Jump to content

-Gnoxis Diyarı-


PiaA

Önerilen Mesajlar

BÖLÜM VI- ASLA VAZGEÇME

Karakterler:

Sirius-Sirius

Aurora-Aurora

Siren-Anafiel

Carlo-Paradoks

Boreadlar-Rein

Hanne-Eda

Nevinost-electronicalev

Flag-Celali

Katie-Moterda Olisya

Cubido-Sidar

George-PiaA

Güneş siyah geceliğini çıkarıp sarı pelerinini sırtına geçirmiş ve her zaman ki hevesli haliyle ufuk çizgisindeki yerini almıştı.Gün ışığı nehrin ıslak kayalarından yansıyor ve karanlık ormanın sert mizacını yumuşatıyordu. Yarasalar ve baykuşlar tan vaktinin ilk ıslığıyla uykuya dalmış , serin meltemler ağaç dallarının arasında koşuşturmaya başlamıştı...

Cubido hala uyuyordu , George ise çoktan uyanmış ve bakır kapta kaynayan suyun içine yanında getirdiği kahve çekirdeklerini ve defne yapraklarını harmanlıyordu. Yayılan koku George un içeri süzülen gün ışığına günaydın deme şekliydi..

Cubido kapının çalınışına uyanıp küfürler savururken George nemli ellerini pantolonunun kenarlarında kurutup kapıya doğru ilerledi.Gelen acemi bir askerdi, Boreadlardan bir mesajı George un eline tutuşturup selam verip oradan uzaklaştı.Mesaj da ;

Sevgili çocuklarım,

 

En kısa zamanda sizi ilk eğitiminiz için şehir meydanında bekliyorum.Acele edin ve iyice uyandığınıza emin olun.

 

Boreadlar..

George notu katlayıp cebine tıkıştırdı ve hazır hale gelmiş kahveleri ahşap kulpsuz bardaklara doldurup tekini Cubidoya uzattı.Cubidonun daha ilk yudumunda ki hoşnut yüz ifadesini gören George mutlu mutlu gülümsemeye başladı..

--Hadi hazırlan Cubido , Boreadlar bizi bekliyor , gitmemiz gerek.(George)

 

---Sen git ve ona bir daha beni uyandırırsa canını okuyacağımı söyle ! ya da hayır bekle hazırlanıyorum , kimseyi kızdırmak istemem nihayetinde...(Cubido)

 

--Çok düşüncelisin Cubido , gözlerimin yaşardığını görebiliyor musun ? ( George )

Kahvelerini bitirip kendilerine çeki düzen verdiler ve birlikte tahmin edilemez bir güne adımlarını attılar.Sıralanmış evlerin aralarında ilerlemeye başladılar , henüz kimse uyanmamıştı tabi günün erken saatlerinin serinliğinden yararlanıp işlerini halletmeyi akıl etmiş bir kaç kadın dışında.

Sessiz bir yürüyüşün ardından şehrin boş bir alan şeklinde ki merkezine vardılar. Boreadlar onları bekliyordu, ince deriden bir zırh giyinmişti ve kuşağında ki kılıçta pek keskin görünmüyordu.

--Dinlenmiş görünüyorsunuz...Benimle gelin .(Boreadlar)

George ve Cubido takip etmeye başladı ve yine kısa bir yürüyüşün ardından garnizonun eğitim kampına geldiler.Onlarca asker sabahın bu kadar erken bir saatinde talim yapıyor olmaları George u şaşırtmıştı.Etrafta çarpışan kılıçların şarkıları yankılanıyor ve ince bir ter kokusu gök yüzüne yükseliyordu.

Talim alanının az ilerisinde yer altına inen bir merdivenin başına geldiler ve aşşağıya indiler.Aşşağıya uzanan merdivenler buraya geldikleri yolun mesafesinden daha uzundu.. İnce ve karanlıktı. Merdivenler bittiğinde Boreadlar sağ elinin avucunu ileri bakacak şekilde uzatıp zar zor duyulabilecek şekilde konuştu '' Yan!'' ve sonu olmayan bir mahzenin içi , duvarlarda asılı meşaleler sayesinde turuncu bir kıyafete büründü..Mahzenin içi yüz binlerce kılıç, ok, yay , balta ve zırhlarla dolup taşmıştı .

