paranormalfikir Oluşturma zamanı: Mart 3, 2015 Paylaş Oluşturma zamanı: Mart 3, 2015 Yeni Zelanda'ya Fiji ve Polinezya'dan göç etmiş ve M.Ö Yeni Zelanda'ya yerleşmiş yerli halk. Savaşçı özellikleri ile bilinen bir halktır. Savaşa giderken yüzlerini beyaza boyamaları ve aç kaldıklarında insan eti yemeleri gibi sebeplerden dolayı barbar kavim olarak nitelendirilmişlerdir. Maori, Maori dilinde 'normal, sıradan, doğal' anlamlarına gelmektedir. Bugün Maorilerin toplam nüfusu yarım milyon bile değildir. (Maoriler'in Dünyadaki toplam sayıları 370.000 kadardır.) Yeni Zelanda nüfusunun %10'unu oluştururlar ve çoğunlukla Yeni Zelanda'da ve Avustralya'da yaşarlar. Aşağıdaki haritada Yeni Zelanda'ya Pasifik Adalarından yapılmış göçleri görebiliriz. Maorilerin Bir Başka Akraba Topluluğu Olan Moriorileri Katledip Yemeleri Morioriler ise, Chatham Adalarında yaşayan yerli topluluklarına verilen isimdir. Morioriler, M.S 1000 yıllarında Yeni Zelanda'ya gelen Maorilerin Chatham adalarına yerleşen ve avcılık - toplayıcılık yaparak yaşamlarını sürdüren akrabalarıdır. Maorilere ada kaynaklarını barışçıl bir şekilde paylaşma önerisinde bulunmayı düşündükleri sırada saldırıya uğramışlardır. 1835 yılında Maoriler tarafından kıyıma uğranarak, birçoğu Maoriler tarafından pişirilip yenmiştir. Maoriler, savaşçı bir kabile olmakla bilinirler. Aslında iki çeşit Maori vardır. Savaşçı Maoriler ve Uygar Maoriler. Günümüzde sadece Savaşçı Maoriler hayatta kalmayı başarabilmişlerdir. Maori Dini Maori Dini, Maoriler'in inandığı kabile dinidir ve mahalli bir özelliğe sahip olup evrensel değildir. Maori Dini'nin kutsal bir kitabı veya yazılı bir kaynağı olmadığı gibi din kurucusu da yoktur. Yazılı bir kuralı olmayan dinlerinin Tanrısına 'Lo' derler. Doğada Lo'nun hüküm sürdüğünü ve her doğa olayının Lo'dan kaynaklandığına inanırlar. Lo'nun, her şeyden önce var ve her şeyin kaynağı olduğuna, yerde ve gökte yaşayan her şeyin içinde bulunduğuna inanırlar. Lo, bütün tanrıların en büyüğüdür. Onun adını ancak rahipler söyleyebilirler. Maorilerde ibadet, rahiplerin onlara öğrettiği ilahi tarzında ki özel dualardan ibarettir. Topluluk hep beraber bu duaları okurlar. Haka dansları ile meşhurdurlar. Savaş ve meydan okumanın dansı olan Haka dansı, bugün sadece ülkeye gelen turistleri eğlendirmek adına yapılmaktadır. Maori (Hangi Selamlaşması) Ayrıca Maoriler burunlarını birbirlerine sürterek selamlaşırlar. (Hangi Selamlaşması) Tarihte çok iyi balina avlayabildikleri bilinmektedir. Onları ilk kez ünlü Kaptan Cook keşfetmiştir. Bağımsızlıklarını Aborjinlerden çok daha evvel kazanmışlardır. Bugün Yeni Zelanda'nın ikinci resmi dili Maori dilidir ve okullarda öğretilmektedir. Ülkede Maori kültürünü ve toplumunu yaşatmak için kültür merkezleri mevcuttur. Maoriler misyonerlik faaliyetlerinden sonra çoğunlukla Hristiyanlığı seçmişlerdir, ama bunun politik olup olmadığı şüphelidir. Bugün, Maoriler gibi Dünya üzerinde binlerce keşfedilmeyi bekleyen ya da keşfedilmiş kabileler vardır. Bu kabileler genelde ilkel olarak adlandırılırlar. Onları neye dayanarak ilkel kelimesiyle eş anlamlı kıldığımız ise meçhuldür. Oysa 1. ve 2. Dünya Savaşlarına neden olanlar, bu halklar değildir. Ya da Japonya'ya atom bombası atan... Kapitalizme ön ayak olmuş da değildirler... Bu topluluklar Dünya üzerinde en çok uyuşturucu kullanılan bir kıtada da yer almazlar, ya da fuhuş oranlarının yüksek olduğu bir bölgede de yaşamazlar. Bu