nazirella Oluşturma zamanı: Mart 1, 2015 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 1, 2015 Durusezi, “berrak hissediş”tir ve empatlık olarak da bilinir. Durusezerler, hayatlarını başka şeylerden çok, neyin nasıl“hissettirdiğine” bakarak yaşarlar. Durusezer olan birisinin, çok hassas bir kalbi vardır. Başkalarının duygularını kendilerininmiş gibi almaya eğilimlidirler ve bu onlara çoğu zaman ağır gelebilir. Aşırı hassasiyetleri olabilir, herkese, arkadaşlara ve aile bireylerinedestekçi görevini üstlenmek isterler. Bu yüzden birçokları bu armağanı bir yük olarak görür ama tam anlamıyla uyumlandıklarında/armağanlarını doğru şekilde kullanabildiklerinde, bu Durugörüden de büyük bir güç hâlini alır. Durusezi, bir insanın duygusal katmanlarını ve fiziksel rahatsızlıklarını fiziksel olarak, kalp çakramız ve sezgimiz vasıtasıyla hissedebildiğimiz anlamına gelir. Herhangi bir görü sözkonusu olmaz ama güçlü bir his ya da duygu oluşur. Bu, bir insanın kalp kırıklığına sempati duymaktan öte bir durumdur. Bazen bir insanın çevresinde olduğunda mutlu, üzgün, kızgın, rahat, acı dolu vs. olabilirsin, çünkü onun duygularını ve acılarını hissediyorsundur. Örnek verecek olursak; Başın ağrımaya başlayabilir ve onların da aslında başının ağrıdığını öğrenebilirsin. Ya da birisini düşündüğünde sebepsiz ağlamaya başlayabilirsin, çünkü o sırada o da ağlıyordur. Durusezerler, biir insanın hislerini ve fiziksel rahatsızlıklarını derinden sezer ve hissederler – hatta dışarıdan mutlu görünen insanın bile içindeki mutsuzluğu görebilirler. Gelişmemiş ise: Gelişmemiş bir Empat/Durusezerin yetileri: İyi hissediyorken, bir insanla etkileşime girdiğinde veya o insanı düşündüğünde birdenbire yoktan yere berbat hissedebilirsin, çünkü o an o kişinin hissettiği şey odur.Negatif bir insanın çevresinde veya kalabalık bir ortamda bulunduktan sonra enerjin tükenmiş hissedebilirsin. (Bu onların enerjilerine hassas oluşundan ve bilinçsizce kendindeki şifa enerjisini onlara yardım etmek için vermenden kaynaklanır.)Fiziksel rahatsızlığı olan birini düşündüğünde ya da gördüğünde, mesela, grip olan veya başı ağrıyan birini gördüğünde, durusezer kabiliyetin onun durumunu sana anlatmak için senin üzerinde -sen hasta olmasan da- birdenbire ortaya çıkan baş ağrısı ve burun akıntısı olarak gösterebilir. Gelişmemiş Empatlar başkalarının duygularını kendileri üzerlerine almaya eğilimlidir, bu da onların kalplerinde/duygularında baskı yaratır. Aşırı hassasiyetleri olabilir, herkese, arkadaşlara ve aile bireylerine danışmanlık görevi üstlenmek isterler. Bunu da sıklıkla kendi sağlıklarını harcayarak yaparlar. Bu ne kadar asil bir davranış olsa da, sağlıklı değildir ve kendi ruhsal gelişimine engel olabilir. Haliyle anlaşılması gereken, dengenin esas oluşudur. (Hem Terazi burcu hem Empat olmak nasıl bir şey hayal edebiliyor musunuz!) Başka insanların “şeylerini” toplamamayı öğrenmek bu işin anahtarıdır. Bunu her an, her yerde yapabilmek çok önemlidir. Bu süpermarkete girdiğinizde hoşunuza giden kız/erkek, telefonla konuştuğunu gördüğünüz birisi de olabilir. Gelişmiş bir Durusezer olmak için, kendi içinizde çok fazla içsel çalışma ve şifa çalışması yapmak gerekir, böylece başkalarına yardım etmek için yeterince güçlü olabilirsin. Gelişmiş ise: Gelişmiş Empatlar genellikle, Enerji Şifacıları ve Medyumlardır. Empatlar, ayrıca rüyalarında ruhsal mesajlar almaya yatkındırlar ve rüyalarına müdahale etme konusunda kendilerini geliştirmeleri gerekir. Bir Empat’ın gelişebilmesi için üç temel şey: Kendini başkalarının enerjilerini toplamaktan nasıl koruyacağını öğren.