sirius Yanıtlama zamanı: Ağustos 20, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 20, 2015 hem cadı pagan hem müslüman olunurmu ? Ve üstelik neden pagan olunur sorusuna cevap vermek istiyorum gnoxislililer : birincisi onlar kötülüğe inanmıyorlar . Dolayısıyla şeytana da inanmıyorlar . Şeytanı ve kötülü yok etmenin en iyi yolu . Paganlar doğaya hep saygılılar . Doğa ile alışverişteler . Soruyorum size bu adamda kötülük fenalık beklenirmi ? Oyyy ! Kanım titriyo sanki vucudum tazelenmiş gibi . Siz cadılar bu duyguyu hep hissediyormusunuz Mümkün değil ama paganizmin temel bazı inançlarını kendi günlük hayatınıza uygulayabilirsiniz. Doğaya saygı duymak ve doğayla iletişimde olmak için herhangi bir dine inanmanıza gerek yok, doğa kadimdir ve insanlıktan daha eskidir, müslüman olmanız doğaya saygı duymanıza ve doğanın dengesi konusunda hassas olmanıza engel değil. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ryze Yanıtlama zamanı: Ağustos 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 20, 2015 Teşekkürler temel ilkeleri uygulayacağım ve paganizmi daha cok araştıracağım . mesela daha demin pan'ın invakasyonunu okudum dinden cıkaracak bir şey yok . Yani tanrım pan , ilahım pan gibi bir şey demedikce dinden cıkmassın bunun paganizmin bütün kanunlarını inceleyip bakmam lazım . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Ağustos 20, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 20, 2015 Teşekkürler temel ilkeleri uygulayacağım ve paganizmi daha cok araştıracağım . mesela daha demin pan'ın invakasyonunu okudum dinden cıkaracak bir şey yok . Yani tanrım pan , ilahım pan gibi bir şey demedikce dinden cıkmassın bunun paganizmin bütün kanunlarını inceleyip bakmam lazım . İslamiyet içerisinde Pan'ı kabul etmek bile büyük bir çoğunluk için "şirktir" ki kendisi tanrıdır. "Tanrım Pan", değil de "Pan" diyince islami kurallara uygun mu olacak... Paganizmin ilkelerinden kastım şu "doğaya saygılı ol, insanlara saygılı ol, hayvanlara,taşlara,bitkilere saygılı ol" gibi ilkeler. Paganizmi iyice araştırmanı öneririm. Dinden çıkma korkusu ile İslamiyet dışında hiçbir yolda yürüyemezsin. Bu bilinçaltı düzeyinde mayınlarla döşeli bir yolda yürümeye benzer, o denli tetikte ve tehlikede hissedeceğinden içsel çatışman artacaktır. Kafanda yolunu netleştir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ağustos 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 20, 2015 Paganizmin içki veyahut mariuhuana gibi doğal uyuşturuculara karşı bakışı nedir . ? . Bir sınırlandırma var mı . ? . Ritüellerinde koko yaprakları falan kullanalınır mı ( Herhangi bir uyarıcı başka madde )? . Teşekkürler . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Ağustos 20, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 20, 2015 Paganizmin içki veyahut mariuhuana gibi doğal uyuşturuculara karşı bakışı nedir . ? . Bir sınırlandırma var mı . ? . Ritüellerinde koko yaprakları falan kullanalınır mı . ? . Teşekkürler . Paganizmin temel kutlamalarında içki kullanılır, zaten içkinin kullanış ve bulunuş amacı ritüelistiktir. Antik mısır'da bira, yunan geleneklerinde şarap kullanılır gibi.. Her pagan uygarlığın kullandığı kendi içkisi vardır. O yüzden içki kutsaldır. Lakin kitabı, kuralları, peygamberi olmayan bir inanç olduğundan zararı kişinin ruhsal olgunluğu belirler. Ruhsal olarak tabi ki çok fazla içmemek gerekir çünkü vücuda ciddi hasar verir. Ritüellerde biraz içilmesi enerjiyi serbest bırakmak içindir. Halisünojen bitki kullanımı -her seferinde değil- (özellikle ruhsal amaçla) elbette yasak değildir ve marijuana