--Şimdi hayatınız boyunca kullanacağınız ve en iyi dostunuz olacak olan silahı seçmenizi istiyorum ve unutmayın bu seçimi iyi yapmalısınız, tamamen inanmadan seçmemelisiniz yoldaşınızı..(Boreadlar)

George ve Cubido birbirinden ayrılıp mahzenin içinde yürüyüp etrafa bakınmaya başladılar.Cubido heyecanlı, George ise durgun görünüyordu. Yaklaşık 1 saatlik bir kararsızlığın ardından George tam umudunu kesmişti ki gözüne iki balta çarptı ikisi de birbirinin aynısıydı, fil dişinden sapları ve gümüşten işlemeleri vardı , keskin uçları o kadar harika ve ölümcül görünüyordu ki George hemen onları eline aldı ve o anda kendini dünyanın en güçlü adamı gibi hissetti...

Baltaları aldı ve Boreadların yanına geldi, Cubido çoktan seçimini yapmıştı elinde mat zümrüt yeşili, beyaz altın işlemeli bir yay ve siyah kıç tüyleri olan muazzam oklar vardı.

--Seçimleriniz oldukça isabetli çocuklarım..(Boreadlar)

---Sirius un kırmızı donu aşkına George ! Bunlar harika baltalar ! (Cubido )

--Sana okçu olmanın yakışacağını hep söylemek istemişimdir zaten sevgili kardeşim. (George )

 

--Ancak sevgili oğlum Cubido bir kılıca da ihtiyacın olacak , ben senin için bir tane seçtim benim sana yadigarım olarak kalsın..(Boreadlar)

Boreadlar arkasında gizlediği kılıcı çıkardı ve iki elinin üzerine koyup Cubidoya uzattı.Cubido hayranlığından neredeyse küçük dilini yutacaktı.Tamamen siyah çelikle kaplanmış bu kılıcın kabzasında altın rengi bir ejderha arması vardı ve keskin kenarları aydan koparılmış gibi parlaktı.

--Bu evladım, uzak diyarların ateş saçan dağlarında en usta demirciler tarafından dövüldü ve sahibine bir ejderhanın sertliğini ve özgürlüğünü bahşeder. Asla kırılmaz ve yok edilemez , asla körermez , sen yaşadığın sürece sana hizmet etsin.Ben Boreadlar , senin ustan olarak bu kılıcın sadakatini sana sunuyorum .

Cubido kılıcı yavaşça kabzasından kavradı ve sağa sola savururken kendini uçuyormuş gibi hissetti...

Nihayetinde mahzenden ayrılıp talim alanına geri döndüler.Boreadlar kör kılıcını kınından çıkarıp George a saldırmasını işaret etti ve George daha hamlesini tamamlayamadan zemindeki kumu suratında hissetti.

--Saldırıya geçmeden önce stratejini belirlemeli ve gücünü yüreğinde hissetmelisin.Tekrar dene!

George baltalarının birini gövdesinin hizasından diğerinide havadan sallayarak Boreadları şaşırtmak istedi ama Boreadlar seri bir hamleyle ilk baltadan dönerek kurtulup ikincisini kılıcıyla savuşturdu ve savrulan George a sağlam bir tekme yapıştırarak George un tekrar yere yapışmasına neden oldu .

Cubido kahkayı patlatırken George içindeki öfkenin ateşini tüm vücudan da hissetmeye başlamıştı .

--O baltalar senin parçan öfkeni ve zekanı onlarla bütünleştir ve tekrar dene HADİ!

George yerden kalkarken baltasını tüm gücüyle savurdu ve Boreadların boğazının hemen önünden geçti, diğer baltayı da aynı hızla yerden çeneye doğru savurdu ama Boreadlar bu hamleden de kurtulup boş eliyle George un suratına sağlam bir yumruk patlatıp George un suratnın kan içinde kalmasına neden oldu ..

