adEda Oluşturma zamanı: Eylül 3, 2016 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 3, 2016 İstanbul doğumlu müzisyen Can Kazaz, 2009 yılında üniversitede Fizik öğrenimini bırakarak İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde müzik eğitimi almaya başladı. Lisans eğitimi sırasında Erasmus değişim programına katılarak Litvanya Müzik ve Tiyatro Akademisi’nde müzik kompozisyon çalışmalarında bulundu. Kompozisyon ve orkestrasyon üzerine Tolga Zafer Özdemir, Rytis Mažulis, Tolga Tüzün, Marius Baranauskas, Selen Gülün, Turgut Pöğün ile çalıştı. Ayrıca İlhan Usmanbaş, Richard Boulanger, Kim Cascone, Stephen Hartke, Kamran İnce ve Onur Türkmen gibi bir çok önemli bestecinin ustalık sınıflarına ve çalıştaylarına katıldı. Akustik ve elektronik eserleri Türkiye ve Litvanya’nın çeşitli şehirlerinde seslendirildi. Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nden bölüm birinciliği ve yüksek onur derecesiyle mezun oldu. İsviçre’de düzenlenen Pre-Art uluslararası bestecilik yarışmasında, geliştirmekte olduğu kompozisyon yönteminin ilk eseri olan “Ada”, mansiyon ödülüne layık görüldü. Ayrıca özgür doğaçlama, şarkı yazarlığı ve medyaya müzik alanlarında da aktif çalışmalarını sürdürüyor. http://tix.blob.core.windows.net/site/images/events/splashimages/can-kazaz-gorkem-han-jr-space-cast-dj-set.jpg Yollar ve Su Ben Giderim Madem Hiçbir savaş kazanılmaz benden size asker olmaz ben giderim yerim yurdum da bulunmaz sizden bir şey isteyen yok zaten sizin karnınız tok ben giderim yerim yurdum da bulunmaz doğum günü tebrikleri yalandan sarılmalar ben sevmezdim sebeplerim anlaşılmaz sevdiğim bir kadın var o da zaten çok uzakta ben sevmezdim sebeplerim anlatılmaz nasıl yaşar insan bu kadar sahte bir yerde nasıl bulur insan huzur denen şeyi Böyle bir yaşantıda özgürlük bir yalandır ben giderim, yerim yurdum da bulunmaz söylenen her şey yalan şarkılar bile yalan ben giderim yerim yurdum da bulunmaz Yollar ve Su bugün erkenden yola çıktım ardımda kalanları ağlattım oysa ki hislerim kanatlandı sonunda istemeden uçup kaçtım tuhaf, tuhaf değil mi bu? Yollar ve su, aşık gibi akıyorlar tuhaf, tuhaf değil mi bu? Yollar ve su, sen ve ben malum, huysuz bir çocuktum ben ve sen halimden anlamazdın eskiden istediğinden de fazla vardım artık istemediğin kadar yokum tuhaf, tuhaf değil mi bu? Yollar ve su, aşık gibi akıyorlar tuhaf, tuhaf değil mi bu? Yollar ve su, sen ve ben bugün, saatlere bakmıyorum sana geri dönmek bütün korkum oysa ki kaybedecek bir şeyim yok sonuçta sarıldığım bir avuç toprak tuhaf, tuhaf değil mi bu? Yollar ve su, aşık gibi akıyorlar tuhaf, tuhaf değil mi bu? Yollar ve su, sen ve ben Kırlangıçlar Gibi Yollar uzun dönme diyor beni insanlar yoruyor göçmen kuşlar haber veriyor ufukta nehirler akıyor ah, durmayalım ah,kırlangıçlar gibi ah, yolumuz uzun ah, kırlangıçlar gibi bir göl kıyısına varıyoruz orda martılar uçuyor zeytin dalları haber veriyor ufukta dargınlar barışıyor ah, durmayalım ah,kırlangıçlar gibi ah, yolumuz uzun ah, kırlangıçlar gibi Bir dağın eteğine konuyoruz orda çiçekler açıyor yıldızlar bize haber veriyor ufukta aşıklar buluşuyor