dahil olmak üzere neredeyse bütün halisünojenik bitkiler çok kutsal ve sihirli sayılır. Yine beyni uyutmamak şartıyla... Uygun ritüellerle, uygun zamanda, birlikte kullanım söz konusudur. Herkes kafasına göre içmez, o pagan geleneğin rahibi-rahibesi ya da kabilenin şamanı gözetiminde gerçekleşir. Bilinçli bir pagan veya cadı, sağlığına dikkat eder, eğer bir bitki kullanacaksa ritüele ve kurallarına uygun kullanır -yoksa o bitkiye saygısızlık sayılır-. Partive keyif amaçlı cannabis vs. kullanımı hoş karşılanmaz. Yine içkinin dozajını kaçırıp vücuda ve zihne zarar vermenin de bir manası yoktur. Zaten ruhsal olarak tatmin olduğu için bir pagan veya cadı bu şekilde keyif amaçlı sarhoş olmaya veya uyuşturucu içmeye ihtiyaç duymaz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ağustos 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 20, 2015 Tam benlikmiş arkadaş . Sevdiğim bir psikoloğun tespiti vardı : Kitlesel uyuşturucu arttığı vakit , bireysel uyuşturucu kullanımının etkisi azalır ve otorite tarafından reddedilir . Günümüzün kapital dünyasınında yapmaya çalıştığı şey budur diye . Gizli gizli birde kendileri piyasaya dağıtmasalar . Kitlesel uyuşturucu dediğim ( Medya - Basının ve ideolojilerin otorite tarafından dayatılmasından bahsediyorum .) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BloodwitcH Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Altar kutusu yaptırmayı planlıyorum. Dikkat etmem gereken özel bir durum var mı? Altar eşyalarımı negatif enerjiden korumak ve enerjilerini düşürmemek istiyorum. Tavsiyeniz var mı? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hektor Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Sunak kutusu derken, amaç nedir? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BloodwitcH Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Sunak kutusu derken, amaç nedir? Mumlar bir yerde, kadeh bir yerde athame bir yerde. Anlayacağınız hepsi ayrı ayrı yerlerde saklı duruyor. Arındırılmamış alanlarda duruyorlar. Daha toplu olsun istiyorum. Nette de çok gördüm sunak kutularından. Bilemiyorum bana çok kullanışlı geldi. Siz önermiyor musunuz? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
spatha11 Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Mumlar bir yerde, kadeh bir yerde athame bir yerde. Anlayacağınız hepsi ayrı ayrı yerlerde saklı duruyor. Arındırılmamış alanlarda duruyorlar. Daha toplu olsun istiyorum. Nette de çok gördüm sunak kutularından. Bilemiyorum bana çok kullanışlı geldi. Siz önermiyor musunuz? Bencede çok mantıklı ama baya bi kutunuz olacak desenize ama kullanışlı olacaktır eminim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hektor Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Yani seyahatlerde taşınabilir bazı malzemelerimi ikeadan aldığım kullanışlı bir el çantasına ve kırılacakları da hobi dükkanından aldığım dışında tarihi bir binanın resmi olan teneke bir kutuya koyuyorum. Hem hafif hem kullanışlı oluyor. Zaten sunak malzemeleri seyahatler ve genel temizlikler dışında sunakta durmalı. Eğer kaldığınız ev müsait değilse, tüm malzemelerinizi kaldırmanız gerekiyorsa basit bir karton kutuya bile koyabilirsiniz. Tamamını temiz bir beze sarmanız yeterli. Ki bahsettiğiniz kutular zaten ufacık oluyor. Onlara sığdıracağınızı düşünmeyin bile, çünkü zamanla daha çok malzeme ve eşyanız olacak. Boşuna para vermiş olacaksınız. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BloodwitcH Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2015 Yani seyahatlerde taşınabilir bazı malzemelerimi ikeadan aldığım kullanışlı bir el çantasına ve kırılacakları da hobi dükkanından aldığım dışında tarihi bir binanın resmi olan teneke bir kutuya koyuyorum. Hem hafif hem kullanışlı oluyor. Zaten sunak malzemeleri seyahatler ve genel temizlikler dışında sunakta durmalı. Eğer kaldığınız ev müsait değilse, tüm malzemelerinizi kaldırmanız gerekiyorsa basit bir karton kutuya bile koyabilirsiniz. Tamamını temiz bir beze sarmanız yeterli. Ki bahsettiğiniz kutular zaten ufacık oluyor. Onlara sığdıracağınızı düşünmeyin bile, çünkü zamanla daha çok malzeme ve eşyanız olacak. Boşuna para vermiş olacaksınız. Anladım, ben aslında büyük sandık gibi olanlardan bahsediyordum. Şu gibi; Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2015 Anladım, ben aslında büyük sandık gibi olanlardan bahsediyordum. Şu gibi; [ATTACH]14784[/ATTACH] Ben bu tarz bir sandık kullanıyordum açıkçası büyüklerden kalmış bir sandıktı. Ev müsait olmayacaksa altar malzemelerini koyuyorum. Altar düzenli durmalı ama ev müsait değilse bu tarz bir sandık çok kullanışlı olabiliyor. Hem altar hem de malzeme sandığı olarak kullanacaksın değil mi? Yani ev müsait değilken sandığa yerleştirecek, müsait olduğu vakitlerde altar masası gibi kullanacaksın yanlış anlamıyorsam. Haliyle yaptıracaksan en önemli nokta boyutu, Hektor'un dediği gibi zamanla eşya artıyor ve sığmaz hale geliyor, ikincisi ise imkanın varsa ağacını ona göre seçmek. Hem dayanıklı hem de büyüsel olarak seni destekleyecek bir malzeme seçebilirsin mesela meşe ağacından yaptırabilirsin. İkinci önemli nokta ise kilitli olması. Böylelikle kimse açamayacaktır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BloodwitcH Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2015 Ben bu tarz bir sandık kullanıyordum açıkçası büyüklerden kalmış bir sandıktı. Ev müsait olmayacaksa altar malzemelerini koyuyorum. Altar düzenli durmalı ama ev müsait değilse bu tarz bir sandık çok kullanışlı olabiliyor. Hem altar hem de malzeme sandığı olarak kullanacaksın değil mi? Yani ev müsait değilken sandığa yerleştirecek, müsait olduğu vakitlerde altar masası gibi kullanacaksın yanlış anlamıyorsam. Haliyle yaptıracaksan en önemli nokta boyutu, Hektor'un dediği gibi zamanla eşya artıyor ve sığmaz hale geliyor, ikincisi ise imkanın varsa ağacını ona göre seçmek. Hem dayanıklı hem de büyüsel olarak seni destekleyecek bir malzeme seçebilirsin mesela meşe ağacından yaptırabilirsin. İkinci önemli nokta ise kilitli olması. Böylelikle kimse açamayacaktır. Evet öyle kullanacağım. Ben de meşe ağacından yaptırmayı düşünmüştüm. Peki kilit kısmının ya da çivi ve menteşelerin neyden yapıldığı önemli midir? Bir süredir bunun için para biriktiriyorum da o yüzden her şey şartlara uygun olsun istiyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2015 Evet öyle kullanacağım. Ben de meşe ağacından yaptırmayı düşünmüştüm. Peki kilit kısmının ya da çivi ve menteşelerin neyden yapıldığı önemli midir? Bir süredir bunun için para biriktiriyorum da o yüzden her şey şartlara uygun olsun istiyorum hayır paslanmasın yeter. Bir de altar olarak kullanacağın için yüzeyin uzunluğu oldukça önemli. Zamanla altar malzemeleri artıyor ve altar küçük kalıyor. O yüzden büyük bir yüzey oldukça önemli. Şimdiden güle güle kullan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BloodwitcH Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 1, 2015 hayır paslanmasın yeter. Bir de altar olarak kullanacağın için yüzeyin uzunluğu oldukça önemli. Zamanla altar malzemeleri artıyor ve altar küçük kalıyor. O yüzden büyük bir yüzey oldukça önemli. Şimdiden güle güle kullan Teşekkür