KATA Oluşturma zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 27, 2007 Mitoloji dini etkiledi mi? Adem ile Havva'nın cennetten kovuluşu Sümer mitolojisine mi dayanıyor? Din kültürün ürünü mü? Yoksa Sümerlerden bu yana insanlık aynı ilahi kaynaktan mı besleniyor? AYÇA ATAY MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ / Sümerolog, yazar Din kültürün ürünü Ortadoğu mitolojisinden İslamiyete geçen çok öğe var. Cennet - cehennem inancı İran mitolojisine dayanıyor. İnsan yaşamında iyi şeyler yapmışsa, öldükten sonra karşısına üç melek geliyor, onu alıp Sırat Köprüsü'nden geçiriyorlar. Eğer kötü işler yapmışsa, onu melekler, kaynar bir şeyin içine koyuyorlar, orada günahlarından temizlenmesi için üç gün kalıyor. Bu İslamiyetten önce Zerdüşt dininde bulunuyor. Sırat Köprüsü oradan gelme. Sümerlerden geçen çok öğe var. Mesela yaradılış. Adem ile Havva'nın cennetten kovulması. Havva'nın Adem'in kaburgasından yaratılma hikayesi. Tufan hikayesi hepsi Sümerlerden gelme. Başörtüsü de Sümerlerden gelme. Benim kitabımı açarsanız görürsünüz. Sümerlerde mabet kadınları var. Onlar, mabetteki diğer kadınlarla karıştırılmamaları için başlarını örtermiş. Sonra bin yıl kadar sonra bir Asur kralı, bütün evli ve dul kadınların başlarını bir örtüyle örtmelerini buyurmuş. Kızlar ve sokak kadınları örtemiyormuş. Bu adet Yahudilere geçiyor, oradan da İslam'a geçiyor. Din kültürün bir ürünü. Sümerler oldukça ataerkil bir toplum. Tek eşlilik var. Kadının İslamiyetten çok fazla hakları var. Kadın şahit olabiliyor, kefil olabiliyor, mal alıp satabiliyor, borç alıp verebiliyor, kocasıyla ortak iş yapabiliyor. Pek çok hakları var. Evlilikler belgeyle oluyor. Hukuki belgesi olmayan evlilikler kabul olmuyor. Ayrılmalar da ancak mahkeme yoluyla oluyor. Sümerlerde dört bin yıl önce yaşanan bu işler bizde Atatürk sayesinde oldu. PROF. DR. ÖMER FARUK HARMAN / Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kuran ilahi kaynaktan Müslümanların inancına göre, Kuran, Allah sözü yani kelamdır. Bu ilahi kelam, vahiy yoluyla Hz.Muhammed'e bildirilmiş, o da kendisine verileni hiçbir şey eklemeden ve eksiltmeden insanlara nakletmiştir. Kuran, ne bir tarih kitabıdır, ne de amacı tarih yazmaktır. Kuran, sadece hitap ettiği insanlara, geçmişte vuku bulmuş ve o toplumca az çok bilinen olaylardan örnekler vererek düşünüp ders almalarını istemekte, aynı yanlışlara düşmemeleri için uyarmaktadır. Bu noktada, Kuran'da işlenen âlemin ve insanın yaratılışı, Nuh Tufanı gibi konuların başka kültürden olması, bu bilgilerin oralardan kopya edildiğini göstermez. İslam anlayışına göre, din temelde tektir ve ilahi kaynaklıdır. Benzer olayların hem Sümer'de, hem de Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamda oluşu, Sümer de dahil hepsinin aynı kaynaktan beslendiklerini gösterir. Kuran'daki bazı konuların eski Ortadoğu mitolojilerinden alındığına dair günümüzde dile getirilen yorumların benzerleri Kuran'ın geldiği dönemde de ileri sürülmüş ve Kuran bu tür iddiaların doğru olmadığını belirtmiştir:" İnkar edenler: Bu Kuran olsa olsa onun (Muhammed'in) uydurduğu bir yalandır. Başkaları da bu işte kendisine yardım etmiştir" dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır. Yine onlar dediler ki: "Bu ayetler onun başkasına yazdırıp da kendisine sabah akşam okunmakta olan öncekilere ait efsanelerdir. De ki: Onu göklerde ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi..." (Furkan suresi,5-6) http://www.milliyet.com.tr/content/dosya/ramazan/3010.html 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
