proxy Oluşturma zamanı: Temmuz 12, 2015 Paylaş Oluşturma zamanı: Temmuz 12, 2015 NEDEN UYUYORUZ ? Hepimiz bedenimiz yorulduğunda uykumuz gelir ve uyuruz olarak biliyoruz uykuyu. Bir kitaptan alıntı yapıp bende şöyle söylesem aslında ruhumuz bedende kalmaktan yorulduğu için uyuyoruz desem inanırmıydınız? Ruhumuz hergün uyuduğumuzda bedenimizi bırakıp gidiyor bunu biliyormuydunuz ? Çünkü ruhun bedende olması gerçekten ona ağırlık veren zor bir durum ve bedende olmaktan yorulduğunda ruh bedeninizin uykusunu getirerek bedenden ayrılıyor. Peki nereye gidiyor diye soracak olursanız ? Ruh herşey olanla tekrar bir olarak enerji topluyor ve tekrar bedeninize geri dönüyor. Bu sırada gördüğünüz rüyalar ise size ne olduğunuzun hatırlatılmasıdır. Bu hatırlama sağlanamadığında zihniniz problem yaşar ve kabus görürsünüz. Bazen tam tersi olabilir ruhunuz zihninize herşey olanla bir olduğunuzu daha iyi bildirir ve o gün kendinizi mükkemmel hissedersiniz sanki enerjiyle dolmuş gibi. Kısaca uyku bedeninizin değil ruhunuzun dinlenmesidir... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Saviora Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Evet ruhumuz uyku sırasındayken bedenimizden ayrılıyor. İşin tuhaf kısmı ben rüyaların gerçek hayatımız olduğuna inanıyorum. Rüya kavramı sadece bir hayalden ibaret değildir diye düşünüyorum. Ama bazıları buna katılmıyor olabilir. Benim inancım bu rüya yoluyla herşey olur. Ben hayatımda tatmadığım tadı yaşamadığım acıyı vs rüyamda gördüm ve hissettim. Hatta birkeresinde 9 10 yaşları arasındayken rüyamda çorba içmistim ki hiç o çorbanın tadını bilmiyorum-uyandığımda aşırı bir karın tokluğuyla uyandım ve annem hadi yemeğe kızım dediğinde aç değilim ben rüyamda yedim dediğimi net hatırlıyorum. Ki bu işin maneviyatını sorcak olursanız birisi bana bir dede gibi biri bana çorba içirmişti. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
proxy Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Rüyanızda gördüğünüz şeyler yine sizsiniz kendinizi başka bir mekanda başka bir yerde başka birşeyler yaparken görmeniz çok doğal çünkü oradasınız. Şu andaki hayatınızdaki yaşadığınız benliğiniz sizsiniz fakat ruhunuz kendini bölerek birçok hayatı aynı anda yaşayabilir. Uyku sırasında ruh özgürdür bu hayatları görüyor olabiliriz sanki başka bir yerdeyiz başka bir insanız ve başka şeyler yapıyoruz bunu sanırım birçok kişi deneyimlemiştir. Bu gördüğünüz rüyada size sadece siz olmadığınızı anlatıyor olabilir. Gördüğünüz rüya sizde farkındalık yaratmış hatırlamışsınız kim olduğunuzu hatırlıyorsunuz. Bu arada bende size sorayım siz aslında kimsiniz ? Rüyanızda gördüğünüz insanmısınız yoksa şu anda yaşadığınız insanmısınız. Kafanızı karıştırmamak için cevabıda veriyim siz hepsiziniz. hepsi sizsiniz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Yalnız kişi uykuda olsa dahi, ruh tam olarak bedeni terk etmez, astral beden ile ruh farklı kavramlardır. "Ruhun kendini bölerek birçok hayatı aynı an da yaşaması..." Güzel bi noktaya değinmişsin. İnsan ruhu, bir mertebeye erişince aynı an da birçok yerde var görünebilir. Yani ruh, birden fazla beden elbisesi kullanabilir. Biraz daha çitayı yükselteyim. Bir ruh, 50 bin bedende aynı an da var olabilir. Dünya yaşamında ruhun elde ettiği sıfatlar bir başka bedende de tecelli edebilir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
indigo55 Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Şuan ki yaşadığımız kavramda aslında rüyadan çok da ayrı değil şuan yaşadığımız çevrede beynimizin oyunu , rüyanızda ejderha olduğu zamanda gerçek algılıyorsunuz şuanki dünyayıda (zaten daha mantıklı değil , buraya kadar olan kafamızaki kavramlar rüyadaki gibi birden gelmiş olabilir) rüyanın rüya olduğunu uyanınca anlarsınız karşılaştırabilirsiniz ama biz şuanki yaşamı neyle karşılaştırıyoruz , ölünce belki hatırlıyacağız. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Anlattıklarınız , Okültizmin başlangıç seviyelerinde öğrenilen ve Astral plan da çok bilinen birşey . Forum içerisinde daha detaylı bilgiler var . Lakin genede ilgilendiğiniz için teşekkürler .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
