sawyer6161 Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 önemli değil sen saol Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mystick Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 güzel konu olmuş ancak sitede bir çok 51. bölge içerikli yazı var ama yinede saol.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cl4rk Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 buna benzer bir film vardı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
alev Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 ilginç ve ilgi çekici bir konu ve ben çok seviyorum 51.denilen bölgeyi gitmek görmek kısmet olmadı ama yakında gidicem:D inşallah uzaylılarda heralde vardır yaa bilmiyorum varmı yokmu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
monkeybusiness Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2009 gömülen ufo parçaları ve uzaylıları niye kazmamışlar bu nasıl hikaye Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
monkeybusiness Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 9, 2009 herşeyi de amerikanın bi oyunu yapın gitsin deprem olur amerika yaptı ufo gelir amerika yaptı amerika kendisine gelen tayfunu kontrol edemiyor ama bnuları yapabiliyor hll olsn Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
bebetoo Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Roswell olayı bir aldatmaca değil,saklı kalınması istenilen dünya tarihinde en önemli olaylardan birisidir.Ufo araştırmaları 1800'lü yıllardan belli sürmektedir.Belkide çok daha önceki yıllardan beri.Mısır'daki pramitlerlerin üzerinde olan işaretler,Maya tarihindeki Akıl almaz derecede ileri teknolojik çizimler vs. Şu ana kadar Roswell olayı ile ilgili bir çok açıklama yapıldı.Düşen Ufo'nun içinden Üç uzaylı çıkarıldı.Birinin Üzerinde otopsi yapıldı.Bu otopsinin video kayıtları bir çok sitedede bulunuyor.İkinci uzaylı ise Türkiyede bulunan Ufo müzelerinden birine koyuldu.Ama unutulan birşey var mı? Evet var! Üçüncü uzaylı canlı olarak kurtulmuştu.Bu kanıt canlı ağızdan cıkmıştı.(Roswell kasabası şerifinden)Amerika hava kuvvetleri komutanlığı bir gün sonra ufo kazasından hiçbir iz bırakmamıştı.Peki ama 3.uzaylı nerede? Amerika ufo'yu ele geçirmiş olsa bile teknolojilerinden yararlanmak imkamsız. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emir Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 UFO BİR CİNDİR Yüce Rabbimiz tarafından kainat yaratıldığından bu zamana kadar gerek ilim olsun gerek bilim olsun bunların dışında dünyada biz insanların düşüncelerinde bilinmeyen, sonucu olmayan bağzı gerçekler çarpıtılarak bilimi ve ilimi yaralayıcı bir bilinmeyenlerle karşı karşıya kaldık. bu anlamı olmayan gözle görünemeyen bir ikinci türün gerçek açıklaması aşağıda yazılı olarak fikir düzeyindeki kişilere açıklama gereği duyulmuştur. bu ikinci bir türün insanlar için bir kargaşa yaşayış faktörlerimizede bir etki olarak karşımıza çıkmışlardır. İnsanların bağzıları tepkimede kalarak kabul etmiş durumda olsalarda bu durum eskiden beri tekrar edilerek günümüze sembolik bir sanal olarak karşımıza çıkarmışlardır. Dünya insanı onu çeşitli tanımlamalarla (ufo,uzaylı) gibi bu cismlerin varlığını merak ede durdular. bende bu gibi düşünceleri olanlara onların gerçek hüviyetlerini açıklama gereği duydum anlayana bir ışık anlamayana ise karanlık. ÖNEMLİDİR""!!! Bu açıklamaları okurken daha dikkatli ve bir kaç defa okuyun ama fazla üzerinde durmayın. Yaratan rabbime sığınarak yaratılmıştan değil yaratan Allahtan korkarım. Aydınlık yarınları kör karanlıklara bürüyen bedenimi sessizce yoklayan hücrelerimden geçmeye cesaret edemeyen şeytanın şerrinden Allaha sığınırım. Hakan ERDEM 1999 NEDEN SAKLI SAYFALAR? VE YOKTAN YERE VAR OLANLAR Kainatın evrenin yaratılan tüm varlıkların oluşumunda var olan her şeyin Allah tarafından yaratıldığından hepimizin şüphesi yoktur. bu varlık mekanizmaları evren dediğimiz boşlukta gezegenlerin arasında yer dünyada gözle görülen hayvanlar alemi , insanlar alemi , bitkiler alemi bir düzende yaratılmıştır. bunların dışında gözle göremediğimiz varlıkların yeryüzünde yanıbaşımızdada bulundukları da tespit edilip yalnız olmadığımızın kanıtlarından biridir. bunu açıklarsak ilimin ve bilimin ön gördüğü şeklinde bize ulaşan bilgiler doğrultusunda tek bildiğimiz algılamada yeterli bulduğumuz kainatta melekler, cinler. insanlarve hayvanları bilebildiğimizdir. bunların dışında başka varlık alemi bulunduğunu yalnızca ALLAH BİLİR AKBEDENLER: Meleklerdir. bunlar nurdan yaratıldılar ATEŞBEDENLER: cinlerdir. (nar) ateşten yaratıldılar. dumansız ışından ve astral yapıda hologramik bedenlidirler. Madde kaydında olmayan TOPRAK VE SU BEDENLER: İnsanlar ve hayvanlardır. madde kaydında olanlardır. Burda en önemli konu ise bizden başka varlıkların yani buzamanda insanların uzaylı diye tabir ettikleri ufo adını verdikleri cismlerin varmı yokmu sorusu idi buna karşılık insan bir madde olduğuna göre kendimizi tam anlamıyor ve kendimizi çözemediğimizden kendi görüntümüz dışında başka bir görüntüler aramak zorunda kaldığımızımı yazmak zorunda kalalım. Allahın bizlere bahşettiği tabiat olsun gözle görebildiğimiz her madde olsun bunların dışında gözle göremediklerimizi merak etmek madde kaydımızdan dışarıya bakmak bence tehlikeli olsa gerek bu amaçla ki kendi bedenimizi ve kendi fikirlerimizi hareketimizi tam anlamıyla bırakıp kimin peşine takıldığımızı bunlarında insan üzerinde bir etki bırakarak kapı kapı dolaşsalarda biz sizlerin dilinden anlamıyoruz diyeceklerdir. Bilimin bile açıklamaktan kaçındığı bu bilinmeyen ufolar diyelim bunların mahiyetlerini , kim olduklarını , özelliklerini , tanımlamalarını aşağıda gerçek olarak açıklanmıştır. REAL REACTION (gerçek tepkime) sonucu ortada başka varlıkları kabul ettik sayılır . buda gerçek ışığımız olan bilgi kitabımız Kur'anı kerime dayanarak ilim kitapları yoluyla bağzı bulguları sizlere uyarı şeklinde yazma gereği duydum. Evet uzay dediğimiz boşlukta uzaylı diye tabir edilen bilinen cismler var yapı şartlarına göre tam anlamıyla özelliklerini anlamayanlar için tehlike oluşturmaktadırlar . kargaşaya sebebiyet vermektedirler. görsel tepkimede olan insanlara çok rastlanmıştır. ancak duyusal tepkimede kalan insanlar ise iç alemi buzulup hayal üreterek gördüm konuştum tabirleriyle onları dahada yüceltmiştir. ufo adını verdikleri bu cismlerin gerçek hüviyetlerini ortaya şöyle dökeriz. işte asıl konu onların kim oldukları. Kur'anı kerimin 6. sure 128. ayetinde " EY CİN TOPLULUĞU İNSANLARIN EKSERİYETİNİ HÜKMÜNÜZ ALTINA ALDINIZ" bu ayete dayanarak ilimin ve bilimin açıklamaktan kaçındığı sadece bağzı ipuçlarını göstererek yetindiklerini biliyoruz . bilimde ilimde bunları bilip şu şöyledir bu şöyledir diyemez onlar madde kaydından dışarıya bakmazlar sadece madde kayıtlı insan ve hayvan bedenlerini yaşayış tarzlarını tabiat ve fizikle fenle uğraşırlar . beyin güçlerine madde dışı dünya dışı canlıları mal etmezler . sadece malzemeleri onlara aittir okadar. ONLAR ARTIK TANIMLANDI UFO +UZAYLI = CİN GENİE A-H (R-İ-C) Şeytanda bir cin sülalesinden gelir insanlar yaratılmadan evvel cin sülalesi yaratılmıştı onlarda başka gezegenlerinde yaşıyorlardı Aralarında Allaha inançları olanlar ve olmayanlar bile bulunuyordu insan alemi yaratıldığında şeytan onlarıda insanlara musallat olsunlar diye topluluk kurmuştur. şeytan bu yüzden Hz Ademe secde etmeyip insanlar onlardan üstün olduğunu kabullenemeyen şeytan, kıyamete kadar insanlara musallat olacaktır. 