Jump to content

-Gnoxis Diyarı-


PiaA

Önerilen Mesajlar

Gnoxis Diyarı basın sözcüsü ;D
Tabii, Katie şimdi ne yapacak ? George ve Hanne sonsuza dek ayrılacak mı ? Yoksa Katie yenilginin acısıyla mı karşı karşıya kalacak ? Sirius neden gizemli bir yemek düzenliyor ? Hepsi ve daha fazlası bu gece Gnoxis Diyarında ! D:
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

BÖLÜM VII- KRALIN HİLESİ

Karakterler

Sirius

Aurora

Carlo-Paradoks

Hanne-Eda

Flag-Celali

Nevinost-electronicalev

Katie-Moterda Olisya

Siren-Anafiel

Cubido-Sidar

George-PiaA

 

Gün ışığı yerini gecenin sakinliğine bıraktığında Sirius tahtına kurulmuş, Katienin gelmesini bekliyordu.Sirius tacını çıkarıp saçlarını karıştırırken Katie sessiz adımlarla taht salonuna girdi, saçları kızıl değil altın sarısıydı ve geceye erken doğmuş bir güneş gibi parlıyordu , uzun siyah elbisesinin yırtmacını düzeltti ve hafif bir diz büküşüyle Sirius a selam verdi . Bir süre birbirlerine baktılar ve nihayetinde Sirius kocaman bir gülümsemeyle Katie nin selamına karşılık verdi ..

--Hoş geldin benim akıllı hizmetkarım , işini iyi yaptın...(Sirius)

Katie tam cevap verecekken içeri Nevinost girdi , kendinden emin ve oldukça mutlu görünüyordu. Önce Sirius un önünde eğilip selam verdi ardından Katieye dönüp gülümsedi..

--İkinizle de gurur duyuyorum..Sen Nevinost o eşsiz öngörülerin sayesinde George un gitmek isteyeceğini bize söylemeseydin belki şu an onu kaybetmiş olabilirdik..Ve sen Katie, George a aşıkmış gibi davranıp onun Hanne ye olan aşkını itiraf etmesini sağlamasaydın her şey bambaşka olabilirdi ..Lakin asıl işimiz bundan sonra başlıyor . İkinizin de önemli görevleri olacak. Nevinost, gözün sürekli George un üzerinde olsun, olsun ki daha önce davranabilelim ..Ve sen Katie , George ve Hanne nin birbirlerine olan hayranlıklarını sürekli baltalamaya çalışıp başarısız olacaksın, böylelikle aşkları sürekli diri kalacaktır.(Sirius)

 

---Sevgili Kralım endişe duyduğum bir husus var , George un farkında olmadığı bir potansiyeli var , ruhani olarak çok güçlü olduğunu eğitimleri sayesinde anladığında öngörülerimin onun üzerinde işe yarayacağından emin değilim ..(Nevinost)

 

----Aynı endişeler benimde yüreğimin ağırlaşmasına neden oluyor Sirius. Bana bu şekilde karşı koyabilmiş bir adam gücünün farkına vardığında daha da kontrol edilemez birine dönüşecektir. ( Katie)

Sirius sakalını sıvazlamaya başladı ve bir süre sağa sola yürüyüp sessizce düşündü.Uzun zamandır ilk defa kendi kontrolü dışında gelişen bir olayı şekillendirmeye çalışıyordu. Bir süre daha düşündükten sonra durdu ve gizemli bir ses tonuyla konuşmasına devam etti .

--İkinizde endişelenmekte oldukça haklısınız lakin korkulacak bir şey olduğunu düşünmüyorum. George iyilik dolu ve merhametli bir kalp taşıyor , tek eksiği inanç . Onu bu savaşı kazanabileceğimize inandırmalıyız. Eğitim sürecinde ilerledikçe öz güveni sağlamlaşacaktır .. Yeteri kadar öğrendiğinde onunla bizzat ben ilgileneceğim . Unutmayın kötülük tahmin ettiğimizden daha hızlı güçleniyor, bunu hissedebiliyorum , müttefiklerimizden gelen haberlere bakılırsa denize kıyısı olmayan diyarlarda gökyüzü çoktan kızıl bir hal aldı...(Sirius)

 

----Ahh! Kralım son zamanlarda gördüklerimi biliyorsunuz , George bizim son şansımız ...Yaratıcı Tanrılar ölümsüzlüklerini Kraliyet ailesinden çekiyorlar bu bizler için hazırlanmış en zor sınav olacak.(Nevinost)

 

--Eskiden nehrin ulaştığı her diyar üzerinde hakimiyetim vardı ama şimdi herşey bulanık ve karanlık...(Katie)

Sirius un yüz hatları öfkeyle keskinleşti ve kendi tuttuğunu belli eden bir sesle devam etti;

---Eğer, iyiliğin kötülüğü alt edemeyeceğini düşünüyorsanız burada, benim huzurumda yeriniz de yok.Biliyorum sadece endişeye kapılmış haldesiniz.Binlerce yıldır her şeyin üstesinden nasıl geldiysek bunun da geleceğiz.Şimdi aklınızı ve yüreğinizi dinginleştirip size verdiğim görevlere odaklanın. Gidebilirsiniz.

Katie ve Nevinost taht salonunu terk ederken Sirius tekrar tahtına oturdu tacını başına yerleştirdi ve yüzüne mağrur bir ifade takınıp öylece odaklanmadan bakmaya başladı ..

http://i.hizliresim.com/B2lRlQ.jpg

 

....

