Renklerin solduğu yer

Şizofreniye giren kişiyi orada yalnızca olağandışı yaşantılarla dolu bir karmaşa beklemiyor.Bazen ilk yılların fırtınası durulduktan sonra,kimi zaman da daha giriş kapısında kişi kendini cansız bir boşluğun ortasında buluyor.Kutup ya da çöl çağrışımı yapan sonsuz bir boşluk bu. Zaman,umut ve umutsuzluğun yolunu kaybettiği,her tür anlamın silinip yok olduğu bir belirsizlikte dinleniyor. Duygunun ve düşüncenin renkleri solup silikleşiyor. Tedirgin edici bir kayıtsızlığın egemen olduğu bu dünyayı bir ruh sağlılğı merkezinin gazetesinde yayınlanan şiir şöyle tanımlıyor.

Hiçbir renk yok

Siyah ya da beyaz değil

O yalnızca gri.

Pompeii'nin külleri gibi gri

Gecenin karanlığı değil

Ne de günün ışığı.

Gri ölü bir adamın yüzüdür

Gülümsemez

Gözyaşı dökmez

Cesareti yoktur

Korkusu yoktur

Yürekli değil

Atılgan değil

Demir değil

Altın değil

Yaralanmaz

İyileşmez

Tanrı değil

Ya da Şeytan

Gri olan

Yalnızca gridir.

(Şizofreni En Uzak Ülke) adlı kitaptan alıntıdır.

tşk ler cok guzel bır paylasım .....+

olup biten herşey kişiye karşı düzenlenmiş bir komplonun parçalarına dönüşür.Her yeni şey bu büyük komplonun bir yerine eklenene kadar kişiye nefes aldırmaz.

Mistiğin huzur bulduğu yerde şizofren kozmik komployu bulur ve cinayetten,intihara kadar bir seri karşı tedbir almayı gereksinir.

alıntıdır.

bende öle hissediom...şizofren mi oldum simdi?

aman ha ben şizofrenim demesin kimse... tanı koymak kolay bişey değildir.....

teşekkürler elacayib

teşekkürler güzel paylaşım...

Laing şizofreniyi şöyle tanımlamıştır:

Şizofrenik olarak adlandırılan yaşantı ve davranışlar,kişinin yaşanılmaz bir dünya içinde yaşayabilmek için yaratmak zorunda kaldığı özel bir strateji türüdür. Şizofrenik kişi,dış ve iç dünyalarının birbirine karşıt düşen baskıları tarafından kuşatılmış bir biçimde hareketsiz kalmıştır. Satranç oyununda hangi hareketi yaparsa yapsın mat olacak bir oyuncuya benzer.

hangi koşul bir insana "benim ölüm iktidarım var"dedirtebilir mesela

bir arkadaştan alıntı.

bu şizofrenlk tuaf bi mesele..cok mutlu yada mutsuz oldugun bi an beliriverio...annemin arkının cocugu çin seddine gitti. cok mutlu olmus sanırım birden ustundeki hersei cıkarıp kosmaya baslams..kosarken de arkamdan amerikan ordusu gelio die bagırıomus ama arkadan ufak tefek çin ordusu geliodu...koskoca ordu bi çıplak adamı yakalayamadılar heheh

bu şizofrenlk tuaf bi mesele..cok mutlu yada mutsuz oldugun bi an beliriverio...annemin arkının cocugu çin seddine gitti. cok mutlu olmus sanırım birden ustundeki hersei cıkarıp kosmaya baslams..kosarken de arkamdan amerikan ordusu gelio die bagırıomus ama arkadan ufak tefek çin ordusu geliodu...koskoca ordu bi çıplak adamı yakalayamadılar heheh

İlginç bir vaka!..:D

doktora gitti.şizofren demisler 1 yıl tedavi gordu...suan ne durumda bilemicem...

Sevgili dostum!

Şizofreniye giren kişi gerçekte var olmayan,kendi zihninin ürünü bazı şekiller,renkler ya da nesneler görebilir.

Ancak o bunların gerçek olduğuna tümüyle inanmıştır.

cocugu tanımıom annem anlattı.bigun anneme kaptan bile demis...

Şizofrenik kişi ,günümüz insanının kullandığı Aristo mantığını terke ederek peleolojik bir düşünce biçimini kullanmaya başlar. Aristo mantığı ''Tüm insanlar bir gün ölürler'',''Ben bir insanım'',

''O halde ben de bir gün öleceğim'' Biçiminde işler. Paleolojik mantık ise,Türkiye Cumhurbaşkanı bir Türk vatandaşıdır'', ''Ben bir Türk vatandaşıyım'', ''O halde ben Türkiye Cumhurbaşkanıyım''biçiminde işlediğinden,şizofrenik kişi karşımıza kendine özgü hezeyanlarıyla çıkar.Bu sebeple annenize kaptan demesinin altında bir paleolojik düşünce yattığını sanıyorum. ama annenizi kimle özdeşleştirdi bunu tabii bilemiyorum.

halbuki annemde kaptan tipi de yok korsan tipi de

İlahi emi!.. :D

laing olayı cok iyi tanımlamış bence.ayrıca şizofrenler yanındaki kişinin aklından geceni soyledıgnı zanneder ve dönüp bunu düşündüğümü nerden biliyorsun der ilginç...

Çok zor bir hastalık ya..herkesin kendine komplo kurduğunu düşünerek yaşamak...Çok zor..

Şizofreni,insanı bilincin köşesine sıkıştırıp,bilincin dışına sığınmak zorunda bırakan bir ruhsal bozukluk. Alışılagelmiş algılama ve yorumlama biçimlerine yabancılaşan kişi,içinde yaşadığı toplumdan kopuyor ve kendi iç dünyasının derinliklerine sürüklenmeye başlıyor.

Şiir'i çok beğendim,teşekkürler...