--Anlamıyorsun öfkeni kontrol etmelisin! Amacın beni öldürmek değil beni yenmek şimdi kenara çekil ve sakinleşmeye çalış , suratını da temizle. ( Boreadlar)

Boreadlar Cubidoya gemesini işaret etti ve ;

--Sıra sende evlat hamleni görelim . (Boreadlar)

Cubido bir kaç saniye gözlerini kapattı ve hissetmeye çalıştı.Ardından kılıcını kendi etrafında savurup Boreadların sağ omzuna doğru saplamaya çalıştı ama Boreadlar alaycı bir tavırla sola çekilip kılıcının düz kısmıyla Cubidonun poposuna sağlam şekilde vurdu.

Cubido poposunu tutup zıplarken , talim alanına yüce Kral Sirius geldi.Yanında Katie de vardı ve güzelliği tüm garnizonun kafasını oraya çevirmelerine neden oldu .Bunun farkında olan Katie sinsice gülümsedi.

Cubidonun eğitimi oldukça komik ve yararlı bir şekilde sürerken güneşte tepeye çıkmıştı .Herkes talim alanına toplanmıştı.Carlo, Nevinost , Aurora....Orada olup görünmeyen tek kişi Hanneydi. Az ilerde ki ağacın tepesine tırmanmış elinde ki elmayı tatlı tatlı yerken olanları izliyordu.

Herkes gülümsüyor ve keyifle eğitimi izliyordu, herkes bir köşede oturmuş kendi aralarında fısıldaşıp küçük kahkahalar atıyorlardı. Sadece George , Sirius ve Nevnost gülmüyordu ve sessizliklerini kuşanmışlardı. George un öfkesi hiç dinmemişti Sirius bunun farkındaydı ve Nevinost birazdan olacakların biliyordu.

George bir anda ayağı fırlayıp saldırısına hazırlanan Cubido yu sertçe itip çılgınca bağırmaya başladı..

--Yeter bu kadar saçmalık! Bu aptal oyunu ne diye oynuyorsunuz ! Biz sıradan köylüleriz bu savaşı kendiniz kazanın bize ihtiyacınız yok ve uyduruk kötülük hikayelerinize bir çocuk bile inanmaz. Ne diye burada durmuş bu komik durumun bir parçası oluyorum ben ! Bu şehirde kötülük yok herşey yolunda görünüyor ve benden bu kadar bu iğrenç yerden çekip gidiyorum !

George baltalarını yere fırlattı ve öfkeyle yürümeye başlamışken Sirius tüm heybetiyle doğrulup şaşırtıcı bir hızla George a doğru yürümeye başladı.Tüm askerler izleyenler nefeslerini tutmuştu , Sirius un öfkesini herkes bilirdi ve George un işi bitmişti.Sirius George un bir adım önüne kadar geldi ve elini kaldırıp George un alnına koydu. George için içinde bulunduğu zamanın tüm kemikleri kırılmıştı ve etrafındaki her şey bir bir karanlığa gömüldü ve kendini bambaşka bir dünyada buldu..Korkmuş şekilde etrafına bakıyordu ..Burası Nehir Şehri dedi kendi kendine...Ama mutluluk buraya hiç uğramamıştı , insanlar kanlar içinde yerlerde yatıyor her yerden çığlık sesleri geliyor ve evler yanıyordu..Küçük çocukların kopmuş kolları vardı etrafta ..Her yerde maskeli ucubeler ve cadılar insanları katlediyordu ve Siren... Ölülerin arasın da tüm ihtişamı ve kötülüğü ile dolaşıyor ve korkunç kahkalar atıyordu...George bu görüntünün karşısında donup kalmıştı kımıldıyamıyordu...Sonunda George un gözleri tekrar karadı ve kendine geldiğinde Sirius un önünde diz çökmüş şekilde talim alanındaydı.Herkes şaşkınlık nidaları atıyordu ve bembeyaz olmuşlardı.

