Jump to content

Şeytan'ın Adem'den Önceki Hayat Hikayesi


lightshadow

Önerilen Mesajlar

İnsanın en büyük birinci düşmanı Şeytan, ikinci düşmanı ise kendisidir. Bu benim inancım tabi, diğer inançlara saygı duyuyorum.

 

Peki benim inancıma sahip insanlar arasında, en büyük düşmanı olan şeytanın hayatını, karakteristik özelliklerini ve mücadele tarzını bilen kaç kişi vardır sizce?

 

İşin komik yanı, çok az kişi var. İnsanlar, birbirleri ile çatışmalarından dolayı gerçek düşmanlarını unutuyorlar. Şeytanın en büyük başarısı da bu. Kendisinin var olmadığına inandırarak insanları birbirlerine düşman hale getirip çatıştırmak.

 

Neyse şu an ele aldığım esas konu şeytanın hayatı mevzusu. Bir çok insanın şeytanın hayatı konusunda tek bildiği, ilk insanın yaratılması sonucu şeytanın isyan etmesi olayı ve cennetten kovulmasına kadar geçen süreç. Aslında çok dar bir zaman dilimi bu. Şeytan nasıl bir varlık, ne zaman var olmuş ve ne zaman ölecek veya neden ölmüyor? Bu sorulara cevap aramak gerek.

 

Ben ise ilk insan yaratılmadan önceki sürece burada değineceğim. Bunun için Şeytan adı verilen varlığın kökenine inmek gerek. Yani şeytan olmadan önceki formuna, cin olarak yaşadığı zaman dilimine.

 

Yaratılan ilk cinin adı tasavvuf kaynaklarında "Can" olarak belirtilmiştir ve ben bu yazımda tasavvufun ele aldığı şekliyle olayları yazıyorum.

 

Cinler, ateşin dumanından veya dumansız ateşten varlıklar olarak belirtilmiştir. Tabi bunu bizim kısıtlı algılarımızla vakıf olduğumuz ateş ve duman formları şeklinde düşünmemeliyiz.

 

Can ve Canoğulları yeryüzünde üreyip çoğalırlar, yer yüzünü doldururlar. Bir süre sonra aralarında savaşlar, çatışmalar, kavgalar başlar. Terör ve anarşi yer yüzünü kaplar. Azrail önderliğindeki bir grup melek, Tanrı'nın isteği üzerine yeryüzüne inerek bozguncuların çoğunu öldürürler.

 

Muhtemelen bu olayın gerçekleştiği zaman diliminde dünya, bizim şuan yaşadığımız dünyadan çok daha farklı özelliklere sahip bir yerdi. Meleklerin yer yüzüne inebildiği, cinlere müdahale edebildiği, cinlerin yeryüzünden alınarak dünya dışı yerlere götürülebildiği bir yerdi.

 

Dört devir geçecekti. İlk devir Dumas adlı cinin önderliğinde veya peygamberliğindeki devir. Sonraki devirler Hülyanis, Hales ve Hamet devirleri. Her seferinde cinler isyan etmiş, cezalandırılmış sonra bir süre sakin devam ettikten sonra tekrar isyana kalkışmışlardır. Bu devirlerin sonunda melekler yer yüzüne inerek cin nüfusunun çoğunluğunu katletmiştir. Çok azı ıssız adalara ve harabelere saklanarak sağ kalmayı başardı.

 

Azazil adında genç bir cin vardı. Babası arslan suretinde bir cin olan Hablis, annesi ise kurt suretinde bir cin olan Teblis'ti. Cinlerin, yeryüzünü teröre boğduğu o devirlerde, azazil kendisini inzivaya çekmiş ve yalnızca Tanrı'ya ibadetle meşgul olmaktaydı. Bu durum yeryüzüne inmiş olan meleklerin dikkatini çekmiş ve onu beraberlerinde göğe çıkarmak için Tanrı'dan izin istemişlerdi. Böylece Azazil göğe yükseltildi.

 

Birinci kat göğe yükselen Azazil, bilgisi ve ibadeti ile yedi kat göğe kadar yükselecek ve sonunda cennete girecekti. Bilgiye erişmekte ve onu yorumlamakta başarılı olan Azazil sonuç olarak cennette meleklere ders verebilecek bir konuma erişti.

 

Yeryüzü ise cin nüfusu ile tekrar dolmaya başladı. Fakat bu yeni nesil, Tanrı'yı bilmiyordu. Azazil, Tanrı'dan izin isteyerek bir grup melekle yeryüzüne indi. Çok azı Azazil'e inandı. Sonuç olarak Azazil ve melekler, Tanrı'dan isyankarları cezalandırmak için izin istediler ve onları öldürdüler. Böylece cennette meleklere ders veren, göklerde bir takım yetkilere erişmiş olan Azazil, yeryüzünde de görevlendirilmiş oldu.

