6. Eksen - Balık ve Başak

Zamanında Sidar, her zaman yaptığı gibi görmüş olduğu oldukça hoş ve muhteşem bir yazıyı alıp sitede paylaşmıştı ve eksen kavramını benim düşünce alanıma sokmuştu. Eksenleri şu şekilde açıklayabilirim, her burç kendisine ait bir gölge taşır ve bu gölge kendisine zıt bir şekilde çalışır. Ancak kendisine ve gölgesine ait konular ortaktır, aynı değerler üzerinden sınavlarını verirler. Fakat sorunları ve hayata yaklaşım biçimleri birbirlerine tamamen zıttır; daha iyi anlaşılması için Yengeç ve Oğlak eksenine bakalım. Yengeç ve Oğlak birbirlerinin gölgesi olarak bıkkınlıkla, başarıyla (aynı zamanda başarısızlıkla) ve korkuyla baş eder. İki burçta oldukça başarılı ve saygın olmak ister fakat yöntemleri birbirlerine hiç benzememektedir. Yengeç ne yaptığını bilmeyen sadece içgüdülerine dayalı bir yaklaşımı tercih ederken Oğlak ne yaptığı üzerine kendisini kontrol altına alır ve içgüdülerinden gelen mesajları bastırarak tamamiyle disiplinli bir bakış açısıyla kurtulmaya başlar. Yengeç, Oğlak'a kıyasla oldukça güçlü bir başlangıç yapsa da disiplinden kopmayan, olumsuzlukların karşısında morali bozulmasına rağmen Yengeç'in aksine aynı güçte savaşmaya devam eden Oğlak zamanla üstün gelecektir ve en nihayetinde Oğlak Yengeç'i çok çok gerisinde bırakacaktır.

Konumuz Yengeç ve Oğlak değil ancak yakın bir zamanda Balık - Başak eksenini inceler gibi kişisel gelişimi temsil eden Oğlak - Yengeç eksenini incelemeyi de düşünüyorum.

Bu iki burcun en temel noktası gerçekten karmaşık bir takım şeyleri beraberlerinde taşımaları, bu burçların göründüğü noktada yığınla sorunun var olduğudur. Vedik astrolojiye fazla prim vermesem ve fazla gerçekçi bulmasam da Hint Astrolojisi kaynaklı olduğunu düşündüğüm bir cümle bu eksen hakkında oldukça kaliteli fikirler verir: "Balık ve Başak arınmanın burçlarıdır." Balık kişisel bir doğuşu gerçekleştirebilmek adına benliğini toplumdan ayırması gerektiğini ömür boyu öğrenirken Başak ise mükemmeliğin gerçek olmadığını, hiç kimsenin mükemmel olmadığını anlaması gerekmektedir.

Bu eksenin en temel konusu suçluluk ve aşağılıklık duygusudur. Her iki burçta bir takım şeylerden dolayı kendisini suçlu olarak kabul eder ve ömürleri boyunca bu duyguya karşı savaşırlar. Aslında kendilerinin suçlu olmadıklarını bir takım yollardan kanıtlamaya çalışırken bir yandan da suçluluğu benimsemiş olduklarından dolayı buna göre hareket etmektedirler. "Aslında bunların hepsi benim hatam" iki burcunda kabullendiği bir sözdür ve bu almaları gereken gidişata göre bu düşünceden kurtulmaları, bunu terk etmeleri gerekmektedirler.

Başak burcu, belki de Zodyak'ın en enteresan ancak en itici burcudur. Genel olarak kendi dinamiklerine baktığımız zaman yoğun bir dereceden suçlanmaktan kaçış ve başkalarını suçlayama eğilim görülür. Genel olarak kendi doğasında yer alan yoğun aşağılık kompleksi incelendiği zaman sırf bu duygudan dolayı insanlardan üstün olmaya takıldığı, kendi doğasında yer alan aşağılık kompleksini yenebilmek adına yüksek bir tabakaya çıkmak isteği oldukça görünürdedir. Genellikle toplumun alt tabakalarından çıktığı için toplumun üst tabakasındaki insanlara karşı ezilmişlik hissiyle beraber büyür. O insanların kendisinden üstün olduğunu kabullendiği gibi ömrü boyunca o insanlara hizmet ettiği için derin bir aşağılık kompleksinin oluşmaması için ortada herhangi bir şey ortada görülmez.

