MrColt Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2016 Vegan çiftten bebeklerinin velayeti alındı - BBC Türkçe Şu haberi koyayım ,yarın öbürgün çocuğunuzu da vegan yetiştirmeyi düşünürseniz aklınızda olsun. Ne yiyeceğinize kimse karışamaz ama başkalarını zorla vegan yapamazsınız. Şu sıralar veganların ,hayvansal gıdalarla beslenen insanlara aşırı derecede tepki gösterdiğini düşünüyorum. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
palyacho Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2016 Bilgi için teşekkür ederim Sium, eline sağlık. Ben de bu konuya değinmek istemiştim. MrColt'a tamamiyle katılıyorum. Biraz abartılıyor bu durum. Kaldı ki; bir veganın et yemeyişinin, hayvan kesimindeki payı oldukça düşükken, et yiyip gerçekten hayvansever olan insanları bilmeden eleştirmeleri biraz cüretkar oluyor sanki. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vordai Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2016 Vegan çiftten bebeklerinin velayeti alındı - BBC Türkçe Şu haberi koyayım ,yarın öbürgün çocuğunuzu da vegan yetiştirmeyi düşünürseniz aklınızda olsun. Ne yiyeceğinize kimse karışamaz ama başkalarını zorla vegan yapamazsınız. Şu sıralar veganların ,hayvansal gıdalarla beslenen insanlara aşırı derecede tepki gösterdiğini düşünüyorum. Yetersiz beslenmenin vegan beslenmeyle ilgisi yok. Isterseniz Biraz araştırın yeliz utku diye bir kadın. Iki bebeginini de vegan büyüttü. Kendisi bilinen bir türk diye onu söylüyorum değilse pek çok örnek var. Onu geçiyorum, bebek ölümlerine bakarsanız hepsi vegan bebekler mi? Dünyanın karnist insanı, yine aynı şekilde beslediği bebeğini kaybediyor. O ne olacak? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vordai Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2016 Çok iyi söylemişsiniz Sium. Kitap yapıştırıcısından meyve suyuna kadar hayvansal içerik kullanıyor. Makyaj malzemeleri kişisel bakım ne ki? Şu gratis watsons hepsinde vegan ürün dolu ve bu mağazalar hemen hemen her şehirde varlar. Kimileri cruelty freeye dikkat ediyor ama YETERSİZ. içinde süt bulunduran bir şey zulümsüz olmaz mesela. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sare Yanıtlama zamanı: Kasım 8, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 8, 2016 Sulandırmak için söylemiyorum kesinlikle yanlış anlaşımasın tamamen şahsi görüşümdür.Vegan olmamak için temel neden.Etin tadı güzel ve bir kere yaşıyoruz.En azından ben böyle düşünüyorum. Etin tadi evet mukemmel mesela hamsi cipura karides beyaz et) ciger tava kokorec iskembe kirmizi et ) olarak ancak kirmizi et damar tikanikligi da yapiyor he insan diyorki su icen ölmedi mi et yiyen ölsun diyor ama aslinda soyle dusunmek lazim ; ben canliyim onlarda canli ben cocugumun ailemin kateldilip yenilmesini istemem onlarda istemez... Bi ara bende yeltenmistim ama 1 saat dayandim ardinda amannn diyip pastirma attim agzima ve gercekten midem bulandi o an... Aslinda herkes vejeteryan olmali ama gecmis gelen bi aliskanlik var. Ve insanda yari etcil oldugundan dolayi kendine hakim olamamakta Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Proposer Yanıtlama zamanı: Eylül 13, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 13, 2017 Evrimcilere göre insanların ataları et tabanlı diyete geçmeseydi.Beyinleri gelişmezdi ve hala ağaçlarda sallanıyor olurduk. Evrimcilere soruyorum o zaman, aslanlar niye böyle devam? Onların et beyinlere işlemiyor galiba? Veganlara saygı duyduğumu yineleyerek, onlara bir şey sormak istiyorum: Hayatın her safhasında hayvansal ürünler var, örneğin kozmetik. Makyaj yapan insanlarla, et yiyen insanlar aynı kefede değiller mi? Uzun bi yurtdışı tatilinden sonra evime dönüp Gnoxis'e girmek istedim, bu konuyla karşılaştım eskilere bakarken ve bu düşünceler beni bayağı etkiledi açıkçası. Bende konuya açıklık getireyim dedim. Öncelikle, çevremdeki insanların %90'ı löpür löpür et yer. Yiyene saygım sonsuzdur. Kimsenin hayatındaki