ederim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BloodwitcH Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2015 Paganizm'de meleklerin ve demonların yeri nedir? Yaratılış amaçları nedir? Mikail, Azrail, Cebrail gibi başmelekler ibrahimi dinler kaynaklı mı yoksa kökeni daha mı eskiye gidiyor? Melekler görevleriyle ne kadar ilişkili, örneğin Azrail'i (Paganlar adına konuşuyorum) Thanatos mu kabul edeceğiz? Yani anlayacağınız kavram karışıklıkları yaşıyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2015 Pagan veya bir cadı ; perilerin majikal tesiri kadar herhangi birini lanetleyebilecek bir seviyeye ulaşabilir mi ? Yada meleklerin tesiri kadar herhangi birini korumaya ve tekamülüne rehberlik etmeye ? Enerjisel anlamda Titreşim seviyesini ( Frekansını) ne kadar yükseltebilir , Bir sınırı var mıdır ? Kendi içerisindeki bireysel majikal çalışma sistemlerine ne kadar özgürlük tanınır ? . Örneğin bir cadı enochian dilini kullanabilir ama aynı zamanda enochian maji yaparsa kendi inanç sisteminden soyutlanmış ve yozlaşmış olur mu ? Aleister Crowleyin Wicca üzerindeki etkileri tam olarak nelerdir ? Sorularım biraz çok , Ama cevaplanırsa müteşekkür olurum .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2015 Paganizm'de meleklerin ve demonların yeri nedir? Yaratılış amaçları nedir? Mikail, Azrail, Cebrail gibi başmelekler ibrahimi dinler kaynaklı mı yoksa kökeni daha mı eskiye gidiyor? Melekler görevleriyle ne kadar ilişkili, örneğin Azrail'i (Paganlar adına konuşuyorum) Thanatos mu kabul edeceğiz? Yani anlayacağınız kavram karışıklıkları yaşıyorum Bütün bunlar kişnin kendi inisiyafitine kalmış inançlardır. Bir pagan inanabilir de inanmaybilrde. Sadece paganizmin merkezinde olmadığını söyleyebiliriz. Daimon aslında antik yunan paganizminde tanrılar ile insanlar arasında var olan ilham veren, koruyan, mesaj getiren -iyi veya kötü diye ayrılmayan- ruhlardır. ANlamı da tanrısal olan gibidir. Yine bunla birlikte angelos geçer ki bunlar Hristiyan literatürüne girmiştir. Hristiyanlk tüm yunan tanrılarını ve daemonlarını şeytani ilan ettiği için demon olarak değişen kelime artık şeytanları temsil eder. Yine de öyle yerleştiği için bir pagan da demon kelimesini şeytan manasında kullanır. Genel olarak eski pagan kültürlere baktığınızda ışığın varlıkları, mesaj getirenler (angelos ve melek, mesaj getiren demektir) geçer, örneğin Dharma'Nın koruyucuları vs. gibi. BUnlar birlikte kötücül kaosa hizmet eden varlıklar da görürüz şeytanlara tekabül eden. O yüzden melek ve şeytan kavramlarını kabul etmek çokta tuhaf olmayacaktır. Elbette melek ve şeytan kavramları bilhassa zerdüştlükten sonra ibrahimi dinlerle birlikte hayatın çok merkezine konduğu için, öncesi pagan dönemlerde baskın değillerdir. Genel paganizmde ise bizler kadim pagan geleneklerin ortak inançları üzerine inançlarımızı kurarız. Yani inançlarımızı eklektik olarak oturturuz. Buna göre ise melekler ve şeytanlar, Tanrılardan farklı olarak, dualitenin iki unsurudur. + ve - kutuplar gibi... Yasaları işleten, düzenin devamını sağlayan ve tekamüle hizmet eden melekler ile kaosa hizmet eden şeytanlar olarak. Madalyonun ve yaratılışın iki yüzü. Elbette bu yorum daha teozofiktir. Ama bahsettiğim gibi pagan olan kişi eklektik olarak inançlardan beslenir ve akla yatkın olan bu yorum daha çok kabul görür. Bir cadı ise işe yararlılığını test ettiği sürece meleklerle çalışabilir. Daha önce melekleri baz alan "Ölmüş Yakınlarla İletişim Kurma" hakkında bir konu paylaşmıştım. Tabi burada cadılıkta yürüyen bir kişinin meleklerle çalışması onun semavi inançları