecekler yiyin. Doktor tavsiyesi ile demir içeren vitaminler de kullanabilirsiniz.

OMEGA 3 + E – Bebek ve çocuk uzmanı Profesör Robert Winston’un yaptığı bir araştırma, balıkyağının özellikle disleksi (öğrenme bozukluğu), egzama ve iletişim zorluğu çeken çocuklar üzerinde olağanüstü etkileri olduğunu ortaya çıkardı.

BBC’de yayınlanan “Günümüzün Çocuğu” adlı belgeselde, Profesör Robert Winston davranış bozuklukları gösteren iki çocuğa günlük olarak belli dozlarda Omega 3 yağ asidi içeren balıkyağı tabletleri vermiştir. Üç ay sonra her iki çocukta da önemli gelişmeler gözlenmiştir. Saldırgan davranışlı olan çocuğun bu durumu olumlu yönde değişirken, çekingen ve içine kapanık olan diğer çocuğun da dışa dönük bir hale geldiği görülmüştür. Bu çalışma balıkyağının birçok probleme çözüm olduğunu ortaya koymuştur.

KONSANTRASYON VE MÜZİK

Şimdi gelelim enteresan bir konuya. TV’de, CD veya kaset çalarınızda dinlediğiniz sözlü bir müzik SÖZ içerdiği için daha çok beynin SOL LOP’unu uyarmaktadır. Konuşma, kelimeler ve sözlerle ilgilenen ve hoşlanan beynin bu kısmıdır. Ancak sözler beynin renkli ve eğlenceli SAĞ LOP’unu uyarmamaktadır. Sağ lop ritmi ve müziği (özellikle de bazı özel sözsüz müzik ve ritimleri) seven taraftır.

Bahsedeceğim, beynin her iki lopunu birlikte ve dengeli kullanmayı sağlayan, özel müzikleri ve ritimleri sevmeseniz de, bundan böyle müziğe, konsantrasyonu sağlayan bir araç olarak bakmanızı istiyorum. Bu konuyla ilgili daha fazla bilgi için aşağıdaki “KONSANTRASYONU ARTIRAN ÖZEL MÜZİKLER ve RİTİMLER” yazısına tıklayınız.

HAREKET VE ENERJİ

İnsan vücudu dinamik bir enerji akımıyla doludur. Özellikle öğrenme tarzları kinestetik olan kişilerin konsantre olmakta zorlandıkları görülmektedir. Bu tip insanların öğrenme sırasında hareket etmeleri ve öğrendiklerini hareketlerle uygulamaları gerekmektedir.

Beynin Enerji Noktalarına Dokunmak

Nasıl Yapacaksınız: Baş parmağınızla ve işaret parmağınızla bir ‘C” harfi oluşturun ve her iki parmağınızı hemen köprücük kemiğinin altındaki göğüs kemiklerinizin iki tarafının üzerine koyun. Parmaklarınızla nazikçe göğsünüzün her iki kısmını yavaş yavaş 20 veya 30 saniye ovun. Bu ovma sırasında diğer eliniz göbeğinizin üzerinde dursun. Daha sonra ellerinizin yerini değiştirerek aynı hareketi iki veya üç kere tekrarlayın.

Neye Yarar: sakin düşünme, okuduğunuz satırları takip edebilme, göz hareketlerini kontrol edebilme yeteneklerinizi geliştirir ve enerji seviyenizi yükseltir.

Yatay 8’ler Yapmak

Nasıl Yapacaksınız: Bir elinizi yüzünüzün önünde ileriye doğru tam karşıya uzatın ve baş parmağınız yukarıyı gösterecek şekilde açık tutarak elinizi yumruk yapın. Gözleriniz baş parmağınızı dikkatle takip ederken, yavaş yavaş her bir yuvarlağı elinizin başlangıç noktasına göre iki ayrı tarafta olacak şekilde yavaş yavaş yatay bir sekiz oluşturun. Bu hareketi iki veya üç kere tekrarlayın. Daha sonra aynı hareketi diğer kolunuzla ve elinizle yapın.

Neye Yarar: okuma, hızlı okuma, yazma, el ve göz koordinasyonu yeteneklerinizi geliştirir.