Astrolojide 3. ve 6. eksenle yer alan burçları "Değişken" nitelikli olarak tanıtırız. İngilizce'deki karşılığı "Mutable"dır. Mutable kelimesi köken olarak neye denk geliyor tam olarak aklımda değil ancak "Mutual" gibi aynı kökten geldiğini düşündüğüm bir kelimenin anlamı da "Karşılıklı"ya denk geliyor. Yani ikili bir ilişki içerisinde karşılıklı. Demek istediğim burada "Mutable" ile kastedilenin sadece "Değişken" olduğu değil "İkili" olduğu şeklindedir. Başakta Değişken burçtur, yani hem tam olarak değişken bir yönü görünürken hemde "Çift kişilik" ortaya koyar. Başak için bu iki kişiliğin biri toplumla uyumlu olmak isteyen, entelektüel ve bilgili kişilik iken diğeri insanları insanları rahatsız eden, bencil ve itici kişiliktir. Bir yandan insanlar için bunca şey yapmasına rağmen neden asosyal olduğunu sorgularken diğer yönden insanlara karşı kaba davranarak onları çevresinden uzaklaştırır.

Bu kaba ve itici davranışlarının altında bahsettiğim gibi aşağılık kompleksi yatmaktadır. Kişi ömrü boyunca küçümsendiği ve aşağılık yerine konulduğu için gerekli pozisyona ulaşır ulaşmaz insanları bir şekilde aşağılama eğimine gider ve bu şekilde kendisini rahatlatır.

Kişi bir gün boyunca insanları memnun etmek için uğraşırken gece evine gidip ertesi gün geldiği zaman herkeste hata arayan ve her şeyi eleştiren dayaklık biri olabilir. Bunu şahsen gözlemledim. Başak burcuna mensup kişilerin büyük bir çoğunluğunda sırf saldırmak adına eleştirme, "Bak lan benim ki daha iyi." gibisinden basit sidik yarışına girme gerçekten yaygın bir şey. Bunu sizi elinizden kaçırmaya fark ettiğiniz anlarda bırakırlar ve birden dünyanın en iyi dostuymuş gibi kendilerini göstermeye çalışırlar. Ancak sizin ona muhtaç olduğunuzu fark ettiğinde ise sizi sürekli bir takım şeylerle suçlayacak ve sizin ne kadar haksız olduğunuzu kanıtladıktan sonra size kendisine bir hizmetkar haline getirecektir. Çünkü susması için sadece bu yolu bırakmıştır size.

Sanırım Başak burcu için yazılan "Lan kötü şeyler yazmayalım da millet kızmasın." tarzı yazılarda Başak burcunun neden bu denli düzenli ve temiz olduğunu anlarsınız. Kendisini güvende hissetmediği ve toplumdan çekindiği zaman olabilecek en temiz ve muhteşem kişi olmasını rahatlıkla anlarsınız. (Bu gözler bir hafta b*k kokarak dolaşan nice Başaklar gördü. En sonunda sağlam bir fırça çekince gerçekten kendilerini çok kötü hissediyorlar (Sadece temizlik değil, bu sadece bir örnek) ve temizlenmeye başlıyorlar. Ancak aynı hataya en ufak şeyde siz düşerseniz aynı tepkiyi geri alırsınız.)

Başak burcunun bu bahsettiğim yönü düzeltmesi gereken ezikçe yönüdür. Diğer yönü ise insanlarla uyumlu, insanlar yararına bir şeyler yapan bir yöndür. Başak burcu büyük projelere katılmayı çok sever ve bu projelerin altından çıkabilecek bütün donanımlara sahiptir. Oldukça entelektüel olması, teknik olan şeylere meraklı olmasından dolayı gayet müthiş bir usta olan yönüdür. Başak'ı topluma bağlayan şey ortaya koyduğu kaliteli ürünler ve kaliteli hizmetlerdir. 2. ev, kişinin ilgilenmekten keyif aldığı konular olduğunu düşünürsek (Başak'ın ikinci evi Terazi'dir ve Terazi karşıdaki insanı temsil eder.) karşısındaki insan için çalışır çabalar ve onun için ürünler ortaya koyar. Bu yönüyle ortaya koyduğu tek istedikleri kabul edilebilmek ve değer görebilmektir.