desteklediği şekilde yorumlanmalı mı diye bir soru gelmişti. Oradaki cevabımı da buraya aktarmak isterim; semavi dinlerin melek isimleri, esasında yahudi geleneğinden gelir ve bunlarda tanrısal sıfatlardır ve semavi dinlerden önceki pagan öğretilere dayanır. oradaki -EL takısı tanrısal manasına gelir ki hatta Tevratta Yehova için bazı yerlerde sadece EL ismi kullanılır, EL ise antik ibranilerin pagan inancında baş tanrılarıdır ve yücelik, güç gibi kelime manasına gelir, akadçada ise "tanrı" ile eşdeğer kelimedir. Melek isimlerine gelirsek bunlar dediğim gibi tanrısal sıfatlar olarak kabul edilir ve bu tanrısal isimlerin çekimleriyle meydana gelmiştir; örneğin GABRAEL; tanrı'ının güçlü kuvvetli olanı veya "tanrının gücü" gibi bir manaya gelir. Veya başka bir melek ismi tanrının sevgisi gibi bir manaya gelirken, Rafael "tanrı iyileştirir" veya "tanrının şifası" gibi bir manaya gelir. Etimolojik kökenlerini incelerseniz ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. =) Bu sırada azrael kelime anlamı olarak tanrının yardım ettiği manasına gelir. Yani ölümün geldiği kişi, aslında tanrının yardım ettiği kişi oluyor. Kadim zamanlarda ölüm, İlahi sistemin, insana yardımı şeklinde mi yorumlanıyordu acaba, bu da ayrı düşünme konusudur. Bildiğiniz gibi bir çok spiritüel gelenekte ölüm, huzur ve kurtuluştur... Buna bir atıfta bulunuluyor olabilir BUrada eklemediğim melek görünümlerinin de antik yunandan alındığıdır ve kanatlarından, giysilerine ve kılıçlarına kadar... Haliyle bize göre hangi inancı eşerseniz eşin altından paganizm çıkacaktır, insanlığın kollektif bilinçdışına hakim olduğu için ve her birinin temeli olduğu için. Her şeye inanabiliriz dolayısıyla, dogmalarımız yoktur.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 4, 2015 Pagan veya bir cadı ; perilerin majikal tesiri kadar herhangi birini lanetleyebilecek bir seviyeye ulaşabilir mi ? Bir cadı ulaşabilir. (Pagan sadece inanan ve belki tanrıları onurlandırandır.) Hatta daha üst bir büyüsel seviyeye de ulaşabilir. Yada meleklerin tesiri kadar herhangi birini korumaya ve tekamülüne rehberlik etmeye ?Enerjisel anlamda Titreşim seviyesini ( Frekansını) ne kadar yükseltebilir , Bir sınırı var mıdır ? Hayır sınırı yoktur ve evet her geleneğin sonunda her insanın ulaşabileceği gibi cadılarda daha yüksek bir varlık seviyesine ulaşıp, ruhsal rehber olabilir. Ki ruhsal rehberi geçmişte cadı olan kişiler var. Ama bu her gelenek için geçerlidir, bütün gelenekler ve yöntemler zaten tekamülü tamamlama ve daha yüksek bir varlık seviyesine ulaşma için "aracıdır". Kendi içerisindeki bireysel majikal çalışma sistemlerine ne kadar özgürlük tanınır ? . Örneğin bir cadı enochian dilini kullanabilir ama aynı zamanda enochian maji yaparsa kendi inanç sisteminden soyutlanmış ve yozlaşmış olur mu ? Paganizmin sınırları dahiline çıkmadığı sürece -ki zaten yolunda emin yürüyen bir cadı çıkmaz- ve tanrılara hakaret sayılacak bir eylem yapmadığı sürece tamamen özgürdür. Enochian dilini kullanabilir, enochian maji yapabilir, inancı ve yolundan soyutlanmışta sayılmaz. Enochian'ı deneyimlemiş, bir dönem uygulamış ve cadılıkta yürüyen biri olarak, bir cadının enochian gibi yeni bir sistemde yürümeyeceğini, sistemi sıkıcı bulacağını garantileyebilirim. Nerden geldiği belli olmayan bir dil yerine, paganların kadim dillerindeki otantik büyü gücünden daha fazla yararlanacaktır çünkü kadim dillerdeki kadim dualar bir cadının gözünde daha güçlüdür. Bu zamana kadar o dualara yüklenmiş enerjiden bahsetmiyorum bile... Ama elbette özgürdür. Tabi gidipte havassla veya tevrattan