nameste Oluşturma zamanı: Ağustos 27, 2015 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 27, 2015 1) Dünyanın sevgili insanları size selamlar Ben, sizin ebeveyn ırkınız Pleaidian'ların bir üyesi olan ANU 'yum daha belirgin ifade etmek gerekirse, Pleaidian savaş yıldızı Nibiru 'dan olduğumu söyleyebilirim Bu evrende yalnız olmadığınızı ve gerçekten de sizi seven vekoruyan bir ırkın bulunduğunu anlamanız için size evreninizin ve gezegeninizin tarihini anlatacağım 2) Size bu tarihi genel hatlarıyla fazla detaya girmeden aktaracağım Ebeveyn ırkınız olan bizlerin, size bıraktığımız İncil adlı kutsal kitabınızda bütün söyleyeceklerimi kanıtlayan ve sizlere aktaracağım Tarihi onaylayan bilgiler bulunmaktadır başka kaynaklardan kendinizin de araştırmanızıöneririm Bu ancak kendi kendinize kanıtlayabileceğiniz bir konudur Öncelikle biraz kendimden ve insanlarımdan yani atalarınızdan söz ederek başlamak istiyorum 3) Sumer, Mısır ve Babil kültürlerinize ait tarihi metinlerinizde Ben 'den sıkça söz edilmektedir Lyran soyundan gelen safkan bir Pleaidian 'ım, diğer bir deyişle, Avyon Kraliyet Soyu'ndan geliyorum Kraliyet kelimesiyle, insan prototipinin DNA sarmalına örnek oluşturması için yaratılmışolan Sananda 'nın bir görünümü olan, Atamız Amelius 'tan söz ediyoruz 4) Irk olarak, sizlere göre çok uzun boyluyuz, boylarımız sizin ölçülerinizle ortalama3 metre civarındadır Altın ya da platin sarısı saçlarımız, mavi gözlerimiz, beyaz tenlerimiz vardır Ben 2.97 metre boyunda, platin sarısı saçlı ve mavigözlüyüm Lyra insanları orijinlerinde platin sarısı saçlı, mavi gözlü ve beyaz tenlidir Bedenlerimizin ve saçlarımızınetrafındaki altın renkli ışık huzmesi aslan insanlarla ya da bazılarının onlara verdiği isimle Feline'ler ile birleşmemizsırasında ortaya çıkmıştır 5) Atalarım, Lyran takım yıldızında bulunan Vega yıldız sistemindeki Avyon adlıgezegenden gelmişti Kurucular veEvrensel Ruhsal Hiyerarşi tarafından öngörüldüğü üzere Felineler tarafından tohumlananve geliştirilen insan ırkının kökeni Avyon'a dayanır Avyon aynı zamanda evrenimizin dokuz kurucusundan biri olan Sananda'nın da kendisini Amelius olarak gösterdiği yerdir Amelius, Avyon gezegenindeki ilk insan bedenindeki ilk ruhtu Onun soyu, Amelius soyu olarak bilinir, yani Avyon Kraliyet Soyu 6) Sizin zamanınıza göre milyonlarca yıl önceAvyon Kraliyet SoyuPleaides'e göç etti ve orayayerleşti Samanyolu galaksisi'ndeki diğer yıldızsistemleriyle kıyaslandığında gezegenler ve yıldızlar arasında Pleaides en yenilerdendir Ailenin babası Devin tarafından yönetilen atalarımız, Pleaides'i dokuz Kurucu'nun yeni evi olarak teslim almışlardı çünkü orijinal gezegenleri Lyran Avyon yaşanmaz hale gelmişti 7) Bizler bağımsız insanlarız. Ama her zaman öyle değildi Nibiru'nun yaratılmasından önce, kendilerini sadece dişil özelliklerle ifade eden bir ırktık Nibiru'da yaşamaya başladığımızdan beri bize bağımsızlık eğilimini getiren eril özelliği deneyimliyoruz Irk olarak, ikisinin arasında bir denge kurmak için çalışıyoruz, buna entegrasyonaşaması diyebilirsiniz 8) Şimdi biraz da Nibiru'nun kendisinden söz etmek istiyorum Nibiru kızıl renkli, yüzeysel açıdan zengin, güzel bir gezegendir yeni bir güneş olarak gelişimini başlatan