Kısaca Başak 12. evindeki Aslan'ın etkisiyle bencil hareketlerde bulunmakla ikinci evindeki Terazi'den gelen sosyallikten zevk almak arasında kalmıştır. Bu iki ev arasında müthiş bir dengeyi kurarak ancak Başak seviye atlayabilir. Başak'ın öğrenmesi gereken insanların hepsinin eşit olduğunu kabul edebilmek, kendisininde başkaları kadar değerli olduğunu anlamak ve başkalarının ona kendisine değer verdiği sürece değer vereceğini anlayabilmektir. Eğer bunu kabullenemezse Merkür'ün gölge yönü olan akıl hastalıklarına tutsak düşmesi oldukça normaldir. Ancak önündeki en büyük engel aşırı hayalperestliği ve hiçbir şeyin hayalindeki gibi mükemmel olmamasından doğan memnuniyetsizliktir.

Balık ise Başak'taki bütün bu saplantılardan uzaktadır, aslında sadece bu saplantılardan değil var olan her şeyden

uzaktadır. Başak'ın aksine topluma doymuş ve toplumdan kaçmaktadır. Ciddi bir suçluluk duygusu Balık'ta da görülür.

Ancak Başak'taki gibi inkar etme ve suçluluktan kaçış yok, aksine suçluluğu kabullenir. Cezalandırılma arzusu Balık'ın en yoğun arzusudur çünkü sahip olduğu yoğun suçluluk duygusunu ancak bu şekilde basıtırabileceğine inanmaktadır. Yapmış olduğu bir takım hatalardan dolayı kendisini oldukça mutsuz ve suçlu hisseder. Bu yüzden insanlara karşı gönüllü olarak hizmet eder ve başkalarını da hizmet etmeye çağırarak bu şekilde suçluluğunu bastırmaya çalışır. Örneğin sosyal medyada sürekli olarak "Sokak hayvanları aç lan aç. Aç ulan bunlar" şeklinde paylaşımlar yapan ve gerektiği zaman insanlara fırça çeken kişilerin doğum haritasında kayda değer bir Balık etkinliği vardır. Balık kendisini müthiş bir içinde hayır organizasyonu içerisinde görmek ister ve bu şekilde suçluluk duygusunu üzerinden atar.

Ancak Balık'ın suçluluk duygusu somut bir yerden gelmez. Suçluluk duygusunu aldığını düşündüğü alan aslında tamamen abartıdan fazlası değildir. Kendisini önemsiz ama gerçekten önemsiz bir iki şeyden dolayı şeyden dolayı suçlu olarak görür ve yalan yanlış etik değerler küçükken ona aşılanmış olduğundan dolayı bu önemsiz görünen olayları abartarak kendisini dünyanın gelmiş geçmiş en berbat insanı ilan eder. Bunun temel nedeni Balık'ın oldukça kontrolcü bir anne baba tarafından yetiştirilmesinden kaynaklanır. Balık'ı 5. evine alan, dolayısıyla doğal olarak ona ebeveyn olan Akrep burcunun aşırı kontrolcü dinamikleri incelendiği zaman bu durum rahatlıkla anlaşılır. Balık, ebeveyninin kontrolünden çıkmaması için yanlış ama üzerinde etki kuran öğütlerle beslenmiş ve bunlar ömrünün her anında etkin olmuştur.

Balık'ta Başak gibi iki yüze sahiptir. Önceki paragrafta bahsettiğim "Suçluyum ben... Aşırısıyla suçlu." yüzünün yanında birde kibirli ve bencil bir yüze sahiptir. Başak'ın sosyal yapıya katılmak istemesinin Balıktaki karşılığı kendisini sosyal yapıdan ayırarak kişiliğini net bir şekilde ortaya sürebilmektedir. Başak kadar hayalperest olduğu Başak gibi hayalperest olduğu Başak'tan daha popüler bir şeydir. Balık kendi içerisinde tasarladığı dünyayı gerçekleştirebilmesi için önce etik değerlerinden arınması gerekmektedir.

Başakta olduğu gibi 12. ve 2. evdeki burçlar Balık'ın doğası hakkında ciddi fikirler verir. 12. evindeki Kova, topluma karşı oldukça duyarlı olduğunu gösterirken 2. evindeki Koç aslında kendisine ürün verdiğini göstermektedir. Yaşadığı ruh hallerini insanlara aktaramaz fakat bunlar kendisi için ciddi deneyimler olmaktadır. Ve gitmesi gereken ben merkezciliktir, bu şekilde kendi yaşadığı deneyimleri ve ruh halini başkalarına aktarabilir.

