nazirella Oluşturma zamanı: Mart 1, 2015 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 1, 2015 Fazlasıyla Empatik bir insan olarak, empatime nasıl hakim olacağıma ve çevremle nasıl daha iyi enerjetik sınırlar çizeceğime yönelik çok fazla enerji harcadım. Birçok insanda; özellikle durusezer, hassas, sezgisel ve ışık işçisi tayfada, empati ve enerjetik sınırlar konusunda hep benzer sorunlara rastladım. O yüzden, empati ile olan deneyimlerimden oluşan bir makale serisi yazmanın iyi bir fikir olacağını düşündüm: kendi durumumu nasıl farkettiğim ve empatimi nasıl kapatmayı öğrendiğim gibi konular. Ki birçoklarının henüz Empat olduklarını farketmemeleri büyük bir problem. Sadece insanların çevresinde olmalarının onlara kötü geldiğini biliyorlar o kadar. Bu serinin ilk makalesinde aşırı çalışan empatlığın işaretlerinden, kendi deneyimlerim vasıtasıyla bahsedeceğim. Öncelikle empati nedir bunu tanımlayalım, ondan sonra empati hayatınızı mahvediyor mu etmiyor mu nasıl anlayacaksınız anlatacağım. Empati nedir? Empati, geçici olarak kendi deneyiminden çıkıp, başka bir insanın deneyimine geçmektir, onun gibi algılamaktır. Bu duygusal, zihinsel, fiziksel veya fikirsel olabilir. Empati birçok insanın çeşitli derecelerde sahip olduğu bir armağan. Ama eğer bu armağana sahipsen, nasıl açıp kapatacağını BİLMELİSİN. İdeal olarak, kullanmak istediğin zaman açacak ve gerektiğinde kapatabileceksin. Bazı Empatlar bunu nasıl yapacaklarını doğal olarak biliyorlar. Diğer Empatlar ise bilmiyorlar. Empati kapalıyken enerjetik sınır Empati açıkken enerjetik sınır Geçirgen bir varlık haline dönüşüyorsun. İki dakika öncesinde bir çanaksan, şimdi empatisi tetiklenmiş bir kevgirinsansın. Enerjin başkalarına gittiğinde enerji bedeninde açılımlar oluyor (bu sayede kendini başkasının yerine koyabiliyorsun.) Ayrıca bir başka olan şey de, enerjinin sana gelmesi – bu sayede etrafında ne olup bitiyorsa emiyorsun; insanlardan, mekanlardan, olaylardan… Kendini geliştirmiş bir Empat olmak (istediğin zaman empatini açıp kapatabilmek) müthiş bir şeydir ve de gerçekten bir armağandır, çünkü empati başkalarının perspektifinden açıkça görebilmemizi sağlar, bu da iyi ilişkiler kurmamıza yardım eder. Empati içimizde şefkat uyandırır. Başkalarıyla bağlantı kurmamızı ve onları umursamamızı sağlar. Eğer onların yaşadığı şeyleri hissedebilir ve bağlantı kurabilirsek, o zaman yardım etme isteğimizde daha motive olmuş oluruz. O yüzden, empatlar verici, yardımsever olmaya meğillidirler. Empati bir açıdan havalı bir şeydir de, çünkü bir nevi ayrılık algısını aşmamızı ve BİRliği deneyimlememizi sağlar. Bu ruhsal bir armağandır, ruhsal okumalar yaparken ben çokça kullanırım, elbette eğer sen de empatik isen sen de kullanabilirsin. Ama daha empatisini nasıl kapatacağını bilmeyen biriysen, empatin bir şey tarafından tetiklenecek ve sen bunu kapatmayı unutacaksın, hatta açık olduğundan haberdar bile olmayabilirsin. Belki de sürekli empatin açık dolaşıyorsun. İşte bu gibi bir anda, empatin yaşam kalitene müdahale ediyor demektir. Nasıl kapatılacağını bilmediğinde empatinin yarattığı dezavantajlar: Bu aslında sadece bir görüntü/izdir – acı vermekten, elden ayaktan düşürmeye kadar vardırabilir-. Başkasının fiziksel veya duygusal acısını aldığında ve onunla geçici olarak kötürüm kaldığında, acıyı gözlemlersin ve ardında ne olup bittiğini çözmeye çalışırsın. Aşağıdakilerle