 

Azazil, kendisinden başka hiç bir kimseyi, böyle bir görevi yerine getirebilecek liyakatte görmüyordu. Hiç kimsenin kendisinin sahip olduğu bilgiye ve yapmış olduğu ibadet düzeyine ulaşamayacağına inanıyordu.

 

Bizim içerisinde bulunduğumuz uzay-zaman boyutunda ve diğer tüm boyutlar içerisinde, tüm alemlerde meydana gelmiş ve gelecek olayların yazılı olduğu bir levha bulunmaktadır. Tabi levha bir sembol. Levh-i Mahfuz deniyor buna. Bazen pencerelerden bazıları açılabiliyor ve bu açılmış olan aralıklardan bazı gözler, bu levhada yazan yazıların bir kısmını okuyabiliyor. İşte melekler de böyle bir durumda levha üzerinde yazan bir yazıda yakın bir gelecekte, Tanrı'ya çok yakın bir ismin, huzurdan kovulacağı ve lanetleneceğini okuyorlar. Korkuya kapılan melekler, cennette bulunan Azazil'in yanına geliyorlar ve bu yazıyı yorumlamasını, kendileri için dua etmesini istiyorlar. Azazil bu yazıyı senelerdir kendisininde okuduğunu ve bildiğini, yazılanların kendilerini kast etmediğini söylüyor. Buna rağmen melekler yine de dua etmesini istiyorlar. Azazil de onlar için dua ediyor. Kendisini bu duanın içerisine katmaya gerek duymayacak kadar gurura kapılmış olan azazil, aslında yazılanda bahsedilenin kendisi olduğunu anladığında her şey için çok geç olmuş olacaktı.

 

Azazil, levh i mahfuz da bir yazı daha okumuştu. Bu yazıda şeytanın şerrinden bahsediyordu. Azazil şeytanı öldürebilmek için onu kendisine göstermesi için Tanrı'ya dua bile etmişti. "Yakında göreceksin." cevabını almıştı.

 

Gözlerini göklere çevirdiğinde iblise lanet olsun yazısını okuyordu fakat gurur öyle bir şey ki kendisine en ufak bir toz bile konduramıyordu.

 

Sanctum Sanctorum: Şeytan'ın Tarihçesi

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sanırım .Azazilin bu kibrine karşılık . Tanrı hz.ademi yaratıyor .Azazil hz.ademe haset ediyor ve tanrıdan biraz daha süre istiyor .Tanrı da tamam ben insanları derece derece farklı yaratacam .Bakalım kim boyun eğdirecek .:) Düşmüş melek olduğunu biliyoruz .Şimdiki adı luciferdır .Latince anlamı ışık getiren ve venüs gezegeninin ışığından düştüğü söyleniyor .Işık dediği zifiri karanlık tabi .

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok güzel bir yazı.

 

Gururun cinlerin yaradılışında olduğunu düşünüyorum. İnsanları kaale almayacak kadar gururlular.

 

Bu varlıkların, başka gezegenlerde de olma ihtimali çok yüksek. Enerjisel bir varlığın oksijen gibi, maddi bir bağımlılığı var mıdır?

Bu dünya belki de tüketilen kaçıncı dünya? Kim bilebilir.

 

CIA'nın uzaya Cin gönderip uydu ve ekipmanlarda yaşanan problemlere müdahale ettirme gibi bir düşüncesi vardı.

 

Eski Ahit'te şeytan;

Ezekiel 28:12–19: "..güzellerin ve bilgelerin en mükemmeliydin. Eden'de, Tanrı'nın bahçesindeydin. Giysilerin hep güzel taşlarla – yakut, zümrüt, aytaşı, beril, onix, safir, turkuazla - ve altın işlemelerle süslüydü. Bunlar sana sen yaratıldığın gün verildi. Seni kudretinle ve gücünle bekçim yaptım. Tanrının kutsal dağına gidebiliyor ve ateş tarlalarında yürüyebiliyordun. Yaptıklarından tamamen muaf tutulurdun ta ki için kötülükle dolana dek. Bu varlık içinde bile daha büyük şiddet yarattın ve günahkar oldun. Seni tanrının dağından men ettim ve seni bekçilik ettiğin ateş tarlalarından sürgün ettim. Güzelliğin yüzünden için kibirle doldu ve bilgeliğini kendi ünün için harcadın. Seni içine hapsettiğim ateşle beraber Dünya'ya attım. Seni takip edenlerle beraber sonunuz ateşler içinde küle dönecek. Çok feci bir sona geldin."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kim suçlu yada problemi başlatan kim ?

 

Paylaşım için teşşekkürler.

 

Gururun ve kibrin yalnızca Tanrı'ya ait olduğunu bilen, sahip olduklarının Tanrı'ya ait olduğunu, onun izni ve dilemesi olmadan hiç bir şeyin gerçekleşemeyeceğini bilen Azazil, tüm bu bilgisine rağmen kendisini üstün görmüş ve sonucunda sahip oldukları elinden alınmış ve huzurdan kovulmuştur.