3 Burda cin topluluğu dünyada biz insanlara ellerinden ne geliyorsa şeytanın vesveseleri şöyle dursun onun amaçlarına uyarak her nekadar bilincimizi onlara teslim ediyorsak bilinçsiz bir vaziyette kendimizi aldatıyoruz demektir. cinler (ufo) ışınlarıyla güçleriyle musallat olsalarda Allahın yüce kudretinin perdelerini yırtamayacaklardır. bu böyle biline. Allah C.C " Ben insanları ve cinleri bana ibadet yapmaları için yarattım" derken Kur'anı kerimde bu cin (ufo)lerin çağ ilerledikçe teknoloji ilerledikçe ortaya daha vahim çelişkiler attılar. kendilerine biz teknolojinizin önderiyiz bizi kabul edin dediler. Kendilerine ufo dedirtip insanların bağzılarına gezegen vaat edip kandırmalara başladılar. ve bağzılarınada medyom, sahte peygamber, sahte şeyh, sahte tarikat ve astral kurumlar yaptırdılar. şurayı dikkatlice okuyun anlamaya çalışın. Burda insanlığın ekseriyetini hükmü altına alan cin(ufo)ler bilimin ve ilimin insanda BİLİNÇ ALTI dediği bölgeye yalnış fikir empozesi yüklerler insan bu halde DUYUSAL TEPKİME de kalarak başka bir dünya alemine dalıp beyin bu algılarla anlıyorum düşünüyorum korkuyorum diye tepkimeye yol açar. kendilerine inandırmaya çalışırlar. Şu anda bu gerçekleri yazıyorumya inanın aşırı yorgunluk ve bıkkınlık, sanki ellerimde tonlarca ağırlık var . Onların bana karşı yapmış olduğu ağırlıktan başkası değildi . İnanın bu baskılara rağmen onları övmek değil cümle cümle gelselerde yazılarıma hükmetselerde , benim gibi nice kişiler bu yazılı açıklamaları bir daha yazma şerefinde bulunurdu. bu yazılarımı onlardan korkuma değil insanları hayli meşgul eden bu varlıkları bile bile bunların gerçek hüviyetlerini yazıp her yere dağıtmayı isterdim. şeytan ve ona ortak olan bu varlıklar yer yüzünde ve göklerde dolaşa dursun onlar insan beyninde bir ufoydu ama foyaları meydana vurunca cin olduklarını kendileri itiraf ettiler . bu çağda şeytanın özel programı olan uzaylılar sahte cennetler vaat etmesi bağzı uzaycı astral tarikat gruplarını intihara kadar teşebbüs ettirdiler örneğin Amerikada halley kuyruklu yldızın geçmesiyle cennetin kapısı tarıkatından 39 kişinin intiharıyla ve daha önce yine Amerikada DAVİDAN tarikatında kendini kurtarıcı mesih zannedip uzaylılar gelmeden başka gezegene intihar ederek gidelim diyen ruh hastası teblikçi kendilerini yakarak intihar etmişlerdi ve diğerleri şeytanın emirleri satanistler ve şamanlar halada farkına varamamışlardır, ufo yüzünden intihar ettikleri gibi şeytandan emir alıp kurban eden ruh hastaları kıyametten korkularına yok cennetin kapısı tarikatı , yok dünya kardeşlik birliği vb birçok dünyanın her merkezinde türemeye üremeye başlamışlardır. bütün bunlar aldatma ve kandırma insan beynine giren birer şeytanın virüslerinden başka bir şey değildi Amerikanın gizli ve kapalı bulguları saklayıp dünyaya hükmetme zevkleriyle teknolji sahalarını genişleterek bilim kurgu neticesinde sanallaştırılarak bilimide kısırlaştırıp işte biz buyuz bağzı şifreler verilerek ellerinde her fikre mensup bir cinin (ufo) maharetlerini sergilerken sanal görüntülerle kendileriyle irtibat halinde olanların bir şeyler vaat etmesi onların vaz geçilmez bir oyunu değilmidir.örnek Rooswel olayı Teknolojin akıl almaz ilerleyişi günümüz insanlarını adeta çılgına çevirirken yanı başlarında bulunanlardan habersiz bir vaziyette birgün benimde karşıma çıkarda ondan neler isterim düşüncesinde olanlar için onlardan tek alacağın madde fikirdir başkasını asla yaratamazlar çünkü üstün bir zekaya sahip oluşları madde kaydında olmamaları yüzündendir. Bu esnada yardımlarını görenler ise medyom gibi kabiliyette olanlar onların iyileştirme yöntemleri aradığını bulamilme geçmişte azda olsa bilgi sahibi olabilme onlardan aldıkları veri ve irtibat alarak toplu mekanizma elçileri kurdurup trans, biyoenerji gibi madde kaydında olmadan düşüncelere hükmedebilme öğretisi aşılarlar. Cinlerin kendilerine has olan özellikleri dolayısıyla tarz ve davranışları insanlara nazaran çok kuvvetlidir madde kaydında olmamaları bu yüzden dolayı aşağıda cin (ufo) lerin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz. 1- Cin (ufo) ler insanlar gibi sülaleler halinde veya nüfus olarak insanların enaz on katı bir kalabalığa sahiptirler. 2- ASTRAL yani bir tür HOLOGRAMİK ışınsal bir bedene sahiptirler her kılığa girebilirler. ışıktan hızlı hareket edebilirler madde kaydında değiller. Madde kaydı: Elle tutulan ve dünya ortamında insanın görebildiği eliyle dokunup hissedebildiği araç gereç cismlerinin etkileşim yoğunluğudur. 3- Cin (ufo) lerin de kendileri gibi teknolojik savhaları mevcut olmakla beraber insanların madde kayıtlı olması haliyle bilememektedirler. onların kendilerine has uçan cismleri barına bilecekleri her türlü ortama müsaittirler. 4- Madde üzerinde ışınsal yakma güçleri vardır. Bir nesneyi bir anda her hangi bir yere taşıyabilme güçleri vardır. örneğin bir insanı bir göz açıp kapayıncaya kadar kendi ortamlarına veya uzak bir yere zaman sn aşırı götürebilirler. 5- Bunların yanında iyi olanlarıda vardır . Allaha ibadet yapanları vardır. aralarında peygamberleri, ve evliyaları, velileri vardır. bunlar insan ve dünya alemiyle meşgul olmazlar. yalnızca seçkin dünya insanı evliyalara bazen yardımları dokunur. sırrı kadim olanlara yardım edebilirler. bahusus insan dünya hayatına şartlanmışsa bu gibi yardımları göremezler ve anlayamazlar. 6- cin (ufo) dumansız ışınlardan yaratılmıştır. insanlar gibi kendilerinin isimleri adları vardır. İnsanlar gibi hayat ortamında doğarlar, büyürler, ölürler Yaratan Allah nezninde onlarında imtihanda oldukları kıyamet zamanı geldiğinde insanlar gibi onlarda hesap vereceklerdir. Cin (UFO) .... algılamada yetersiz kaldığımız bilinç türüdür. peris peri denilen hologramik ışınsal beden bilinen görüntülerine göre çeşitli isimler takılan spiritlerin ölmüş kişilerin ruhu sanarak çağırma yolu ile iletişim kurdukları son olarakta anlattıkları masalları yutacak fikir düzeyindeki kişilere kendilerini " uzaylı" varlıklar olarak tanıtan görünmeyen ve görülen bilinç varlıklardır. Kendi varlığını bile bilmesi ışınsal bedene bürünmesinden itibaren olmaktadırki buda cin (ufo) lerin bir nevi doğumu olmaktadır aynen insan gibi kendi yapılarına göre mutlak manada ölümü kıyamet denen anda olmaktadır aynen insanlar gibi yaşama süreleri yani ömürleri hakikatta insanlara ayni süre olmasına rağmen yapı şartları ve özellikleriyle bu süre bazen bize göre 700-1000 yaşını bile bulmaktadır. Yani kendi öz zamanlarına göre 60-70 senelik ömürleri bizim zaman birimimize kkıyaslandığı taktirde karşımıza 1000 seneye yakın bir ömür süresi çıkmaktadır. burda ömürlerini hesaplarsak onların alemine dalmış sayılırız buda bizim madde ötesi kavramlarını açığa çıkarak yapılan tespitlerde sanki bilimle kafa tutmuşcasına hareketlerimizde bir aksama olduğunun farkına varırız. Bu gün fizikte öz zamanın kısalması denilen son derece şaşırtıcı bir durum tüm günümüz ileri bilim çevrelerince kabul edilmiş durumdadır. bu olayı basit bir şekilde anlatmak gerekirse "Hız yükseldikçe zaman yavaşlar hız belirli bir noktaya ulaştığında ise zaman durur" şeklinde özetlenir. Cin (ufo) ler ise yapıları madde kaydıyla kayıtlı olmamaları dolayısıyla sürekli olarak yüksek hız içinde yaşamaktadırlar.. işte bu hızlarıylada onlar bizim 70 yıllık ömrümüz kadar bir zamanı kendi öz zamanları içinde yaşadıkları bu süre bizim hızımıza bağlı zaman boyutu itibarıyle 700 sene civarına ulaşmaktadır Buna göre boyutumuzun zaman ölçüsü ve hızına göre insanın ortalama 70 yıl yaşadığını ve cinlerinde ömrününde bize göre 700 sene olduğunu kabul edersek çok basit bir hesapla hızlarının içinde yaşadıkları boyutta bize göre en az 10 misli daha fazla uzun olduğunu fark ederiz. Bize göre ömürleri 1000 sene olan fakat kendi öz zamanları itibarıyle yine yetmiş sene yaşamakta olan cin (ufo adıyla tanımlanan varlıklar olduğunu hemen kabullenmemiz gerekecek. 11-12-1998 -mjm Cinler yapıları sebebiyle çok gelişmiş imkanlara sahip olmalarına rağmen düşünce seviyesi, bilinç olarak insandan üstün olanınada rastlanmaktadır. Şurası kesin olarak bilinmektedirki " Üstün insan üstün cinden daha üstündür". Karakter olarak insandan daha zayıf bir yapıya sahiptirler . Olumsuz olarak adlandırılılan davranışları çokça ortaya koymaya yatkındırlar ve genellikle bu çeşit işlerle uğraşırlar. Ancak buna rağmen içlerinde iyileri dinlerine bağlı olanları ve hatta enderde olsa evliyaları ve velileri vardır . Ancak bunlar insan alemiyle meşgul olmazlar görünmezler. Enbüyük özellikleri ve eğlenceleri insanların zayıf tarafından faydalanarak, müsait olan yapıları dolayısı ve sebebiyle, onları kendilerine bağlı kılmak, ve istedikleri ni yaptırmak, Adeta kulları olarak kendilerine hizmet vermelerini sağlamak ve taptırtmaktır . Cin (ufo) ler hareketlikleri ve madde kaydında olmamaları dolayısıyla, geçmişi tamamen bilebilmektedirler. Geleceğe ait bilgileri yapıları dolayısıyla bir ölçüde bilmeleri mümkün olmakta isede detaya inememektedirler. Pek çok kerede geleceğe ait bilgileri verileri yalnış çıkmaktadır. Yapısı henüz bu günkü ilmin tespit edemediği ışınlardan oluşmuştur . Ancak bu sahada vazifeli olanların bir süre çalışması sonucu astral bedenin yapısını tespit etmeleri hiçte güç olmayacaktır. Ayrıca beden gibi bir