Dolunay Oluşturma zamanı: Ağustos 16, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 16, 2007 Hayatı Gazel Ağyâre nigâh etmediğin nâz sanırdım Çok lutf imiş ol âşıka ben az sanırdım Gamzen dili rüsvâ-yı cihân eyledi Billâh ben ol âfeti hem-râz sanırdım Seyr eylemesem âyînede aks-i cemâlin Hüsn ile seni meh gibi mümtâz sanırdım Ma'mûr idügin bilmez idim böyle harâbât Mestâneleri hâne-ber-endâz sanırdım Sihr etdiğini senden işitdim yine Nef'î Yoksa sözünü hep senin i'câz sanırdım Nefi Gazel Âşık olduk dâm-ı zülf-i yâre düşdü gönlümüz Akla uyduk bir garîb âvâre düşdü gönlümüz Gamdan âzâd olmağa bilmem ne çâre eylesek Kaldı hayretde acep bîçâre düşdü gönlümüz Âşık olmakdır yine evlâsı ammâ derd bu Bir mülâyim âfet-i mekkâra düşdü gönlümüz Çeşmi bir zahm urdu tîğ-ı gamze-i bürrân ile Göz yumup açınca yüz bin pâre düşdü gönlümüz Fâriğ olsak n'ola dilber sevmeden Nef'î gibi Hüsn-i hulk-ı şâh-ı meh-dîdâra düşdü gönlümüz Şevkımız yok zevk-i câm-ı lâ'l-i nâb-ı dilbere Şi'r-i hâkân-ı şeker-güftâra düşdü gönlümüz Hazret-i Sultân Murâd Hân-ı kerîmü'ş-şân kim Şevk-i medhiyle garîb efkâra düşdü gönlümüz Cüst ü cû etdik âlem-i endîşede Iztırârî vâdî-i inkâra düşdü gönlümüz Nefi Gazel Âşıka ta'n etmek olmaz mübtelâdır n'eylesin Âdeme mihr ü mahabbet bir belâdır n'eylesin Gönlü dilberden kesilmezse acep mi âşıkın Gamzesiyle tâ ezelden âşinâdır n'eylesin N'ola ta'yin etse zabt-ı mülk-i hüsnü gamzeye Zülfü bir âşüfte-i ser-der-hevâdır n'eylesin Zülfüne kalsa perîşân eylemezdi dilleri Anı da tahrîk eden bâd-ı sabâdır n'eylesin N'ola olsa muztarib hâl-i dil-i uşşâkdan Sînesi âyîne-i âlem-nümâdır n'eylesin Olmasa Nef'î n'ola dil-beste zülf-i dilbere Tab'-ı şûhu dâma düşmez bir Hümâdır n'eylesin Nefi Bercesteler Gönül ne gök ne elâ ne lâciverd arıyor Ah bu gönül bu gönül kendine derd arıyor * * * Ne tende cân ile sensiz ümmîd-i sıhhat olur Ne cân bedende gam-ı firkatinle rahat olur * * * Ne şeb ki kûyine yüz sürmesem ölürüm Ne gün ki kaametini görmesem kıyâmet olur * * * Mecnun ne bilir kaaide-i nâz u niyâzı Aşık mı sanır kendin o meczûb-ı muhabbet Nefi Kasîde Gamzen ne dem ki tiğ çekip hûn-feşân olur Uşşâk-ı dil-figâra ecel mihribân olur Çeşmin o Kahraman-ı gazab-nâkdir senin Kim hışmı zâil olsa dahi bî-emân olur Kim gördü böyle Hindû-yı mest-i kemin-küşâ Kim bir hadengi âfet-i can-ı cihan olur Müjgânlarınla seyreden ol ebruvanı der Birden bu denlü tir nice der-kemân olur Gamzen suâle başlasa uşşâka her müjen Gûya lisân-ı hâl ile bir tercemân olur Gamzen görür itâb ile öldürdüğün bizi Durmaz girişme dahi ana hem-zebân olur Bu nâz u nigâh-ı tegâfül ki sende var Hızr olsa âşıkın sebeb-i terk-i cân olur Sen böyle nâz u şîve satınca gedâlara Narh-ı metâ-ı derd ü belâ râygân olur Yeksân ise yanında seven sevmeyen seni Hûbâna bu muâmeleden çok ziyân olur Râzî değilse ger buna nâmûs-ı dilberî Uşşâka derse böyle ihânet yamân olur Her nâ-mahâlle ruhsat-ı nezzâre ya neden Bir gün demez misin ki mahallinde kan olur Dil bu hevâ ile kafes-i teng-i sînede Mânend-i mürg-i bâl-şikeste tapân olur Kim gülşen-i ruhunda vere nağmeye karâr Tâ ol zamân ki bâğ-ı cihân pür-hazân olur Fikreyleyince dâm-ı girih-gîr-i zülfünü Bir hâlet elverir ki kafes gülsitân olur Zülfün mü ya gezende siyeh mâr-ı hambeham Kim pâsbân-ı genc-i nihân-ı miyân olur Yahut hümâ şikâr edici şâhbâzdır Dâim hevâ-yı sayd ile bî-âşiyân olur Gâhi halka durur pîç ü tâb ile Tuğr-yi hükm-i pâdişah-i hüsn ü ân olur Gâhî ki deste deste yatur yerde gûyiyâ Çârûb-ı âsîstân-ı memâlik-sitân olur Ol safder-i yegâne ki tâb-ı mehâbeti Cevşen-güdâz-ı Tehmeten ü Kahramân olur Diller döyer mi görmeğe cenk içre nîzesin Ol dem ki hûn-ı düşmen ucundan revân olur Saflar düzüp hücûm edicek hayl-i düşmene Dehşetle âsumân u