George , Cubido ve Flag nehrin kıyısında bir ateş yakmışlar ve 1 saat sonra Carlo dan görecekleri eğitimi beklerlerken zaman öldürüyorlardı . Cubido şehirden bir lavta almıştı ve tellerinin gerginliğini ayarlarken George kendi ve Flag için pipo hazırlıyordu. Cubido eline lavtasını alınca sanki bambaşka biri haline gelmişti, gözlerine hüzün yerleşmişti, bakışlarında aşık bir adamın gölgesi, yaktıkları ateşin turuncusunda dans ediyordu adeta. Teller istediği sesi vermeye başladığında Cubido önce George un piposundan bir nefesle doldurdu ciğerlerini ve parmakları lavtanın akağaç sapında duyguları ezgilere çevirmeye başladı.

Cubido nun yeteneği olağanüstüydü , bastığı her nota George ve Flag in kalbini sıkıştırıyor ve gözleri bir dolup bir kuruyordu..Rüzgarlar ve geceye saklanmış tüm gölgeler ateşin başına toplanmış, koyu mavi gökyüzüne yükselen ezgilerin tadını çıkartıyordu..Cubido ve George göz göze geldiler ve George zamanın geldiğini anlayıp buğulu ve gırtlaktan bir sesle şarkı söylemeye başladı ;

 

''Seviyorum geceyi,

saklanıyor karanlıkta ve düşlüyorum gözlerini,

kırmızı bir gökyüzü var yüreğimde,

ve ben kralı misali bu kırmızı kubbeli ülkenin,

hem sahibi hem kölesi...''

http://img08.deviantart.net/39ed/i/2013/333/a/e/kvothe__2_by_haliax-d6w25ho.jpg

Flag ateşe bakıp hayallere dalmıştı ki bir alkış sesi onu ve müziğe kapılmış diğerlerini uyandırdı.Aurora gelmişti ve yüzünde kocaman bir gülümsemeyle çılgınca alkışlıyordu.

--Siz çocuklar beni her seferinde şaşırtıyorsunuz , harika bir şarkıydı bu ! Gerekten yetenekli köylülersiniz değil mi ? (Aurora)

Flag , Aurorayı görünce hemen ayağı fırlamış ve salam durmuştu. Aurora oturmasını işaret edince çekingen bir tavırla tekrar yerine oturdu .

--Cubido yıllardır çalmıyordu, bu gece çalması beni de oldukça şaşırttı doğrusu.(George)

 

---Sadece biraz müziğin bize iyi geleceğini düşündüm.Sanırım bizi Carlo ya sen götüreceksin Prenses ? (Cubido )

 

---Evet, size eşlik etmek için geldim.Artık gitmemiz gerek Carlo sizi bekliyor. Sen, Flag, Boreadların yanına gitmeni istiyorum seninle konuşmak istediği birşey varmış, acele etsen iyi olur. (Aurora)

 

---Emredersiniz efendim, hemen gidiyorum . (Flag)

Flag oradan uzaklaşırken George ve Cubido da ateşi söndürmeye başladılar.Ateş söndüğünde birlikte şehrin batısına doğru yürüdüler . Şehrin batı kanadını hiç görmemişlerdi , ilerledikçe sokaklar daha gizemli hale gelmeye başladı. Duvarlarda Tanrıların figürleri ve farklı inançları gösteren çizimler ve kabartmalar vardı.Sanki şehrin batı taraflarını inançlı insanlar kullanıyordu. Bir kaç dakikalık daha yürüyüşün ardından oldukça uzun ama ince bir yapının önüne geldiler. İlk kez yapımında ahşaptan çok taş kullanılmış bir yapı görüyorlardı. Bu yapı sanki lanetliymiş gibi karanlık ve ay ışığını emen bir görünüme sahipti , kalın, iki taraflı ahşap kapısında iki adet baykuş kafası şeklinde tokmak vardı. Girişe yaklaştıklarında kapı kendi kendine içeriye doğru açılmaya başladı .

---Benim görevim burada bitiyor ,size iyi eğlenceler sakın fazla dağıtmayın.. ( Aurora )

Aurora halinden memnun bir halde arkasını dönüp giderken George ve Cubido da içeriye girdiler . Bomboş bir salon vardı karşılarında ve bu salonun her yerinde birbirlerinin aynısı kapılar vardı. Yirmiden fazla kapı ve hepsi başka yere açılıyor..Kafaları karıştı ve birbirlerine baktılar..Ufak bir belirsizliğin ardından kapılardan biri açıldı ve kukuletalı keşişe benzeyen bir adam onu takip etmelerini işaret edip tekrar aynı kapıdan içeri girdi. George ve Cubido hemen peşine takıldılar ve sonu görülmeyen bir koridorda ilerlemeye başladılar. Koridorun duvarlarında aralıksız uzanan raflar vardı ve bu rafların üzerinde kusursuzca istiflenmiş kitaplar...Her üç metrede bir karşılılı şamdanlarla aydınlatılmış bu koridorda bir süre ilerledikten sonra koridorun sağ tarafında kalan bir kapının önünde durdular.

---Üstat sizi bu kapının ardında bekliyor.

Keşişe benzeyen adam uzaklaşırken George kapıyı çalmadan açıp içeri girdi, Cubido da onu izledi . Oldukça büyük ve yüksek tavanlı bir kütüphaneydi burası . Raflar sonu görülemeyen uzaklıklara uzanıyordu, burada binlerce belki yüzbinlerce kitap olabilirdi.

http://data.whicdn.com/images/7434265/large.jpg

Carlo masasının da oturuyordu ve elinde bir tüy kalemle önündeki kağıda bir şeyler yazıyordu ..George ve Cubidonun girdiğini görünce geriye yaslandı ve karşısına oturmalarını istedi..