seçimlere karışmam, sorgulamam. Fakat bizde aptal değiliz; Veganizm, hayvansal gıda yememek değildir sadece. Ben vegan bir insanım ve bir kadınım, makyaj yapmayıda çook severim, ve evet organik, vegan ve hayvanlar üzerinde test edilmeyen 1 kilo makyaj yapabileceğiniz makyaj malzemeleri var. Kozmetik sadece Loreal, Maybelline'den ibaret değil. Bakımımıda her gece yaparım; aklınıza gelebilecek her cilt bakımı malzemesininde veganı ve hayvanlar üzerinde test edilmeyeni var. Evet şampuanımda vegan ve organik, hayvanlar üzerindede test yapmayan bi marka. İnanır mısınız? Diş macunumda öyle.. Vegan olmak, hayvansal gıda yememek değil, hiçbiryerden hayvansal içerik tüketmemektir. Ve bihayli dolusuyla vegan, organik ve hayvanlar üzerinde deney yapmayan, bilinmedik markalar var ülkemizede gelen. Yani işin özü, evet, onlarda aynı kefedeler. Ve sanılanın aksine, normalden pahalı değiller, bunlarında ucuz numuneleri var. Vegan olmak zengin olmayı gerektirmiyor, bende değilim zaten. Ve son olarak, gerekli protein alınamaz vs. diyen arkadaşlarada, Soya Kıyması ile Normal Kıyma arasındaki protein değeri farkına bakmasını öneriyorum. Bence siz etten yeterince protein alamıyorsunuz. (Ha birde bu besin değerine rağmen, Soya Kıyması, Normal Kıymanın yarı fiyatındanda daha ucuz he. Tatlarıda aynı, dışarıda ucuza yediğiniz dürümlerin içinde soya kıymasıyla yapılmış köfte olabildiğinide size söylemek isterim. Yaşadım biliyorum. Bir düşünün.) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kracs Yanıtlama zamanı: Eylül 14, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 14, 2017 istediğiniz kadar mantıklı argüman sunabilirsiniz. dünyanın sonuna dek coşkuyla mangal partileri yapılacak, şirin kuzular ateşlerde çevrilecek ve kebaplar her zaman ki ihtişamıyla masalarda yerini alarak büyük bir iştahla yenecektir bu gerçeği kabul edin ve saat 12'yi bulunca kendinize bir dürüm söyleyip keyfinize bakın Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lethal Perfection Yanıtlama zamanı: Eylül 14, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 14, 2017 Veganizm hakkındaki bütün fikirlere uzun bir süre saygı duyarak genellikle saygılı ama lakin et yemeyi asla kesmeyen bir insan olarak bu konuya çekimser yaklaştım. Çekimser yaklaştım, çünkü tam olarak kendimi bu konu hakkında yeterli bir bilgiye sahip olduğumu düşünmedim. Ama lakin son zamanlarda tarafımı belli ederek diyorum ki, Veganlık bir fikir karmaşasının yarattığı bir illüzyondan ötesi değildir. Veganların çoğunlukla spiritüalizm gibi uzak doğu kökenli new age inançlardan yola çıkarak işin somut tarafından çok kendilerini ruhani bir olgunluğa erişmiş, iradesiyle beraber hazlara karşı koyabilmiş insanlar olarak görürler. Ciddi bir çoğunluğu da henüz kendileri kadar aydınlanamamış insan kategorisine koyarlar. Bu bir inançtır ve temelinde somut bir gerçeklik yoktur. Somut bir gerçekliğe bağlamak isteyenler de artık defalarca çürütülmüş tezleri ön plana sürerek kendilerini ispatlamaya çalışırlar. Aslında basit bir şekilde "Hayır, et yemek istemiyorum" demeleri de yeterliydi. Hindistan gibi pek çok yerdeki veganlar bu konuda tartışmadan kaçınarak sadece vegan olduklarını beyan ederler ve bu da hoş görülür. Batıda ise somutluğa ciddi bir önem gösterildiği için, hard science ekolü - ateizm yaklaşımı oldukça popüler olduğundan dolayı somut bir yargıya ciddi bir şekilde ihtiyaç duyulur. Sorun da burada başlıyor, aslında tamamen uzak doğulu bir yaklaşım olan veganlık, batı kültürü içerisinde yer bulması veya takipçilerinin kendisini doğru yolda hissetmesi için bilimsel bir şekilde temellendirilmesi gerekiyor. Ama basit konuşalım, bilim dünyasına katkıda bulunmuş hard science ekolünde yer alan bilim adamlarında veya ateist olarak kendisini tanımlayan insanların arasında hiç popüler değil. Değil, çünkü veganların savundukları yargılar tamamen çürütülmüş veya geçerliliği olmayan iddialar. İllüzyon dedim çünkü Veganlar kendilerinin