Dabbe' nin Yaratıcısından Semum

Filmin çekimleri sırasında, iki oyuncu ve yönetmenin sürekli korkunç rüyalar görmesi üzerine Çatalca'daki eve 'Semum' uzmanı bir din bilgini getirildi. Bu kişi yönetmene, iki gerçek 'semum'un çekimleri takip ettiğini öne sürerek, dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

* Aynı din bilgini, semumlar aleminde bu filmin duyulduğu ve rahatsız olunduğunu söyledi! Bunun üzerine tüm ekibe, 'cevşen' dağıtıldı, oyuncular sürekli dualar okudu,

Yapım : 2007, Türkiye

Tür : Korku

Yönetmen : Hasan Karacadağ

Senaryo : Hasan Karacadağ

Oyuncular : Sefa Zengin, Ayça İnci, Burak Hakkı, Nazlı Ceren Argon, Cem Kurtoğlu

Yapımcı : Hasan Karacadağ

Gösterim Tarihi : 28 Aralık 2007

http://www.sinemalar.com/images/afis_buyuk/Semum.jpg

Kıyamet temasının işlendiği Dabbe’nin ardından bu kez ikinci bir korku filmi ile Hasan Karacadağ, hem yönetmen, hem yapımcı hem de senarist kimliğiyle yeniden karşımıza çıkıyor.

Canan Karaca isimli bir kadın 13 Temmuz 2004 yılında açık bir kapıdan içeri girdi… Fakat bilmediği bir şey vardı… O kapı cehenneme açılıyordu… Gerçek bir hikayeden…

Çekimlerine yeni başlanan filmde Ayça İnci (Canan), Burak Hakkı (Volkan), Nazlı Ceren Argon (Banu), Cem Kurtoğlu (Mikail Hoca), Sefa Zengin (Raci), Bahtiyar Engin (Macit), Yıldırım Öcek (Emlakçı) ve Levent Sülün (Ali) rol alıyor. 5 hafta sürecek olan çekimler Çatalca ve İstanbul’da gerçekleşiyor.

Aralık ayı sonunda 150 kopya ile vizyona girmesi planlanan Semum’un 2 önemli özelliği var. Birincisi Türk Sineması’nın ilk yaratık filmi Semum animatronik tekniği kullanılmadan tamamen bilgisayar ortamında 3D olarak tasarlandı ve Semum karakteri için 22 3D uzmanı çalıştı. İkincisi de Semum korku ve bilim kurgunun buluştuğu özel bir tür.

Google’da en çok tıklanan kelime olarak ödüle layık görülen Dabbe’nin ardından Semum da şimdiden özellikle korku türünü sevenler için merak uyandıracak. Filmin başrol oyuncusu Ayça İnci, “Bu filmle korkularımı yendim” derken, bir diğer başrol oyuncusu Burak Hakkı’da, “Bu filmle korkmaya başladım” diyor.

Filmin konusu; 27 yaşındaki Canan Karaca ve kocası Volkan Karaca yeni aldıkları büyük bir eve taşınırlar. Her şey çok iyi giderken bir gün sebebini bilmediğimiz bir şekilde Canan’a garip şeyler olmaya başlar. Canan yavaş yavaş başka bir varlığa, kendisine hükmetmeye başlayan bir yaratığa dönüşmeye başlar. SEMUM kendisine hedef olarak neden Canan’ı seçmiştir ve ona ne yapacaktır? Sıradan bir insan için cehennemin kapısı nasıl açılır? Semum filminde izlenecek müthiş bir görsellikle korkunun eşi benzeri görülmemiş bir türü aktarılacak.

SEMUM NEDİR?