-Sizi hala tek parça halinde görmek güzel çocuklar. Bu gece eğitiminize başlamadan önce öğreteceğim şeyler hakkında biraz bilgi edinmenizi istiyorum. Sizin öğreneceğiniz bu ilimle ilgili tahminleriniz varmı söyleyin bakalım .( Carlo)

 

--Ağzımızdan ateş çıkartıp sağa sola sihirli sözler savurmayı öğreneceğiz bence ..(Cubido)

Carlo ufak bir kahkaha atıp George a döndü.

 

--- Aslında net bir fikrim yok üstat ..( George )

 

--Pekala, size anlatayım.. Biz insanlar, ölümlü veya ölümsüz, cadı ya da değil, hepimiz hükmetme gücüyle dünyaya geliriz ve önemli olan bu gücü doğaya aktarabilmek ve düşünceyi etkiye çevirebilmektir.İlk olarak öğrenmeniz gereken şey kendi özünüz olacak. İçinizde ki gücün farkına varabilirseniz o gücü kullanmayı da öğrenirsiniz . Rüzgarın yönünü değiştirebilir , geceyi ışıklandırabilir , ateşe emir verebilir , iyileştirebilir veya yok edebilirsiniz. Bunlar varoluşdan bugüne kadar geliştirilmiş ve keşfedilmiş bazı yöntemler ve sözlerle yapılabilir.Yani asıl zor olan kısım özünüzde olan gücü aktarabilmektir. Şimdi sizden istediğim şey iki gün boyunca çevrenizde ki her şeyin nasıl oluştuğunu ve nasıl kontrol edebileceğinizi düşünmeniz. Ayrıca size bu iki günün ardından kim olduğunuzu soracağım ve cevabınız eğitiminize yön vermemizi sağlayacak.Bu sorunun cevabını iyi düşünün , kim olduğunuzu , adınızın haricinde , doğduğunuz ve büyüdüğünüz yer haricinde siz kimsiniz? (Carlo)

 

--Peki yanlış cevap verirsek ne olacak ? ( George )

 

---Yanlış cevap diye bir şey yoktur sadece farklı bakış açısı diye bir şey vardır .Eğer yanlış yerden bakarsanız ben üstadınız olarak doğru yerden bakmanızı sağlayacağım . Şimdi gidin ve tüm bunları düşünün ve iki gün sonra ki gece tekrar buraya gelin.( Carlo )

George ve Cubido , akıllarında onlarca soru işaretiyle yavaşça kalkıp kapıya yöneldiler.

--Evlatlarım. İnancınızı asla kaybetmeyin, daha iyi günler için her zaman cehenneme benzeyen yollardan yürümek gerekir. Eğer bu cehennem yolundan geri dönmeye kalkarsanız geride bıraktığınız huzurunuzu asla yeniden bulamazsınız. (Carlo)

George ve Cıbido önce birbirlerine baktılar ve ardından Carlo ya selan verip koridorda yürümeye başladılar. Kütüphaneyi terk ettiler ve iyice soğumuş havanın puslandırdığı sokakta yürümeye başladılar.

Tam köşeyi döneceklerinde arkalarından bir gölge hızla geçti ve ikisi de aynı anda arkalarını dönüp sağa sola bakmaya başladı.Gölge tekrar arkalarından geçti ve bu kez Cubido elini kılıcına götürdü George ise baltasına..Sokakta ki tüm şamdanlar ve mumlar ani esen buz gibi bir rüzgarla sönüverdi . Gecenin gerçek karanlığı sokağa çökmüştü ve iğrenç bir uğultu etraflarında dolaşıyordu . Tam karşılarında bir kadın silüeti duruyordu ama yüzü görünmeyecek şekilde karanlığa gizlenmişti .George ve Cubido akan kanlarının çekildiğini ve vücutlarının kaskatı kesildiğini hissettiler, sesleri çıkmıyordu ve hareket edemiyorları, George un içindeki his bu gölgenin adının Siren olduğunu söylüyordu .....

http://img10.deviantart.net/66d0/i/2015/008/0/d/witch_of_thorns_by_banished_shadow-d8d5tti.png

 

Bu gece için bu kadar , teşekkür ederim ...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hanne ve George arasında ki aşk büyüyecek mi ? Yoksa Siriius' un planları bozulacak ve George bir yalana mı kalbini kaptıracak ? Nevinost' un sırada ki görüsü ne olacak ? Ucube Siren George ve Cubido ' dan ne istiyor ? İkili bu zor durumdan kendi güçleri ile mi ? Yoksa gizemli bir elin yardımı ile mi kurtulacak ? #MotYerelAjansHaberleri :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hikayede merak ettiğim birçok nokta ve birkaç önerim var, onları bir ara şeyapacağım whs Ama Katie hep derin yırtmaçlı kırmızı \Siyah elbiseler giyiyor ben bu konuya el atılması gerektiğini düşünüyorum :D Ne bileyim bir derin dekolteli elbise ve takılar filan daha çekici olabilir }~{ Hikaye yine çok güzel ve yenisi için sabırsızlanıyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

BÖLÜM VIII- İÇİMİZDEKİ HAİN

Karakterler:

Sirius

Aurora

Siren-Anafiel

Carlo-Paradoks

Boreadlar-Rein

Hayalet-Lethal

Flag-Celali

Hanne-Eda

Cubido-Sidar

George-PiaA

 

Siren...Tüm karanlığı ve gücüyle George ve Cubidonun karşısındaydı .Karanlık yayan bir güneş gibiydi, gecenin üzerine yeni bir gece örtüsü serilmişti adeta..