6. eksen ilişki bakımından incelendiği zaman Sadist - Mazoşist eksen olarak ön plana çıkar. Başak'ın suçlayıcı ve yerine göre cezalandırıcı yönleriyle Balık'ın "Cezalandırın beni!" yönleri ile uyumludur. Başak tam bir sadisttir, kendi çektiği acıları başkasına yansıtmak ve bir efendi olduğunu göstermek ister. Bunun illaki kırbaçlar, kelepçelerle beraber olması gerekmez. Bir tarafın her istediğinin gerçekleşmesi, diğer tarafın kaderine razı düşmesi gayet Sadist - Mazoşist bir durumdur. Bir iş yerinde biri başkasını ezerek fazla maaş alıyor ve bir başkası aynı işi yapmasına rağmen az maaş almasına razı geliyorsa burada ufak çapta bile olsa Sadist - Mazoşist bir ilişkiden bahsedebiliriz. (Bu Barış İlhan'ın Astroloji Dergisi adındaki sitede gördüğüm bir yazıda geçen oldukça kaliteli bir örnekti.) Bu ilişki başlangıçta sapkın ve psikopatça görünse de aslında iki tarafın olgunlaşmasına büyük ölçüde katkıda bulunur. Çünkü insanları suçlamaktan ve eleştirmekten keyif alan Başak, zamanla aslında bunların ne kadar anlamsız ve saçma olduğunu düşünür. Balık ise sürekli en dipte kalmanın kendisine büyük sıkıntılar getirdiğini görecek ve kontrolü tamamen başkasına bırakmanın ne olduğunu tam anlamıyla anlayacaktır.

Not: Sert ünsüzlerle biten burç isimlerinin sonuna sesli ek geldiği zaman sondaki sessiz ünsüz yumuşuyor muydu? Bütün yazıyı yazarken emin olun bunu düşündüm.

Not: Bu yazıyı yazarken fişten takır tukur sesler geliyordu korktum kapattım falan... Değerimi bilin yani yazıyı yazacağım diye ne tehlikelerle karşılaşıyorum. O değil Sirius gelip bu nottan dolayı sağlam bir fırça çekecekmiş gibi hissediyorum.

Burç isimleri özel isimden sayılıyorsa ünsüz yumuşaması olmaz. Başarılı bir yazı olmuş .

Sevmediğim bir eksendir. Yazı şahane.

başaklar neden kendilerinden nefret ettirir.cevabını bulamadığım soru.sanırım başaklarla geçinebilen kişinin fiziksel olarak ondan güçlü ve sırf kavga olsun canı yansın diye kavga çıkaran biri olmalı.iş ortamını temsil eden ev 6. ev e bu açıdanda bakılmalı.

Güzel yazı, başakları sevmemekle beraber burcumla aynı eksende olması ironik. Ay astrolojiden anlamadığım için yazıdan pek anlamadım o yüzden yorum yaparak şeyetmiyeyim teşekkürler lethal )~(

ııııııyyyykkkk başak

Teşekkürler, mükemmel bir yazı. Başaklarla anlaşamıyorum ama eleştirilerinden dolayı değil. Bazen çok saldırgan oluyorlar. Ama eleştirilerini seviyorum. Çünkü hiç çekinmeden çok yıkıcı ve doğru eleştiriler yapıyorlar.

İşin aslı yazı da eklemeyi unuttuğum bir kaç detay varmış gibime geliyor Başak burcu ile ilgili. Yine de yorumlardan yazının yeterli olduğunu anladım. Hepinize teşekkürler.

Not: Başak burcunu seven bir insan görmedim.

İşin aslı yazı da eklemeyi unuttuğum bir kaç detay varmış gibime geliyor Başak burcu ile ilgili. Yine de yorumlardan yazının yeterli olduğunu anladım. Hepinize teşekkürler. :)Not: Başak burcunu seven bir insan görmedim.

Bir eksen takımı kalmıştı başağa takılmadık ,yüce lethal oraya da el atmış "Ya bu başak size netti kardeşim." Kesin kişisel birşey var yoksa bu kadar üstüne gidilmez bir burcun .

Bir eksen takımı kalmıştı başağa takılmadık ,yüce lethal oraya da el atmış "Ya bu başak size netti kardeşim." Kesin kişisel birşey var yoksa bu kadar üstüne gidilmez bir burcun .

