Jump to content

Vegan olmak için 12 önemli neden


adEda

Önerilen Mesajlar

1.Hayvanlar yaşamak istiyor. Onlar da hayatı seviyor ve ölümden korkuyor.

 

Yediğimiz etin etik olduğunu, “hayvansal gıdamızın” hayatını doyasıya ve mutlulukla yaşadığını, kesimhanelerde acı veya korku duymadıklarını düşünmek cezbedici olabilir. Ancak tüm yaşayan canlıların (hatta “mera hayvanı” denilen veya “organik” diye etiketlenenler bile) tıpkı bizlerin, kedi veya köpek gibi, ölümden korktukları aşikar. Hayattayken onlara nasıl davranılmış olursa olsun, kesimhane söz konusu olunca hepsi aynı korkuyu yaşıyorlar.

 

https://youtu.be/LUkHkyy4uqw

 

 

Yukarıdaki görüntü ölmek için sırada bekleyen bir ineğin yaşadıklarını gösteriyor. Dünyanın en mutlu ineğiyle çelişen bir görüntü.

 

 

2. Yumurta ve süt endüstrileri aşırı derecede ıztıraba ve ölüme neden oluyor.

 

Hayvanlara yumurta ve süt üretiminde zarar verilmediğinin söylenmesi sık karşılaşılan yanlış bir anlaşılmadır. Oysaki yumurta ve süt endüstrileri hayvanlara aşırı derecede acı çektirmekle birlikte, her yıl milyarlarca tavuğu ve yeni doğmuş civcivi ayrıca milyonlarca ineği ve buzağıyı öldürmektedir.

 

Normalde evcilleştirilmemiş tavuklar her yıl 12 ila 20 yumurta yumurtlar. Ama evcilleştirilmiş tavukların genleri her yıl 250 ila 300 yumurta vermeleri için değiştiriliyor. Bu durum da ıztıraplı ve genellikle ölümcül olan üreme bozukluklarına neden oluyor. Yumurta için yetiştirilen tavukların yüzde 95’inden fazlası o kadar küçük kafeslere hapsediliyor ki kanatlarını bile açamıyorlar. Ayrıca “kafeste üretilmemiş” ve “mera hayvanı” yumurtası olan yumurtaların çoğu binlerce tavuğun pis depolarda istiflendiği korkunç yerlerden geliyor. Yumurtlamaları için yetiştirilen tavukların birçoğunun gagaları aşırı kalabalık şartlarda birbirlerine zarar vermemeleri için acı verici bir şekilde kesiliyor.

Dahası insancıl hayvan çiftlikleri, küçük çiftlikler ve merdiven altı kuluçka olayları da dahil olmak üzere yeni tavuklar yumurta çiftlikleri için kuluçkaya yatırılıyorlar ve buralarda her yıl altı milyar erkek civciv boğularak telef oluyor. Aynı şekilde, tüm süt üretilen çiftlikler de üremeyi sömürmeye ve anneliği mahvetmeye dayalı. Tüm memeliler gibi, inekler de sadece kendi yavrularını beslemek için süt üretirler. Ancak küçük ve insancıl hayvan çiftlikleri de dahil tüm süt üretilen çiftliklerde buzağılar doğmalarından birkaç saat içerisinde annelerinden tamamen uzaklaştırılırlar. Çünkü ancak bu şekilde buzağılar için olan sütü insanlar içecektir. Erkek buzağılar dana eti için katledilir veya ucuz et için yetiştirilir. Dişi buzağılar en çok ihtiyaçları olduğu zamanda annelerinin koruması olmaksızın ilk iki veya üç aylarını yalnızlık içinde küçük odalarda geçirirler.

Yumurtaları için yetiştirilen tavuklar ve sütleri için büyütülen inekler yaşamlarının doğal bir evresi olan üreme miktarında düşüş olduğunda, yine katledilirler.

 

3. Bilim doğruluyor: Hayvansal ürün tüketmemize gerek yok.

İyi dengelenmiş bitkiye dayalı yeme şekli; protein, demir, kalsiyum, diğer vitamin ve mineraller bakımından zengindir. Bitki ağırlıklı beslenme şekli genellikle doymuş yağ çok fazla içermez, lif yönünden zengindir ve bol miktarda antioksidan içerir. Bu da obezite, kalp hastalıkları, diyabet ve kanser gibi modern dünyanın en büyük sağlık sorunlarının azalmasını sağlar.

 

Vegan-Metni-3.-Madde.jpg

 

 

2009 yılında, Amerika’nın yeme alışkanlığı ve beslenme konusunda en eski, en büyük ve en önemli yetkili kurumu Beslenme ve Diyetetik Akademisi tarafından (Academy of Nutrition and Dietetics) da insanın hayvansal gıdayla beslenmesinin doğasında olmayan bir durum olduğu söylendi. Vejetaryen ve vegan beslenme şekliyle ilgili yazdıkları bir makalede şunu belirttiler: “Amerika Diyetetik Kurumuna göre tamamen vejetaryen veya vegan tarzı yeme şekli de dahil olmak üzere iyi dengelenmiş vejetaryen yeme biçimi sağlıklı ve besin açısından yeterlidir. Hatta bazı hastalıklara karşı korunma ve tedavisinde sağlık açışından faydalı olabilir. Dengelenmiş bir vejetaryen yeme şekli hamilelik, emzirme, bebeklik, çocukluk, ergenlik gibi tüm dönemlerde ve hatta tüm sporcular için uygundur.”