Cubido hemen kılıcını çekip George un önüne atıldı ve tüm kararlılığı ve cesaretiyle Siren in gözlerinin içine bakmaya başladı , kılıcı tutan elleri ister istemez titriyordu çünkü hazır olmadığının farkındaydı lakin yüreğinde ki cesaret bir ateş böceği gibi uçuşuyordu korkunun etrafında..

Siren elini davetkar bir hareketle havaya kaldırıp kibar bir hareketle avucunu yukarı çevirdi ve Cubidonun vücudu kaskatı kesilip havaya yükseldi ve sert bir şekilde yere düşüp öylece kaldı ..George dehşete kapılmıştı tüm gücüyle haykırdı ve baltalarını acemice havada sallayıp Siren e doğru hızlı bir adım attı, Siren küçümser bir kahkahanın ardından tekrar elini kaldırdı, gözlerini kıstı ve George un elinden baltaları düştü , taşa çarpan gümüş baltalardan tiz bir çığlık yayıldı, George olduğu yerde donup kaldı sadece gözleri hareket edebiliyordu ve Sirenin gözlerine odaklanmıştı...

---George...Damarlarında gezen bu kan..İçindeki güç beni heyecanlandırıyor.Bırak bu aptallar için çabalamayı benim yanımda ol ve birlikte tüm dünyayı önümüzde diz çöktürelim...(Siren)

George büyük bir çabayla , titreyerek dudaklarını oynatmayı başardı.

--Senin gibi iğrenç bir cadıyla iş birliği yapacağımı düşünüyorsan asıl aptal sen....asıl aptal sen olmalısın!(George)

George un bu cevabı Sirenin gözlerindeki karanlığı ateşin alevine çevirmeye yetmişti..George un ayakları yere değmiyordu ve yavaşça Siren e doğru çekilmeye başladı.Tamamen yüz yüze gelmişlerdi , Siren George un kulağına kadar yaklaştı, simsiyah dudakları buzdan yaratılmış gibi soğuk yayıyordu George un yüzüne ..

--Öyleyse ölmeyi hakettin George sana bir şans verdim...Babanda senin gibi aptalın tekiydi ve gözlerimin önünde can verdi...(Siren)

George bir metre daha havaya yükseldi ve tüm vücudu gerilmeye ve sıkışmaya başladı sanki etrafındaki gece onu eziyor gibiydi, kemikleri çıtırdamaya kanı durmaya başladı.Ruhunun onu terk ettiğini anlıyordu.Tarif edilemez bir acıyla çığlık attı ve tam o sırada oldukları yere bir yıldız düşmüş gibi aydınlandı kasvetli sokak. George yere düştü ve vücudu serbest kaldı , bayılmak üzereydi ancak neler olduğunu görebilmek için direniyordu..George ve Siren in arasında bir adam duruyordu...Yırtılmış elbiseleri ve dağınık kirlenmiş saçlarıyla Hayalet in ta kendisiydi..

--Şuna bakın..Ayyaş büyücü fare deliğinden çıkmış, şu haline bir bak ne işe yararsın ki sen , ne cesaretle karşıma çıkarsın ! (Siren )

 

---Şehre nasıl girdin sana kim yardım etti bilmiyorum ama yanlış ayyaşın bölgesindesin cadı!

Hayalet akağaçtan sopasını havaya kaldırıp dairesel şekilde sallamaya başladı ve dans eder gibi kendi etrafında dönüp yüksek sesle gölgelerde ki yataklarından uyandırdı gecenin nadide ışıklarını ..Hayalet in etrafında toplanmaya başladı tüm aydınlık ve yayılmaya , karanlığı bastırmaya başladı , karanlık azaldıkça Siren in varlığı silinmeye başladı ve sonunda sadece bir gölgeye dönüşüp hiçliğe karıştı...

 

http://www.desktopimages.org/pictures/2014/1011/1/gandalf-hobbit-lord-rings-fantasy-art-wizard-magician-free-desktop-images-70280.jpg

 

George ve Cubido nehir kenarında ki evlerinde açtılar gözlerini. Hanne başlarında bekliyordu.George bir kaç kere bağırarak uyanmış Cubidoyu sormuş ve tekrar bayılmıştı..Sonunda kendilerine geldiler ve yattıkları yerden doğrulup merakla Hanne ye baktılar..

--Neler oldu Hanne ? ( Cubido )

 

---Siren..Bir şekilde Carlonun savunmasını aşıp şehre girmeyi başarmış..Şanslısınız ki Hayalet sizi kurtarmış yoksa ölmüş olabilirdiniz..(Hanne)

 

--Peki Hayalet nerede ? Ya Carlo, ya Boreadlar ?

---Hepsi Kralın yanındalar , Sirius tüm şehir güçlerini topladı , durumu değerlendiriyor olmalılar.Babam şehirde bir hain olduğunu söyledi aksi taktirde şehre girmesinin imkansız olduğunu söylüyor...(Hanne)

George kafasında bir müddet olayları sıraya koyduktan sonra Cubidoya döndü..