proxy Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Yalnız kişi uykuda olsa dahi, ruh tam olarak bedeni terk etmez, astral beden ile ruh farklı kavramlardır. "Ruhun kendini bölerek birçok hayatı aynı an da yaşaması..." Güzel bi noktaya değinmişsin. İnsan ruhu, bir mertebeye erişince aynı an da birçok yerde var görünebilir. Yani ruh, birden fazla beden elbisesi kullanabilir. Biraz daha çitayı yükselteyim. Bir ruh, 50 bin bedende aynı an da var olabilir. Dünya yaşamında ruhun elde ettiği sıfatlar bir başka bedende de tecelli edebilir. Ruh tam olarak bedeni terketmez derken sanırım tam olarak terketse bedenen ölmüş olurdunuz demek istediniz. Söylediğinize katılıyorum fakat astral beden ve ruhun farklı olup olmadığı kısmı ise bilmediğim bir konu olduğu için yorum yapamıcam maalesef. Birde aslında ruh bedenin elbisesi olabilirmi sizce ? Yani tam tersi olabilirmi. Aslında ruh dediğiniz ruhun içinde yaşadığınızı düşünün. Bireysel olduğunuzu ve olmadığınızı düşünün. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 12, 2015 Aslında kavramları temele oturttuğumuzda kafamızdaki soru işaretlerini giderebiliriz. Eğer bizler uyurken ruh bedenden tüm ilişkisini keserse ölmüş oluruz. Ve ruh bedenden alınınca nefiste ortadan kalkmış olur. Çünkü ruh ve bedenin birleşmesi sonucunda ortaya nefis çıkar. Nefsin varlığı bu ikisinin bir arada olmasına bağlıdır. Ruhu, bir enerji yumağı olarak düşünmemek lazım. Şöyle bir alıntı ekliyeyim daha açıklayıcı olur; (Perispri, Astral Beden) " Ruh özündeki sonsuzluk ve ilâhî kudret nedeniyle doğrudan doğruya maddeyle temas edemez. Zaten madde de ruhun enerjisini doğrudan taşıyamaz. Arada başka maddî araçlar, bedenler vardır. Bu ara vasıtalara, ara bedenlere ruhçulukta perispri adı verilir. Doğu öğretilerinde bu bedenlere astral, mantal, kozal gibi çeşitli adlar takılmıştır. Perisprital beden, astral beden ya da diğer adıyla süptil beden, asla ruhun kendisi değildir. Sadece daha ince titreşimli bir maddeden oluşmuş bir bedendir. Ruhçulukta, maddenin değişik vibrasyonel katmanlarından oluşturulan bu bedenlere astral bedenler ya da perisprital yapılar adı verilir. Bir örnek verelim: Kor ateşi, maşa olmadan elle tutamayız ya da elimize kalem almadan yazı yazamayız. Ruhun da maddesel bedenlerle irtibat kurabilmesi için fevkalâde ince bir maddeden meydana gelmiş ara bedenlere gerek vardır. Bu perisprital bedenlere ruhun mantosu adı da verilir. İnsan çeşitli enerji bedenlerden meydana gelmiş bir bütündür. Ruhtan maddî ortama doğru, bir titreşimler skalası gibi renk tayfının en koyusundan en açığa uzanışı gibi bir akış vardır..." "Birde aslında ruh bedenin elbisesi olabilirmi sizce ? Yani tam tersi olabilirmi. Aslında ruh dediğiniz ruhun içinde yaşadığınızı düşünün. Bireysel olduğunuzu ve olmadığınızı düşünün." O zaman şöyle sormak lazım; Bir insanı insan yapan unsur nedir? Sen kimsin? Seni sen yapan ruh mudur, beden mi, yoksa her ikisi mi? İçimizde bireysel değiliz. Bir bütünden oluşan varlıktır insan. Sürekli bir çatışma halinde her varlık. Mücadele, sınav, yaşam... Bunu artık nasıl anlandırmak istersen... Ruh, bedenin elbisesi olabilir mi diye sordun. O halde neden yok olan, çürüyen maddi bedenler? Eskiyen bir elbise gibi. Eğer ruhun ölümden sonraki varlığına inanmıyorsan bu bakış açısına göre mantıklı olabilir düşüncen, ama ben sonsuzluğa gittiğini düşündüğüm için; ruhun madde alemini tadabilmesi için bedenlerin ruha verilmiş bir elbise olduğunu düşünüyorum. "Ruhun içinde