4. Hayvancılığın vahşi hayatla savaşı

 

Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı’nın Hayvan Hasar Kontrol (HHK) programı (Animal Damage Control – ADC) Batı’nın hayvancılık endüstrisine zararlı olduğu düşünülen ve vahşi yaşamda hayatlarını sürdüren hayvanları denetlemek ve öldürmek için 1931 yılında kurulmuştur. Hükümet sonradan bu programın adını halkla ilişkiler uzmanlarının önerisi üzerine “Vahşi Yaşam Servisi” şeklinde değiştirmiş ve ilkelerini tehlikesiz gibi görünen “Vahşi Yaşamla Yaşamak” şekline dönüştürmüştür.

Aslında, Vahşi Yaşam Servisleri hayvan endüstrisi adına kır kurdu, ayı, dağ aslanı ve daha birçok hayvanı öldürmek için her yıl milyonlarca dolar vergi veriyor. Bu hayvanlar hayal edilebilecek en kötü ve en tüyler ürpertici yöntemlerle öldürülüyorlar: helikopterlerden vurularak, zehirlenerek, gaz ile zehirlenerek, eğitimli köpekler tarafından parçalanarak, boyunlarına atılan tuzaklarla boğularak ve onları güçsüzleştirerek yavaş yavaş öldüren bacak kapan tuzaklarla yakalanarak.

 

 

Vegan-Metni-4.-Madde.jpg

 

Vahşi Yaşam Servisleri tarafından her yıl öldürülen milyonlarca hayvanın arasında, acımasızca en fazla hedeflenen hayvan muhtemelen kır kurtlarıdır. Her yıl, binlerce kır kurdu Vahşi Yaşam Servisi’nin, tuzaklarını kontrol etmeye gerek duymamasından veya çalışanların sık sık haftalarca geri dönmemesinden tuzağa düşmüş bir şekilde acı çekerek yavaş yavaş ölüyor.

İnsanların biyolojik olarak hayvansal ürünleri tüketme gibi bir zorunluluğu yoktur ve çoğumuzun bitkiye dayalı besinlere ulaşma imkanı var. Başka seçeneklerimiz varken hayvanları yemek için öldürmek ve başka seçeceği olmayan masum hayvanları öldürmek affedilemez bir durumdur.

 

 

5. Hayvancılığın dünyadaki açlığa etkisi

 

Vegan-Metni-5.-Madde.jpg

 

Ekinlerden ve hayvanları beslemek için kullanılması gereken sudan taşımacılık ve çiftliklerden soframıza kadar geçen diğer aşamalara kadar et ve diğer hayvansal ürünlerin üretimi çevreye ağır bir yük bindirmektedir. Et üretimi için gereken yüksek tahıl miktarının ormansızlaşmaya, doğal yaşam alanı kayıplarına ve türlerin azalmasına çok büyük etkisi vardır. Sadece Brezilya’da, 5,6 milyon akreye (yaklaşık 22.4 milyon dönüm) denk gelen alan Avrupa’daki hayvanlara soya fasulyesi yetiştirmek için kullanılıyor. Bu durum da yoksul insanları kendileri için mahsul üretmek yerine hayvanları beslemek amacıyla para kazanmak için mahsul üreterek Dünya’yı kötü beslenmeye itiyor. Ancak çok daha düşükmiktarda mahsul ve su gerektiren vegan beslenme şekli, veganizmi çevre üzerindeki etkimizi azaltmamız için en kolay, en eğlenceli ve en etkili yol haline getiriyor.

 

6. Hayvancılığın iklime ve çevreye etkisi

 

Her yaşayan canlı sera gazı üretir. Sera gazı Dünya’nın atmosferinde, doğa ve insanlar tarafından üretilen bir gazdır. Yüksek sera gazı üretimi Dünya’nın ısını yükseltir. Sera gazı en çok su buharı, karbon dioksit, metan gazı, nitröz oksit ve ozon tarafından meydana getirilir.

Dünya çapında tarım ve çiftçiliğin ürettiği sera gazı miktarı farklıdır. Çünkü her besi hayvanı üretiminin sistemi kaynakları kullanma şekli bakımından farklıdır. Tarımsal sistemler genellikle ikiye ayrılır: kaba tarım ve yoğun tarım.

Kaba tarım genel olarak meraya veya toprağa bağlı yapılan tarımdır. Örneğin sığır sürülerinin üretiminde sürü meralarda otlar. Yoğun tarım işleyişe odaklanır ve genellikle makineleştirilmiştir. Besi yeri sığır sürüsü üretimi için kullanılan yoğun tarım örneğidir.

Oluşturulan her sistemin çevreye etkisi vardır. Şu an Amerika Birleşik Devletleri’nde tüm sera gazı salınımının yüzde yedisini tarım oluşturmaktadır.

