GOZ Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Ağacın üremesini engelliyorsun o zaman da. Tek yıllık bitkilerde ne okuyor maydonoz tohumu oluşsun diye bir kısmını bırakıyor musun acılar içinde Nasıl ağacın üremesini engelliyorsunuz? Ağaç zaten meyvayı hayvanların ya da insanalrın yemesi ve ağzı yoluyla ya da dışkısı yoluyla atması için üretir. Bunu bitkiler bilinçli bir şekilde yapmaz tabi. Hayvanlar hoşuna giden meyvaları yeyip tohumlarını etrafa saçtıkları için onların daha fazla yayılmasına neden olurlar. Lezzetli meyvalar renk ve koku aracılığıyla hayvanları kendine çeker, hayvan onu koparır ve yer, sonra yürür ya da uçar gider, daha sonra meyvanın atası olan ağaçtan uzak bir yerde tohumu ya da ağzı yoluyla ya da dışkısıyla çıkarır. Bitki tohumları bağırsağımızda sindirilmeye karşı dirençlidirler ve dışkıdan filizlenirler. Çilek, kuşlara uyum sağlamıştır, pelitler sincaplara, mangolar yarasalara, bazı ayakotu türleri de karıncalara uyum sağlamışlardır. Yani onları tam tersine yememiz gerekiyor. Zaten biz yemesek de olgunlaşıp dalından düşecek ve meyva yerde çürüyecek. Ayrıca siz bitkileri bu kadar önemsiyorsanız hayvancılık sektörünün hayvan yemi için kestiği ağaçları da önemsemeniz lazım. Amazon ormanları hayvancılık yüzünden büyük bir hızla tahrip ediliyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Cevap vermeme gerek kalmadı sanırım... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birikinti Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 yalanların daniskası saçmalığın yararlarına tilimsel bir kaçış Özgürce yaşayan hayvanların hastalandıkları az görülmüştür. Onlarda çürük diş yoktur. özgür hayvanlar özgürce avlanırlar ve yerler ve böyle de dertleri yoktur etbourlara -da- ot yedirtmeli bunu yazanlar karbonhhidrat yemeyin bakalım dişleriniz çürüyor mu? (hiç yeyemiş olsaydınız çürür müydü?-denenmiş midir?) yapay şeker, hatta hiç şeker ve bitkisel kullanmayın bakalım dişleriniz çürüyor mu? etle beslenen insanın dişleri çürüyor mu? buna dair bilimsel çalışmalar var mı? yalnızca et ve çiğ süt tüketen bir kabile/insan topluluğu tespit edildiğini ve kalp damar başta olmak üzere yukarıda saydığınız hastalıklar ve sorunlarda bulunmadığını ve yukarıda saydığınız dertlerinde olmadığını biliyor musunuz? yüksek protein ve yüksek hayvansal protein tüketilen bölgelerde ve alanlardaki insan gruplarıyla yapılan çalışmaları biliyor musunuz? aynı şekilde sizin yukarıda belirttiğiniz şeylerin/sorunların-karbonhidrat-şeker nişastalar ve tam aksine yanlış bitkilsel kaynak tüketiminden olduğunu savlayanlar ve araştıranlar bulunmaktadır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AbraKadabra Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 bu iş evrim teorisine kadar gider:D yakında insan et yiyierek mi evrimleşmiştir ot yiyerek mi diye bir tartısmaya dönerse konu şaşmamak gerek.çürük diş sonuçta et yenildiği için olur kanımca.yani sebze ağırlıklı beslenen insanlarda çürük diş olmaz denebilir mi/ tartışılır. ama bence denebilir. aynı şekilde çağlar boyunca etle beslenen insanoğlunda evrimin gereği olarak çürük diş vardır olmuştur. olmayan da olmustur farklı farklı insanlar var sonucta.neden bu kadar düştünüz bu konuya anlam veremiyorum.