kabileleri sadece bizler gibi yaşamadıkları, aslında doğal oldukları, rol yapmadıkları için 'ilkel' olarak adlandıran bizler, ne derece uygar olduğumuzu bazen sorgulamak zorundayız. Umarım bu bilgiler ışığında 'ilkel' tanımı üzerinde biraz kafa yorar ve 'uygar' sözcüğünü hak etmek için ne yapmak gerektiği konusunda da sesli düşünürüz. Bir Maori Efsanesi Maori efsanesi, adını Maui isimli efsanevi bir Yeni Zelanda kahramanından alır. Maui, çocukken o kadar zayıfmış ki onu okyanusun soğuk sularına bırakmışlar, ama Ranginui yani Gök Baba (Gök Tanrı) onu kurtarmış. Büyüyünce Aotearoa yani "Uzun Beyaz Bulut Ülkesini" kurmaya koyulmuş. Kanosundan South Island'ı, çapasından Steward Island'ı ve yakaladığı bir balıktan da North Island'ı yaratmış. Maori Savaşları İngilizler, 19. yüzyılda Yeni Zelanda'ya ayak basar basmaz adayı egemenlikleri altına almak için Maoriler'le savaşmaya başladı. Maori geleneklerinde, ata toprağında yani kabilenin eskiden beri yaşadığı yerlerde yaşamak çok önemliydi. Maoriler, toprağa çocuklarına bırakmak zorunda oldukları kutsal bir emanet gözüyle bakarlardı. 1840'ta imzalanan Waitangi Antlaşması'yla adada İngiliz egemenliği ilan edildi ve Maoriler'e kabile topraklarının ellerinden alınmayacağı sözü verildi. Ama kısa süre sonra bu sözün anlamı kalmadı. Maori geleneğine göre toprağın mülkiyeti ortak olduğu halde bazı Maoriler topraklarını beyazlara sattı. Diğer Maoriler bu duruma karşı çıkınca anlaşmazlık büyüdü ve şiddetli çatışmalara dönüştü. Maoriler'in 1845'te başlattığı bir dizi ayaklanma Güney Avustralya'dan gönderilen İngiliz birliklerince ancak iki yıl sonra bastırılabildi. Bununla beraber 1860'ta bir toprak satışı üzerine yeniden çatışma çıktı. Maoriler tarihlerinde ilk kez kendilerine bir kral seçtiler ve Kuzey Adası'nın ortalarına yerleşip savaşı, Maori Kral Ülkesi adıyla bilinen bu bölgede sürdürmeye karar verdiler. İngiltere adaya asker gönderdi. İngiliz askerleri kırmızı üniformalarıyla adanın yeşilliklerinde çok kolay bir hedef oluşturuyordu. Ne var ki, Maoriler düzenli birliklerle savaşmaya alışık değildi. Avrupalı askerlerin ve göçmenlerin sayısı da onların çok üstündeydi. Maoriler bütün bu olumsuz koşullar altında bile yiğitçe savaştı. Maori savaşlarının sonuncusu 1864 - 72 yılları arasında yapıldı. Savaş bittiğinde her iki tarafın da gücü tükenmişti. Maori Kral Ülkesi'nin hâlâ Maoriler'in yönetimi altında olmasına karşın, İngilizler toprakların büyük bölümünü Maoriler'in elinden aldı. Maori Tarihi Maoriler kendilerini 'Sıradan İnsanlar' anlamına gelen Maori sözcüğüyle adlandırıyorlardı; yeni gelenlereyse (Beyaz İnsan) 'Balina Sırtında Gelen Tanrı Önder.' anlamındaki Pakeha adını verdiler. Çok eski yerleşim bölgelerinde yapılan kazılar Yeni Zelanda'ya ilk insanların en az 1000 yıl önce gelip yerleştiğini göstermektedir. İlk göç M.Ö 1150'lerde büyük ormanlara yerleşmek amacıyla kanolarla denizden gelerek karaya çıkılmasıyla gerçekleşmişti. İkinci göç yaklaşık 200 yıl sonra yapıldı. Bu göçte ormanlardaki insanları yönetecek olan önderlerle aileleri geldi. Cook Adaları'ndan biri olan Rarotonga'dan yola çıkan üçüncü seferle de yiyecek olarak yetiştirilmek üzere yam ve gölevez bitkileri, yaprakları tapa bezi yapımında kullanılan dut fidanları ve evcilleştirmek amacıyla köpekler getirildi. Maoriler bu göçler sırasında 'katamaran' adı verilen çift gövdeli büyük kanolar kullanmışlardı. Maori ekonomisi avcılık, çiftçilik ve basit üretim üzerine kurulmuştu. Ülkenin Kuzeyinde ki başlıca ürün tatlı patatesti. İklimin daha serin olduğu Güneydeyse yenebilir eğrelti otu çeşitleri insanların temel gıdasını oluşturuyordu. İç bölgelerde yaşayan topluluklar günümüzde soyu tükenmiş olan devekuşuna benzer Moaları ve meyve yiyen fareleri avlarlardı. Kıyıda yaşayanlar ise balıkçılık yapardı... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ancients Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Keşke sayın paranormalfikir, derlemeyi yaptığı kaynakları da belirtseydi! Zira yaptığı, bilişim suçudur. Kendisinin niyeti elbette iyidir ve güzel bir derleme yapmıştır ancak kaynak belirtmek, erdemliktir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Maori Toplumunda Sosyal Statü - Kadın - Erkek Hiyerarşisi Kabileler kendi içlerinde büyük ailelere bölünmüştü. Eski Maori toplumunun en üst basamağı olan şeflere büyük saygı gösterilirdi. Toplumun en alt basamağında ise savaş esirleri vardı. Din adamları, kurban törenleri ve toprağın kullanımını düzenler, kabile halkını, tanrılarla ruhların insanların iyiliğini gözettiklerine inandırmaya çalışırlardı. Maori toplumunda kadın ve erkeğin durumları farklıydı ve değişik görevleri vardı. Erkekler derin sularda avlanır, tarım ürünleri yetiştirir, kuş tutar, ayrıca ağaç oymacılığı yapardı. Kadınlarsa ürünleri ayıklar, kıyılardan deniz kabukluları toplar ve ketenden giyecek dokurdu. Ayrıca çocukların bakımı, yemek pişirme ve evlerin temizliği gibi işler de kadınların görevleri arasındaydı. Maori erkekleri kabile yaşamında egemen konumdaydı. Kabilelerin şefleri, din adamları, törenlerde ki konuşmacılar ve savaşçılar hep erkekti. Avrupalılar'ın 19. yüzyılın başlarında Yeni Zelanda'ya yerleşmesinden sonra Maoriler yavaş yavaş yaşam biçimlerini değiştirdiler. Birçoğu kentlere göç etti. Günümüzde Maoriler'in yüzde 75'i, Yeni Zelandalı beyazlarla evlenme oranının düzenli bir yükseliş gösterdiği kent ve kasabalarda yaşar. 20. yüzyılın ikinci yarısında Maoriler'in eğitim düzeyinde büyük bir gelişme oldu. Günümüzde Yeni Zelanda Parlamentosu'nda Maoriler kendi seçtikleri dört Maori üyeyle temsil edilmektedir. Maoriler kendi kültürel özelliklerini korumak için çaba göstermekle kalmayıp, Yeni Zelanda'nın müzik ve sanat yaşamında da etkin bir yere sahiptir. Maori Kadınları ve Dövme... Maori kadınları yüzyıllardır geleneklerine bağlı kalarak, dudak ve çenelerine aile / soy bağlılığını ve cesaretini göstermek için dövme yaptırmaktadır. 1800'lerde ingilizlerin tehditkâr ve tahrik edici bulduğu bu uygulamayı yasaklamalarına rağmen bu gelenek hâlâ devam etmektedir. Dualarla başlanan ve saatlerce sürüp tüm dudakla çeneyi kaplayan bu dövmeyi yaptırabilmek için, bu şerefe hak kazanmış olmanız, ve o kabileye mensup olmanız gerekiyor. Eski tarihlerde kuş kemiği ve barutla yapılan dövme, (Moko dövmesi) günümüzde ise modern dövme iğneleriyle yapılmaktadır. Daha gelenekçi Maoriler ise bu durumu şöyle özetlemektedir. "Acı olmadan güzellik olmaz." Yeni Zelanda'da yaşayan Maoriler için dövme bir ritüeldir ve genellikle vücudun en kutsal yeri olarak görülen yüze uygulanır. İnsanlar sosyal statülerinin yüksekliğine göre ergenlikten itibaren hayatlarında ki önemli olayları kutlamak için dövme yaptırırlar. insanların yüzündeki dövmelere bakarak onunla ilgili pek çok bilgi edinilebilir. Daha aşağı sosyal kesimdeki insanların yüzlerine dövme yapmaları yasaktır. Geleneksel Maori