hazza karşı koyabilen, iradesi oldukça güçlü insanlar olduklarını ön plana sürerler. Komik olan şurada, veganların et kokusuna karşı hissettikleri hassasiyet dahi aslında insanın ete ne derece bağlı olduğunu gösteriyor. İnsanın istek ve arzuları bilinçsizce ihtiyaç duyduğuna göre şekillenir ve varlığını sürdürebilmesi adına içgüdüsel yönelimler ön plana çıkar. (Bkz: Psikoloji 101) Örneğin her gün adana gömmeye bayılan bir şahıs olarak emin olun ki ete karşı müthiş bir hassasiyet hissetmem, hani şu an et yemeyi terk etmek de oldukça basittir benim için. Veganların kendilerine artan saygısı ilerledikçe bu şekilde başkalarına karşı duydukları saygı da kırılıyor, aslında işi müthiş bir fanatizme götürerek tamamen etçil olan köpeği, bebeği falan vegan beslemek gözlerinde normalleşiyor. Peki ya şu hayvanlar yaşamalı muhabbeti? Bütün doğa, güçlünün daha daha çok ön plana çıktığı bir şekilde evriliyor iken insanlığın inşa ettiği medeniyetin tamamen sentetik bir şekilde getirdiği "bütün canlılar var olmalıdır" yaklaşımı bana oldukça sığ geliyor. Neden? İnsanoğlu sürekli bir çatışmanın içerisinde ilerleyerek var olmuş, genetik özelliklerini buna göre ilerletmiş olan bir varlık. Diğer canlılara karşı hissetiğimiz "empati" doğal ve içten bir şey midir? İşin aslına bakarsanız, Decartes'in dediği gibi hayvanların ölüm anında gösterdikleri reaksiyonların mekanik olduğunun tersini ispatlayan şey nedir? Veyahut bitkilerin de bir şekilde acıyı hissettiğine dair çeşitli tezler gerçekten var. Gösterebileceğiniz antitez nedir? Yani bir hayvanın sahip olduğu bilinç ne derece gerçektir veya bitkilerin bilince sahip olmadığını ne denli biliyoruz? Tamamen hazlara karşı koyan iradenizle övünmek dışında, elde ettiğiniz şeyin geçerliliğini hiç sorguladınız mı? Neptün Balık'ın sona ermesi ile bu tarz saçma akımların tarihe gömülmesi dileği ile. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AbraKadabra Yanıtlama zamanı: Eylül 14, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 14, 2017 Etin tadını pek sevmememe rağmen geçirdiğim rahatsızlık' sebebi ile daha çabuk iyileşmem için zorunlu olarak et yediriliyorum, etin tadını direk olarak hiç sevmedim sevemedim.Örneğin köfte, ketçapsız mayonezsiz tadı bile yok, ,yani ben öyle hissediyorum.örneğin burger kinge gittiğinizde eti sadece tek basına tüketiyormu insanlar merak ediyorum, çoğunluk ketçap mayonez yada ne biliyim sosla birlikte yiyordur.Çünkü tadı böyle alınıyor gibime geliyor.Yani en azından benim için bu böyle.Yani şöyle birşey var, insanlar tadı güzel, hoş olanı yiyorlar,sağlıklı olmak için şart et yemek, ama bu ne biliyim benim gibi ayağında kırık olan bir insan için böyle, gerisi zevk için yiyor.Ve bende tüketmeme rağmen yediğim her et sofrası için doğanın kanunlarının canı cehenneme bu canlılar da canlı ,diye düşünüyorum.Tam bunu yazarken belgesele denk geldim 2 tane aslan bir fili deviriyordu.Burda fil güçsüz, aslan güçlü , mü? Aynen öyle,... Ama benim içim acıyo lan , en azından hayvanlar beslenmek için direk yiyorlar.Biz insanlar ise türlü türlü kesici aletlerle ,,, Neyse bunu tartışmak için yazmadım , sadece içimden geldi ve yazdım.İsteyen vegan olur isteyen olmaz isteyen et yer isteyen yemez, herkesin aşırı bir şekilde et tükettiğinde dünyanın dengesinin bozulabileceği gibi hiç et tüketmediliğindede bozulabilir. Sorun burda et yemek yada yememek değil, güçlünün güçsüzü bu şekilde ,insanın bir canlıyı bu şekilde bozguna ? uğratması sorun.Et yemeden etin içerdiği proteinleri başka gıdalardan almak da mümkün, bir kere alışınca et falan da istemiyor canınız- en azından benim canım:blink: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kukla34 Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2018 Vegan Diyeti Nasıl Yapılır? Hollywood yıldızlarının pek çoğu güzelliklerinin ve formda görünmelerinin sırrı olarak vegan diyetini göstermektedir. Etkili bir şekilde kilo verirken, hayvan haklarını korumak isteyen