şeye bürünmüş değillerdir. Bedenin fonksiyonlarıda ışınsal olduğu için astral olarak yüklenmektedir. Diledikleri taktirde maddemsi bir görüntü verebilmektedirler. Bizim zaman ve mekan kayıtlarımızda bağlı değillerdir. İstedikleri anda dünyanın her hangi bir yerinde veya semanın gökyüzünün her hangi bir bölgesinde olabilecek seyahate ve hıza sahiptirler bu saydığımız özellikleriyle cinler yani ufolar insanları tedirgin edip kargaşaya sebebiyet veren bunlardan tek kurtuluş yolu Yaratan Rabbimize sığınmak onları akıllardan atmak , adlarını anmamak, kendimizi düşünmek aramak, insan olarak bedenimizi idrak etmek madde ötelerine dalmamak, bilinçli olmak , ilim kitaplarını okumak anlamaya çalışmak, niçin ve nedenlere fazla kafayı takmamak, bunları yaptığımız taktirde öz benliğimize dahada yakın olarak kişiliğimizi bilinçli bir şekilde kazanmış oluruz. Bugünlerde basınlarda yayınlarda kendilerinden sıkça sözü edilen uzay sık olarak çokça insanı düşündürmüştür. buda başka yenilikler arayanlar için kollarını sıvamak zorunda oldukları daha önce bunları bende biliyordum diye duyusal tepkimede olduklarından yabancı yayınları didik didik arayıp bende bir şeyler katıp meşhur olayım topluma mal olsunda herkez yararlansın diye düşünürler. İnsan beyni okadar kuvvetli ki bilinç olarak yaptığı tüm işlerde üstün olmayı arzu eder. konu uzaydaki varlıklardan açılınca benim beynim onlara çalışmıyor. bana gerçekçi ol diyenlerle elbette karşılaşmışızdır. bende çevremde ne kadar arkadaş varsa ortama uygun bir vaziyette ufakta olsa bir anket yapıp değerlendirdim. sorum şuydu uzaylılar yani ufolar türkiyede gözükmüş sizce varmı yokmu cevapları ise " benim bunları düşünecek vaktim yok bana Allah beyin vermiş bunun dışında birşey söyleyemem, kafayı üşütemem" işte bunun gibi arkadaşlarımıza çok rastladım anketimin çoğu bunu gösteriyor . evet yıllardan beri beklemekte olduğumuz bu bilinç varlıkların insanları oyaladığı işleri sadece bekleyen insanların kafalarına beyinlerine fizyolojik etki bıraktığı bir kısım insanlarada belge katalok çizim gibi karma karışık modüller verdiği apaçık gösterilmiyormu. http://www.turkforum.net/images/statusicon/user_offline.gif Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emir Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 Kendilerini peygamber zannedip şu anda türkiye ve dünya genelinde bir takım insanların kurum ve kuruluşlar yapıp topluluk oluşturup ufo teblikleri uzaylının teblikleri diye bir ortam yaratanlar ve bu amaçla altın çağ bilgi kitabı diye dünyanın başka kesimlerindede ayni kitabın şecereleri çıkarılmakta kitabında uzaylılar tarafından teblik olarak seçtikleri sahte elçileri başka vaatlerle kandırıp siz bizim gönderdiklerimizle insanlara açıklayın rab sizi seçti gibi kandırmalar hala günümüzde mevcut dünya kardeşlik birliğinin cin (ufo) lerden aldıkları tebligatları aşağıda sizlerin gözleri önüne bir kanıt olarak sunacağım. Omega 12 kapısı, cennetin kapısı, güneşin kapısı gibi tarikatlar hızla yayılırken bir amaç uğruna bir yere yaklaştığımızı apaçık gösteriyor, söylenenler aynen bu zamanda kendini gösterdi bile bu sadece bir ip ucu kendilerini 1000 yılın yenileyicisi 2000 yılın yenileyicisi olarakta kabullendirip seçtikleri kişileride çeşit çeşit ortamlara sokup yüz kısımları ayni insan benzeri kılıktan kılığa dolaşarak çeşit çeşit fikirlerle açıklarlar. isterseniz bir göz atın isim vermem bunlar birbirlerine çok benziyorlar, tıpkısının aynisi dişiside ayni erkeğide işte elçilerin kopyaları 1- dünya kardeşlik birliği elçisi kadın 2- bir medyom ünlü bir erkek 3- sahte evliya ankarada bir kadın 4- ufo başkanı türkiyede bir erkek 5- islamı kuran anlayışına davet eden aslında alakası olmayan yenilik peşinde koşan medyatik sahte din adamı ve bunlar gibi isimlerini sayamadığım kişileri yan yana getirin kanıtını sizde fark edeceksiniz. yuvarlak bir hesapla tarifi imkansız olan bu yüzler sürekli tekrarcılık, aynicilik çeşitli fikirlerle bir şeyler üretme yenilikler bulma dehası içinde dolaşıp dururlar. bunları yazmamın gayesi dünya insanı artık madde ötesine bakmaya yönelik bir girişimlerde bulunacaklardır. bir dürtü ile yavaş yavaş peyda olan bu kargaşalar bu olaylar sadece dünya insanı için cinlerin hükmünden başka bir şey değildi. Aslına bakılırsa burada bir şifre verdim busatırı dikkatice okursanız sizde ister istemez farkına varırsınız yukardaki satırdan bahsediyorum. bu sadece bir başlangıç yoğunluk sizde saklı ama çoğunluk onların elindedir. Bu tip aldatımlar genelde bir kişinin ve toplumun uyutulması sonucunda taransa geçirilmesi sonucunda ocinin ( ben mevlananın ruhuyum, ben babayım) gibi filanca kişilerle bağlantı kurarlar ve sonun da bir kişi kalemle yazılar yazarken kalemin kendine yazmaya başlamasıyla ve böylece o cinin filanca evliyalardan olduklarını beyan ederler okişinin gözüne gözükmesiyle gerçekleşir. Atom boyutundan salt enerji boyutuna kadar tüm kuantsal yani ışınsal görünmeyen cisimler melek ins ve cin olarak tarif edilmiştir cin ufo kelimesiyle tarif edilen uzaydaki varlıklar holoğramik yapıya sahiptirler. ışınsal bir bedenlerde oldukları gerçeğini topladı Kur'anı kerimdeki kehf suresinin 50. ayetinde " ANCAK ŞEYTAN (İBLİS) SECDE ETMEDİ CİNDEN OLDUĞU İÇİN" İnsanlığı tedirgin eden bu bilinç bağzı tepkimelerle gerçek olduğunun ve bir varsayım olmadığının görüşündedir. Bir yalnış anlamanın önüne geçilebilecekse eski bilim dahilerine ihtiyaç oldukça fazladır. Bu günümüze kadar bize bir ışık olan Kur'anı kerim varken biliminde bunu kabul ettiği gibi bu kitabımıza dayanarak karar vermedilermi çünkü insanlık hep bunu merak etmişlerdir. İslam kaynaklarında cin diye açıklanan bağzı kesimlerinde kötü ruh veya peri adıyla günümüze kadar ulaşmıştır. Kur'an'ı kerimde " Min mari CİN minnar " dumansız ateş yani ışınlardan 55-15 ve "Min nar is semum" yani en ince mesamata hassas (gözeneklere) nüfus edici ve zehirleyici ateş yani ışınsal yapı 15-27 anlamına gelen ayetlerle izah edilmiştir.... Bu güne kadar elimize geçmiş ve üzerinde yeterli gerekli inceleme yapılmış biri olmadığına göre kimse ispatlı bir şekilde uzaylılar şöyledir böyledir diyemez. ve başta bahsettiğimiz gibi bu varlıkların uzmanı olamazlar. Ancak bu varlıkların 50 yıl öncesine kadar kesinlikle yok olupta bu süre zarfında mucizevi bir şekilde ortaya çıktıklarına inanamıyoruz çünkü görmekteyiz ki çoğunlukla insanlarla alay eden, aldatan ve olmadık hayal peşinde koşturan bu varlıklara ne isimle anarsak analım genelde hep insanlara hükmetmekten zevk alan bir türdür. Esasen, maddi bir bedenle kayıtlı olan insanlara karşı, beden sınırlamalarından uzak bu varlıkların başka türlü olmalarıda beklenemez. Ellerinin altında istedikleri gibi hükmedebilecekleri sayısız insan mevcutken, onların böyle bir fırsatı değerlendirmemeleri elbette mümkün değildir. Evet ister uzaylı deyiniz ister dini terminolojinin kullandığı ismiyle yani cin adıyla anınız bu varlıkların en büyük özellikleri insanları hükümleri altına alarak onlara gerçeğe ters düşen fikirler ve davranışlar içine sürüklemeleridir. hükmettikleri kişiler genelde ya islam ınancını kabul ettiğini söyleyen kişiler yada kabul etmeyenlerdir. öz benliklerini şöyle bir kenara bırakıp başka ırk aramakla ömrünü harcayanlara ne faydası dokunabilir ki bir heyecan bir korku bir insana mutluluk veriyorsa nasıl gülümsediğimizi ve nasıl ağladığımızı hiç merak etmedikmi. Kendilerini uzaydan başka galaksi ve sistemlerden gelmiş varlıklar olarak tanııtmaları son devrin en büyük zevk konularıdır. Gerçekte bu varlıklar dünya atmosferi içinde veya dünya üzerinde yaşamaktadırlar. Son derece zeki ve hareket kabiliyetine sahip oldukları için, insanları bu yönleriyle çok rahat kandırabilmektedirler. İnsanları kandırma metotları hep insan beynine yolladıkları ışınsal impalslar şeklinde olmaktadır. Kişiler bu impalsları frekansına göre görüyorum veya işitiyorum diye değerlendirmektedirler... Oysa çok büyük bir çoğunlukla ne görmek mevcuttur nede işitmek bu yüzdendende böyle etki altındaki kişinin algıladıklarını algılıyamamakta ne onun halini bilebilmektedirler. İslam dışı inanışlara sahip olanları kandırmak için ençok ruhlarla görüşme ve uzaylılarla görüşme tarzını kullanmaktadırlar. Genellikle saf dışı yaratılışı bu kişiler belirli bir kültürden mahrum oldukları için gerçekte uzayda başka galaksilerden gelenler varmış gibi sanmakta yada