paranormalfikir Oluşturma zamanı: Ocak 7, 2015 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 7, 2015 Filozoflar, yazarlar, şairler... Her biri ayrı ayrı tanımlamışlardır yalnızlığı. Kimisi sevmiş yalnızlığı, kimisi korkmuş yalnızlıktan. Bizler de hayattan aldığımız zevklere göre bir sınıfa koymuşuz bu çok tarifli duyguyu. Peki etrafınıza baktığınızda, sizde de yalnızlık veya hüzün duygusunu uyandıran birşeyler var mıdır? Mesela uzun bir otobüs yolculuğunda, ekin tarlasının ortasında, uzakta ki o bir başına olan ağaç..? Farklı duygular uyandırmaz mı sizde de? Yolculuklarda araba hızlıca gider ve geride kalır o ağaç. Yine orada bir başına. Kim bilir ne hissediyor, neler düşünüyordur... Ya da tek başına umutla ışıldayan bir sokak lambası... Aslında bu örneklere baktığımızda bu duyguya kapılmamızın nedeni, belki de etraflarındaki çoğulluktan sıyrılmış olmalarıdır. Düz genişliğin içinde bir ağaç, tekdüze evlerin arasında parıldayan sokak lambası... Yoksa bizlerde ki teklik duygusunu uyandırdıkları için mi böyle hissederiz..? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
amonhera Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Galiba bir ben bu kadar aşıgım yalnızlıga. O agaca hep ozenerek bakmısımdır. Dunya yansa, İ am legend, kıvamında yasarım valla.. Hic sıkılmam. Ama kopek sart. . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heretik Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Bütün kalabalıklar, partiler, insanların bir arada olup da güldüğü ortamlar asıl en büyük yalnızlığı anımsatır bana hep. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Belki de bir binanın tepesinden izlediğin içindir. Bütün kalabalıklar, partiler, insanların bir arada olup da güldüğü ortamlar asıl en büyük yalnızlığı anımsatır bana hep. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Cernunnos Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Hiç sapmadan giden dümdüz yoldur, yalnızlık. Günde belki 5 araba geçer üzerinden sonra gecenin karanlığı çöktüğünde bir o bir ay kalır. Uzaktan izler ayışığını. Belki yağmur yağmışsa parlar onun da yardımıyla ama hiç dokunamaz ona. Yalnızlık o yoldadır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MrMagic Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Yalnızlık=%10 şarjın varken elektrik kesilmesi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heretik Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2015 Belki de bir binanın tepesinden izlediğin içindir. Belki de evet, olabilir. Ama yine de bu fark edildikten sonra ötesine geçilemiyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 Veya bir bank manzarası... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AEON Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 Bir tek sigara. Sen onu yakmadan hayat bulamaz. Senin yaşadığın yalnızlığa benzer biraz da. Seni o tamamlar, onu ateş. Yalnızlık kötü birşey değil, katlanılması zor birşey. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 İki kişilik yatakta tek başına yatmaktır yalnızlık . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 Yalnızlık, insanı güçlü kılar, zihnini açar, bağımsız olmayı öğretir. Beni korkutan bu dünyadaki yalnızlık değil. Bedenler ölünce ruhun yalnız kalması çok ürkütücü. Düşünüyorum da bir ruha ceza olarak yalnızlık verilse ne hisseder... İşte acılar içinde bir ruh: Hem yalnız, hem ürkek cezasını çekiyor... «B. R. - Şimdi bu ruhu ne halde görüyorsunuz? «H. T. - Kendisi mütemadiyen dolaşıp duruyor, boşluk içinde akıp gidiyor. Aramsaz olamıyor. Ağır maddeye kavuşmak için kendisine yeni bir kılıf aramakta, arz küresine sürünerek, topraklara temas ederek mütemadiyen dolaşmakta... İhtizazları sönük, çok menfi, hep ıstırap içinde maddeye bağlı ve hattâ müsait bir ekran bulursa adetâ bir fantom gibi biç olmazsa bir an için dünyada tezahür etmek, bir an için tekrar maddenin soğukluğuna dokunup onu göğsüne serpmek, içinde yuvarlanmak, ondan zevk duymak istiyor...» Bilhassa son satırlar, ilerde obsesyon hakkında yazacağımız kitabın mevzuuna dahi kıymetli bilgileri ihtiva ediyor. Orada da bu bigilerden istifade edilecektir. Medyomluğun en mühim bahislerin birini teşkil eden bu tasallut keyfiyeti her operatörün, her medyomun ve hattâ ne medyom, ne operatör olmıyan her hassas kimsenin bilmesi lâzımgelen bir hâdisedir. işte böyle yukardaki gibi, geri bir ruhun dünyaya olan aşırı bağlılığı hemen hemen gayrı şuuri bir irade ile münasip ve müsait gördüğü bir vasata doğru kendisini çeker ve aynı zamanda o vasatla kendisi arasında gittikçe kuvvetlenen bir takım bağlar peyda olur ki, bu hal, obsesyonun izahına yanyan mühim unsurlardan birini teşkil eder. Dünyada iken bütün faauyetini kesif ve ağır maddeler üzerinde toplamış bu zavallı varlığın spatyomda bu maddelerden tamamiyle mahrum kaldığı zaman kendisini boşluk ve büyük bir mahrumiyet için de hissedeceği tabiidir. Nitekim aşağıdaki ifadeler de bunu gösteriyor : «O kötü bir âlem içerisinde boşu boşuna dolaşıyor... Nedense hiçbir gaye yok... Neden yığın yapmak istediğini bilmiyen ve mecnunca sevdiği madde üzerinde can veren bu varlığın ölümünden beri iki