ama uzun çok uzun zaman önce yaşanan küresel bir felaket yüzünden bu gelişimi duran Jüpiter'e çok benzer Güç alanımızdaki altın rengi, ona morumsu bir hale kazandırır Bizler sizin gibi gezegenin yüzeyinde değil, içinde yaşıyoruz Gezegenimizin dış yüzeyi sizinkinde bulunmayan bir tür metal 'den oluşmuş bir tabakayla kaplı Gezegen/gemimizin etrafını saran koruyucu güç alanları gezegeninizde yaşamış eski kültürlerin insanlarının sözünü ettiği parlaklığı yaratır Gezegenimizin etrafındaki halkalar, uzayda yolculuk yapmamızı sağlayan itici gücü oluşturur ve Nibiru'nun etrafındaki parlaklığı güçlendiren de budur Nibiru, Galaktik Federasyon tarafından barışı korumakla görevli bir savaş yıldızı/gezegen olarak tasarlanmıştı Amacı, galaksimizdeki farklı ırklar arasındaki uyumu sağlamaktır 9) Pleaides, galaksimizdeki tüm insan ırkının asıl vatanıdır ve uzun bir süre önce Vega sistemiyle yer değiştirmiştir Nibiru, Dünya'dan dört kat daha büyüktür Kuşaklar boyunca uyum içinde yaşayabilecek birçok ırk ve türü alacak kadar yere sahiptir Güzel gölleri, denizleri, okyanusları, dağlan ve vadileri vardır, tıpkı Dünya gibi Aklımıza gelebilecek her tür ağaç ve bitki yetişir Nibiru, asıl vatanımız olan Avyon'un bir kopyası olarak tasarlanmıştı Avyon'un iki güneşi vardı ve bu da gezegeni tropik bir cennete çeviriyordu Gezegen/gemimizin içindeki ışık yapay olmasına karşın, Nibiru hala yeşil bir cennettir Gezegenin bizim yaşadığımız iç tarafında yapay gündüz ve gece oluşturulmuştur Dünya'da gördüğünüz bitkilerin çoğunun tohumları Nibiru'daki zengin laboratuarlarımızda geliştirilmiştir Tıpkı sizin gezegeninizde olduğu gibi bizim de şehirlerimiz ve kasabalarımız vardır Barışı koruyan bir savaş yıldızı olduğumuzdan savunma ve keşif gemileri için devasa boyutlarda bakım ve depo birimlerimiz vardır 10) Ruhsal açıdan yaklaşırsak Nibiru'nun dişil (pozitif) eğilimli Pleaidianlar'ın, (eril) negatif 'liğideneyimlemesi için büyük bir fırsat sunduğunu söyleyebiliriz Kolonileri korumak zorunda olmak, bizi negatiflikle karşı karşıya getirdi ve dolayısıyla da korkuyu deneyimleyerek kökenlerini anlamamızı sağladı ırk olarak, fazla negatiflikle karşılaşmadığımız için durgun bir hale gelmiştik Negatiftik, ruhsal büyüme açısından büyük önem taşır Gezegenimizde hiç negatiftik olmadığı için, gelişme de olmuyordu Bu sorunun çözümü, Nibiru'nun yaratılmasıydı Nibiru, evrendeki en üstün teknolojiyle donatılmıştır 11) Ben henüz çocukken, gezegenin operasyona başlatıldığı o büyük günü anlatmışlardı Fazlasıyla eğlence, ziyafet ve kutlama vardı Nibiru, bir savaş yıldızı olmaktan öte önem taşır Bizim için, ruhsal gelişimimiz için kendimizi fiziksel ortamda ifade edebilmek için bir araçtır Aynı zamanda yeni evimizdi Nibiru'nun açılışı, görülmesi gereken bir zamandı Atam Niestda, Nibiru'nun ilk hakimi ve kumandanıydı On yedi kuşak sonra, Galaktik Federasyon üvey ağabeyim Alalu 'nun görevini bırakmasını isteyince Nibiru'nun yönetimi bana verildi Babamın ölümünden sonra yönetimi devralmış ve soylu bir şekilde görevini sürdürmüştü İyi bir kumandandı, ama o zamanlar artık insanların ve pozisyonunun ihtiyaçlarını karşılayamıyordu. 