ölmüş yakınlarıyla görüştüklerini zannetmektedirler. Kendilerini uzaylı varlıklar olarak tanıtmakta olan cinlerin yalanlarını açık seçik şöyle ortaya çıkartabilirsiniz. size, somut bir araç gereç vermelerini isteyiniz. bunu asla gerçekleştiremeyeceklerdir. çünkü kendilerini uzaylı diye bilinen bu varlıkların insanların hayal gücü üzerinde tasarruf etmekten öteye yolları geçmez. daima beyin yapıları hassas kişileri bulup onların hayallerini etkiliyerek çeşitli imajlar oluştururlar. ve icap edersede onların vehmini tahrik ederek olmayan şeyleri varmış gibi göstermek suretiyle korkularını tahrik etmek yoluyla tasarruf altına alıp hükmederler. Uzaylı olarak kendilerini tanıtan bu cin isimli mikro dalga yapılı bu varlıklarsürekli vaat ederler. Geleceğe dönük sayısız iddialarda bulunurlar. Kişilere kendilerinin Mehdi veya mesih İsa insanların son zamanlarda beklenen önderi olduklarını telkin ederler. Altın çağ vaat ve hayalleri sunarlar hatta bazen belirli sene rakamları verirler sonra osene gelip dedikleri çıkmadığı zamanda " şartlar oluşmadı vazifenizi tam yapamadınız onun için ileri bir tarihe atıldı" diyerek yalanlarını örtüp hayal balonlarını şişirirler. Çeşitli "uçan daire, balon, disk, insanımsı görüntüler veren ve kendilerini bu çağda uzaydan gelen varlıklar olarak tanımlayan bu varlıklara kanmak sadece bu konuda bilgisizliğin ve ilmi verilerden haberdar olmamanın sonucudur. Cin (ufo) ler istedikleri gibi anda ve arzu ettikleri gibi yerde bir şekilde insanlara madde ötesi olan yapılarını maddi görüntüsüyle gösterebilirler.... Tıpkı televizyonda ekran üzerinde seyrettiğimiz elektromanyetik dalgaların, henüz ekrana dönüştüürülmesinden önce, havada görünebilmesi hali gibi. Düşünün ki televizyonda seyrettiklerini aynen televizyon ekranında değilde boşlukta seyrediyorsunuz. Burda en önemli konu ise kuşkusuz gerçek bir olayların neticesinde başbaşa kaldık başkaları ne söylerse söylesin ne anlatırlarsa anlatsın bunların insanlara karşı hükümlerinden başka bir olay zannetmiyoruz. bunun bir insanlık için bir uyarı olduğunu unutmayalım. Önce PEYGAMBER BUYRUĞUNA DİKKAT KESİLİN VE OKUYUN ŞÖYLE BUYURMUŞLARDIR: ((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((( vvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvv --" ! DÜNYANIN SON DEVİRLERİ YAKLAŞTIĞINDA CİNLER YERYÜZÜNDE GÖRÜNMEYE VE İNSANLARLA ÇEŞİTLİ ŞEKİLLERLE TEMAS KURMAYA BAŞLAYACAKLARDIR."....! vvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvv (((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((( Diğer gezegenlerde dahi insan ve cine benzer uzaylıya benzer fizik, maddi bedenli yaratıklar mevcut değildir. ve bu sebeblede insanlık alemi, ilmini ne derecede geliştirirse geliştirsin, müsbet ilime dayalı olarak bu dünyalardan hiç birine insan tipi görüntü veren yada başka şekillerde görülen bütün yaratıklar ise tamamen CİNlerden ibaret olacaktır. Uçan dairelere dair maddesel yapı ve çeşitli madeni parçalar bulunduğuna dair iddialar ise ki bu parçalar son derece ufak olduğuna göre ışınsal yapıya sahip bu yaratıkların elektrik gücüyle bağzı madenleri değişik bir hale sokması şeklinde açıklanabilir. Mesela kömürün yüksek basınçla elmas olması gibi.... Kabul edelim ki bizim dışımızda yani insan türünün dışında ne isim verirsek verelim en azından bir () ile iç içe yaşamaktayız. ve onlardan bize akan bir biçimde iletişim kesinlikle söz konusudur. Bu tür varlıklar beyin yapıları hassas olan Medyom denilen insanlara belli dalga boylarından belli impalslar göndermekte ve onların beyinlerinde belli fikirleri oluşturmaktadır kendilerini eskiden ruh diye tanıtan genelliklede geçmiş evliyaların ruhları olduklarına iddia eden bu cinler esas itibarıyle daima gerçek hüviyetlerini gizlemektedirler. Ancak temel amaçları insanları islam inançlarından uzaklaştırmak olduğu için kısa sürede, dinlerin ve bu arada elbette ki islam dininin artık geçersiz olduğunu beyan etmeye başlamışlardır. Bundan sonraki aşama ise kendilerinin uzaylı varlıklar olduğunu ve dünyayı onların perde arkasından yönetmekte olduğu iddialarıdır. 1935-1940 larda ruh olduklarını iddia eden bu varlıklar 1960 lardan itibaren artık uzaylı varlıklar olduklarını ilan etmişlerdir. 1962 yılındaki ilk tebliglerden sonra bu cinlerden tebligleri alan dernek tarafından yayınlanan "SADIKLAR PLANI ALTIN ÇAĞ MİSYONU" İsimli kitabın arka kapağında şunlar yazılıdır: "Dünya planeti insanlığın altın çağda izin ve bilgi verildiği ölçüde daha iyi ve açıkça anlayacağı bir kozmik yönetici konsey tarafından yönetilmektedir. Gerçekte tüm güneş sistemi planetleri böylesine değişik konseyler tarafından yönetilmektedir. Ve güneş sistemi yönetici konseylerinin tümünü birden yöneten bir sistemler yöneticisi konseye hiyerarşik yapıya bağlıdırlar." diye bir çok tekrarlarla anlaşılması güç bu teblig kitabını alanda okuyanda sanırım farkına varmışlardır. NİÇİN CİN OLDUKLARINI SAKLIYORLAR ? 1930 lardan 1986 mayısına kadar çeşitli gruplara verdikleri tebliglerde kendilerini hep ruh ve uzaylı olarak tanıtan cinler ilk defa olarak bu tarihte son derece açık ve net bir biçimde Kur'an-ı kerimde cin ismiyle bahsedilen varlıklar olduklarını açıklamışlar kendi ifadeleriyle cin olduklarını saklamalarının sebebine gelince kur' anı kerimde onlardan uzak durulması istenmiş onlarda kendilerine başka varlıklar süsü verip kandırmalara başlamışlardır. kanıtlar bunlardan ibarettir. diğer konulara gelince verilen teblig kitaplarında cinlerin insanlara hakiki yol gösterdiklerini açıklamışlar. Aşağıdada okuyacağınız tebligler cinler tarafından bir kuruma veriler şeklinde yollanmıştır. işte tarihin en gerçek ufoların foyaları : Dünya kardeşlik birliği ALTIN ÇAĞ BİLGİ KİTABI 1986 5. ay fasikül 17 sayfa 151 cinlerin tebligatında şunlar yazılıdır: " İslamın kitabında cini kötü olarak tanıtan surelerin yalnış anlaşılması, islam toplumunu bu hale düşürmüştür." Evet işte uzun yıllardır cinler kendi hüviyetlerini saklayarak kendilerini uzaylı ufo yada benzeri varlıklar olarak tanıtmalarının gerçek sebebini bizatihi yaptıkları bu açıklamalarında belli olunmuştur ancak bu şifreleride çözmek dünya insanına düşer. bizde sizlere gerçek olarak bir yardım edebildiysek onları açıklamakla bir yarar vereceğimizi umut ediyoruz bir çok insanın kafalarında soru işareti bırakıp gökyüzüne tuhaf tuhaf bakmaları yokmu onlar gelecek demeleri yokmu işte anlatıldı açık belgelerle sizlerde okudunuz. kim ne derse desin bu belgeleri açık kanıt olarak sunuyorum. gerisi Allaha kalmış başka birşey bilemem. Yine Kur'an-ı kerimde cinler insanın düşmanı olduğunu açıklamış ve onlardan uzak durulmasını istemiştir: onlarda yani cinlerde busözlere cevaben şu tebliği yazdırmışlar: ALTIN ÇAĞ BİLGİ KİTABI 1986 5.AY FASİKÜL17- 15, 1 ******* " Unutmayın ki islamın kitabında bahsedilen cinler sizlere hakiki yolu gösteren yüce varlıklardır. ve rabbin emrinde hareket eden dostlardır. Kötülükler daima kötü kişilerin başına gelir bunun sebebini neden araştırmadınız cin dediğiniz varlıklardan korkacağınıza kendi hemcinslerinizden korkun çünkü enbüyük fenalığı siz kendinize yapacaksınız yine sizleri kurtaracak olan Rabbinizin ilahi emriyle cinler olacaklardır. Bizimle irtibatta bulunan yüce görevlilerdir. sizlere bizi anlatmakla tanıtmakla mükelleftirler. Bu yüce dostlarımızdan biride BEYTİ DOSTUR. Bilgileri değişik kanallardan MUSTAFA MOLLA ile beraber bütün dünyaya aktarmaktadır."""