birçok kişi de vegan diyetini uygulamaktadır. Vegan diyetinde hayvansal gıdalardan alınan pek çok vitamin ve mineralin tam olarak karşılanamamasından dolayı çok fazla önerilmese de, birçok artı yönünün bulunması bu diyeti olasılıklar içine dahil etmektedir. Vegan diyeti yapanların amacı, hem sağlıklı bir hayat sürmek hem de hayvanları korumak ve hayvanların endüstride kullanılmasına karşı çıkmaktır. Vegan diyeti yapanların yemek masasında hiçbir hayvansal ürün yer almamaktadır. Tereyağı, yumurta, kırmızı et, tavuk, balık, süt, süt ürünleri (peynir, yoğurt, krema vb.), kemik, sakatat, bal ve jelatin gibi daja birçok hayvansal gıdayı tüketmekten kaçınırlar. Vegan Diyeti Örnek Menü Vegan diyeti hakkında genel bir bilgi verdikten sonra, şimdi de örnek bir beslenme listesiyle bilgimizi somutlaştırmaya çalışalım. Vegan diyeti hakkında kapsamlı bilgiye sahip olmak isteyenler için örnek diyet listesi aşağıdaki gibidir: Kahvaltıda meyve suyu veya soya sütü ile birlikte mısır gevreği ve bir dilim kepekli ekmek üzerine sürülen reçel ya da fındık ezmesi tercih edilmektedir.Öğle yemeğinde sandviç ya da salata alternatifleri yer alıyor. Tercihe göre pirinç ya da nohuttan yapılan zengin içerikli bir salata öğle yemeğinde yenebilir.Akşam yemeğinde ise, baklagillerin oluşturduğu bir menü hazırlanmaktadır. Yanında bir çeşit sebze ile kepek ekmeği mutlaka bulundurulmalıdır. Ek olarak pilav ya da makarna (süt ve yumurta içermeyen) doyurucu bir yemek olarak tercih edilebilir.Tatlıların da genellikle süt, yumurta gibi hayvansal gıda kategorisinde yer almasından dolayı tatlı olarak mevsim meyveleri tercih edilmektedir. Alıntı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
miko1634 Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2018 Mantıklı bulmuyorum, insanın çeşitli şekilde beslenebilmesi lütuftur. Yakınımda ne kadar vejetaryen diyetine takılan varsa demir kapsül kullanmak zorunda kaldılar. Ottan demiri alana kadar birkaç yüz gram karaciğerden almam her türlü daha mantıklı. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
FORNEUS Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2018 Vegan kisi, "etin tadini sevmedigi icin et yemeyerek kendine vejeteryan diyen tur "den cok daha fazla saygi duyulmasi gereken, cok daha az negatif elestiriyi hakeden kisidir. Bunu izledikten sonra (internette director cut yani sansürsüz halini bulabilme olasılığınız %30 ki bu haldeyken böleyse sansürsüzü nasıl diceksiniz çünkü baya yasaklı ve real bir yapım) insanlığı sorgulayacaksınız , yanlızca hayvan katliamı değil bir çok insani değeri sorgulamanıza neden olucak. 64 seriden oluşan bu filmde olanlar gerçek kayıtlardan alınan bir nevi belgesel gibidir , başrolde gerçek insanlar, hayvan katliamları , savaşlar , rehineler , yada rehine kurtarırken suçluyu etkisiz hale getirmek için rehineyi vuran insanlardan oluşuyor , aklınıza gelebilicek tüm kötülükler bu yapımda ve 30 a yakını bir çok ülkede üst seviyede yasaklı Öte yandan ; Elma yiyen ama topraktan söküldüğü ve hayatı sona erdiği için lahanayı yemeyen insanların benimsediği vejetaryenlik türü. Açıkcası popüler kültürün kölesi olup rant için "ya manyak ben vejeyim bikere ah ahahahaha" diğenler yanlızca güzellik takıntısı olan insanlardan oluşuyor gibi geliyor bana 2 türdede insan değilim , et severim ama her yediğimde yukarıdaki film aklıma gelir ama maalesef yerim. Çünkü ben yemesemde biz yemesekte , tüm ülke yemesede bir yerlerde kötü bir takım insanlar hayvanlara işkence ediyor olucak. bunun kurtarıcısı veganlık olsa keşke yada şu ayet Onlar şimdi zulme susuyorlar ama hesap günü konuşacaklardır!" sözü kimindir? Allah(cc) buyurur ki; "Hayvanlar benim sessiz kullarımdır. Onlar şimdi zulme susuyorlar ama hesap günü konuşacaklardır!" Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DenizFeneri Yanıtlama zamanı: Mart 28, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 28, 2018 Her et yediğimde aklıma geliyor bu konu.Etçil hayvanlar gibi adil de avlanmıyoruz.Onların acımasız avları bizimkinlerin yanında çok masum... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MZ1vdnW0mtQ Yanıtlama zamanı: Eylül 17, 2021 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 17, 2021 1. Birilerinin yaşamak istiyor olması, önemli bir besin kaynağından vazgeçmeye bir gerekçe olamaz. Onlarınki can da bizimkisi patlıcan mı? Doğa, zaten birbirinden yararlanma,kullanma ve yoketme üzerine kurulu. "Zayıf olan elenir." Çoğunu karnı tok sırtı pek şehir insanının oluşturduğu tatlısu hayvanseverlerinin populasyon kontrolünü, doğanın dengesini düşünememesini görmek üzücü. 2. Hayvansal gıda sanayisinin acımasız ve zalim oluşu da bu önemli besin kaynağından vazgeçmemize bir gerekçe olamaz. Aç kalmak yada birilerini garip tercihlerinizi benimsemeye zorlamak yerine, bu adaletsizliğe ve zulme karşı mücadele etmek gerekir. 3. Bilimin doğruladığı falan yok. Bir takım bilim adamları çıkıp şahsi fikirini söylüyor sadece. Örneğin bu aralar pek revaçta olan aşı karşıtlığından örnek verebiliriz; fito terapiden köşe olmuş pratisyen hekim bir abimiz "bu abd'nin oyunu ben aşı olmicam sizde olmayın" diyebiliyor. Yada tıpla hiç ilgisi dahi olmayan mühendislik doktorası yapmış biri çıkıp doktor sıfatıyla "hastalık yok vürüs yalan bu küresel oyuna karşı dik durmak boynumun borcu" filan diye saçmalayabiliyor. Yalnız şöyle bir gerçek var; belirli bir yaştan sonra hayansal protein ihtiyacımız azalıyor. Bu yaşı belirleyen ise yaşam koşulları yani adaptasyon. Kar üstünde avlanarak beslenen bir kuzeyli 30'undan sonra kolesterol var diye roka,tere, bamya fasulye yemeye başlarsa hasta olur zaten. 4. bu madde zaten ikinci maddeyle aynı. Birilerinin birşeyleri yanlış yapması, doğrulardan vazgeçmeyi gerektirmez. 5. Başlı başına üretim için zaten birşeyler tüketmek gerekiyor. Yaşamın kanunu bu. Su olmadan toprak yeşermez. Ormanların nasıl, niçin ve kimler tarafından tahrip edildiğine ülkece hiç de yapancı değiliz. Dünyada da böyle; örneğin ülkemizden farklı olarak Brezilya'da Amazon ormanları petrol, altın hırsıyla yok ediliyor. Fakat sorsan çiftçiler tarım arazisi açtı. Bugün gazetede yazın yanan yerlerin imara açıldığını, parsellendiğini ve ya ÇED muafiyeti aldığını ve ÇED olumlu raporuyla maden ruhsatı verildiğini okuyoruz. Tarım ve çiftçiler işin günah keçisi; göllerin ve akar suların kurumasında olduğu gibi... Bunun amacı yerli halkın tarım yapmasını engelleyerek göçe zorlamaktır. Dünyanın heryerinde böyle. Yine Brezilya'ya dönelim geçen yıldan beri altın madencileri Amazon'un yerli kabilelerini silahla taciz ediyor, ateş açarak bölgeden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Hatırlarsanız bu olay, geçtiğimiz mayıs ayında uluslararası basında yankı bulmuştu. 6. Bu maddenin tamamen kapalı sistem hayvancılık sanayisinin geliştirilmesini desteklediğini düşünüyorum. Seragazı salınımını azaltmak geridönüşüm yöntemleriyle çözülebilir ve hatta çözülüyor. Ancak bunun için söz konusu hayvanlar kapalı alanlara tamamen mekanize sistemlerle hapsediliyor. Samradan metan gazı çıkartılarak yakıt elde ediliyor, su ayrıştırılarak depolanıyor, gerisi gübre ve kimya sanayinde değerlendiriliyor.. Bence sera gazı bahanesiyle hayvancılık sanayini eleştirirecekler tekrar düşünsün. Mera hayvancılığı serbest hayvan demektir. Köylerimizde hâlâ inekler kendi kendine ahırdan çıkar otlar akşam dönerler. Sera gazı için bakılması gereken daha ciddi yerler yok mu gerçekten? Mesela... enerji üretimi ve tüketimi, hergün işe, gezmeye giderken kullandığınız araçlara ne dersiniz? 