kendinde bir yakınlık görüyorsan, empatini kontrol altına almak için yapacakların var demektir. Yakınlık görmüyorsan, zaten bu makalenin devamını okumana muhtemelen ihtiyacın yoktur. Şunlar sana tanıdık geliyor mu? İlişkilerde aşırı empati: Birinin bir sorunu olduğunda, hiç onun çektiği sorunlara kendini kaptırdığın ve gerçekten yardım etmeyi arzuladığın oldu mu? Elbette bu güzel ve iyi bir şey, ama ya onların üzerine fazla düşer ve onların“şeylerini”, problemlerini kendine toplarsan? Ya sınırların bulanıklaşır ve sana ait olmayan sorumlulukları yüklenirsen? Almaları gereken sorumlulukları ve değişim yaratma şanslarını, onların yerine doğrudan veya dolaylı yoldan sen yaparsan? Aşırı empati, genellikle beraberinde bağımlılık ve zayıf sınırlar getirir, şifacılar çok fazla empatik olduklarından bu konuda zorluk yaşarlar. Sosyal hayatta aşırı empati: Empatin sosyal hayatta tetiklendiği zaman, etrafındaki insanlara fazla odaklanırsın. Belki sinsice onları sezgilerinle okuyor ya da direkt olarak dikkatini veriyor ve dinliyor olabilirsin – bu onların enerjilerine dalış yapmak gibidir. Herkes rengarenkken sen gri tonlarındaysan, bu kendinde merkezlenmediğin içindir. Kendini başkalarının enerjilerinde kaybettiğin içindir. Empatin sosyal bir duruma odaklanmışsa, bu senin durumu en az zevkle deneyimlediğin anlamına gelir çünkü enerjin senden fazlasıyla çekilir ve bazen seni bunalmış gergin bir hale getirir. Bu bana eskiden çok olurdu. İnsanlarla ilk tanıştığım zamanlar, gergin davrandığım söylenirdi bana. Bu, bütün enerjimi etrafıma yaydığım içindi. Ben onlarla sadece bir kişi olarak değil, enerjisel bir varlık olarak tanışıyorum. Peki bu münasip bir davranış mıı? Okuma yaptığın zaman, evet. Sosyal hayatta ise, hayır. Neyse ki, sonra sonra bunu kontrol altına almayı başardım ve sosyal etkileşimlerimde normal bir insan oldum. Aşırı duygusal empati: Başkasının duygusal acısı yüzünden kendini yerlere serdiğin oldu mu? Bu bana birçok kez oldu. Londra’da yaşadığım zamanlar, bir tanıdığımın kardeşi intahar etmişti. Bu tanıdığım evime geldi ve gittikten sonra onun acısını nasıl üzerimden silkeleyeceğimi bilemez bir haldeydim. Ki onunla fazla bir yakınlığım yoktu ve teorik olarak onun acısının beni bu kadar etkilememesi gerekiyordu. Birkaç sene önce, sevdiği yeni ölmüş bir akrabamı yatıştırırken, başkasının acısını toplama üzerine en büyük deneyimimi yaşamıştım. Ben sevdiğini yitirmiş biri değildim. Ama sevdiğini yitirmiş olan akrabamı teselli etmeye başladığımda, kendimi kederin tam ortasında buldum. Önce ne olduğunu bilemedim. Sadece onun adına üzüldüğümü varsaydım. Ama neredeyse bir ay boyunca işten güçten el ayak çektim. Bütün gün ağladım. Hayatımda hiç hissetmediğim kadar acı duydum. Acayip olan, onların acısı geçmeye başladığında benimkinin de geçmeye başlamış olmasıydı. Birkaç ay sonrasında, aura görebilen bir sezici, omuzlarımda bana ait olmayan felaket düzeyde bir empatik duygusal çerçöp taşıdığımı ve bundan arınmam gerektiğini söyledi. Bu çeşit bir duygusal empati tamamen uygunsuz ve gereksizdi. Böyle acıdan kıvranmamın (ya da tam tersinin) kimseye faydası olmadı. Ama ben neler olduğunun ve neden olduğunun farkında bile değildim. Empatimin kontrolden çıktığını bilmiyordum. Bazı şeylerde aşırı empati: Bu, binalara girdiğinde, bazı yerlerden yürüyüp geçtiğinde, o bölgenin enerjetik frekansını toplamışsan olur. Bir ara