-----! Bugibi saçmalarla dolan tebligleri bir ufo aracılığıyla yazdırılmış sözde. Bu evren dediğimiz uzay boşluğundaki hologramik ışınsal cisimlerin bu çağ ismiyle değişimi olan ufonun aslı bir cindir. Bunların amaçları dünya insanlarına kargaşa yaşatmak baş cin olan şeytanın amacı insan varlığına elinden ne geliyorsa her kötülüğünü gösterecek kadar kuvvetli olursa olsun ilimin ve onu alt edebilecek islamı Allaha ibadeti Kur'an-ı kerimi onlara karşı koruyucu bir kalkan olarak bilelim . Bu amaçla ki kendi bilincimizi kavramak insan olarak kendimizi aramak, başka varlıklarada kin gütmemek sadece onlara cevaben Allah sizleride hidayete erdisin diyebilelim. Günümüzde bir çok insan bu gibi verileri dikkate alırsa bugün banaysa yarın başkasına verilecek olan bu verilerle dünya insanının ne gibi tehlikelere baş vurduğunu görebiliriz. Her maddenin değişimi olduğu gibi maddesel özelliklerinide yararlandığımız her teknolojik savhalar bir tehlike yaratsa bile insan onu bağzı formüller bularak tehlikeyi önleyebilir yukarda olduğu gibi (+J-+4) bu zehirli elementin var ya yok -+0 olmaması için fizikte olsun kimyada olsun bunu hiç bir zaman kabul etmeyeceklerdir. Yaratan Rabbimiz insana okadar akıl bahşetmiş ki ileri düzeyde dünya ilişkilerini bizlere sığmayacak derecede kendi kurallarımız dışında başka bir zarar teşkil edebilecek bir tehlikenin önüne geçebilme gücünü kullanırsak her halde başkalarından medet istemeye hakkımız olmayacaktır. İnsan, farklı düşünceler içinde algıladığı her fikirlerini kendilerine göre yorumlarlar bu durumda iken ben bile düşüncelerime ortak olan uzaylılar ve diğer varlıkların her fikrime olağan şeylerin girdiğini ve saçma sapan yazdıklarımı okudukça bunları benmi yazıyorum diyerek kendime inandırmaya başlamam onların GÖRÜNMEZ FAALİYET lerini artık beynimde hissetmeye başlamıştım taki ne olduklarını bilene kadar . Tepkime adı verdiğim bilinç tezlerinden yola çıkarak insan , ruh ,kainat, uzay, ve bir çok islamın ön gördüğü ileri ilim fıkıh kitaplarından elde ettiğim derlemelerle araştırmaları hızlandırarak bana tavsiye edilen her kitapları derlemeler halinde karşılaştırdım kur'anı kerimde değişiklik olmadığı gibi bu kutsal kitabımızdan yola çıkarak diğer ilmi kitaplarında ayni şekilde doğruluğunu kabul etmiş oldum. İNSANLARIN TEPKİMELERLE YAKLAŞIMI GÖRSEL TEPKİME- DUYUSAL TEPKİME-DÜŞÜNSEL TEPKİME-SANAL TEPKİME GÖRSEL TEPKİME : İnsanların görerek elde ettiği gördüğü ile irkilerek kendi varlığından başka canlılara korkarak bakış açısıdır. bu canlılar ise günümüzdeki hayvanlar alemi değildir. madde kaydında olmayan cism , ve benzeri canlılardır. insanların bir takımı ise insan ötesi , madde ötesi, dünya ötesi varlıkları ve alemleri görüp irkilerek veya tepkimede kalarak etkilenip fikir ve davranışlarında değişiklikler meydana geldiği gözlenmiştir. DUYUSAL TEPKİME: İnsanların duyarak elde ettiği bir takım yabancı seslerden etkilenerek ayni şekilde kendi görüntüsü ve sesi dışında başka sesler o seslerden elde ettiği davranışlarını insanlar üzerinde denemeye kalkar duyduğu sesleri emir yoluyla işitmeye maruz bırakılır. onun için görev bundan sonra başlamıştır. duyarak elde ettiği fikirler onu dahada yıpratmıştır bu yüzen korkarak bu görevi yapmak zorunda kalır. DÜŞÜNSEL TEPKİME: İnsanların düşünerek elde ettiği ve düşündüğü birtakım hayalleri onu etkilediği neden ve niçinlere fazla kafayı taktığı için olabilirmi olamazmı ve kendi ürettiği fikirlerle düşünce yoluyla yaptığı her kötü düşünce onu dahada etkileyerek kendini insanlara karşı suçlu hisseder uzaklaşmaya yönelik haller baş gösterir. ve bu durumda o haliyle ona musallat olanlara bir yol göstermiş olur. konuştuğu her kelimeler anlattığı her cümleler ona yabancı olur. SANAL TEPKİME: İnsanların birtakım teknolojik aletlerle geliştirdiği insan görüntüsü veren cihazların televizyon bilgisayar gibi aletlere dahada yakın duruma düşer örneğin televizyonda gördüğü film , vurdulu kırdılı , bilim kurgu olursa kendisini dahada bütünleştirerek osanal görüntülerde bulur kendini düşünce yoluyla zengin olurum şöhret olurum gibi tarzları kullanırlar. küçük yaşta ve büyük yaştakilerde etkisinde kalarak beyin etkileri sanal duruma düşüp film setindeymiş gibi ve gerçekten yaşıyormuş çasına zamanın içinde zaman yaratırlar. Burda tepkimelerle yola çıkıldığında şu açıklamayı yapabiliriz. İnsan bir madde kaydında olan bir canlıdır dedik, kendi sureti dışında madde kayıtlı olan hayvanlar alemide vardır. Ama bunların dışında dünya ötesi dediğimiz madde kaydında olmayan canlı varlıklar olduğunu kabul ettik özellikle cinlere inancımız fazla olduğundan herhangi bir tepkime sonucu insan ister istemez korkar, buda yalnız olmadığımızın gerçeklerle yüzleştirme durumunda bir şeyler yapmamız mümkün değildir. çünkü Yüce Allah onları insanlara musallat olmaktan uzaklaştırdığından dolayı görünemezler, sadece gerek duyulan kişilere görünüp kendilerine mal ederler veya hayallerini ışınlayarak (etkileyerek) başka seviyeli görevler vermektedirler. insanda buda insanlık halidir deyip gerçeğin farkına varamazlar. KIYAMETİN ŞİFRECİLERİ İnsan artık neyin ve nasılın farkına varmış durumdadır. iç güçler ve dış güçlerin zamanla periyotik bir hesapla zamana dokunabilmeye ve zamanı hissetmeye başladılar. bağzılarınıda küçük düşürerek o eskidendi uzay çağındayız aç kendini gibi lafları işitebildik artık. biz özgür bir ülkedeyiz diye meydanları dolduranlar acaba özgürmü, hele bu zamanda 4 tepkimede kalanların ne gibi tehlikelerle çoğaldığının farkındalarmı, biz insanlar onların tebliklerinde anlatıldığı gibi en büyük fenalığı kendimize yapıyoruz aynı ırktan olduğumuz için neslimizin birbirlerine karşı düşmanlığı artırabilme yeteneklerini acaba kimden ve nasıl alıyoruz, bütün bunların tek sebebi GÖRÜNMEZ FAALİYET, acaba diyelimki bütün bunlar yaşanıyor oluyor ve olacakta insan düşüncelerinde başka formül aramak bedenen incelemelerde bulunmak neyin ifadesidirki. biz zaten yaşadığımız ortamlarda hareketimiz, konuşmamız, gülümsememiz biz bütün bunları kendi irademizle yapabiliyorsak, kendimizi ilk önce arayalım araştıralım ondan sonra bilinç olarak içimizdeki kötü görünmez faaliyeti durdurabilme gücünü Allahtan isteyelim. AÇIK ŞİFRE: Kendilerini uzaylılar olarak tanıtan Şeytani cinler verdikleri tebliklerde kendilerinin Allah olduğunu iddia ederek teblik verdikten sonra ALLAH kavramınıda bakın nasıl küçültüp basitleştirip insanları ATEİSTLİĞE sürüklemekteler. şimdi nakledeceğimiz şu satırları lütfen dikkatle tetkik ediniz... ALTINÇAĞ, BİLGİ KİTABI dünya kardeşlik birliği 1991 Dördüncü ay fasikül: 46/sayfa:443 "Şu an sizlerin alışagelmiş bilinç bütünlüğünüze belki ters gelebilir ama , sizlere bu güne kadar Allah diye tanıttığımız "O" dahi bu odakta kaba madde formuna dönüşerek sizler gibi bedenlenip, sizlerin arasında yaşayarak Tek dünya devletini dördüncü düzen çerçevesinde bizzat kuracaktır." + Ayni kitap/sayfa:445 "Her bir gürzün ana çekirdeği olan ilk dünyada, yaşam oluşturulurken,ALLAH diye bahsedilen "O" bütünsel güç, her zaman kaba madde formuna dönüşerek,daima o ilk dünyalara adımını atmıştır. Enerji yoğunluğu ile dünyayı dölleyip, düzenini kurmuş ve yenidenyerine dönmüştür..." DİKKAT EDİYORSUNUZ HER HALDE ... bedenlenen ,gelen sonra tekrar yerine dönen bir"ALLAH"!!!... Daha bitmedi... Devam ediyoruz... Ayni kitap/sayfa:446 "Şimdide BETA GÜRZÜ'nün ilk ana çekirdeği olan BETA NOVA dünyasına ALLAH yani "O" bedenli olarak inmiş bulunmaktadır. Sizler ile bu yüzden yakın plandan temastayız. Artık bu, "O" denilen güç, oluşturduğu ve oluşturacağı çekirdek dünyalarda insansal potansiyelleri beklemektedir. Daha öncede söylediğimiz gibi, Şu BETA GÜRZÜNÜN ilk çekirdek dünyası ile ilk evreni oluşmuş durumdadır... ve ilk Beta mini atomik oluşuncaya kadar, ALLAH, kaba madde formu ile insanlar arasında, İNSAN OLARAK YAŞAYACAK ve kendisini sizlere bizzat tanıtacaktır... kaynak: A HULUSİ R.İ.C işte bu gibi teblikleri veri şeklinde yollanmıştır. burda şifre olarak verilen ve bahsedilen şahış islami kaynaklarda ilim kitaplarında bahsedilen DECCALY den başkası değildi çünkü bu yaratık her kılığa girip kıyametin yakın zamanlarında çıkacağı kendini MESİH İSA, ve MEHDİ diye tanıtıp sonrada ben ALLAHIM diye tüm dünyayı dolaşacağı bir kurtarıcı ve yaratıcı olarak tanıtacağı söylemiş ve yazılmıştır. işte bilinç olarak ilmi kitaplardan haberi olmayanlar Yüce kitabımız KURANI KERİMİ açıp okumayanlar ise bunlardan habersiz cinlerin ve onların bahsettiği DECCALA kendilerini KAPTIRACAKLARDIR. sonuç olarakta Hz isa yeryüzüne inip deccalı öldürecektir. İNSAN ÖTESİ OLMAK BEYİN VE AKILA BAĞLIDIR HAKAN ERDEM Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
konneeger Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 :D ufo die birşey vardır fakat ben bu 51 bölgeymiş boş yazılardan sıkıldım insan , cinden başka düşünebilen canlıların olduğu zaten Kur-an-ı Kerim'de ayette bulunmaktadır.Ayette aynen şöyle yazıyor 'Biz insanları sadece bazı canlılardan üstün kıldık.' Burdan anlaşıldığı üzere evrende sadece insan ve cin olduğuna inanmak deliliktir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
psychick Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 ufo bir cindir:D:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