incilden veya kurandan ayetlerle büyü de yapmaz. Zaten o geleneklere tam bir inancı olan ve o yöntemlerden hoşlanan kişi cadı olmaz, havasscı olur. Sadece demonlara tapınma veya konusu geçmişken, demonlara adanma ya da demonlarla -ruhunu vs. satarak ya da kendinden ödün vererek- anlaşma yapmak yasaktır. Bunlar tanrılara saygısızlıktır ve böyle bir kişi cadılık yolunda yürüyemez. Bu çok nettir. Ancak bir cadı demonu "zor" kullanarak invoke edebilir, zor kullanarak bilgi alabilir veya kullanabilir. Sağ el yolu tarzı ve Süleyman'ın yöntemleri gibi bir tarzla. Aleister Crowleyin Wicca üzerindeki etkileri tam olarak nelerdir ? Bu çetrefilli bir konu aslında. Gardner Golden Dawn üyesi olduğu ve O.T.O.'ya da girdiği düşünülürse Crowleyin mutlaka etkisi olmuştur. Hele ki Crowleyin paganizme olan merakı göz önüne alınırsa (yine de hayatı boyunca hristiyanlık etkisinden kurtulamamıştır, dikkat edin book of law tam bir incil çakmasıdır) Bazı dedikodular ilk wicca ritüellerini Gardner içn Crowley'İn yazdığını söyler ama Gardner bunu reddeder. Elbette aralarında irtibat olduğu için ritüellerde ilhamlar ve alıntılara denk gelirsiniz. Mesela Wicca 3. derece inisiyasyonları, charge ritüellerinde Crowley tarzı üslup anlaşılıyor. GOlden Dawn etkisi de bir hayli fazladır ki küçük pentagram ritüeli üzerine kuruludur. Neyse ki Doreen Valiente Gardner'ın orjinal notlarını tekrardan ele geçirmiş, yeniden yazmış ve Crowley ve Golden dawn etkis içerenleri olabildiğince ayklamış ama pagan geleneklere uygun olanları tutmuştur. Haliyle şu anda wicca hala seremonik maji etkisi altında olsa da new age ile sentezlenmiş durumda OTO ve Golden Dawn ekollerinden uzaklaşmıştır. Bu yüzden cadılar, wiccanlardan ve wicca geleneğinden hoşlanmaz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Wise Raven Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2015 Merhaba, deniz suyundan kutsal su yapıp altar araçlarımı arındırmak istiyorum. Sormak istediğim şey şu, mumları da mı bu su ile sıvamalıyım? Çünkü genelde mumların yağlandığını görüyorum da. Defetme yağı yapımı için de malzeme toplamaya başladım. Örneğin önce mumları arındırmak için defetme yağı ile defetme pentagramı çizdikten sonra tekrar kutsamak için farklı bir yağ kullanmamız gerekecek (Tanrı veya Tanrıça yağı örneğin...) o zaman iki yağ da birbirine karışacak ve hem defetme pentagramı hem de çağırım pentagramı uygulamış olacağız, bu bir sorun çıkarmaz mı? Bu durumda çalışmadan birkaç gün önce defetme yağı ile araçları arındırdıktan sonra mı kutsama işlemlerini yapmamız gerekir? Diğer sorum, ormana belli bir bölgeye sürekli adaklar bırakıyorum. Bu adakları dualar ile teker teker kutsayıp bırakıyorum. Bu adakları arındırmam da gerekir mi yoksa sadece kutsamak yeterli mi? Ritüelde kullanılacak yiyecek, içecek, bitkileri de arındırmamız gerekiyor mu ve eğer öyleyse nasıl arındıracağız? (Örneğin bir içeceği nasıl arındırabilirim ki, kalanları tütsüleyerek arındırmam mümkün ama). Ve son olarak bir restorandayken dekorasyon olarak büyük bir yapay şelale yapmışlar. Şelalenin sularının doğal olduklarını öğrendim ama restorana kadar borularla taşınıyorlarmış. Bu sudan içini iyice temizlediğim plastik bir şişeye doldurdum (Plastik bir element olmadığı için su doğal olsa bile enerjisini kesebilir mi?) Size asıl sorumsa bu suyu kutsayarak kullanabilir miyim yoksa kullanımı uygunsuz mu olur? Biliyorum çok soru sordum ama siteye de sürekli girebilen biri değilim o yüzden sorularımı biriktirip biriktirip soruyorum. Çok teşekkür ederim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2015 