 

Azazil'in ulaştığı dereceye hiç bir melek ulaşamamıştı. Şeytan, bir insanın o dereceye ulaştığını görüyor ve kendisinin yaptığı hatayı insanoğlunun yapmayacağını bilerek kuduruyor. Çünkü şeytan ateşten yaratıldığı için kibirlidir. İnsan ise topraktan yaratıldığı için alçak gönüllüdür.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gururun ve kibrin yalnızca Tanrı'ya ait olduğunu bilen, sahip olduklarının Tanrı'ya ait olduğunu, onun izni ve dilemesi olmadan hiç bir şeyin gerçekleşemeyeceğini bilen Azazil, tüm bu bilgisine rağmen kendisini üstün görmüş ve sonucunda sahip oldukları elinden alınmış ve huzurdan kovulmuştur.

 

Azazil'in ulaştığı dereceye hiç bir melek ulaşamamıştı. Şeytan, bir insanın o dereceye ulaştığını görüyor ve kendisinin yaptığı hatayı insanoğlunun yapmayacağını bilerek kuduruyor. Çünkü şeytan ateşten yaratıldığı için kibirlidir. İnsan ise topraktan yaratıldığı için alçak gönüllüdür.

Bir insan o derece ulaşmışsa, şeytanın yaptığı gibi, şeytanı öldürebilmek için onu kendisine göstermesini neden istemedi veya dua etmedi.Tanrıdan aldığı özellikleri, kullanabilmesi için tanrının izni olması gerekirse, var olan iki tane seçenek var.Biri itat etmek diğeri itat etmemek ve bunlar da bir özelliktir.Kimseye itat etmeyen tanrı, yarattığının kendine benzediği için "kendisini üstün görmüş" sonucuna vardıysa kendisini üstün gören tanrı yarattıklarının kendisini sevmesini istiyorsa, yaratılanların Tanrının gözüne girmek için, onu örnek alacaklarını bilmiyormu ? Yanlış anlama, tartışmaya çalışmıyorum aklıma geleni söylüyorum sadece.

 

Toprak, soğumuş magmanın kimyasal tepkimesiyle oluşan bir şey değil mi?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir insan o derece ulaşmışsa, şeytanın yaptığı gibi, şeytanı öldürebilmek için onu kendisine göstermesini neden istemedi veya dua etmedi.Tanrıdan aldığı özellikleri, kullanabilmesi için tanrının izni olması gerekirse, var olan iki tane seçenek var.Biri itat etmek diğeri itat etmemek ve bunlar da bir özelliktir.Kimseye itat etmeyen tanrı, yarattığının kendine benzediği için "kendisini üstün görmüş" sonucuna vardıysa kendisini üstün gören tanrı yarattıklarının kendisini sevmesini istiyorsa, yaratılanların Tanrının gözüne girmek için, onu örnek alacaklarını bilmiyormu ? Yanlış anlama, tartışmaya çalışmıyorum aklıma geleni söylüyorum sadece.

 

Toprak, soğumuş magmanın kimyasal tepkimesiyle oluşan bir şey değil mi?

 

Doğru veya yanlış demeden, mantıksal olarak güzel bir çözümleme bence.

 

Ayrıca hadi insanoğlunun sınanma sebebi var diyelim peki şeytan neden sınanıyor. Yaratıcı her yarattığı varlığı sınıyor mu?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu yorumun, işin felsefi boyutu. Karara bağlanamayan hüküm, derim sadece.

 

Topraktan yaratılma kısmına gelirsek; her canlının ve maddenin yapı taşında karbon esaslı bileşikler var. Başka elementlerle birleşme özelliği yalnızca karbonda var. Oksijen de olmasaydı yaşayamazdık, ancak karbon elementi esası teşkil eder.

 

Dünyaya geldikten sonra kademe kademe vücudumuz gelişiyor. Topraktan yediklerimizle boyumuz uzuyor. Et, toprak sayesinde oluşuyor. Elma topraktan çıkıyor. Sperm hücreleri topraktan yenilenlerle oluşuyor. Mutfağa bakıyorsun, buzdolabı, fırın... Her şey toprağın içinden çıkıyor. Topraktan yaratılma meselesi budur bana kalırsa. Yoksa topraktan heykel yapıp içine ruh üflenme gibi bir durum olduğunu sanmıyorum.

.

Bir insan o derece ulaşmışsa, şeytanın yaptığı gibi, şeytanı öldürebilmek için onu kendisine göstermesini neden istemedi veya dua etmedi.Tanrıdan aldığı özellikleri, kullanabilmesi için tanrının izni olması gerekirse, var olan iki tane seçenek var.Biri itat etmek diğeri itat etmemek ve bunlar da bir özelliktir.Kimseye itat etmeyen tanrı, yarattığının kendine benzediği için "kendisini üstün görmüş" sonucuna vardıysa kendisini üstün gören tanrı yarattıklarının kendisini sevmesini istiyorsa, yaratılanların Tanrının gözüne girmek için, onu örnek alacaklarını bilmiyormu ? Yanlış anlama, tartışmaya çalışmıyorum aklıma geleni söylüyorum sadece.

