Jump to content

Yeryüzündeki ilk büyük savaş: Kadeş.


darkmoon1111

Önerilen Mesajlar

kelimelerin gücü üzerinde araştırırken kimsenin farketmediği ve forumda görmediğim veye gözümden kaçan iki kelimeyi sizlere belirtmek isterim.. TOREN KADEŞ... bu kelimelerin gücünü denemek için 1 hafta boyunca deneme yaptım. elime geçense sanki ne kadar çok tekrarlarsam sinirlerimin daha da gerildiği oldu.. bu kelimelerin bir anlamı olduğunu düşünerek googlede arattırdım.. toren kelimesine ait bir anlam yok ama KADEŞ yazdığımda karşıma yer yüzündeki İLK BÜYÜK SAVAŞ çıktı. belki benim gibi bilmeyenler olabilir.faydalanmanızı isterim.. kimbilir belkide [kim500bin kazanmak ister ] yarışmasının final sorusudur..:derisive:

 

 

 

KADEŞ GALİBİ

.

MÖ 12 Mayıs 1274 Kuzey Suriye'de ünlü Kadeş Savaşı Mısırlılar ile Hititler arasında geçer. Büyük Hitit Kralı II. Muvatalli ile ordularının başkomutanı ve dönemin savaş arabalarının komutanın III. Hattuşili Mısır Firavunu II. Ramses'i bozguna uğratır. Bundan iki yıl sonra da II. Muvattali salgın hastalıktan ölür. Hitit yasalarına göre oğlu Urhi - Teşup 'III. Murşili' adıyla tahta geçer ama kendisi kraliçeden değil, bir harem kadınından dünyaya gelmiştir. Amcası ve Kadeş Savaşı'nda Hititlerin ünlü savaş arabalarını ustalıkla kullanan III. Hattuşili'ye ise kuzeydeki krallık verilir. Urhi - Teşup ise, Hattuşili'yi yok etmek istemektedir.

Hattuşa'nın üzerinde bulutlar

MÖ 1266 yılında Hattuşili Urhi - Teşup'un üzerine yürüyerek tahttan indirir. Bu durum ülke içerisinde tartışmalara yol açar.

MÖ 1265'in Mayıs başı. Başkent Hattuşa'nın kutsal mekanlarından birinde ceset bulunduğunda, ünlü Kadeş Savaşı'nın galibi Kral Hattuşili ile güzel ve akıllı karısı Puduhepa, üç gün sürecek olan 'Kapı Yapısı Bayramı' için hazırlanmaktadır. O yıl bayram özel bir önem taşımaktadır çünkü pek de yasal olmayan yollarla birkaç ay önce tahtı ele geçirmiş olan Hattuşili, bayramın başarılı geçmesiyle, gerek yabancı ülkelerdeki gerekse kendi yurdundaki düşmanlarına tanrılarının önünde tahtın gerçek sahibi olduğunu kanıtlayabilecektir.

Selefinin tutucu taraftarları ve özellikle yenilgiyi hazmedememiş II. Ramses, yeni kral ve kraliçeyi devirmek için hiçbir fırsatı kaçırmayacaktır.

Genç yaşına karşın diplomatik dehasıyla ün

kazanan Puduhepa tehlikeyi sezer ve kendisine

platonik bir aşkla bağlı olan başyazıcı Walvaziti ile karanlığı aydınlatmaya çalışır.

Ne var ki, eski çağların görkemli başkenti Hattuşa'nın üstünde yeniden kara bulutlar toplanmaya başlamıştır. İkinci ceset bulunur; bu kez ölünün bir cinayete kurban

gittiği kesin gözükmektedir. Yoksa sırada

kral mı vardır?

Aslen tiyatro eğitimi alan Alman yazar Birgit Brandau, ilk romanı 'Kadeş Galibi'nde gerçek Hitit metinlerinden yola çıkarak tarihsel olayları bir dedektiflik kurgusu içerisinde anlatıyor. Tunç Çağı arkeolojisi ve tarihine duyduğu tutku nedeniyle bu alana yönelen Brandau, 'Troia: Bir Kent ve Efsanesi' adlı araştırmasıyla da kendini bilim dünyasına kanıtlamış durumda.

Tarihsel olayları ve kişileri aşk, iktidar ve ölüm üçgeninde anlatan Brandau, aynı anda MÖ 1200'lerin günlük yaşamını da gözler önüne seriyor. Kitabın ilk Almanya'daki ilk baskısının tükendiğini de belirtelim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...