7. Hastalıkların başlıca sebebi kendimize özen göstermememiz, beslenme noksanları yada yanlışları, hareketsiz ve düzensiz yaşam, hijyen eksikleridir. Örneğiimiz ABD ise, neredeyse düzenli olarak yer yıl yaygın olarak fesfut olarak adlandırılan hazır gıda alışkanlığının yaygın olduğunu bu ülkede yaygın olduğunu, buna pararlel olarak obeite oranının yüksek olduğunu haberlerde izler, gazetede okuruz. Bir hazır gıda ürünü olan pizza büyük oranda bitkiseldir, bitkisel ya, su ,sebze, buğday... üzerine konabilecek salam, sosis gibi et ürünlerinin çoğu patates nişastasıdır. Yine amerikan gıda kültürüyle özdeşleşmiş olan hamburgerde yediğiniz en az şey ettir. Patates cipsi tamamen bitkisel bir gıda olarak sağlığımız açısından çok zararlı olabilir. Ayrıca bir düzeltme yapayım LDL yani düşük yoğunluklu lipidler kötü kolesterol değildir. Herşeyde olduğu gibi miktarı onu kötü yapar. Lazım yani. 8. den den 9. Aynı absürtlükte bir örnek vereyim aslan gibi pençelerimiz olmadığı için ağaca tırmanıp meyve koparmayalım. Evet, çene ve diş yapımız biz büyüdükçe değişir. Bu da diyet değşikliğimiz hakkında bizlere fikir verir. Fakat bu örnekten yola çıkarak diyebilir miyiz mi ki dişleri tamamen dökülmüş ninemiz sadece çorba içsin? Maymunlar da avlanıp et yiyor bu arada. İnsanlar gibi gıdaları pişirmedikleri için pek tercih etmiyorlar olabilirler. Görseldeki bilgi yanlış olmuş ;* 10. Sanırım bu adamı şu netfiliks belgeselinde görmüştüm. Gerçekten çok ilginç. Özellikle sığır, bakımı pahalı bir hayvan. Evde kedi,köpek besleme bile kumu, maması, veterineri, ilacı derken bakımı için deli masraf yapıyorken, bir sığır sürünüz olduğunu düşünün. Bu masrafı karşılamak için hayvan sömürmüyor da ne sömürüyor? 11. Yazarım aksine, ikinci ve dördüncü maddeleri tekrarlamak istemiyorum. Fakat şunu ekleyebilirim. İnsanların değil de aslanların egemen olduğu bir dünyada hayvan olsaydık, besin zincirinde yer alan bizlere ne olacağını sanıyorsunuz? Yırtıcı bir hayvan avlanırken anneyi değil yavruyu seçer hem güçsüz olduğu için hem anne diğer yavruları korur hem yeniden doğurabilir diye. Böylece besin kaynağı korunur. Aslan bile gıda üretimi yapıyor. 12. Hangi bilimsel kanıtlar? Ben daha bir kanıt görmedim. Düz dünyacıların argümanları da kendilerince bilimsel. Yemeyen yemesin de başkasından size ne 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phoenix34 Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 On 9/2/2016 at 12:21 PM, palyacho said: Ben tam bir aslanım. "Ben dostlarımı yemem" felsefesine inanmam. Bir aslan sizi ormanda görse; afiyetle yer. Köpek balığı,timsah vs. Hayatta zekaya inanırım, üstün zeka düşüğe hükmeder. Tüm bunların ötesinde, hayvan severim ama ayarı kaçmış hayvan sevgisine saygı duymuyorum... Bu da benim fikrim naçizane. Zekayı nasıl tanımlıyorsun Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
phoenix34 Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 9 hours ago, MZ1vdnW0mtQ said: 1. Birilerinin yaşamak istiyor olması, önemli bir besin kaynağından vazgeçmeye bir gerekçe olamaz. Onlarınki can da bizimkisi patlıcan mı? Doğa, zaten birbirinden yararlanma,kullanma ve yoketme üzerine kurulu. "Zayıf olan elenir." Çoğunu karnı tok sırtı pek şehir insanının oluşturduğu tatlısu hayvanseverlerinin populasyon kontrolünü, doğanın dengesini düşünememesini görmek üzücü. 2. Hayvansal gıda sanayisinin acımasız ve zalim oluşu da bu önemli besin kaynağından vazgeçmemize bir gerekçe olamaz. Aç kalmak yada birilerini garip tercihlerinizi benimsemeye zorlamak yerine, bu adaletsizliğe ve zulme karşı mücadele etmek gerekir. 3. Bilimin doğruladığı falan yok. Bir takım bilim adamları çıkıp şahsi fikirini söylüyor sadece. Örneğin bu aralar pek revaçta olan aşı karşıtlığından örnek verebiliriz; fito terapiden köşe olmuş pratisyen hekim bir abimiz "bu abd'nin oyunu ben aşı olmicam sizde olmayın" diyebiliyor. Yada tıpla hiç ilgisi dahi olmayan mühendislik doktorası yapmış biri çıkıp doktor sıfatıyla "hastalık yok vürüs yalan bu küresel oyuna karşı dik durmak boynumun borcu" filan diye saçmalayabiliyor. Yalnız şöyle bir gerçek var; belirli bir yaştan sonra hayansal protein ihtiyacımız azalıyor. Bu yaşı belirleyen ise yaşam koşulları yani adaptasyon. Kar üstünde avlanarak beslenen bir kuzeyli 30'undan sonra kolesterol var diye roka,tere, bamya fasulye yemeye başlarsa hasta olur zaten. 