Düşünme Noktalarını Hareketlendirmek

Nasıl Yapacaksınız: baş ve işaret parmağınızla nazikçe dairler çizerek başınızı ovunuz. Bu ovma işine kulaklarınızın dış kısmından başlayarak başınızın tepe noktasına kadar yavaş yavaş ilerleyiniz. Daha sonra ovma işine alnınızın iki tarafından tepeye doğru da yapınız. Bu uygulamayı iki veya üç kere tekrarlayınız.

Neye Yarar: heceleme, kendi kendinin farkında olma, kısa-süreli hafıza gelişimi, dikkatli dinleyebilme ve soyut düşünebilme yeteneklerinizi geliştirir.

Çapraz Eğilme

Nasıl Yapacaksınız: Ayakta durun. Önce yavaşça eğilerek sol elinizle sağ dizinize dokunun ve doğrulun, sonra sağ elinizle sol dizinize dokunun ve doğrulun. Bu hareketi 10 veya 15 kere tekrarlayın.

Neye Yarar: okuma, yazma, dinleme, hafıza ve koordinasyon yeteneklerinizi geliştirir. Bu egzersiz beyninizin her iki lopunu aynı anda aktif hale getirir.

KONSANTRASYON İÇİN ZİHİNSEL STRATEJİLER

“Gitme, Buraya Gel” Stratejisi

Bu stratejiyi mutlaka uygulamalısınız. Düşüncelerinizin ilgilendiğiniz konudan başka bir noktaya kaydığını hissettiğiniz anda, “Bir dakika, hiçbir yere gitme, buraya gel” deyin kendi kendinize.

Örneğin tam ders çalışırken aklınıza aldığınız başka bir not veya bir ödev, kız veya erkek arkadaşınız, veya karnınızın biraz aç olduğu veya bir şeyler atıştırma gibi düşünceler gelebilir. Böyle bir durumda hemen kendi kendinize, “hiçbir yere gitme, buraya gel” deyin. Ve hemen ilgilenmeniz gereken konuyu düşünerek, konuyla ilgili kendi kendinize birkaç soru sorun ve bunları cevaplamaya çalışın. Konuyla ilgili en son bölümün kısa bir özetini düşünün. Veya konunun ana başlıklarını şöyle bir hatırlamaya çalışın ve elinizden geldiğince dikkatinizi ilgilendiğiniz konuya toplamaya çalışın.

Dikkatinizi dağıtan konudan uzaklaşmak için kesinlikle o konuyu düşünmemeyi düşünmeyin. Çünkü bu durum gittikçe daha çok dikkatinizin dağılmasına sebep olur. Bir şeyi düşünmemeye çalışmak, onun daha çok düşünülmesine sebep olur. “Şimdi fil düşünmeyeceğim” diye bir düşünün bakalım ne olacak. Şüphesiz hemen aklınıza bir fil gelecektir. Unutmayın, “fil düşünmemeliyim” diye düşünmek aklınıza filin gelmesini sağlamaktan başka bir işe yaramaz.

Problemleri ve Dikkat Dağıtan Şeyleri Düşünme Zamanı

Araştırmalar, endişeleri ve problemleri için özel bir zaman ayıran insanların dört hafta içinde daha önceki durumlarına göre endişeleri için yüzde 35 daha az düşündüklerini göstermektedir.

1. Konsantrasyonunuzu bozan ve sık sık aklınıza gelen konuları düşünmek için kendinize özel bir zaman ayırın.

2. Dikkatinizi dağıtan bir konunun farkına vardığınızda, bu konuyu düşünmek için özel bir zamanınız olduğunu kendinize hatırlatın.

3.Dikkatiniz dağıldığında ayrıca “bir dakika, hiçbir yere gitme, buraya gel” deme stratejinizi de kullanın.

4.Konsantrasyonunuzu bozan ve sık sık aklınıza gelen konuları düşünmek için ayırdığınız özel zamanı mutlaka bu iş için kullanın.

Ayrıca özel olarak ayırdığınız zamanda düşünmek üzere, zihninizi dağıtan şeyleri not alın. Bu amaç için özel bir not defteri tutun. Not aldığınız konuları bu amaçla ayırdığınız özel zamanda mutlaka düşünün. Giderek zaman içinde bu konuların azaldığını fark edeceksiniz.