(Sadece niyetle veya kendine yakın bulduğun, yardım edeceğine inandığın başka spiritüel yöntemlerle de yapabilirsin)Üzerine topladığın enerjileri nasıl salacağını/üzerinden atacağını öğren.Başkalarının enerjilerini üzerine topladığında bunu kendi enerjin sanmak yerine, başkasının olduğunu fark et. Bu tanrı vergisi armağanın işleyişi, fiziksel olarak bir insana ait düşünceleri ya da ruhtan gelen bir mesajı alman ve bunu hemen duygu ve hislere dönüştürmen şeklindedir. Durugörürler bu şeyi görüntüye çevirenlerdir; Duruişitirler bunu seslere ve kelimelere çevirenlerdir; Durubilirler ise bunu bilişe dönüştürenlerdir. Durusezi demek, bir Ruhu veya Meleği görmekten ziyade, hissetmek demektir. Bu enerjilerin eril mi yoksa dişil mi olduklarını da sezebilir/hissedebilirsin ve göremesen bile tam olarak nasıl göründüklerini hissedebilirsin. Yani görmezsin ama kahverengi saçlarının, mavi gözlerinin olduğunu sezebilirsin. Ve bu hisler tam manasıyla doğrudur. Hislerine güvenmelisin. Bu güzel kabiliyet doğru şekilde geliştirildiğinde, çok güçlü bir Şifacı doğar. Unutmamamız gereken şey, Empat olmanın bir yük, bir lanet olmadığı; bir armağan olduğudur. Değerli bir araçtır, kimliğinin bir parçasıdır ve bu armağan birçoklarına yardım etmeni sağlar. Psişik bilgiyi duyguya çevirirken karşılaştığımız en ve tek büyük sorun, o duygunun kendimize ait olduğunu sanmamız, kendi duygularımızla karıştırmamızdır. Ya da başkasının enerjisini aldığımızın farkında olup, nasıl almayacağımızı/durduracağımızı anlayamamamızdır. Bu sebeple de, Duruseziyi birçoklarımız yük olarak algılar ve kurban rolüne bürünür. Ama düşüncelerimizin nasıl gerçeğimizi yarattığını unutmamamız gerek – eğer yük olduğuna inanırsanız, gerçekten yük olacaktır. Kendinizi başkalarının enerjisinden koruyamayacağınıza inanırsanız, koruyamayacaksınız. Ama bunun bir armağan ve güç olduğunun, güvende ve korunmuş olduğunuzun bilincinde olursanız da öyle olacaksınız. Yazar: Brigit Goldworthy Çevirmen: Serkan Sai Önder 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
jeffnyx Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Tam olarak sahip olduğum yetenek. Gerçekten yük gibi geliyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nazirella Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Tam olarak sahip olduğum yetenek. Gerçekten yük gibi geliyor. Aslında yük değil çok güzel bir armağan kontrol edebilirsen Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
jeffnyx Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Aslında yük değil çok güzel bir armağan kontrol edebilirsen Dediğiniz gibi kontrol edilebildiği sürece evet. Sadece nasıl yapacağımı bilmiyorum. Etrafımda olan ölümü bile hissedebiliyorum haliyle yoruyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heretik Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Bu çok isabetli bir konu olmuş teşekkürler. Hiç tereddütsüz şekilde Duruseziye sahip olduğumu söyleyebilirim. Ve hakikaten çok ama çok yorucu bir durum, sırf neredeyse tüm duyguları kendimde hissedebildiğimden kalabalık ortamlardan uzak duruyorum ama bu geçici bir önlem tabi kalıcı bir çözüm sağlamıyor. Her ne kadar verilen öneriler uygulanması gerekse de kolay bir süreç değil bunu kontrol edebilmek. Bunu öğreten danışman gibi birileri var mı bilmiyorum ama yoksa bizim gibilerin kendi başına nefes ve imgeleme teknikleriyle kontrolsüz negatif enerji alımlarını durdurması gerekecek aksi halde kişiyi bir çok ruhsal rahatsızlığa sürükleyebiliyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Kesinlikle tamamen beni anlatmış... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