4. bu madde zaten ikinci maddeyle aynı. Birilerinin birşeyleri yanlış yapması, doğrulardan vazgeçmeyi gerektirmez. 5. Başlı başına üretim için zaten birşeyler tüketmek gerekiyor. Yaşamın kanunu bu. Su olmadan toprak yeşermez. Ormanların nasıl, niçin ve kimler tarafından tahrip edildiğine ülkece hiç de yapancı değiliz. Dünyada da böyle; örneğin ülkemizden farklı olarak Brezilya'da Amazon ormanları petrol, altın hırsıyla yok ediliyor. Fakat sorsan çiftçiler tarım arazisi açtı. Bugün gazetede yazın yanan yerlerin imara açıldığını, parsellendiğini ve ya ÇED muafiyeti aldığını ve ÇED olumlu raporuyla maden ruhsatı verildiğini okuyoruz. Tarım ve çiftçiler işin günah keçisi; göllerin ve akar suların kurumasında olduğu gibi... Bunun amacı yerli halkın tarım yapmasını engelleyerek göçe zorlamaktır. Dünyanın heryerinde böyle. Yine Brezilya'ya dönelim geçen yıldan beri altın madencileri Amazon'un yerli kabilelerini silahla taciz ediyor, ateş açarak bölgeden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Hatırlarsanız bu olay, geçtiğimiz mayıs ayında uluslararası basında yankı bulmuştu. 6. Bu maddenin tamamen kapalı sistem hayvancılık sanayisinin geliştirilmesini desteklediğini düşünüyorum. Seragazı salınımını azaltmak geridönüşüm yöntemleriyle çözülebilir ve hatta çözülüyor. Ancak bunun için söz konusu hayvanlar kapalı alanlara tamamen mekanize sistemlerle hapsediliyor. Samradan metan gazı çıkartılarak yakıt elde ediliyor, su ayrıştırılarak depolanıyor, gerisi gübre ve kimya sanayinde değerlendiriliyor.. Bence sera gazı bahanesiyle hayvancılık sanayini eleştirirecekler tekrar düşünsün. Mera hayvancılığı serbest hayvan demektir. Köylerimizde hâlâ inekler kendi kendine ahırdan çıkar otlar akşam dönerler. Sera gazı için bakılması gereken daha ciddi yerler yok mu gerçekten? Mesela... enerji üretimi ve tüketimi, hergün işe, gezmeye giderken kullandığınız araçlara ne dersiniz? 7. Hastalıkların başlıca sebebi kendimize özen göstermememiz, beslenme noksanları yada yanlışları, hareketsiz ve düzensiz yaşam, hijyen eksikleridir. Örneğiimiz ABD ise, neredeyse düzenli olarak yer yıl yaygın olarak fesfut olarak adlandırılan hazır gıda alışkanlığının yaygın olduğunu bu ülkede yaygın olduğunu, buna pararlel olarak obeite oranının yüksek olduğunu haberlerde izler, gazetede okuruz. Bir hazır gıda ürünü olan pizza büyük oranda bitkiseldir, bitkisel ya, su ,sebze, buğday... üzerine konabilecek salam, sosis gibi et ürünlerinin çoğu patates nişastasıdır. Yine amerikan gıda kültürüyle özdeşleşmiş olan hamburgerde yediğiniz en az şey ettir. Patates cipsi tamamen bitkisel bir gıda olarak sağlığımız açısından çok zararlı olabilir. Ayrıca bir düzeltme yapayım LDL yani düşük yoğunluklu lipidler kötü kolesterol değildir. Herşeyde olduğu gibi miktarı onu kötü yapar. Lazım yani. 8. den den 9. Aynı absürtlükte bir örnek vereyim aslan gibi pençelerimiz olmadığı için ağaca tırmanıp meyve koparmayalım. Evet, çene ve diş yapımız biz büyüdükçe değişir. Bu da diyet değşikliğimiz hakkında bizlere fikir verir. Fakat bu örnekten yola çıkarak diyebilir miyiz mi ki dişleri tamamen dökülmüş ninemiz sadece çorba içsin? Maymunlar da avlanıp et yiyor bu arada. İnsanlar gibi gıdaları pişirmedikleri için pek tercih etmiyorlar olabilirler. Görseldeki bilgi yanlış olmuş ;* 10. Sanırım bu adamı şu netfiliks belgeselinde görmüştüm. Gerçekten çok ilginç. Özellikle sığır, bakımı pahalı bir hayvan. Evde kedi,köpek besleme bile kumu, maması, veterineri, ilacı derken bakımı için deli masraf yapıyorken, bir sığır sürünüz olduğunu düşünün. Bu masrafı karşılamak için hayvan sömürmüyor da ne sömürüyor? 11. Yazarım aksine, ikinci ve dördüncü maddeleri tekrarlamak istemiyorum. Fakat şunu ekleyebilirim. İnsanların değil de aslanların egemen olduğu bir dünyada hayvan olsaydık, besin zincirinde yer alan bizlere ne olacağını sanıyorsunuz? Yırtıcı bir hayvan avlanırken anneyi değil yavruyu seçer hem güçsüz olduğu için hem anne diğer yavruları korur hem yeniden doğurabilir diye. Böylece besin kaynağı korunur. Aslan bile gıda üretimi yapıyor. 