İspanya’da tercümanlık yaptım. Karakola gitmem ve bazı cinayet zanlıları için çeviri yapmam gerekiyordu. Karakolun enerjisi, çaresizlik, üzüntü, duygusuzluk, acımasızlık ve başka türlü kötülükler kokuyordu. Sonrasındaki birkaç gün, adeta enerjetik olarak dayak yemiş gibiydim. Tekrar, eğer empatimi nasıl kapatacağımı bilsem bu beni etkilemeyecekti. Fiziksel empati: Başka insanların ağrılarını ve acılarını hissediyor musun? Fiziksel empatlar, felaket baş ağrılarına yakalanabilirler ve kendilerini hastalık hastası gibi hissedebilirler. Genellikle olan şey, sünger gibi başkalarının acılarını toplamalarıdır. Bunlar sadece empatinin en alelade biçimleri. Daha bir sürü çeşit var, bunaentelektüel empati, hayvanlarla ve bitkilerle empati dahil. Eğer üstte konuştuklarımızdan biri olduğunu az veya çok düşünüyorsan, bir sonraki “Empatini nasıl kapatırsın” konulu makalemi okumak isteyebilirsin. Empatini kapatmanı sağlayacak üç şey paylaşacağım. Eğer empatiyle alakalı paylaşmak istediğin deneyimlerin varsa lütfen yorum bırak. Devamı olan makale bir sonraki yayınımda gelecek. Yazar: Anna Sayce Çevirmen: Serkan Sai Önder Kaynak: psychicbutsane.com/empathy 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nazirella Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Aşırı Çalışan Empatiyi Nasıl Kapatırsınız ? Bu Anna Sayce’in “Aşırı Empati Hayatını Mı Karartıyor?” makale serisinin ikinci kısmı.İyi okumalar. Lütfen bu makalenin sırayla okunması gerektiğinin farkında olun, bu makalede “aşırı çalışan empati” derken ne demek istediğimi anlamak için ilk makaleyi okumanız iyi olabilir. Böylece, empati armağanına sahip olup da kapatmayı bilmeyen bir insan mısınız bunu öğrenebilirsiniz – empat değilseniz zaten, bu makale ilginizi çekmeyecektir muhtemelen. - Aşırı çalışan empatinin üstesinden gelmek için üç adım var: Kendinde merkezlenmek – bir enerji yönetim aracı olarak, empatini istediğin zaman kapatmayı öğrenmek için, genel olarak kendi merkezinde kalman için kendini geliştirmek.Empatini tetikleyen şeylere karşı farkındalığını yükseltmek – Empatini tetikleyen dış etmenleri anlamak – yani, hangi durumlar ve insanların empatini o anda tetiklediğini anlamak.Bilinçsiz empatiden, bilinçli seçeneğe geçmek – Empatini neden kapatamadığını anlamak; seni sınırlayan inançlarını ve bilinçsiz tercihlerini aşmak ve de enerjinin yönetimi için yeni niyetler etmek. İlk Adım: Düzenli olarak kendini merkezlemek Aşırı empatini kapatma hususunda bu en önemli kısımdır. Bu makalenin hepsini okuyabilirsiniz ama eğer gerçek anlamda kendinizi merkezleme konusunda pratik yapmazsanız empatiniz üzerinde hiçbir kontrol sahibi olmazsınız. Merkezlemek nedir ve empatiyi kontrol etmede neden önemlidir? Empatin aktif olduğunda, enerji alanında açılmalar olduğunu, bu yüzden de enerjinin senden çevrene yayıldığını ve dış enerjilerin enerji alanına girdiğini zaten biliyoruz. Merkezlemek demek, bu enerji açılmalarını kapatmak ve enerjini kendine geri getirmek demektir. Esasen, odak ve farkındalığı kullanarak “an”da olmaktır. Bu, kendinin ve hislerinin derinlemesine farkına vardığın bir haldir; etrafında olan bitenden çok içinde olan biten sesli olur. Merkezinde olduğunda, etrafındaki insanların duyguları yüzünden enerjetik olarak dikkatinin dağıtılması daha zordur. Kendini nasıl merkezlersin? Bütün enerji yönetimi egzersizlerindeki prensip aynıdır – niyet. Kendini niyetinin