konneeger Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 Bide ufo cinmidir diyosunuz bu kadar saçmalık olmaz yha :D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
psychick Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 ufoyla cinin ne alakası varsa:D bari uzaylılar cindir deyinde gülmiyim:D ufo bir cindir komik:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emir Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 herşey saçma fakat saçmalığın içinde boğulmak dahada saçma... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
psychick Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 18bin alemde hangi hayatların var olduğu bilinmez fakat bu dünya cinlerden, insanlardan,hayvanlardan ve uzaylılardan ibaret değil...bilinmeyende yani 18 bin alemde kim bilir biz insanoğlunun bilmediği kaç bin canlı türü mevcuttur. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emir Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 14, 2009 dorudur haklısın... kuranda cinlerin insanları kandıracağı belirtiliyor...son dönemleri yaşıyorsunuz.. saçmalık neymiş hepimiz öğrenicez sonuçta...sonuçta cevabı kendi gözlerimizle görücez.... aslında hiçbirşeye inanasım gelmiyor benim dünya üzerinde sayısız oyunlar oynanıyor insanların beynini yıkayıp sömürmeler bunlar çok fazla yapılıyor günümüzde dahada çok var bu... gerçekte hiçbir gezegende gözleri kocaman olan vücudu ince olan bir varlık bulunmadı!!!...bulunduysa gösterin bana.... nedensi bu uzaylılar hep filmlerdeki gibi kandırılıyorlar fakat knadırılanın kendileri olduğunun farkında değiller...nedense uzaylılar hep dünyada gözleniyor ve dünyada gökyüzünde kayboluyor...hiç bir UFO! ya dünya dışında rastlayanı görmedim nedense????????????????? şimdi ordan bana var demeyin sakın...nedense hep dünyada dolaşıyır bunlarr... cinler kanıtlanmıştır yazıyı iyi okumasınızı tavsiye ederim istedikleri şekillere girebilirler neyse uzatmaya hiç gerek yok.... tabii insanlar algılamak istedikleri gibi algılıyorlar buda her zaman yalnışı doğru olarak görmekten başka bir şey değildir...istediğinize inanın ama asla hiçbirleye yüzde yüz inanmayın...... çünkü gerçeği siz yaratmadınız... yada koca bir yalanı!! (?) -------------------- tabikide var ben yok demedim..... -------------------- aslında çok eylenceli bunu tartışmak o yüzden yazdım...ne cin ne şeytan nede uzaylı umrumda..::D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emir Yanıtlama zamanı: Mart 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 16, 2009 AKILLI ENERJİLER: CİNLER Kur’an-ı Kerim’de cinlerin dumansız ateşten yaratıldığı haber verilir. “Dumansız ateş” tabiri meçhulün malûmla ifade edilmesi ise, çağdaş fiziğin verileriyle düşündüğümüzde, bugün için bu kelimenin “enerji-ışın-dalga” benzeri kavramları ifade ettiğini söyleyebiliriz. Meselâ ışınların bir türü olan mikrodalgalar yemeklerimizi onunla pişirdiğimiz bir tür dumanı ve isi olmayan ateşten başka bir şey değil. Gördüğümüz ışınların merceklerle odaklandığında nasıl bir yakıcı etkiye sahip olduğunu da biliriz. Cinler, onlara verilen özel yetenekler sayesinde madde âleminde görüntü ve tesirler oluşturabilirler ve değişik şekillerde görünebilirler. Tıpkı görünmez TV dalgalarının TV ekranına görüntü ve ses hâlinde gelmesi gibi… Zihninizde her türlü hayali zorlanmadan kolayca kurarsınız. Düşüncenin boyut etkisi altında birer akıllı enerji olan cinler de, kolayca değişik kılıklara bürünebilirler. Lazer hologramı görüntüsünü düşünelim. Böyle bir görüntü aslında bir ışık gösterisidir ve aynı zamanda magnetiktir. Bir görüntü oluşturabiliyorsunuz ve sonra da mıknatıs akımlarını demir tozlarıyla görünür yapabiliyorsanız. Bir tür “kıvamlı köpük” elde etmiş oluyorsunuz. Bu köpükle iyi resmedilmiş bir organı, bir çiçeği üç boyutlu olarak boşlukta gösterebiliyorsunuz. EKTOPLAZMA VE TEMESSÜL Dinî literatürde yer alan “temessül” terimi bir varlığın herhangi bir keyfiyette misalinin ortaya çıkmasını ifade eder. Güneş maddî olduğu halde, sayısız yerde görünmekte, yani temessül etmektedir.. Görüntüsü yanında hem ışığı ile hem de ısısı ile aynalarda hazır bulunmaktadır. Güneş için ayna bir temessül aracı.. Demek ki temessülde, ayna vazifesini görecek bir aracı gerekiyor. Tasavvuf kitaplarında ruhların “köpük gibi cesetlenir” ifadesi ile karşılaşınca medyumlardan çıkan ve ektoplazma denen seyyal buhar misali enerjiyi hatırladım. Bu “ektoplazmanın” bir hologram gibi şekillenmesini ve resimlenebilmesini düşündüm. Böylelikle bir medyumun ağzından ve burnundan ‘perisperi’ denen bir salgı, dışplazma (Ektoplazma) olarak dışarıda bir “görünmez varlık hologramı” bulabilir. Ektoplazma nedir? Bu ilginç madde ile ilgili verilen bilgiler şöyle: Maddî varlığı olan fakat başlangıçta buhar gibi görünmez şekilde iken çeşitli yoğunlaşma şartlarında sıvılaşır ve katılaşır. Bu madde üzerinde ayrıntılı çalışma yapanlardan birisi Alman bilim adamı Prof. Boron Schrenk Notzing. Teleplazma adını verdiği ektoplazmayı medyumun rızası ile deney tüpüne alarak bazı deneysel çalışmalar da yapmayı başarabilmiş. Notzing, insan vücudunun organik yapısıyla benzer olan macunumsu veya buharımsı, ince titreşimli maddeler topluluğu medyumlar tarafından oluşturulup, bedenin doğal deliklerinden salgılanabildiğini, sadece derin transa giren medyumlar değil, başka kaynaklarca meselâ hayvanlarca da oluşturulabileceği ileri sürülmektedir. Geley isimli bir başka bilim adamı “Clair Voyance and Materyalization” adlı kitabında ektoplazma konusunda detaylı bilgi verir. Medyumun derin trans hâlinde “hayat enerjisini” harcamasına karşılık gelen ektoplazmanın bir tür enerji gibi de davrandığını söyler. Hatta elektrik yükü ve ışık olarak âdeta canlı lamba gibi parlar şekilde kendini göstermesi karşısındaki bilgilerle karşılaşınca, “ışıklı ufo görüntüleri”ni hatırlayıverdim. Bedensiz varlığın fizikî âlemde görünmesi için ektoplazma bir temessül vasıtası olmaktadır. Kısacası fizik ötesi şuurlu varlıklar kendilerini bir halogram gibi ortaya koyuyorlar. Bunun için de medyum denen aracıdan “kıvamlı köpük” ödünç alıyorlar. İNSAN BEYNİNİN SIRLARI Ünlü fizyolog ve nörolog Hughlings Jackson, cesur ve öncü çalışmalarıyla beynin zihinsel istemlerinin sinirler aracılığıyla organizmaya seslendiğini ortaya koyuyordu. Zihin denilen o süper soyut olgu, beynin iki yarıküresi arasındaki uyum aracılığıyla sinir sistemini güdüyor ve beş duyu işlemeye başlıyordu. Bu idrak mekanizması, birçok parapsikolojik olayda beş duyunun aracılığını gerektirmeksizin de başarılı oluyordu. Böylece beynin işlevleri, çözümlendikçe, bilim adamlarının karşısına daha büyük bilinmeyenler dikildi. İnsan, beyninin çok az bir kısmını kullanabiliyordu. Gerisi bir boşluk ve kullanmaya kullanmaya körelen ya da uyuşan, fakat zaman zaman ortaya çıkan bazı normalötesi ruhsal hallerin sorumlusu olabiliyordu. Beyinle ilgili geliştirilen teorilerden birisine göre, beynin sempatik sistem ve parasempatik sistem görevi üstlenmiş iki yarıküresi vardır, Birisi deneysel, pozitif ve mantıkî olanı yapar, problemleri çözer, öğrenir ve ezberler. Diğeri ise tersine, sanatsal ve görsel olaylarda uzmandır.. Mekanik ve katı değildir. Güzelliklerin hakkını verebilir. Takdir eder, lezzet alır. Özellikle uyanıkken parelel çalışan bu ikisi, uykuda yalnızca görsel merkezleri uyanık tutar. İkinci teori, maddenin çok yoğun bir enerji olmasına bağlı olarak, enerjinin türlü biçimlerde açığa çıkabilmesi olayıdır. Diğer bir deyişle, bir masanın kendi kendine yürümesi, bir telepatik mesajın iletilmesi, normalötesi türlü açıklanamaz olaylar, bu enerjinin beyni de bir kumanda aleti gibi kullandığı biçiminde ikinci teoriyi oluşturuyor. Enerjinin insan bilinci içinde canlı bir güç olması pekâlâ mümkündür. Beyin dalgaları ile sayısız deneyler yapıldı. Bu deneyler sesin ve ışığın normal bir insan üzerinde nasıl zihinsel ve fiziksel rahatsızlıklara yol açtığını gösterdi. Örmeğin saniyede 8-12 ışık titreşimi, beynin alfa dalgalarının frekansına yakın bulunuyor. Bu titreşime maruz bırakılan insanlar son derece şiddetli reaksiyonlarda bulunur. Kollar, bacaklar sıçrar, kendini kaybeder. Kafa hafifler, şuursuz hâle gelir. Cinler bu ışın dalgalarını kullanmayı biliyor ve insanlar üzerinde deniyorlarsa o zaman UFO raporlarında sözü edilen geçici felç olaylarının nedenini açıklamak mümkün olur.. Ufolarla karşılaştığını söyleyen bir çok kişinin tarif ettiği belli araçlarla yanıp sönen ışık demeti, beynin basit ritmik dalgalarını