indigo55 Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2015 Empati ile ilgili soruyu buraya mi yazmaliydim diye dusundum okuduktan sonra ipler biraz daha düzgünleşti burda da başka bir sorum var , bir şarkının sadece belirli bir kısmı zihnimde yankılandı belirli bir müddet sonra yürürken yoldan geçen araç hızlıydı ve ses yüksekti sadece zihnimde yankilanan kisim duyuldu bu konuyla alakası var mı çünkü arada zaman var. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darqrose Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Durusezi bir yüktür başkaları da bunu kullanmaya bayılır uyanık davranırsanız sezgileriniz sizi insanlardan zarar görmekten koruyabilir insanların içini görmek bir de bunu hissetmek zor bi durum fakat empati kurulan kişiler karşılarında ki duyarlı insanların üzerine oynamayı iyi bilir kendini acındırır mutluluğunu ya da kötü niyetlerini gizlemek için rolden role girer ama sonuçta siz herşeyi algıladığınız için sizi aldatması imkansızdır. Sonuçta yaşamınız boyunca kendinizi koruyabileceğiniz bir şeye sahipsiniz olaylara uyanamamak ve aşağılayıcı durumlara düşmek bizim için imkansız anlamasakta bilmesekte farkında olmasakta kötülüğü bastırıyoruz değil mi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
morwenath Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 yalnız bana şu ilginç geldi: her duygusal konuda hassas insan böyle olduğunu sanmaz mı? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heureux Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Arkadaşlarımla konuşurken mutsuz olduklarını nasıl hissettiklerini söyleyebiliyorum hassas olduğum da belli konularda söylenebilir şifa çalışmalarıyla da yakından ilgili olduğum söylenebilir. Fakat yetenek mi üzerinde durduğum için mi oluyor noktasına gelince kafam karışıyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 yalnız bana şu ilginç geldi: her duygusal konuda hassas insan böyle olduğunu sanmaz mı? Hassas olmanın, gözlemci olmanın ve çok insanla iletişim kurmanın empati ile derin bir ilişkisi var bence... Önce kendinizi karşınızdakinin yerine koymakla başlarsınız, zamanla kendinizi karşınızdakinin yerine koymak için çaba sarf etmeden onun duyguları size akar... Daha da ilerlediğinde bu kimselerin ruh hallerini rüyalarınızda görebilirsiniz ya da aniden aklınızda beliriverirler ya da fal bakarken onlarla kurduğunuz bağ ilk etapta buradan girişinizi sağlar ve içinde bulundukları ruh halinden içeri girersiniz... Bende bu şekilde işliyor neyse ki ortamlara girdiğimde herkesin duygusunu tek tek hissetmiyorum. Odaklandığım kişilerde işliyor. Bu arada insanları gözlemledikçe duygularını nasıl dışa vurduklarını anlamak mümkün. Bunun da empati ile çok karıştırılabileceğini düşünüyorum. Ama onlardan gelen derin acı duygusu en net hissedileni ve gözlemden öte bir şey olduğunu net şekilde hissettiriyor insana. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
