palyacho Oluşturma zamanı: Ağustos 15, 2016 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 15, 2016 Ne zamandır bir şeyler yazmıyorum ve şimdiye kadar yazdıklarımın neredeyse hepsini kaybettiğim için... Kıyıda köşede, sakin sakin yazarım umarım. Yıllardır duruyor burası ve uzun yıllar da durması dileğiyle... d i a b o l i q u e I. Sureti eskimişlerin aynasında tek tek yerlerimizi alıyoruz, etimizden can düşüyor toprağa ve burnumuzda palyaço canımız... Tabutumuzu üzerimize çivilediklerinden beri; sevmemeyi öğreniyoruz yeraltı mekteplerinde. Zaman metal yorgunu bedenlerimizin üzerinden geçerken kıymeti hiç, ruhları piç insanlar görüyoruz, ifadesiyle boyalı tenleri ve ziyadesiyle çirkin elleriyle çürümüş bir ceset gibi alabildiğine sefillik. Bu anlamsız, bu gereksiz yani siz; Yani diyorum ki siz; okumayı henüz sökmüş toy beyinleriniz yazmayı zaten hiç becerememiş siz; kadınlarınız, çocuklarınız ve erkekleriniz müsveddeleri insan, hacimlerce kimliksiz ve doğumlar kadar çok, ölüm gibi yetimsiniz... II. Birer birer düşerken içimizden; unutuluyor bu paramparça uçurum seviciler. Hatırlandığı kadar kaş, hatırlandığı kadar göz ve iskeletlerinizin üzerinde asılı duran o rastgele yüzler... 3 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PiaA Yanıtlama zamanı: Ağustos 15, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 15, 2016 Çok sağlam ! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Ağustos 15, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 15, 2016 Çok etkileyici... Üzüldüm şimdiye kadar yazmış olduklarını kaybettiğine... Kimbilir neler yitip gitti... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ağustos 15, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 15, 2016 Teşekkür ederim ikinize de. Aslında iyi oluyor bir yerde, o an ne hissetiysem yazarken, aynısını yaşatıyor onları bulması. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
electronicalev Yanıtlama zamanı: Ağustos 16, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 16, 2016 Efsane güzellikte , helal olsun. Lütfen paylaşmaya devam et. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ağustos 17, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 17, 2016 Öyle çok korkuyorum ki; gideceksin diye Her gece ölüyorum... Her hücrede, kuytuda Burada şimdi Bu orosp* şehrin tam ortasında Nefesin mor bir ip gibi boynumda Çırpınıyorum, Ayaklarım sana basıyor ve ellerim son umut. Tutunamıyorum... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PiaA Yanıtlama zamanı: Ağustos 17, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 17, 2016 Ve uyumamış kim varsa bir sigara yakar. Gnoxis dumanaltı .. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ağustos 21, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 21, 2016 Bu da benim hayatımın fon müziği... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 29, 2016 özgür müsvedde mürekkebinin samani çapraz koşuları - I Büyüdükçe alışıyor insan, mesela bir çocuk düşün mahallede patlak teker, tel direksiyon pabucunda su sesi söylerse dövecek annesi ve bir büyüme hevesi okulda birler, beşler hiç bir zaman yan yana düşmeyen sıralar eşler ağlayışlar, gülüşler ve bir boy uzamasında tükenen düşler... Büyüdükçe alışıyor insan, mesela unut bu çocuğu aynı hızda büyüklük senle benim aramızda adam büyüyor büyümesine de s*ke sürülecek akıl yok kızda. Dedim ya; büyüdükçe alışıyor insan etraf küçülüyor gibi dünya küçülüyor ülken, şehrin oturduğun mahalle küçülüyor araban, tekerin pabucumun insanlık kisvesi ve dokunsa sanki; ölecek annesi kıymeti yok birin, beşin, gülüşün boyunun, postunun... Kalan aklınla otur bunu düşün... [video=youtube;f0-fPwuPpAk] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2016 e y l ü l Önce yapraklarımız dökülüyor sararıp Sevdiğimiz çiçekler sonra kuşlar göç edecekler hiç bilmediğimiz topraklara çimenler sararacak ve yağmurlar boyayacak yıldızlarımızı. Göğü üstümden çekecekler biliyor musun? ormanı susturacaklar güneşi küstürecekler ve bulutlar olacak alabildiğine agresif hoşgeldin Eylül hoşgeldin minik depresif... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