gücüyle merkezlersin. Bunu bir düşünelim. Çakralarını imgeleme yoluyla açıp, kapatabileceğini biliyor muydun? Enerji alanın niyetlerine ve düşüncelerine cevap verir. Komutu verirsin, enerjin karşılık verir. Çoğumuz bunu bilinçsizce yapıyoruz. Enerjini boşaltan negatif bir şey düşünüyorsun ve enerji alanını büzmüş oluyorsun. Yalan söylersen, enerji alanın büzülür. Diğer taraftan, güçlendirici, teselli edici bir şey söylersen enerjin rahatlar ve genişler. Enerjin yaptığın, düşündüğün ve söylediğin her şeye tepki verir. Bu teorik olarak bildiğin bir şey olabilir, ama deneyimlediğinde muhtemelen büyük fark görürsün. Enerjini kontrol et demesi, yapmaktan kolaydır. Enerjimizin gideceği yeri kontrol edebilen üstadlar olsaydık, muhtemelen asla negatif düşünmezdik. Empatlar için merkezleme tekniklerinin kullanışlı olduğu nokta da budur. Bilhassa, sana merkezlenmiş olmanın nasıl hissettirdiğini hatırlatır ve etrafındaki şeylerin içine çekildiğini hissettiğin an merkezlenmeyi hatırlar ve o ana merkezlenerek empatini kontrol altına alırsın. Devamlı yapılan iyi bir merkezleme meditasyonunun bileşenleri şunlar: Zihnini sustur: Başlarda nefesini 1-2 dakika gözlemleyerek.Topraklan: Ben bunu kök çakramdan enerjinin yeryüzüne aktığını, Dünya’nın merkezinde dolanıp sonra aynı şekilde bana geri döndüğünü imgeleyerek yapıyorum.Sonra, enerjimi tekrar kendime çağırıyorum. Bu bir tür enerji çağırma. (Ç.N. ruh çağırmaya gönderme yapıyor) Düşünce enerjisi insanlara, sevdiklerimize, korkularımıza ve anılarımıza kadar uzanabilir. Ben birkaç dakika, tüm düşünce enerjisinin bana gelmesini bekliyorum.Sonra, bilinçli olarak enerji alanımdaki bütün “açılmaları” kapatıyorum. Bunu kalp çakrasında yanan beyaz bir ışığı imgeleyerek yapıyorum, bu (bir nevi eller şeklinde) uzanıp açılmaları kapatıyor, bu sırada kapının kapanma sesini duyuyorum.Ardından, enerjimin içimde oluşunu deneyimlemeye bırakıyorum kendimi. Birkaç dakika boyunca anda olmayı, kendinin farkında olmayı ve sessizliği deneyimliyorum. Bu şekilde istediğim kadar durabiliyorum.Enerji alanımın kendi kendine açılmış olduğunu hissettiğimde, sadece kalp çakrasındaki ışığın uzanıp “açılmaları” kapatmasına izin vererek bu durumu tekrar yaratabileceğimi kendime tasdikliyorum. (sosyal etkileşimlerde, halka açık yerlerde. – mesela, büyük bir şehrin sokaklarında yürüyorsam ve topladığım enerjiler ile boğulmaya başladıysam.) Yukarıda üzerinde durulmuş olan merkezleme egzersizini ne kadar çok yaparsan hayatında bir o kadar enerjinin gittiği yeri kontrol edersin. İstersen, kendini merkezlemeden önce, eski enerjiyi serbest bırakabilirsin. Empatların enerji alanları başka insanların şeyleri ile doludur. Bunlardan kurtulmak için şu sırayı takip edebilirsin: Gözlerini kapat“Tanrım” de ya da istersen “Başmelek Mikail” de, yüksek sesle.Sonra da: “Şu anda enerji alanımda bana ait olmayan bütün enerjileri yok etmek adına Tanrı’nın/Kaynağın gücünü çağırıyorum.” de. Merkezleme pratiğini yapıyorsan artık empati gerçekleştiğinde onu kontrol altında tutabileceksin. Ancak, empatini tetikleyen şeyler hakkında da yüksek farkındalık kazanmalısın, bu empatiyi kontrol etmede ikinci kilit noktadır. İkinci Adım: Farkındalığı Yükseltmek Çoğu empat, empati süreci hakkında çok az farkındalığa sahip ve bu empatların empatiyi kapatmayı öğrenememelerinin en büyük sebeplerinden biri. Başkalarının enerjilerini empatik olarak topladığında neler oduğunu tekrar hatırlayalım. 