İşin aslı, bireysel anlamda mükemmele yakın olmasına rağmen sosyal olarak deneyimsizliği ve tecrübesizliği çok pot kırmasına neden oluyor. Üstelik insanları ciddi anlamda ufak detaylarla güçlü bir şekilde yargılaması ve insanlara karşı hiçbir şey vermemesi Başak'ın dışlanmasına neden oluyor. Üstelik empati yoksunu bir burç, doktorlarda mesela başak burcu etkinliği yoğundur.

Ay lethal senin burcunu unuttum az önce, sen başaksan ; sözüm meclisten dışarı

Ayım Başakta.

İşin aslı, bireysel anlamda mükemmele yakın olmasına rağmen sosyal olarak deneyimsizliği ve tecrübesizliği çok pot kırmasına neden oluyor. Üstelik insanları ciddi anlamda ufak detaylarla güçlü bir şekilde yargılaması ve insanlara karşı hiçbir şey vermemesi Başak'ın dışlanmasına neden oluyor. Üstelik empati yoksunu bir burç, doktorlarda mesela başak burcu etkinliği yoğundur. Ayım Başakta.

İşin aslı, bireysel anlamda mükemmele yakın olmasına rağmen sosyal olarak deneyimsizliği ve tecrübesizliği çok pot kırmasına neden oluyor. Üstelik insanları ciddi anlamda ufak detaylarla güçlü bir şekilde yargılaması ve insanlara karşı hiçbir şey vermemesi Başak'ın dışlanmasına neden oluyor. Üstelik empati yoksunu bir burç, doktorlarda mesela başak burcu etkinliği yoğundur.

 

 

 

 

Ayım Başakta.

doğru tespit ama genellemeler belli bir oranda doğrudur,burçları böyle kefene sokmanın ırkçılıktan farkı yok

doğru tespit ama genellemeler genelde belli bir oranda doğrudur,burçları böyle kefene sokmanın ırkçılıktan farkı yok

O nokta çok önemli işte. İnsanları değerlendirirken burçlardan etkilenmemek gerek. Kişiye, kafamıza göre burcunun özelliklerini eklemek doğru değil, tanımadan.

doğru tespit ama genellemeler genelde belli bir oranda doğrudur,burçları böyle kefene sokmanın ırkçılıktan farkı yok

Olay zaten "Bakın bütün Başaklar böyle" değil. Olay Başak burcunun en temelde ne olduğu, nasıl olduğu şeklindedir. Büyük ihtimal anlaşılmayacak ama olayı çok iyi özetleyen bir örnek vereyim. (Sonuçta Başak dediğin bilgisayar bilir. ) Linux'u çekirdekten toplayıp senin kendine özel bir dağıtım oluşturmana yardım eden bir kitap var; adı Linux From Scratch yada kısaca LFS. Bu kitapta senin temel yazılımları seçip nasıl kurup paketleyeceğin anlatılıyor. Bu kitaptaki şeylere bağlı giderken bir yandan istediğin yazılımı seçmeni sağlıyor. İnsanları da LFS ile oluşturulmuş dağıtımlar olarak görürsek kişinin güneş burcu (Yani bildiğimiz burcu) Linux sistem çekirdeğine denk geliyor. Görünürde çok etkili değildir ancak kullanıcı sürekli bununla muhatap olduğu ve sistem etkileyişinden çekirdek sorumlu olduğu için kullanıcının sistem deneyiminden büyük oranda çekirdek sorumludur. Elbette ki çekirdek Başak olduğu için "Sen tam bir Başaksın!" diyemeyiz ancak kişinin sistem işleyişi Başak ile ilerliyorsa bunu incelemek gerekir.

Uzun lafın kısası, bu yazıdaki amaç Başak burcu insanlarını sınırlamak değil Başak burcunu nereye koyarsan orada nasıl çalışacağını anlatabilmektir. Yükselen, Ay burcu ve bir ton gezegenin etkisi kişinin ne olduğu hakkında elbette ki en az Güneş burcu kadar etkilidir.