İslam inancına göre insanlar kuru bir çamurdan yaratıldı ve insanoğlu yaratılmadan önce dünya üzerinde yaşayan bir takım yaratıklar vardı. Bu yaratıklar kızgın ateşin dumansız alevinden yaratılmış ve daha sonra korkunç bir zehirle birleştirilerek SEMUM halini almışlardır. İnsanlar dünya üzerine geldikten sonra başta şeytan olmak üzere bazı SEMUM’lar insanları kıskanıp onlara türlü kötülükler yapmaya başlamış. Kısacası SEMUM, insanın tüm gözeneklerine kadar girip onları zehirleyen çok tehlikeli bir yaratıktır. Her an herkese saldırabilecek, çok hızlı hareket eden, zehirleyici SEMUM’lar bazı durumlarda asla geri dönmez, içine girdiği insana cehennem gibi bir hayat yaşatır.

vay be umarım bu filmi ellerine yüzlerine bulaştırmazlar...dabbe her ne kadar güzel efektlere sahip olsada berbat replikleri bitirmişti o filmi gözümde...inşallah bu filmde pişmiştir yönetmen

Bende onu ümit ediyorum.İnşallah bu film daha iyi dir...

Yaş sınırı olmasa bir de çok sevinirim...Tutturmuşlar bir 18 diye...Ön bilgi içinde teşekkürler ..Gitmeye çalışacağım ama yaş sınırını aşarsam tabi

tamamen bilgisayar ortamında 3D olarak tasarlandı ve Semum karakteri için 22 3D uzmanı çalıştı. İkincisi de Semum korku ve bilim kurgunun buluştuğu özel bir tür.

merakla bekliyorum... umarım başarılı bir film izleriz. Teşekkürler malcolm:)

vizyona girsin izliycem mutlaka,bilgi için teşekkürler...

Ben teşekkür ederim arkadaşlar;)

Musallat' ın başlamasını beklerken gördüm fragmanını. İtiraf edeyim ne kadar komik sahneler barındırsa da Hasan Karacadağ filmleri insanı korkutuyor. Fragmanda bile ürktüm diyebilirim. Benim eleştirmek istediğim nokta neden her filminin çekiminde doğaüstü olaylar yaşadıklarını idda ediyor ? Dabbe' de de aynısı olmuştu.

sonu dabbe gibi olmazsa iyidir, dabbe'ye de çok büyük bir umutla gidip, dabbe'nin göründüğü, virane ev sahnesine kadar dayanıp, orada büyük bir hayal kırıklığı yaşadıktan sonra umarım bu film başarılı olur. Ama hakkını yememek lazım, Dabbe frağmanları, izlediğim en etkileyici film fragmanları arasında yerini aldı, çok korkutucuydu be fragman:(, bunun fragmanı da güzel ama gitcez bakalım, görcez bakalım, bu sefer iyi bir iş çıkarmışlardır umarım:)

teaser

fragman

yaratık bana orkları anımsattı nedense filmde fazlasıyla exorcist mi kokuyor ne ? yine de merakla bekliyorum.Karacadağ Dabbe' de korkutucam diye ses efektleri ile kulaklarımıza yazık etmişti bakalım Semum nasıl olacak.

insallah korkutur ya coktandır bole acaba olabılır mı dedıgım bı senryo ıle karsılasmıyorum korku skalam mı yuksek acaba bılmıyorum ?

insallah korkutur ya coktandır bole acaba olabılır mı dedıgım bı senryo ıle karsılasmıyorum korku skalam mı yuksek acaba bılmıyorum ?

konuyu dağıtmak istemem ama ben de aynı düşüncedeyim. ya artık izleye izleye korkamıyorum ya da standardım yükseldi. ama gerçek olan çoook uzun zamandır sağlam bir korku filmi izlemediğim.

Yaratığın çoğu plandaki görüntüsü amatörce. Ülkemizde CG'ye sanatsal bir bakış açısı ile yaklaşan insan zaten çok az, daha çok "teknik kısmı yapar paramı alırım abi"ciler var. Modellemeye özenen, oluşturulan iskeletin nasıl devineceğini de düşünenlerin basiretleri ise bu kez kendi yetersizlikleri yüzünden bağlanıyor. Ortaya da işte böyle, birkaç yıl öncesinin iyi denebilecek bilgisayar oyunlarından fırlamış bir yaratık çıkıyor.