1- Empatin birisi tarafından uyarılıyor. 2- Enerji alanın açılıyor ve karşıdakinin deneyimine anlık bir bakış atıyor, iyi ihtimalle bu onunla ilişkine yardımcı oluyor. 3- Enerji alanın sınırlarını kapalı tutmalı ki kendine gelsin, ama gelmiyor – açık kalıyor ve genellikle bundan haberin olmuyor – (deneyimsiz empatlarda) Deneyimsiz bir empatsan, empatini kapatman için ihtiyacın olan şey – ne olup bittiğinin farkında olmalısın. Yani, sadece bu yazıyı okuyarak erişemeyeceğin yüksek bir farkındalık. Pratik yapman şart. İlk olarak empatini tetikleyen şeylerin farkına varmalısın. Benimkiler: acı duyan/sıkıntılı insanlar, televizyonda şiddet, benimle hemfikir olmayan insanlar, bana bir sebepten ihtiyaç duyan insanlar… Seninkiler ne? Seni sevdiklerin mi tetikliyor sadece yoksa başkalarında da oluyor mu? O zaman, empati sürecini gözlemlemen lazım. Bir dahaki sefere, bir durum olduğunda karşındaki insana ne kadar kendini kaptırdığına dikkat et – bu duygusal bir konuda danışma veya sadece sorunlarını dinlemek olabilir; sosyal bir ortamda birisiyle etkileşime geçmek olabilir; sokakta yürürken çevrendekileri gözlemlemek olabilir. Bir Empat için, başkalarının üzerine düşmek bir alışkanlık olduğundan, bunu ne kadar yaptığının farkında bile olmayabilirsin. Birine ve onun enerjisine fazla odaklandığını fark ettiğin an, enerjini kendine geri çekmen en iyisi olur. Bunu en basitinden, kendini çimdikleyerek yapabilirsin, o an hissettiğin şeye dikkatini çekerek ya da sevdiğin bir şeye dikkatini çekerek – “bu rengi sevdim” ya da “bu sandalye ne rahatmış böyle” gibisinden. Bu adımları alışkanlık haline getirmek, sıcağı sıcağına empatini kontrol altına almanda gerçekten yardımcı olabilir. Ayrıca, bilinçli olarak enerjinin sana döndüğüne ve sınırlarının o an kapatıldığına niyet edebilirsin. Kendine zaman ayır ve kendi içinde nasıl hissettiğinin, içsel benliğinin farkına var. Eğer o an uygunsan, enerji alanındaki “açılmaların” kapandığını da imgele. Yararı dokunursa, kapının kapanış sesini de hayal edebilirsin. Yoksa, sadece bunun olduğunu kendi kendine teyit et. Üçüncü Adım: Bilinçsiz empatiden, bilinçli yapılan empatiye geçiş Kendini merkezleme ve empatini kapatma üzerine çalışıyor olup pek işe yaramadığını gördüysen o zaman enerjin üzerinde kontrolü elde etmene neyin engel olduğuna bakman gerek. Bazen, empatiyi tamamen kapatmazsın çünkü bir parçan bunun olmasını istemez. Empatimi kontrol etme konusunda motivasyonum olmadığında, bir parçam genelde şuna inanıyor olurdu: “Bir şifacı/arkadaş/sevgili/evlat/abla olarak aşırı çalışan empati herkese daha iyi davranmamı sağlıyor. Başkalarının ihtiyaçlarını onlar söylemeden sezmemi sağlıyor. Başkalarına yardım etmemde beni motive ediyor. Aslında, kapatmak tam bir bencillik olurdu!” Empatimi kapattığımda kendimi suçlu hissederdim. Sanki kendimi başkalarından koparıyormuşum gibi. Tanıdık geldi mi? Geldiyse ve bu enerjin üzerinde tam manasıyla kontrol sahibi olmanı engelliyorsa, içteki korkuları aşabilmek için buradaki bazı fikir ve bakış açıları faydalı olabilir: Aşırı empati, kendini kurban etmek gibi bir davranış. Sana ait olmayan negatif enerjiyle dolmak zevkli bir şey mi? Hayır! Negatifse ve sana faydası yoksa, bu başkasına da fayda sağlamaz. Bu tam manasıyla korkuyu yaymak olur, sevgiyi değil. İki tarafın da kazandığı bir durum aramak varken, kaybeden