nevermore Yanıtlama zamanı: Şubat 21, 2011 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 21, 2011 1970’lerin başlarında ilkel şekilleriyle görülmeye başlayan gizemli daireler, öylesine büyük ilgi gördü ve infial uyandırdı ki, 1990’lara gelindiğinde hemen hemen dünyanın her yerinde bu şekillere rastlandı. Sayıları çığ gibi artan gizemli tahıl çemberlerinin sırrı üzerine geliştirilen teori ve efsanelerin sayısı aynı hızla katlanarak günümüze kadar geldi. Bu gizemli ve sırrının hâlâ çözülemediği iddia edilen çemberler, pek çok filme ve romana konu olmaya devam ediyorlar… 1990’larda Büyük Britanya’nın güneyindeki kırsal kesimler futbol sahası büyüklüğünde dev ve garip şekillerle dolmuştu. Birbirine teğet, eksenle bağlı, paralel kesilmiş acayip dairesel ve geometrik şekiller istila etmişti adeta tüm dünyayı ve herkes bu dairelerin nasıl oluştuğuna dair bir yanıt arıyordu. Gerçi daha sonra sır çözüldüğünde anlaşılacaktı ki gerçekte aranan şey dairelerin nasıl oluştuğuna dair bir yanıt değil, asla kanıtlanmaması istenen bir gizem oluşturup, insanların doyumsuz merakını alabildiğince sömürebilmekti… Turistler akın akın şekillerin bulunduğu bölgeye geliyor, ellerindeki kameralarla hararetli şekiller çiziyorlardı. Kızıl ötesi dürbünlerle gece tarlalarda nöbet bekleyenler dahi vardı… İngiltere Meclisi de dairelerin doğurduğu krizden nasibini alıyordu. Kraliyet ailesi konuyla ilgili özel araştırmalar başlatmıştı… Bazı araştırmacılar ise, bilimsel metottan taviz vermiyor, meydanı UFO bilimci, ‘ruhçu’ ve cincilere bırakmamak için akıl yürüterek çemberlerin gizemini çözmeye çalışıyorlardı. Şekillerle ilgili ‘bilimsel temelli’ bir çok görüş öne sürüldü… 1991 yılında Southamtonlu iki kafadar bütün bu krizin kendi muzipliklerinden kaynaklandığını açıkladıklarında önce kimse olanlara inanmak istemedi. 1970’lerde her zaman rutin olarak gittikleri The Percy Hobbes adlı birahanede sıradanlaşan hayatlarına renk katmak ikili, bir gece dünyanın bayına böyle bir çorap örmeye karar vermişlerdi. Okudukları bir UFO romanından etkilenen iki kafadar, kendiliğinden oluştuğuna inandırıldıkları şekiller çizerlerse insanların şaşırtıp eğlenebileceklerine karar verdiler. Başlangıçta işleri kolaydı. Bower’ın çerçeve dükkanının arkasında bulunan ağır bir çelik çubuk vasıtasıyla buğday başaklarını düzleştiriyorlardı. Sonraları tahta ve ip kullanmanın daha şaşırtıcı sonuç doğurduğunu keşfettiler. Başlangıçta işleri sadece 5-10 dakika sürüyordu. Ama işaretlerin ünü arttıkça ve dairelerin sırrıyla ilgili tezler çoğaldıkça daha karmaşık şekiller için bu işe daha fazla zaman ayırmaya mecbur kalıyorlardı. (haber7.com) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aliipek Yanıtlama zamanı: Temmuz 26, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 26, 2012 [video=youtube;9-yXFKg3TcA]http://www.youtube.com/watch?v=9-yXFKg3TcA bu videodakinin ayrı dvdside var bence merak edenler izlemeli tabi bu efsanemi gerçekmi programı tüm herşeyi efsaneye bağlamıştı ufolardan tutunda diğer gizemlere kadar ama güzel belgeseldir böyle şeylere ilgisi olan herkese tavsiye ederim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sailor Str Yanıtlama zamanı: Temmuz 26, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 26, 2012 Diyelim ki şekilleri insanlar çizdi.Peki ya radyasyon? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.