ENERJİ SEVİYENİZİ YÜKSELTİN

Enerji seviyenizin ne zaman zirvede, ne zaman en aşağılarda olduğunu tespit edin. Deneme yanılma yoluyla günün hangi zamanlarında enerji seviyenizin yüksek olduğunu ve kolayca konsantre olduğunuzu, ne zamanlar enerji seviyenizin düşük olduğunu ve konsantre olmakta zorlandığınızı belirlemeye çalışın. Zorlandığınız konuları enerji seviyenizin yüksek olduğu anlara kaydırmak iyi bir stratejidir. Bunun yanında kolayınıza gelen konuları düşük enerji seviyeli zamanlarınıza kaydırın.

Çoğu öğrenci zorlandığı konuları genellikle en sona bırakmaktadır. Günün geç saatlerine kalan bu konular doğal olarak yorulmuş olan öğrencinin enerji seviyesinin en düşük olduğu anlara rastlamaktadır. Bu uygulama yanlış bir stratejidir. Zor konular yüksek enerjili zamanlarda çalışılmalıdır. Sadece bu strateji bile konsantrasyonunuzun artması için yeterlidir.

KONSANTRASYON İÇİN NEFES ALMAK

Yoğunlaşmanız gereken bir konuya başlayacağınız zaman, daha önceden konsantre olmakta zorlanmadığınız bir anı aklınıza getirin. Kendinizin yine böyle bir anda olduğunu düşünün.

Ayrıca başlangıçta nefes almaya odaklanmak ve derin derin nefes almak bedenin dinlenmesini, zihnin ise enerji dolmasını sağlar. Derin derin nefes almak zihin ve beden senkronizasyonunu sağlar ve sizi stresten uzak tutar.

1. Rahat bir konumda olun.

2. Yavaş yavaş (mümkünse burnunuzla) nefes alın. Sırayla önce göğsünüzün alt kısmını, sonra orta ve üst kısmını aldığınız nefesle doldurun. Yavaş yavaş nefes aldığınızdan emin olun. Bu süreç yaklaşık 8 – 10 saniye olsun.

3. Konsantre olduğunuz bir anınızı düşünerek nefesinizi içinizde bir veya iki saniye tutun.

4. Sonra rahat ve sakin bir şekilde nefesinizi verin.

5. Birkaç saniye durun ve aynı derin nefes alıp verme işlemini tekrar edin.

6. Bu işlemi yaparken başınızın döndüğünü hissederseniz nefes alıp vermeyi çok yoğun yapıyorsunuz demektir. Bu gibi durumlarda yavaşlayın.

7. Aynı zamanda kendinizin ılık ve sakin bir deniz kenarında olduğunu düşünün. Veya dalgaların üzerinde batmadığınızı ve nefes alıp, verdiğinizde dalgaların üzerinde nazik bir şekilde yükselip indiğinizi hayal edin.

Bu egzersizin amacı sizi stresten uzak tutmaktır. Stresli olduğumuz durumlarda beynin bazı kısımları aktif olmadığı için daha az zeki oluruz. Bu egzersizi her çalışma öncesi yapın.

 

ALINTIDIR

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dhyana olarak adlandırılan meditasyon teknikleri yaşamın anlamını kavramak ve içsel bilgeliği geliştirmek için etkili araçlardır. Bu teknikler sayesinde zihinsel gerginlik ve duygusal huzursuzluk ortadan kaldırılmakta, gerçek benlik algılanmakta ve içsel gerçeklikle bağ kurulmaktadır. Doğuştan gelen içsel anlayış ve farkındalık uyanmaktadır. Spiritüel varoluş biçimleri ortaya çıkmaktadır.

Dhyana, zihinsel kontrolün ikinci aşamasıdır. Sanskritçe Dhyana kelimesi Dhyai sözcüğünden türemiştir. Dhyai sözcüğü 'derin konsantrasyon' veya 'meditasyon' demektir. Böylece Dhyana bilincin derin konsantrasyon aracılığıyla bir imgeye devamlı ve kesintisiz tutunma işlemidir.

Meditasyon sırasında, vücudun bütün hücrelerinin içine işlemiş bilinç enerjisi bir noktada toplanmaktadır. Beden-bilinç sistemi birleşmekte ve insan birlik bilincini yaşamaktadır. Bütün canlılarla bir ve aynı olduğunun bilincine varmaktadır. Diğer varlıklarla ve gerçek içsel benlikle yabancılaşma sona ermektedir. Birey boşluk ve kaygı duygularıyla boğuşmaktan kurtulmaktadır. Maneviyat yeni bir anlam kazanmakta, birey içsel doyuma ulaşmakta ve içindeki boşluğu doldurmaktadır.