bozacak sonuçta hipnoz ve kuruntu ya da her ikisi birlikte ortaya çıkacaktır. İlim adamları dış dünyanın, maddenin varlığına gerek olmadan beyinde sanal bir dünya oluşturulabileceğini de birçok kez ispatladılar. Yapay uyarılarla bir dünya oluşturulabileceği gerçeğine verilebilecek en iyi örneklerden birisi herhalde hipnoz tekniği olsa gerek.. Bilindiği gibi hipnozda, hipnotize edilen kişiye bir dizi telkin yapılır ve bu kişinin, gerçeğinden ayırt edilemeyecek derecede inandırıcı birtakım olaylar yaşaması sağlanır. Bu nedenle cin denen, göze görünmeyen, elle tutulamayan varlıklar çeşitli fikirler ve değerlerle yaklaşarak, insanları hükümleri altına alabilirler.. Bilhassa hassasiyeti ve hayal gücü yüksek insanları hayallerini etkileyerek çeşitli imajlar oluştururlar; ve icap ederse de onların vehmini tahrik ederek, olmayan şeyleri varmış gibi göstermek suretiyle korkularını harekete geçirirler. Bu yolla tasarruf altına alıp, kolayca hükmetmeye başlıyorlar. SPİRİTuALİSTLER NE YAPMAK İSTİYOR? Spiritualizmi kendilerine rehber edinenlerden bir grubun iddia ettiği fikirler New Age (Yeni Çağ) adıyla adeta yeni bir din hüviyetinde yeryüzünde yayılmaktadır. Bu grup, uzak doğu (Hint-Çin) inanç sistemlerindeki mistizm ve esrarını Batı kültürü ile birleştirerek öğretilerine bilimsellik havası katarlar. Size “Transandantal Meditasyon” yapıldığında kan biyokimyanızın, beyin dalgalarınızın, kaslarınızdaki stresin değişeceğini anlatırlar. Transandantal Meditasyon ve Sidha tekniklerini uyguladığınızda doğayı nasıl etkileyeceğiniz, levitasyon yapacağınız (yerden yükseleceğiniz), görünmez olacağınız, duvarlardan geçebileceğiniz, kendi yaşantınızda önemli değişiklikler yapabileceğiniz telkin edilir. Öldükten sonra hayatın devam ettiği, ancak ruhun tekamülünü tamamlamak için başka birinin bedeniyle tekrar dünyaya geldiği inancı (reenkarnasyon) telkin edilir. Yeni Çağ dininin mensupları, uzak planetlerdeki rablerinden uzaylılar yoluyla mesajlar aladursunlar, taptıkları ve kendilerini yönlendirenin aslında şeytanî cinler olduğunu bilemeyeceklerdir. Asıl kimliklerini gizleyen cinler, medyumlar yoluyla telkinlerini o kadar ileri götürürler ki kendilerini uçan dairelerle kandırdıkları insanlara, kâh ulu ruh, kâh uzaylı dostlar, hatta sonunda Allah olarak kabûl ettirmeye başlarlar.. Spiritizm Türkiye’de, 1940’lı yıllardan itibaren başladı. Halk arasında “ispirtizma” denilen cinlerle görüşme olayı, esas olarak Dr. Bedri Ruhselman tarafından yaygın hâle getirildi. Esasen, konuyu Türkiye’de güncelleştiren, eski Gayret Kütüphanesi sahibi Garbis Fikri’ oldu. Fikri, basmış olduğu Spiritiualizm Ruh Ansiklopedisi” isimli eserin takdiminde şöyle diyor: “Bundan 37 sene evvel memleketimizde ilk olarak cinlerle muhabere; ispirtizm-fakirizim-manyetizm namında iki ciltlik bir kitap ve spiritizm isminde 15 fasiküllük bir mecmua neşrederek, bu mevzuda o vakit büyük bir cereyan uyandırmıştım.” Evet, Türkiye’de işte bu şekilde başlayan bir ruhlarla görüşme modası çıkmış oluyordu. Ancak ne var ki, Ermeni asıllı vatandaşımız Garbis Fikri’nin de belirttiği gibi, bu olay ilk zamanında “Cinlerle muhabere” diye bilinmesine rağmen; zaman içinde işin bu yanı tamamıyla kapatılmış ve önce: “Ruhlarla Görüşme” Daha sonra da uzay çalışmalarının yoğunlaştığı 1960’lardan başlanarak “Uzaylılarla görüşme” şeklinde insanlara kabûl ettirilmeye çalışılmıştır. Cinler yapılarının da kendilerine verdiği avantaj dolayısıyla, çeşitli şekillerde insanlarla bağlantı kurmakta ve çoğu zaman da bu bağlantı sonunda onları kendilerine tâbi hâle getirmektedirler!.... Çoğunlukla insanlarla eğlenen, alay eden, aldatan, olmadık hayâller peşinde koşturan bu varlıklar, ne isimle anarsak analım, genelde hep insanlara hükmetmekten zevk almaktadır. Şeytanın elinde görünmez ve ciddî bir alet olarak aldatılmış cinler, kendilerini aldattıkları şeylerle insanları da aldatmaya çalışmaktadırlar. Kur`ân-ı Kerim’in ...”Ey cin topluluğu, insanların ekseriyetini hükmünüz altına aldınız!..” (6/128) hitabı da onların tesir dairelerinin ne denli geniş olduğunun açık işareti değil mi? Enerji dünyasının bilinçli sakinleri olan cinleri ve şeytanları kabûl etmedikçe, birer “akıllı enerji” olan cinlerin, disk şeklindeki “uçan fincanları” garip uzaylı silüetleri ile bizden daha gelişmiş diğer medeniyet ve dünyaların varlığı masalları sürecek ve bu masallar bu işin “gönüllü misyonerlerince” bir inanç sistemi şeklinde sunularak insanlar aldatılmaya devam edilecektir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
RexOfTheDark Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 Ufo Bir cindir gülüyorum sadece .. Bilemediğimiz çözemediğimiz ne biliyim fazla fikrimizin olmadığı şeylere ne güzelde Cin.! diyoruz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emir Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 ben öyle yada böyle diyenlerden değilim hayal gücü fazla gelişmiş ve kendilerini yalan içinde boğan insanları izleyenlerdenim.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dreamer87 Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 emir bu yazıların kaynağı nedir? ilk defa okudum ama benimde teorilerimi destekliyor. Birazdan açacağım konuya bakın lütfen!! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emir Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 Cinler nasıl aldatıyor? Beyin dalgaları ile sayısız deneyler yapıldı. Bu deneyler, sesin ve ışıÇın normal bir insan üzerinde nasıl zihinsel ve fiziksel rahatsızlıklara yol açtıÇını gösterdi. ÖrmeÇin, saniyede 8-12 ışık titreşimi, beynin alfa dalgalarının frekansına yakın bulunuyor. Bu titreşime maruz bırakılan insanlar son derece şiddetli reaksiyonlarda bulunur. Kollar, bacaklar sıçrar, kendini kaybeder. Kafa hafifler, şuursuz hale gelir. Bu yüzden yabancılarla karşılaştıÇını söyleyen birçok kişinin tarif ettiÇi belli araçlarla yanıp sönen ışık demeti, beynin basit, ritmik dalgalarını bozar. Cinlerin bu ışın dalgalarını kullanmayı bildiÇi ve insanlar üzerinde denedikleri anlaşılmaktadır ki, birçok UFO raporunda bu tarz bir felç olayından sıkça bahsedilmektedir. İnsan kulaÇının duyabileceÇi frekans sınırının altındaki bazı elektromanyetik dalgalar da insanı etkiler. Nitekim yine uzaylılarla karşılaştıklarını söyleyenler, acaba bir şey mi hissettiler, yoksa işittiler mi, kesin olarak bilemiyorlar. Aslında düşük frekanslı sesler, beyin dalgalarını deÇiştirmekle kalmaz, ayrıca şiddetli migren aÇrılarına ve geçici felç gibi fiziksel aksaklıklara da neden olurlar. Kendilerini 'uzaylı' diye tanıtan 'cinler' insanların hayal gücü üzerinde tasarruf ediyorlar. Tıpkı hipnoz olayında olduÇu gibi, şuuru ele geçiriyor ve istediÇi imajı ve inancı telkin ediyor. Kişinin beynine akım şeklinde yerleşen bu telkin, trans ve hipnozdan çıktıktan sonra, o kişi tarafından gerçekmiş gibi kabul ve iddia edilir. Haktan AkdoÇan-(Sirius Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi DerneÇi Başkanı) 'UFO'ların varlıÇı tartışılamaz' Kuran'da cinler, melekler ve diÇer akıllı varlıklar konusuna ayrılmış birçok ayet var. Nas Suresi diyor ki; Göklerde ve yeryüzünde olan canlılar ve melekler, onlar hepsi büyüklük göstermeden Allah'a secde ederler. Göklerde ve yeryüzündeki canlılar ile melekleri ayırıyor. Bu, önemli bir vurgudur. Bizler cin ve melek diye bahsedilen fizik ötesi, bedensiz, salt enerji olan varlıkların varlıÇını reddetmiyoruz. Bunlar farklı frekans ve boyutlarda var olan varlıklar. Bu durum, diÇer gezegenlerde farklı titreşimde olan bedenli ve zeki varlıkların olduÇu gerçeÇini deÇiştirmiyor. Profesör, uzaylı ve UFO'larla ilgili fiziki kanıtların olmadıÇını iddia ediyor. MaÇara döneminde duvarlara astronot kıyafetli uzaylılar resmedilmiştir. Daha ileriki dönemlerde uzaylı heykelleri, frenks ve kabartmalar yapılmıştır. Günümüzde videoya çekilmiş, fiziki formu olan birçok görüntü var. Dünyamızda ele geçirilmiş UFO enkazları var. Çeşitli tarihlerde düşen UFO'lar var. Bu konuda konuşan sivil ve askeri üst düzey yetkili bulunuyor. Tarlalarda devasa çukurlara rastlandı. Bunların dünya dışı kaynaklı olduÇu ispat edilmiştir. Bu varlıklar sadece semalarımızda dolaşmakla kalmıyorlar. Temas içinde oldukları insanları kendi gemilerine alıp, teknolojik bilgi aktarıyorlar. Direkt temasçılara dünyamızda olmayan elementlerden oluşmuş materyaller veriliyor. Bu materyallerin NASA'da incelemeleri yapıldı. Kaçırılan insanlara uzaylılar mikroçipler yerleştirdiler. Mikroçipler röntgenlerle tespit edilip ameliyatlarla çıkartıldı. Bunlar elle tutulur kanıtlardır. Profesör UFO'ların dengesiz ve eÇitimsiz kişilere göründüÇünü iddia ediyor. Ancak eski Amerika Başkanı Carter ile Reagan'ın UFO gözlemleri var. NASA'dan ayrılanların itirafları, askeri ve sivil pilotların bu konuda açıklamaları yok sayılamaz. Profesörle tek bir konuda hemfikirim; cin ve melek dediÇimiz birtakım enerji varlıkların farklı boyutlarda yaşadıÇı konusuna katılıyorum. Kainatta sayısız boyutlar var. Fiziki gezegenleri olan, farklı titreşimleri bulunan bizler gibi zeki, bedenli, gelişmiş varlıklar da var. bunu bir başka yerede yazdım umarım algılayabilen insanoğlu çıkar... eğer öyle olmuyorsa zorlamayın derim asla var olamayacak olan uzay hayatı sizi bekliyor... evet var olamayack olan uzay hayatı peki nasıl sizi bekliyor olabilir çünkü sizi hayalleriniz belliyor,asla gerçekleşmeyecek mantıktan uzak olan hayaller...allaha inanmak ne kadar mantıklı diyenlere şunu söyliyeyim;üzgünüm ben fazla uzaylı filmi izlemedim..bilimden uzaksın diyenler merak etmeyin sizden daha iyi biliyorum..evet yalnış duymadınız her insan övünür...