dövmesi bıçak ya da çeşitli doğal keskiler kullanılarak yapıldığından çok acı vericidir. Savaşçı bir toplum olduklarından bu acılı gelenek aynı zamanda bir dayanıklılık göstergesidir. Maori dövmeleri yuvarlak şekiller ve spirallerden oluşur. Dövme olarak yapılan hiç bir şekil birbirinin aynısı değildir. İki çeşit Maori dövmesi türü vardır. Biri direk siyah çizgiler kullanılarak yapılır. Puhoro adı verilen diğer metotta ise arka plana siyah şekiller çizilerek, ön planda devam eden beyaz çizgiler bırakılır. (Puhoro dövmesi daha çok tercih edilir.) Günümüz Tarihinde Maoriler Aborjinler, Avustralya nüfusunun yalnızca % 1.5'ini oluştururken Maoriler, Yeni Zelanda nüfusunun % 14'üdür ve varlıkları daha çok hissedilir. Eskiden South Island'ın ağır kışını kısıtlı yiyecek stoklarıyla geçiremeyecekleri için North Island'da yaşarlardı. Bugün bile her 16 Maoriden yalnızca 1'i South Island'da yaşar. (Maori yer adları - telaffuz etmesi değil, ama hatırlaması zordur.) Kuzey Adası'ndaki yerleşim Güneydeki'nden daha fazladır. North Island'da bir bara girdiğinizde büyük ihtimalle Pakeha müşteriler arasında (Pakeha: Beyaz insan veya yabancı insan anlamlarına gelir.) eşit bir şekilde dağılmış pek çok Maori görebilirsiniz. Toplumsal kaynaşma oranı Avustralya'ya göre yüksektir, ama yine de ırkçı olaylar görülür. Maoriler ekonomik olarak toplumda en aşağı kademede olan topluluktur ve kültürleri de gittikçe yok olmaktadır. Maori aktivistlerin en aşırıları Yeni Zelanda kültürünün Maorilere ait değerlere yalnızca sözde sahip çıktığından yakınmaktadır. Son yıllarda sesini daha çok duyuran azınlığa mensup kişiler resmi bayramları bozmaya ve kolonici anıtları tahrip etmeye başlamıştır. Sonuç olarak bütün Yeni Zelandalılar artık tamamen birleşmiş ve uyumlu bir toplumda yaşamadıklarını görmeye başlamıştır. Maori nüfusu, 19. yüzyılda Avrupalı yerleşimciler ve Maoriler arasında yapılan toprak anlaşmasının adil olmadığını ve yeniden görüşülmesi gerektiğini savunmaktadır. Yeni Zelanda'nın ulusal gününe (6 Şubat) adını veren Waitangi Antlaşması ne İngiliz ne de Yeni Zelanda hükümetince onaylanmıştır. Eğer onaylanacak olursa (Ki bu siyasi olarak imkansızdır.) Maoriler şu anda ellerinde bulundurdukları topraktan çok daha fazlasını alacaktır. Beyaz Yeni Zelandalıların, Maorilerin davasına duyduğu sempati 100 yıldan fazla bir zamandır ekip biçtikleri toprakları onlara geri vermeye yetmez. Yine de Yeni Zelanda, pek çok açıdan gurur duyabilir. Irklar arası evlilikler en başından beri yaygın olduğu için, bazen saf kan Maori kalmadığı söylenir. Ailesi ilk yerleşimcilerden olan beyaz Yeni Zelandalıların çoğunun ataları arasında en az bir Maori bulunur. Bu utanç değil, gurur kaynağı kabul edilir ve Maori kültürü hem Yeni Zelanda'da hem de uluslararası alanda saygı görür. Yeni Zelanda hükümeti, mecliste ve memur kadrolarında Maoriler için belirli sayıda kontejyan ayırmış olup ve Yeni Zelanda'yı iki dilin konuşulduğu bir ülke yapmak için Maori kültürünü ve dilini teşvik etmektedir. Aslında bütün Maoriler İngilizce konuşur ve pek çoğu da Maori dilini hiç bilmez. Buna rağmen dili teşvik etmek için ortak bir çaba gösterilmektedir. Kohanga reo adı verilen, Maorilerce işletilen anaokulları okula başlamamış çocukların Maori dilini, tarihini ve mitolojisini öğrenmeleri için kurulmuştur. Mart 2000'den itibaren bir Maori radyo istasyonu ulusal çapta yayına başlamış ve kahvaltı programını da faal bir