İsteyen istediğini yer, isteyen evrimleşir isteyen çağ dışı kalır.Ama bu konunun uzaması ne kadar da çağ dışı be dostlar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 yalanların daniskası saçmalığın yararlarına tilimsel bir kaçışözgür hayvanlar özgürce avlanırlar ve yerler ve böyle de dertleri yokturetbourlara -da- ot yedirtmeli bunu yazanlarkarbonhhidrat yemeyin bakalım dişleriniz çürüyor mu? (hiç yeyemiş olsaydınız çürür müydü?-denenmiş midir?)yapay şeker, hatta hiç şeker ve bitkisel kullanmayın bakalım dişleriniz çürüyor mu?etle beslenen insanın dişleri çürüyor mu? buna dair bilimsel çalışmalar var mı?yalnızca et ve çiğ süt tüketen bir kabile/insan topluluğu tespit edildiğini ve kalp damar başta olmak üzere yukarıda saydığınız hastalıklar ve sorunlarda bulunmadığını ve yukarıda saydığınız dertlerinde olmadığını biliyor musunuz?yüksek protein ve yüksek hayvansal protein tüketilen bölgelerde ve alanlardaki insan gruplarıyla yapılan çalışmaları biliyor musunuz? aynı şekilde sizin yukarıda belirttiğiniz şeylerin/sorunların-karbonhidrat-şeker nişastalar ve tam aksine yanlış bitkilsel kaynak tüketiminden olduğunu savlayanlar ve araştıranlar bulunmaktadırAh kavga etmekten ve izlemekten yoruldum.. Ye o zaman kardeşim ne diyelim, herkesin kendi seçimi lakin et yemek yararlıysa o zaman hayvanları degil kendi kolunu kes ızgara yap ye Size kimse et yemeyin veya vejetaryan olun demiyor lakin bu kadar görüş ve insan yanılıyor sen doğrusun öyle mi? İyi güldüm.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
komuro Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Kanalizasyon da ölen tohumlar aşkına verdiğin cevap sana yetsin de uslan. İnsanoğlu doğaya hep zarar verir. Bir düşünün türü yok olan hayvanlar hakkında bilgi sahibiyiz ya bitkiler ? Sanayileşme yüzünden kaç tür yok ettik biliyor musunuz hiç. Biz yemesek çürürler diyorsun da hayvanlar sonsuz mu yaşıyor Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GOZ Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 yalanların daniskası saçmalığın yararlarına tilimsel bir kaçış özgür hayvanlar özgürce avlanırlar ve yerler ve böyle de dertleri yoktur etbourlara -da- ot yedirtmeli bunu yazanlar karbonhhidrat yemeyin bakalım dişleriniz çürüyor mu? (hiç yeyemiş olsaydınız çürür müydü?-denenmiş midir?) yapay şeker, hatta hiç şeker ve bitkisel kullanmayın bakalım dişleriniz çürüyor mu? etle beslenen insanın dişleri çürüyor mu? buna dair bilimsel çalışmalar var mı? yalnızca et ve çiğ süt tüketen bir kabile/insan topluluğu tespit edildiğini ve kalp damar başta olmak üzere yukarıda saydığınız hastalıklar ve sorunlarda bulunmadığını ve yukarıda saydığınız dertlerinde olmadığını biliyor musunuz? yüksek protein ve yüksek hayvansal protein tüketilen bölgelerde ve alanlardaki insan gruplarıyla yapılan çalışmaları biliyor musunuz? aynı şekilde sizin yukarıda belirttiğiniz şeylerin/sorunların-karbonhidrat-şeker nişastalar ve tam aksine yanlış bitkilsel kaynak tüketiminden olduğunu savlayanlar ve araştıranlar bulunmaktadır Kaynağınız nedir? Et ve süt üreticilerinin finanse ettiği ve uzman kontrolünden geçmemiş bir kurumun araştırması olmazsa sevinirim. Diş çürükleri için fermente edilmiş besinleri suçlamak, evin çatısı aktığı için yağmuru suçlamaya benzer. Diş minesi güçlü ve sağlıklıysa, dişiniz yediklerinizden etkilenmez. Ağzınızdaki asit üreten bakteri de dişinizi çürütmez. Çünkü