morwenath Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Hassas olmanın, gözlemci olmanın ve çok insanla iletişim kurmanın empati ile derin bir ilişkisi var bence... Önce kendinizi karşınızdakinin yerine koymakla başlarsınız, zamanla kendinizi karşınızdakinin yerine koymak için çaba sarf etmeden onun duyguları size akar... Daha da ilerlediğinde bu kimselerin ruh hallerini rüyalarınızda görebilirsiniz ya da aniden aklınızda beliriverirler ya da fal bakarken onlarla kurduğunuz bağ ilk etapta buradan girişinizi sağlar ve içinde bulundukları ruh halinden içeri girersiniz... Bende bu şekilde işliyor neyse ki ortamlara girdiğimde herkesin duygusunu tek tek hissetmiyorum. Odaklandığım kişilerde işliyor. Bu arada insanları gözlemledikçe duygularını nasıl dışa vurduklarını anlamak mümkün. Bunun da empati ile çok karıştırılabileceğini düşünüyorum. Ama onlardan gelen derin acı duygusu en net hissedileni ve gözlemden öte bir şey olduğunu net şekilde hissettiriyor insana. Bu doğru... Ama kaldırılması zor bir durum. Zira karşındakini anlamaya başladıkça önceliği onlara vermeye başlıyorsun. Bu da insanların çoğunun seni kullanmasına sebep oluyor. Ayrıca herhangi bir durumda adaletli ve karşındakini düşünür bir tavır takındığında insanlığın geneli sana tabiri caizse "enayi" gözüyle bakıyor... Ama ben artık problem etmiyorum zira eden buluyor. Ben kaybetmiyorum çünkü kaybedecek birşeyi kazanmanın peşinden koşmuyorum. İnsanlığın geneli bu tip şeyler peşinde koştuğundan zaten yukarıdaki duruma düşülüyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GOZ Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Dursezi özelliğim var mı tam anlamadım ama ben etrafımdaki insanlara o anda arkam dönük olsa da hatta ortama girdiğimde onları hiç görmemiş olsam da hislerini anlayabildiğimi düşünüyorum. Bir defasında annem ve anneannemle eve dönüyorduk. Kavşağa geldiğimizde ben onlardan önce karşıya geçtim ve onları beklemeye başladım. O sırada yanıma birinin geldiğini ve ondan çok korkmaya başladığımı hissettim ama o insanı henüz görmemiştim. O kişiye direk bakmadım ama görüş alanıma girdiğinde esmer, zayıf ve yaşlı bir adam gördüm. Neden bilmiyorum ama o adamın bana zarar vermek istediğini hissettim. Yayalara yeşil ışık yandığında karşıya geçmedim. O adam da karşıya geçmek için bekliyor gibiydi ama o da karşıya geçmedi ve yolunu değiştirdi. Yani bu da benim haklı olduğumu ortaya çıkardı. Bu durusezi mi, bilmiyorum. Durusezi olsaydı sanırım başkalarının ağrılarını da hissetmem gerekirdi ama hissetmiyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Bu doğru... Ama kaldırılması zor bir durum. Zira karşındakini anlamaya başladıkça önceliği onlara vermeye başlıyorsun. Bu da insanların çoğunun seni kullanmasına sebep oluyor. Ayrıca herhangi bir durumda adaletli ve karşındakini düşünür bir tavır takındığında insanlığın geneli sana tabiri caizse "enayi" gözüyle bakıyor... Ama ben artık problem etmiyorum zira eden buluyor. Ben kaybetmiyorum çünkü kaybedecek birşeyi kazanmanın peşinden koşmuyorum. İnsanlığın geneli bu tip şeyler peşinde koştuğundan zaten yukarıdaki duruma düşülüyor önceliği onlara verme hali gerçekten büyük sorun. Ve kullanılmak nedeniyle her defasında kırılmak ve kırılırken dahi onların açısından bakmak... enayi yerine koyulmak çok dokunmuyor çünkü çoğu durumda aptal rolü yapan biri olarak kimin beni nasıl gördüğünü önemsemiyorum hiç. aynı duyguları bire bir hisseden birini görmek iyi geldi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
