nevermore Oluşturma zamanı: Mayıs 6, 2015 Paylaş Oluşturma zamanı: Mayıs 6, 2015 Hayatımızı anlayabilmek, yorumlayabilmek ve neden yaşadığımızı fark edebilmek hepimiz için önem taşır. Zira hayat'la kastedilenin yalnızca beslenmek, uyumak, mesleklerde çalışmak olmadığını idrak etmek gerekiyor. Onlar hayatın zorunlu bir parçasıdır fakat hepsi değildir. Zaten hayat da sadece göründüğü gibi değildir. Onun görünmeyen yönü de mevcut olup bizi besleyen ve ayakta tutan tarafı da orasıdır. O halde hayat acaba hepimiz için neleri içermektedir? Hayatın anlamına varabilmemiz için bizlere verilen bilgileri de hazmetmek zorundayız. Hayatı yaşamak acaba dünya için ne anlama geliyor? Belirli bir mesleği icra etmek mi yoksa "iş ve oluş'a katılmak" mı? Yaratıcı bir faaliyet içinde bulunmak mı yoksa otomatik bir düzeyde kalmak mı? Kendimizi gözlemlemek ve tanımaya çalışmak mı yoksa insanlardaki eksiklik ve kusurları bulmaya çalışmak mı? Bilgimizi uygulamak mı yoksa hayaller içinde avunmak mı? Bütün bunlar bizlere hayatın ne olduğu konusunda ipuçları verebilir. Enerjetik bir faaliyet olan hayat kendisini bütünleştiren bir süreçtir. Devreden bir olgular ve hareketler sisteminde hayatın devamlılığı esastır. O da bir parçası olduğumuz bütünlüğün temelidir. "Tümel varlık" artık anlaşılması için çaba harcanması gereken bir kavramdır. Ruh varlığının hayatı oluşturması ve hayatın ruhsallığı henüz herkesin dikkatini çekmiyor. İnsanlık sadece hayatın görünen tarafıyla meşgul. Bu durum da dikkatini oraya yöneltmesinden kaynaklanıyor. Görünmeyen yön için ise dışa değil içe yönelmesi ve orada ne olup bittiğini anlamaya çalışması yeterlidir. Bu ise sanki "deveye hendek atlatmak kadar zor" görünüyor. Bunun böyle olmasının da nedenleri var. Görgü ve tecrübe kazanmak isteyen varlık, hayatın içinde ilerlerken neler kazanıp neler kaybettiğinin hiç hesabını yapmamaktadır. Burada varlıkların enkarnasyon amaçları ve hedefleri gündeme geliyor. Hayatı yalnızca geçirilecek bir zaman süresi gibi görenlerin sayısı hiç de azımsanacak ölçüde değil. Bunun tersini yani o zaman süresinin ruh varlığı için taşıdığı önemi fark edebilmek konusu hayatın ne olduğunu da anlatacaktır. Gelip geçici bir dünya hayatı olduğuna hiç kimsenin kuşkusu yoktur. Çok kısa olan bu yaşam dilimleri hangi zaman içinde ve ne tür tesirlerle geçtiğine bağlı olarak bir değer taşır. Bir günde uzun yılları geçirmek olasıdır. Yeter ki yoğunlaştığımız ve idrak etmeye çabaladığımız etkilerin giderek şuuruna varabilelim. Aksi takdirde dünya hayatları, enkarnasyonlar sürer gider. Gelinir, gidilir ve belki de “bir arpa boyu yol alınır.” Hayatın her alanına şuur enkarnasyonları yapabilmek ve enerji aldığımız yönleri ve yerleri tesbit etmenin ne demek olduğunu da yaşayarak göreceğiz. Hayat boşuna yaşanan bir süreç değildir. Onun kutsallığı vardır. Biz henüz kendimizin bu yönünü hem dikkate almadığımız hem de üzerinde durup anlamaya çalışmadığımız için hayat dışındaki oluşumlara yönelmek meyli göstermekteyiz. Bu bize yalnızca zaman kaybettirir ve kesinlikle de telafi ettirilir. Evren ve hayat, enkarnasyon açısından bütünlük arz eder. Canlılığın sürekliliğine katılmak ve hayatın evrenselliğine yönelmek için bu dünyadaki görevlerimizi yerine getirerek hedefimize ulaşmalıyız. Hedef ise o kadar uzak değildir... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Meastro Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2015 Her varlığın doğmadan önceki enkarnasyon hedefleri vardır bunları bulmalı ve bu konuda bilinçle çalışmalı olarak anlıyorum,pratikte bunun farkında olan,farkında olupta bunları yapabilen yüzbin kişide 1 kişi varmıdır ? Dışardan bazı olaylara ittiriliyoruz ve bazı şeyler yaşıyoruz ama ders çıkarmayıp olayı tekrar edip duruyoruz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.