 

 

Vegan-Metni-6.-Madde.jpg

 

 

Besi hayvanı üretiminden dolayı oluşan karbon dioksit, araçların kullanılması için gereken yakıttan ve ekin, ormansızlaşma ve hayvanlar tarafından toprağın direkt kullanılması gibi toprağın yapısını değiştiren etkenlerden dolayı oluşur.

Besi hayvanı üretimi Dünya’da metan gazının en yüksek miktarda salım yapmasına ve Amerika Birleşik Devletleri’nin metan gazı salımında en yüksek üçüncü olmasına neden olmuştur. (Shepherd, 2011.)Metan gazının çoğu gübre depolamadan ve hayvanın sindirim sisteminde üretilmesi sonucu metan gazının bağırsak fermantasyonu yapmasından kaynaklanmaktadır. (Hermansen, 2011.)

 

7. Veganizm kalbinize iyi gelir.

 

Amerika Birleşik Devletleri’nde kadın ve erkeklerde önde gelen ölüm nedeni kalp hastalıklarıdır. Her gün yaklaşık 2600 adet Amerikalı en sık karşılaşılan koroner kalp hastalığından, koroner arter hastalığı veya aterosklerosis diye bilinen bir tür kalp hastalığından ölmektedir. Bazı durumlarda bu hastalık felçlere neden olmakla birlikte Amerika’da ölümlere neden olan en büyük dördüncü hastalıktır.

Neyse ki, birçok insan için, koroner kalp hastalığını önlemek hayvansal ürünleri yememek, bitkiye dayalı diyetleri uygulamak, spor yapmak vesigara içmemek kadar basittir. Ancak korunmanın ötesinde, bitkisel beslenme şekli kalp hastalıklarını engelleyen ve bilimsel olarak kanıtlanmış tek tedavi şeklidir.

 

Vegan-Metni-7.-Madde.jpg

 

 

Vegan tarzı yeme şeklinin LDL’yi (“kötü” kolesterol) düşürdüğü defalarca belirtilmiştir. American Journal of Cardiology dergisinde yayımlanan bir çalışmada, az yağ içeren vejetaryen yeme biçiminin LDL’yi yüzde 16’lara kadar, besin değeri yüksek vegan beslenme şeklinin LDL kolesterolü yüzde 33’lere kadar düşürdüğü belirtilmiştir. Bitkiye dayalı yüksek lif içeren yiyecekler kolesterolü düşürmektedir.

 

8. Vegan olma diğer hastalıkları da önleyebilir.

 

Vegan olma vücuda yararlı olduğu için daha çok insan veganizmi deniyor. Bu şekilde beslenen insanların birçoğu enerjilerinin arttığını, ciltlerinin daha genç göründüklerini ve kendilerini hep genç hissettiklerini söylüyorlar. Evet, hep genç hissetmek biraz fazla iyimser olabilir ama vegan beslenmenin diğer Batı’nın yeme alışkanlıklarından daha yararlı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Vegan-Metni-8.-Madde.jpg

 

 

Hatta 2013 yılında ABD’nin sağlık hizmetleri kuruluşu Kaiser Permanente, tıp gazetesinde yayımlanan bir makalede doktorların tüm hastalarına bitkiye dayalı bir diyet önermeyi düşündüklerini belirtti. Ayrıca makalede “Sağlıklı beslenme tüm bitkiye dayalı besinleri yiyerek ve et, süt, yumurta gibi besinlerin yanı sıra rafine edilmiş ve işlenmiş besinleri de azaltarak sağlanabilir. Doktorlar özellikle yüksek tansiyonu, diyabeti, kardiyovasküler hastalığı ve obez olan hastalar başta olmak üzere tüm hastalarına bu tarz bir beslenme şeklini tavsiye etmeyi düşünmeliler.”

 

9. Biz aslan değiliz.

 

Anatomik kanıtlar vücudumuzun daha çok bitkiyle beslenmek için dizayn edildiklerini belirtiyor. Çoğu otçul çok az bir miktarda ot olmayan besinleri de yer, ancak bunlar genellikle böceklerdir. (bilerek veya yanlışlıkla) Az miktarda bitki olmayan besinleri tüketmesi onların otçul olmadığı anlamına gelmez ve insanların bitki olan ve bitki olmayan farklı yiyecekleri yemeye uyumlu olduğunu kanıtlamaz.

“Hem etçil hem otçul” %50 et ve %50 ot anlamına gelmez. Birçok eleştirmen şempanzelerin hem etçil hem otçul olduğunu düşünür ancakşempanzeler %95-99 oranında bitkiyle beslenir. Ve kalan kısmın büyük bir kısmı et değil akkarıncalardır. Eğer insanlar hem etçil hem de otçulsa, anatomik kanıtlar bizim aynı türden olduğumuzu kanıtlıyor: neredeyse hep bitkiyle beslenen türden.

Hayvanlar genellikle bize benzer, diğer primatlar da neredeyse hep bitkiyle beslenirler.