yaşadığımızı düşünmek..." Ruhun içinde yaşayan kimdir? Yaşayan varlık, senin ruhundur zaten. Dünyayı anlamdıran beyin değil, alınan verileri hisseden ruhtur. Evet ruh, bedene madde aleminde muhtaçtır, beden de fotosentez yapabilmek için, içinde bir ruha muhtaçtır... Ruh tam olarak bedeni terketmez derken sanırım tam olarak terketse bedenen ölmüş olurdunuz demek istediniz. Söylediğinize katılıyorum fakat astral beden ve ruhun farklı olup olmadığı kısmı ise bilmediğim bir konu olduğu için yorum yapamıcam maalesef. Birde aslında ruh bedenin elbisesi olabilirmi sizce ? Yani tam tersi olabilirmi. Aslında ruh dediğiniz ruhun içinde yaşadığınızı düşünün. Bireysel olduğunuzu ve olmadığınızı düşünün. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lethal Perfection Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2015 Uyku bana hep bir şekil ruh yolculuğu gibi gelmiştir. Uyuruz ve ruhumuz özgür kalır. Uzaya çıkar ve garip garip yerlere gider. Kimi zaman ise uzaya kadar yükselmez, sadece bilinçaltımızın o gariplik akan sokaklarında dolaşır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2015 Uyku ; Geçici bir ölümdür . Fiziki plan açısından değerlendirirsek . Metafizik - Bilinçaltı açısından değerlendirirsek eğer , geçici bir uyanıştır . Yani bir nevi Araf veyahut geçiş kapısı da diyebiliriz uykuya ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
reincarnated Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2015 Çoğu insan uykuyu vakit kaybı olarak görür. Aslında onların bakış açısına göre gerçekten de öyle sonuçta ömrümüzün yarısını uyuyarak geçiriyoruz ama uyku diğer bir yaşama geçiştir. İnsan ömrü hayatı boyunca iki yaşamı o kısa ömrü içerisinde zapt eder birisi hepimizin aşina olduğu materyalisttik dünya diğeri ise hepimizin birer tanrı olduğu hayaller alemidir ikisi de kendi bölgelerinde çok gerçekçidir, bence bu iki yaşamı da dengeli bir biçimde yaşamak en doğrusudur. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 13, 2015 Çoğu insan uykuyu vakit kaybı olarak görür. Aslında onların bakış açısına göre gerçekten de öyle sonuçta ömrümüzün yarısını uyuyarak geçiriyoruz ama uyku diğer bir yaşama geçiştir. İnsan ömrü hayatı boyunca iki yaşamı o kısa ömrü içerisinde zapt eder birisi hepimizin aşina olduğu materyalisttik dünya diğeri ise hepimizin birer tanrı olduğu hayaller alemidir ikisini de kendi bölgelerinde çok gerçekçidir, bence bu iki yaşamı da dengeli bir biçimde yaşamak en doğrusudur.. Güzel ve Kilit bir yorum . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tusit Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 14, 2015 Her canlıda farklı işlevleri olan ve birçok hayvan türünde gözlemlenen bir bilinç durumu;bu bilinç durumundayken gösterilen davranışların tümü...Metafizik açıdan, bir kapı ya da belki bir evren.Hatta belki uyku sırasında görülen her rüya ayrı bir evrendir. ;)Her neyse Ben rüyalarımda sürekli geziyorum son birkaç yıldır.Biri geliyor(tanıdığım biri oluyor bazen),bana diyor ki "hadi gidiyoruz". Sonra Alice harikalar diyarı gibi oradan oraya... Yay olduğum için sıkılmıyorum tabi gezmekten. Bazen gerçek hayatta gideceğim bir yeri önceden gezdiğim de oluyor bir mekanı ya da şehri çok eski zamandaki biçimiyle gezdiğim de.Tek sorun gidilecek yere kendim karar veremiyor oluşum.O da olsun artık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
utkuyaprak Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2015 uykunun nedeni henuz cozulememistir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Heretik Yanıtlama zamanı: Temmuz 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 20, 2015 Ölümün provasıdır, herkesin uğruna süründüğü o mutlak rahatlığın birazcık, sadece tadımlık gösterimidir. Daha öte bir anlam sadece geçici ego tatminidir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.