salvianın bazsal bir pH'ı vardır ve ağzınızdaki asiti etkisiz duruma getirir. Dişler de diğer organlar gibi kendilerini yeniler ama yumuşak dokulara göre daha geç yenilerler. Sağlıklı bir insanda diş kemiği ve minesi sürekli kanınızdaki vitamin, mineral ve enzimlerle yenilenir. Yeterli vitamin ve mineralle beslenen insan dişinin sağlıklı kalmak için florür gibi tedavilere ihtiyacı yoktur. Yani önemli olan dişin yaşam döngüsü, ölü hücreleri yeni ve sağlıklı hücrelerle değiştirebilmesi önemlidir. Yani iyi beslenmemek, kan şekerinin dengeli olması önemli. Yoksa ne kadar kahve, çay, şeker yediğiniz o kadar önemli değil. Ayrıca kalsiyumun yeterli alınamaması da diş çürüklerine neden oluyor. Etin neden olduğu midedeki asitli bulamacın da kemikteki kalsiyumu çektiğini düşünürsek arada tartışılmaz bir bağlantı var. Diğer iddiaya gelirsek, Et ve yağlı besinlerle beslenen Eskimolar çok çabuk yaşlanırlar. Ortalama ömürleri yirmi yedi buçuk yıldır. Yaşamlarını özellikle etle besleme üzerine kurmuş olan Kırgızlar da erken ergenleşir ve çabuk ölürler. Nadiren kırk yaşını geçerler. Bunun aksine Pakistan'daki Hunzolar, Otomi kabileleri ve Meksika yerlileri gibi et yemeyen ve eti ender tüketen topluluklarda antropologların yaptıkları araştırmalar, bu insanların sağlıklı ve dayanıklı olduklarını, uzun yaşadıklarını belgelemiştir. Bu bölgelerde yüz on yıl ve daha uzun yaşamış insanlar görülmüştür. İkinci paragraf Dr. Ender Saraç'tan alıntıdır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GOZ Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 bu iş evrim teorisine kadar gider:D yakında insan et yiyierek mi evrimleşmiştir ot yiyerek mi diye bir tartısmaya dönerse konu şaşmamak gerek.çürük diş sonuçta et yenildiği için olur kanımca.yani sebze ağırlıklı beslenen insanlarda çürük diş olmaz denebilir mi/ tartışılır. ama bence denebilir. aynı şekilde çağlar boyunca etle beslenen insanoğlunda evrimin gereği olarak çürük diş vardır olmuştur. olmayan da olmustur farklı farklı insanlar var sonucta.neden bu kadar düştünüz bu konuya anlam veremiyorum.İsteyen istediğini yer, isteyen evrimleşir isteyen çağ dışı kalır.Ama bu konunun uzaması ne kadar da çağ dışı be dostlar İsteyen istediğini yiyor zaten ama bu konuda söz hakkı olmayan tarafı unutuyorsunuz. Hayvanların söz hakkı olabilseydi doğal olarak yaşamayı seçerlerdi ama onların kaderini biz belirliyoruz. Varlıklarını, vücutlarını istediğimiz gibi kullanıyoruz ve işin ilginci bunu yapmaya hakkımız olduğunu düşünüyoruz veya kendimizi bir şekilde haklı çıkarmaya çalışıyoruz. "İsteyen evrimleşir, isteyen çağdışı kalır." demişsiniz. Bunu biraz açıklayabilir misiniz? Ayrıca ben bu konunun çağdışı olduğunu düşünmüyorum. Tam tersine en çok tartışılması gereken konulardan biri ve hatta insanlık bunu tartışmakta geç bile kaldı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AbraKadabra Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 İsteyen istediğini yiyor zaten ama bu konuda söz hakkı olmayan tarafı unutuyorsunuz. Hayvanların söz hakkı olabilseydi doğal olarak yaşamayı seçerlerdi ama onların kaderini biz belirliyoruz. Varlıklarını, vücutlarını istediğimiz gibi kullanıyoruz ve işin ilginci bunu yapmaya hakkımız olduğunu düşünüyoruz veya kendimizi bir şekilde haklı çıkarmaya çalışıyoruz. "İsteyen evrimleşir, isteyen çağdışı kalır." demişsiniz. Bunu biraz açıklayabilir misiniz? Ayrıca ben bu konunun çağdışı olduğunu düşünmüyorum. Tam tersine en çok tartışılması gereken konulardan biri ve hatta insanlık bunu tartışmakta geç bile kaldı. Kusura bakmayın ben yanlıs anlasıldım biraz sanırım.