---Sevgili dostum, neredeyse benim için ölüyordun, nasıl öderim sana borcumu bilemiyorum...(George )

 

--Şehirli güzel bir kızı kandırmama yardım edersen borcunu ödemiş olursun baltalı adam..

George ve Hanne birbirlerine bakıp kahkaha attılar.

---Şifacılar hemen iyi olmanızı sağladı lakin bugün için yerinizden kalkmamanız daha doğru olur.(Hanne)

 

---Bu söylediğin imkansız gidip neler olup bittiğini anlamalıyız.Flag in nerede olduğunu biliyor musun Hanne ? (George )

 

---Evet , babam ona gemisinde beklemesini emretmişti nehrin ilerisinde ki rıhtımda ..(Hanne)

 

--Bizimle ilgilendiğin için minnettarız Hanne...

George ve Hanne , Cubido onlara seslenene kadar bir süre göz göze kaldılar ve sonra utanıp ani hareketlerle ayaklandılar..

--Ben artık gitmeliyim, dikkatli olun çocuklar..(Hanne)

 

George ve Cubido kendilerine çekidüzen verip hızla nehrin aktığı tarafa doğru yürümeye başladılar , uzun sayılabilecek bir yürüyüşün ardından nehrin genişleyip yayıldığı rıhtıma geldiler ..Onlarca gemi demirlemişti buraya, insanlar ticaret mallarını gemilere yüklüyorlardı , sürekli koşuşturan bir kalabalık vardı.

Onca gemi arasında Boreadların gemisinin hangisi olduğunu hemen anladılar devasa boyutlara sahipti.Geminin omurgası ejderha kemiklerinden , güvertesi ise ejderha pullarından yapılmıştı.3 direkli kalyon tipi bir savaş gemisiydi önünde bir deniz kızı heykeli vardı ve güneş ışığında aydan koparılmış parçalarla yapılmış gibi parlıyordu..Geminin önüne gümüş zincirlerle bağlanmıştı..Devasa yelkenlerinin üzerinde heksagram işareti dalgalanıyordu hafif meltemle...Genel olarak siyah bir görünüme sahip olan geminin güvertesi koyu kahverengiydi , sağ ve sol tarafında toplamda 40 tane kısa menzilli muharebe topları konuşlandırılmıştı.. Geminin kıç tarafında kocaman harflerle Carpatia yazıyordu.

(Rein e gemi tasvirinde ki yardımı için teşekkür ederim..)

George ve Cubido kalabalığın arasından sıyrılıp iskeleye yöneldiler tam gemiye bineceklerinde iki asker önlerini kesi ve daha iri olan konuşmaya başladı ;

-Bu gemiye binmek için komutanın özel iznine ihtiyacınız var beyler .

George ve Cubido ne diyeceklerini bilemediler ve arkalarını dönüp geri döneceklerinde karşılarında Aurora yı gördüler .

---Burada ne işiniz var ? (Aurora)

 

---Boreadlar bize burada beklememizi söyledi ama izinle ilgili bir şey söylemedi..(George)

 

--Boreadların bunu atlaması çok garip , sanırım son olaydan dolayı kafası dağıldı ..(Aurora)

Aurora askerlere seslenip izin vermelerini söyledi ve askerler iskeleden çekilip gemiye giden ahşabın iki yanına çekildiler..

--Teşekkür ederiz Prenses..(George)

George ve Cubido Auroraya selam verip gemiye bindiler.Cubido şaşkındı George neden yalan söylediğini sorduğunda George cevap vermedi ama Cubido onun gözlerinde ki şüpheyi fark etmişti .

Aurora George un tavırlarından şüphelendiği için bir kenara geçip izlemeye koyuldu.

Kaptan odasına girdiklerinde Flag i oturmuş kılıcını incelerken buldular .

---Ne arıyorsunuz burada , Boreadlar yalnız konuşacağımızı söylemişti.(Flag)

 

--Kapa çeneni çocuk ne aradığımız sana kalmamış .(Cubido)

 

---Lütfen saygılı davran dostum , şimdi anlarız neler olduğunu.Boreadlar seni neden çağırdı Flag biliyor musun ?

 

--Bu sizi ilgilendirmez hemen gidin buradan! (Flag)

Flag kılıcını George a doğrulttu , George böyle bir hareketi tahmin ettiği için çevik bir hareketle baltasını çıkardı ve yan tarafıyla Flag a vurup onu bayılttı.

---George ! çıldırdın mı sen ! neden yapıyorsun bunu ! (Cubido )

 

--Dün gece dostum, Siren in boynunda ki kolyede bir işaret gördüm ve aynısı Boreadların kılıcının kabzasında da var , bu tesadüf olamaz , ondan şüpheleniyorum ve bu durumu kanıtlayacağım .(George )

--Aaah ! Sirius un pelerini aşkına George ! Neden bunu şimdi söylüyorsun ! ( Cubido )

 

--Buraya gelene kadar beni engellemeni istemedim, şimdi etrafa bakmaya başla bir şeyler bulacağımıza eminim ..(George )

İkisi de hızla ve heyecanla etrafı karıştırmaya başladı, raflara ve çekmecelere bakıyorlardı.George kitaplıkta bir ahşap kutu buldu ve hemen alıp masanın üzerine koydu.Tek bir balta darbesiyle kilidini kırdı ve içinden bir kolye çıktı. Bu kolye Siren in boynundaki keçi kafasına benzeyen kolyenin aynısıydı.Tam kaldırıp inceleyecekken kapı sert bir şekilde açıldı ve Aurora içeri daldı . Öfkeden çıldırmış gibiydi kılıcını çekmişti ve saçları uçuşuyordu ..

http://i.hizliresim.com/z48kR7.jpg

 

---Bu ne cürret! Hangi hakla buraya girip Boreadların özel eşyalarını karıştırırsınız! O sizin üstadınız ve komutanınız! (Aurora)

George sakinliğini hiç bozmadan elinde ki kolyeyi Auroraya uzattı.

