En Gerçekçi Deneyimim

Bir gün anneme bir telefon geldi. Ardından annem şaşkına dönmüş bir vaziyette: Nasıl olur, Allah rahmet eylesin, ne zaman oldu? Tarzı şeyler söylemeye başladı. Telefon görüşmesinden sonra anneme merakla sordum noldu anne kim ölmüş dedim. Meryem halanın eşi, enişten ölmüş dedi. Bir anda şok geçirdim sonra neden ölmüş dedim. O da akciğer kanserinden ölmüş dedi. Enişte sigara tiryakisiydi. Tabi uzak şehirlerde yaşadığımız ve babamlar 8 kardeş olduğu için amca ve halalarımın her biriyle çok fazla yakın değiliz, eşlerinin her hastalığında hastaneye yattığında haberimiz olmuyor. O açıdan normaldi ta öldükten sonra öğrenmek. Fazla şaşırmamıştım duruma. Ancak yine de bu ölüm günlerce aklımdan çıkmadı. "Vay be, demek enişte de ölmüş. İnsanın inanası gelmiyor. Daha birkaç ay önce dakka başı çayını bitirip yeni çay istiyor, büyük bardakla da içmiyor diye kızıyordum şimdi ise yok" deyip durdum içimden..

Her neyse olaydan yaklaşık 1 hafta sonra yine bir telefon geldi. Annem bi öncekiyle bire bir aynı kelimeleri kullanarak telefona cevap verdi. Konuşması bittikten sonra yine merakla sonrdum anne kim ölmüş dedim. Annem Meryem halanın eşi ölmüş dedi.

Peki neden ölmüş dedim. Akciğer kanserinden ölmüş dedi..

Bir anda şok geçirdim!!

- İyi de o zaten ölmemiş miydi? Ben 1 haftadır onun ölümünü düşünüyorum. Yoksa bir önceki telefonda komaya girdiğini felan haber vermişlerdi de ben mi öldü diye yanlış anladım? dedim. Annem ise

- Ne araması kızım daha önce aramadılar ki bu ilk gelen telefon. deyince ben ikinci bir şok daha geçirdim.

Defalarca 1 hafta önce de telefon geldiğini, onda da Meryem halanın eşinin öldüğünün söylendiğini anlattım ama hiçkimse böyle bir telefon geldiğini hatırlamayınca, ilk telefon olayını rüyamda gördüğümü anladım. Normalde rüyalarımı gerçeklerle karıştırmam. Ancak bu rüya öyle gerçekçiydi ki onu gerçek bir olay gibi hatırlamış ve günlerce gerçek zannetmiştim. Üstelik diğer anlamlı rüyalar gibi ölümü işaret eden farklı bir sembol değil bizzat kelimesi kelimesine, bire bir aynı olayı görmüştüm..

Rüyalarda geleceği görmek kıyamet alametlerinden birisidir zaten.

Kıyamet alametleri ile bağlantısını anlayamadım? 3. gözü açılan ve durugörüsü gelişen insanların genelde sabah 5-6 civarında gördükleri rüyalar haberci rüyalar olurlar. Aynı şekilde gördüğünüz bir şey, duyduğunuz bir şey, kokladığınız bir şeyde bunları harekete geçirebilir. Normaldir.

Teknik açıdan bakarsak yaşadığınız durugörü değil. Durugörüde rüyada olunmuyor, yaşanmış yaşanan veya yaşanacak olayları görmek suretiyle gerçekleşiyor. Rüyada görülenler ya haberci rüyalardır, ki bu genelde semboller içerir, veya da zaman içinde astral seyahat olabilir. Olayı birebir gerçekmiş gibi ana karakter olarak (yani izleyen olarak değil) yaşadığınız için ben buna zaman içinde astral seyahat derim. Astral seyahat de diğer duyu dışı algılamalar ve parapsişik (veya paranormal de denilebilir olayına göre) olaylar gibi bilinçsizce kendiliğinden gerçekleşebilir.

Teknik kısım harici yorumumsa, eniştenizin ölmesine üzülmekle beraber vuku bulan olay sizin astral seyahat için en azından yatkın olduğunuzu gösterir. Elbette çakra ve enerji çalışmalarıyla desteklenmelidir ve durugörü için de aynı oranda potansiyel sahibi olduğunuza karine teşkil edebilir. Geliştirmek isterseniz araştırmalara ve bu teknik ayrıntıları öğrenmeye başlayabilirsiniz.

Bunu ben sık sık yaşıyordum, şimdilerde azaldı fakat şöyle bir fark var ki; ben gerçek olmadığını biliyor ve haberci olabileceiğini tahmin ediyorum. Kimi zaman da edemiyorum. Sık sık haberci rüya görmekle birlikte bazen diyalog ve hareketlere kadar bire bir gördüğüm oluyor yaşanmadan önce ve aynı gün içinde bile gerçekleşebiliyor. Aynı şekilde uyanıkken de bazı görülerim oluyor fakat bunlar çok kesik ve sık değil. Belki de üzerine yoğunlaşmadığım için zaman aşımına uğruyorumdur(...) Ki ben de buna benzer, ölüm, kaza gibi hiç de iç açıcı olmayan türden şeyler görüyorum veya gördüklerim arasından sadece kötü olanları hatırlanmaya değer nitelikte buluyorum. Ha hiç başıma gelmedi mi yaşadığınız durum? Geldi, üstelik birkaç kez fakat bu kadar büyük meseleler değildi. Unutmadan, başınız sağ olsun.