American Psycho

Amerikan Sapığı, yazar Bret Easton Ellis'in aynı adlı kitabından uyarlanan 2000 yapımlı sinema filmidir. Başrolünde Christian Bale, Justin Theorux ve Reese Witherspoon yer almaktadır.

Filmin konusu, iş adamı Patrick Bateman(Christian Bale)'ın, yaşadığı rutin hayattan sıkılıp kendine alternatif bir gerçeklik yaratması ve bu gerçeklikte yaptığı eylemleri anlatmaktadır.

Not: Filmi, konusu gereği olaylar detaylandırılmadan analiz etmesi neredeyse imkansızdır, o yüzden yazının devamı filmin konusu hakkında detaylı bilgi içermektedir.

Patrick Bateman, çevresindeki insanlardan, onların hayatlarından, kendi yaşam tarzından ve tamamen maddiyata dayalı içi boş, yüzeysel ilişkilerden sıkıldığı için yarattığı alter egosuna gittikçe gömülmektedir. Öyle ki hayalindeki Patrick Bateman'ın yaşadıklarıyla gerçek hayatı birbirine karıştırmakta ve ciddi psikozlar geçirmektedir. İnsanlardan o kadar tiksinmektedir ki, onlara gerçek hayatta son derece agresif ve dengesiz tepkiler vermekte, gerektiğinde hiç çekinmeden yüzüne yalan söyleyip arkasından onu kötülemektedir.

Bateman'ın alternatif hali aslında bundan çok daha fazlasını yapmakta, vahşice cinayetler de işlemektedir. İnsanların belki umursamaz bir yüz ifadesi, belki sadece iş kartının onunkinden daha çok beğenilmesi ya da ona şaka yollu söylenen ufak bir eleştiri bile alter egosunu hemen devreye sokup onları sadistçe öldürdüğü sahneler tasarlamaktadır.

İşin kötüsü şudur ki, Patrick Bateman, yarattığı alternatif kişiliğinin yaptıklarını gerçek sanmaktadır. Yani ona göre alter egosunun öldürdüğü iş arkadaşını aslında gerçek hayatta da öldürmüştür. Bu yüzden de olaylar tıpkı yaşanmış gibi gergin davranmakta, kimseye güvenmemektedir ama bir yandan da "işlediği" cinayetlerden sadistçe bir haz duymaktadır.

Aslında filmin sonu tam olarak bir sonuca bağlanmamış, Patrick Bateman'ın yaptıklarının gerçek mi değil mi olduğu tam cevaplanmadan film bitirilmiştir. Ki bence bu çok daha iyi bir tercihtir çünkü böylece Patrick'in ne yaptığını anlamaya çalışan seyirci bu süreçte filmin asıl odak noktası olan eylemleri neden yaptığı sorusuna yönelecektir.

İşte American Psycho'yu farklı kılan özellik, maddiyatla körleşip ilişkileri sığlaşan, birbirlerinin ceketiyle kravatıyla ilgilenmekten yüzlerini görmeyen yabancılaşmış insanlara yaratıcı bir eleştiri getirmesidir. Bu durum öylesine ileri bir hal alır ki karakterler aynı iş yerinde çalışmasına rağmen sürekli birbirlerini başkasıyla karıştırırlar, isimlerini yanlış hitap ederler ve aslında kim olduklarına değer de vermezler. Çünkü birbirlerine ve yaşama yabancılaşan insanlar tamamen şuursuz bir halde popüler trendleri takip eden robotlara dönmüşlerdir. İşte Patrick Bateman buna dayanamasa da bunu değiştirecek girişimlerde bulunamadığı için akli dengesindeki bir kıvılcımla alter egosuna fazlaca yüklenmiş, ortada gerçekle hayali birbirine karışan, ve film bittiğinde bile hala aslında ne olduğu tam anlaşılamayan bir cinayet, seks ve sanrı üçgeni kalmıştır.

Patrick Bateman'ın özellikle pek çok hayat kadınıyla seks yaptıktan sonra onlara zarar vermesi veya elektrikli testereyle kesmesi, hatta kadınlara karşı biraz daha özel bir nefret duyması da, zannımca statü ve maddiyatla egoları kabaran erkeklere kadınların tamamen güç elde edinme amaçlı yanaşmasına bir eleştiri amacındadır.

Aslında film hakkında söylenecek pek çok söz var ama bir yerde artık özetlemek durumundayım. Eklemeden bitirmek istemediğim bir başka konu aslında filmin bence çok komik olması. Hakikaten de gerçeklikle baş edemeyen Bateman'ın sanrılarıyla gerçeklik arasında sıkışmasından doğan agresif ve paranoyakça davranışları kimi zaman çok gülünç duruma gelmektedir. Filmde ciddi cinayet sahneleri olmasına rağmen pek çok yerde kahkahalarla güldüğümü de bilirim, çünkü içinde zekice yerleştirilmiş abzürd komedi öğeleri de vardır.

Burada tabi ki yönetmen Marry Harron'un ustalığı ve Christian Bale'in bence aşmış oyunculuğunun etkisi büyüktür. Sonuç olarak bence muhakkak izlenmesi gereken, gerginlik, abzürd komedi ve vahşetin bir araya geçtiği sağlam bir toplum eleştirisi filmidir.

güzel filme benziyor,cok afisini v.b görmüsümde hic izlememisimdir.Simdi izleyeyim bari. Tesekkürler

Christian Bale. Bu adamın özellikle makinist ve dövüşçü filmlerini sevsemde bu filmide severim. Gerçek hayatında da çok sinirli bir kişiliktir bu...

Christian Bale. Bu adamın özellikle makinist ve dövüşçü filmlerini sevsemde bu filmide severim. Gerçek hayatında da çok sinirli bir kişiliktir bu...

Zaten bu filmdeki rolü de aslında çevresinin "Kariyerinin sonu olur bu filmde oynama." itirazlarına inat olsun diye kabul etmiş.

Çok güzel bir filmdir. Makinist'i bu filmden daha ayrı bir oranda severim.