-Nedir bu saçmalık ! (Aurora)

 

--Aynı kolye Siren in boynunda da vardı Prenses.(George )

Aurora bir anda sakinleşip duruldu, şaşkınlığını gizleyemedi.Kolyeyi eline alıp incelemeye başladı..

--Ama ,,,ama bu nasıl olur..(Aurora)

 

---Nasıl olduğunu bilmiyorum ama görünüşe bakılırsa hain Boreadlar .(George )

 

---Bu hiç bir şeyi kanıtlamaz muhakkak başka bir anlamı vardır.Siz gidin şimdi ve kimseye bundan bahsetmeyin ve daha fazla bu işi kurcalamayın ben durumu anlayana kadarda hiç bir şey belli etmeyin.Sakın ! (Aurora )

 

--Aslında bir şey daha var...Siren o gece babamdan bahsetti ve onu öldürenin o olduğunu söyledi, bunun ne demek olduğunu anlamak zorundayım..(George )

Cubido bir kez daha şaşkınlıkla nara attı.George un gözleri dolmuştu ve Auroranın gözlerine bakıyordu ..

---Sirius ve ben sende hissettiğimiz gücün ailenden geldiğini düşünmüştük ama bu durumun Sirenle bir bağlantısı olduğunu bilmiyorduk.Sana yardım edeceğim. Buradan çıktığında şehrin girişine git ve demirciye karanlık ormanın kahinini nasıl bulacağını sor.Geçmişinin tüm cevaplarını onda bulabilirsin..(Aurora)

 

Cubido ve George kaptan odasından ayrılırken Aurora Flag i kaldırıyordu. Gemiden ayrılıp şehir kapılarının yolunu tuttular ...

 

------------------

Bu gecelik bu kadar , teşekkür ederim ..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

BÖLÜM VIII- İÇİMİZDEKİ HAİN

Karakterler:

Sirius

Aurora

Siren-Anafiel

Carlo-Paradoks

Boreadlar-Rein

Hayalet-Lethal

Flag-Celali

Hanne-Eda

Cubido-Sidar

George-PiaA

 

Siren...Tüm karanlığı ve gücüyle George ve Cubidonun karşısındaydı .Karanlık yayan bir güneş gibiydi, gecenin üzerine yeni bir gece örtüsü serilmişti adeta..

Cubido hemen kılıcını çekip George un önüne atıldı ve tüm kararlılığı ve cesaretiyle Siren in gözlerinin içine bakmaya başladı , kılıcı tutan elleri ister istemez titriyordu çünkü hazır olmadığının farkındaydı lakin yüreğinde ki cesaret bir ateş böceği gibi uçuşuyordu korkunun etrafında..

Siren elini davetkar bir hareketle havaya kaldırıp kibar bir hareketle avucunu yukarı çevirdi ve Cubidonun vücudu kaskatı kesilip havaya yükseldi ve sert bir şekilde yere düşüp öylece kaldı ..George dehşete kapılmıştı tüm gücüyle haykırdı ve baltalarını acemice havada sallayıp Siren e doğru hızlı bir adım attı, Siren küçümser bir kahkahanın ardından tekrar elini kaldırdı, gözlerini kıstı ve George un elinden baltaları düştü , taşa çarpan gümüş baltalardan tiz bir çığlık yayıldı, George olduğu yerde donup kaldı sadece gözleri hareket edebiliyordu ve Sirenin gözlerine odaklanmıştı...

---George...Damarlarında gezen bu kan..İçindeki güç beni heyecanlandırıyor.Bırak bu aptallar için çabalamayı benim yanımda ol ve birlikte tüm dünyayı önümüzde diz çöktürelim...(Siren)

George büyük bir çabayla , titreyerek dudaklarını oynatmayı başardı.

--Senin gibi iğrenç bir cadıyla iş birliği yapacağımı düşünüyorsan asıl aptal sen....asıl aptal sen olmalısın!(George)

George un bu cevabı Sirenin gözlerindeki karanlığı ateşin alevine çevirmeye yetmişti..George un ayakları yere değmiyordu ve yavaşça Siren e doğru çekilmeye başladı.Tamamen yüz yüze gelmişlerdi , Siren George un kulağına kadar yaklaştı, simsiyah dudakları buzdan yaratılmış gibi soğuk yayıyordu George un yüzüne ..

--Öyleyse ölmeyi hakettin George sana bir şans verdim...Babanda senin gibi aptalın tekiydi ve gözlerimin önünde can verdi...(Siren)

George bir metre daha havaya yükseldi ve tüm vücudu gerilmeye ve sıkışmaya başladı sanki etrafındaki gece onu eziyor gibiydi, kemikleri çıtırdamaya kanı durmaya başladı.Ruhunun onu terk ettiğini anlıyordu.Tarif edilemez bir acıyla çığlık attı ve tam o sırada oldukları yere bir yıldız düşmüş gibi aydınlandı kasvetli sokak. George yere düştü ve vücudu serbest kaldı , bayılmak üzereydi ancak neler olduğunu görebilmek için direniyordu..George ve Siren in arasında bir adam duruyordu...Yırtılmış elbiseleri ve dağınık kirlenmiş saçlarıyla Hayalet in ta kendisiydi..