 

Toprak, soğumuş magmanın kimyasal tepkimesiyle oluşan bir şey değil mi?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir insan o derece ulaşmışsa, şeytanın yaptığı gibi, şeytanı öldürebilmek için onu kendisine göstermesini neden istemedi veya dua etmedi.Tanrıdan aldığı özellikleri, kullanabilmesi için tanrının izni olması gerekirse, var olan iki tane seçenek var.Biri itat etmek diğeri itat etmemek ve bunlar da bir özelliktir.Kimseye itat etmeyen tanrı, yarattığının kendine benzediği için "kendisini üstün görmüş" sonucuna vardıysa kendisini üstün gören tanrı yarattıklarının kendisini sevmesini istiyorsa, yaratılanların Tanrının gözüne girmek için, onu örnek alacaklarını bilmiyormu ? Yanlış anlama, tartışmaya çalışmıyorum aklıma geleni söylüyorum sadece.

 

Toprak, soğumuş magmanın kimyasal tepkimesiyle oluşan bir şey değil mi?

 

Kuran'da geçen ve benim hayatımda önemli bir anlama sahip olan bir söz var. "Yeryüzünde azametle yürüme. Çünkü sen ne yeri yırtabilirsin ne de boyca dağlara erişebilirsin." İsra/37

 

Çok ince bir çizgi var. Tanrı'nın emirlerine baktığımızda, O'nun insanlardan istediği şeyler aslında Tanrı'ya ait sıfatların insanlar üzerindeki görüntüsüdür. Tanrı cömerttir diyoruz. İnsan cömertlik sıfatına sahip olabilir. Ama Tanrısal özelliğe sahip olamaz. Çünkü aslında bu cömertlik sıfatı, Tanrı'nın cömertlik sıfatının insan üzerindeki bir yansımasından başka bir şey değildir. Yani sen cömert olma yolunu seçtiğin zaman, Tanrı sana, katından bir enerji, bir bilinç yolluyor. Tabi bu enerjinin veya bilincin boyutu, insanın kişisel özelliği veya Tanrı'ya yakin olması ile doğru orantılı olarak değişiyor.

 

İnsanın sahip olduğu ve olabileceği şeyler kapasite olarak ona verilmiş. Tercih insana bırakılmış. İyiliği veya kötülüğü seçmek insan iradesine bırakılmış.

 

Topraktan yaratılma mevzusu sembolik bir anlatım. "Paranormalfikir" in dediği gibi toprak, ateş gibi sembollerin, kavramların mikroboyutlardaki veya kuantum boyutlarındaki karşılıklarını anlamaya çalışmak gerek. Toprak'tan kasıt karbon yapılı beden anlaşılmalı. Dumansız ateşten kasıt, farklı boyutsal titreşimli elektromanyetik beden anlaşılmalı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Toprağın temsili olduğunu bende biliyorum, sadece kaynağına değinmek istedim.Bilimden konuşacak olursak konuyla ve tanrıyla bir ilgisi olmaz.Arzu ederseniz özelden bu konu hakkında mesaj atabilirsiniz.Sonuçta yeraltındaki toprakta bitki yetişmediği bilgisiyle hemfikiriz.

 

Tanrı sıfatının, yaratılanlarda görülmesi, yaratanla eşdeğer olur yada potansiyel eşdeğer olur gibi bir şey belirtmedim lightshadow.Bununla bir sorunum yok.Söylemeye çalıştığım "Tanrı doğdurudur.Tanrıyı seviyorum.Onun sıfatlarını yansıtmalıyım." gibi bir şeydi.Tanrının yazdıklarından ve yapılmaması gereken şeyleri söylediğindende bahsetmiyorum.

 

Tanrının emirleri, onun insanlardan istediği şeyler, İyilik ve kötülük bahsettiğin şeyler hemfikir olmadığım şeyler ve konu dışına çıkmak istemiyorum.Sadece mantık yürütüp, bir hikayedeki kötü kahramanı haklı çıkarmaya çalışıyorum.Benim görecem bu ve inançlarınıza saygı duyuyorum.