 

Vegan-Metni-9.-Madde.jpg

 

 

Et yiyebildiğimiz için hem etçil hem otçul olduğumuzu söylemek sadece saçmalıktır. Ona bakılırsa karton da yiyebiliyoruz. Ve “yetenek” açısından bu olaya bakılırsa kediler de hem etçil hem otçul olmalı çünkü neredeyse her kedi reklamında kedilerin bitkisel karışımlar yediğini görüyoruz. Kimse kedilerin yediklerine bakarak onların hem etçil hem otçul olduğu hakkında bir tartışmaya girmiyor. Ama insanlar için bu tartışmanın olması gerektiğini şevkle dile getiriyorlar.

“Köpek dişi” denen dişimiz aslında sadece bir isim. Diğer goril, at ve su aygırı gibi otçulların da köpek dişleri var. Hatta neredeyse vegan olan şempanzelerin bizimkilerle kıyasla çok daha büyük köpek dişleri var.

En az dört milyon yıl öncesinde yaşamış olan atalarımız yüksek ihtimalle vejetaryendi. Hayvanlar arasında, bitkiyle beslenenler en uzun süre yaşayan hayvanlardır. Ve insanlar da kesinlikle bu kategorinin içindedir. (Evet, bu modern tıptan çok daha önceki zamanlarda da geçerliydi.)

Diğer otçul hayvanlarla aynı süre boyunca, etçillerden ve gerçek hepçillerden daha az uyuyoruz.

Boğularak ölümlerin en yaygın nedeni et yemektir. Ancak gerçekten etçil veya hepçil olanlarda böyle bir sorun görülmemektedir.

 

10. Et ve mandıra çiftçileri bile vegan oluyor.

 

Hof Butenland Kuzey Almanya’da Jan Gerdes ve Karin Mück tarafından kurulan çiftlik hayvanlarının bulunduğu bir koruma alanı. Jan yıllarca mandırada çiftçilik yaptı ama sonra büyük bir karar verdi ve vegan oldu. Sonrasında da burayı bir koruma alanına dönüştürüp hayatının geri kalanını çiftlik hayvanlarına adayarak ve onların sömürülmesine engel olmak için çalışarak geçirdi. Hayvanları kullanan, yiyen ve sürekli olarak onları kesimhaneye gönderen Jan şunları söyledi:

“Önceleri hoşuma gittiğini inkar edemem. Başka bir yol yoktu geçinmem için. Ama şimdi onlar bana arkadaş gibi geliyor. Onlarla konuştukça mutlu oluyorsunuz. Bir domuzla, kediyle ya da köpekle konuştuğunuz gibi bir inekle de konuşuyorsunuz. Ben bunda hiçbir fark görmüyorum. Hepsi çok özel hayvanlar ve ben onlarla konuştuğumda mutlu oluyorlar. Hatta bana bir şeyler anlatıyorlar. Bu birlikte yaşamanın güzel bir yolu.”

 

Vegan-Metni-10.-madde.jpg

 

Hof Butenland hakkında websitesinden ve çiftlik hayvanlarıyla aramızdaki ilişkiyi, veganizmin tarihini, insanları vegan olmaları için motive eden etik, çevresel ve sağlıkla ilgili nedenleri anlatan harika ve yeni bir belgesel olan Live and Let Live adlı filminden daha fazlasını öğrenebilirsiniz. (Hof Butenland’ın dünyadaki en mutlu buzağıya ev sahipliği yaptığını unutmayın.)

11. İnsancıl hayvan çiftlikleri diye bir şey yok.

 

Yemek için başka hayvanları öldüren hayvanlardan farklı olarak, bizim seçme şansımız var. Onlar mecburiyetten öldürüyorlar ancak çoğumuz damak zevkimizden veya zahmetli olmayışından et yiyoruz. Ancak gereklilikten öldürmekle zevk için öldürmek arasında ahlaki açıdan çok büyük bir fark var.

 

 

Vegan-Metni-11.-madde.jpg

 

Dahası fabrika çiftliklerinde hayvanlara acı veren zorbalıkların birçoğunun gerçekleştiği küçük mera alanları ve hatta insancıl davranıldığına dair sertifikası olan en iyi yerler de aynı süreçten geçiriyor hayvanları. Bu süreçlere cinsel şiddet, üreme yeteneklerinin sömürülmesi,annelik duygusunun sistematik bir şekilde mahvedilmesi, anestezi yapılmadan acı vererek hayvanları sakatlamak da dahildir.

 

12. Değerlerimizi korumak

Hayvanlara verdiğimiz zararın yüzde 98’inin yeme biçimimizden kaynaklandığı tahmin ediliyor. Ancak bilimsel kanıtlar yaşamak için ete, süte ve yumurtaya ihtiyacımızın olmadığını inkar edilemez bir şekilde belirtiyor. Sağlıklı yaşamak için et yemenin gerekmediğini anladığımız halde ve bitkisel besinlere ulaşabilme imkânımız olduğu halde hala et ürünleri yemeye devam ediyorsak ve hayvanları bu yüzden öldürüyor ve onlara zarar veriyorsak bu durum sadece tadını sevdiğimiz için yaptığımızın bir göstergesidir.