milletvekili olan Tau Henare üstlenmiştir. Ayrıca Aborjinlere oranla Maorilerde eğitim - öğretim oranı daha yüksektir. Uluslararası spor müsabakalarında rakip ülke takımına Haka Dansı sergilenerek bir karşılama yapılır. Savaşçı özelliklerinden dolayı rugby gibi sert sporlarda oldukça başarılıdırlar. Maori kültürü (Maoritanga) Aborjin kültürüne göre ziyaretçilerin erişimine daha açıktır. Genelde dağların birbirini sevmesi veya uygunsuz evlilikler yapmasını konu alan Maori efsanelerine çok yerde atıf yapılır. Keri Hulme'un Kemik İnsanları ve Maurice Shadbolt'un en iyi çalışmaları gibi Yeni Zelanda'nın önde gelen edebi eserleri Pasifik mitolojisine ait unsurlardan faydalanır. Çanakkale Savaşında Maoriler İngiliz gazeteci yazar Ellis Ashmead Bartlett Anafartalar Cephesi'nde şahit olduğu bir manzarayı dehşetle anlatmaktadır. "Esir alınan bir Türk'ü Maori'ler diz çöktürüp bekletiyorlardı. Birisi tüfeğin dipçiğini havaya kaldırarak büyük bir şiddetle esir askerin kafasına vurdu. Kafatası dağılan Türk askerinin çevresinde bağrışarak dans etmeye (Haka dansı) başladılar.Tüm bu olanları çevrede bulunan İngiliz askerleri de görmüşler ve seslerini çıkarmadan seyretmişlerdi". Avustralyalılar bir Hint birliğiyle kuzeye doğru epeyce ilerleyip, ardından Serçe Tepe’de olarak adlandırılan yerde görüş mesafesi dışında geri dönüp, uzaktaki bir vadiye doğru ilerlediler. Onların amacı dağ sırasının en yüksek noktasına - Kocaçimentepe'ye saldırıp, ele geçirmekti. Yeni Zelanda piyadeleri vadilere çıkmaya başlamadan, çeşitli Türk mevzilerinin ele geçirilmesi gerekiyordu. Bu görev, Yeni Zelanda Atlı Piyadesi’ne verildi ve onlarla birlikte Maori Birliği de gitti. Maoriler geleneksel şekilde saldırdılar. Türkler hâlâ bu siperin ilerisini ellerinde tutuyorlardı ve Maoriler onların seslerini duyabiliyorlardı. Öncüler onlara doğru ilerlediler ve Yüzbaşı Dansey ‘Haydi, saldırın!’ deyince, bu küçük grup saldırdı. Eski Maori savaş şarkısını bağırarak söyleyip, süngüleriyle hücum ettiler. "Ka mate, ka mate! (Ölürüm, ölürüm!) Ka ora, ka ora! (Yaşarım, yaşarım)..." Oradaki Türklere saldırdılar. Şarkılarını bitirecek nefesleri kalmamıştı, sadece süngüleri saplamaları gerekiyordu. Askerler, bir grup ölüm meleği gibi kendilerini düşmanın üzerine attılar. Süngü ve tüfek dipçikleriyle siperi temizlediler; sadece ölüler ve ölmek üzere olanlar kaldı. Bir kaç Maori öldü, fakat zafer onlarındı. Ka mate, ka mate! (Ölürüm, ölürüm!) (James Cowen, The Maoris ın the Great War, Auckland, 1926, sayfa.40-41) Ağustos Hücumu’nda muharebeye girmeden önce bir Maori ailesine şunları yazdı. "Biz Maoriler, şimdi hücuma gidiyoruz. Buraya yapmaya geldiğimiz işi bitirmek için. Bizim birliğin komutanları buradalar ve bizi selamladıktan sonra, bize savaş metotları hakkında bilgi veriyorlar. Sevgi dolu mektubunuz bana ulaştı. Ben iyiyim; tek derdim İngilizce’den başka bir lisan duymamam. Hepsi bu; o yüzden dertlenmemeliyim. Şimdi, canımın, ruhumun, tüm vücudumun bana ait olmadığını hissediyorum. Aldırma." (James Cowen, The Maoris ın the Great War: A History of The New Zealand Native Contingent and Pioneer Battalion, Auckland, 1926, sayfa.25) Adreslerinden Derlenmiştir. >>> Yeni Zelanda | Maoriler >>> Anzak Yürüyüşü - Serçe Tepe | Gelibolu'yu Ziyaret >>> AYNALAR: Okyanusya'nın Gerçek Sahipleri: Aborjinler ve Maoriler >>> Maoriler - Vikipedi >>> Maori Savaşları, Maoriler, Yeni Zelanda'nın Polinezya kökenli yerli halkı - Nüve