şahsen et yemiyorum et yiyenler evrimleşmek istiyorlarsa evrimleşsinler demek istedim ,evrim teorisiyle bi alakası yok.çağdışı olsak da ot yiyelim:D kısaca mantığım bu..konu çağdışı dedim çünkü gereğinden fazla uzadı isteyen istediğini yesin neden bu kadar herkes kendini çok bilgili göstermeye çalışaraktan birşeyleri açıklamaya çalışıyo anlam veremedim.Demek istediğim bu işte. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Bir hayvansever olarak baktığımda: et yememeliyim. İnsan bünyesi açısından baktığımda: et yemeliyim. Spiritüel huzurum açısından baktığımda: et yememeliyim. Tarım ve hayvancılık konusuna en elverişli ülkelerden birinde yaşamama rağmen et fiyatlarına baktığımda: eti bulduğuma -eğer bulursam- şükretmeliyim. Doktorların söylediği besinlerin yararları/zararları konusuna girersem: aç kalmalıyım. Vejetaryenlik konusunda kafam çok karışık. Ne yapacağımı hiç bilmiyorum uzun bir süredir. Sadece et tüketimini azaltmayı doğru buldum ve haftada 1 kez balık veya et yemeyi tercih ediyorum. Ama doğrusu nedir, kafam cidden karışık bu konuda. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Açılan başlıklarda kimse fikir beyan ederken konuyu açanın fikrini kabul etmek zorunda değil. Bunu sataşma olarak değil, fikir ayrılığı olarak algılamanız gerek. Lütfen başlık dışında tartışmaya döndürmeyin olayı. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Açılan başlıklarda kimse fikir beyan ederken konuyu açanın fikrini kabul etmek zorunda değil. Bunu sataşma olarak değil, fikir ayrılığı olarak algılamanız gerek. Lütfen başlık dışında tartışmaya döndürmeyin olayı. Şahsım adına konuşursam zaten daha önceki yorumlarda da " biz kimseye et yiyin veya vejetaryan olun " demiyoruz demiştim zaten. Ama bazı arkadaşlar konuyu başka konuya taşıyıp tartısmaya sebebiyet verince uyarmak istedim ve bunu da yanlış anladılar kısacası durum bu sefer benlik değildi.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Üyeleri uyarmak bizim görevimiz. Siz sadece sıkıntılı gördüğünüz mesajları raporlamakla bizim dikkatimizi çekebilirsiniz. Diğer türlü ikili tartışma başlatmış oluyorsunuz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ftlis Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Bence modern çağın imkanlarından destekle atıp tutmamak lazım. Et iyidir. İnsan beyninin gelişmesinin sebebi et yemek! - Yaşam - T24 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Üyeleri uyarmak bizim görevimiz. Siz sadece sıkıntılı gördüğünüz mesajları raporlamakla bizim dikkatimizi çekebilirsiniz. Diğer türlü ikili tartışma başlatmış oluyorsunuz.Pekala Söylediklerinize uyacağımdan emin olabilirsiniz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GOZ Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Bir hayvansever olarak baktığımda: et yememeliyim. İnsan bünyesi açısından baktığımda: et yemeliyim. Spiritüel huzurum açısından baktığımda: et yememeliyim. Tarım ve hayvancılık konusuna en elverişli ülkelerden birinde yaşamama rağmen et fiyatlarına baktığımda: eti