sidar Oluşturma zamanı: Ekim 19, 2015 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 19, 2015 Çektiğim acı nedir .? , Yobaz bir müptezel . Sanırım ütopik bir istencin var olamama hali … Ahh kardeşlerim neden çıldırtır hepinizi ; Sahip olanın sahipsizliği …. Sahip olanın Sahipsizliği … İşittiniz mi ki . ? Dindar günlüklerinize ilham veren , Tamahkar cilvelerinizi… Acı, ey sessiz kahin bana kim olduğunu söyleyebilecek misin . ? Acı der ki ; Bir engele güç yetiremeyen hislerin yarattığı hazların yokluğuyum . Benim nihai ve ebedi tapınağım ; senin kudrete yönelik iradendir .. Sen anne rahmindeki bir bebek gibi sessizce yatarsın onun içinde . Bazen gizlenir. bazen anksiyete deneyimleri yaşarsın onun içinde , Ve ve geri kalan paranoyanın dışarıya olan yansımasında , Yeni bir hayat bulursun o paranoyada , Kan gövdeyi götürmeden önce .. Daima böyle son bulur . Ölümle Ama önce hayat vardı Sükunet ve Hassasiyet . Duygu ve Korku . Güzelliğin vahşi ,Hercai ışıltısı... Ve sonra acınası sefilliğindeki perişan insanlık ... Hepsi dünyada olmanın verdiği utanç perdesi altında gömülü . ..Falan Filan,Falan Filan . Ötesinde ,Ötesi yatıyor. Ötesinde yatanla baş edemem . O nedenle ,bırak bu roman başlasın . Nasıl olsa , Bu sadece bir algı oyunu. Evet , bu sadece bir numara .. Muhteşem güzellik , Seni seviyorum ey ölümsüz sonsuz güzellik .. [video=youtube;VEpMj-tqixs] ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2015 Seni gördüğümde tan ağarmış ve güneş doğmuştu tam zamanında ve yerinde , Odamdam geçiyordum halbuki boş ve nahoş olan kendi odamdan boş ve nahoş , Ah oradaki kapakları ve çarpıtılmış şehveti bilemezsin . Her damla kaybolan kanında , İfade edemesemde sana olan sevgimi , kalp kapaklarımın dumura uğradığı bencil zihnimde , Filtresiz bir bira yardımcı olamasa da , sana olan açılmamda , Belki nahoş veya boş , Filtresiz bir kalp olarak gözüksede bu ilgi sana boş , Toplum bizi böyle yapsa da , Ben seni severim güzelim ... Bayağılıktan veyahut yalnızlıktan başka tercihim yok be güzelim , Bayağı ve yalnız olalım gel senle . En kötü bayağılık , senin fotolarına bakarken ki yalnızlığımda olsun ... Yaşam için nasıl nefes alamam , O ebedi kum saati ve zaman çarkı , sanki zamanda kirli bir hava ve virüs varmış gibi . Gel o havayı temizleyelim bak güzelim , Aşkın bana antibiyotik olduğu öğretildi , Her şeyi temizleyen dionizik pınar , o dionizk pınar , nasıl susayamam ki şimdi , Suya susayamam lakin aşkın pınarında beliren vahşi çehresindeki içkin cazibesi ve ışıltısı , Sanki burada bir karanlık yokmuş gibi .. Gel karanlık olalım güzelim , Bayağı ve yalnız değilmişiz gibi ... [video=youtube;j-fWDrZSiZs] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2015 İşaret Ateşi Burada, adanın denizlerin ortasında çıkıverdiği, bir kurban taşı gibi birdenbire yükseldiği yerde, burada, kara göklerin altında tutuşturuyor Zerdüşt koca ateşini, yollarını kaybetmiş gemicilere işaret ateşi, bir cevap verebileceklere soru işareti... Beyaz-gri karınlı bu alev -arzulaması yalıyor soğuk uzaklıkları, hep daha arı yüksekliklere uzatıyor boynunu- sabırsızlıkla dikelmiş bir yılan: bu işareti takıyorum kendi kendime. Benim ruhumdur bu alev: Kanmazca susuz hep yeni uzaklıklara, durgun yalazını fırlatıyor, yukarlara. Ne demeğe kaçtı Zerdüşt hayvandan da insandan da? Ne demeğe bıraktı sağlam karaları? altı yalnızlığı tanımıştı bile ama yetmedi ona denizin yalnızlığı, ada bıraktı tırmansın, tepe bıraktı yansın, alev olsun, bir yedinci yalnızlığı, yukarıya, attı şimdi oltasını arayışla, Ey yollarını kaybetmiş denizciler! Ey sönmüş yıldızların artıkları! Siz ey geleceğin denizcileri! Ey keşfedilmemiş gökler! İşte atıyorum bütün yalnızlara oltamı: bir cevap verin alevin sabırsızlığına, yakalayın bana, yüksek dağlarda bekleyen balıkçıya yedinci, sonuncu yalnızlığımı! Nietzche.