Forum >>> ÇANAKKALE SAVAŞININ YAMYAMLARI ! >>> https://eksisozluk.com/maori--219134?p=1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Keşke biraz sabredebilseydiniz. Az çok bilmen lazım beni, her konumun altına eğer bana ait değilse kaynak eklerim. Alıntı dahi yazmam, link veririm. Konu çok uzun olduğu için böldüm. İnsanlara lütfen biraz zaman tanıyın, sabır... Bu da bir erdemdir. Ve önce bilgiyi okuyun sonra kusur avcılığına çıkın. Keşke sayın paranormalfikir, derlemeyi yaptığı kaynakları da belirtseydi! Zira yaptığı, bilişim suçudur. Kendisinin niyeti elbette iyidir ve güzel bir derleme yapmıştır ancak kaynak belirtmek, erdemliktir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Maori Dilinde Bazı Terimler ve Anlamları Kia Ora: Merhaba Maori: Sıradan, doğal insan. Pakeha: Maorilerin adaya sonradan gelen yabancılara verdikleri isim. Beyaz insan. Ranginui: Maorilerin Gök Tanrısı. Tangaroa: Gök Tanrısının (Ranginui) oğlu. Deniz Tanrısı. Papa: Gök Tanrısının karısı. Haka Dansı: Geleneksel Maori dansı. Hangi: Bir Maori bayramı. Moko Dövmesi: Geleneksel Maori yüz dövmesi Puhoro: Geleneksel Maori dövme metodu. Hangi Selamlaşması: Burunların birbirine değdirilmesiyle yapılan selamlaşma, kucaklaşma. Lo: Yüce Tanrı. Moa Kuşu: Bir zamanlar Yeni Zelanda ormanlarında yaşamış olan nesli tükenmiş, deve kuşuna benzeyen bir kuş türü. Maoritanga: Maori kültürü. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DemirD Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Güzel çalışma tebrik ederim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ancients Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Af buyur o halde, ben de konu bitti zannetmiştim =) Teşekkürler paylaşım için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Maoriler ve Haka Dansı https://www.youtube.com/watch?v=54XeuHHFc8o Maori Kültürü - Mini Belgesel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Maori Kadın Dans Grubu (Modernize edilmiş, çok güzel.) https://www.youtube.com/watch?v=tCPVlaq1bv0 Geleneksel Bir Maori Şarkısı https://www.youtube.com/watch?v=ILK4DAU5f00&index=2&list=PLF6A80 4BE9440057A Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serpentine Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 3, 2015 Çok güzel teşekkürler. Haka dansının Aborjinlere ait olduğunu sanıyordum mesela öğrendim. Selamlaşmaları çok güzel. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Mart 4, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 4, 2015 Bazı Arap kabilelerinde de bu şekilde bir selamlaşma var. Yalnız onlar bu selamlaşmayı uzun süre görmedikleri ya da ilk defa gördükleri biri için yaparlar. Yani "Nerelerdeydin? Seni çok özledim..." mesajını vermek için burunlarını birbirine sürterler. Ben de Çanakkale'de savaşmış olmalarına şaşırdım. Daha ilginci Nepal'li Gurkalar da Çanakkale'de İngilizler adına savaşa katılmış. Bugün İngiliz Ordusunda paralı olarak görev yapan özel bir Nepal ekibi var. Ortak özellikleri acımasız, cesur ve güçlü olmaları. Bir ölüm timi... Çok güzel teşekkürler. Haka dansının Aborjinlere ait olduğunu sanıyordum mesela öğrendim. Selamlaşmaları çok güzel. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Mart 4, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 4, 2015 Maoriler de Mason çıktı. Mason tokalaşması. Burdan yakın... Beni bu kadar eğlendiren başka bir dans çeşidi yok henüz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.