Ancak zevk için hayvanlara zarar vermek önem verdiğimiz başlıca değerlere aykırıdır. Zaten bu yüzden mesela köpek dövüşlerine prensip olarak karşıyızdır. Ama bu durumda görülüyor ki hayvanları zevk için öldürmek nedense bir durum için yanlışken diğeri için sorun teşkil etmiyor.

 

 

Vegan-Metni-12.-Madde.jpg

Değerlerimizin anlamlı olabilmesinin tek yolu kendi değerlerimiz olabilmesidir. Çünkü bizim verdiğimiz kararın sonuçları haline gelirler. Ve her gün beslenme şeklimizi tercih etme fırsatına sahibiz. Eğer insaniyeti şiddetin üstünde tutuyorsak, eğer merhametli olmayı gereksiz yere acı çektirmekten önemli görüyorsak ve eğer hayvansal olmayan ürünleri hayatımızdan çıkarma imkânımız varsa, o halde veganizm değerlerimizi göstermenin en uygun şeklidir.

Kaynak: Vegansociety, Freefromharm, Animalsmart, Michaelbluejay, Why Vegan.

 

----------------------------

 

Kaynak: Gaia Dergi

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Evrimcilere göre insanların ataları et tabanlı diyete geçmeseydi.Beyinleri gelişmezdi ve hala ağaçlarda sallanıyor olurduk.

 

Tartışmaya çok açık bi konu aslında. Bilimsel olarak iki türlü de destekleyen açıklamalar var.

İnsanların beyinlerinin gelişip gelişmemesinin ne denli değerli olduğu bile tartışılır.

 

Kendi fikrimce insan hayvansal ürün de tüketmeli. Örneğin protein ihtiyacını bitkilerle karşılamak sanıyorum ki çok zor. Lakin bunu dengeli yapmak gerek. Günümüzde öyle bir hal aldı ki sürekli hayvansal ürünle beslenen toplumlar olduk ve ihtiyacımızdan fazlasını yetiştirip tüketince düzeni bir şekilde bozduk. Bu aynı zamanda dünyadaki açlığın da nedenlerinden biri yukarıda açıkladığı gibi. Zevkimiz için maliyeti çok olan et üretimini seçerek bencillik yapıyoruz.

 

Aslında ne kadar sağlıklı veya ne yönde beslendiğimiz umrumuzda değil. Örneğin yediğimiz şeyin ne kadar doğru pişirildiğini önemsemiyoruz. Veya "hmm, son bir hafta içinde ne ağırlıklı beslendim acaba? " diye düşünüp de dengeli, sağlıklı beslenme çabasına girmiyoruz. Tüketirken bunu tamamıyla zevkimiz için yapıyoruz, ama iş bu noktaya gelince bir anda et tüketiminin 'sağlık açısından ne kadar gerekli olduğu' önem kazanıyor.

 

Benim eleştirdiğim şey bu. Onun dışında bu konuda kafam karışık ve net bir fikrim yok.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben tam bir aslanım. "Ben dostlarımı yemem" felsefesine inanmam. Bir aslan sizi ormanda görse; afiyetle yer. Köpek balığı,timsah vs. Hayatta zekaya inanırım, üstün zeka düşüğe hükmeder. Tüm bunların ötesinde, hayvan severim ama ayarı kaçmış hayvan sevgisine saygı duymuyorum... Bu da benim fikrim naçizane.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tamamen Vegan Olmak Çevreye Sanıldığı Kadar Faydalı Değil! – Evrim Ağacı

 

Bu tür yazılara karşı çıkan bir örnek.

 

Bence insan hepçildir.Fakat otçul ağırlıklıdır.Şöyle ki,tamamen hayvansal ürünü bırakıp vegan olursanız,büyük oranda zayıflarsınız ve ikisini birlikte tüketenlere göre kas gücü olarak zayıf kalsanızda yaşamınızı sürdürebilirsiniz.Aa tamamen etçil bir diyete bağlı kalırsanız ne olur?Deneyin görün...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Veganlık hayvan sevgisinden daha çok adil olmakla ilgilidir. İnsanın kendi için özgürlük hak adalet istemesi için aynı şekilde adil olması lazım değil mi?

 

Doğru bir bakış açısı evet ama özgürlüğün tanımıyla başlayıp uzayıp gidecek bir konu.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Doğru bir bakış açısı evet ama özgürlüğün tanımıyla başlayıp uzayıp gidecek bir konu.

 

Bana yapılmasını istemeyeceğim şeyler diyeyim o zaman. Sağlıklı olan kimsenin sömürülmek isteyeceğini sanmıyorum. Gerçi bu da tam doğru olmayacak. Karşımdaki canlı benim yüzümden acı çekiyor. Bu yani. Bir de şey demişsiniz, bir aslan da beni yer. Avcı iseniz ki bunu söylüyorsunuz, siz bir aslan gibi mi avlanıyorsunuz? Avınıza hizalanıp onu yakalayıp, tırnaklarınızı ayıra ayıra, kanıyla susuzluğunuzu bastırabiliyo musunuz mesela? Gerçek aslanlar böyledir çünkü. Sadece et de değil, aslanlar inek sütü ya da keçi ya da herneyse, başkasının bebeğinin büyümesi için salgıladığı sütü içmez. Yani demem o ki, aslanlar insanlar gibi keyfi sebeplerle tüketmezler. Doğaları onu uygun gördüğü için avlanırlar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sulandırmak için söylemiyorum kesinlikle yanlış anlaşımasın tamamen şahsi görüşümdür.Vegan olmamak için temel neden.Etin tadı güzel ve bir kere yaşıyoruz.En azından ben böyle düşünüyorum.