 

Azazilin kötü olucağını biliyor.Acı çekmek tanrıda olan bir özellik değil ve yarattıklarında olan bir özellik.Günah değil hatta adı sabır.Sabır tanrıda var olan bir şey ama onda acı yok.Kendinde olmayan bir şeyi bile bile azazilin başına neden getiriyor.Acıyı anlamak içinmi, ibret olsun diyemi, tatmin olmak içinmi yoksa ? Milyarlarca insanın hayatını zorlaştırmaktan daha mı zordu azazili kusurlarıyla kabul etmek ? Prensiplerinimi çiğneyemedi.Kendini çokmu üstün gördü.Azazil Tanrının güvencesi altında olduğu için görmüyormuydu üstün kendini ? Bunu bilmiyormuydu tanrı.Hikayeye göre azazile yapılan haksızlıktan sonra azazilin insanları hedef alacağını sanmıyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Neden, Tanrı bilimden anlamaz mı ya da bilim de yaratılmamış mıdır sence? Toprak altında yetişen bitkilerde var. Her mekanizma farklıdır ve topraktan farklı şekilde yararlanır. Sonuç olarak herkesin kökleri topraktan beslenir. Burada takıldığın meseleyi anlayamadım. Sana göre biz neyden yaratıldık? Toprak bir bütün ve karbon, ana elementi oluşturuyor.

 

Bu şey gibi oldu. Yaradılışı savunan bir adamla bir Ateistin şöyle bir diyaloğu var;

-Herşeyi Allah yaratmıştır.

-Hayır, her şey tesadüfen oluşmuştur.

-Sizin tesadüf dediğinize biz Allah diyoruz.

Yanlış anlama, seni bir Ateist ya da Deist olarak sınıflandırmıyorum.

Aynı şeyi söyleyip kelimelere takılıyoruz sadece.

 

Diğer söylediklerini de okudum. Senin de yazdığın gibi; cümlelerin sonunda hep ? var. Net cevabı olmayan, yorumdan öteye gidemeyen fikirler sadece. Yazılı bir kitap, kaynakta yok elimizde. 3. şahıslar olarak orada bulunmadığımız için yazacaklarım seninkilerden öteye gidemez.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İslama göre benim bildigim iblis tanrı aşıgı dindar takılan biri ama Allah insanı yaratıp secde edin diyince kıskanıyor Allahın kendisini daha çok sevmesi daha üstün saymasını istiyor falan. Zaten dünyadaki amacımızda öylemi degilmi sorusuna cevap olmamız falan.. Bu batılıların şeytan hakkındaki yazıları çok geniş bir yelpaze tanrı seveni var tanrıyla eşit güçte olup savaşanı var hele birde yüce ruh diye bir kavram var tanrıdan da şeytandan da ayrı falan 3 nün savaşı var.. Ben bildigimi ve inandıgımı yazdım..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tartışmalı bir konu. Öncelikle ben insanın en büyük düşmanının iblis değil kendisi olduğunu düşünüyorum. Çünkü İblisi iblis eden,onu saptıran yine kendi nefsiydi. Nefs islamda 70 şeytandan pistir diye geçer. Ayrıca hallacın bir inancı vardır iblis Allah'a isyan etmemiştir. Allah İblis'e , Adem'e secde et dediği zaman: 'Ben senden başkasına secde etmem,ulu ve yüce olan sensin' demiş ve emre karşı gelmiş fakat sonrasında kibre düşmüştür. Doğruluğu tartışılır elbet yine de şahsi fikrim insanın evvela kendisini yenmesi gerekir. Fikirlerini,duygularını,nefsini yenen bir insan iblise kolay kolay kanmaz. Tabi bu islam inancında böyle. Diğer inançlar farklı yorumları doğurabilir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Toprağın temsili olduğunu bende biliyorum, sadece kaynağına değinmek istedim.Bilimden konuşacak olursak konuyla ve tanrıyla bir ilgisi olmaz.Arzu ederseniz özelden bu konu hakkında mesaj atabilirsiniz.Sonuçta yeraltındaki toprakta bitki yetişmediği bilgisiyle hemfikiriz.

 

Tanrı sıfatının, yaratılanlarda görülmesi, yaratanla eşdeğer olur yada potansiyel eşdeğer olur gibi bir şey belirtmedim lightshadow.Bununla bir sorunum yok.Söylemeye çalıştığım "Tanrı doğdurudur.Tanrıyı seviyorum.Onun sıfatlarını yansıtmalıyım." gibi bir şeydi.Tanrının yazdıklarından ve yapılmaması gereken şeyleri söylediğindende bahsetmiyorum.

 

Tanrının emirleri, onun insanlardan istediği şeyler, İyilik ve kötülük bahsettiğin şeyler hemfikir olmadığım şeyler ve konu dışına çıkmak istemiyorum.Sadece mantık yürütüp, bir hikayedeki kötü kahramanı haklı çıkarmaya çalışıyorum.Benim görecem bu ve inançlarınıza saygı duyuyorum.

 

Azazilin kötü olucağını biliyor.Acı çekmek tanrıda olan bir özellik değil ve yarattıklarında olan bir özellik.Günah değil hatta adı sabır.Sabır tanrıda var olan bir şey ama onda acı yok.Kendinde olmayan bir şeyi bile bile azazilin başına neden getiriyor.Acıyı anlamak içinmi, ibret olsun diyemi, tatmin olmak içinmi yoksa ? Milyarlarca insanın hayatını zorlaştırmaktan daha mı zordu azazili kusurlarıyla kabul etmek ? Prensiplerinimi çiğneyemedi.Kendini çokmu üstün gördü.Azazil Tanrının güvencesi altında olduğu için görmüyormuydu üstün kendini ? Bunu bilmiyormuydu tanrı.Hikayeye göre azazile yapılan haksızlıktan sonra azazilin insanları hedef alacağını sanmıyorum.