belfalas Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 gerçekten güzel bir konu..biçok şey söylemek isterdim ama yeni bir polemik açılmasın diye sadece ilginç demekle kalıcam:P..güzel bir konu paylaşım için teşekkürler kata Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 :)ben tsk ederım...uzerınde yorum yapsan ıyı olurdu aslında polemıkten zıyade dogruyu bulmak adına:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon-ex Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Kesinlikle evettir etkilemiştir hele ki hristiyanlıkta özellikle insanları paganizmden soğutmak için "pan ayaklı" "poseidon yabalı" şeytan modelinin benimsenmesi iğrenç bir olaydır. (Acaba kayıklık sadece mesajda mı yoksa ben de mi yamuldum:D) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
locked_puppet Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 mitoloji dini anlatmaktır ırklarca;sümerliler bizden önce Sırat köprüsünden bahsettilerse nerden emin oldular...hepsi aynı kaynaktan beslenir demiş Faruk Harman,kaynak ? kaynak inanç ve yorum islama sümerden geçmişse; vahi yoluyla hz.Muhammed e bildirilen 'ilahi kalem' ne oluyor ? sümerlilerden kadın haklarını hayli kısıtlayarak bi örnek alma durumu olmuş açıkça görülebiliyor ayrıca 'Sümerlerde dört bin yıl önce yaşanan bu işler bizde Atatürk sayesinde oldu.' kısmına kocaman bir helal malesef ki kısıtlamalar tekrar gündemde onca yıl sonra... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
belfalas Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 :)ben tsk ederım...uzerınde yorum yapsan ıyı olurdu aslında polemıkten zıyade dogruyu bulmak adına:) :Deh yapıyım bari: Şeytanın Genel Tarihi adlı kitabın yazarı (ki kendisi eski rahipti ancak "tanrı bizim yarattığımız bir ilüzyon da olabilir dediği için ve birkaç peygamberin muzicesini araştırıp "mucize" iddialarını çürüğü için afaroz edilmiştir:)) der ki peygamberler çok iyi insanlar olması dışında çok zeki ve iyi bir araştırmacıdırlar. farklı dinlerdeki insanların yeni dine daha rahat adapte olabilmeleri için önceki dinlerin inanışları ve geleneklerinden küçük "eklemeler" yapmışlardır kitaplarına diye. gerçeği bilemeyiz tabi ama mantıklı gelmişti bana Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 tsk ler:)............... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Bona Fides Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Gecmis uygarliklarin tanrilarla letisimde olduklari dogrultusunda mitlere baktigimizda kaynagi dogrudan tanrilar olarak gosterebiliriz.Bu da farkli bir bakis acisi bence.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
belfalas Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Gecmis uygarliklarin tanrilarla letisimde olduklari dogrultusunda mitlere baktigimizda kaynagi dogrudan tanrilar olarak gosterebiliriz.Bu da farkli bir bakis acisi bence.. evet bu açıdan mantıklı gelio Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
locked_puppet Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Gecmis uygarliklarin tanrilarla letisimde olduklari dogrultusunda mitlere baktigimizda kaynagi dogrudan tanrilar olarak gosterebiliriz.Bu da farkli bir bakis acisi bence.. tabi buluta güneşe toprağa ateşe tanrı sıfatını yükledikleri için iletişim zor olmasa gerek Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
belfalas Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 aslında şimdi düşünüyorum da tanrıyla yine de direkt iletişim olmuyo...sonuçta iletişim kuram bir şaman yada kabile büyücüsü gibi bir kişi olduğundan yine de o toplumlarda birinden gelio mesaj bence Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Bona Fides Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 tabi buluta güneşe toprağa ateşe tanrı sıfatını yükledikleri için iletişim zor olmasa gerek Haklisin orasi apayri bir konu.Ama poseidon,zeus,artemis,istar gibi tanri ve tanricalarin halkin arasinda karistigi ve yakin bir baglanti icerisinde olduklari donemler dusunulurse soylemek istedigim anlasilabilir:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