12) Alalu, Sürüngenlere karşı verilen bir savaşta karısını ve kızını kaybetmişti Uzaklaşması gerektiğini hissediyordu Altın araması için Dünya'ya gönderildi Bu tür yolculuklardan hoşlanırdı ve karısıyla kızının acısını hafifletmesi açısından yardımcıoldu Büyük bir savaşta onunla aramda iktidar mücadelesi olduğu konusunda yazılar olduğunu biliyorum ama bu doğru değil Bunu yapan kişi, (iblislerin prensi) torunum M A R D U K idi Marduk hakim/kumandan olduktan sonra, tüm yazılı belgeleri değiştirdi Sizin zamanınızla mö. 2200 yılında Marduk güç kullanarak elimden alana kadar, Nibiru'nun hakimiydim 480,000 yıl önce gezegeninize ilk kez gelmemden uzun zaman önce Nibiru'yu yönetmeye başlamıştım 13) Şimdi kardeşim ve eşim Antu, kızım NİNhursag, oğullarım ENLİL ve ENKİ ayrıca bir grup aile üyesiyle birlikte Pleaidian ana gemisinde yaşıyorum şu anda, zengin laboratuarlarımızın bulunduğuSatürn gezegenininyörüngesinde beşinciboyuttayız Bu Pleaidian ana gemisinde, Nibiru'dan, diğer gezegenlerden ve galaksilerden gelenırklar, Dünya ile ilgili İLAHİ PLAN 'ın yerine getirilmesi için ortak görevlerini sürdürüyorlar Bunların bir çoğu, siz Dünya insanlarının yıldız tohumlarını veren diğerırklardır Ayrıca, yıldız tohumlarının ebeveyn ırklarının bazı temsilcileri de bizimle birliktedir Dünya'da enkarne olmuş çocuklarına rehberlik vermek amacıyla transfer ruhlar da bu gemidedir 14) Dünya üzerindeki insanlarımız aracılığıyla sizinle çalışmak çok heyecanlı bir iş Onlar Galaktik Federasyon'un Nibiruan Konseyi'nin elçileri ve aynı zamanda da 'Avyonian'lar olarak bilinmektedir Aranızda enkarne olmuş bu çok sayıdaki elçiler, gerçek atalarınızla ilgili bilgileriyaymakta sizler üçüncü Boyut gerçekliğindeki son sahneyi oynamaya hazırlanırken bizim getirdiğimizi yardımla ilgili güzel haberi vermektedirler 15) Yakında bu büyük oyunu bitirecek ve beşinci Boyut gerçekliğine geçerek yeniden bizlere katılacaksınız Çoğumuz beşinci ve daha yüksek boyutlarda yaşamamıza karşın şu an Nibiru dördüncü boyuttadır Pleaidian ana gemisindeki bizler ise dokuzuncu Boyut kanalıyla altıncı boyuttayız ve bu zamanda enkarne olduk Ben, Galaktik Federasyon'un Nibiruan Konseyi'nin altıncı Boyut Bölümü'nün başıyım 16) Şu anda en önemli görevimiz, adına "DNA Kodlaması ve Yeniden Bağlantı" denilensüreçte insanlığa yardımcı olmaktır ama aynı zamanda evreninizin ve gezegeninizin tarihini öğrenmeniz için de çalışıyoruz Bu süreçte, Dünya Ruhsal Hiyerarşisi 'nin Christos Ofisi ile de çalışıyoruz Biraz sonra bu konuda biraz daha bilgi vereceğim 17) Nibiruan Konseyi,oldukça büyük ve çok katmanlıdır ve Dünya'nın yanı sıra galaksinizdeki diğer gezegenlere de yardım sağlar Birçok galaksiden ve yıldız sistemlerinden gelen varlıklarla birlikte çalışıyoruz Şu anda rehber ırkımız olan ve Sirius A'da yaşayan Felineler ile yakın bağlantıdayız Buna Sirian / Pleaidian İttifakı deniyor Sözünü ettiğim bu DNA Kodlaması üzerinde birlikte çalışıyoruz Size ebeveynlik etmemizin dışında, aynı zamanda tarihinizle ilgili yeterince bilgi almanızı da sağlıyoruz Felineler, astral bedenlerinizdeki DNA implantasyonunu ayarlıyor ve eterik bedenlerinizdeki on iki sarmallı DNA liflerini endokrin sisteminize yerleştiriyorlar Christos Sirianları Dünya üzerinde Yeniden Kodlama sürecine girmeye hazır olanlara ulaşabilmemiz için bize