bulduğuma -eğer bulursam- şükretmeliyim. Doktorların söylediği besinlerin yararları/zararları konusuna girersem: aç kalmalıyım. Vejetaryenlik konusunda kafam çok karışık. Ne yapacağımı hiç bilmiyorum uzun bir süredir. Sadece et tüketimini azaltmayı doğru buldum ve haftada 1 kez balık veya et yemeyi tercih ediyorum. Ama doğrusu nedir, kafam cidden karışık bu konuda. Hayvansal gıdaları yemeyi bıraktığınız zaman gerçeği görüyorsunuz. Benim de sizin gibi kafamda hep şüpheler vardı. Çünkü et ve süt üreticileri medya aracılığıyla sürekli beynimizi yıkadıkları için sanki hayvansal besinleri yemek çok normalmiş ve gerekliymiş gibi düşündük. 2 yıl önce, vegan beslenmeye geçmeden önce, sürekli boğazım iltihaplanırdı. Vegan beslenmeye geçtikten sonra, abartmıyorum, hiç boğazım iltihaplanmadı. Tanıdıklarım bana artık neden boğazımın iltihaplanmadığını soruyorlar, onlara vegan beslendiğim için dediğimde gerisini dinlemiyorlar. Çünkü duymak istedikleri aslında mucize bir ilaç veya bitki çayı ama ne kadar reddetseler de gerçek bu. Vegan beslenme bağışıklığı güçlendiriyor. Etrafınızda bütün insanlar grip olurken size bulaşmadığında, birlikte sabahladığınız arkadaşlarınız bitkin haldeyken siz hala dinç olduğunuzda, cildinizdeki canlılığı ve parlaklığı gördüğünüzde vegan beslenmenin faydalarını çok daha iyi anlamış olacaksınız. Yoksa burada insanların vegan beslenmeyle 3. evredeki kolon kanserini yenen ya da serviks kanserini yenen insanları veya bununla ilgili birçok araştırmayı paylaşması fazla insanın fikrini değiştirmeyecektir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
serpentine Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Et zararlı olsa Allahu Teala Kur'an'da bildirirdi. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Goz,daha önceden de bu konu hakkında seninle fikir ayrılığına düşmüştük.Ve ben yorumları takip ediyorum da ısrarla kendi fikrini başkalarına empoze etmeye çalışıyorsun.Herkes seninle aynı düşünmek zorunda değil.Boğaz iltihaplanmasıyla et yemenin uzaktan yakından alakası yoktur öncelikle bunu söylemeliyim lütfen veganlığı tartıştığınız gibi sağlık konularına da bir göz atın.Herşey bünyeden bünyeye farklılık gösterir, sizin bünyeniz farklıdır, onun farklı, bunun farklı.Siz et yemediğin için boğazınız iltihaplanmıyor olabilir ama bu herkeste bu şekilde olacak diye bir kural yok böyle bir şey bilimsel olarak da açıklanmamıştır.Çünkü sizden başka vegan olunca boğaz enfeksiyonunu atlatan kimseyi ne duydum ne de gördüm. Her besinden kararında alınmalı diye düşünüyorum ben.Bilimsel olarak da doğru olan budur vücudumuz her türlü besini almalıdır.Etin fazla kullanılması sonucu zararları elbetteki vardır ki ben şöyle bir örnek vereyim size,bir tanıdığım kuruyemişin faydalarını okumuş ve gün içerisinde bol kuruyemiş yemeye başlamış evet kuruyemiş faydalı ama her birinden 5 tane yerseniz faydası var yarım kilo yerseniz ne olur?Bütün değerleriniz allak bullak olur.Et için de öyle herhangi bir bitkiyle beslenenler için de olan budur.Herşeyin fazlası zarar. Ayrıca,Diş çürükleri için fermente edilmiş besinleri suçlamak, evin çatısı aktığı için yağmuru suçlamaya benzer demişsiniz.Kesinlikle yanlış düşünüyorsunuz.Herhangi bir diş hekimiyle görüşür ve sorarsanız fermante edilmiş gıdaların diş çürüğüne yol açtığını size söyleceklerdir o