--Şuna bakın..Ayyaş büyücü fare deliğinden çıkmış, şu haline bir bak ne işe yararsın ki sen , ne cesaretle karşıma çıkarsın ! (Siren )

 

---Şehre nasıl girdin sana kim yardım etti bilmiyorum ama yanlış ayyaşın bölgesindesin cadı!

Hayalet akağaçtan sopasını havaya kaldırıp dairesel şekilde sallamaya başladı ve dans eder gibi kendi etrafında dönüp yüksek sesle gölgelerde ki yataklarından uyandırdı gecenin nadide ışıklarını ..Hayalet in etrafında toplanmaya başladı tüm aydınlık ve yayılmaya , karanlığı bastırmaya başladı , karanlık azaldıkça Siren in varlığı silinmeye başladı ve sonunda sadece bir gölgeye dönüşüp hiçliğe karıştı...

 

http://www.desktopimages.org/pictures/2014/1011/1/gandalf-hobbit-lord-rings-fantasy-art-wizard-magician-free-desktop-images-70280.jpg

 

George ve Cubido nehir kenarında ki evlerinde açtılar gözlerini. Hanne başlarında bekliyordu.George bir kaç kere bağırarak uyanmış Cubidoyu sormuş ve tekrar bayılmıştı..Sonunda kendilerine geldiler ve yattıkları yerden doğrulup merakla Hanne ye baktılar..

--Neler oldu Hanne ? ( Cubido )

 

---Siren..Bir şekilde Carlonun savunmasını aşıp şehre girmeyi başarmış..Şanslısınız ki Hayalet sizi kurtarmış yoksa ölmüş olabilirdiniz..(Hanne)

 

--Peki Hayalet nerede ? Ya Carlo, ya Boreadlar ?

---Hepsi Kralın yanındalar , Sirius tüm şehir güçlerini topladı , durumu değerlendiriyor olmalılar.Babam şehirde bir hain olduğunu söyledi aksi taktirde şehre girmesinin imkansız olduğunu söylüyor...(Hanne)

George kafasında bir müddet olayları sıraya koyduktan sonra Cubidoya döndü..

---Sevgili dostum, neredeyse benim için ölüyordun, nasıl öderim sana borcumu bilemiyorum...(George )

 

--Şehirli güzel bir kızı kandırmama yardım edersen borcunu ödemiş olursun baltalı adam..

George ve Hanne birbirlerine bakıp kahkaha attılar.

---Şifacılar hemen iyi olmanızı sağladı lakin bugün için yerinizden kalkmamanız daha doğru olur.(Hanne)

 

---Bu söylediğin imkansız gidip neler olup bittiğini anlamalıyız.Flag in nerede olduğunu biliyor musun Hanne ? (George )

 

---Evet , babam ona gemisinde beklemesini emretmişti nehrin ilerisinde ki rıhtımda ..(Hanne)

 

--Bizimle ilgilendiğin için minnettarız Hanne...

George ve Hanne , Cubido onlara seslenene kadar bir süre göz göze kaldılar ve sonra utanıp ani hareketlerle ayaklandılar..

--Ben artık gitmeliyim, dikkatli olun çocuklar..(Hanne)

 

George ve Cubido kendilerine çekidüzen verip hızla nehrin aktığı tarafa doğru yürümeye başladılar , uzun sayılabilecek bir yürüyüşün ardından nehrin genişleyip yayıldığı rıhtıma geldiler ..Onlarca gemi demirlemişti buraya, insanlar ticaret mallarını gemilere yüklüyorlardı , sürekli koşuşturan bir kalabalık vardı.

Onca gemi arasında Boreadların gemisinin hangisi olduğunu hemen anladılar devasa boyutlara sahipti.Geminin omurgası ejderha kemiklerinden , güvertesi ise ejderha pullarından yapılmıştı.3 direkli kalyon tipi bir savaş gemisiydi önünde bir deniz kızı heykeli vardı ve güneş ışığında aydan koparılmış parçalarla yapılmış gibi parlıyordu..Geminin önüne gümüş zincirlerle bağlanmıştı..Devasa yelkenlerinin üzerinde heksagram işareti dalgalanıyordu hafif meltemle...Genel olarak siyah bir görünüme sahip olan geminin güvertesi koyu kahverengiydi , sağ ve sol tarafında toplamda 40 tane kısa menzilli muharebe topları konuşlandırılmıştı.. Geminin kıç tarafında kocaman harflerle Carpatia yazıyordu.

(Rein e gemi tasvirinde ki yardımı için teşekkür ederim..)

George ve Cubido kalabalığın arasından sıyrılıp iskeleye yöneldiler tam gemiye bineceklerinde iki asker önlerini kesi ve daha iri olan konuşmaya başladı ;

-Bu gemiye binmek için komutanın özel iznine ihtiyacınız var beyler .

George ve Cubido ne diyeceklerini bilemediler ve arkalarını dönüp geri döneceklerinde karşılarında Aurora yı gördüler .

---Burada ne işiniz var ? (Aurora)

 

---Boreadlar bize burada beklememizi söyledi ama izinle ilgili bir şey söylemedi..(George)

 

--Boreadların bunu atlaması çok garip , sanırım son olaydan dolayı kafası dağıldı ..(Aurora)

Aurora askerlere seslenip izin vermelerini söyledi ve askerler iskeleden çekilip gemiye giden ahşabın iki yanına çekildiler..