Sen sevdiğim başaksın o zaman

Şunu tercih ederim

Olay zaten "Bakın bütün Başaklar böyle" değil. Olay Başak burcunun en temelde ne olduğu, nasıl olduğu şeklindedir. Büyük ihtimal anlaşılmayacak ama olayı çok iyi özetleyen bir örnek vereyim. (Sonuçta Başak dediğin bilgisayar bilir. ) Linux'u çekirdekten toplayıp senin kendine özel bir dağıtım oluşturmana yardım eden bir kitap var; adı Linux From Scratch yada kısaca LFS. Bu kitapta senin temel yazılımları seçip nasıl kurup paketleyeceğin anlatılıyor. Bu kitaptaki şeylere bağlı giderken bir yandan istediğin yazılımı seçmeni sağlıyor. İnsanları da LFS ile oluşturulmuş dağıtımlar olarak görürsek kişinin güneş burcu (Yani bildiğimiz burcu) Linux sistem çekirdeğine denk geliyor. Görünürde çok etkili değildir ancak kullanıcı sürekli bununla muhatap olduğu ve sistem etkileyişinden çekirdek sorumlu olduğu için kullanıcının sistem deneyiminden büyük oranda çekirdek sorumludur. Elbette ki çekirdek Başak olduğu için "Sen tam bir Başaksın!" diyemeyiz ancak kişinin sistem işleyişi Başak ile ilerliyorsa bunu incelemek gerekir.

 

Uzun lafın kısası, bu yazıdaki amaç Başak burcu insanlarını sınırlamak değil Başak burcunu nereye koyarsan orada nasıl çalışacağını anlatabilmektir. Yükselen, Ay burcu ve bir ton gezegenin etkisi kişinin ne olduğu hakkında elbette ki en az Güneş burcu kadar etkilidir.

 

 

Şunu tercih ederim

 

Mesela başak dediğin linux bilirden sonrasını okumadım çünkü bilmiyorum o işletim sistemini.Programcı mıyım ben ,n'apıcaz bu durumu lethal ama yine de genellemelere katılıyorum,önyargılar hızlı karar vermede etkin bir parametredir.Ve herkesi daha hızlı bir sonuca ulaştırır.Teorik değil de sonuç odaklı bir çalışmada işe yarar bilgiler.

Ama herkesin gördüğünden fazlasını arıyorsan bunlar yeterli olmayacak.

Mesela başak dediğin linux bilirden sonrasını okumadım çünkü bilmiyorum o işletim sistemini.Programcı mıyım ben ,n'apıcaz bu durumu lethal ama yine de genellemelere katılıyorum,önyargılar hızlı karar vermede etkin bir parametredir.Ve herkesi daha hızlı bir sonuca ulaştırır.Teorik değil de sonuç odaklı bir çalışmada işe yarar bilgiler.

 

Ama herkesin gördüğünden fazlasını arıyorsan bunlar yeterli olmayacak.

Ne biçim örnek vermişim lan sanki Linuxla uğraşan adam Astrolojiyle uğraşacakmış gibi. Kafam güzelken böyle şeylere girişmeyeyim en iyisi.

Aslında demeye çalıştığım şey konudaki her şeyin teorik olduğu, pratik gözlemlerle güçlendirildiği yönündedir. Yani bu konuda istediğim şey okuyucunun koşa koşa kahve falı misali "Şadiye bak senin burcun hakkında neler demişler." demesi değildir, ben daha çok kişinin doğum haritasındaki Başak burcunda görünen yönlerinin anlayabilmesi ve oldukça verimli, kaliteli yönlerini topluma nasıl açabileceği hakkında fikir vermeye çalıştım. Sonuçta Başak diğer 11 burç gibi bir takım noktalarda kişinin kendisini düzeltmesini isteyen bir burç. Yoksa en sosyal burç olmaya aday Kova burcuna mensup insanların kendisini düzeltmediği için toplumdan dışlandığını da gördüm.

Ancak Yükselen Başakların konudaki yönlere oldukça yaklaşmış olduğunu kendim gözlemlerimle onaylayabilirim.

Bir eksen takımı kalmıştı başağa takılmadık ,yüce lethal oraya da el atmış "Ya bu başak size netti kardeşim." Kesin kişisel birşey var yoksa bu kadar üstüne gidilmez bir burcun .

bende başak sevmeyenlerden olarak diyorumki sakin sessiz huzurlu bir hayat isteyen her şeyi kusurları ile kabul eden.bir insanı tımarhaneye sokarlar. hani doğuştan arızalar vardır. her şeyi trip kapris sırf kavga etmek için sebep arayanlar,işte onlar için süper insanlar sürekli, tartış, tartış,....böyle sonsuza giden bir tartışmada lazımdırlar.

Önceki mesajda başağı sevmediğinizi anlamıştık zaten de niye üstüne basıyorsunuz ki.Bir de şöyle bir durum var ; ilk sayfada bir üye ,foruma kaydolmuş ve sadece bir mesaj atıp kaçmış;

ııııııyyyykkkk başak

Güldüm baya

Ortada bu kadar nefret edilecek bir durum yok.Kendinizi hırpalarsınız sadece.

