Mantar Oluşturma zamanı: Eylül 2, 2016 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 2, 2016 Merhabalar, Astral hakkında bir çok yazı ve makale okumuş araştırmalar yapmışımdır fakat beni en çok etkileyen yazı kısa ve öz olarak Jack London'ın Yıldız Gezgini adlı kitabındaki bir bölümde idi. Bir yazar ve bir "roman"a göre inanın çok ileri bir kitap. Her şeyin başında kitap bir kurguya ait fakat sevgili London bizi yine şaşırtmış oluyor. Kitapta yazılandardan anladığım kadarıyla bu teknik Tibet Rahiplerine ait. Teknik hakkında pek bilgi verecek olursak şu şekilde oluyor; düz bir zemin üzerine uzanıp (standart öğretiler), ayak serçe parmaklarından başlayarak bütün eklem yerlerini düşünerek git gide onlardan vazgeçiyorsunuz. On geride bıraktığınız eklem yerleri artık sizin vücudunuzun birer parçası değil, ve size ait değil. O uzuvlarınıza olan bütün haklarınızdan feragat ediyorsunuz. Bu işlem kafa bölgesine gelene kadar sürüyor. Gerisini size kalmış ve standart metotlar üzerinden devam edebilirsiniz. Öncelikle, biraz kendimden bahsedeyim; Ben semavi dinler veya herhangi standart tanrı inancına sahip biri değilim. Bir çok olay hakkında az da olsa bilgi sahibi ve fikir sahibiyimdir. Kendimi tamamlayabildiğimi sanmıyorum. Bu yazıyı benim herhangi bir arkadaşım okusa inanın benim yazdığıma inanmaz. Çünkü insanlar karşısındakini kalıba koymayı sever genelde beni ateist veya deist sanarlar fakat ben kalıp felsefeden nefret ederim. Her neyse konumuza dönelim. Benim deneyimime gelince; ben yukarıdaki aşamaya kadar yapabildim ve omuz bölgeme gelince yoğun bir hisse kapılmaya başladım. Oda da olduğumun farkındalığı kayboldu ve hatta odayı bile unuttum. Yatak artık hissedebildiğim bir araç değil ve daha ötesi vücudum da benimle değildi. Görebildiğim sadece çok yoğun kıvamda (petrol gibi) siyah ve sivri şekilde hareketlenen bir yoğunluk görüyordum. Bu yoğunluk işin ciddiyetini arttırdı, gördüğüm şeyin hayali veya psikolojik bir boyutu kalmadığı için heyecana kapıldım ve kalp atışlarım hızlandı ve nefes kontrolümü kaybetmeye başladım. Ve kulağımdaki o hoş uğultu kafama kakılan bir sese dönüştü ve dışarıdan yansıyan bir araba farının ışığı kornasıyla bütün ritüelim bozuldu ve şok geçirmiş gibi tavana bakarken kendime geldim. Hayatımın en yoğun hislerinden biriydi fakat bir daha aynı ortamı oluşturup tekrar bu kadar ileri gidemedim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
megalazz Yanıtlama zamanı: Şubat 8, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 8, 2019 geçmiş olsun bir daha denedin mi . 3 sene geçmiş neredeyse kimse bir şey yazmamış ama merak ettim var mı ilerleme ya da deneme.Belki bir gün döner bakarsın benim gibi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.