doğaçlama büyü yapılır mı?

arkadaşlar benim merak ettiğim.böyle bir iç güdüm var. sanki biri bana öğretmemiş ama sanki doğaçlama malzeme ve anlamını bilmediğim sözlerle yapabileceğimi hissediyorum.bu acaba böyle filmler izlediğimiz için mi?yoksa psikolojik mi bilemedim.böyle benim gibi hisseden kaç kişi var bilmiyorum.konuyu buraya açtım sakıncası yoksa:yes:

Bende de oluyor bu. Yani doğaçlama dediğim şöyle; bir şey hakkında büyü yapacaksam önce bunu düşünüyorum ve gözüme o an yapacağım el kol hareketleri ve kullandığım malzemeler geliyor. Doğaçlama mı olur başka bir şey mi bilemem ama..

Tecrübeyle sabitlenilebilir bir durum tamamen. Başlangıç aşamasında yanlış etkilere sebep olmamak, yanlış sonuçlar almamak için mevcut büyü ve iksir tariflerini denemek daha doğru her zaman. Craft malzemeleri, neyin ne işi yaradığı, hangi maddedenin hangi amaçla kullanıldığı gibi şeyleri tamamen kullanabilecek hale geldiğinde kendi tariflerini bile yapabilirsin. Meşakatli iştir baya senin yapmak istediğin. İçine şehriye de koyarsam çorba olur mu demek gibi bir şey. Ama tabi en küçük bir detayın atlanmasının bile sonucu değiştirebileceğini göz ardı etmemek riske atmamak gerek diye düşünüyorum ben.

İstemsiz bile yapılabilir örneğin nazar yada bir çikolatayı yemeyi çok istersin arkadaşın elinden alır ve tam yiyecekken ağzından düşer ,İrade doğrultusunda maddi tesir yarattığı için bana göre bunlarda büyüdür ,Ritüel kısmına gelirsek uzun deneyimler sonucu kendi teknikleri ve envanterlerini geliştirebilirsin . Fal çeşitlerinde ne işi var bu başlığın birde .

Bende de oluyor bu. Yani doğaçlama dediğim şöyle; bir şey hakkında büyü yapacaksam önce bunu düşünüyorum ve gözüme o an yapacağım el kol hareketleri ve kullandığım malzemeler geliyor. Doğaçlama mı olur başka bir şey mi bilemem ama..

Bu işin erbabı olsun yada olmasın az çok hepimizin aklında 'büyü nasıl yapılır' imajı var. Büyü yapmak denince, aktar bitkileri, mürekkepli parşömen kağıtları, iğneler, kazan gibi simgeler imajine ediliyor direk zihnimizde. Tuğse'nin de dediği gibi. Artık izlediğimiz filmlerden mi, okuduğumuz efsanelerden mi bilemem. Büyü içgüdüsel hareketlerle şekillenir, ritüelin esnasında enerjinin bedenini nasıl yönlendireceği ve hangi hareketleri yapacağın tamamen senin istifinde. Senin kontrolünde. Yapıyor olduğun büyü için söylemen gereken sözlerin bile, söylediğinde senin enerjini yönlendirebilecek, sana o sözlere inanma ışığı verecek kendi dilinde, kendi hissiyatında sözler olması çok önemli. Fakat hiçbir şey bilmeden altar başına oturmak olmaz. Biraz yarasa kanadı tüyü atayım, kurbağa bacağını da unutmayayımla ancak Ortaçağ usulu dinozor çorbası yapabiliriz diyor ve büyü gibi ciddiyet gerektiren bir şeyi şansa bırakmamalıyız bu kadar hafife almamalıyız diyorum. Ömürlerini veriyor insanlar.

Şu üç temel aşamalı prensip bütün büyülerde geçerli bence ,sitede de başlık var pek doğaçlama yapılarak şansa bırakılmaz . (Benim çok tecrübem yoktur )

Enerjini topla .

Enerjini odakla ve yükle .

Enerjini Yönlendir .

 

Enerjini topla .

Enerjini odakla ve yükle .

Enerjini Yönlendir .

Enerji yönlendirebilmek demek meditasyon demek. Meditasyon demek güç kontrolü demek. Kontrolsüz güç güç değilse, tecrübesiz büyü büyü değildir patatestir diyorum.