yüzden her cips veya kola içildiğinde dişlerin fırçalanması gerektiğini söylerler.Bunun aksini iddia eden de sadece sizsiniz o da neye inanamak isterseniz onu doğru bulduğunuz için.Diş çürüklerinin ayrıca genetik özelliği de vardır anne veya baba tarafına çekmişse ağız yapınız siz naparsanız yapın yine ağız için, genetik yapınızın benzer kişilerle aynı ağız yapısına sahip olacaksınızdır. Yani iyi beslenmemek, kan şekerinin dengeli olması önemli. Yoksa ne kadar kahve, çay, şeker yediğiniz o kadar önemli değil.demişsiniz ve yine yanlış bir bilgi.Dengeli beslenmek evet önemli ama kahve ve çayı ne kadar aldığınız da önemli.Neden?Çünkü fazla çay alımı demiri bağlar yani bu neye neden olur demir anemisine.O yüzden besin alırken yanında çay veya kola gibi içecekleri önermezler.Yemekten yarım saat sonra alınmasını doğru bulurlar hekimler. Et ve et ürünleri,balık,tavuk o kadar olmasa da tavuk bunların faydalarını saymakla bitiremeyiz.Bence sırf aksini savunmuş olmak için savunmayın çünkü yanlış bilgiler veriyorsunuz. İsteyen isteği şekilde besinini alır buna vicdani olarak bakıp ama hayvanlar kesiliyor şeklinde bakacak olursak hepinizden önce benim sesim çıkardı ben et yediğim zaman kesilişleri gözümün önüne gelince yiyemeyen biri olarak mantığımı devreye sokup evet ben bu besini almalıyım deyip yemeğime devam ediyorum.Demem o ki,isteyen istediğini yesin. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GOZ Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Bence modern çağın imkanlarından destekle atıp tutmamak lazım. Et iyidir. İnsan beyninin gelişmesinin sebebi et yemek! - Yaşam - T24 Linki açmadan önce Evrim Ağacı'nda yayınlandığını tahmin etmek hiç zor değil. Bunların kaynaklarının en dibine inerseniz karşınıza The Western A. Price Foundation çıkar. Bu kurumun birçok üyesi ve finansörü et ve süt üreticileri. Konunun uzmanları tarafından gözden geçirilmemiş birçok makaleleri var. Eğer et yemek beyni geliştirseydi en büyük ve gelişmiş beyinli hayvanların etçiller olması gerekirdi. İnsan beyni 1200-1450 gram ama yalnızca etle beslenen aslanların beyni 260 gramdır. Ormanda ot yiyen gorilin beyni 500 gram, savanda et yiyen aslanın beyninden büyüktür. Ağırlık olarak insan beynine en yakın olan hayvanlar yunuslar olup sadece bitkiyle beslenen fillerin beyni bizden büyültür. Balık yiyen kutup ayılarının beyni 500 gramı geçmez. Gerçek şudur ki, insan beyni yakıt olarak et değil nişasta-şeker kullanır. Tükettiğiz glikozun %25'i beyniniz tarafından harcanır. Buna karşılık hayvansal besinlerde glikoz değil yağ ve protein bulunur ve bunlar da beyin için iyi bir yakıt değildirler. Vücudumuz hayvansal gıdalarda bulunan amino asitlerin yarısını kolayca glikoza çevirirken kalan yarısı ketoaside dönüşür. Papua Yeni Gine'de yaşayan insanlar enerjilerinin %90'ını yalnızca patatesten almalarına ve çok az miktarda hayvansal gıda yemelerine karşın sağlıklı beyinlere ve akıllı çocuklara sahiptirler. Peki insan beyni nasıl gelişti? Ağaçlardan inen kadim atalarımız diğer maymunların ve insansı maymunlar yeğ tuttuğu meyve, yemiş, kök esaslı bitkisel beslenmeden vazgeçtiğinde ve yeni bir yaşam tarzı olarak avlanmaya ve et yemeye yöneldiğinde hatrı sayılır bir dezavantaja sahipti. Bu köklü adımı atmak, onları aslanlar, leoparlar ve sırtlanlar gibi güçlü yırtıcılarla