asır kadar vakit geçmiş... Bu müddet zarfında kendine müşabih başka ruhlar yüzünden kendisine dünyaya inmek sırası gelmemiş. Maddeye kavuşmak hasretini tatmin edememiştir. «Çekingendir, kaçıyor... Kimse ile temas etmek istemiyor. Kendisi ile ancak kesi kesik temas edebüdim. Bu ruh, ruhlar arasında adetâ en kötü bir plânda, en aşağı bir tabakada bulunuyor. Adetâ arz küresi üzerindeki cisimler içerisinde saklanır derecede... Ağırlığını üzerinden bir türlü atamıyor. Çekirdeği onu daima aşağı doğru çekiyor. Bir canlı adamın kalbi yerinden söküldüğü zaman ne kadar ıstırap duyarsa, bu da o kadar fazla ıstırap duymaktadır- Hem hastalığı, hem de yığınları çoğaltırken yapmış olduğu işler açık bir kitapta olduğu gibi önünde duruyor. Bu hem madendir, hem de kitaptır. Zira her maden parçası üzerinde bir kitap yazacak kadar tarih ve hâdise vardır. «Ruh huzur bulmamıştır. Karanlık, karışıklık, pislik içerisinde ıstırap, eziyet ve ebedi susuzluk çekiyor. Kupkuru bir sünger gibi, mesamatlı bir taş gibi sıkılıp duruyor. Ben onu yakalamak istedikçe o kaçıyor. Ben de ona sokulamıyorum. Karşı karşıyayız, fakat ihtizazlar yabancı olduğundan tamamiyle süzülemiyor.» Yukarda hasis bir ruhun spatyomdaki haleti ruhiyesi bütün tafsilâtiyle gösterilmiştir. Bir spiritizma celsesinde böyle bir ruhla karşılaşıldığı zaman onunla ne tarzda bir muvasala yapılabileceğini bu müşahede açıkça gösteriyor. >>> http://www.gnoxis.com/bedri-ruhselmana-g%C3%B6re-spatyom-hayat%C4%B1-48699.html Bir tek sigara. Sen onu yakmadan hayat bulamaz. Senin yaşadığın yalnızlığa benzer biraz da. Seni o tamamlar, onu ateş. Yalnızlık kötü birşey değil, katlanılması zor birşey. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 Besin diyeti nasıl bedeni dinlendiriyorsa ,İnsan ilişkileri orucuda ruhu dinlendirir . Arthur Schopenhaur . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 8, 2015 Sidar, zaten çok farklı hayallerim var. Ama önce bol bol para kazanmam lazım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Siyah karlaR Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2015 http://i.hizliresim.com/jvQj0W.jpg Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2015 ...... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2015 http://i2.photobucket.com/albums/y17/jamesinclair/Fresno/IMG_3870.jpg Sokak lambaları. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2015 Sahiller... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MuratVFX Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 10, 2015 Sofraya oturursun: Tek tabak, tek bardak. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Kalabalık bir şehir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BloodwitcH Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 En iyi arkadaşlar olduğu dışarıdan bakınca belli olan iki kişi bana hep yalnızlığımı anımsatır. Ne beni anlayan biri var ne de gerçek bir dostum. Bu bana bir erkek arkadaştan veya sevgiliden çok daha önemli geliyor. Keşke şimdiye kadar hiç sevgilim olmasaydı ama gerçek bir dostum olsaydı... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ram Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Kırmızı ışıkta mendil satanlar geliyor aklıma. Onları umursayan yok. Binlerce şoför tarafından görülüp de umursanmamak... Gerçek yalnızlık böyle bir şey olsa gerek. Bir lanet gibi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Gençler like'larınızı site düzelince vericem. Yalnızlık mı? Birkaç saat öncesine kadar bisikletimle ışıklı caddeler arasında gezinirken eskiden ayrılmadığım birkaç arkadaşımı gördüm, öyle çatpat konuştuk biraz. Sonra herkes yoluna gitti. Yalnızlık da bir seçim aslında. Sonra çekildim bir köşeye yarım saat dolunayı seyrettim. Bugün ki yalnızlığım pek bir keyifliydi aslında... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
imam Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Yalnızlık asıl dostlarda belli olur sizi yalnız hissettirirler bir filmdeki siyah-beyaz karakter gibi soluk , oraya ait olmayan. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
EnfeksiyoN Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2015 Mesela geleceği düşündüğümde tek başıma bir eve gelip anahtarla kapıyı açıp içeri girip anahtarı bir köşeye fırlattığımda koca bir sessizlik bulmak düşüncesi beni ürkütüyor.evde kimsenin olmadığını,kimsenin beni beklemediğini bilsem bile ilk iş etrafı yokluyorum.Bir ses seda arıyorum.Yalnızlık güzel şey,gerekli de aynı zamanda.İnsan kendi kendine yetebilmeli tabiki.Ama ne bileyim belli bir yaşı geçtiysen ve hiçbir şey biriktirememişsen,her şey seni teğet geçip gittiyse,zamanında hayalini kurduğun şeylerin artık hayalden öteye geçemeyeceğine eminsen, bir bekleyenin hal hatır soranın yoksa birkaç gün tatil yapabilmek adına koca hafta eşek gibi çalışıyorsan bir de eve gelince o sessizliğe nasıl tahammül eder insan o duvarlar insanın üstüne üstüne gelmez mi..bilmiyorum böyle bir şeyler işte. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ftlis Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 30, 2015 ben, kendim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.