Enerji yönlendirebilmek demek meditasyon demek. Meditasyon demek güç kontrolü demek. Kontrolsüz güç güç değilse, tecrübesiz büyü büyü değildir patatestir diyorum.

Aynen yada, Marifet olabilecek engeli ve negatif tesiri bloke etmek değil ,Marifet önceden güvenliği sağlayabilmek .oldu mu bu . Trollemedim dimi ?

Aynen yada, Marifet olabilecek engeli ve negatif tesiri bloke etmek değil ,Marifet önceden güvenliği sağlayabilmek .oldu mu bu . Trollemedim dimi ?

Sen değil ben trolledim bu defa. Doğuştan Gandalf'san iş başka tabi. Hokus Pokus.

Sen değil ben troledim bu defa. Doğuştan Gandalf'san iş başka tabi. Hokus Pokus.

Astrolojide 8.evi yoğun olanlar doğal büyücüdür deniliyor bir tane gezegen var bendede kanka .Gandalf kadar favorilerimiz uzamamış sakallarımız ağarmış olmasa da birşeyler var .

Bu işin erbabı olsun yada olmasın az çok hepimizin aklında 'büyü nasıl yapılır' imajı var. Büyü yapmak denince, aktar bitkileri, mürekkepli parşömen kağıtları, iğneler, kazan gibi simgeler imajine ediliyor direk zihnimizde. Tuğse'nin de dediği gibi. Artık izlediğimiz filmlerden mi, okuduğumuz efsanelerden mi bilemem. Büyü içgüdüsel hareketlerle şekillenir, ritüelin esnasında enerjinin bedenini nasıl yönlendireceği ve hangi hareketleri yapacağın tamamen senin istifinde. Senin kontrolünde. Yapıyor olduğun büyü için söylemen gereken sözlerin bile, söylediğinde senin enerjini yönlendirebilecek, sana o sözlere inanma ışığı verecek kendi dilinde, kendi hissiyatında sözler olması çok önemli. Fakat hiçbir şey bilmeden altar başına oturmak olmaz. Biraz yarasa kanadı tüyü atayım, kurbağa bacağını da unutmayayımla ancak Ortaçağ usulu dinozor çorbası yapabiliriz diyor ve büyü gibi ciddiyet gerektiren bir şeyi şansa bırakmamalıyız bu kadar hafife almamalıyız diyorum. Ömürlerini veriyor insanlar.

Tabi canım, hiç bilgisiz altara oturulmaz tabi. Belli bir bilgi kapasitesinin olması gerektiğini herkes biliyordur. Bende 7.senemdeyim, nerdeyse küçüküğümden beri (ya da din bağımsızlığımı kazandığımdan beri) bu yoldayım. Kastettiğim zaten hiç bilgisiz git altara otur çorba gibi hepsini karıştır değildi.

hım şimdi anlıyorum valla konuyu nereye açacağımı bilemedim.cernun diyorsun ki, hamsi tava yaparken iş reçelli hamsiye dönmesin

hım şimdi anlıyorum valla konuyu nereye açacağımı bilemedim.cernun diyorsun ki, hamsi tava yaparken iş reçelli hamsiye dönmesin

Yani.. Yani diyeceğim şu, temelleri bilmekten bahsediyorum. Üstüne bir de uzun yıllar yapılan meditasyonla gelen sonsuz bilgelik ve bilgi... Sınır koyamaz kimse bu bilgilere. O yüzden bir büyünün doğaçlama yapılabilmesi bu yolla mümkündür diyorum.

biraz meditasyon yapmalıyım.

Malzemeler, dualar vb. şeylere ihtiyaç duymadan bile büyü yapılabileceğine inanıyorum şahsen, iş çoğunlukla düşünce gücünüzü ne kadar iyi yönlendirebildiğinize ve ne kadar yoğunlaştırabileceğinize bakıyor genel olarak. Bildiğim kısa bir hikaye vardı bunu destekleyen, tamamını hatırlamıyorum ancak birisi elinde bir taş varken çok sinirlendiği birisini aklına getirmiş ve elindeki taşı sanki o kişiymiş gibi düşünerek taşı yere atıp üstünde tepinmeye başlamış gerçekten o kişinin üstünde tepinir gibi; 2-3 gün kadar sonrasında bu sinirlendiği kişi bir kaza sonucu kafasına sert darbe alarak ölmüş (hikayenin gerçekliği tartışılır tabi). Sadece nazar örneği bile bu konuyu destekler bence.