Evrendeki Suretler

Simülakr, gerçeğin yerine geçmiş olan simülasyonlara denir. Gerçek kaybolmuştur ve algı sahte gerçekliği özümsemiştir. Bu noktadan sonra geri dönüş imkansız görünmektedir.

Jean Baudrillard'ın kitabında belirttiği şekli ile dünya üzerindeki ekonomi, hukuk, eğitim, sosyalizm, komunizm, kapitalizm vb bir çok kavramın içi boşaltılarak yerine simülasyonu getirilmiştir. Artık tek gerçek olarak ortaya konmuş olan bu simulakrlar vardır.

Aslında çok ince bir noktadan tutup, konuyu başka bir yere bağlama niyetindeyim. Acaba evren de aynı şekilde insanın bir simülakrını oluşturma eğilimi gösteriyor mu, ya da şöyle diyeyim, insanın yansıması evren üzerinde ne gibi bir görüntü oluşturuyor? Evren bir ayna vazifesi görür mü?

Ardahan ilinde bulunan Damal tepelerinde yılın belli günlerinde bir insan silüeti oluşur. Bu silüet Atatürk'e benzetilmektedir.

Buna tesadüf deyip geçebilirsiniz. Bazı olaylarda açığa çıkan enerji, kozmik planda ne gibi etki yapıyor acaba? Mesela yatağında ölen bir insan ile işkence edilerek öldürülen bir insan arasında enerji çıkışı bakımından nasıl bir farklılıklar var? Soykırımların negatif enerji planı nedir?

Üzerinde çalıştığım bir konu bu. Komplo teorisyenliğini sevmem. Bilimsel gerçeklikten yanayım her zaman. Rastlantıya inanmayan biriyimdir.

Size 11 Eylül saldırılarında çekilmiş bir video görüntüsünden iki kare paylaşıyorum.

İlk resimde ilk kulenin yıkılması esnasında oluşan toz bulutunun bir insan sureti biçimi alması görünmektedir.

İkinci resimde de daha farklı bir biçim alıyor.

Bu iki resmin üzerinde oynama yapmadan paylaşıyorum. Videonun orjinalini internetten bulabilirsiniz.

Bir kağıda iki göz ve bir ağız çizerek ne gibi bir etki meydana getirilebilir? Evrendeki her şey aynı enerji sicimlerinden meydana geliyor. Kuantum boyutlarındaki bu sicimlerin farklı titreşimi ile parçacıklar, parçacıklar atomu, atomlar molekülleri ve en nihayetinde canlı ve cansız varlıklar meydana geliyor. Titreşime etki edilebilinir mi?

Bu fotoğrafta ne görüyorsunuz? Bir leke gibi görebilirsiniz ya da benim gördüğümü görebilirsiniz. Bu fotoğraf ise dünyanın uydular tarafından çekilmiş bir fotoğrafından alıntıladım. Fotoğrafın orjinali şu:

Son olarak Merkür gezegenine ait bir fotoğraf.

Bu fotoğraflara bakıp da hiç bir şey görmeye de bilirsiniz. Algıdaki seçicilikle alakalı bir durum.

İki birbirinden farklı durum arasında metafizik manada ya da subliminal anlamda bağıntı olduğuna inanıyorum. İnsan ve evren arasındaki bağıntı, simulasyona hapsedilerek etkisizleştirilmeye çalışılıyor. Jean Baudrillard'ın simülasyonlarla alakalı kitabını okumanızı tavsiye ederim.

Kitabın kısa bir özetini bu linkten okuyabilirsiniz. Sanctum Sanctorum: Simülakrlar ve Simülasyon – Jean Baudrillard

Evren makrokozmos sa .İnsan onun küçük bir yapıtaşı mikrokozmos dur .Bahsettiğin şeylerin bilimsel temeli enerjinin korunma yasası sanırım .İnsan ruhunda da vardır zamanında çok ağlayan birinin ağlayan bir bebeğin sesini duysa bile diğerlerinden farklı titreşime girmesi .Evren ayna vazifesi görmese cadılar nasıl evrenin mühendisi olacak . Büyü ile bilimin iç içe olduğunu görülünce daha iyi muhakeme edilir bu konu zanımca . Çok biliyormuş gibi konuşuyorum . İyi çalışmalar;)

Dünyadaki simulakrlar üzerinde düşünmek, daha yararlı bir uğraş olur; bence.