--İşte sende gördün..Eğer kötülük tekrar bu diyarlara hakim olursa tüm bunlar tekrar yaşanacak. Ben artık güçlerimi yitiriyorum , bilinmezlikte büyüyen bu kötülük ölümsüzlüğümün üzerine gece gibi çöktü yaşlandığımı hissediyorum..

 

http://www.blogcdn.com/massively.joystiq.com/media/2013/02/highking.jpg

George , sarsılmış halde ayağa kalktı..

--Ben...Ben üzgünüm efendim bunu yapamam sizleri hayal kırıklığına uğratırım, üzgünüm..(George)

George tekrar arkasını döndü ve yavaşça yürümeye başladı.İleride ki ağaçta şaşkınlıkla George a bakan Hanne yi gördü ve durdu. Tam o sırada Katie kalabalığın önüne geçti ve George a doğru bir kaç adım atıp durdu..Kımızı elbisesi rüzgarda dalgalanıyordu ve saçlarının her teli kalabalığın sesini bastırıyordu..Mutlak sessizlik..

----Sesimi her gece duymak için kal George! (Katie )

Tüm kalabalık bayılacakmış gibi bembeyaz oldu..İlk kez sesi duyulmuştu Katie nin. Sirius bile yüzünde ki şaşkınlığı gizleyemedi. Katie nin o dünyaya ait olmayan cennetimsi sesi tüm şehirde yankılanmıştı hatta şehrinde ötesinde..George da duymuştu ama hala Hanne nin gözlerinin içine bakıyordu. Arkasını döndü George ve ;

--Pekala.Kalıyorum.Yapacağım.Fakat sizin sesinizi duymak içi değil nehrin hanımı....Hanne nin gökyüzünden güzel gözleri için... ( George )

Hanne elindeki elmayı düşürdü ve hala bir parçası ağzında kalmış şekilde olduğu yere çivilendi.Gülümsemek istediği gözlerinden belliydi ama yapamıyordu...

Katie nin gözleri inanılmaz bir şekilde buz mavisi bir renge büründü ve kırmızı elbisesi simsiyah bir renk aldı ..Ani bir yok oluşla gözden kayboldu ve hemen George un dibinde tekrar belirdi, elinde bir hançer vardı ve çevik bir hareketle George un yüzüne derin bir çizik açıp yeri titretecek kadar şiddetli bir sesle;

--Unutma George! Benim olacaksın ! Ve o gün geldiğinde hiç doğmamış olmayı dileyeceksin!( Katie )

 

1391177-bigthumbnail.jpg

deyip gözden kayboldu..Cubido hayret içinde olanları izliyordu, diğerleri de öyle..

---Bugünlük bu kadar eğitim yeter şimdi herkes evine gitsin.Bu gece yarısında sen George, ve Cubido. Üstatlarınızla birlikte sarayımda olun. Gidin şimdi ! (Sirius)

George ve Cubido hızla oradan uzaklaşırlarken Cubido George un baltalarını geri verdi..Evlerine doğru yürümeye başladılar.

-Dostum, George! Neler oldu orada öyle? Bir an Sirius canını okuyacak sandım!(Cubido)

 

---Zaten okudu sevgili dostum...Bunların olması gerekliydi ve sanırım işleri iyice zorlaştırdık.Ama artık eminim.Bu işi başaracağız. ( George )

Eve vardıklarında kapının önünde genç bir delikanlı bekliyordu..Oldukça yakışıklı ve hevesli bir gence benziyordu..

--Sende kimsin ? ( George )

 

---Beni üstat Carlo görevlendirdi bayım. Burayı bilen birinin size sürekli eşlik etmesi gerektiğini düşünüyor, artık sizinle yaşayacağım ve askerlik eğitimime sizinle devam edeceğim.Adım Flag.