(senden iyi biliyorum diyenlere şimdi boynumu saygıyla eyerim)..cinler saçmalık diyorsanız;o zamn siz zaten hiç bir zamn var olmadınız...ne alaka diyorsanız;dedim ya bunu anlamak için akıl gerek düşünebilmek gerek...hakaretmi ediyorsun diyenlere;hayır bu tv seyredip kahkaha atmak gibi birşey...siz tv siniz burda...hakaret etmiyorum eylendiriyorsunuz beni..hala saçmalıyorsun diyenlere;zihnizin var olduğundan haberiniz varmı???..çok konuştun diyenlere;o zamn yazımı okuma..hala uzaylılara inanıyorsanız bedensiz varlıklar değil diyorsanız ve allaha inanmayı bilimden uzak sanıyorsanız siz bilimin adını azınıza bile almayı haketmeyen canlılarsınız...malesef canlısınız...kendini ne sanıyorsun diyenlere;ben bir insanım...ama düşünmeyi bilen... -------------------- Prof. Osman Çakmak'a göre, cinler perisperik enerjiden ibaret UFO ve uzaylı görenler aslında cinleri görüyor Uzaylı görüntülerini cinler tezgâhlıyor UFO'cu ve cinci medyumlar, cinlerin kılık deÇiştirmesinde hemfikir Memlekette uzaylı ve UFO görenlerin sayısı az, cinlerle bir şekilde münasebeti olanların sayısı çoktur. Zaman zaman bu denge UFO'ların lehine bozulsa da her ikisi de gündemden pek düşmez. Ancak hem cinler hem de UFO'lar bir şekilde görünürler, ama gerçek olup olmadıkları kanıtlanamadan yok olurlar. Yani cinleri ve UFO'ları görenler sadece gördükleriyle kalırlar. Uzaylılar, UFO'lar, cinler konusunda bir kimya profesörünün ilginç iddiaları var. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kimya Anabilim Dalı Başkanı Profesör Osman Çakmak'a göre UFO'lar ve uzaylılar, aslında cinlerden başkası deÇil. Profesör Osman Çakmak'a göre cinlerin deÇişik kılık ve şekillere girme, ışıklı görüntü oluşturma özellikleri var ve uzaylı masalları, cinlerin doÇalarındaki bu görüntü oluşturma yeteneÇinden kaynaklanıyor. Ayrıca uzaylıların vermek istediÇi mesajla, sözde kendilerini ruh diye takdim eden cinlerin söylediklerinde de benzerlik bulunuyor. Prof. Çakmak'ın uzaylılar ve cinlerle ilgili tezi oldukça ilginç ve önümüzdeki günlerde tartışılacak gibi görünüyor. Farklı boyutta ve uzayda, hayat sahibi ve akıllı 'uzaylılar ya da cinler' konusu ise dün olduÇu gibi gelecekte de 'sır' çözülene kadar insanoÇlunun gündeminde yer alacak. Prof. Dr. Osman Çakmak'ın iddiaları Çeşitli özellikleriyle kendini belli eden ancak cisim ve deÇişik şekillerde görünen varlıklar, hangi din ve kültürden olursa olsun insanoÇluna kendinden sürekli söz ettirmiştir. Kimi toplum bunlara 'hayalet', kimi toplum da 'peri, dev' gibi isimler takmışlardır. Kuran-ı Kerim ayet ayet gelmeye başladıÇı devrede ise bunlara 'cin' adının verildiÇini görüyoruz. Kuran-ı Kerim'de cinlerin dumansız ateşten yaratıldıkları bildirilir. Dumansız ateşin gerçek manası ne olabilir? ÇaÇdaş fiziÇin verileriyle düşünüldüÇünde, bugün için bu kelimenin 'enerji' benzeri bir kavramı ifade ettiÇini söyleyebilmekteyiz. Ateş, esasen maddenin dördüncü hali denilen iyon-gaz halini temsil eder. Bir de ateş ve duman halinde ortaya çıkan ışınlar (enerji) uyarılan elektronların temel hale geçişinde meydana gelir. Cinlerin, maddenin duman-gaz halinde ortaya çıkan enerji-ışın yapısına benzer olduÇunu düşünebiliriz. CanlılıÇın en elverişsiz ortamda -suyun içinde, topraÇın altında, çöllerde, kutuplarda- yayıldıÇını düşünürsek, yüce yaratıcının enerji âlemini boş bırakacaÇı düşünülemez. Enerjiden de çok çeşitli canlılar yaratılacaktır. Günümüz teknolojisinin görünmeyen, yer kaplamayan ve mahiyetinin de ne olduÇu bilinmeyen elektrik-enerji-ışın-dalgalar, manyetik kuvvetler vs. üzerine bina edildiÇini burada belirtelim. Cinler enerji dünyasının bilinçli varlıklarıdır. Cinler de varlıÇının kaynaÇını ve gücünü insan gibi ruhtan alır. Cinlerin doÇumları perisperi denen bir tür enerjiye bürünmek şeklinde olur. Ölümleri de ölüm zamanları geldiÇinde perisperilerin yok olmasıyladır. Cinler ilmi genellikle insandan öÇrenirler. İnsanların teknolojik hünerleri gibi onların da birtakım hünerleri vardır. ÖrneÇin deÇişik kılık ve şekillere girme, ışıklı, görüntü oluşturma özellikleri dikkatimizi çekmektedir. Birtakım paranormal olaylarla ilgili araştırmalar, çeşitli bilimsel metotlarla araştırma merkezlerince ele alınmaya çalışılmaktadır. Uzaylı diye kendini tanıtan görüntülerin fotoÇrafları alınabilmektedir. Aynı şekilde spiritüalistlerin masasına gelen ve kendisini 'ruh' olarak tanıtan vizyonların da. Bu görüntülerin bazı spektroskopik incelemeleri de yapılabilmiştir. İlginç olan ise, her iki türün spektral analizlerinin aynı sonucu vermeleridir. Spiritüalistlerin masasına gelen 'sözde ruh'larla, sözde uzaylıların polaroid filmleri, kırmızı ötesi (infrared) ve normal ışınlara dayalı spektral analizlerinin birbirinin tamamen aynı olduÇu bildirilmektedir. Kendisini ‘ruh’ olarak tanıtanlarla 'uzaylılar sahtekârlıÇının' bizzat cinler tarafından tezgâhlandıÇı bu şekilde iyice anlaşılmış bulunuyor. Tüm canlıların ikinci bir enerji türü, bir bedeni bulunduÇu bugün Kirlian fotoÇrafçılık tekniÇi ile açıkça bilinmektedir. Yüksek frekanslı bir elektrik alanında canlılara ait bir enerji bedenlerinin bulunduÇu ortaya çıkmıştır. -------------------- buda diğer yarısı ben bunu google dan buldum...dostum ne kadar mantıklı olsada insanoğlunun mantığı malesef yönlenmek istediği yöne doğru gidiyor tıpkı sarhoş bir insan gibi.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serpentine Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 emir işin gücün yok demi her konuya aynı şeyi yapıstırıyorsun "UFO BİR CİNDİR" ve "Kendini peygamber sanan...." vs vs ile baslayan cümleler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dreamer87 Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 Uzaylılar Cinlerdir kısaca... sizi birde buraya alalım.. http://www.gnoxis.com/forum/ufolar-ve-dunya-disi-yasam/29403-yeryuzundeki-en-buyuk-yalan-buyuk-resmi-gormek.html Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emir Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 yoooo tek bir işim var....oda gülüp eylenmek... -------------------- dreamer bu vidoyu çok beğendimm ingilizcem çok fazla iyi değil ama çok güzl tşk ederim beni destekledin için ve düşünebildiğin için....: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mystick Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 17, 2009 burası dalga geçilcek bir yer değil, uzaylıların cin olduğunu var saysan da evrende yanlız olmadığımız konusunda bişi söleyemezsin neye inandığın beni ilgilendirmez ama inançların sana başkalarının düşünce ve inançları ile dalga geçip eğlenilmemesi gerektiğini öğretmemiş sanırım, burası çocuk havuzu değil hakaret ederek kendinimi kanıtlıyorsun? kanıtlamaya mı çalışıyorsun düşüncelerini adam gibi yaz saygı çerçevesi içinde cin yada değil bu tartışılır bir konu yerinde olsam bir şeye kesin gözü ile bakmazdım kesinliği belli olmayan konular bunlar hiç bir şeyi tam olarak bilemezsin bu yüzden düzgün davran gülüp geçtim yok düşüne biliyorsun sen biz aptalmıyız? sanki sen düşübüyorsun sanki sadece doğru yolda olduğunu düşünen kişi sensin insanlara saygılı ol kimseyide küçümseme, Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.