Bir imgenin bilinçte yeterince uzun zaman, devamlı ve kesintisiz tutulması işlemi sayesinde konsantrasyon çok derin olduğunda Dhyana gerçekleşmektedir. Böylelikle devamlı ve kesintisiz derin konsantrasyon, meditasyon işlemidir. Yoga sistemine göre, konsantrasyon dikkati dağıtmadan 144 saniye sürerse, meditasyon gerçekleşmektedir.

Dhyana, aralıksız ve kesintisiz derin konsantrasyon yani meditasyon halidir. Dharana (konsantrasyon) halinde zihin hala farklı düşüncelere dalarak konsantrasyonu bozmaktadır, oysa Dhyana (meditasyon) halinde zihin kontrollü olduğu için konsantrasyon objesinden sapmamaktadır. Böylece Dhyana veya kesintisiz derin konsantrasyon veya meditasyon saatlerce aralıksız devam etmektedir.

Dhyana (meditasyon) daha önceki Dharana (konsantrasyon) basamağından farklıdır, çünkü odaklanma yeteneği keskinleştirilip geliştirilmiştir. Odak artık tek obje yerine bireyin bilincinin tamamına yayılmıştır. Dhyana esnasında zihin sessizleşmekte, düşünceler akımı durmakta ve dinginlik yaşanmaktadır.

Genelde zihin sürekli olarak parçalı ve dağınıktır; aynı anda bir sürü düşüncelerle dolmakta ve durmadan çalışmaktadır. Bu durumda tek bir obje üzerine odaklanmak olanaksız görünmektedir. Dhyana teknikleri sayesinde zihinsel enerjiyi toparlamak ve bir objeye yönlendirmek mümkündür.

Meditasyon esnasında birey zihnini konsantre olmaya zorlamaz; zihin kontrollü ve huzurlu olduğu için istenilen objeye odaklanır ve ondan kopmaz. Bu nedenle, Yoga sisteminin önceki altı basamağında verilen teknikleri uygulamadan gerçek meditasyon yapmak imkansızdır. Günümüzde yaygın olan uydurma sözde "meditasyon" yöntemlerinin Dhyana olarak adlandırılan gerçek meditasyon ile hiçbir ilgisi yoktur.

Meditasyonun bir başka önemli kuralı şudur: Enerjinin Şusumna Nadi kanalından serbest akması ve bireyin uykuya dalmaması için meditasyon her zaman Padmasana, Siddhasana veya başka sırtı dik tutarak oturuş pozisyonlarında (Bakınız Yoga: Asana'lar - Duruşlar kitabı) yapılmalıdır. Bazı Dharana (konsantrasyon) teknikleri sırtüstü yatarak yapılabilir ama Dhyana (meditasyon) teknikleri her zaman sırtı dik tutarak ve oturarak yapılmalıdır. Çünkü meditasyon esnasında birey her zaman bilinçli kalmalıdır.

Günümüzde uydurma "meditasyon" yöntemlerini sunan kişiler insanları sırtüstü yatırarak "meditasyon" yaptırmaktadır. Doğal olarak insanlar bu tür sözde "meditasyon" seanslarında uykuya dalmaktadır. Bu tür uydurma "meditasyon" seanslarının gerçek meditasyon teknikleriyle hiçbir ilgisi yoktur ve meditasyonun getirdiği yararları sağlayamaz. Gerçek meditasyonun yararlarına ulaşmak için birey meditasyon sırasında bilinçli ve uyanık kalmalıdır.

Meditasyon devamlı, kesintisiz ve bilinçli olmalıdır ki, birey meditasyon süresinde bilincin üst mertebelerine ulaşabilsin. Meditasyon bir objeye kesintisiz konsantrasyondan başlayan, bütün düşüncelerin yok olduğu ve yalnızca bu objenin tam şekilde farkındalığına varıldığı bir bilinç halidir.

Dharana, yani konsantrasyon süresinde her türlü düşünceler, anılar, hayaller, düşler ve fanteziler zihine üşüşmektedir. Zihnimizin ne kadar kontrolsüz ve her türlü düşüncelerle dolu olduğunu yalnızca bir objeye konsantre olduğumuz zaman farkına varırız. Dhyana, yani meditasyona vardıkça zihin artık kontrollü ve her türlü düşüncelerden özgürdür.