--Teşekkür ederiz Prenses..(George)

George ve Cubido Auroraya selam verip gemiye bindiler.Cubido şaşkındı George neden yalan söylediğini sorduğunda George cevap vermedi ama Cubido onun gözlerinde ki şüpheyi fark etmişti .

Aurora George un tavırlarından şüphelendiği için bir kenara geçip izlemeye koyuldu.

Kaptan odasına girdiklerinde Flag i oturmuş kılıcını incelerken buldular .

---Ne arıyorsunuz burada , Boreadlar yalnız konuşacağımızı söylemişti.(Flag)

 

--Kapa çeneni çocuk ne aradığımız sana kalmamış .(Cubido)

 

---Lütfen saygılı davran dostum , şimdi anlarız neler olduğunu.Boreadlar seni neden çağırdı Flag biliyor musun ?

 

--Bu sizi ilgilendirmez hemen gidin buradan! (Flag)

Flag kılıcını George a doğrulttu , George böyle bir hareketi tahmin ettiği için çevik bir hareketle baltasını çıkardı ve yan tarafıyla Flag a vurup onu bayılttı.

---George ! çıldırdın mı sen ! neden yapıyorsun bunu ! (Cubido )

 

--Dün gece dostum, Siren in boynunda ki kolyede bir işaret gördüm ve aynısı Boreadların kılıcının kabzasında da var , bu tesadüf olamaz , ondan şüpheleniyorum ve bu durumu kanıtlayacağım .(George )

--Aaah ! Sirius un pelerini aşkına George ! Neden bunu şimdi söylüyorsun ! ( Cubido )

 

--Buraya gelene kadar beni engellemeni istemedim, şimdi etrafa bakmaya başla bir şeyler bulacağımıza eminim ..(George )

İkisi de hızla ve heyecanla etrafı karıştırmaya başladı, raflara ve çekmecelere bakıyorlardı.George kitaplıkta bir ahşap kutu buldu ve hemen alıp masanın üzerine koydu.Tek bir balta darbesiyle kilidini kırdı ve içinden bir kolye çıktı. Bu kolye Siren in boynundaki keçi kafasına benzeyen kolyenin aynısıydı.Tam kaldırıp inceleyecekken kapı sert bir şekilde açıldı ve Aurora içeri daldı . Öfkeden çıldırmış gibiydi kılıcını çekmişti ve saçları uçuşuyordu ..

http://i.hizliresim.com/z48kR7.jpg

 

---Bu ne cürret! Hangi hakla buraya girip Boreadların özel eşyalarını karıştırırsınız! O sizin üstadınız ve komutanınız! (Aurora)

George sakinliğini hiç bozmadan elinde ki kolyeyi Auroraya uzattı.

-Nedir bu saçmalık ! (Aurora)

 

--Aynı kolye Siren in boynunda da vardı Prenses.(George )

Aurora bir anda sakinleşip duruldu, şaşkınlığını gizleyemedi.Kolyeyi eline alıp incelemeye başladı..

--Ama ,,,ama bu nasıl olur..(Aurora)

 

---Nasıl olduğunu bilmiyorum ama görünüşe bakılırsa hain Boreadlar .(George )

 

---Bu hiç bir şeyi kanıtlamaz muhakkak başka bir anlamı vardır.Siz gidin şimdi ve kimseye bundan bahsetmeyin ve daha fazla bu işi kurcalamayın ben durumu anlayana kadarda hiç bir şey belli etmeyin.Sakın ! (Aurora )

 

--Aslında bir şey daha var...Siren o gece babamdan bahsetti ve onu öldürenin o olduğunu söyledi, bunun ne demek olduğunu anlamak zorundayım..(George )

Cubido bir kez daha şaşkınlıkla nara attı.George un gözleri dolmuştu ve Auroranın gözlerine bakıyordu ..

---Sirius ve ben sende hissettiğimiz gücün ailenden geldiğini düşünmüştük ama bu durumun Sirenle bir bağlantısı olduğunu bilmiyorduk.Sana yardım edeceğim. Buradan çıktığında şehrin girişine git ve demirciye karanlık ormanın kahinini nasıl bulacağını sor.Geçmişinin tüm cevaplarını onda bulabilirsin..(Aurora)

 

Cubido ve George kaptan odasından ayrılırken Aurora Flag i kaldırıyordu. Gemiden ayrılıp şehir kapılarının yolunu tuttular ...

 

------------------

Bu gecelik bu kadar , teşekkür ederim ..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hayran kaldım sana gerçekten :D

 

Çünkü ben hayaletim, asamla döverim lan sireninizi de cadınızı da. :D Gerçi tam kasasına geçirmek vardı ama. :D

 

Edit büdüt: Neden forumda o kadar yaşı başı geçmiş adam varken ben yaşlı hayalet oluyorum? 18 yaşındayım daha ben. :D Hoşuma gitti mi? Evet o ayrı. :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çünkü ben hayaletim, asamla döverim lan sireninizi de cadınızı da. :D Gerçi tam kasasına geçirmek vardı ama. :D

 

Edit büdüt: Neden forumda o kadar yaşı başı geçmiş adam varken ben yaşlı hayalet oluyorum? 18 yaşındayım daha ben. :D Hoşuma gitti mi? Evet o ayrı. :D

 

ahaha akıl yaşta değil baştadır falan filan fistan işte :D hoşuna gittiyse tadını çıkar Hayalet :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...