Kinyas Oluşturma zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 27, 2007 Korku ve kaygı zaman zaman birbirine karıştırılan iki kavramdır. Bunların dışında bir de fobiler vardır. Korku; dışardan gelen tehlikeye karşı duyduğumuz duygusal tepkidir. Fobi de bir çeşit korkudur. Normalde korkulmayacak belli durum ve nesnelere karşı ortaya çıkan korkuya fobi diyoruz. Aslında korkumuzun olay ya da nesneyle orantılı olmadığını biliriz. Anlamsızlığına, gereksizliğine de inanırız. Ama korkumuzla başedemez ve korktuğumuz durumla karşılaşınca, karşılaşma olasılığı olunca uzaklaşmaya çalışırız. YARIŞMA SORULARI! Fobilerin Latince isimleri kullanıldığı zaman biraz daha anlaşılmaz, ama sanki biraz daha önemli görülmektedir. Hatta, bu isimler bilmecelerin ve bilgi yarışmalarının değişmez sorularındandır. Agorafobi, sosyal fobi ve özgül fobiler olarak sınıflanabilirler. Bir başka açıdan baktığınızda, korkuyu oluşturan nesneleri temel aldığınızda ise nesnelere, duruma ve işlevlere karşı olan fobiler şeklinde sıralanabilirler. Nesnelere karşı olanların en tanınmışı köpek fobisidir. Duruma bağlı fobilerde ise, yükseklik korkusu aynı tanınmışlık düzeyine ulaşır. ÜÇ ÇEŞİT FOBİ VAR * Agorafobi: Panik atağı ya da panik benzeri semptomların ortaya çıkacağı korkusuyla, bazı yerlerde ve durumlarda bulunmaktan kaçınmadır. Evde yalnız kalma, kalabalık bir ortama çıkma, köprüde, otobüste, trende olma gibi durumlardan kaçınılır. * Sosyal fobi: Kısaca gözönünde olma, yeni insanlarla tanışma, utanılacak duruma düşmek gibi durumları içerir. Sosyal fobi daha önce ayrıntılarıyla bu köşede ele alınmıştır. * Özgül fobiler: Özgül bir nesne ya da durumdan korkmaktır. Bu durumun varlığı kadar olabilme olasılığını beklemek de aşırı, anlamsız, belirgin ve sürekli bir korkuya dönebilir. Bu durumlarla karşılaşma ani başlayan bir kaygıya neden olur ki, bu durum bazen panik atağı şeklini alabilir. Erişkinler bu korkunun anlamsız olduğunu bilirken, çocuklar bu şekilde düşünmeyebilirler. En sık yapılan şey kaygı yaratacak bu durumdan kaçınmaya çalışmaktır. Kaçınamadığı zamanlarda buna katlanmak zorunda kalır. NESNE YA DA OLAY Fobi duyulan şey bir nesne olabileceği gibi, bir olay da olabilir. En tipik olan hayvanlara karşı duyulan fobilerdir. Hayvanlara duyulan fobiler genellikle çocuklukta başlar. Duruma bağlı olanlar ise fırtına, deprem gibi doğal olaylar olabileceği gibi, uçağa binmek, iğne yapılması gibi olaylar da olabilir. Kan görme, iğne yapılmasından korkma gibi fobiler genellikle aileseldir. Uçağa, otobüse binememe, köprüden geçememe, araba kullanma, kapalı yerde kalma gibi fobiler çocukluk ve gençlik dönemlerinde daha sık görülür. Bazen çocuklara özgü fobiler olabilir. Bunlardan en sık rastlananlar yüksek seslerden ve özel giyisili kahramanlardan korkmaktır. FOBİ NEDEN OLUR? Fobilerin oluş nedenlerini açıklayan farklı görüşler vardır. Bazı durumlarda biri, bazen biri neden olarak saptanabilir. Kaygıya karşı bilinçaltımız savunmaya geçer. Bazen başka nedenlerle oluşan kaygılar, özellikle dile gelmesi zor olanlar, nesnelere ya da durumlara yönlendirilir. Çünkü nesnelerden ve durumlardan kaçınılabilir ve kaygıdan uzak durulabilir. Bazen fobi öğrenilmiş bir davranıştır. Fobi oluşan durum ya da nesneyle karşılaşmada olan acı, endişe verici bir olay fobinin kaynağını oluşturabilir. Küçükken bir hayvanla ilişkili yaşanmış bir olay, başka olay olmasa da fobiye dönebilir. Davranışcı terapiler bu durumda yararlı olur. Fobilerin oluşumunda kalıtımın ve bazı biyokimyasal değişimlerin de etkili olduğu bilinmektedir. TEDAVİ EDİLİR Mİ? Genellikle fobi tedavisine, korku kişinin yaşamını etkilemeye başladığı zaman başvurulur. Birçok insan yılandan korkar ve yılan fobisi vardır. Ama yılanla karşılaşma olasılığının düşük olduğu bir yerde insanlar bunun için tedavi ihtiyacı duymazlar. Ama devamlı köpek olan bir yerde yaşayacaksanız, işiniz gereği sık uçağa binmeniz gerekiyorsa, fırtına çıkacak korkusuyla sosyal ve iş yaşamınız engelleniyorsa tedavi aramaya başlarsınız. Tedavi için duruma göre yöntem seçilir. Sosyal fobilerin ve agorafobinin tedavisi ayrıdır. Özgül fobilerde ilaç tedavisi nadir kullanılır. Sistemik duyarsızlaştırma, üstüne gitme gibi davranışcı yöntemler kullanılabilir. Korkunun kaynağını bulmaya yönelik terapiler uygulanabilir. Yükseklik korkunuz, gökdelen camı silmeniz gerekmiyorsa sorun olmayabilir. Uçmuyorsanız; uçmak korkusuyla uğraşmayabilirsiniz. Ama sokağa çıkmak, köprüler geçmek, köpeklerle karşılaşmak günlük yaşamın bir parçasıdır. İşte yaşamınız engelleniyorsa, yardım isteme zamanı olabilir. Prof. Dr. Bengi Semerci Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sevgisu Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 canım güzel yazı ben de fobi yokta korku var..... acaba hangisi daha tehlikelidir ki... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kinyas Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Fobi olduğunu düşünüyorum..Korku geçicidir ama fobi korkuya göre daha kalıcıdır fikrimce Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sevgisu Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 korkunun tehlikesi daha büyüktür bence düşünsene elde olanı da korku yüzünden yitirebilirsin....ve hayatın her alanına karışabilir.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kinyas Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Bunu daha bilgili birine danışalım en iyisi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sevgisu Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 bu benim düşüncem düşünsenize fobi sadece bi kaç alanda ama korku bi virüs gibi yayıldı mı vücuda her alana giriyor.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest elacayib Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Freud fobik tepkileri iki grupta toplamıştı: 1) Gece,yalnızlık, ölüm, hastalık, fare, yılan gibi, bir oranda herkesi ürkütebilen durum ya da objelere karşı geliştirilen abartılmış tepkileri kapsayan evrensel fobiler, 2)açık alanlar ve sokak gibi normal insanda hiçbir tepki oluşturmayan durumlara karşı geliştirilen spesifik fobiler. Birinci grup tepkiler, tüm insanlarda var olan bazı korkuların bazı insanlarda yoğunlaşarak nevrotik bir nitelik kazanması sonucu oluşur; İkinci gruptakiler ise dışarıdan gözlemleyen birine mantıkdışı görünür. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kinyas Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Fobi korkunun yerleşmiş halidir..Yani şöyle diyim fobi insanda daha kalıcı etki bırakır..O açıdan değerlendirdim ben Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest elacayib Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2007 Yeri gelmişken, ben de bir kitap da okuduğum bir kadın'ın fobik tepkisini yazayım. Otuz beş yaşlarında evli bir kadın olan bayan V., taksi ve dolmuşlara karşı geliştirmiş olduğu fobiden yakınarak kliniğe başvurmuştu. İlk görüşmede, bayan V.'nin kocasıyla cinsel birleşmelerine isteksiz katıldığı ve orgazma ulaşmadığı saptanmıştı Sonraki görüşmeler, genç kadının oidipal döneme ait aşılamamış bazı sorunlar nedeniyle kocasına bir baba gibi tutunmuş olduğunu, evliliği dışına yönelme tehlikesi gösteren cinsel dürtülerini denetim altında tutabilmek amacıyla bu yönünü tümden kapatmış olduğunu ortaya koydu. Bayan V.'nin otomobil fobisi ile denetiminde güçlük çektiği cinsel dürtüleri arasında bir ilişki olasılığının belirmesine karşın, otomobilin neyi simgelediği genç kadının bastırılmış bir anısına inebilmesi sonucu anlaşıldı. Fobik tepkierinin ortaya çıkmasından bir süre önce Bayan V., bindiği bir dolmuşta otururken dikiz aynasına ilişen gözleri birden şoförün gözleriyle karşılaşmış ve daha önce hiç yaşamadığı bir duyguyla ürpermişti. Yaşamı boyunca kocası dahil tüm erkekleri, kendi deyimiyle ''kardeş gibi''görmüş olduğunu ve bununla gurur duyduğunu anlatan Bayan V., kendisinde suçluluk yaratan bu olayı tümden unutmuş ve bir daha hiç anımsamamıştı. Dürtülerinin bir an için bilinç düzeyine ulaşması karşısında geliştirdiği fobi, genç kadında,iki ayrı amaca hizmet etmekteydi: 1) Cinsel isteklerinin yarattığı anksiyete,erkekler yerine,kaçınılması daha kolay olan otomobillere yönelmişti; 2)ve böylece, erkeklerle alışageldiği kardeşce ilişkileri rahatsız olmaksızın sürdürebilmekteydi. -------------------- Ayrıca güzel bir paylaşım sağol. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jophiel Yanıtlama zamanı: Aralık 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 13, 2007 Benim literatürlerde adı geçmeyen fobilerim var.Düdüklü tencere fobisi ve sallanan salıncak fobisi!! Düdüklü tencerede yemek pişiyorsa o eve girmem mümkün değil.En ufak ses çıktığında çığlık çığlığa evi terkediyorum. Sallanan salıncağa bakamıyorum.Bana ne oluyor doktor. (küçüklüğüne inmek lazım bu kızın) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.