belfalas Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 helenistik dönem için doğu bir ifade ancak çoğu çok tanrılı dinlerde bu tam anlamıyla yok genelde "lider" bir karakter iletişimde oluyo diye biliyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Bona Fides Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Evet kabile tarzi yasam birimlerinde ole benim de bildigim o.Yalniz helenistik donemde de insalarin hepsi tanrilarda iletisimdeydi diye birsey yok.Ustelik bazi durumlarda tanrilar insan kiligina girip halkin arasina karistiginda tanrilarla konustugundan haberi olmayan insanlarin mevcudiyeti ble yadirganacak birsey degil Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
karahulk Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 alıntı güzel farklı bi yaklaşımmmm insanı düşünmeye teşvik ediyo... ama hocamda kuranda ayetlerle son noktayı koymuş.... konuyu buraya taşıyan arkadaşa çooook teşekkür ederim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chosniel1 Yanıtlama zamanı: Mart 25, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 25, 2012 çoğu dinde kendinde önceki inanışlar devam ediyor binlerce yıllık anlayışı bir anda söküp atamazsın ancak belki biraz değiştirebilirsin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
berk_mc Yanıtlama zamanı: Mart 25, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 25, 2012 Buradaki en doğru cevap bana göre yine yazının kendisinde...Eğer mitoloji,dinleri etkilemiştir dersek mitolojiyi ve dinleri birer hikaye olarak kaldır at gitsin...Bunun yerine hepsinin aynı kaynaktan geldiğini,doğru bilginin tek olduğu ancak farklı şekilde sembolize edildiği çok daha gerçekçi ve aynı zamanda doğruyu bilebilmek adına hayret verici derecede sağlam bir veridir bu benzerlik. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lunarkinezi Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2013 Çok güzel bir konu, Gönül Tekin'i okumak gerekli bu konuda bilgi edinmek için. Mesela Mitolojide Temmuz Göğün 4. katına çıkmıştır ve bir ağacı vardır. Oradadır. Peygamberimiz Miraca çıkarken, göğün dördüncü katına kadar Cebrail ona eşlik eder. Dördüncü katta bir ağaç vardır orada dinlenir ve buradan daha fazla gidemeyeceğini söyler. Yada mitolojide pegasus, dinimizde burak atı vs. İstenmeyen polemikler oluşmasın diye konuyu uzatmak istemiyorum. Güzel paylaşım teşekkürler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ram Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2013 Dünyanın en eski yazılı destanı olan Gılgamış'taki tufan olayı, Nuh Tufanı'na oldukça benzer. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lunarkinezi Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2013 Bunu yeryüzüne gönderilmiş ama Kuranda ismi geçmeyen peygamberlere de bağlayanlar var. İnsanlara verilen öğretiler yazılı hale gelmediği için kulaktan kulağa şimdiki mitoloji oluşmuş. Daha sonraki yazılı hale gelen edebi veya edebi olmayan metinlerde ki benzerliklerin sebebi de bu diyorlar. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lex Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2013 Bana kalırsa geçmişin dinleri zamanla mit olarak anılmaya başladı. Eskiden yunanlılar bizim mitoloji dediğimiz yunan mit'ine inanıyorlardı. Adamlar ciddi ciddi buna inanıyorlardı. Yani ortada bir inanç varsa bu da demek oluyor ki adamlar bu inancı benimsemişler. Aynı zamanda günümüz dinlerininde ileri bi gelecekte mit niteliği alacağını düşünüyorum. Arap mitolojisi İslamiyet,yazar Muhammed vb. gibi.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.