yardım ediyorlar, Bu kişilerin rehberleriyle birlikte çalışıyor süreç için temizliğin ve arınmanın sağlanmasına uğraşıyorlar 18) Şimdi, evreninizin tarihini sizlerle paylaşmak için birlikte bir zaman yolculuğuna çıkmamızı öneriyorum EVRENİMİZDEKİ HER ŞEY MUTLAK YARATICI'NIN BİR PARÇASIDIR Basitleştirmek için "O" şeklinde söz edeceğim Mutlak Yaratıcı, mutlak bir üstünlük ve mutlak bir mükemmellik durumundaydı Bir süre sonra bu durum O'nun için bir hayli SIKICI bir hal aldı ve Kendisi'ni daha fazla deneyimlemek istediğine karar verdi. 19) Bunu yapmak için, Kendisi'ni parçalara ayırması gerekiyordu ve bunu yaptı Kendisi'ni binlerce küçük parçaya ayırdı. Her birisi birer İlahi Yaratıcı oldu Her biri O'nun bir kopyasıydı ve onlara " İlk Kaynak Ruhları " adını verdi Her biri yaratma, kendini ifade etme, mantık yürütme ve her türlü duyguyu hissetme yeteneklerine sahipti Temel olarak, hepsi tıpkı O'nun gibi Tanrılar idi İşte size bu yüzden "enkarne olmuş" Tanrılar diyoruz ve biz de öyleyiz Herbirimiz İlahi Yaratıcı'nın bir parçasıyız tıpkı ben ve diğer herkes gibi Her birimiz eşitiz çünkü aynı mantık yürütme, yaratma vs yeteneklere sahibiz Kendi gücümüzle yaptığımız şeyler ve bu konuda hiss ettiklerimiz de eşitsizlik duygusuna sebeb oluyor 20) Bu yeni İlk Kaynak Ruhları, melekler ve enkarne ruhlar olmak üzere iki gelişimgrubuna bölündüler Enkarne ruhların gelişim sürecinde on iki boyutu ve meleklerin de kendi gelişimleri için yedi boyutu tamamlamaları gerekiyor Melekler ve enkarne ruhlar birbirleriyle ayrı ayrı gelişemezler dolayısıyla gelişmelerini tamamlayabilmek için birbirlerine ihtiyaçları vardır Gelişebilmek için ruhlar, gelişim yaratacak bir şeyleri deneyimlemeye ihtiyaç duyarlar bu yüzden, Mutlak Yaratıcı, adına Kutup Entegrasyonu denen ana Oyun ile birlikte alt oyunlar yaratmıştır Oyun, Işık ve Karanlık rollerini gerektirir Amaç, ikisinin de tüm yönlerini öğrenmek ve entegre etmektir, yani Kutup Entegrasyonu Ruh buna ulaştığında, Mutlak Yaratıcı'ya geri dönmesi gerekir 21) Mutlak Yaratıcı, kutup entegrasyonunu kolaylaştıracak araçlar da yaratmıştır Buna, 13. Boyut Şefkat Formülü denir Mutlak Yaratıcı sevginin özü olduğundan amaç oynanan rollere bağlı olmaksızıntüm yaratıklara karşı koşulsuz sevgiyive şefkati (acıyarak sevmeyi) öğrenmektir Bu formül, gezegensel Oyun sona ermeden önce bütün ruhlara verilir Formül, gezegendeki ruhların tamamına herhangi bir ayırım yapılmadan sunulur Bu formülü kullanarak bedenlerindeki negatif duyguları tamamen salıverir ve buşekildeaydınlanırlar Bu işi yeterli s a y ı d a ruh tamamladığında, gezegen bir sonraki boyuta geçer ve böylece onlardan yukarıda bulunan diğer gezegenleri bir adım daha iterek Mutlak Yaratıcı'ya yaklaştırırlar 22) Bu oyunun yaratılmasından sonra, İlahi Planlar gelmiştir Her evren, galaksi, yıldız, gezegen ve ruh, bir İlahi Plan'a sahiptir Hiyerarşilerdeki melekler, bu planları yönetir ve rehberlik eder meleklere ait İlahi Planlar da vardır Bireysel olarak sizler de birer İlahi Plan'a sahipsiniz Aynı zamanda ruh grubunuzun gezegeninizin, galaksinizin ve evreninizin İlahi Planları'nda da çalışıyorsunuz Bu kadar yoğun olmanıza şaşmamak gerek ALINTIDIR Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.