morwenath Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 kayınbiraderim öleli 1,5 sene oldu. vurularak öldürülmüştü. ölümünden birkaç ay önce beni evlerinden evime götürmek için bir arkadaşının arabasına binmiştik (iki ev arası 35 km kadar). ama arabaya bindiğimde içimde tuhaf bir his birikti. adam bana yaptığı pis işleri anlatıyordu rahatça. kendisi tokatçı imiş. arabadan indiğimde eşime "bu adamın arabasına bineceğimize keşke yürüyerek gelse idik... bu adamı hiç sevmedim" dedim eşime. birkaç ay sonra o üzücü olay meydana geldi. rahmetlinin arkadaşları ile tanışmıştım. 3 ünü çıkarırken mevlüde başsağlığına gelenleri görünce eşime döndüm ve "rahmetlinin arkadaşlarını tanırım ama o ortamdaki tüm adamların gelmesine rağmen x şahıs gelmedi" dedim (x dediği o arabasına bindiğimiz adam) eşimin diğer abisi bana çıkıştı "ortalığı karıştırmaya mı çalışıyorsun derdin ne" diye. ben sesimi çıkarmadım. bir ay sonra x şahsın dostu gelerek herşeyi tek tek anlattı. meğer azmettiren x şahısmış... bunu hiçbir zaman unutmam. o x herifin arabasına binince içimdeki tuhaf duyguyu ve ürpermeyi hala unutamıyorum... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
morwenath Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 15, 2015 (düzenlendi) yalnız dikkat et bu senin hatan enerjinden gidiyor, cepten yiyorsun. bunun da çözümünü buldum ama ulu orta söylemek, daha doğrusu tanımadığım birine söylemek ne kadar doğru bilemiyorum... bu arada önemli değil Nisan 15, 2015 morwenath tarafından düzenlendi kelime düzeltme Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Nisan 16, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 16, 2015 Aksine ulu orta söylemeniz doğru olan. Arınma meditasyonu ve benim için bazı zamanlar yazı yazmak nötrlenmem açısından işe yarıyor. Özellikle sitedeki topraklanma ve bağ kesme meditasyonlarını tavsiye ederim.. Bu arada başınız sağolsun. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
morwenath Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2015 O zaman dürüst konuşacağım: Meditasyon vs... Serbest enerjilerin, rahmani kökene bağlanmadığı surece rahmani olmadığına inanıyorum... Herşeyi yaradana inandığımdan, ondan istiyorum: O da veriyor zaten Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2015 Hangi yolu seçerseniz seçin, önemli olan nötrlenme yolunu bulmuş ve içselleştirmiş olmak zaten. Bütün bunlar bende de inançtan ayrı yol almıyor. Ama herkesin yolu da kendisine özeldir. Önemli olan kendisine özel yolu bulabilmesi insanın. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ChocolaMoon Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2015 Sanırım benimde durusezim var. Pek emin değilim. Yakın arkadaşımın kuzeni çok kötüydü. Hastahaneye kaldırılmıştı. Bir gün öyle bir uyandım ki ölmeyi dileyecek hale geldim. O kadar gergindim ki... Bir şey beni aşırı derecede rahatız ediyordu. Sanki elimi bir şeye atsam gerginliğimin enerjisinden tuzla buz olacakmış gibiydi. Aklıma hep 'ölüm' kelimesi gelip duruyordu. Gerçekten anlatılmaz yaşanır bir duyguydu. O gün öğleden sonra gibi arkadaşımın kuzeninin ölüm haberini aldık. Bu yüzden durusezi bana hem hediye hemde ceza gibi geliyor. Yani ölümü hissetmek. Ama bunu geliştirmekte istiyorum. Kontrol altına almak yani. Bunun bana getirilerinin fazla olacağını düşünüyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 18, 2015 Konudan uzaklaşan mesajlar silinmiştir. Lütfen inanç konusuna girmeden konuyla alakalı mesajlar atınız. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tanrica Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2015 Ya emeğimize sağlık valla bir arkadaşıma anlattığında empati demişti bende araştırıp empat olduğuma karar verdim. Ama fazla kaynak yok bu site gerçekten her soruma cevap bulabildiğim bi site. Devamlı değişen ruh halimden dolayı delircegimi düşünüyordum zamanlama harika Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2015 Şu testte de 'Hissedişsel' çıkmıştı... http://www.gnoxis.com/ilahi-ileti%C5%9Fim-tarz%C4%B1n%C4%B1-bulma-testi-35603.html Sanırım gelişmemiş bir empatım. Daha bugün bir kaosu önledim, niye yaptım bunu? Fırtına çıkmasın diye; fırtına çıkmadı... Ya sonra? Sonrası yok bu işin... Güzel yere dokunmuş bu kısım... (Hem Terazi burcu hem Empat olmak nasıl bir şey hayal edebiliyor musunuz!) Başka insanların “şeylerini” toplamamayı öğrenmek bu işin anahtarıdır." Epeydir de toplayıcılığı bırakmıştım aslında. Bazen toplamaktan başka çaresi kalmıyor insanın. Son yıllarda bu empatlığın yoğunluğu daha da fazla artmaya başladı. Duygusal olarak dağıldım, eskiden bir bütündüm en azından. Karşımdaki bir insanı; onu kendisine anlatan sayfalarca yazı yazabilirim. Bunu bir iki defa yaptım sadece. O değil de hemen hemen herşeyi yalnız yaşayıp, yalnız hissediyorum. Ailedekilere destek olmak zorunda mıyım ben? Enerjim talan edilmiş gibi hissediyorum... Balını alan kayboluyor, çok bencilce... Genelde çok mutlu görünen insanlar daha da çok etkiler beni. Hep mutluymuş gibi davranan hüzünlü ve güçlü ruhlar... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2015 Şu testte de 'Hissedişsel' çıkmıştı... http://www.gnoxis.com/ilahi-ileti%C5%9Fim-tarz%C4%B1n%C4%B1-bulma-testi-35603.html Sanırım gelişmemiş bir empatım. Daha bugün bir kaosu önledim, niye yaptım bunu? Fırtına çıkmasın diye; fırtına çıkmadı... Ya sonra? Sonrası yok bu işin... Güzel yere dokunmuş bu kısım... (Hem Terazi burcu hem Empat olmak nasıl bir şey hayal edebiliyor musunuz!) Başka insanların “şeylerini” toplamamayı öğrenmek bu işin anahtarıdır." Epeydir de toplayıcılığı bırakmıştım aslında. Bazen toplamaktan başka çaresi kalmıyor insanın. Son yıllarda bu empatlığın yoğunluğu daha da fazla artmaya başladı. Duygusal olarak dağıldım, eskiden bir bütündüm en azından. Karşımdaki bir insanı; onu kendisine anlatan sayfalarca yazı yazabilirim. Bunu bir iki defa yaptım sadece. O değil de hemen hemen herşeyi yalnız yaşayıp, yalnız hissediyorum. Ailedekilere destek olmak zorunda mıyım ben? Enerjim talan edilmiş gibi hissediyorum... Balını alan kayboluyor, çok bencilce... Genelde çok mutlu görünen insanlar daha da çok etkiler beni. Hep mutluymuş gibi davranan hüzünlü ve güçlü ruhlar... "Balını alan kaçıyor" sözün zaman zaman hissettiğim tükenmişliği anlatıyor resmen Yazıyı dönem dönem tekrar tekrar okumam gerekiyor... Hala başkalarından topladığım duyguları kendi duygularım sanıyorum bu da beni dengesizleştiriyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tugse Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 26, 2015 vensevdiğim insanların yüz kıvrımları gözlerinden nerdeyse %90 hissettiklerini hissediyor içinden geçirdikleri kelimeleri birebir aynı olmasa da aynı anlama gelecek şeklinnde olanları tahmin edebiliyorum bu da mı duruseziye girer.hatta benim sevmediğim yabancı birinin bana baktığını %60 hissedip başka yöne bakarken, az çok aklından ne hinlikler geçirdiğini hissedebiliyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.