ah, durmayalım ah,kırlangıçlar gibi ah, yolumuz uzun ah, kırlangıçlar gibi Aydan Gelen Fil Aydan gelen fil Pudra şekeri gibidir, dökülür üzerime Aydan gelen fil Gözlerini de kapatıp uzanır dolunaya Tam da yolun ortasında Hayallerinden vazgeçip kalır burda aydan gelen fil kimseye sarılamayıp, yenilir düzenine aydan gelen fil sözlerinize inanıp tırmanır dağlara Tam da yolun ortasında Hayallerinden vazgeçip kalır burda Yolda filden bir masal öğrendim. Masala göre bütün yıldızlar sırayla evreni aydınlatırmış. Gündüzleri bu işi güneş yaparmış ama gece olunca sıra Ay'a gelmiş. Ay, kabul etmemiş, sıra annemde demiş. Annesi, kardeşlerini besleyebilmek için hamur yoğuruyormuş. “kızım” demiş “ellerim hamurlu, benim yerime sen aydınlat bu gece” ama Ay yine direnince annesi, sinirli elleriyle sıkıştırmış ayın yüzünü. Ay hamura bulanmış. Yüzünü ne kadar yıkarsa yıkasın SU, Ay'ın annesinden korktuğu için lekeleri temizlememiş. Ayın yüzündeki lekeler bundanmış. İşte o gün Ay, suya küsmüş... Sudan gelen kedi Fille hiç barışamamış, vatanı Aydır diye. Sudan gelen kedi af dilemiş... af dilemiş... tam da yolun ortasında hayallerinden bir umut doğar ona... Şarkının Hikayesi "Yollar ve Su" isimli albümümde yer alan ve sözlerindeki anlamın üzeri örtülü olan bir parçayı anlatmak istiyorum ki o örtüyü de kaldırmış olayım artık. "Ay'dan Gelen Fil", direkt bir anlatıma sahip olmadığı için diğer şarkıların arasına gizlendi zannedersem. Ne anlatmak istediğime dair bir muğlaklık olduğunun da farkındayım ve oldukça sembolik bir dil de kullandım. Fabl oldu aslında bir bakıma ve bu durumdan özel olarak hoşnutum diyebilirim. Albümü bir yolculuk gibi tasarladım. Bu bahsettiğim yolculuk günlük anlamında olabileceği gibi soyut olarak da düşünülebilir. Biz bu yolculuğun bir noktasında aydan gelen Fil'le karşılaşıyoruz. Bu imgeyi, diyaloglarımızdaki ay ve uzay romantizminin de bir uzantısı olarak Diyarbakır'lı bir arkadaşımdan esinlenerek kullandım. Öte yandan filler, bende çok zarif ve deneyimli oldukları gibi bir izlenim yaratıyor. Şarkıda bir de bir İstanbul insanı olduğum için özel olarak sevdiğim "Su'dan gelen Kedi" diye bir imge var. Kendime de benzettiğim bu siyah meraklı kedi, Fil'le aralarında yaşadıkları sorunu aşamıyor. Şarkının ortasında anlattığım masaldan da anlaşılabileceği gibi bunun tek sebebi, ülkelerinin birbirine düşman edilmiş olması. Daha önce de bahsettiğim arkadaşım, saatin tiktak seslerini askerlerin rap rap yürüme seslerine benzettiğini ve saat olan odada uyuyamadığını söylerdi. O imgeyi de kompozisyonun bir öğesi olarak kullanmak istedim. Artık bu sembollerin ne anlama geldiğini açıklayayım. Ay'dan gelen Fil, bir Kürt kadınını, Su'dan gelen Kedi ise bir Türk erkeğini sembolize ediyor. Sırf vatanları farklı olduğu için barışamayışlarını konu alıyor aslında bu şarkı. Bu politik konuyu daha sevimli, çocuksu ve pozitif sembollere yüklemeyi tercih ettim. Dinleyen herkesin kafasında şarkının anlattığı sahneleri canlandırmasını çok isterim. İnsanlar beni "naif" olarak nitelendirmeyi oldukça seviyor, bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi bilmiyorum. Hatta bu kelimenin