Merhaba, deniz suyundan kutsal su yapıp altar araçlarımı arındırmak istiyorum. Sormak istediğim şey şu, mumları da mı bu su ile sıvamalıyım? Çünkü genelde mumların yağlandığını görüyorum da. Hayır mumlar kutsal yağ ile kutsanır. Veya özel başka bir amaç var ise o amaca uygun yağ ile yağlanarak kutsanır. Defetme yağı yapımı için de malzeme toplamaya başladım. Örneğin önce mumları arındırmak için defetme yağı ile defetme pentagramı çizdikten sonra tekrar kutsamak için farklı bir yağ kullanmamız gerekecek (Tanrı veya Tanrıça yağı örneğin...) o zaman iki yağ da birbirine karışacak ve hem defetme pentagramı hem de çağırım pentagramı uygulamış olacağız, bu bir sorun çıkarmaz mı? Bu durumda çalışmadan birkaç gün önce defetme yağı ile araçları arındırdıktan sonra mı kutsama işlemlerini yapmamız gerekir? Defetme yağının mumlara sürülme sebebi mumu arındırmak değil, mumu "defetme" amacıyla yüklemek ve böylelikle mumu defetme büyülerinde kullanmak. Muma ekstra arındırma yapmanıza gerek yok. Eğer majikal aletlerden bahsediyorsak, adaçayı ile tütsüleyebilirsiniz (veya defetme yağındaki malzemelerden bir tütsü hazırlayabilirsiniz), bu aletleri arındırmak için yeterli olacaktır. Diğer sorum, ormana belli bir bölgeye sürekli adaklar bırakıyorum. Bu adakları dualar ile teker teker kutsayıp bırakıyorum. Bu adakları arındırmam da gerekir mi yoksa sadece kutsamak yeterli mi? Ritüelde kullanılacak yiyecek, içecek, bitkileri de arındırmamız gerekiyor mu ve eğer öyleyse nasıl arındıracağız? (Örneğin bir içeceği nasıl arındırabilirim ki, kalanları tütsüleyerek arındırmam mümkün ama). Hayır arındırmaya gerek yok, sadece bir dua ile niyetinizi belli edin yani örneğin "bu yiyeceği yüce tanrım ve yüce tanrıçam sana adıyorum" veya "bu yiyeceği ormanın ruhlarına adıyorum" gibi niyetinizi belli etmeniz yeterlidir.... Eğer adağı kendiniz yapıyorsanız yapmaya başlamadan önce yine aynı şekilde niyetinizi ortaya koymak yeterli olacaktır. Kutsamasını da en son olarak yaparsınız yeterli olur. Zaten edeceğiniz dua ile de kutsanacaktır. Ve son olarak bir restorandayken dekorasyon olarak büyük bir yapay şelale yapmışlar. Şelalenin sularının doğal olduklarını öğrendim ama restorana kadar borularla taşınıyorlarmış. Bu sudan içini iyice temizlediğim plastik bir şişeye doldurdum (Plastik bir element olmadığı için su doğal olsa bile enerjisini kesebilir mi?) Size asıl sorumsa bu suyu kutsayarak kullanabilir miyim yoksa kullanımı uygunsuz mu olur? Suyu plastik bir kaba koymanzı da sıkıntı yok. Sadece plastiği altarınızda ve büyüsel çalışmalarınızda kullanmayın yeter. Çalışmalarda kullanacağınız "doğal kaynak suyunu" eğer orman içinde bulma gibi ibr şansınız yoksa, bahsettiğiniz suyu veya herhangi bir su firmasından alacağınız kaynak suyunu (yani içme suyunu) kullanabilirsiniz, bir sıkıntı olmaz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ninque Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2015 Bu içinizde var olan bir İÇGÜDÜDÜR, bu yola çekim duyarsınız ve doğanın kadimi sırlarını öğrenmek arzusuyla yanıp tutuştuğunuz için yolda yürümeye başlarsınız. İşte tam olarak bu, öyle güzel ifade etmişsin ki.. Kendiliğinden doğuveriyor içinde. Hani filmlerde ve dizilerde cadılık genelde doğuştan ve kalıtsaldır, karakter bir anda özel yetenekleri olduğunu farkeder, daha sonra ailesi tarafından bütün gerçekler açıklanır. Aslında bu kadar abartılı ve kalıtsal olmasa da benzer bir şekilde içine doğuyor insanın. Daha ufacık çocukken bile toprağın, suyun, doğadaki canlıların bir sihri olduğunu anlıyorsun. Betonlara tıkılsan bile kopamıyorsun onlardan