12. Hangi bilimsel kanıtlar? Ben daha bir kanıt görmedim. Düz dünyacıların argümanları da kendilerince bilimsel. Yemeyen yemesin de başkasından size ne Kesinlikle katılıyorum veganlığın sağlıksal açıdan daha yararlı olduğuna dair hiçbir kanıt veya bilim camiasınca doğrulanmış olay yok, ama tabi kanıtsız verisiz insanlar konuyu istedikleri yerlere çekebilir. @adEda bence argümanların arasına en güçlü argüman olan "Seri hayvan üretiminin karbondioksite ve ozon tabakasının delinmesine etkisini, bu nedenle de küresel iklim değişikliğinin artmasını" belirtmemişsin ki ortak olarak insanların birleşebileceği en büyük olgunun bu olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, eğer bazı hayvanları canları acıyabiliyor diye öldürmekten vazgeçeceksek niye diğer hayvanlara da aynı muammeleyi yapmalıyız etiksel açıdan bakacaksak. Mesela böceklere, sineklere, solucanlara, her türlü tarımı ya da insan hayatı kalitesini olumsuz etkileyen varlıklara da karşı çıkmamalı, onları öldürmemeliyiz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Toprak123 Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 Tam bir zırvalık, ahmaklık ve duygusallık. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
CyrusTR Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 Aslında şöyle düşünebilirsiniz. Bunu bir bilim adamı twitter üzerinde açıklamıştı. İnsanların çene ve diş yapıları et parçalamak için uygun değil. Şimdi hayır et yiyorum diyebilirsiniz ama şöyleki eti çiğ iken avlamıyoruz kesici aletler yardımı ile kesiyoruz, daha sonrasında pişirip yemeye başlıyoruz. Ama sebze ve meyve türevi şeyleri elimizle koparıp, rahatlıkla çiğneyerek tüketebiliyoruz. Ama herkesin kendi fikri ve düşüncesi saygı duyarım. Kimi için saçma gelse de kimi için mantıklı geliyor. Saygılı olmakta cabası... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
CyrusTR Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 Just now, CyrusTR said: Aslında şöyle düşünebilirsiniz. Bunu bir bilim adamı twitter üzerinde açıklamıştı. İnsanların çene ve diş yapıları et parçalamak için uygun değil. Şimdi hayır et yiyorum diyebilirsiniz ama şöyleki eti çiğ iken avlamıyoruz kesici aletler yardımı ile kesiyoruz, daha sonrasında pişirip yemeye başlıyoruz. Ama sebze ve meyve türevi şeyleri elimizle koparıp, rahatlıkla çiğneyerek tüketebiliyoruz. Ama herkesin kendi fikri ve düşüncesi saygı duyarım. Kimi için saçma gelse de kimi için mantıklı geliyor. Saygılı olmakta cabası... Ayrıca eğer okulda eğitim görüldüyse bilmiyorum yıllarca besin piramidinin işlendiğini farketmişsinizdir. Bir ekosistem var, bir denge var. Her zaman ki gibi ekosistemi de, toprağı, suyu havayı da kısacası dünyayı sadece kendi mutluluğu ve düşüncesizliği yüzünden sağduyusuz insanlar tarafından helak edilmeye devam ediliyor. Yani bizler ne kadar dikkat etsekte üzülsekte bu bir yerlerde olmaya hep devam ediyor...? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 (düzenlendi) Vejetaryenlik daha makul geliyor şu an için. Ancak kesinlikle zırvalık, ahmaklık ve içi kof, boş duygusallık olduğunu düşünmüyorum veganlığın. İnsanların mantıklı metotlar sunmadan, bilgilerini açmadan, saldırganca tutumlarına karşı çok da takılmamak lazım. Ağzı olan konuşuyor ne de olsa. Kim değer üretiyor ona bakmak lazım. Eylül 18, 2021 paranormalfikir tarafından düzenlendi 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Toprak123 Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 Açıklama yapmak veya değer üretmek gibi bir niyetim olmadığından mütevellit tamamen kendimi yatıştırmak için hakaretvari yazıyorum. Et yemişsiniz, ot yemişsiniz ya da b*k yemişsiniz zerre umurumda değil. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2021 I don't care. ;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.