 

Ben de kavga etmek için söylemiyorum ama yediğiniz canlılar da bir kere yaşıyor? Sizin hayatınız önemli de onlarınki değil mi? İnanılmaz gerçekten.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Doğanın kanunu diyebilirim basitçe.Sadece bu konuda değil.Hayatta genel olarak güçlü olan diğer ırklardan hatta kendi ırkındaki üyelerden bile iyi durumda olmuştur her açıdan.Biz zeka olarak hayvanlardan üstünüz en basiti ve bunu yapabiliyoruz.Fakat yapmak zorunda mıyız orası tartışılır.Şahsen ben dünyada bulunan her şeyden faydalanma taraftarı bir insanım.İyi ve kötüden ziyade güç konuşuyor bu dünyada maalesef.Bu nedenle de dediğiniz nedene pek fazla takılmıyorum.Bencil ve güçlü olan var olur ve var olmaya devam eder.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bakın ben şu hayatta insanlar harici tüm canlılara ve cansız nesnelere saygılı hatta haddinden fazla sevgiliyimdir. Vegan değilim olmam da imkansız çünkü hamburgeri çok seviyorum :D işin espirisi bir yana bitkilerde canlı hayvanlarda... Ben ikisine de kıyamıyorum ama yaşam şartları ve hayatın getirileri bunları tüketmekten yana gelişiyor. Şöyle de somut örneklerle açıklayabilirim. Bir hayvanın ölümünü izlemeyi ya da buna neden olmayı asla ve asla istemem. Fakat senelerdir minicik balkonumda kendi çapımda domates, biber, roka gibi bitki tohumları ekip kendim yetiştirmeye çalışıyorum. Bazen bozulacak derecesine gelmesine rağmen koparıp yiyemiyorum. Kıyamıyorum onları dalından koparmaya. Bende de böyle bir sorun var. İlk domatesimi ağlaya ağlaya koparttım diye benimle dalga geçiyorlardı. Onlar da canlı olaya hayvanları incitmemek gibi bakarsak sebze de yenmemeli onlar duygularını anlatamıyor diye yaşamıyor değil ya. Ben nedense bitkilere karşı sanırım bir adım daha duyarlıyım. Dalga da geçmiyorum ciddi ciddi söylüyorum bunu. Ne yaparsak yapalım ne yersek yiyelim bu hayatta adil birşey olduğuna inanmıyorum. Yaşamın başlangıcı bile adil değilken bir insan tüm hayatı boyunca adil davranması imkansız. Tabi ki kürk giymiyorum, deri ceket giymiyorum ya da zevk uğruna avcılığı asla ve asla kabul etmiyorum. Ben oyumu tüketimden yana kullanıp yaşamak için yiyenlerdenim. Bir çok din kültürlerinde de bu geçerlidir. Bir canlının tümünü kullanmayıp zevk için öldürülmesi tamamen yanlış ve günah sayılır ama bir canlının tümünü kullanacaksa açıkçası karşı değilim.

Rauhassa tarafından düzenlendi
cümle düzenlemesi :D
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok fazla yazmayacağım. Yazacağım bir iki şey durumu izah edecektir. Zevk için öldürmem, zevk için yemek yemem. Yaşamak için öldürür ve yerim. Bu kadar. İnsanlık böyle varoldu. Ben basit yaşayan biriyim, hatta o kadar ki; hayatım küçük bir kutuya sığar. Yaşam tarzım doğaya saygılıdır. Benim kızdığım tek şey; ayarı kaçmış ucuz hayvan seviciler, bunun çığırtganlığını yapanlar. Veganlığa saygı duyuyorum zaten ama bana ters...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sanılanın aksine vegan beslenmek insan sağlığı için de iyidir. Bi kere ceset yemiyosun. Neredeyse 1tonluk bi hayvanın bebeği için olan sütü içip sindirmeye çalışmıyorsun. Hayır light süt içip "eee süt benim hakkım" demek gerçekten çok saçma. Döllenmemiş yumurta artığı ya da. İğrenç değil mi? Kolesterol kalp mide hastalıkları cilt hastalıkları hepsinin sebebi belli işte. Bunu ben değil tabii doktorlar söylüyor. Ki insan sağlığı bu durumda konuşulmamalı bile. Ölüyorlar bizim yüzümüzden. Bunu nasıl kimse önemsemez. Yediklerini unutup nasıl kendini melek ilan eder akıl almaz bi durum gerçekten. Her şeyin alternatifi varken yemezsem ölürüm demek ne? Ülkede artık yoğurt bile var al bi kere sonra bitkisel sütünle kendin yaparsın. Hayvanların canını hiçe sayan damak zevkin de etkilenmeyecek. Yaşadığınız kötü bir şeyde bu benim başıma neden geldi dememeniz gerekir. Apaçık belli.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Palyacho'ya katılıyorum ben.Veganlığa benim de karşı olduğum yok ancak aşırı hayvan sevicilik benim görüşüme göre saçma.İnsanlar ve diğer canlıları da aynı keseye koymak saçma.Ben onlar bizim için varlar demiyorum.Ama insanlar açık ara üstün ve daha zeki canlılar.İnsanlar ve diğer canlıların bir tutulmasına her daim karşıyım.Benim gözümde her zaman bir insanın hayatı diğer hayvanların hayatından daha değerli olacaktır ister minik bir civciv olsun ister arizona kertenkelesi olsun.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gelecekte tüm insanlar vegan olucak, aksi taktirde insan ırkının Dünya'da yaşama ihtimali yok. Bunu söyleyen ben değil, araştırmaya cesareti olan herkes. Dediğim genel bir cümle biliyorum ama ortada bazı realiteler var. Dünya nüfusu artıyor, yemeğe talep her geçen gün artıyor, ekoloji günden güne kirleniyor, sadece livestock hayvanları için Dünya topraklarının %30'u harcanıyor, oysa o toprakladın çeyreğinden az toprak ile aynı miktar yemeği çıkartabiliyorsun.. Hemde daha sağlıklı.