Su konduğu şişenin şeklini almaktadır. Bunun gibi zihin de bir objeye odaklandıkça bu objenin şeklini almaktadır. Yüce objelere odaklanan zihin, sonunda yücelmektedir. Sıvı yağ bir kavanozdan diğerine döküldükçe yağın devamlı sabit aktığı görülür. Eğer konsantrasyonun akımı söz konusu sıvı yağın, bir kavanozdan diğerine boşaltılmasındaki gibi devamlı, sabit ve kesintisizse, o zaman bu hal Dhyana yani 'meditasyon' olarak adlandırılmaktadır.

Meditasyon çalışmaları, Buddhi unsurunu aktifleştirmektedir. Buddhi zekasal işlemleri gerçekleştiren ve irade yetisinden, yeteneğinden sorumlu olan ince enerjetik organdır. Zihinsel işlemleri gerçekleştiren Manas bilgi toplamaktadır. Buddhi ise daha ince enerjetik organ olarak, bu bilgileri analiz etmekte ve nelerin nasıl yapılacağına karar vermektedir. Bu yüzden karar verme veya irade gücü, Buddhi unsurundan kaynaklanmaktadır. Meditasyon sayesinde Buddhi aktifleşmekte, zeka ve irade güçlenmektedir. İrade güçlendikçe meditasyon da güçlenmekte ve derinleşmektedir. Böylece meditasyon Buddhi unsurunu aktifleştirmekte, Buddhi ise meditasyonu artırmaktadır.

Gerçek meditasyon teknikleri takıntılı düşünceleri, panik atakları, nevrozları ve depresyonu iyileştirmektedir. Uydurma sözde "meditasyon" yöntemleri ise depresyona neden olmaktadır. Meditasyon teknikleri zihni iyi, olumlu, yaratıcı, ilham verici, sakinleştirici ve huzur verici düşüncelerle dolu kılmanın etkili bir usulüdür.

Meditasyon gerilim, gerginlik, bunalım, stres, sıkıntı, korku, endişe, lüzumsuz kaygı gibi şeyleri gidermekte, tansiyonu dengelemekte, zihinsel yoğunlaşmayı, berraklığı ve yaratıcılığı geliştirmektedir. Amacınız ne olursa olsun, meditasyon sizi çok iyi, derin ve etkileyici şeylerle yüzleştirecektir.

Günümüzde birçok kişi meditasyon yaptığını söylemekte ise de gerçekte yaptıkları sadece basit bir konsantrasyon uygulamasıdır. Eğer birey en azından 3 dakika bir objeye kesintisiz odaklanamıyorsa, o zaman bu kişinin yaptığı konsantrasyon çalışmasıdır ve meditasyon olarak adlandırılamaz. Tecrübesiz kişiler meditasyonun basit bir şey olduğunu düşünmekte ve herkese hemen meditasyon yapmayı önermektedir. Herkes bilmelidir ki, böyle bir kişi gerçek meditasyonun ne olduğunu bilmemektedir.

Bazı kişiler Yoga ve Meditasyonun birbirinden bağımsiz yöntemler olduğunu söyler ve hatta "Yoga ve Meditasyon" adlı kitap bile yazar, oysa Meditasyon çalışmaları Yoga sisteminin ayrılmaz bir parçasıdır. Dhyana veya meditasyon Yoga sisteminin yedinci basamağıdır ve bu basamağı Yoga sisteminden ayırıp atarsak, uyguladığınız her neyse artık Yoga olarak adlandırılamaz. Ayrıca, Yoga yapmadan meditasyon yapmak olanaksızdır. Dürüst bir insan böyle bir çalışmaya başka bir isim vermeli veya demelidir ki bu, Yoga sisteminden alınmış bir uygulamadır. Nefessiz yaşam olamayacağı gibi Yoga'sız da meditasyon olamaz. Bu iki şeyi birbirinden ayıranlar ne Yoga'nın ne de meditasyonun gerçekten ne olduğunu biliyorlar.

 

PRANAYAMA - NEFES VE ENERJİ KONTROLÜ İSİMLİ KİTABINDAN

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

fişini çekin-acıların-düşüncelerin diyemem; zamane sorunu;

odaklanamıyorum diyorsunuz-odaklanmak istiyor musunuz? derslere şunlara bunlara;

sevdiğiniz vakit geçirmekten (gerçekten) hoşlandığınız bi işte/uğraşta da oluyor mu aynı sorun/problem,

örneğin akış kuramı vardır; macar asıllı bi psikologun; bunun gibi;

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...