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2015 Stefan Zweig intihar notu ; Kendi isteğimle bilinçli olarak hayattan ayrılmadan önce, son bir görevi yerine getirmeye kendimi mecbur hissediyorum: Bana ve çalışmalarıma, böyle iyi ve konuksever bir şekilde kucak açan harikulade ülke Brezilya’ya içtenlikle teşekkür etmeliyim. Her geçen gün, bu ülkeyi daha çok sevmeyi öğrendim ve benim lisanımın konuşulduğu dünya, bana göre mahvolmasından ve manevi yurdum Avrupa’nın kendi kendisini yok etmesinden sonra, hayatımı yeni baştan kurmayı daha fazla isteyebileceğim bir yer daha yoktu. Ama 60 yaşından sonra yeni baştan başlamak için özel güçlere ihtiyacım vardı. Benim gücüm ise, uzun yıllar süren yurtsuz gücüm sırasında tükendi. Böylece, ruhsal çalışması, her zaman en büyük sevinci ve bireysel özgürlüğü bu dünyanın en büyük nimeti olan bu hayatı, zamanında ve dimdik sona erdirmek bana daha doğru görünüyor. Bütün dostlarımı selamlarım! Umarım, uzun gecenin ardından gelecek olan sabahın kızıllığını hala görebilirler! Ben, çok sabırsız olan ben, onların önünden gidiyorum.” Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ekim 26, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 26, 2015 işte , Killeneli Hermes çağırdı ölülerin ruhlarını.. Asasının dokunuşuyla uyandılar ,Ona kulak verip ciyaklayarak peşine takıldılar. Karanlık gizemli mağaranın deliklerindeki yarasalar, İçlerinden bir tanesi bile kopsa diğerleriyle birlikte tutunduğu , Sallandığı o kayalardan ,Hepsi birden etrafta uçuşup ciyaklardı . İşte ruhlar da böyle ciyaklayarak onun ardına takıldılar . Götürürken onları Hermes ıslak , Çürümüş yollardan kasvetin tam ortasına .. Homeros . İşte , Tıpkı yağmursuz Geçen yıllardan sonra açan çiçekler gibi, Beliriyor iyi ve kötü , acı ve zevk ,nefret ve sevgi , Ve geçmişte kalmış tüm kahramanlıklar, Parlak yapraklarıyla ,acı tatlı meyveleriyle. İster zekice olsun ister aptalca, Yapılmış olan her eylem iz bırakır bir tarafta, Bir lütuf yada bir lanet gibi. Longfellow ,,, 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Ekim 28, 2015 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 28, 2015 Bir Daha Dönmemek Üzere .. Benden uzaklaşmadan önce Bir kaç sözüm var geriye yaslan ve dinle Yolunu kaybetmiş olabilirsin Ama eninde sonunda bana geri döneceksin Okuyamadığın mesajları bir kenara bırak Arafın fısıltılarıdır onlar Ne duyduğunun hiç bir önemi yok Sadece kafanı karıştırırlar Ne bildiğini sandığının hiç bir önemi yok Sadece kafanı karıştırırlar Kötümü hissediyorsun İnan bana benim yüzümden değil Çoğu gerçek bile değil Çoğu gerçek bile değil Bu delilik bir silah gibi Kendini korumak için Şimdiye karşı olmaz İnan bana olmaz Zamana karşı savaşmayı bırak Bu şekilde ruhun ıslah olmaz Tereddüt içinde bir tebessüm yerleşince yüzüne Dönüp bakmamalısın artık geriye Şimdi bana eşlik et Uğur paranı kuyuya at Bir dilek tut Şelalenin sonuna kadar git Ve dönüp bakma geriye Düşeceksin evet Ama tahmin bile edemiyeceğin derinliklere Biraz muzipce gelebilir fakat Yanıyorsun evlat Hem de suyun içinde Şimdi ağır yükleri birer birer at Bunu sende göreceksin Sonunda ruhunu ıslah etmeyi ögreneceksin Tek ihtiyacım olan sensin Resmin ortasındaki kayıp figür Destedeki kayıp joker Gölgeleri kutuya koy İlizyonunu dağıt Külleri karıştır Azad et artık kendini Bavulunu topla Ve atla trene Yabancı bir sabaha uyandığında Kurumuş gül yapraklarını takip et Artık gidiyoruz buradan Bir daha dönmemek üzere Malkavian .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.