Boşluktan Gelen sesler

Şizofrenide en sık görülen sorunlardan birisi boşluktan gelen seslerdir. Başlangıçta kişi bunların gerçek olmadığının,kendi kafasından yarattığı hayaller olduğunun farkında olabilir,iç konuşmasını duyduğunu söyleyebilir.Ancak giderek seslerin gerçek olduğuna inanmaya başlar.Bazıları rahatsız olur ve seslerin kesilmesini ister,kulağına sesli işlem verildiğini söyleyen Neslihan gibi, ''onların yakalanmalarını istiyorum'' diyebilir. Gün boyu kesilmeden süren ve sürekli aşağılayıcı sözler söyleyen sesler aşağıdaki örnekte olduğu gibi dayanılmaz bir kabusa dönüşebilir.

''Bursa'ya gittim sesler geldi orada.İzmir'e geldim,arkadaşlarla üç kişi gidiyoruz.Konak'ta yalancı adam dedi,yalancı adam,yalancı adam diye bağırıyorlar. Böyle sokakta kadınlar yanımdan geçerken aşağılık diyorlar,aşağılık diyorlar. İstanbul'a gittim,hah geldi diyorlar.Sonra bir şey oldu,kahvehaneye oturdum,onun yanında emniyet şeyi varmış galiba,çok ayıp diyorlar,bunun yaptığı diyorlar. Hepsi bu seslerin kesilmesine bağlı,o zaman diyorum hiç olmazsa dışarı çıkarım rahat rahat dolaşırım.''

Bazen de kişi övücü sözler söyleyen sesler işitir ve bunlardan hoşnut olabilir,kesilmelerini istemeyebilir. Uzun süredir Tanrının kendisiyle konuştuğunu söyleyen ve bu nedenle ermiş olduğuna inanan bir kişi uygulanan sağaltım sonunda duyduğu ses kesildiğinde çok üzülmüş ve ''O ses benim iyiliğimi istiyordu,onun kesilmesini istemezdim'' demişti.

Sesler bazen kişinin kafasının,karnının ya da başka her hangi başka bir organının içinden geliyor olarak algılanabilir.Kendi aralarında konuşan birden fazla ses duyulabilir. Çok şiddetlendikerinde kişi onlarla konuşabilir,tartışabilir,hatta kavga edebilir. Sesler kişinin o sırada aklından geçenler hakkında ya da davranışları hakkında yorum yapabilir.

$İzofren hastalığı çok büyük bir küLfet..Kendi hayaL bo$Luğunda ya$amak...Te$ekküRLeR payLa$ım için...

Şizofreni,kişiyi alışılagelmiş algılama ve yorumlama biçimlerine yabancılaştıran,içinde yaşadığı toplumdan koparıp kendi iç dünyasının derinliklerine sürükleyen bir ruhsal bozukluktur. İnsanı,gençlik yıllarından başlayarak üretim dışına itebilen ve çevresiyle önemli uyumsuzluk ve çatışmalar yaşamasına neden olan bu bozukluğun topluma maliyeti oldukça yüksektir. Her yüz kişiden birisi şizofreniye yakalanmakta ve bu durum onunla birlikte yakınlarının yaşamında da önemli sorunlara yol açmaktadır.