doğrudan karşı karşıya getirdi. Bu usta avcılarla fiziksel bakımdan boy ölçüşebilecek bir konumda değillerdi. İnsan vücudu onlara kıyasla cılızdı, keskin pençelerden ve dişlerden yoksundu. Kapışmanın başka bir yolunu bulmak gerekiyordu; insanı yeniden biçimlendiren şey de bu baskı oldu. Kas gücünün yerine beyin gücünü kullanmak zorunda bıraktı. İnsan beyni büyümeye başladı ve zeka gelişti. Avda ustalaşmış etçillerden daha hızlı koşamamakla birlikte onları kurnazlıkla alt edebildiler. Zeka gelişiminin yanısıra üç ilerlemeye daha ihtiyaç vardı: İnsanlar etkin bir ekip halinde iş görebilmek için rekabetçi yanlarını törpülemek ve artan işbirliğiyle yumuşatmak zorunda kaldılar. Yeni teknikler geliştirebilmek için daha yaratıcı olmak zorunda kaldılar. Çünkü büyük etçil hayvanları öldürdükleri avların başından kovarak hazır etlere konmayı başarmaları, kimi zaman en güçlü hayvanları bile alt edecek manevraları, pusuları ve tuzakları geliştirmeye ihtiyaç duydular. Ayrıca insanlardaki ekip çalışma sosyal yapılanmayı da daha karmaşık hale getirdi ve soyut düşünmeyi sağladı. Tarım toplumlarından büyük şirketlere kadar, dünyamızın temelini oluşturan geniş ve karmaşık sosyal sistemler kurmamıza olanak veren şey zihin teorisidir. Bilim insanları insan olmayan primatların sosyal faaliyetler sırasında zihin teorisini kullanıp kullanmadıklarını tartışıyorlar ama kullanıyorlarsa bile bunu çok temel bir düzeyde yapıyorlar. İnsan ilişkileri ve sosyal düzeni bireyden fazlasıyla zihin teorisi kullanmayı gerektiren yegane hayvandır. Saf zeka ve beceri bir yana balıkların gemi yapamamasının ve maymunların meyva tezgahları kuramamasının sebebi budur. Dr. Murat Kınıkoğlu, Zoolog Desmond Morris, Fizikçi Leonard Mlodinow'dan alıntıdır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
apocalypse Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Bir de şöyle bir mevzu var. Yemek yemeden yaşayan insanlar. http://www.gnoxis.com/breatharian-nefesle-beslenenler-36045.html?highlight=jasmuheen 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ivan Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 O değil de Rakının yanında Balık, Biranın yanında tavuk budu, etin yanında şarap tercihi güzel oluyor. Yemezseniz, yerler arkadaş. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 O değil de Rakının yanında Balık, Biranın yanında tavuk budu, etin yanında şarap tercihi güzel oluyor. Yemezseniz, yerler arkadaş.Senden de bunu beklerdim ivan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 O değil de Rakının yanında Balık, Biranın yanında tavuk budu, etin yanında şarap tercihi güzel oluyor. Yemezseniz, yerler arkadaş. He vallahi toçno taka Bulmuşuz bir de bunacaz yani.Dünyada milyarlarca insan açken yemek ayrımı yapmak ne derece doğru onu da düşünmekte fayda var. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AbraKadabra Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 He vallahi toçno taka Bulmuşuz bir de bunacaz yani.Dünyada milyarlarca insan açken yemek ayrımı yapmak ne derece doğru onu da düşünmekte fayda var. Nefs meselesi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Moterda Olisya Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 20, 2015 Ben ayrım yapıyorum yelis şahsen et yemeye hayır! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.