anlamını bildiğinden şüphe ediyorum bir çok kişinin. Bana yüklenen sıfatların pek bir önemi yok. Önemli olan farkındalıklarımız bence. Neticede boşuna kırıyoruz birbirimizi diye düşünüyorum. Su ve Ay barışsın, Fil ve Kedi barışsın istiyorum. Hem tarihimizi hem mitolojik ortaklıklarımızı hem de sosyal yapımızı beraberce güzele doğru değiştirebilecek kadar kuvvetli bizim bağlarımız. Ortak hayallerimiz umudu doğuracaktır diyor ve herkesi şarkıyı bir de bu gözle dinlemeye davet ediyorum. Kaynak: http://turkiyedenalternatifsesler.blogspot.com. tr/2014/09/sarklarn-hikayeleri.html Dansa Sığmadım İnsan denen şu bedene Hayat denen şu sandığa Hayallere, kalıplara, erkekliğe, kadınlığa Sığmadım dayanamadım Orman kesen kahpeliğe Servet denen hırsızlığa Şirketlere, devletlere, reklamlara, yolsuzluğa Sığmadım dayanamadım Kardeş vuran davanıza Gerçek diyen yalanlara Savaşlara, devrimlere, katillere, silahlara Sığmadım dayanamadım Şu dünyanın düzenine Pislik dolu şehirlere Ülkenize, gölgenize, kalbinize, kitaplara Sığmadım dayanamadım Yok süresi yok, sonu da yok, sebebi mebebi yok gidişimin, dönüşü yok, niyeti yok, gerisi berisi yok, varışımın Kaçışı yok, yola çıkınca, öteki möteki yok, hepsi sensin molası yok,yola çıkınca, vatanı matanı yok, hepsi sensin yolun sonunda, bir olmasaydık, anlamsızlaşırdı bütün bu macera aynalardan uzaklaşınca sanki gerçek oldum, bir kuşun kanadında bir yolu yok, sorusu çok, adamı kadını yok gezginlerin, kuralı yok, kumarı çok, siyahı beyazı yok sezgilerin, kaçışı yok, yola çıkınca, öteki möteki yok, hepsi sensin molası yok,yola çıkınca, vatanı matanı yok, hepsi sensin yolun sonunda, bir olmasaydık, anlamsızlaşırdı bütün bu macera aynalardan uzaklaşınca sanki gerçek oldum, bir kuşun kanadında Durum Bu [video=youtube_share;DleqmcG-vos] Taklit yaptım mutlu adamdım Yürekte ateş anlatamazdım Fark varmış cinslerden cinslere bu gerçek Beni yordu ama durum bu şekildedir Seni sevdim ama durum bu şekildedir Yarın yeni bir yaprak eklenecek Belli de olmaz gün ne gösterecek Yağmurlu havalardan sonra güzelken Güleyim mi ağlayayım mı belli değil Beni yordu ama gidiş bu şekildedir Evine mektup yollayayım mı Bir çıkarını çabucak bulayım mı Gezmeye çıktım pek geç kaldım bilirken Dönücem mi dönmeyecem mi belli değil Seni sevdim ama durum bu şekildedir Doldur Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2016 Bir Albüm Nereye gidiyoruz Ahşap gibi kokuyor anılar Yağmur yağıyor ve çürüyorlar. Minik parmaklarıyla dokununca her bir tarafa dağılıyorlar. Yıldızlardan ev yaptığım çocukluğum nerde? Karanlıkta yalnızken hala korkuyor musun? Kahve aroması dolu hayallerim nerde? Hala istediğin yöne gidiyor musun? Kibrit çöpü gibiydi tüm anılar. Söndüğünde simsiyah ve cılızlar. Köpükten gemiler yaptığın günler, terk edilmiş şekilde seni bekler. Her şeyle dostluk kurduğun çocukluğun nerde? Gökgürültüsünden de hala korkuyor musun? Resimlerle süslediğin hayallerin nerde? Hala istediğin yönü biliyor musun? Biraz Ben bir soğuğa düştüm İçinde üşümek yok Yolumu kendime çizdim Karda kalmış ayak iziydim Ben bir sokağa döndüm Başı da yok sonu da yok Olduğum yerde bekledim