 

Genelde sorulan bir soru bu? "Tanrı madem ne olacağını biliyordu, neden müdahale etmedi?" Öncelikle Tanrı'nın sıfatlarından biri gizli olan şeyleri bilmektir. Bilmeyenden Tanrı mı olur? Azazil'in gücü ve kudreti kendinden bileceğini, gururlanacağını biliyordu. Bu asla demek değildir ki Tanrı, Azazil'in isyan etmesini istedi. Azazil de tüm insanlar da kararlarında ve düşüncelerinde özgür bırakılmıştır.

 

Şeytan, kendisini haklı çıkartmak istiyor. Kendisinin insan ırkından daha üstün olduğunu iddia ediyor ve Tanrı'ya, insan ırkının zayıflığını ispat edeceğine yemin ediyor.

 

Sanırım Şeytan'ın Adem'den sonraki hayat hikayesini de buradan paylaşmalıyım. Böylece daha kapsamlı bilgiler üzerinde tartışabiliriz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Genelde sorulan bir soru bu? "Tanrı madem ne olacağını biliyordu, neden müdahale etmedi?" Öncelikle Tanrı'nın sıfatlarından biri gizli olan şeyleri bilmektir. Bilmeyenden Tanrı mı olur? Azazil'in gücü ve kudreti kendinden bileceğini, gururlanacağını biliyordu. Bu asla demek değildir ki Tanrı, Azazil'in isyan etmesini istedi. Azazil de tüm insanlar da kararlarında ve düşüncelerinde özgür bırakılmıştır.

 

Şeytan, kendisini haklı çıkartmak istiyor. Kendisinin insan ırkından daha üstün olduğunu iddia ediyor ve Tanrı'ya, insan ırkının zayıflığını ispat edeceğine yemin ediyor.

 

Sanırım Şeytan'ın Adem'den sonraki hayat hikayesini de buradan paylaşmalıyım. Böylece daha kapsamlı bilgiler üzerinde tartışabiliriz.

 

Şeytan kendini haklı çıkarmak istiyor, Tanrıda şeytanın haklı çıkmayacağını söylüyor. O zaman dünyada bir oyun bahçesi, bu kadar insan (-ki büyük bir çoğunluk) asla müdahale edemeyeceği bir oyun içinde acı çekiyor. Yapmayın Allah aşkına böyle mantık mı olur? Yaratıcı nurundan parça üflediği insanı böyle bir oyunun içine atarmı? Atarsa insanlar o Tanrıya saygı gösterir mi?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Şeytan kendini haklı çıkarmak istiyor, Tanrıda şeytanın haklı çıkmayacağını söylüyor. O zaman dünyada bir oyun bahçesi, bu kadar insan (-ki büyük bir çoğunluk) asla müdahale edemeyeceği bir oyun içinde acı çekiyor. Yapmayın Allah aşkına böyle mantık mı olur? Yaratıcı nurundan parça üflediği insanı böyle bir oyunun içine atarmı? Atarsa insanlar o Tanrıya saygı gösterir mi?

 

Çok güzel bir noktaya değindiniz. Shakespeare'in dediği gibi "Dünya bir oyun sahnesi, bütün erkekler ve kadınlar birer oyuncu, girer ve çıkarlar."

 

Tanrı da aynen böyle diyor. Ankebut/64 " Dünya hayatı bir oyundan ve oyalanmadan ibaret..."

 

Pozitif ile negatifin, eksi ile artının mücadelesi, bir satranç oyunundan çok da farklı değil. İnsanlara bu söyleniyor, bunun için hazırlıklı olmaları tavsiye ediliyor. Şeytan'ın çok profesyonel bir oyuncu olduğundan bahsediliyor. Bu oyunun galibi olabilmek için hamleleri önceden kestirip ona göre strateji üretmek gerekiyor. Tabi bu dediğim makro planda oynanan satranç oyunu için geçerli. Sizin içerisinde bulunduğunuz hayat oyununda galip gelmeniz için yapmanız ve yapmamanız gereken şeyleri Tanrı, elçileri vasıtasıyla bildiriyor.

 

Keşke mikro plandaki oyunda level atlasanız da makro plandaki büyük satranç oyununda rol alabilseniz, veya bu farkındalığa erişebilseniz! Bunu kendim için de söylüyorum. Keşke...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Şeytan kendini haklı çıkarmak istiyor, Tanrıda şeytanın haklı çıkmayacağını söylüyor. O zaman dünyada bir oyun bahçesi, bu kadar insan (-ki büyük bir çoğunluk) asla müdahale edemeyeceği bir oyun içinde acı çekiyor. Yapmayın Allah aşkına böyle mantık mı olur? Yaratıcı nurundan parça üflediği insanı böyle bir oyunun içine atarmı? Atarsa insanlar o Tanrıya saygı gösterir mi?