electronicalev Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 6, 2016 gerçekten çok yeteneklisin,ellerine sağlık. betimlemelerin muhteşem. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 19, 2016 u y a n ! Uyuyorlar, ben tavandan resimler çiziyorum sonsuz bir sanatla... Biz kendi beynimizde kaybolmayı seçiyoruz onlar uyuyorlar biz seçmeye devam ediyoruz sonra, eliyoruz, kırıp döküyoruz yakıp yıkıyoruz öfkeyle ve sevip bırakıyoruz, hatta unutuyoruz bile sevmeyi eleştiriyoruz, yok sayıyoruz, var ediyoruz onlar yine uyuyorlar... Sonra ilk sen uyuyorsun, dehşetle izliyorum düşüşünü zaman; bize rakamlar fırlatıyor düşmanca adına büyümek diyorlar bu çılgınlığın ben ölüme koşuyoruz diyorum onlar hala uyuyorlar sonra birden sen uyuyorsun hayretle izliyorum saçlarını ellerimden kayıp giden avuçlarını parmak uçlarını... onlar hep uyuyorlar sonra sen uyuyorsun ve biliyorum ki; uyanmayacaksın... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2016 l i m i t s i z Birden uzak... ağzının tam ortası çekirdeğinde incir rotası dilde küfürbaz bir kakofoni ve adamlar grantuvalet televizyonda Pazar senfoni, gözlerinse karabatak kaşların arkadaşlarım yüzünde bir ölüyüm sanki saçlarında panikatak... Sıfırdan yakın... taşınır şehirler yanı sıra içinde sen yoksun ağızda dumanlı bir önce derin bir nefeste sonsun, yüzümde boktan otel odası iki gözüm bir coğrafya bağlayayım artık hikayeyi peşimde minik papatya, düşünde adam grantuvalet ve kadın da uzak değil ya; o da bizim Marie Antoinette... [video=youtube;ner3-KKThAg] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2016 İzninizle şu eski süprüntüleri de, aynı başlıkta toplamak istiyorum... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2016 üç perdeli eskimiş beden dinletisi bir. Doğduk dünyanın herhangi bir yerinde bir yabancı, iki kendini bilmez, üçünü toplasan bir para etmez ve dördü de ayrı zaman diliminde. iki. Büyüdük dünyanın bu lanet şehrinde iki yabancı, iki kıymet bilmez, iki üzer, iki ağlatır, iki sevilmez birinin ciğeri beş para etmez ve üçü de bir kuyunun dibinde. üç. Öldük dünyanın herhangi bir yerinde üç yabancı, üç görünmez, dört döner masaldan, iki bilinmez, bir susar, sır tutar, söylenmez ve gökten hep üç düşer ama yenmez! hepsi de iki paralık bir kalbin içinde... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 8, 2016 Masalda büyü, uykuda öl iki insan uyar arada birbirine İki insan sever arada birbirini iki insan sarılır orada birbirine iki insan orada... iki insan... iki... düşer uykunun dibine... İki kahramanlı bu masalda, sen hep deli yatan götü açık olacaksın, o ise bürünüp tilkinin birine kıvrılacak koynunun ta içine... Kovalanırken, kaçarken, koşamazken, düşerken sen, kralın/kraliçen nasılda masum, nasılda zerafetle yatacak yanında. O ki; medeniyetleri yerle bir ederken, kabustan kabusa düşen sen, küçücük, minnacık kalan sen bir boktan habersiz uyuyacaksın bir devin omzunda... Takacaksın kırmızı başlığını, yiyeceksin elmanı, tilki koynunda daha ne prensler/prensesler öpecek de seni; büyüyeceksin uykudaki masalda küçüğüm... İşte bundan sebep; her insanı uyurken seveceksin, sarılacaksın, üzüleceksin, ağlayacaksın, kovalayacaksın, nihayet kaçıracaksın ki; gereksiz satırlar bırakacaksın geriye onun gibi, ibaresi hep aynı palavra gibi, “Nasılda sevmiştim seni” silsilesinde ucuz bir yazar gibi- Acıya karışan bir parça morfin, tenine bulaşan şehvetli aşk gibi Kadın gibi, erkek gibi iki bacak arasındaki taht gibi sevmiştim seni... ağızda yatan son söz gibi, küfür gibi ana avrat edilmiş tövbe gibi ayaklarına devrile devrile salyalarını saça saça kudurmuş köpek gibi dağ sırtında bükülmüş allahın belası bir eşşek gibi sevmiştim seni... -yazacaksın. Yazacaksın; keşke bunları okusaydın, keşke yanımda olsaydın diye diye, göz kapaklarında geceden kalma yitik bir hediye ve yatakta, bedeninde yalnız hayalet ağrınla geriye, uyanacaksın katil devlerin yasal dünyasına... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 27, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 27, 2016 h a y a l d e n d ü ş m e l e r bir kadın büyütüyorum elleri ayakları tıpkı sen ve ben kimim hiç bilmiyorum sen de kimsin bir bilsem... tam yatağa uzanıyorum, gece bize uzak sabaha yakınız uykudan sakınmış bedenlerimiz ve tembel koyunlarımız bilemiyoruz saymasını, rakamları, üçü beşi ve üzerimize hiç bir zaman doğmayacak bu tatlı güneşi. sonra günün ilk ışıkları içeri girmeye çalışıyor perdelerim öyle kalın, öyle tecrübeli ki; bütün sorgular pencere önünde durmaya alışıyor. derken dokunuyorum sana elimi kana bulayarak tüm yapraklar göğsüne dökülüyor bir bir kuruyarak ve bütün duygular böyle güzel bir gecede bu dümdüz insanlığın boktan dünyasına karışıyor... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 27, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 27, 2016 Bu da dursun burada. 8 - 10 kere dinleyeyim bakalım ne olacak? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 31, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 31, 2016 Öyle güzelsin ki; kuş koysunlar yoluna... [video=youtube;aySewGJ-2qs]https://www.youtube.com/watch?v=aySewGJ-2qs Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Ekim 31, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 31, 2016 g i t t i ğ i n d e evdeki her şey yerli yerinde masanın hala dört ayağı var mesela mesela tablolar hep aynı yerde ve ışık duvarı gülümsetiyor gölgeler yalnızlığı anımsatıyor hala. Sabaha karşı yatıyorum hep dişlerimi sökmeyi unutmuyorum merak etme bileklerimi kesmeyi, saçlarıma küsmeyi ve merdivenlere sağlam basmayı şuramda hala ne de olsa acısı unutmuyorum... unutmak bir yaşam çabası, hatırlamamak lütuf tenime sıkışan acılarım var, etime doluşan sen yavrum; avuçlarımda küçücük bir çiçeksin benim kalburüstü canavarlarım var felaketime karışan... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Kasım 2, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 2, 2016 özgür müsvedde mürekkebinin samani çapraz koşuları - II Neyi farkettim biliyor musun? Hayatımın özetinin bir küçük Leyla ile Mecnun sahnesine sığdığını. Adamakıllı dertlerimiz olsa da; çocuk aklımızla tutunuyoruz dünyaya... İncecik çizgisinde hayatın sen hep seksek oynayan bir küçük kadın bense hep çizgilere basmayan o deli adım neticede karışmıyoruz hayata değil mi? Tutunmuşuz bir kenarına ben ve o küçük kadın... Videoyu eklemiyorum hüzün bozulmasın. Ama celali' nin gönderdiği ve bunu yazarken bana eşlik eden bu güzel eseri paylaşayım... [video=youtube;2SYU-IGi1BE]https://www.youtube.com/watch?v=2SYU-IGi1BE Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Kasım 2, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 2, 2016 Alla alla son sayfayı açamıyorum... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Kasım 2, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 2, 2016 özgür müsvedde mürekkebinin samani çapraz koşuları - III Bırakınız efendim söylenmeyi, hayat çok zorları, ekmek aslanın ağzındaları, para için debelenmeleri, zorlanmaları, ben çok farklıyım ayak uyduramıyorumları... uzayıp gidenleri... Hayattaki en büyük servet; "insandır". Etrafınızda ne kadar çok insan varsa; o kadar zenginsinizdir. Ama öyle saçma sapan olanlarından bahsetmiyorum, sosyal medyadaki ağzına kadar dolmuş arkadaş listelerinizden bahsetmiyorum, partilerde eğlendiğiniz, evlere doluşup içtiğiniz, paylaşım adına içine sıçtığınız insanlardan bahsetmiyorum... Bu hayatta başarılı olmak, para kazanmak o kadar basitki. Düşünün, hep şikayet ediyorsunuz ya; "böyle aptalca iş mi olur?" diye, peki neden bu aptallar hegomanyasındaki dünyanızı yönetemiyorsunuz? Neden üç beş kuruş kazanamıyorsunuz, kazanıp kenara çekilemiyorsunuz? Ya gerçekten farklı değilsiniz onlar gibisiniz ya da farklılığınızın farkına varamadınız henüz... Buradan tüm farklılara sesleniyorum; "birbirinizi bulun ve birleşin!" Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2016 Eski bir şey daha buldum... i k i Oradan oraya savrulurken fikr-i patavatsızın gözlerinin altı mor, saçları dağınık bu gece kadının. Hani elimi uzatsam rüzgarı değecek sanki yüzüne ya da hiç bir uçak mesafesiyle ölçülemiyor uzaklığı kadının. Düşün şimdi ben yollara düşsem; sana varmam bir asır, yani bir çınar olsam ben gölgesi tüm şehri kaplayacak kadar büyük bir yalnızlığım anlayacağın. ki hiç gidilmeyecek bir yolun hikayesini yazıyorum ben sana, geometrisi bozuk, edebiyatı açık sularda yani tam burada sözümün bittiği Adem'in tabiatı siktiği bir dünyada... 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 9, 2016 b e n d e n i ç e r i ben; insanların yarıda kalmış umuduyum hiç çıkamadıkları o yol sabah yataktan kalktıkları sol havada öylece kalakalmış bir kolum. ben; radyoda hiç çalınmayan bir şarkıyım günlerce beklenenim yani cevapsız bir aramayım belki bomboş yani hiç bir soruya cevap değilim, ne hoş. ben; senin cebindeki son parayım rengarenk sokaklarda adi bir tuzak ışıltılı vitrindeki o kırmızı kazak ve karnında çığlık çığlığa ağlayan bir yarayım. ben; gecelerce beklediğin tatlı uykuyum yani tüm katillerin kusurlarındaki kuytuyum cesetlerce terkedilmiş bir ormana anaların ağzındaki o aptal avuntuyum. ben; paketindeki son sigara bileklerindeki son nefes kadehinde boşa harcanmış bir soruyum ben; bir şarkıyım hiç çalınmamış parasız pulsuz ve uykusuz... [video=youtube;-NBRuiw6tUw] 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.