Başaklar bazen sosyal olarak çok aktifken bazen de kendi başına kalmayı severler.Sürekli sosyallik onları yorarken,sürekli yalnız kalmak üzer. Bu dengeyi kurmak bu burcun ilk sosyal görevi.Eğer aramızda başaklar varsa beni daha iyi anlarlar.

Ayrıca ben başakları severim ,etrafımda da başakları seven bir sürü insan var

Başaklar bazen sosyal olarak çok aktifken bazen de kendi başına kalmayı severler.Sürekli sosyallik onları yorarken,sürekli yalnız kalmak üzer. Bu dengeyi kurmak bu burcun ilk sosyal görevi.Eğer aramızda başaklar varsa beni daha iyi anlarlar.

 

Hocam bunun için Başak olmaya pek gerek yok ki? Herkes için hemen hemen aynı şey.

Hocam bunun için Başak olmaya pek gerek yok ki? Herkes için hemen hemen aynı şey.

Öyle mi ?

Aslında yazdığın şeyde bahsetmişsin bu durumdan ama biraz daha basitçe açacağım.Başak sosyal bir ortamda fazla kaldığında ,kafası karışır ve hata yapmaya başlar.İticilik,bencillik,kırıcılık vs özellikler kendini gösterir.Zihnini dinlendirecek,yalnız kalabilecek bir yer bulması gerekir.İnsanlardan uzakta geçireceği kısa bir zaman ona tekrar yapıcı olması için gereken enerjiyi verecektir.Aynı zamanda gerekli enerjiyi topladığı halde sosyal bir ortama giremezse oldukça depresif bir hale bürünebilir.Kendinden nefret edebilir.Etrafındakilere tavır alabilir.Her insan böyle midir? Olabilir ama bir aslan insanı bu durumdan çok etkilenmez,daha rahattır.Bu yüzden başak kendisinde belirgin bir şekilde ortaya çıkan bu durumu birşekilde çözmelidir.

Başakta Değişken burçtur, yani hem tam olarak değişken bir yönü görünürken hemde "Çift kişilik" ortaya koyar. Başak için bu iki kişiliğin biri toplumla uyumlu olmak isteyen, entelektüel ve bilgili kişilik iken diğeri insanları insanları rahatsız eden, bencil ve itici kişiliktir. Bir yandan insanlar için bunca şey yapmasına rağmen neden asosyal olduğunu sorgularken diğer yönden insanlara karşı kaba davranarak onları çevresinden uzaklaştırır.

Bunu senin yazından kopyaladım.Bahsetmişsin dediğim kısım.

Öyle mi ?

 

Aslında yazdığın şeyde bahsetmişsin bu durumdan ama biraz daha basitçe açacağım.Başak sosyal bir ortamda fazla kaldığında ,kafası karışır ve hata yapmaya başlar.İticilik,bencillik,kırıcılık vs özellikler kendini gösterir.Zihnini dinlendirecek,yalnız kalabilecek bir yer bulması gerekir.İnsanlardan uzakta geçireceği kısa bir zaman ona tekrar yapıcı olması için gereken enerjiyi verecektir.Aynı zamanda gerekli enerjiyi topladığı halde sosyal bir ortama giremezse oldukça depresif bir hale bürünebilir.Kendinden nefret edebilir.Etrafındakilere tavır alabilir.Her insan böyle midir? Olabilir ama bir aslan insanı bu durumdan çok etkilenmez,daha rahattır.Bu yüzden başak kendisinden belirgin bir şekilde ortaya çıkan bu durumu birşekilde çözmelidir.

Tamam, şimdi kavradım ne demek istediğini. Her burç evet aşırı sosyal ve yalnız kaldığı zaman mutsuz olur ancak Başak'ın vereceği reaksiyonlar aynen dediğiniz gibi gerçekleşiyor. Güzel bir açıklama, tebrik ettim.