Tanrı kendi yarattığı varlıkların akıbetini bilmiyor mu demek istiyorsun? Asla müdahale edemeyeceğimiz bir oyun içinde değiliz siz arkadaşın yorumunu yanlıs anlamıssınız .Seçim bizlerin,kendi kaderimizi kendimiz çizeriz.Ancak Yaratıcı herşeye rağmen bizim bilemediğimiz geleceği bilir.Diye düşünüyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı kendi yarattığı varlıkların akıbetini bilmiyor mu demek istiyorsun? Asla müdahale edemeyeceğimiz bir oyun içinde değiliz siz arkadaşın yorumunu yanlıs anlamıssınız .Seçim bizlerin,kendi kaderimizi kendimiz çizeriz.Ancak Yaratıcı herşeye rağmen bizim bilemediğimiz geleceği bilir.Diye düşünüyorum.

 

Suriyede savaşın ortasında kalıp acı çekenler kendi kaderini mi belirliyor sence? Yada afrikada açlıktan ölenler? Sence kaderlerini değiştirmek istemez mi o insanlar? Nasıl oluyorda müdahale edebileceğimiz bir oyun oluyor o kısmı anlamadım. Bir kere adil başlamıyor ki oyun.

 

lightshadow : Level atlayıp makro oyuna geçmekten bahsetmişsin, bunu kendin içinde istemişsin. Tamamda makro planda bir oyun olduğu bile belli değil ki. Fikirlerine saygı duyuyorum tabiki herkesin kendi düşüncesi ama

 

Bu hayatın Tanrı ile Şeytan arasındaki bir oyundan ibaret olduğu düşüncesi benim için asla bir farkındalık olamaz. Aklım, mantığım, bilgim bu düşünceye asla izin vermiyor.

 

Yerden uzaya baktığınızda aklınızın alamayacağı Güneşleri parlak bir nokta olarak görürsünüz.Çünkü belli bir mesafeden sonra gözünüz ayırt etme özelliğini yitirir. Ve onu kısaca yıldız olarak tanımlarsınız. İnsan aklıda böyledir işte. Yaratılıştan anlayabileceği sadece beyaz parlak bir ışıktır. Yaratılışı anlayabilecek kadar uzağı göremez. İyi forumlar

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Olayın o kısmından bakıcak olursak ben de kaderimi değiştirmek isterim.Normal bir hayatım olmasını isterim.Neden insanlar her kaderden bahsedilice afrikadan yada suriyeden örnek veriyorlar ki.Sokakta karşılaştıgın bir insana sor o da kaderini değiştirmek isteyecektir belki.Neden insan olarak örnek verdim ki .Kafesteki bir kuşda kaderini değiştirmek ister.İStemez mi ? elbet ister. DEmek istediğim nasıl doğduğunuz değil,seçimleriniz sizi siz yapar.Herşeye rağmen dik durmak hayat karşısında..Eskiden insanları tanrının yarattığını değil,sadece ilk insanı tanrının yarattığını,diğer insanların kendi nesillerini oluşturduklarını düşündüm.Belki bu bir hataydı/belkide gerçek.Düşünme şeklimi değiştirmeliydim belki de ..Tamam yaratılış herşeyden önce bir armağan.Ancak her bireyin yada varlığın kaderi kendisine.Şeytan şeytan olmak istermiydi sence/sizce?Her varlık birşekilde kendi kaderini benimsemiş yada benimseyecek.Buna ister Tanrının gazabı diyin isterse bir lütuf.Ben şahsen tanrının gazap veren bir varlık olduğunu düşünmüyorum.Dünyada olan şeylere bir bakın.Tanrı kötü olan /yada kaderi kötü olan varlıklara yardım etsin isterdim bende.Ama o sessiz kalmayı tercih etmiş birkere.Napalım yani tanrıya isyan mı edelim.Hadi hepbirlikte kötü olalım.SAvaşlar çıksın insanlar ölsün.Tanrı bunu ister mi?Belkide olaylara bakış açımızı değiştirmemiz gerek topluca.İyi ve iyi olan şeyleri kendimiz yaratmalıyız.Tanrı değil.suriyedeki savaşı başlatan da insan.Afrikadaki açlığa göz yuman da. Bende isterdim dünyadaki kötü olan olayların bitmesini/cehennem diye bir yer varsa eğer olmamasını..Ama olacak herşeyden tanrıyı sorumlu tutmak nekadar adil ki? Ben tanrı olsaydım yada sen tanrı olsaydın ne yapardık? muhtemelen sessiz kalmazdık kötülüklere karşı.Belki o da öyle yapıyor ama farkında değiliz..:) unutmamak gerek ki herkes bir Tanrı olmak isteyebilir ama şeytan olmak değil..bide şu açıdan bakayım ben şeytan olsam dünyaya kötülüğün yayılmasını isterdim.Tanrı olsam iyiliğin olmasını ve şeytanın hakettiği cezayı bulmasını isterdim.Herneyse,biraz daha yazarsam kendimi dostoyevski gibi hissedeceğim :=)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gururun ve kibrin yalnızca Tanrı'ya ait olduğunu bilen, sahip olduklarının Tanrı'ya ait olduğunu, onun izni ve dilemesi olmadan hiç bir şeyin gerçekleşemeyeceğini bilen Azazil, tüm bu bilgisine rağmen kendisini üstün görmüş ve sonucunda sahip oldukları elinden alınmış ve huzurdan kovulmuştur.

