Dolunay Oluşturma zamanı: Ağustos 15, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 15, 2007 http://www.cinairoman.com/yazarlar/yazar64.gif 6 Mayıs 1868'de sokakta doğdu diyebiliriz. Annesi Marie Alphonsine, bir seyahat sırasında Paris'ten geçerken doğum sancılarına yakalanmış ve ilk bulduğu eve sığınarak bebeğini doğurmuştu. Gaston yıllar sonra Paris'e geldiğinde doğduğu evi arayıp bulacak ve evde bir cenaze işleri firmasının çalıştığını görünce gülerek; "Ben burada bir beşikte yatmıştım ama şimdi bir tabut buldum" diyecekti. Gaston Normandiya kıyılarında büyüdü, balıkçılıkla içiçe büyüdü, iyi bir balıkçı ve yüzücüydü. Daha sonra bir dil okuluna gönderildi ve orada edebiyatla tanışarak. boş zamanlarında yazı yazmaya başladı, iyi bir öğrenciydi, öğretmenleri onun başarılı bir avukat olacağını düşünüyorlardı. Gerçekten de mezuniyetten sonra Paris'e gelerek hukuk öğrenimine başladı, bu arada küçük öyküler ve şiirler yazıyordu. Yazdığı soneler zaman içersinde tiyatrocular tarafından okunmaya başlanmıştı. 1889'da yaşamı değişti, henüz hukuk eğitimini yeni bitirmişti ki, babası öldü ve ona bir milyon franklık bir miras bıraktı. Genç Leroux kendisini bir anda, gece hayatında buldu, barlarda içiyor, kumar oynuyor ve yanlış yatırımlar yapıyordu. Bu dönemin sonunda yaşamının pahalıya malolduğunu farkedince yine yazmaya yöneldi. Durmadan yazıyordu, önceleri komedi yazdı ama yapısı gereği ciddi bir insandı ve çocukluğundan beri meraklı olduğu gizeme yönelmeye başladı. Ölümle, yaşamın sınırlarıyla, ruhun yeniden doğmasıyla ve alternativ yaşam felsefesiyle ilgilenmeye ve kendisini geliştirmeye başladı. Leroux'nun ilk kitapları 1903'de kitapçılarda görüldü; "Sabah Hazinelerini Ararken" adlı dizi kitap daha önce "Le Matin" de yayınlanmıştı. Öykü 18, Yüzyıl'da yaşamış Louis Cartouche adlı bir hırsızın yaşamını anlatıyordu, üslüp yine aynıydı, Leroux hırsızı gizli gizli yüceltiyor ve soyulan aristokratları yıpratarak, aşağılıyordu. Ve 1907'de Leroux, "Sarı Odanın Esrarı" adlı baş yapıtını yayınladı, her ne kadar "Operadaki Hayalet" en popüler eseri olarak tanımlanmaktaysa da, kritiklere göre en başarılı romanı buydu. Roman bir cinayetin üzerine kuruludur; tamamiyle kapalı ve kilitli bir odada işlenen bir cinayeti anlatır. Roman dedektif romanlarının öncüsü olan iki büyük yazar yani Edgar Allan Poe ve Sir Arthur Conan Doyle tarafından takdirle karşılanır. Poe'nun ünlü "Morg Sokağı Cinayeti" ile karşılaştırılmasına rağmen, farklılığı ortadadır, cinayet tamamiyle mantık oyunlarına dayanmaktadır. Dedektif Rouletabille, Leroux'nun sonraki yedi romanında daha görülecektir. 1911 yılında "Operadaki Hayalet" adlı kitabını yayınlar. Ancak kitap diğer kitapları kadar ilgi görmez. 15 Nisan 1927'de Gaston Leroux 59 yaşında, beklenmedik bir anda küçük bir operasyonun ardından zehirlenerek ölerek, Nice yakınlarındaki Castle Cemetery'e gömüldü, geriye tamamlanmamış ama hemen yayınlanacak olan bir roman bırakmıştı. Operadaki Hayalet gerçekten vardı. Uzun bir zaman için onun oyuncuların yarattığı, batıl inançların uzantısı olan bir hayal yaratığı olduğuna inanıldı ama hayır Erik gerçek bir hayaletin tüm özelliklerini taşıyordu ve basbayağı da etten kemikten oluşuyordu. Ben onu gerçekten tanıdım ve ancak yaşayan bir hayalet olduğunu söyleyebilirim... Gaston Leroux Sarı odanın esrarı Hayatlarını bilime adamış olan Prof. Stangersın ve kızı bilimsel çalışmalarını sürdürebilmek için Fransada bir şatoya yerleşirler. Yaşamaya karar verdikleri bu yeni yerde herkes kendi özel dünyasını yaratmış, gelecekle ilglili planlarını kurmuştur. Matmazel Stangersın şatodaki sarı odasında sükunet içindeki hayatını sürdürürken bu mutluluğu bir anda bitiverir. Kimliği belirsiz biri ya da birileri imkansız görünse de genç kadının odasına girer ve onu öldürmeye çalışır.Bu olay korku ve gerilim dolu günlerin başlangıcı olur. Defalarca tekrarlanacak olan bu nedensiz saldırılar sır dolu soruları beraberinde getirir.Artık hayatta kalabilmenin tek yolu bir dedektife bağlıdır. Şatoya gelen bu yeni kişi, iz peşine düşer, ama onun peşinden gelen anılar genç kadınınkilerle çakışmaktadır. Ne yazık ki aydınlanacağı sanılan korkunun gölgesi şimdi daha da koyulaşmıştır. Kaynak: http://www.bilinmeyen.com/makale.php?id=750 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.