Sue Tompkinsin kısaca bu eksenle alakalı çizdiği ana hatları paylaşacağım . ( Eksenler zaten başlı başına bir astrolojik haritanın iskelet sisteminin ; eklem bölgelerini temsil ederler . Değişken , Öncü veyahut sabit burçlar arasındaki eksenler üzerinde olan herhangi bir açısal ilişki ; Kişinin kendini ifade etmesine yönelik ; aracı olarak kullandığı dinamik kutupsallığı - sembolik aktarımları temsil eder . Özellikle karşıt açılarda . Eksenler arasındaki ilişki ; Kişisel kazanımlarımızı ön plana alabilmek için ; Kendimize çektiğimiz : çocukluk ,travmatik ve diğer insanlarla olan ilişkileri temsil eder ( Çünkü benliğimizi ifade eden yükselen yani ASC noktası ile hepsi bir açısal ilişki içerisindedir , Ascnin önemi kavranmadan diğerlerinin önemi kavranamaz ) . Örneğin 4.ev temsili Ic ve 10.ev temsili Mc noktaları arasındaki ilişkiyi ele alalım : 4.ev ailedir , Aileden bireyliğe geçiş yapabilmek ve toplumdaki yerimizi belirleyebilmek için ekonomik özgürlüğümüzü kazanmamız gerekir . Toplumdaki yerimizi kazanınca direk olarak ascyide ifade etmiş olacağız . IC-MC arasındaki asc ile bağıntılı olan kişisel kazanım ; Ekonomik , toplumsal ve kişisel gelirlerimizi istediğimiz doğrultuda kullanabilme , Ait olma ihtiyacını kendi isteğimizle seçebilme iradesidir . Psişenik olarak bu eksen , birçok fenomene de lanse edilir . Atavizm , Aile tabusu ve toplumsal normlar ilede alakalıdır . Özellikle bu noktalar ile temas eden uranüs ve mars kişiyi birçok açıdan zorlayabilir .

Başak-Balık arasındaki karşıt açısal ilişkiyi ana ve temel hatları ile inceleyelim ;

Ayırt etmek - Evrensellik karşıtlığı . Düzen -kaos karşıtlığı . Eleştiri-Merhamet karşıtlığı . Kusursuzluk-Tamlık karşıtlığı ..

Kaostan doğan düzen diye bir sosyolojik ilke vardır . Bu tam tersi olarak da geçerlidir , düzenden doğan kaos . O yüzden belkide en çok denge unsurunun aranması ve gerçekleştirilmesi gereken , eksenlerden biridir bu eksen . Başağın ayırt edici , eleştirel güçleri ile balığın tümgeliciliği ve kendini adamaya eğilimi oldukça uzlaşmak zorundadır burada . Bunun en üstün ifadesi faydacı ve verici türde olan insanlar arasında görülür . Ama sınırsız bir şekilde kaynaklarımızı tüketemeyiz , herkese birşeyler verebilecek gücümüz yoktur . Balığın bu konuda kendini frenlemesi için başağın eleştirel ve nüfuz edici gücüne ihtiyacı vardır . Ancak böylelikle kendisini en yapıcı ideallere sunabilir . Başak bu yüzden Hasat ve Ekin burcu olarak temsil edilmiştir . Topraktan verimi alabilmek için , toprağın rölatif koşullarına hakim olmak , uyum sağlamak ve esneklik geliştirebilmek için onu eleştirebilmek gerekir . Başağın da kendisini frenlemesi gereken nokta ; Eleştiridir . Sürekli eleştiri ; bizi yıpratacak , Koşullar karşısında daha acımasız ve yönsüz kalabilmemize sebep olacaktır , O yüzden balığın hevesini duyduğu akıntıya kapılma arzusunu , başağın da biraz kendi içinde yaratması gerekecektir .

İki burç ve bu eksenler arasındaki temel çekişme ; Başağın arınma ve düzen arzusu ile balığın kaosa eğilimi nedeniyle ortaya çıkar . Başak eğer bir konuyu yeterince uzun bir süre deneyimlerse ; yabancı olanın atılacağına ve kalanın sentezlenebileceğine inanır ve sonunda doğru yanıta ulaşır . Öte yandan balık doğru yanıt ile ilgili değildir . Tersine izafi göreceli değerlere inanır ( Albert einstein balık burcuydu ) . Başak benliğin , başkalarının , toplumun gelişimi ile ilgiliyken ; balık yalnızca her kim ise yada ne ise ona teslim olur , akıntıyla birlikte ilerler ..

Kendisinden ve eserlerinden yararlandığım sue tompkinsi okumanızı arz ederim ...

İnsanlara hep saldırdım bir başak olarak,istemli veya istemsiz.O yzden başıma gelmeyen kalmadı.İnnsanlar acıttı canımı,vs vs...

Ama burçlar...Bana çok çaresiz hissettiriyorlar.O kadar uyuyor ki yazdıkların.