1 hamburger 3 aylık duşa eş değer.. Sadece 1 ayda tüketilen suyu düşünün. Size rakam veriyorum, aksini ispat edeniniz varsa öğrenmek isterim.

Bu yazı uzar gider daha çok sebep var.. Çok temiz birbirinden ayrı 50 sebep çıkar. Yeter ki insan araştırmak ve öğrenmek istesin. Bir okuyun araştırın neden bu davanın peşinde koştuğumuzu daha iyi anlayacaksınız.

 

https://onedio.com/haber/vejetaryenlik-ve-hayvan-haklari-uzerine-soylenmis-sozler-514112

http://www.bustle.com/articles/149271-the-single-biggest-thing-you-can-do-for-the-environment

Sium tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İnsanın doğasına karşı gelmek olmaz. Avcı canlılarız. Her ne kadar bazılarımız ezik yaşamlar sürsekte. Yani en silahtan korkan kız bile biraz alışınca cidden bağımlısı oluyor o gücün :D . Çünkü o toplumsal rol gereği kabullendiği zayıflığın boşa olduğunu anlayıp yeryüzündeki herkesle kafa kafaya düello yapacak yeteneğe ulaşınca kesinlikle bundan vazgeçmiyor :D . Gerçi şimdi o durumda değilim ama öldürdükçe yaşadığını hissedersin( 2 yıldır tüfek paslandı valla :wallbash: ) . Ne kadar öldürürsen varlığın o kadar anlam kazanıyor. Çünkü var olmak ile yok olmak arasındaki farkı kavramak ve tanrı gibi hissetmek için öldürmek istersin. Avcıların günde 10 km dağda yürüyüp domuz peşinde koşmasının sebebi bu hani domuzu yemiyoruz da.

Ek not: I like turkish kebap

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Benim sülalem bir gecede dana yiyen sülale diye bilinir. :D eti seviyorum ve yiyorum. Hemde bir çok çesitini. Öyle fazla et yiyemem zaten. Sonra dış etlerim şişiyor :D

Özelliklede balıkta olan omega değerini başka hic bir besinde olduğunu düşünmüyorum. Ceviz balığı tutamaz. Et yiyenler vahşileşiyor vegan olmayan ölüyor falan tamamiyle uydurma olduğunu düşünüyor. Dünyanın kendi pisliği bitti katili, hırsızı, organcısı bitti, küresel ısınması bitti et yediğim için mi ölücem. Veganlara hep saygım vardır. Herkesin kendi düşüncesi. Ama görüyorum ki bazı veganlar pek de bu şekilde yaklaşmıyor.

 