 

Azazil'in ulaştığı dereceye hiç bir melek ulaşamamıştı. Şeytan, bir insanın o dereceye ulaştığını görüyor ve kendisinin yaptığı hatayı insanoğlunun yapmayacağını bilerek kuduruyor. Çünkü şeytan ateşten yaratıldığı için kibirlidir. İnsan ise topraktan yaratıldığı için alçak gönüllüdür.

 

Alçakgönüllülük erdemi kıskançlığa karşı bir silah olarak geliştirilmiştir ki. Tanrı Şeytanın niteliklerinden insanoğluna pay vermiştir .Buda bahsettiğiniz mikro plandaki oyunlarından biri tanrının .Kuranı referans verdiğiniz için .Biz sizi aşağılardan en aşağılara yuvarladık ve .İnsan gerçekten zayıf yaratılmıştır gibi ayetler var .Alim değilim ama yorum atmaktan geri durmam teşekkürler paylaşımların için

 

Sadece sakarlar alçakgönüllüdür diye lafı vardır goethenin .Çoğu insan merhameti ve sempatiyi haketmiyor ne yazık ki ama herkes için geçerli değil tabi .

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

tanrı azaazilin gücünü biliyodu onu saf dışı etmek istedi.arada kargaşa çıksın diye insanı yarattı ve buna secde et dedi .neden etsinki hangi birimiz secde ederdi üstün özelliklerimiz olacak meleklere ders vereceğiz tanrıya yakın olacaksın. sonra tanrı keyfi canı istedi diye topraktan birini yaratacak ve ona secde et diyecek. sonra suçlu azazil yani şeytan.tanrı madem bu kadar güçlü ve kuvvetli neden bugün bunca zulüme sesiz kalıyor kuranda peygamberin cinsel hayatına kadar düşünen tanrı neden insanlara yardım etmiyor.hep eski bilmeden görmeden her suçu şeytana atmak hayır şeytan daha çok faydalı ve insanı düşünüyor ve ona saygıyla eğiliyorum ve onu seviyorum benim dostum şeytandır, öyle ruh hastaları gibi kedide kesmiyoruz hiçbir canlıya zararda vermiyoruz.bu benim inancım artık sorgulamalı insan tanrı cennet yaratacaksın orda bir ağacı koyacaksın yeme diyeceksin yoksa atarım sizi. böyle bir sadistlik olurmu. sonrada ben biliyordum ilmimle insan nankör diyeceksin.ŞEYTAN SENİ TANIDIĞIM GÜNÜ ŞÜKÜRLER OLSUN VE BANA VERDİKLERİNE senin yolun birdir

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

tanrı azaazilin gücünü biliyodu onu saf dışı etmek istedi.arada kargaşa çıksın diye insanı yarattı ve buna secde et dedi .neden etsinki hangi birimiz secde ederdi üstün özelliklerimiz olacak meleklere ders vereceğiz tanrıya yakın olacaksın. sonra tanrı keyfi canı istedi diye topraktan birini yaratacak ve ona secde et diyecek. sonra suçlu azazil yani şeytan.tanrı madem bu kadar güçlü ve kuvvetli neden bugün bunca zulüme sesiz kalıyor kuranda peygamberin cinsel hayatına kadar düşünen tanrı neden insanlara yardım etmiyor.hep eski bilmeden görmeden her suçu şeytana atmak hayır şeytan daha çok faydalı ve insanı düşünüyor ve ona saygıyla eğiliyorum ve onu seviyorum benim dostum şeytandır, öyle ruh hastaları gibi kedide kesmiyoruz hiçbir canlıya zararda vermiyoruz.bu benim inancım artık sorgulamalı insan tanrı cennet yaratacaksın orda bir ağacı koyacaksın yeme diyeceksin yoksa atarım sizi. böyle bir sadistlik olurmu. sonrada ben biliyordum ilmimle insan nankör diyeceksin.ŞEYTAN SENİ TANIDIĞIM GÜNÜ ŞÜKÜRLER OLSUN VE BANA VERDİKLERİNE senin yolun birdir
masonumben nikli üye onun yerine satanım yada satanistim gibi bir nik almalıymışsınız ben masonların direk şeytana taptığını zannetmiyorum?
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...