Çocukken Yaptığımız Saçmalıklar

Gölgelerin aslında ölü insanların ruhları olduğuna inanırdım, hep ışık açık uyurdum. Şimdi gece lambası bile beni rahatsız ediyor uyurken

Konu çocuklukla ilgili bu şarkıyı çocukluğumuza armağan ediyorum. Gerçi bizim zamanımızda önlükler maviydi.

Küçükken burnuma her seyi sokma gibi bi huyum varmıs benim bezelye sokmusum bi kere...

allahtan sağlık ocağı yakındı evimize:p

çok küfürcüymüşüm biraz hatırlıyorum neyse

çiğnediğim sakızlara oyun hamuru gibi şekil verip su hayvanları yapmak

Lojmanlarda oturuyorduk ve oturan herkesin benim yaşlarımda çocukları vardı ve bilirsiniz ki yasitlar belli bir yaşta özellikle bir araya geldimi olaylar olaylarr.. neyse akşamları belli bir saatten sonra herkesin annesi babası işten gelirdi biz çocuklar belli bir saatte yemekten sonra aşağıya inerdik önce grup grup arabalarin yanına gecerdik geri sayim yapip tekerleğe bir tekme ve uçarak apartmana girme herkes pencerede bitiyordu tabii az yormadik bizimkileri

Toprağı kazıp solucan bulurduk sonra solucani yariya bölerdik ve solucan yaşamaya drvam ederdi o zaman nasıl yaşadığına anlam veremesek de sonra öğrenmiş olduk tabee (o yaptıklarımızdan sonra solucan gördüğüm zaman midem bulanır:sick: )

Çok kar yağardı oralara ve karlarla karşılıklı kaleler yapardık gruplara ayrılıp kar topu savaşı yapardık

Bisiklet sürerken frenim bozuldu bi anda direksiyon da oynamıyordu çok korkunçtuu apartmanın duvarına doğru hızla ilerliyordum ki toslamak üzere, tam zamanında arkadaşım bisikletin önüne atladı ve durdurdu beni yoksa sonum fenaydı

Ne güzel bi çocukluk yaşamışım ya

Milletin camina yumurta atmak

Ciglik atarak oyun oynamak

Zile basip kacmak

Saklambac oynarken eve gitmek

Vs vs gibi hastaliklarimiz vardi bizim manyaktik biz

Ben yaşıtlarımı kışkırtıp kendi yaramazlıklarıma alet ederdim.Bir keresinde arı kovanına taş attırmıştım ben sadece izlemiştim ama lanet arılar beni de soktu tabii

barbie bebeklerden nefret ediyordum ben daha çok yandan kapısı açılan araba istedikçe önüme tipsiz bir yosma geliyordu. aldım bi kap su içine bulaşık macunu ekledim aklım sıra onları bogdum fkkfkgkggk

ve ayriyeten hepsinin o güzelim yapay saçları suya batirdiktan sonra korkunç oluyordu kabarık tiftik tiftik

bi de küçükken Allah'i bulut saniyordum

Kuran kursunda saklanbaç oynarken bir tabutun içine saklandım, yaşlı bir kadınla beraber.Korkmadım gülüyodum benden büyükler kızdı falan unutuldu iki dk sonra simdi gecmiste tur atarken rastladım

Ben evden dış macunu çalıp arka bahçede yerdim.

Bide hiç sevmediğim arkadaşlarımın ayakkabılarını calip kömürlüğe saklardim fhsjnfndndn

Hediye gelen barbie bebeklerin saçlarını kesiyordum ben. Oyuncak bebeklerin kolunun bacağının yerini değiştirirdim bir de. Ansiklopedilerden koltuk falan yapardım. Televizyonun içini karıncalarla dolu sanıyordum.

Balkonda bi köşede labaratuvar kurmuştum kendime. Orda ne bulursam karıştırıp parfüm falan yapıyordum sözde. Kaç şişe kolanya bitirdim, ne kadar ispirto arakladım evde bilmem. Annem ordan bozulmuş tonlarca yiyecek çıkartmıştır herhalde.

Bebekleri hiç sevemedim. Ayım, ineğim vs vardı onlarla ilgilenirdim.

Eda'nın yorumundan sonra normal bir çocukluk geçirdiğimi anladım. Zira diğer kızları gördükçe kendimi anormal sanırdım.

Yaşasın saçı kesilen bebekler.

Ne yalan söyleyeyim bende oyuncaklarıma şırınga falan batırırdım. İçlerini açar bakardım. İçlerinin pamuk oluşu tatmin etmeyince yiyeceklere sarmıştım. Sebzeleri kesip kesip inceliyordum. Sonra hayvanlara geçtim. Piliç, balık falan. Daha bir keyif verdi.

Özlüyor insan.

kiremitleri taşları ezip toz yapardık. mermeri ezince pis kokardı burnuma geldi şimdi :/

plastik borular vardı ince onlarla kağıtları külah şekline getirip tufiti tufiti cs oynardık (boruları bantla birleştirip silah yapardık dürbünü bile vardı ha)

en sevdiğim de yağmurlu kapalı havalarda koltukların üstüne çarşafları serip altlarındaki serin tünelde gezerdik.

böcek ameliyatları yapardık

2. kattan kum birikintisine falan atlardık

bikere kar yağdığında buz tutmuş su birikintisinin üstünde zıplarken içine düşmüştüm

uzun sopayı altıma at diye kafama da iple tüyü bağlayıp kovboyculuk oynardım

hatırladıklarım

ailemiz para vermeyince inşaat demirlerini çalıp satardık. birde kedilerin bıyıklarını kesip güldüğümüzü hatırlıyorum

lavaşın içine yeşil elma bal ve limon koyarak yedim neden bilmiyorum ama çok saçmaydı üstelik çocukta değildim az önce:ermm:

çeşit çeşit böcekleri ezip iksir yapıyorduk.o zamanlar harry potter daha yeniydi.o filmden tek anladığımız bir şeyleri karıştırmakmış demek xD bir keresinde de mayonez,ketçap,sirke,bulaşık deterjanı ve çamaşır suyu ve hatırlamadığım bir kaç şeyi daha karştırdık daha doğrusu karıştıramadık kaşık eridi

Ben Atatürk'ü dedem veya büyük dedem sanmıştım belli bir yaşa kadar.Öyle ya ,evin en güzel yerinde, eski zamandan kalma fotoğrafı hiç eksik olmayan klasik giyimli bir kişi illa ki ailden biri olmalıydı.Gerçeği okula başlamadan öğrendim neyse ki...Bir de ezanı dinleyip Türkçe anlamlara yormaya çalışıyordum.Yani ezanı Türkçe sanıyordum.Bu konuda evde konuşulduğunda sert tepkiler veriliyordu ve ezanı okuyan adamın sesini hep çok öfkeli buluyordum.Kimseye soramadım ne anlatmak istediğini ezanın.Sonra ikinci sınıfta abilerimin din kitabını karıştırıp gerçeği öğrendiğim zaman hala sormaya devam ettiğim bir soruyu ilk defa sormuştum.O saçma olmadığı için buraya yazmam.

Çocukken çukulataların üzerinde yazan arapça yazıları dua sanar her çöpe atışımda '' allam sen affet ama benim suçum deyil ki ben yazmadım o duaları oraya '' der teselli ederdim kendimi

Böcek ilaçlama kamyonlarının arkasına takılmak