ve özüne ulaşma isteği oluyor içinde. Aslında bir sorum olacaktı da daldım gittim yine Cadılık ve ego arasında nasıl bir ilişki vardır. Cadılık yolunda olan biri egosundan tamamen arınmalı mı? Tabi tamamiyle ego odaklı, bencilce çalışılmamalı ama misal ben eski konuları kurcalarken istenilen hedefe ulaşmayla ilgili güzel bir çalışma gördüm ve yeterli seviyeye ulaştığımda kesinlikle deneyeceğim çünkü benim ve oğlumun geleceği buna bağlı. Dikkati çabuk dağılan, hevesi kırılan bir kişiliğe sahibim ve bu çalışmaya ihtiyacım var. Veya bir örnek daha, ben odama girilmesinden bilgisayarımın kurcalanmasından hiç hoşlanmam(samimi olmadığım insanlar tarafından) ama bazen öyle durumlar oluyor ki sesini çıkaramıyorsun, yumuşak yüzlü bir insanımdır. Diyelim ki bununla ilgili bir çalışma var, kişiyi odama girdiğinde rahatsız edecek, onu uzaklaştıracak. Benim bunu yapmam bencilce ve egoistçe mi olur? Tabi bu bir örnekti, bana 'hayır' dedirtebilecek bir çalışma da olabilirdi bu. Yani anlatmaya çalıştığım kendimiz için hırs, güç, uzaklaştırma vb şeyler yapmamızın ruhsal gelişimimize bir zararı olur mu? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2015 Cadılık ve ego arasında nasıl bir ilişki vardır. Cadılık yolunda olan biri egosundan tamamen arınmalı mı? Tabi tamamiyle ego odaklı, bencilce çalışılmamalı ama misal ben eski konuları kurcalarken istenilen hedefe ulaşmayla ilgili güzel bir çalışma gördüm ve yeterli seviyeye ulaştığımda kesinlikle deneyeceğim çünkü benim ve oğlumun geleceği buna bağlı. Dikkati çabuk dağılan, hevesi kırılan bir kişiliğe sahibim ve bu çalışmaya ihtiyacım var. Veya bir örnek daha, ben odama girilmesinden bilgisayarımın kurcalanmasından hiç hoşlanmam(samimi olmadığım insanlar tarafından) ama bazen öyle durumlar oluyor ki sesini çıkaramıyorsun, yumuşak yüzlü bir insanımdır. Diyelim ki bununla ilgili bir çalışma var, kişiyi odama girdiğinde rahatsız edecek, onu uzaklaştıracak. Benim bunu yapmam bencilce ve egoistçe mi olur? Tabi bu bir örnekti, bana 'hayır' dedirtebilecek bir çalışma da olabilirdi bu. Yani anlatmaya çalıştığım kendimiz için hırs, güç, uzaklaştırma vb şeyler yapmamızın ruhsal gelişimimize bir zararı olur mu? Ego kötü bir kavram değildir, bizi hayatta tutan şeydir... Sıkıntısı şudur ki kendi gerçek istediğimiz ve yolumuzdan alıkoyar. Bu yüzden bir cadı tamamen egosunu yok etmeye çalışmaz, onu tanır ve onu kontrol eder. Onunla uyumlu yaşamayı ama bunu yaparken yüksek erdemleri de hayatına taşımayı amaç edinir.... Hayır demek egosal bir durum değildir. Kendi sınırını korumak, kendi alanını yaratmak, "hayır burayı işgal edemezsin" demek önemlidir ve oldukça pozitif bir eylemdir. Haliyle bu uygulamayı yapmak bencilce olmayacaktır. Çünkü doğada da böyledir her hayvanın kendi sınırı vardır ve ihlal edildiğinde dişlerini ortaya çıkarır. Haliyle bunu yapmak kendi varlığımızı ortaya koymak demektir. Toplumun yanlış algılarından biri de budur zaten, sanarız ki hayır dersek "kötü insan" oluruz tam tersine kimliğimizi ortaya koyarız. O açıdan sorun yok. Muhtemelen mars enerjisine dayalı bir çalışma yeterli olacaktır. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2015 Ben bu tarz bir sandık kullanıyordum açıkçası büyüklerden kalmış bir sandıktı. Ev müsait olmayacaksa altar malzemelerini koyuyorum. Altar düzenli durmalı ama ev müsait değilse bu tarz bir sandık çok kullanışlı olabiliyor. peki malzemeleri sürekli böyle bi sandıkta saklayıp kullanacağım zaman çıkartsam çok fazla sıkıntı olur mu ? umarım olmaz çünkü başka seçeneğim yok Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.