bir tarafın olduğu bir durum bu. Kendini kurban etmek, bütünün en yüksek hayrına asla uymayan bir şey. Empati uzun vadeli “sürekli açık” olmak üzere dizayn edilmiş bir şey değildir. Ben bunun farkına Byron Katie’nin “A Thousand Names for Joy” kitabındaki bir cümleye takıldığımda anladım. Orada şöyle diyordu: “Bedenlerin ayrı olmasında hoşuma giden şey, sen acı çekiyorken benim acı çekmiyor olmam.” (ve de tam tersi). Fiziksel seviyede ayrılık bize belli açılardan fayda getiriyor/hizmet ediyor. Evet, empati bir başkasının dünyasına bakış atmamız için çok iyi bir şey ama onlarla acı dolu dünyalarında kalırsak berbat bir şey! Neden mi? Çünkü o zaman biz hem kendimize hem başkalarına yararsız bir duruma geliyoruz! Sen de o kişiyle aynı negatif durumun içindeyken, nasıl o kişiyi o durumdan çıkartabilirsin veya moralini yükseltebilirsin ki? Olmaz öyle şey. İşte o yüzden, aşırı çalışan empati sana hizmet etmez. İçine girdiğin durumdan kendini çıkartıp silkelemen lazım ki, doğal olarak dünyaya iyi enerjileri taşıyabilesin. Başkalarını böyle iyileştirebilir ve böyle yükseltebilirsin. Aşırı empati aynı zamanda ilişki bağımlılığıyla da bağlantılıdır. Eğer başkasının acısını hissediyorsan, bu senin acına dönüştüğü için onların sorumluluklarını da üstlenmeye çalışıyor olabilirsin. Onları durumun dışarısına itip, sana ait olmayan duruma aşırı bağlılık ya da duygusal bir durum geliştirebilirsin. Böyle bir durumda sınırlar bulanık olduğu için fazlaca karmaşıklık olabilir, hele duruma iki empat dahil olduysa ikisi de birbirlerinin sorumluğunu üstlenmeye çalışır. Umarım bu ipuçlarını faydalı bulmuşsundur. Yazar: Anna Sayce Çevirmen: Serkan Sai Önder Kaynak: psychicbutsane.com/empathy Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heretik Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Bir ara bu yöntemleri daha yüzeysel olarak denemeye uğraşmıştım ama pek istikrar gösteremediğimden az ilerleyen gelişmemde tekrar sönmüştü. Zaten çok da başarılı olamamıştım ama tekrar tekrar pratik yapmaktan başka seçenek yok. Özellikle makalelerdeki, bilinçsiz empatlığın kişiyi kurban rolüne sürüklediği tam olarak nokta atışı. Bu konuda her yeni makaleyi özümsememiz gerekiyor bizim gibilerin. Teşekkürler faydalı konu için. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
reincarnated Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2015 #rez müsait bir vakit okumalıyım bu yazıyı teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Thyke00 Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2015 Kesinlikle çok faydalı ! Kontrol altına alabilmemiz gerekiyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
indigo55 Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2015 Aura görme programinda aurami daha öncede yakin bir zamanda da yeşil görmüştüm bildiğiniz üzere şifa ile ilgili alan lakin benim sifa ile ilgili çalışmam ve kayda değer bit ilgim yok sebebi empati ile ilgili olabilir mi " şifacılarda gelişmiş " ilgimi çekti, bundan daha önce daha netti kişiyi görmeme bile gerek yoktu yani hissediyordum ama fiziksel olarak etkilemiyordu artık eskisi kadar net değil, Adam fawerin kitabını okuduktan sonra olabileceğimi düşündüm ama unuttum zira kitabta olay daha çok ayna nöronlar ve elektromanyetik alanla ilgiliydi.Yardımcı olabilir misiniz? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Meastro Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 2, 2015 Aşırı empati yaptığımda ,birazda kendine empeti yap diyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kukla34 Yanıtlama zamanı: Nisan 27, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 27, 2018 Empati Kurmanın Zararları Nedir? Empati kurma konusunda başarısız olan pek çok kişinin temelde bu durumdan korktuğu gözlemlenmektedir. Empati, birçok kişi tarafından acizlik olarak değerlendirilmektedir. Nitekim kişiye karşısındakini anlama fırsatı sunan bu beceri acizlik olarak değerlendirilmemelidir. Bununla beraber empati kurma durumunu abartanlar da yok değildir. Eğer empati kurar karşınızdakine kendinizden çok üzülürseniz bu durumda acizlik baş gösterebilir. Şöyle ki iş hayatında çalışanlarına empati ile yaklaşan patron saygınlık kazanır fakat aşırıya kaçılması durumunda kontrolü elinden kaçırır. Sosyal hayatta da sınırları korunmayan empati, kişinin suiistimal edilmesine neden olur. Empati hakkında merak ettiğiniz her şeyi buradan öğrenebilirsiniz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Nisan 27, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 27, 2018 Üniversite yıllarında arkadaşım bana dertlerini anlatırken önce yavaşça gözlerim dolmuştu, sonra hüngür hüngür ağlamıştım. Normalde pek duygularını dışa vuran bir yapıya sahip değilim. Ben ağlamaya başlayınca arkadaşım da ağlamıştı ve o gün fark ettiğim bir şeydi empati. Karşımdakini dinlemeye başladığım anda, elimde olmadan yaşadığım bir duygu. Bu duyguyu çokça kapatmak zorunda kalıyorum işim nedeniyle. Bunu da farklı açıdan bakmaya çalışarak yapabiliyorum. Karşımdakinin anlattıklarını dinlerken bunları nasıl kullanabileceğime odaklandığımda duygular beni alıp götürmüyor. Bu durumda karşımdaki üzücü bir şey anlatırken içimdeki ses sürekli "ooo öyle de mi yaptı? bunu da yazmalıyım haklılığımızı çok güzel ifade ediyor bu davranış" diyerek anlatılanların içine girmemi engelliyor. Kapılıp gitmek istemeyenler için tavsiye ederim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Cronos Yanıtlama zamanı: Nisan 27, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 27, 2018 Çok kilit bir noktada yer alıyor gerçekten empati konusu. Biz psikolojide bir psikanalistin kendine psikanaliz uygulanmadan psikanalizde gereken başarıyı sağlayamayacağını savunuruz. Yazar da kendi deneyimlerinden yola çıkarak farkındalık kısmını hoş bir şekilde ifade etmiş, özellikle birlik kısmı. Kişinin kendine giden yolunda empatiyi çok önemli buluyorum ben. Çünkü insan gerçek manada hayatta olmak için kendi olabilmelidir ve yaşaması gereken bir insan havasız bir odadaysa camı açıp oksijen ile doldurur odasını. Bu açılan cam empatidir. Empatinin pek çok konuya uyarlanan hali var belirtildiği gibi. Empat tabirin pek doğru bulmasam da empat olduğunu düşünen biri olarak bu bazı noktalarda kişiyi müthiş bir yalnızlığa itiyor desem hatalı olmam diye düşünüyorum. Kişinin gözüne bakınca karakter, kişilik, ruhunun bağlı olduğu yer ve niyetlerini görmek ve kendi belirlediğin ve takip ettiğin evrensel değerleri, öğretileri takip ederek o kişiye yaklaşmak bir numaralı sebebi olabiliyor bu yalnızlığın ve yanlış anlaşılan kişi olmanın. Oradaki dengeyi yakalamada çok büyük bir sır yatıyor. Kişinin kendi derinine ve ruhsal, metafizik gerçekliğine açılan kapı olduğunu düşünüyorum kısacası empatinin.. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.