zemîn pür-figân olur Oklar sihâm-ı kavs-i kazâdan nişân verir Peykân-ı tîr ise ecel-i nâgehân olur Evc-i hevâda sıyt-ı çekâçâk-ı tîğdan Âvâz-ı ra'd u sâika reh güm-künân olur Sensin o saf-şiken ki yazılsa menâkıbın Her muhtasar rivayeti bir dâsitân olur Hakka benem ol nâdire-perver ki her sözüm Bir tuhfe gibi elden ele armağân olur Kıt'a Ey dil hele âlemde bir âdem yoğ imiş Vâr ise de ehl-i dile mahrem yoğ imiş Gam çekme hakîkatde eğer ârif isen Farz eyle ki el'ân yine âlem yoğ imiş Nefi Gazel Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül Ehl-i aşkın hâsılı sâhib-mezâkıdır gönül Bir nefes dîdâr içün bin cân fedâ etsem n'ola Nice demlerdir esîr-i iştiyâkıdır gönül Dildedir mihrin ko hâk olsun yolunda cân u ten Ben ölürsem âlem-i ma'nâda bâkîdir gönül Zerredir ammâ ki tâb-ı âfitâb-ı aşk ile Rûzigârın şemse-i tâk u revâkıdır gönül Etse Nef'î n'ola ger gönlüyle dâ'im bezm-i hâs Hem kadeh hem bâde hem bir şûh sâkîdir gönül Nefi Siham-ı Kaza'dan Gürci hınzırı a samsun-ı muazzam a köpek Kande sen kande nigehbani-i alem a köpek Vay ol devlete kim ola mürebbisi anun Bir senin gibideni cehl-i mücessem a köpek Ne gune kaldi meded devlet-i Al-i Osman Hey yazuk hey ne musibet bu ne matem aköpek Ne ihanetdür o sadra bu zamanda ki anun Olmaya sahibi bir Asaf-ı kerem a köpek Hidmet-i devlete sair vüzeradan göreler Bir fürumaye koca ayuyı akdem a köpek Bu mahlallerde ki Bagdadı ala şah-ı Acem Arz-ı rumu ede teshir Abaza hem a köpek Sattınız iki soysuz bir olup hanlığı Kimseyietmedünüz bu işe mahrem a köpek Paymal eylediniz saltanatın ırzını hem Yok yereoldı telef ol kadar adem a köpek Hiç hanlık satılır mı hey edebsiz hain Tutalım olmamış ol fitne muazzam a köpek Sen kadar düşmen-i devlet mi olur a hınzır Ne turur saltanatun sahibi bilsem a köpek Ehl-i dil düşmeni din yoksulu bir melunsun Öldürürlerse eğer can-be-cehennem a köpek Böyle kalur mu soysuzlar elinde devlet noldu ya gayret-i şahenşeh-i azam a köpek Hak götürdü arabı gitti hele dünyadan Kim götürse akabince seni bilmem a köpek File nacar meger yükledeler tabutunu Çekemez cife-i murdarunu adem a köpek Filler de çekemezse ne acep laşeni kim Var mı bir sencileyin div-i mülahhem a köpek Sen soysuz eşek ol Kirli****** yaraşur Bindürüp sırtına teşhir edersem a köpek Nefi Gazel Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil Çarh ile söyleşemem âyînesi sâf değil Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil Yine endîşe bilir kadr-i dür-i güftârım Rûzigâr ise denî dehr ise sarrâf değil Girdi miftâh-ı der-i genc-i ma'ânî elime Âleme bez-i güher eylesem itlâf değil Levh-i mahfûz-ı suhandir dil-i pâk-i Nef'î Tab'-ı yârân gibi dükkânçe-i sahhâf değil Gazel Yazanlar peykerim destimde bir peymâne yazmışlar Görüp mest-i mey-i aşk olduğum mestâne yazmışlar Bana teklîf-i zühd etmezdi idrâk olsa zâhidde Yazıklar kim anı âkil beni dîvâne yazmışlar Değildir gözlerinde sâye-i müjgânı uşşâkın Hatın resmin beyâz-ı dîde-i giryâne yazmışlar Benim âşık ki rüsvâlıkla tutdu şöhretim şehri Yazanlar kıssa-i Mecnûnu hep yâbâne yazmışlar Nice zâhirdir ey Nef'î sözünden dildeki sûzun Yazınca nüsha-i şi'rin kalemler yâne yazmışlar Nefi Gazel Yoklamazsın hîç var mı dilde dâğın yâresin Böyle mi gözler güzeller âşık-ı bîçâresin Âh ile derdi bilinmez âşık-ı bîçârenin Çâk çâk ede meğer âhı dil-i sad-pâresin Gördüğün öldürmedir kârı o hûnî gözlerin Koymaz anınçün elinden gamzeler gaddâresin Zülfüne bend etmesin yâ n'eylesin Mecnûn gibi Zabta kâdir olmayan âşık-ı dil-âvâresin Halka-i zülfünden eyler dil temâşâ ruhların Vermese hurşîde n'ola revzen-i nezzâresin Derdin izhâr etmek ister dâ'imâ Nef'î sana Sen de lutf et yokla bir gün dilde dâğın yâresin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.