Üzüldüm, çünkü çekimlerin çoğu yeri başarılı görünüyor. Ama "naapalım idare edin, bizim efektlerin kafamızdaki halleri çok pahalıydı, üstelik bunu yapacak adamlar yurtdışında, onları da buraya getirip konaklatamadık, üstelik zaten kırık software kullanıyoruz hala" diye altyazı da geçilmez ki koskoca filme! "Madem olmayacaktı yapmasaydın" derler adama.

aslında ne yazsam karar veremiyorum. film beni hem mutlu hem de mutsuz etti. mutsuz ettiği noktalar ; hasan karacadağ'ın korkutmak için ısrarla seyirciyi rahatsız edecek kadar yüksek ses efektlerini kullanmaya devam etmesi , başarısız ve yer yer komik bir yaratık tasarımı , gizemli bahçıvan rolündeki oyuncu ve hocayı oynayan Cem Kurtoğlu'nun yer yer komediye kaçan oyunculukları. mutlu edenlerse filmin sonlarına doğru artan temposu ve Ayça İnci' nin başarılı oyunculuğu.

izlemeyenler okumasın !

filmin başında Canan ve Volkan'ı emlakçı ile konuşurken görüyoruz , çift evi gezmek ve kendi aralarında konuşmak için izin istiyorlar ve evi almaya karar verdiklerini emlakçıya bildiriyorlar. Bunun üzerine evi satacak kişiyi arayan emlakçıyı gördüğümüzde az sonra olacakları zaten anlıyoruz. Ardından gizemli bahçıvan ile tanışıyoruz , her hareketi ile ben bir korku filminde oynuyorum demek ister gibi. ve bu haliyle Dabbbe'deki polis memurlarından bir farkı yok. yani demek istediğim oyunculuk gereksiz derecede abartılı. Arka Pencere filmine gönderme yaparcasına hikayeye dahil olan oyuncununkiler de keza öyle. Semum Canan'a sahip olmaya başladıktan sonrasında Ayça İnci'nin oyunculuğu gayet başarılı. bazı sahneler bana Exorcist'den ziyade Exorcism of Emily Rose'u hatırlattı. ışık ve kamera kullanına gelirsek bildik filme bildik Hasan Kaaracadağ loşluğu hakim ama kamera kullanımının Dabbe'den daha iyi olduğu da muhakkak.

ve en son eleştirimde yukarıda da belirttiğim gibi yönetmenin ses efektleri ile korkutmadaki ısrarı. özellikle yaratık konuşurken kulaklarınız uğuldamaya başlıyor.

--------------------

bu arada yazmayı unuttuğum önemli bir diğer noktada filmin malesef cehennem sahnelerinin Constantine' in neredeyse bire bir kopya olduğu.

eklemek istedim.

Ben fragmanını beğenmedim.Gidenler tavsiye etmedikçe gitmeyi düşünmem bile.

Will Smith'in ben efsaneyim filminin öncesinde sinema'da fragman olarak izleyip, şen kahkahalara boğulmama vesile olan film. Halen Türk yapımı korku filmlerinde senaryo ve görsellik kısırlığı var. Zamanla düzelir diye düşünüyorum. Dabbe,okul,halka,semum hepsini toplasanız bir korku filmi etmez. Oyuncuların bir suçu yok, senarist ve yönetmenlerin bu türdeki kısıtlılığı bence bu.

Bu eleştirileri sadece türk korku filmleri için yapmak yanlış bence.Yerli-yabancı uzun zamandır iyi bir korku filmi çekilmedi.Hepsi birbirinden berbat.İzlesen bi dert izlemesen ayrı bir dert.

Ben az önce izledim .Hiç de fena olmamış aslında ayrıca sonu da çok güzel olmuş.

Türk yapımı olduğu için bence güzel ama daha ilginci gerçekten semum var mıdır

varsa ayrı bi başlık altında detaylı bilgi veren olursa sevinirim:thumbsup:

Bu kadar acemice oyunculuk olmaz ki !!

Başroldeki kadın oyuncu bence iyiydi.

constantine in Türk versiyonu gibi olmuş.

hele o hoca mıdır gelmiyor mu off..

kutsal damacana bile daha iyiydi bence.

bittiğinde bu mudur dediğim film.

Türk filmlerine bir düşmanlığım da yok ayrıca. öyle algılanıyor hep.ama ben okul filmini çok sevmiştim mesela. sarıyordu en azından.

Bilgisayar oyunu gibiydi.

Bence türklerin en iyi çektiği korku filmi büyüydü nedendir bilinmez ama ben onda etkilenmiştim.Belki küçükken izlediğim içindir.

evet küçükken izlediğin için :D:D