 

--Bu iyi oldu buraları keşfetmek iyi olacak..( George )

 

---Bir bu eksikti! Bizde buraları keşfedebilirdik. Madem öyle içeri gir ve bir şarap aç.( Cubido)

 

--Ben sizin uşağınız olmak için gelmedim efendim.Siz köylülere şehri öğretmeye geldim. (Flag)

 

--Bu çocuk sana benziyor George.Senin gibi kalın kafalı. Pekala kendi şarabımı kendim alırım..(Cubido)

 

--Tanıştığımıza sevindim evlat, hadi içeri girelim, zor bir sabah geçirdik....( George )

Hep birlikte eve girerler ve güneş bugünlük ışığını dünyadan çekip yerini dolunaya bırakırken kahramanlarımızın muhabbetlerine şarap ve ökse otu kokusu sinmiştir bile...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dua edin hikaye hoşuma gidiyor whs Hayatımda ilk defa bir erkekten kapak yedim, hem de hikaye de D: Katie nin karakteri benimle eşdeğer ise şimdi ki hedefi Hanne ye saldırmak olmalı, Sen yıllarca sus, en sonunda birine kal de, seni halkın içinde rezil etsin. Yıkar yakarım orayı }~{

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dua edin hikaye hoşuma gidiyor whs Hayatımda ilk defa bir erkekten kapak yedim, hem de hikaye de D: Katie nin karakteri benimle eşdeğer ise şimdi ki hedefi Hanne ye saldırmak olmalı, Sen yıllarca sus, en sonunda birine kal de, seni halkın içinde rezil etsin. Yıkar yakarım orayı }~{

 

ahahahah :D eda kaaaaç ! :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Amaaan ölümden korksaydık yaşamayı göze alırmıydık? :rofl:

 

 

George çıldırıyor, baltaları yere fırlatıyor, halk şok, yöneticiler iptal, sirius george'a olacakları gösteriyor, george ayılıp bayılıyor, tekrar gidecek gibi oluyor falan filan.

Hanne ne mi yapıyor? Durumdan o kadar soyutlanmış ki elmasını yemeye devam ediyor. Bu rahatlık nereden mi geliyor? Buradan. " Amaan koskaca ordu, süper güçler, pehh nereye kaçacak ki eheheh . " :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Amaaan ölümden korksaydık yaşamayı göze alırmıydık? :rofl:

 

 

George çıldırıyor, baltaları yere fırlatıyor, halk şok, yöneticiler iptal, sirius george'a olacakları gösteriyor, george ayılıp bayılıyor, tekrar gidecek gibi oluyor falan filan.

Hanne ne mi yapıyor? Durumdan o kadar soyutlanmış ki elmasını yemeye devam ediyor. Bu rahatlık nereden mi geliyor? Buradan. " Amaan koskaca ordu, süper güçler, pehh nereye kaçacak ki eheheh . " :D

 

Ahahah bence Hanne çok kaşınmasın ahaha o elma boğazımda kalabilir ağaçtan düşüp boynunuda kırabilirdi :D :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

----Sesimi her gece duymak için kal George! (Katie )

Tüm kalabalık bayılacakmış gibi bembeyaz oldu..İlk kez sesi duyulmuştu Katie nin. Sirius bile yüzünde ki şaşkınlığı gizleyemedi. Katie nin o dünyaya ait olmayan cennetimsi sesi tüm şehirde yankılanmıştı hatta şehrinde ötesinde..George da duymuştu ama hala Hanne nin gözlerinin içine bakıyordu. Arkasını döndü George ve ;

--Pekala.Kalıyorum.Yapacağım.Fakat sizin sesinizi duymak içi değil nehrin hanımı....Hanne nin gökyüzünden güzel gözleri için... ( George )

Hanne elindeki elmayı düşürdü ve hala bir parçası ağzında kalmış şekilde olduğu yere çivilendi.Gülümsemek istediği gözlerinden belliydi ama yapamıyordu...

Katie nin gözleri inanılmaz bir şekilde buz mavisi bir renge büründü ve kırmızı elbisesi simsiyah bir renk aldı ..Ani bir yok oluşla gözden kayboldu ve hemen George un dibinde tekrar belirdi, elinde bir hançer vardı ve çevik bir hareketle George un yüzüne derin bir çizik açıp yeri titretecek kadar şiddetli bir sesle;

--Unutma George! Benim olacaksın ! Ve o gün geldiğinde hiç doğmamış olmayı dileyeceksin!( Katie )

..............................

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...