Süt, peynir, yumurta, yoğurt, bunlar olmadan yapamam ben. Mutfağı severim girince de kek börek herşeyi yaparım. Bunlar benim ana malzemem ve vitamin kaynağı. Zaten surda ortalama 60 yıllık ömrüm var neden kendimi mahrum edeyim. Bu kadar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sokaktan birini neden öldürmüyorsanız aynı sebepten öldürmeyeceksiniz. Dünyanın pisliği derken bir dakikada milyonlarca hayvanı katletmek neden dahil değil onu da anlamış değilim. Bir hayvanı yemek için öldürmek gerekir ki bu durumda katil olursun. Süt içmek istersen inek el ya da makine ile döllenmek zorunda çünkü malum buzağı yoksa süt de yok. Birinin bedenine o istemeden bir şeyler yerleştirmek nedir? tecavüzdür. Yumurta yemeniz için ise tavuklar kanatlarını açamayacağı kadar küçük yerlerde hiç eşelenemeden gün ışığı göremeden yaşamaya zorlanırlar. Evet zorlamak çünkü intihar etmesin ya da birbirleriyle kavga edip öldürmesin diye gagalarının ucu kesilir. Neden? En fazla 60 yıl yaşayacak insanlar pastalar kekler yesin içsin diye. Zor bir şey değil vegan yaşamak. Huzurlu bir şey. En azından iki yüzlü olmadığımı biliyorum. Birinin başını sevip birinin bedenini sömürmüyorum. Bana yapılmasını asla kabul etmeyeceğim doğum kontrolünü ben onlara yapmıyorum. Ayrıca mutfağı ben de çok severim. Hepsinden yapıp yiyorum. Yapamasam ne değişirdi? Hiçbir şey. Hiçbir sömürüye sebep olamaz. İyilik meleği tribi olarak algılayanlara ya da "eee ezmezsen ezilirsin" düşüncesindeki arkadaşlar için tek bir dileğim var. Herkes ne yaşatıyorsa bin kat yaşasın. Bu kadar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İnsanlar ve hayvanlar bir tutulmamalıdır.İnsanlara baktığınız gibi hayvanlara bakamazsınız.Evet bir çok insan hayvanlardan daha aşağılık konumda görülür bu da insanlara yüklenen form ve enerji hayvanlara yüklenilenden bambaşka oluşundandır.Bu evrende her şeyde bir denge vardır tüketim açısından da öyledir.İnsan dengelerin oluşturduğu bir oluşumdur tek taraflı düşünülemez.Ne otçul ne etçildir.Gerekli zamanlarda hayvansal gıdalara ara verilerek perhiz yapılması gerekilen durumlar olabilir.Lakin fazla duyarlılık sahibi insanların et yiyen insanların katil olduğunu söylemesi pek sağlıklı olmasa gerek.Bunun kaynağı da duyarlılığı ve dünyaya bakışı dengeleyememesinde yatmaktadır.İnsan her açıdan dengeyi sağlayabilirse kendi yolunda sağlıklı bir sekilde ilerler.Bu denge evrenin en ucra köşesinde bile geçerlidir.Acıma, merhamet, şefkat duygularının da bazı denge unsurları mevcuttur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok fazla abartıyorsunuz veganlar. Tamam haklısınız belki daha sağlıklı beslenilecek belki daha uzun yaşanılacak ama insanları germenin ve bu kadar üzerlerine gitmenin bir mantığı olduğunu düşünmüyorum. Kendi düşünceni paylaşmakta doğru birşey yaparken olayın üstelenmesi ve söylenen sözler haklıyken haksız duruma düşürüyor sizi. Ben koyu bir hayvansever olarak vegan değilim. İkisi çok farklı şeyler. Ceset yemeyi seviyorum bir şekilde tüketiyorum. Bunu da tüm dünyada asla sonlandıramazsınız. Bu baştan beri bu şekilde geldi dünya bu şekilde oluştu bu şekilde devam ediyor. Keşke yemesek keşke hayvanları insanlardan daha çok sevsek ben de isterim gerçekten ama insanlar gün geçtikçe daha da acımasız olurken çok ütopik bir düşünce. Ufak bir not eklersem de belki insanların bu kadar vahşi ve acımasız olması et tüketmesinden bile olabilir ama ne kadar ağır sözler söyleyip engel olmaya çalışırsanız insanları o kadar daha itersiniz. Sizlerden ricam kendi düşüncelerinizi savunurken yıkıcılık değil yapıcılıkla yaklaşırsanız belki o zaman size hak vermeleri daha kolay olur.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Veganlara saygı duyduğumu yineleyerek, onlara bir şey sormak istiyorum:

 

Hayatın her safhasında hayvansal ürünler var, örneğin kozmetik. Makyaj yapan insanlarla, et yiyen insanlar aynı kefede değiller mi?

Evet aynı kefedeler:thumbsup:.

Bunu sadece kozmetik ile sınırlandırmayalım. Bunun şampuanı, diş macunu var; şuan kullandığınız ürünlerin %99'u hayvanlar üzerinde test ediliyor. Genelde bunu dile getirdiğimde aldığım cevap, eee napalım insanlar üzerindeki deney yapaydık? Diyorlar, tabiki hayır. Ama insanların fark etmediği nokta; bu testler sırf daha ucuz olduğu için hayvanlar üzerinde test ediliyor, oysaki ortada canlı olmadanda test ve deney yapılabiliyor. Gel gelelim büyük şirketler tabikide paralarını, hayvan eziyetinden daha çok umursuyor. İnanın kullandığınız 1 şampuan için hayvanların çektiği eziyetler, kesimhanelerdekilerden kat ve kat daha kötü.. En azından biri çabuk bitiyor, diğeri ise sen dayanana kadar.

 

Bunun bide kürk ve giyim çirkin yüzü var, onu bilmeyen yoktur zaten.

 

Tüm bu saydıklarımın vegan ürünlerinde var. Ancak fiyatları bahsettiğim nedenlerden dolayı azıcık daha yüksek. İnternete Vegan Şampuan/Diş Macunu vs diye aratırsanız bulabilirsiniz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...