Dilek tutup seni istedim -Nakarat: Biraz seni özledim Biraz sohbetini biraz sesini Biraz seni özledim Biraz da kendimi ve nehirleri Biraz seni özledim Biraz sohbetini biraz sesini Biraz seni özledim Biraz değişmeyi ve nehirleri - Ben bir kelebek gördüm Konacak çiçeği yok Kanatlarını ben aldım Günsüz kalmış kelebek gibiydim Ben bir denize düştüm Ucu yok bucağı yok Seni o deniz farzettim Dalga dalga boğulup gittim Gibi [video=youtube_share;VASEj5-mFc8] Adam ya da Kadın, Sonuçta bir Masal Çiçeklerin En Güzeli (Adam ya da Kadın pt. 2) Hayallerin Peşinde Renklerin içindeyim Tarifsiz hislerdeyim Hayaller peşindeyim Seni hiç görmedim Masallardan birinde En güzel prensessin Uzanıp dokunamam Çünkü sen sihirlisin Sen minik bir perisin Göremem sihrini Sıradan birisiyim Yok olur giderim Ben delinin biriyim Seni çok bekledim Ah benim aptal kafam Ne saf biriymişim En sonunda terk edip Giderim bir yerlere Mistik ülkerele Kocaman şehirlere Şatolardan birinde Görürüm belki seni Ya da güz geldiğinde Toplarken çiçekleri Sen güzel bir hayalsin Rüyalarda beklersin Minik bir öpücükle Belki uyandırabilirim Ben delinin biriyim Seni gerçek zannettim Hep beni kandırıyor Çocukluk hayallerim Ekinezya Affedin Kaçalım (Veda) [video=youtube_share;6RI-DU7zQOA] Biraz sevgi varsa Biraz sakinlik O şehirlerde buluşalım Biraz biriktim ben Biraz sabırla İstanbul'da buluşalım Adımız vapurlara verilsin Peşimizde martılarla Kaçalım, kaçalım Biraz olsun ısınmak için Kaçalım, kaçalım Denizleri özlemek için Kaçalım, kaçalım Biraz olsun ısınmak için Kaçalım, kaçalım Denizleri özlemek için Biraz umut varsa Biraz anlayış O deniz kıyısında buluşalım Biraz geciktim ben Biraz umurumda değil İstanbul'da buluşalım mı? Adımız vapurlara verilsin Peşimizde martılarla Kaçalım, kaçalım Biraz olsun ısınmak için Kaçalım, kaçalım Denizleri özlemek için Kaçalım, kaçalım Biraz olsun ısınmak için Kaçalım, kaçalım Denizleri özlemek için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2016 Kendi Halimde Hiç birinize değil kırgınlığım, dargınlığım Hiç bir kadına değil yorgunluğum, yalnızlığım Kendi halimde bir derdim var Nasıl anlatsam kibar kibar Duymaz sağır, uydur bağır Kendi başıma değil sarhoşluğum, baygınlığım Hiç bir duruma değil gerginliğim, hoyratlığım Kendi halimde bir derdim var Nasıl anlatsam kibar kibar Duymaz sağır, uydur bağır Hayat Böyle Demek ki Geçen yaz babam ölmüş Bir yılda büyümüşüm Ne söz, ne teselli Hayat böyle demek ki Ardından yola düştüm Aşk gördüm deli oldum Ne şen, ne kederli Hayat böyle demek ki Küçük bir evim oldu Dost sevdim eve aldım Ne kar, ne güneşli Hayat böyle demek ki İçmeden kafam olmuş Kalbim taşları yormuş Ne su, ne de rüzgar Hayat böyle demek ki Belki bir kızım olur Ah beni benden alır Ne saf, ne de asi Hayat böyle demek ki Geçen yaz babam ölmüş Bir yılda büyümüşüm Ne zor şey bu böyle Hayat böyle demek ki 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
DenizFeneri Yanıtlama zamanı: Mart 9, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 9, 2017 Tuğçe Kazaz ile isim benzerliği olması talihsiz olmuş biraz Kardeşi sandım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.